23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SA/FA CUMHURİYET 19 KASIM 2001 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorus@cumhuriyet.com.tr 11 Eylül Sorgulaması ve Nasıl Bir 'Uygarlık'? MeryemKORAY Yüdız Teknık A çıkçası, çok acı ve çok-çarpıcı bır ger- çek yaşadık ve bu gerçek sonrasındabı- reysel düzeyden ku- resel duzeye kadar hemen her yerde bırbınyle çelışık ve zıt bırçok şe>in "kajnşüğı" bır dunya- da vaşadığımızı bır kez daha anladık Yaşadığımız dunyayı bır parça ya- lınlaştırmak, butun bu karmaşık olay- lann gensınde daha elle tutulur, daha katışıksız gerçekler arayıp bulmak aca- ba mumkun mu9 Kuşkusuz yalnız ya- nıtlann degıl, sorulann bıle bır yanlı- lık taşıdığı duşunulecek olursa, katı- şıksız, salt gerçekler arayışının olduk- ça hayalı bır uğras olacağı ortada An- cak yıne de yaşadığımız bazı gerçek- lerkarşısında farkh sorular sorarak bır deneme yapılabılır mı dıye duşunuyo- rum Omeğın, bır yanda hâlâ çatışma- nın. sa\ aşın, acımasızlığın bınbır tur- lusu yaşanıyor, ote yanda ınsan hak- lan \e demokrası gıbı ınsanlık adına gerçekten onemlı kazanımlar soz ko- nusu Pekı, geçmışte olduğu gıbı bu- gün de bır bıçımde ınsan haklanna sa- hıp olanlarla olmayanlar arasındakı aynmın surup gıtmesının nedenını ne- rede arayacağız0 Orneğın, her dın ıçın, o dının hoşgorusunden, kardeşlık an- layışından, ınsanlara sevgı ve ahlak yolunu gostermesınden soz edılıyor oysa dunyanın her yennde dın adına Umversıtesı savaşlar surup gıdıyor Peta gerçek ne- rede9 Şu veya bu dının otekıne gore da- ha doğru veya yanlış, daha haklı veya haksız olduğu konusunda mı, joksa dm- lenn ve ınançlann, kendı doğrulan ne olursa olsun, geçmışte de bugun de bı- rılennın elınde kullanılacak bırer ara- ca donuşmesınde mı9 Orneğın, bır yanda yoksulluğun, açhğın, ışsızlığın belım buktuğu mılyarlarca ınsan \r ar, ote yanda muthış bır ekonomık v e tek- nolojık gelışme Pekı gerçek ne yön- de9 Azgelışmış, eğıtımsız ınsanların kendı fakırlıklennden sorumlu olduk- lan mı doğru, yoksa bu eşıtsızhklerı ya- ratan ve surduren bır ekonomık anla- yış ve ışleyış mı v ar° Omeğın, bır yan- da eğıtımsızlığın ve voksulluğun şıd- detın temel nedenı ya da şıddetı bes- leyen en uygun ortam olduğu soylenı- yor, ote yandan en gelışmış dunya da- ha fazla ve daha etkın bıçımde ınsan nasıl oldurulurun arayışı ıle daha ge- lışmış sılahlar uretıvor Pekı bu ne de- mek9 Ancak daha fazla v e daha etkın sılah uretılerek yeryuzune banş gele- cek mı dıyeceğız, yoksa cahılın şıdde- tı şıddet de, gelışmışuı teknolojık şıd- detı ne anlama gelıyor dıye mı sorgu- layacağız9 Galıba ve ne yazık kı, ın- sanlığın durmadan gucu ve ıktıdan aradığı, boylece hep guçlu olanın ka- zandığı doğa duzenını tekrarlayıp dur- duğu gıbı salt bır gerçek var ortada. Kuş- kusuz ınsanhk, dınler yoluv la, ahlak yo- luyla ve hukuk yoluyla bu doğal du- zen dışında bır duzen yaratmaya çalı- şıyor kı, eğer uygarlık denecekse an- cak uısanın yarattığı bu "haJdarve hu- kuk düzenine" denıhnesı gerekır, an- cak bu hak ve hukuk uygarhğı ne va- zık kı sınırlı bazı zamanlarda, bazı bol- gelerde v e bazı kesımlerde geçerlı Bu- nun dışında varahlan bır teknolojı ve madde uygarhğı var kı, bu uygarlık duzeyı ne yazık kı doğal duzenın acı- masızlığını onarmaktan ve hukukun adaletını getırmekten çok uzak Bu açıdan hem eşıtsızlığı hem de şıddetı besleyen Musluman dunyası da Hıns- tıyan dunyası da çok farklı değıl Bel- kı Batı, maddı açıdan gelışmış oldu- ğu gıbı. belırlı bu- olçude bır "haklar ve hukuk" duzenı olusturmaya da baş- lamışdurumda Ancak bugunkuyapı- sı, hem bu ıkılı, eşıtsız dunvanın \a- rancısı, hem de durmadan gehşmesı bu ıkılığe, eşıtsızlığe bağlı Bu halıyle hem gen kalan dunya ıçın ulaşılması gereken hedeflen durmadan daha ıle- nye goturerek eşıtsızlık, çatışma ve kav galan beslıyor, hem de bu çatışma ve kavgalann getırdığı rantlardan ol- dukça memnun Musluman dunyası ıse henuz ınsanuı onenunı ve bıreyın ozgurleşmesının oncelığını anlamak- tan ve kabul etmekten çok uzak, ken- dı elıyle hem ıçsel hem de dışsal yon- den bır yandan boyun eğmeyı ote yan- dan ısvanı kışkırtıyor Bu açıdan Nevv York'takı saldm da Afganıstan'uı bombalanması da ıkı farkh uygarhğın çatışması değıl, ashn- da uısanlığın v eryuzunde yarattığı uy- garlığuı sonuçlan. 11 EyluTdekı sal- dırı vahşı ve acımasız dapekı, ABD'nın Afganıstan'ı bombalamasının arka- sında hak v e hukuk uv garlığını mı go- ruyoruz9 Orneğın Bin Ladinın saklan- dığı yerde bulunması v e yargılanma- sı gıbı bır arayış Batı'yı gerçekten ge- lışmış bır uygarlık adına konusuyor kılabılırdı, ancak yuzyıllardır zaten ı\ ıce belledığımız gıbı guçlunun zayı- fın tepesuıe bınmesı gıbı bır cevaptan sonra ekonomık açıdan gelışmış dun- v ayı u\ garlık açısından da daha gelış- mış gormeye pek olanak yok Bu nedenle 11 Ey lul'dekı saldınyı uy- garhğa yapılanbır saldın olarak duşun- mek ve Batı'vı daha gehşmış bır uy- garhğın temsılcısı olarak gormek son derece saptıncı bu- duşunce bıçımı gı- bı gelıyor bana Bunun gıbı Muslu- man dunyasmın da Batı'yı suçlarken ınsandan. ınsan haklarından, hukuktan, adaletten, eşıthkten soz etmesını bazı gerçeklerın ortuhnesı anJanunda çok tehlıkelı buluyorum Çunku her ıkı ta- rafin da haklı olabümesı ıçın yaratnk- lan dunyanuı (ıstersenız uygarlık de- yın) oncelıklen v e değerlennın şıddet değıl banş, sılah değıl refah. olum de- ğıl yaşam olması gerekırdı Nadine Gordüner'ın dedığı gıbı, eğer ınsan- lık geçmışten bu yana gelen olumsuz- luklannı surdurecekse, oturduğu kol- tuktan tum dunyayı yonetır duruma gehnesını gelışme saymak kolay değıl 5 Kasım 2001 Pazartesı gunu Cum- hunyet gazetesı ıle vapurdakı yenmı aldığımda gozum bırıncı sayfanın so- lundakı resme takıldı ve buyuk punto- larla yazılmış haberı okurken ıçım acı ıle sızladı Benn Nadt'yı yıtırdık" ya- şamı boyunca Atatürk ılkelen ve Cum- hunyet devnmını rehber alan Cumhu- rıyet Vakfı Başkanı ve gazetenın Imtı- yaz Sahıbı Benn Nadi dun saat 23 05te yaşama veda ettı Resme takılan go- zumu ayıramıyordum Ozenlı gıysısıne puantıyelı eşarbına, sol cebındekı fıs- tolu mendılıne, ıncı kolyesıne ve en onemlısı eşının sağ koluna temasla verdığı desteğı fotoğraflaortaya koyan vakur duruşuna hayranlıkla uzun uzun baktım Kendısını sadece Yunus Na- di odul torenlennde yaptığı kısa ama çok anlamlı konuşmalan ıle tanıdım ve yıne aynı toplantılarda kısa surelerie olan soyleşılenmle anımsadım Ger- çek bır Cumhunyetçı.koşullarne olur- sa olsun Cumhurıyet'ten asla odun vermek ıstemedığını her zaman soz- len ve davranışlanyla vurgulayan bır Ataturk kuşağı gencı Sayfalan kanştınrken bır başka acı haberle karşılaştım Prof Dr Muzaf- fer Beşe'nın yaşamını yıtırdığını belır- ten olum duyurusu Yıne duşuncelere daldım Yıl 1983, ARADABİR Prof. Dr. AYŞE KAYPMAZ Istanbul Umversıtesı Cerrahpaşa Tıp Fakultesı Halk Sağlığı Anabdım Dalı Başkanı İki Acı Haber. guneşlı bır bahar gunu yaşamımın ka- rıyenmle ılgılı çetın gunlennde başarı- sız kabul edıldığım doçentlık sınavı sonrası Hoca'nın bana soyledığı bırkaç soz ve guler yuzu ıle verdığı desteğı anımsadım ve şuna karar verdım Ya- şamda çok şeyler gorulebılırdı Yeter kı ınsan doğru olduğunu bılerek çızdı- ğı yoldan sapmama gucunu koaıya- bılsın Prof Dr MuzafferBeşe, IstanbulVe- tenner Hekımler Odası nın olum duyu- rusunda belırttığı gıbı çağdaşb, Ataturk- çuydu, demokrattı ve sevgı doluydu Bu sozcukler Hoca'nın ozellıklennden bırkaçını tanımlıyordu Muzaffer Ho- ca, mucadele ınsanıydı Hep bır şey- ler yapmak ısterdı 0 yuzden 1950 yı- lında fakulteyı brtırdıkten sonra zor olan bır bılım dalını Mıkrobıyolojı ve Bulaşı- cı Hastalıklan seçtı 1970 yılında pro- fesorluğu ıle bırlıkte Ankara Umversı- tesı Vetenner Fakultesı'nde Dekanlık go- revıne başladı Ikı yıl sonra daha zor bır goreve atandı Istanbul Umversıtesı Vetenner Fakultesı Kurucu Dekanlığı ve sonralan Dekanlık gorevını yıne guler yuzu, çalışkanlığı ve mucadelecı kışı- lığıyle yıllarca surdurdu Bu arada akademık karıyerde ba- şanlı bılım adamlan yetıştırdı, krtaplar yazdı Vetenner hekımlık ve halk sağ- lığı açısından onemlı araştırmalaryap- tı, yayımladı, mutlu bıraıle babalığı go- revını yuruttu Muzaffer Hoca nın krtaplannda kul- landığı dıl sadedır, yabancı kelımeler kul- lanmaktan kaçınır Kıtaplannın konu ıle ılgılı herkese ve ozellıkle oğrencılere yarariı olmasını ısterdı Muzaffer Hoca, ınce duşuncelı ve değerbılırdı (kadırşınas), kıtaplannı "Bı- lım uğruna şehıt olan Asken Vetenner Akademısı Baktenyolog Mudems Bın- başı Ahmet ve Yuzbaşı Hudaı Beyler ve Pasteur Enstıtusu'nde Baktenyo- log Kemal Bey Anılanna Saygılanmla ve Ord Prof Dr Tumgeneral Surey- ya Tahsın Aygun ve Prof Dr Hasan Başkaya 'nın Anısına Saygılanmla" dı- yerek laboratuvarlarında çalışırken, gonul, emek ve hatta yaşamlannı ve- ren buyuklennın anılanna rthaf etmış- tır Bılındığı gıbı Turk hekım ve veten- ner hekımlen Kurtuluş Savaşı donemın- de çeşrtlı yokluklar ıçınde hastalıklar- la da savaşırken (ozellıkle tıfus) kendı- lerını deney hayvanı olarak kullanmış- lar hastaerlerden aldıkları kanları aca- ba aşı olarak kullanabılır mıyız, dıye kendılerıne şırınga etmışler ama has- talanarak yaşamlannı yıtırmışlerdır Sanırım Muzaffer Hoca şehıt merte- besınde gorduğu bu hakkı odenemez hekımlere, gece gunduz, bınbtr emek vererek hazırladığı kıtaplannı sunarken çok mutluydu Turk tıbbının bugunku duzeyıne yuk- seltılmesjnde desteğı, emeğı ve katkı- sı olan adsız kahraman yuzJerce vete- nner hekımımızı, dedem BaytarBınba- şı Alı Galip AJtunçul'u. akademık ka- rıyerımde bılgılennden yaraıiandığım hocalanm Prof Dr Ahmet Mendıven- ci ve Prof Dr Kamil Göksu'yu ve -yı- ne de aramızdan erken aynlan- değer- lı Hoca Prof. Dr Muzaffer Beşe'yı say- gılanmla selamlryorum (1) Buna şunu da eklemek mumkun Ister Tann'dan ıster yeryuzundekı bır guçten gelıyor olsun, uısanı değersız- leştıren ve guçsuzleştıren tum akıl yu- rutmelen tehlıkeh gormek gerekır Ovr - sa açıkça gorunen bır gerçek var kı. her iki diinya içinde, ne yazık ki, insan hâ- lâbiraraç. tnsanlık 21 yuzyıla da, geçen yuz- yıllarda olduğu gıbı savaşla gınyorsa, hâlâ açlıktan, hastalıktan ve savaştan mılyonlarca ınsan oluyorsayeryuzun- de gelışmış bır uygarlıktan soz edıle- meyeceğını arük bılmek gerekır Ge- lışmış dunya bu sorunlan buyuk olçu- de kendı dışına attı dıye, kendısı ve otekı, uygar ve barbar aynmı yapma- ya kalkarsa ona, en azından, yaratıhna- sında ya da boyle surup gıtmesınde epeyce payı olduğu bu şıddet uygarlı- ğını hanrlatmak da boynumuzun bor- cu olur Yam ılk ınsandan bu yana su- rup gıden "güçlü hakhdu-" uygarlığı- nı Insanoğlu, bugun bu gucun çok ge- lışmış versıyonlannı kullanmayı be- cerdı dıye yeryuzunde gelışmış bır uy- garlık yaratu dıye sayılacaksa, o zaman bu modern, bu çok ıncelıklı teroru de uygarhğın bu- çeşıtlemesı saymak ge- rekır Işte 2OOO'lı yıllann başmda uı- samn, Batı'sı, Doğu'su ohnadan yarat- tığı "uygarhk" bu bu "şiddetvıegüç uvgarnğı'' Kanımca, teror olayı ve arkasuıdan yaşanan Afganıstan savaşı karşısuıda asıl kınamamız gereken. nereden ge- lu^e gelsın, hangı uıanç veya duşun- ceden kaynaklanırsa kaynaklansın, bu "şiddeteve insanın araçlasmasma" yol açan uygarlıkanlayışı Buanlayışıve buna yol açan gelışmelen ıyıce bu ma- saya yatırmadan, kendunıze yenı ge- rekçeler bulmamız, y enı meşnuyet ara- yışlanna yonehnemız pek ışe yaraya- cak gıbı gorunmuyor Bu nedenle Mus- luman dunya, Batı dunyasının yarattı- ğı eşıtsızlıklere karşı uısanı, ınsan hak- lan ve ozgurluklennı onemsemeden cıddı bu mucadele veremeyeceğuu bıl- mek. Baü dunyası da ınsanı araç olmak- tan çıkarmadığı v e ınsan haklannı yer- yuzundekı tum uısanlara aıt haklar ola- rak gormedığı surece gelışmış bu uv - garlıktan soz edemeyeceğını anlamak zorundadır Kendı adıma, eğerbu olay- dan yeryuzu v e ınsanlığın butunu adı- na dersler çıkanlacaksa meseleye ışte bu uygarhk anlayışı açısuıdan bakmak gerek dıye duşunuyorum Ozellıkle azgelışmış dunyanın, ıç karartan uygar- hklar savaşı gıbı safsataları kabul et- mek yenne cıddı bu" uygarlık sorgula- ması yapmasına buyuk ıhtıyaç var BAYRAM ve YILBAŞ1 KÜLTÜR GEZİLERİ Racastan 5-17 Aralık 20011Tur üderı Faruk Pehn Vietnam - Kamboçya - Laos 12 - 26 Aralık 20011 Tur üden. Mustafa Peşterelı MidiUi 15-18 Arahk 2001 Floransa - Toskana Yöresi - Siena - Assisi 16-23 Aralık 20011 Tur üderı. Yıldırım Bubel Petra'da Yılbası 28 Aralık 2001 - 2 Ocak 20021 Tur üden Yıldırım Bubel Myanmar - Tayland 29 Aralık 2001 -15 Ocak 2002 i Tur üderı Faruk Pehn Moskova - 5/. Petersburg 29 Arahk 2001 - 5 Ocak 20021 Tur üderı Haluk Çetınkaya FEST TRAVEL TEL: (0212) 216 10 36 - 37 FAX: (0212) 216 10 30 web: www.festtravel.com e-mail: fest@festtravel.com 1 1 Rl HI Sl KtLRR»E SA.VAT VAKFIİ fflj SANATGjKıltır BiUra ii Gtaraı TM SMUUSL fcAıSlfa '.aMZlMtejıniar ARA Ruh SU DOSTJW fcaosa SiahüMUIU Sm GfenMBI DmûrMMMî HİSÜ ECESİ 1İHİHİM* •Mtf *AvBstmi>a BdgcsdT Mtf ı\Um\m ^\~+«S» 26 Kasım 2001 Pazartesi Sa3t:2O.OO AKM Bü>ük5aîon İstanbui ^ J ^ T.C. KULTUR C>û* nAKANLlGl'MN ATKILARIY1.A (1) James Gustare Speth, Poverty A Denıal ofHuman Rıghts ', Journal of Intematıonal Affaırs, Vol 52, Is- sue, 1 Fall 1998, s 283 KOCAELİ1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 2001 492 Davacı Hatıce Saner tarafından mahkememıze açılan gaıplık davabinın \apılan açık duruşması nedenıyle. Davacı Hatıce Saner'ın eşı ŞENAN SARlER'ın 17 08 1999 tanhlı Marmara depremınde kaybolduğunu bugune kadar kendısınden olu ya da dın olarak bır haber alamadığını talep \e da\a etmı> olmakla, Kocaelı Izmıt Gölcuk Halıdere H 27, C 25"te nufiısa kayıtlı olup Iz- mıt Yenıdogan Mah Namık Kemal Cad No 30 adresın- de ıkamet eden Osman ve Muazzez'den olma 10 05 1953 doğumluŞENANS<\RIER'ın bugune kadar tum aramalara rağmen bulunamadığından gorenlenn ad- resını bulunduğu \en bılen ya da duvanlann vevabız- zat kendısının mahkememızın 2001 492 esas sayılı dos- yasına muracaat etmelen etmedıklen takdırde adı geçe- nın mahkememızce G<\tPLlGlNE karar venleceğı hu- ılan olunur Basın 60116 Yunus Nadi Armağanı Yarışması, 1946da kuruldu, hem geçmışe hem geleceğe dönük olan anlamı, gazete- mizın kurucusu Yunus Nadi'ye saygı ve sevgıden kaynaklamyor Yalnız Cumhuriyet gazetesının değil, Türkıye Cumhurıyeü'nın kuruluşunda buyuk emeğı bulunan Yunus Nadi 'nın anısım her yıl tazelemek bızim ıçın bır gorev Devrımcı ve demokrat Cumhuriyet 'ın Ulusal Bağımsızlık Savaşımızla ve Türkıye Cumhurıyetı yle zamandaş ve eşanlamh bır kuruluş tarıhçesı var Yunus Nadi, gazetemızın temel taşları- nı bu doğrultuda koydu Yunus Na- di 'nın ölüm yıldönümünü geçmışe dö- nuk bır acı olarak değıl, geleceğe yö- nelık bır kultur olayına donuşturmek amacıyla bu yarışma düzenlendi Yarışmanın ılk düzenlendığı y ıllarda Türkıye'desanat alanında hıçbır ozel ödül yoktu, tek partı dönemıydı ve yal- nız CHP 'nın koyduğu bır şıır ödülü var- dı Aynı dönemde bütün dünyada sanat, bılım \e edebıyat ödüllerı ün yapmışlar- dı Isveç 'te Nobel, ABD 'de Pulitzer, Sovyetler'deLenin, Fransa'daGonco- urt odullerımn sonuçlan Türkiye'de de ızlenıyordu, ama ulkemız bu alanda da geç kalmıştı Cumhuriyet gazetesı bu öncülüğü üstlendı, ellı altı yıl önce dü- zenlenen Yunus Nadi Armağanı 'yla sa- nat ve kultû'r yaşamımızda bır yarışma coşkusu oluşturdu Daha sonrakı yıllarda Türkıye'dede yarışmaların ve ödüllerın sayısı çoğaldı, yırmıyı aştı Bugün belkı ödül enflasyo- nundan soz açılabılır, eleştırel bır yak- laşımla sakıncaları gündeme getirılebi- lır, ama yıne de kültür, bılim ve sanat konularında yapılan yatırımların çok yarariı olduğu rahatlıkla söylenebıhr. 56. YIL YUNUS NADİ ÖDÜLLERİ 2002 Zamanla ödüller arasında aynmlar or- taya çıkar, bır yarışma kurumsallaştık- ça, amacı, nitelıkleri, karakten belırgın- leşır Bu arada kımı holdınglerın kendı amaçlarına yonelik yarışmalar düzenle- meleri ve ödüller dağıtmaları da bu alanda kaçınılmaz çoğulculuğu yansıtı- yor. Kimı bankaların, şırketlenn, tıcarı tekellerın reklam amacıyla düzenledık- leri yarışmaların ödüllerı, parasal açı- dan ne kadar büyük olursa olsun, özü, maddı çerçevenın dışındaki anlamda odaklaşıyor Ödüller, Yunus Nadi Armağanı Yarış- ması adıyla arahksız olarak kırk yılı aş- kın bır sürede düzenlı olarak gerçekleş- tırıldı, kültür ve sanat hayatımıza amaç- lanan kathlan yaptı ve etkılerıni duyur- du Daha önce bır dalda yapılan ödül- lendırmenın kapsamı 1990 yılından ıtı- baren genişletıldı ve Yunus Nadi Ödül- lerı adıyla sürmeye başladı Ülkemızın kültür ve sanat yaşamı bü- tün baltalanmalara ve olumsuz yatırım- lara karşın süreklı gelışiyor veyaygınla- şıyor Fıkır ve sanat özgürlüklen Türkı- ve de tam değil; siyasal ıktıdarlann bas- kıları hâlâ sürüyor ve çağdaş demokra- tık ortamdan henuz yoksun sayılıyoruz Buna karşın fıkır, sanat, bılım, kültürde çabalar sürüyor Tarıhsel gelışım sure- cınde elbette 'aydınlanma'nın önune hıçbır güç geçemez Cumhuriyet, çağ- daş uygarhğa gıden yolun fıkır, sanat, kültür, bılım yolu olduğunu kuruluşun- dan berı savunan bır gazete. Bu y oldakı çabaları desteklemek ve özendırmekte Yunus Nadi Ödüllerı 'nın ışlevı sürecek 1999 yılında başlamlan ıkı anabaş- lık altında dort ödul verılmesi yönte- mı, bu yıl da sürdurulmekte 2002 Yu- nus Nadi Ödüllerı Edebiyat Ana Da- lı'nda, öykü, roman, şıır, Görsel Sa- natlar Ana Dalı 'nda fotoğraf olarak behrlendı. Önümüzdekı yıllarda ödül ana dalları ve dallannda gereksınımlere göre değı- şıklıkyapılabılecek Adaylara başanlar diliyoruz. ÖYKÜ Ödüle 1 Nisan 2001 ile 31 Mart 2002 tarih- lerı arasında yayımlanmış bır kitap ya da ya- yına hazır bir 'kitap dosyası'yla aday olu- nabilir. Yayımlanmamış yapıtlann, beyaz dosya kâ- ğıdına makine yazısı ile çıfit aralıklı yazıl- mış olması gereklidir. Adaylar yapıtlarını al- tı adet olarak göndereceklerdir. Ödül bır yapıta verilir. Seçıci Kurul, ödülü, kitap ve kitap dosyası arasında paylaştıra- bilir. Seçici Kurul: Mehmet Başaran, Vedat Gün- vol, Selim 1leri, Tarık Dursun K., Samı Ka- raören. R O M A N Ödüle 1 Nisan 2001 ile 31 Mart 2002 tarih- leri arasında yayımlanmış bir kitap ya da ya- yına hazır bir 'kitap dosyası'yla aday olu- nabilır. Yayımlanmamış yapıtlann, beyaz dosya kâğıdına makine yazısıyla çift aralık- lı yazılmış olması gereklidir. Adaylar yapıt- lannı altı adet olarak göndereceklerdir. Ödül bir yapıta verılır. Seçıci Kurul, ödülü, kitap ve kitap dosyası arasında paylaştıra- bilir. Seçici Kurul: Ahmet Cemal, Komır Ertop, FethiNaci, Prof. Dr. JaleParla, Muzaffer Uy- guner. Ş İ İ R Ödüle 1 Nisan 2001 ile 31 Mart 2002 tanh- leri arasında yayımlanmış bir kitap ya da ya- yına hazır bir 'kitap dosyası' ile aday olu- nabilir. Yayımlanmamış yapıtlann beyaz dosya kâ- ğıdına makine yazısı ile çıft aralıklı yazıl- mış olması gereklidir. Adaylar yapıtlannı al- tı adet olarak göndereceklerdir. Odül bır ya- pıta verilir. Seçici Kurul, ödülü, kitap ve ki- tap dosyası arasında paylaştırabılir. Seçici Kurul: Ataol Behramoğlu, Prof. Dr. Cevat Çapan, Muzaffer Erdost, Doğan Hız- lan, Kemal Özer. F O T O Ğ R A F Ödüle, en çok 4 adet siyah - beyaz fotoğraf ile aday olunabilir. Gönderilecek siyah- beyaz fotoğrafların en az 18x24, en çok 30x40 cm. boyutlannda ve daha önce başka yerde ödül almamış olması gerekmektedir. Seçici Kurul: îsa Çelik, Şakir Eczacıbaşı, Orhan Erinç, Ara Güler, Paul McMillen H E R D A L İ Ç İ N C E Ç E R L İ G E N E L K O Ş U L L A R Ödüller, her dalda amatör-profesyonel her- kese açıktır. (Cumhunyet mensuplan hıçbir dalda ödüle aday olamazlar.) Adaylar ger- çek ad ve adreslerını ve telefon numaralan- nı belırtmek zorundadırlar. Ancak adaylar ad ve adreslennın saklı tutulmasını isteyebılır- ler. Ödül koşullarma uymayan yapıtları yanşma dışında tutmak zorundayız. Adayların ya- pıtlanyla birlıkte adlarını ve soyadlarını ar- kasına yazacakları ıkı fotoğraflarını, açık adreslennın de yer aldığı katılma belgesıni ve yaşamöykülerinı 15 Nisan 2002 Pazartesi günü saat 17.00'ye kadar 'Cunıhunyet Ga- zetesı Yunus Nadi Ödüllen Cağaloğlu 34334 Istanbul' adresıne ıadeli taalıhutlü olarak postayla ulaştırmaları ya da elden teslim etmeleri gerekmektedir. Yayımlanmış yapıtlann daha önce herhangı bir ödül almamış olması şartı jeçerlidır. Zar- fın ya da paketin üzenne hangı dal ile ilgıli olduğunun (şıır, roman, öykü vb.) yazılma- sı zorunludur. Ödül dallannda konu sınırlaması yoktur. Ya- pıtlar hiçbir şekilde iade edilmez. Ödül alan ya da herhangı bır şekilde ön elemeden ge- çınlen yapıtlar, genel yayın ılkelenmız doğ- rultusunda gazetemizde yayımlanabılir Ödül sonuçları 28 Haziran 2002 günü açıklana- caktır. Ö D Ü L Her dal ıçin: 1.000.000.000 TL. K A T I L M A B E L C E S İ ADIM, SOYADIM ADRESİM TELEFONUM KATHDIĞIM DAL
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear