01 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30 EKİM 2001 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER GÜNÜN ADAMI TURHAN SELÇUK KARAKTEKI KARAKTEBSÎZLİK OLAN GÖZLÜKLÜ SAMİ'NIN H A R İ K U I A D E KIVÎRTMALARI RIS1M İEKMİLİ KARA KAFA,SAR1 KAFA KARAKAFALILARANARŞİK OLAY- LARDA ONB1NLERCE MASUM tNSAN- INI YniRDl,ŞEHITLER VERDI.SAR] KA- FALILAR UMURSAMADILAR,ÜZÜLME- DILER.KARA KAFAIİLARJÎNSANDAN BILE SAYMADILARJIA1TA ANARŞIST- LERE YARDIM VE YANDAŞUK ETT1- LER.BESLED1LERYEŞIL KUŞAK SARI KAFANIN ÎŞİDtR.. ANARŞI.l 1 EYLÜLDE BU KEZ SARI KAFAYT HEDEF AUNCA.DURUM BÎR- DENBİRE DEÖtŞÎVERDIÜERŞEY BİR- DENBİRE OLDU.SANK1 YER YER1NDEN OYNAMLŞTI..KENDİ ŞEHITLER1NE BU DENLİ ÜZÜLMEYEN KARAKAFAU AMERtKANOFÎLLER B1LE YAS TUTTU- LAR.. SARI KAFALILARIN KAFALARI ÇOK K1ZM1ŞTI.DOĞRU DÜRÜST KANIT BtLE GÖSTERMEDENJKARA KAFAULARA SAVAŞİLAN EXrtLER,SEFERE ÇKTIL\R. BU SEFER "HAÇULAR SEFER1" DEĞ1L- DtR.ONA KARŞIÎLAN EDtLEN "CÎHAD" DA CÎHAD DEĞILDÎR..ZIRA CİHAD ILAN- ININ ARDINDA KARA KAFAULAR YOK. HAÇLILARIN ARDINDA İSE KARA KAFA- ULAR VAR.. BU ALACAKARANUK ORTAMDA SARI KAFALJLAR.KARA KAFALARIN DA DESTEĞİYLE YOKSUL KARA KAFALI KENTLERİNE FÜZE YAGDIRMAYA BAŞ- LADILAR.. ANLAŞILANALLAH SARI KAFA- ULARI DAHA AKILU,DAHA KURNAZ DAHA ZENGİN YARATMIŞ.ALLAH'IN' f ^ Y A Z U BU KULLARIJCARA KAFA- ULARI KARA KAFALILARA KIRDIR- MAY1 ÇOK IYt BÜJYORLAR.. KARANLIK DÜNYALARINDA KARA KARA DÜŞÜNEREK.YOKSULLUKVE GER1 KALMIŞLDC SARMALINDA Y AŞA- MAK.KARA KAFALJLARIN ALINLARJNIN KARA YAZ1SI MIDIR.YOKSA KARATAUH LERİNİN B1R CİLVESÎ M1DÎR ? ^ DABILYU DABILYU DABILYU GÖZL ÛKLÛ SAMİ. COM. TR Dünya Bankası'nın ihale raporu: Türkiye kamu ihale pazarı, yabancılar için erişilmez Yabancüar daihaleistiyorBANUSALMAIN ANKARA-Diinya Bankası'nın Dev- let thale Yasası'nın değiştirilmesiyle ilgili raporunda, Türkiye'nin kamu ihale pazannın yabancı yatınm için erişilmez olarak kaldığı belirtilerek "Buna ek olarak yabancı girişirncinin kaahmında idari engeller de bulun- maktadır" deniliyor. Dünya Banka- sı, "Türkiye'de yeterli düzeyde reka- bete dayanan arz piyasası buiunduğu ve yabancı fırmalar tektif vermeye Ogi duymayacağı için 300 bin doüuin al- ündaki ihakkrin ulusal yapılabilece- ğini, bu rakamın üstündeküerin ise uluslararası düzeyde ihale edilmesini" istiyor. Dünya Bankasrnın eşik de- gerler sistemi kabul edilirken, bu mad- denin yürürlük tarihine ilişkin tartış- malar sürüyor. Dünya Bankası'nın, Türkiye'nin ihale alanındaki düzenle- melerine ilişkin hazırladığı Nisan 2001 tarihli rapor, ihale Yasası'na ilişkin hazırlanan ikinci taslaktan Türkiye'de- ki kamu yetkilileri haberdar değilken bankanın bu çalışmayı değerlendirdi- ğıni gösteriyor. Rapordaki saptamalar ve istenilenler özetle şöyle: - thale Yasası kapsamı dışındaki KÎTler, yılhk 3-9 bin dolarhk serma- jeyaünmıharcanrıasıyapaıiar.KİTle- rin 1999'da toplam yannm tahmini 14.4 miryar dolardır. Bunun3.5 milyar dolan TÜPRAŞ'ın petrol ahmıdır. - Bedeün en az yüzde 10'u bütçe ona- yıylatahsil edümeden ihale açümama- İı. - Karne sisteminin suiistimal edüdi- ginedair birçok kanıtbuhınmaktadır. Katifîye olmayan müteahbitkr, kaüfi- ye kişilerin karnelerini satuı alarak füksekdeğerti işleri üstienmektedirier. Bu sistem, Tüıidye'deki depremler s*- rasında bûyök bir kısmı yıküan okul- hn ve hastaneleri de içeren zavıf ka- mu binalan yaratmıstır. - Üıale otoritelerinin yabancı teklif- çilerin ihalelere katılıp kahlmamasrn- da takdir yetkisi vardır. Yabancılann katüımına karar verilirse ki bu yalnız- ca Türkiye'de bulunmayan veya üre- almeyen mallar için geçerli olmakta, bu teklifın hangi ülkelerde duyurula- cağı seçilerek gerçekleştirilmektedir. Yabancı girişimcilerin katılabildiği iş- ier, özel teknoloji gerektiren sektörler- de veya yerel müteahhitlerle ortak gi- rişimlerle olabilmektedir. Eğer ihale- nin değeri 2 milyar liradan küçükse iha- leyi yapan kurumun başı, 20 milyar li- radan küçükse ilgili bakan, 20 milyar uradanbüyükse Bakanlar Kurulu' nun ızniyle uluslararası ihale yapılabili- yor. 1985 'ten beri değişmemek üzere bu tür engeller konulmuştur. Tüm gi- rişimcilerden Türkiye'de bir adres gös- termeleri ve Türkticaretodalanna üye olmalan istenmektedir. Kamu ihale sisteminin rekabet edebilirliğini artnr- makve Türkiye'nin AB'ye kabulüha- zırlığında, yabancı girişimcilerin iha- lelere katılımındaki aşın kısıtlamalar gevşetilmelidir. Yabancı girişimcilere, beürlenen fınansal sınırlamalann üze- rindeki ihalelere uluslararası ilanlarla duyurularak katılma izni verilmeli. -Bir girişimciıün bir sözieşmede yüz- de 50-60 arası indirinı önererek Uİale- yi alması çok sıradandır. Sözteşme bu fiyat üzerinden imzalandığmda söz- leşmeyi yapan kişi sözteşme düzenin- de,fryatıçekmevekendini\Tİksekin- dnimoranbnndan kurtarmakonusun- da değişiklüder yapüması için güçtü bir avantaja sahip olmaktadır. - Sözlü teklıf, belirtümeyen birim fi- yat üzerinden kanlımcılardan yüzde in- dirim önermelerini istemek, teklif de- ğerlendirilmesinin bu aşamada eleme yoluyla yapılması gibi modası geç- miş yöntemlerle yapılması yasaklan- malı. - Yeni bir merkezi kamu ihale kuru- lu kurulmah. Bu kurul ihale kararla- nnı almamah ancak ihale polirikası, thale Yasası'nın uygulanması, stan- dart ihale dokümanlannı hazıriama- da yetküi obnah ve ihale otoritelerinin ihmaDeri konusunda kanlımcüann şi- kâyetlerini incelemeü. - Kamu yatınmlannın rutan, döner sermaye, yerel yönetimler, özel bütçe- li kuruluşlar, KlT'lerin yatınmlan da- hil Türkiye'nin ulusal gelirinın yüzde 16-18 'ine ulaşmaktadır. AB 'de kamu ihaleleri ulusal gelirin yüzde 11.12'si kadardır. Üler Bankası'nın 2000 yılı ya- tınmı 8 milyar dolardır. Depremzedeler için inşa edilen kahcı konuüar dışardan temiz göriinüyor ama içine girildiğinde imalat hatalanyla denetimsiz işçflik birçok aynnüda ortaya çıkrvor EHinya Bankası^nın eylem takvîrnî ANKARA(Cumhuriyet Bürosu)-Dünya Banka- sı'nın, Türkiye'nin ihale sistemiyle ilgili yapdma- sını istediklerine yönelik olarak 3 yıllık bir eylem takvimi hazırladığı ortaya çıkü. Bu plana göre, tartışılan ihale Yasası dışında, bu 3 yıllık sürede AB'yle tam uyum için orta vadeh' bir plan çerçevesinde yeni yasal düzenlemeler ya- pılacak. Dünya Bankası'nın eylem planmda yer alan ba- zı konular şöyle: Yeni>asa:Ekim200rdeTBMM'yesunulacakolan yasa, merkezi ve yerel düzeydeuygulanacak, KTT'le- ri de kapsayacak. Büyük ve karmaşık yannmlar için önkoşullar getirilecek. Yabancılann kanlımı önündeki yasal ve bürokratik engeller iyileştirilip yumuşatılacak. Açık ihale, ana yöntem yapdacak. Küçük satın almalar, doğrudan sözleşmeler ve da- nışma hizmetleri için ayn yöntemler geliştirilecek. Birim fiyat üzerinden indırimli teklifyöntemi kal- dınlacak. Kamu Öıale Kurulu oluşrurulacak. ihale- lere itiraz ve yönetimin denetimini bu kurula bıra- kılsın. (Ilk yılda yapılacak.) Rüşvet ve denetim: Öıalelerle ilgili rüşvet konu- lannda 3 yıl boyunca cezalargüçlendirilecek, Sah- tekârlıkveriişvetleilgili iddialann raporlanması için 2. yılda kolaylıklar getirilecek. Sayıştay'ın kaynak- lan ve soruşturma yetkisi arturılmak üzere ikinci yılda yasal düzenleme yapılacak. thale denetimle- rinin sonuçlannın yayımlanması için 3 yıl boyun- ca çalışma yapılacak. Standart ihale teklifdoküman- lan oluşturulup sahtekârlık ve rüşvet eylemlerine karşı ikinci ve üçüncü yılda özel yasaklar getirile- cek. Yasanın u\-gulanması: Yasa çerçevesinde yürüt- me kurallan ilk 2 yılda geliştirilecek. Kamu harca- ma reformu çerçevesinde kamu yatınm programı, bütçe ve ihale planlamasıyla denetlenecek. Sertifika sistemi: Müteahhitlik kame sistemi bi- rinci yılda yenilenecek. Eğitim: İkinci yılda, kamu ihale sistemi için ulu- sal eğitim stratejisi uygulanacak ve ihale işi mes- lek haüne getirilecek. TMMOB uyanyor: Ilıale düzeninde sömürgecilik OKTAYEKtVCt Ekonominin Devlet Bakanı Kemal Derviş'in 3ylardır "önceükli'' yasalar arasında saydığı "Ka- mu İhaleleri'' hakkındaki yeni düzenlemeleri tıemen herkes yoğun olarak tartışırken TürkMü- hendBveMimarlarOdalarıBirliğj'nin (TMMOB) uyanlan yine dikkate ahnmıyor... "Yine" diyorum, çünkü; "inşaatyapunı", "alt- yapı'',tt projevedenetim'' gibi aslındaherbakım- dan ve doğrudan "mühendislik ve mimarulda'' ilgili bu konuda, mühendisliğin ve mimarbğın dkelerini degil, "rantveçıkar hesaplarmın" bek- lentilerini gözetmek hep öne çıkıyor... Böyle olunca da TMMOB Genel Başkanı Ka- ya Gövenç'in ısrarla vurguladığı; "Bu yasa ka- pahkapdarardındahaznianamaz, ülkeninenbû- şük ve yetküi teknik örgütü dışlanarak düzenle- nemez" şeklindeki serzenışleri medyada kısa haber olarak bile yer almazken TMMOB 'den başka hemen herkesin "çıkar beklentiB spekû- lasyonlan'' aynı medyadamanşetlere tırmanıyor... Peki, kapalı kapılar ardında neler oluyor? "Tas- laklar" nedendurmadandeğişiyor?.. Bu sorulann yanıtı için önce medyadaki o içe- riksiz manşetlere değil, TMMOB'nin kimsenin "duyıdmasınıistemediğr uyanlannabakalım... TMMOB Başkam Kaya Güvenç, 25 Ekim 2001 'deki basın açıklamasında diyor ki: "EBmizegeçen 18Ekim2001 tarihlisonbir tas- lakvar. Bunda. kamu ihakkrinin yabancı şirket- lere açdmasnu kolavlaştıncı ve teşvik edici bir amaç görünıyor. Bu otanakiçnı betirlenen eşikde- ğerier, yabancılann Lsteklerine u\nyor™" Aslmda bir "Anayasal" kurum olan TMMOB'nin "resmen'' değil, ancak "elegeçir- me" yöntemiyle alıp inceleyebildiği bu taslağın en "kritik" özelliği ise aynı "eşikdeğerlerin" bi- le kesin değil, "değişken" olması... Çünkü, yine Kaya Güvenç'in vurgulamasına göre, taslak bir süre sonra bu değerlerin de bel- ki "tümüyle'' kaldınlabileceği, böylece hemen her kamu hizmeti ya da kamu yatınmı ihalesi- ne "bizimkfler'' ile "dünyaşirkederinin" aynı hak- larla ve "eştt" (!) olarak girmelerine olanak sağ- lanabileceği bir u hukuk tekniği'' ile düzenlen- miş durumda... Yani tüm "kapah" tarbşmalar ka- mu ihalelerinin yabancılarla nasıl "üleşüebile- ceği" üzerinde yoğunlaşmış göriinüyor... Bütün bu gerilimlerin, yine hükümet tarafin- dan ^lunuşanhnasma" yönelik en güçlü ve "do- kunulmaz" gerekçe ise Avrupa Bbüği (AB) aday- Uğı... Yine Kaya Güvenç, yasa taslağınınbu *iwe- di özeffiğuü" de şöyle açığa çıkartıyor: "Şubat krizinden sonra, EMF'uin verilecek krediler için şart koştuğu 15 yasadan biri de kamu ihale yasa- sı» Ülkemizin 25 ile 35 milyar dolar arasında ot- duğu tahnıin edilen bu büyük pazann koşulsuz olarakyabancı sermayeye açdnîası dav^önasıdu- bu yasa taslağu." Nitekim, tam da bu "dayatmanın" göstergesi olarak aynı taslağın hiç değilse "amaç" madde- sinde vurgulanması gereken "kamuyaran" kav- ramı, kamu ihaleleriyle ilgili yasada bile yer al- mazken,"şefîafhğHi'' ve "suiistimalleri önkme- nin" olmazsa olmaz koşulu olan "açık, büimsel vetoplumsal denetim" konusunda ise hiçbir dü- zenleme bulunmuyor... TMMOB'nin uyanlanndan biri de taslakta "özerk" olarak oluşturulduğu savlanan Kamuİha- leKurulu'nun tam tersine "emirkuhı" niteligi... Aynı taslakta ihalenin genel düzenini sağlamak üzere kurulması öngörülen Kamu thale Kuru- mu'nun, en yetkili karar ve yönetim organı ola- cak bu "kurul" 7'si doğrudan "Bakanhklann temsflcileri'" olan toplam 9 kişiden oluşacak... Böy- lece kamu ihaleleri, "Bakanlarm siyasi buyruk- lanyla hareket eden" bağımlı bürokratların ve- receklen kararlarla yönlenecek... Işte bu "j'önlenmenm" de gelişen "siyasitrend" doğrultusunda giderek daha fazla "yabancı şir- ketlere" doğru olacağmı görmek ve karar ver- mek gerekiyor:' Ya ulusal çıkarlar, ya sömûr- gecilik'... DUZYAZI ORHAN BİRGİT 1923RuhuYeniden Moda Olsa.. Dünkü gazetelerde, Cumhuriyet'in 78. yıldönü- mü için bir hayli yazı vardı. Kimi gazetelerimizde bayram yazılannın yanı sıra 78. yıldönümünü kut- layan ve özel kuruluşlarca hazırlanmış çok başa- rılı tanıtım reklamlan da yer almıştı. Bu reklamların hemen hepsi, gazetelerimizin kö- şe yazarlarından çok daha özenli mesajlar içeri- yordu ve seslendikleri kitlelere, ulusça eksikliğini duyduğumuzen önemli şeyin "özgüven" olduğu- nu hatırlatmayı amaçlıyordu. Niçin, ulusça eksikliğini duyduğumuz en önem- li şeyin özgüven olduğunu söylüyorum? "Bizadam olmayız" sözcüğünü, kuşaktan kuşağa hemen he- pimiz babalarımızdan duyduğumuzu unutmuyo- ruz. Duyduğumuzda, yadırgayarak "Niçin adam ol- mayız" diye kendi kendimize sormuş olsak da ay- nı sözcüğü çocuklanmıza ve çevremizdekilere yi- nelediğimizi inkâr mı edeceğiz? Özellikle, son ekonomik krizden bu yana üstü- müze çöken aşın kötümserliği, her gece televiz- yon haber bültenlerinde Şubat 2001 krizine bağ- layan görüntülerin, bu kuruluşlann reyting arttırma amacına dayandığını bilmeyenler için kişileri inti- har aşamasına getirecek birer karabasan ortamı yarattığını söylemeliyiz. Sadece medya değil, seçmen gözünde yeni- den itibar kazanmanın peşinde olan kimi politika- cılar bile, yaşadığımız ekonomik krizin üzerine ade- ta benzin dökmekten, mazoşist hazlar aldıklannı ortaya koyan davranışlar içindeler. Politikacılıktan, devlet adamlığı mertebesine ulaştığını sandığımızSüteyman Bey'in, son demeç- lerini verirken saklamaya engel olamadığı yüz mi- miklerine ve vücut diline ibretle bakıyorum. Sanki 12 Mart'ı, 12 Eylül'ü geçiren eski başbakan o de- ğilmişçesine, ileri sürdüğü eteştinleri yanıtlayanlar karşısında, nasıl da celalleniyor ve kendisini kay- bediyor. Kendisini kaybediyor sözüm boşuna değil. Sa- bık başbakan ve eski cumhurbaşkanı, bugünkü kri- zin bir hayli geçmiş yılların yanlış ya da popülist uygulamalarına dayandığını söyleyenlere "2000 yılı şubatında kriz mı vardı" diye soruyor. Evet, 2000 yılı şubatında kriz, uyanan biryanar- dağın lavları gibi henüz yüze çıkmamıştı. Ama, sa- dece ekonomistler değil, kimi politikacılar için de yolda olduğunu söylüyordu. Bu yüzden de bani- si olduğu "beşikte emeklilik" fonmülünü değiştir- mek için atılmak istenilen adımlan durdurmak ama- cı ile, mesela Tansu Çiller ve ekibi, "Baba "dan öğ- rendikleri popülist politikalan ile engellemelere başvuruyorlardı. Sonra, 2000 yılında krizin olup olmaması, o dö- nemin anayasaya göre sorumsuz cumhurbaşka- nını hangı ölçüler ile bağlar ki? 2000 yılında kriz mi vardı sorusu ile kendisini aklatmak isteyen kafa, demek ki bugünkü krizden öncelikle Çankaya'yı ve Ahmet Necdet Sezer'i suçlamaya niyetlidir. Zaman zaman, siyasi yelpazedeki politikacıla- rımızın yıllardan beri değişmediğini yineliyoruz. Bu bir türtü kazık çakmış olmanın, bir başka mesajı da, bugün mesela başbakanlık görevine bir DYP azınlık hükümeti ile talip olduğunu, çarşı pazar do- laşarak söyleyen Çiller de, değişmeyen ve dene- nenler listesinin en başlarında yer almıyor mu? Yangına körükle gidenler... Yılların birikimi ile patlayan ekonomik kriz ve onun doğuracağı zarariarı daha da büyütmeye yardım edecek bir 11 Eylül sendromu. Bunlaryet- mezmişçesine, aralanndaki o eski kavgayı terk eden "baba-kız"\n gizli paslaşmalar ile yaptıkları çıkışlar. Biz, Cumhuriyetimizin 78. yıldönümünü bu ko- şullar altında kutlarken 28 Ekim günü New York Tı- caret Merkezi'nın yıkıntıları önünde, o vahşi saldı- rıda ölenlerin yakınları bir anma törenı için toplan- mışlardı. Olaydan 47 gün geçmiş, süper devlet ölenlerin kanlannı yerde bırakmamak amacı ile he- def seçtiği Bin Ladin ile koruyucusu Taleban re- jiminin yöneticilerinden hesap soracağını tantana ile ilan etmışti. Ama 47 gündür, yapa yapa uçak- ları ile ya suçsuz sivillerin üstüne, ya da Taleban karşıtı Kuzey Ittifakı kuvvetlerinin bölgelerine bom- balar atıyordu. Televizyondan New York törenini izlerken geri- de kalan dullann, yetimlerin ya da çocuklarını yi- tirmiş ana-babaların yüzlerini olabildiğince dikkat- le izledim. Tümü vakar ıçındeydi. Çoğunun elle- rinde ulusal bayrakları vardı ve New York Beledi- ye Başkanı ile tek tek el sıkışırken hiçbir protesto eylemini akıllarına getirmiyoriardı. Çünkü Amerikalı olmanın gücüne öylesine inan- mışlardı ki, kürsüde "Tanrı Amerika'yı korusun" adlı şarkıyı söyleyen Rence Fleming adlı sanat- çıya yaşlı gözlerle eşlik ediyoriardı. Keşke öyle olsa.. Bizim onlardan neyimiz eksik diye elbette dü- şünmedim. Dünyanınbu süper devletininyurttaş- lannın, sahip olduklan zenginlik ile nasıl mağrurol- duklannı da biliyorum. Ama o ülkenin, hiç işgal gör- mediğini ve yokluk denen şeyi hemen hemen hiç yaşamadığını da. Ya bizim? Dün kutladığımız Cumhuriyeti ilan ederken ülkemizde var olan koşullan unutmuş olan bizim? Bir tam sayfa beyazlığın tam ortasında, küçük puntolarla "1923 Ruhu Yeniden Moda Olsa" di- ye soran Eskişehirii Sarar firmasının arayışı, asıl muhtaç olduğumuz eksikliği, reklam yolu ile de ol- sa, hepimize duyurmuyor muydu? Faks:0212-677 07 62 [email protected] İLAN BAKERKÖY 4. ŞULH HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN Esas No: 2001 885 Karar No: 2001 '926 Istanbul, Üsküdar, Arakiyecıhacı Mehmet, Cilt: 6 Hane 178'de nüfusa kayıtlı bulunan Hakkı ve Şefi- ka'dan olma 1927 doğumlu Ümmügülsüm Melahat Kovancı'nın Istanbul, Beyoğlu. Çatmamescit, Cilt: 9, Hane: 177'de nüftısa kayıtlı bulunan Hakkı ve Şefi- ka'dan olma 15.9.1927 doğumlu Ömer Fez\ı Tutko- vul'a MK'nin 358 mad. gereğınce vasi tayinine karar verilmış olup. iş bu karara ıtırazı olanlann kanuni sü- resi ıçinde mahkememizde ıtirazda bulunmalan, 10 gün ıçınde mahkememize bir itiraz vaki olmadığı tak- dırde hükmün aynen kesinleşmiş sayılacağı ilan olu- nur. 24.10.2001. Basın: 62387
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear