23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAVFA CUMHURİYET 30 EKİM 2001 SALI HABERLER DÜNYADA BUGUN ALİ SİRMEN Usame'nin Esamisi IVe Diyorduk Mirim? Diyorduk ki, 11 Eylül terör olaylannı Bush yönetimi kendi çıkarlan doğrultusundafevka- lade iyi kullandı. Bir yandan, silah tacirterini ve imalatçılannı zengin etmeye koyuldu. Nrtekim daha 1 haf- ta önce Bush yönetimi tarihin en büyük silah siparişi anlaşmasını imzaJadı. Bu arada, Asya'daki yeni oluşumlann ışı- ğında Hazar havzası petrol ve doğalgazı ile bun- lann taşınmasını iyice denetlemek isteyen VVashington, bölgede yeni düzeni oluşturmak üzere, Afganistan'daki kabilesel kaosa elden geldiğince son vermek ve bu ülkede kendi amaçlanna uygun oluşumlann önünü açabil- mek üzere, Afganistan'a yeni düzenin gerek- tirdiği düzenlemeyi yapmak peşindeydi. Aynca, küreselleşmenin getirdiği, yeni eko mik düzende kara paranın kontrol altına alın- ması, bunun yanı sıra, küreselleşme karşıtla- nnın gösterilerinin frenlenmesi, internet ağın- da haberieşmeye yeni kısıtlamalar getirilebil- mesi için gereken yasal düzenlemelerin, hu- kuka uysa da uymasa da çıkanlması için kol- lann sıvanması Sam Amca'nın amaçlan ara- sındaydı. Ve Bush yönetimi 11 Eylül olaylannı baha- ne ederek bunlann hepsini teker teker yaşa- ma geçirmeye başladı. ••• • 12 Eylül gününden başlayarak, Bush yöne- timi ne diyordu? Onlarbütün bu noktalara hiç dokunmadan, ABD'nin büyük bir terörist saldınsı karşısında olduğunu, 21. yüzyılın en büyük belası terör ile mücadelede karşılannda herzaman iyi be- lirlenmemiş bir düşman bulunabileceğini ileri sürüyorlardı. Aynca Başkan Bush'a göre, ABD'ye yönel- tilen bu saldın, aynı zamanda bütün "hürdün- yaya"yöneltilmiş sayılmalıydı. Çünkü Ameri- kan düzeni egemen düzendi ve Amerikalıla- nn mutluluğu bütün dünyanın mutluluğuydu. : Ve yine 12 Eylül gününden başlayarak, ABD yönetimi suçluyu bulmuş ve bütün dünyaya Han etmişti. j Bu suçlu Usame bin Ladin'di. Usame bin Ladin'i ortaya çıkaran ve eğitip Afganistan'a salan ABD idi. Eğer Usame bin Ladin gerçekten bütün bu terör olaylannın müsebbibi ve insanlık suçlu- su idiyse, ABD'nin ilk yapacağı iş "bu belayı başınıza biz sardık, Amerikan haJkından ve bü- tün insanlıktan özür dileriz" demek olmalıy- dı. Ama öyle olmadı ve Bush yönetimi, Afga- nistan'dan ve Taleban yönetiminden "terö- rist"in kendilerine teslim edilmesini istedi. Is- tekyerine getirilmeyince de, Afganistan'a kar- şı sivil hedefleri de içeren bir saldın başlatıldı. Saldınnın Bush'a göre amacı, Usame'yi ya- kalayıp cezalandırmaktı. 12 Eylül'den itibaren yapılan yayımlan anım- sayın, gazeteleri açıp bakın, Beyaz Saray ile çevnesinin bu yöndeki açıklamalannı görecek- siniz. ••• Geçen hafta sonunda, ABD Savunma Ba- kanı Rumsfeld, Usame bin Ladin'in yakalan- masının çok güç hatta belki de imkânsız ol- duğunu, "teröhst"] yakalayamayabilecekleri- ni açıkladı. Dünyanın en iyi haber alma örgütü, istihba- ratı ve planlaması ile en iyi ordusuna sahip ül- kesi, acaba Usame'yi bu tür bombardtmanla yakalayamayacaklannı bilemiyor muydu? Bir an için, bu olasılığın doğru olduğunu dü- şünelim. Bu durumda, böylesine geleceği hesapla- yamayan bir ülke, ordusu ve istihbarat örgüt- lerinin elinde böylesine sınırsız bir gücün bu- lunmasının insanlık için nasıl büyük bir tehli- ke oluşturduğunu düşünebiliyor musunuz? Ama gerçek böyle değil. ABD yönetimi bü- tün olacaklan biliyordu. Gerçek şu ki, Usame onlann umurunda de- ğildi. 11 Eylül ile Usame birer bahaneydi. Bizim savlanmız doğru çıkmıştır. Bu hengâmede, Usame'nin esamisi bile okunmuyor. 11 aydır boş bulunuyordu Prpf. Dr. Ertepuıar YÖk Baskanvekili ANKARA (Cumbn- riyet Bürosu) - Yükse- kögrerim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Ke- nalGüruz,yaklaşıkll a>dan bu yana boş bulu- nanYÖKBaşkanvekil- li|i görevine, Prof. Dr. AybarErtepmar'ı getir- di ODTÜÎnşaatMühen- disliği Bölümü'nde öğ- redm üyesi olan Ertepı- nar, Milli Eğitim Bakan- lıfı Müsteşan Bener Cordan ile birlikte 2 Etim2001'deBakanlar Karulu kontenjanından YÖKüyeliğine atanmış- tı. Mevzuata göre YÖK'te 2 başkanvekıl- li|i kadrosu bulunuyor. Boş bulunan YÖK Yü- rüme Kurulu üyelikle- riıle l başkanveküliği için 19 Ocak2001'de YÖKGenelKurulu'nda yapılan seçimde, Prof. Dr. HığnıaçSayraç, baş- kanvekilliği görevine ge- tirilmişti. Mevzuat ge- reği diğer başkanvekili- ni seçme hakkına sahip olan YÖK Başkanı Gü- rüz de seçimini daha son- ra yapacağını büdirmiş- ti. Prof. Dr. Ertepınar, başkanvekilliği göreviy- le birlikte YOK Yürüt- me Kurulu üyeliğine de getirilmiş oldu. 19 Ocak200l'de ya- pılan toplanhda, Cum- hurbaşkanlığı kontenja- nından seçilmesi gere- ken 2 üye, aday çıkma- dığı için seçilemediğin- den, YÖK'te halen 2 yü- rütme kurulu üyeüği boş bulunuyor. Satış hasılatlanna ilişkin veriler veri tabanmdan silinmiş Akbil'de sinsisoygunBARIŞDOSTER Istanbul Büyükşehir Belediye- si'nin, övünerek sunduğu Akbil projesinde, yüz milyarlarca lira- lık yolsuzluk yapıldığı, müfettiş raporlanyla kanıtlanarak yargıya iletUdi. Aİkbil'e üişkin iddialan ılk kez eski CHP II Başkanı Mehmet Bölük gündeme getirmiş ve ge- reğinin yapılması için yargıya başvurmuşfu. AKP lideri RecepTayyçErdo- ğan'ın, Istanbul Büyükşehir Be- lediye Başkanı olduğu dönemi ve sonrasını araştıran Mülkiye Başmüfettişi CandanEren'ın ha- arlayarak DGM'ye sunduğu "çok gizfi" ibareli raporda, Akbil yol- suzluğuna özel bölüm aynldı. Ra- porda, daha önce Akbil soruştur- ması yapan hesap uzmanlannın saptamalannın doğru olduğu, Ak- bil sisteminde kontör satış ve tü- ketim tutarlanrun manipüle edil- diği ifade edildi. Raporda, "Bu manipülasyon, BelbimAŞ (1stan- bul Bdediveleri BilgiİşJem Sana- yi ve Tkaret AŞ) rarafindan Ak- bil kontör saüşmı yapan otorite- lerin elde etmiş oMuklan Akbil kontörsatiştutarlannın ve Akbil sisteminedahil ohıpkontörtüke- timlerinin yapddığı otoritelerde- id kontör töketim tutarlannın, doğru bir şekilde kayıtiara geçi- rflmernesi şekiindedir.Budurum, sistcnıatik bir şekfldekunımlarta- ranndan elde edilen satış hasılat- lanna ilişkin verüerin veri taba- nmdan sflüımesi ve veri tabanın- da silinme sonrasında kalan veri- iere de itibar eümksron, havaü rakamlara göre malihakedişlerin ayarlanmasıdır'' denildi. Raporda, sistemarik ve sürek- lilik arz eden bir şekilde kontör satış hasılatlannın 593 miryar 181 milyon 321 bin lira azaldığı açık- lanarak şu saptamalar yapıldı: • Veri tabanmdan kontör sabş ve rüketim bilgüeri ««üinmiştir. • Belbim AŞ 'nin bilgisayarka- yıtlan, geriye yönelik olarak de- ğiştirilip mali hakediş işlemleri ta- mamlanan hakediş bilgilerini ih- tiva eden bazı tablolar değiştiril- miştir. • Hakediş raporudosyalarmın birden fazla gavıi resmi kop>ası vard^rveburakanılarsüreidires- mi hakedişraporiannda \eralan tutariardan daha yüksektir • Belbim AŞ'de hakedişlere ilişkin bilgisayarraporlan, Ekim 1998'den itibaren her ay için iki kez tanzim edilmiştir, bu rapor- lardaki farklılıklar, normal sayı- labilecek farklar değildir. • Kayıt dışı ba>i kese ve cash- boxlarkuDanılarak,kayrtdışj kon- tör satışı yapümış, bu saüşlar, sa- üş yetkisi \erilniemiş otoritelerin kodu kuOanıiarak gerçekkştirU- nıiştir. • Ocak 1997 ve Şubat 1997 aylannda tETT tarafindan henüz Akbil kontör sarışı yapılmasına başlanmadan, bu otoritelerin ko- du kullanılarak kayıt dışı satış ya- pılmıştır. • Ocak 1997-Mart 1999arasm- da toplam 593 mihar 181 mihon 321 binfarankAlcbü kontör saüş hasılaa2triyon35mihar427 mil- yon 692 bin hrahk da Akbil kon- tör rüketim harcamasın/a or. İçişleri Bakanlığı. çete olusturma1 ve ihaleye fesat karıştırma' suçu işlediler aşkatıüara soruşturma ECEVtTKILIÇ StBELKIZILIŞIK içişleri Bakanlığı, Istanbul Bü- yükşehir Belediyesi 'nden Albay- raklar'a verilen ihalelerdeki yol- suzluklarla ilgili eski ve yeni be- lediye başkanlan Reccep Tayyip Erdoğan ile Ali Müfrt Gürruna hakkında soruşturma iznı verdi. Eski Istanbul Büyükşehir Be- lediyeBaşkanı Tayyip Erdoğan ve Ali Müfit Gürtuna dönemlerinde, belediyeden Albayraklar'a veri- len ihalelerdeki "yobuzhıkvedo- iandmatak" iddialan üzerine içiş- leri Bakanhğı Mülkiye Başmüfet- tişi Candan Eren bir rapor hazır- ladı. Ihalelerdeki yolsuzluklann tek tek tespit edildiği raporda, Er- doğan ve Gürtuna'nın verilen iha- lelerle Albayraklar'a haksız ka- zanç sağladığı belirtildi. Eren ra- porunda, Erdoğan ve Gürtuna'nın "Çete oluşturarak ihalelere fesat kanjürdıklan" tespitinde bulun- du. içişleri Bakanhğı da, Erdoğan ve Gürtuna hakkında, "çete oluş- turmak'', "ibaJeve fesat kanşar- mak n ,"ziınmet'' ve "bdediyeyiza- rara uğrarmak" suçlanndan so- ruşturma açılmasını istedi. TayyipErdoğan ve Gürruna'nın avukatlan ise soruşturma açılma A ^Ji T; ::: - ı nP • J /T • ' &• J• r. •; £5^1 Belediye Başkanı Erdoğan ve yeni başkan Gürtuna, Albayraklar'a verilen ve müfettiş raporunda 'yolsuzluk ve dolandıncılık olarak nitelenen ihaleler nedeniyle hesap verecekler. iznine karşı Danıştay'a başvura- rak itirazda bulundular. Damş- tay'ın itirazı reddetmesi duru- munda Istanbul DGM Cumhuri- yetBaşsavcılığı, Erdoğan ve Gür- tuna hakkında dava açacak. Erdoğan ve Gürtuna'ya tebliğ edi- len soruşturma izni yazısında, be- lediye gelirlerinin "Tayyq> Erdo- ğan'ı geleceğin başbakanı yap- makiçin" Albayraklar ve paravan şirketlere aktanldığı beürrildi. Ya- zıda Erdoğan'ın işlediği behrtilen suçlar şöyle: • "Yönetim Kurulu kararian ile y-apıfması planlanan hizmet- kri,AIbayrakşirketiveyabuşir- ket sahiplerinin kıırduJdan taii şirketlere verdi • Befediyearaçkiralanmaaadı ahmdabelediyebütçesinden öde- meleryaptı. DfyanetIşleri'ninyalmzca Sünniinanışlan temsiletmesikuıandı Alevilertemsilhakkı istiyor • Ağaç dUdmi, parkve bahçe- lerin baknnı adı alünda, bir sağ- hksızsatm abmla vegerçegi yan- srtmayanişlerekarşfli büyüköde- meleryapü. • Hayali şirketlere,naylon\ieya sahte faruralarla ödemeler v^pü. • Ödemeler sonucu, toplanan paralan bifinen kişilerin ehnde toplayarak özel amaçlar doğrul- tusunda kuHaodL • Tüm bu yoDaria siya- si, sosyal ve ekonomik amaçlangerçekieştirmek amacrvla organize bir şe- kfldesuçişlenıekiçinteşek- külohışturda • İstânbuTda özeffikle Fazilet Partisi betediyde- tstanbulHaberServisi• Dıyanet Işleri'nintek bir mezhebi temsil et- riğini öne süren Alevi, Bektaşi ve Mevlevi inanışlannasahipyurttaş- lar, Diyanet'tenkendilerini de tem- sil hakkı istediler. Cem Vakfi Ge- nel Başkanı İzzertin Doğan, kendi Islam inançlanna uygun bir kuru- mun yada kurumlarmkurulması ge- rektiğini söyledi. Pir Sultan Abdal KültürDemeği Genel Başkanı Ali BaJkız, Meclis'e sunulan bütçe tas- lağında Diyanet Işleri'ne 553 tril- yonlîraayrümasını eleştirerek "Bo pararımtekkıınışubue25miryon Aleviye hizmet olarak geri dönme- yecek" dedi. Cem Vakfi Genel Başkanı Izzet- tin Dogan'mbaşkanlıgında Yenibos- na Cemevi'nde dün düzenlenen ba- sıntoplantısında, Diyanet îşleri'nin sadece Sünni inanışlan temsil etme- si kınanarak Alevi felsefesinin de kurumsal bazda temsil edilmesi is- tendi. Diyanet Işleri teşkilaünın in- sanlann sorunlannı göz ardı ederek her dört saatte bir cami yaptirdığı- m söyleyen İzzertin Doğan, "Din ve devietişlerinin aynbnasmda devle- tin denetim organı olmak yerine Arapörfveâdederinitsfamdininin esasîanolarakyayan veyüz binleri aşankadrolarlaşişirflen birkurum- la cami yapmak için birbirieriyfc yanşan siyaâ partfler gönnekiste- miyörum" dedi. Pir Sultan Abdal Kültür Deme- ği Genel Başkanı Ballaz ve Genel Sekreter.Müslüm Doğan tarafindan yapılan ortak açıklamada, Diyanet Işleri'ne bütçeden "Karun Hazi- nea" gibi pay aynldığı belirtilerek -Hükinnettoplam22kurunun büt- çesinionalamayüzdeöl aıtönrken Diyanet in bütçesini bir önceki yıla göreyüzde832 oranmdaartürmak istemektedir" denildi. Bütçe tasla- ğında Diyanet Işleri Başkanhğı'nın payının binde 56 olduğuna dikkat çekilen açıklamada şu ifadeler yer aJdı: a Buhakszfckat:Bunaitirazedi- voruz. Laiklik bu değildir. Demok- raabadeğfldKYinedeMecfis bon- landüzeltirdry^beklryoruz.'' ri ile işbirliği vaparak ka- muimkânlannıçeşitliyol- laria kendilerininve men- subu bulunduklan parti- nin menfaatına aktardL Güncel tabiri ile hortum- ladL • Bu eylemlersırasmda gerek gördüğü takdirde baskı,şiddet,cebirve maf- yavariyoHara başviu-arak suç işledL" Erdoğan'ın avukatı Hayati Yazıcı, ıhaielenn idari ve yargı denetimin- den geçtiğiıu sa\oınarak "Erdoğan dönemindeki tüm ihalelerusulünegöre yapımnştn-" dedi. Budak: Ecevit 'in iki dudağı arasında olmak istemiyorum Türkiye seçim sürecine girdi • DSP'li Budak, "Türkiye'nin en büyük sorunu işsizliktir. Işsizlik, bölücülük ve irticadan da tehlikelidir. N Tedbirler alınsaydı I milyon kişi işsiz kalmayacaktı, binlerce sanayi tesisi kapanmayacaktı" dedi. Istanbul Haber Servisi - DSP Istanbul Milletvekili Rıdvan Budak, Türkiye'nin seçim sürecine girdiğini belirterek "Bundan geri dönüş yokrur. Seçüne, Siyasi Paıtiler Kanunu'nu ve Seçim Kanunu'nu değiştirerek gjdümehdir" dedi. Siyasi partilerin demokratik işleyışındeki eksikliğın yaşanun bütün alanlanna yansıdığını kaydeden Budak, "Ben arük Saym Ecevıt"in iki dudağı arasmda miBerveküi olmak istemiyorum. Benim ülkemde bu kadar işsiz varsa ve perişansa saygıdeğer başbakanıının beni nüHerv-ekuı vapmasmı istemiyorum" diye konuştu.DSP Istanbul Milletvekili Rıdvan Budak, Cumhuriyet Bayramı ve Kırklareli'nin Çerkezköy ilçesinin kurtuluşunun 79. yıh kutlama etkinlikleri kapsamnıda Çerkezköy Belediye Sinema Salonu'nda "Nasıl Bir Tüıidye" konulu bir konferans verdi. 'Aynı düi konuşuyoruz' Budak, farkü ekonomik ve sosyal çıkarlara sahip kesimlerin çözümler konusunda benzer şeyler söylediklerine dikkat çekerek "Toplum olarak ilk defa aynı düi kullanrvoruz. TÜSLü)'la DtSK'in söyledikkrinde bile demokratikieşme açısından benzeriikier var. 'Seçim Kanunu, Siyasal Partiler Kanunu değişsin' jstiyoriar" dedi. Siyaset kurumlannın demokrasinin tarumı konusunda uzlaşma sağlayamadığını kaydeden Budak, "Halk 'ü'der hegemonyası bitmelidir' divor. Siyaset, demokratik işteyiş sağlayanıaymca özgür siyasetçitipiortaya çıkmıyor. Başansız siyasetçinin bedel ödemeye haar olduğu mesajmı tophıma vermesi gerekhdir. Yönetenle yöoetifen arasmdaki güvensizfiğin aşüması, toplumun güven ve moraürün yerine getirümesi gereldknr" diye konuştu. Ekonomide başansızfak Rıdvan Budak, hükümet, Türkiye'de faili meçhul cinayetler, hortumlamalar, ekonomik yolsuzluklarla mücadelede çalışmalar yaprığını belirterek "Sonuçta ekonomide başanb ohnaymca bunlann hiçbiri kimsenin akhna geünryor'' dedi. Örgütlü toplumun önemine değinen Budak şöyle devam etti: "Sendikah işçi saytsı 1 müyonun alünda. TÜStAD'ın, bazı demokratik çıkışlanna karşın örgütlü toplum konusunda duy arhhğı yok. Demokrasileri örgütlü topiumlar korunar. Ekonomik gefişme pianh geüştirümez, yaşam rvüeştirihnezse, anayasalara insan haldanyİa ilgili şeyler yazabflirsiniz ama 250 milyon maaş verdiğiniz poBsle, dünyanm en iyi insan haklan ve özgüriüklerine sahip anayasasmı buluşturamazsmız. Ekonomik w demokratik geHşmeyi atbaşı görurmediğiniz sürece sonuç alamazsınız." Ekonomik krizle birlikte bankalardan aldıklan krediyi ödeme güçlüğü ceken işyerlerine yeni bir ödeme planının uygulanması gerektiğini belirten Budak, "Sayın Demş, başanh olmak istiyorsanrz vergiye ihtiyacmız var. Bankalarla işyerteri anlaşamadiğı sürece ne Başbakan'm başbakanngı, ne sizin bakanhğmıy, ne de benim m&lerveldffigmı kahr" dedi. Budak, binlerce fabnkanın kapandığını söyledi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalrslar@yahoo.com Ecevit'in sağlık nedeniyle istifa edip yerine başka bir liderin geçmesi iste- ği son günlerde sıkça dile getiriliyor. Bülent Ecevit'in görüntülere yansıyan hali pek iç açıcı değil. Ciddi bir sağlık sorunu olup olmadığını bilmiyoruz. Doktorlan, olmadığını söylüyorlar. Ecevit'in beyin sağlığının yerinde olduğunu yakınında bulunanlar ifade ediyorlar. TV kameralanna yansıyan ha- liyle de ufak tefek dil sürçmeleri dışın- da bir sorun görünmüyor. Bir başka gerekçe ise Başbakanlık gibi çok yo- ğun iş temposu olan bir görevin yü- rütülmesinin Ecevit'e ağır geldiği şek- linde. Bu kadar yorucu bir çaiışmayı hakkıyla yerine getirmek için Ecevit'in yeterli enerjiye sahip olmadığı belirti- liyor. • • • Ekonomik krizin her geçen gün de- rinleşmesi, sorumlu siyasetçilere olan tepkiyi arttınyor. Ecevit, en sorumlu siyasetçilerden biri olduğu için tepki de en çok ona yöneliyor. Yurttaşlarda biriken tepki; Ecevit'in TVekranlanna Sorun Ecevit'in îstifasıyla Çözülür mü? da yanayan sağlıksız görürrtüleriyfe bir- leşince, onun artık çekilmesi gerekti- ği düşüncesi güç kazanıyor. Şunu öncelikle vurgulamak istiyo- rum: Türkiye'nin birçok temel sorunun- da Ecevit gibi düşünmüyorum. Kıbns konusundan Kürt sorununa kadar Ecevit'in sertlik yanlısı milliyetçi bir çizgiyi tercih ettiğini biliyorum ve bu- nun Türkiye'ye çok zarar verdiğine inanıyorum. Ecevit'in parti içi demok- rasiyi tamamen yok sayan çizgisinin, ülkemizde demokrasinin gelişmesi- nin önünde birengel oluşturduğundan hiç kuşkum yok. Daha saymakla bit- meyecek kadar konuda Ecevit'in ter- cihlerinin zararlı olduğuna inanıyorum. • • • Bütün bunlan söyledikten sonra so- runu Ecevit'in sağlığına bağlayanlara ve Başbakanlık'tan istifasıyla bu işın halledilebıleceğini iddia edenlere ka- tılmadığımı eklemeyi gerekli görüyo- rum. Sorun Ecevit'in çekilmesiyle hal- ledilecek bir sorun değil de ondan. Türkiye'nin ciddi bir anlayış ve tercih değişikliğine ihtiyacı var. Bunun önün- deki engel yalnızca Ecevit mi? Şu an- da siyaset yapan, iktidardaki ve mu- halefetteki partilerin tümünü gözden geçiriyorum, bunlann hiçbirinin Türki- ye'nin sorunlannı çözecek bir anlayı- şa sahip olmadığını üzülerek görüyo- rum. Hükümet gerçekten başansız. Pe- ki ya muhalefet: Tansu Çiller, Recai Kutan, Tayyip Erdoğan, Deniz Bay- kal.. bu liderlerin sisteme köklü bir eleştirisi var mı? Biz daha iyi yöneti- riz demekle olmuyor. Bu krizin yapı- sal köklerine bir eleştirileri var mı? • • • 1982 Anayasası'nı kim kökten de- ğiştirmek istiyor? Kopenhag kriterle- rini kim tam anlamıyla uygulamak is- tiyor? Kıbns sorununu, oradaki Türk- leri korumak tezinden çıkarıp Türki- ye'nin stratejik çıkartanna dönüştü- ren yeni anlayışları kim eleştiriyor? Ecevit'in Denktaş'taki ısrarı yanlış, peki Denktaş'ın gerilim stratejisine iti- raz eden bir başka siyasetçi var mı? • • • Dünyanın gelişmiş bütün ülkeleri son 10 yıl içinde, silahlanma harcama- larını hızla azaltırken Türkiye bu konu- da ciddi hiçbir değişiklik yapmadı, hatta bu konuda bir artıştan bile söz edebiliriz. Buna itirazı olan bir parti varmı? Türkiye, düşük yoğunluklu engelli, özürlü bir demokrasi içinde yaşıyor. Bu- nun sorumluları, siyasetçileriyle, ida- recileriyle, bürokratlanyla, yargıçlany- la, tüm yönetim gü'çleri; Ecevit de bun- lardan birisi. Son hükümetin başan- sız olduğu da bir gerçek. istifalarının ıstenmesini doğal buluyorum. Acı olanı, istifa isteyenlerin hükü- meti oluşturan partilerden daha ileri ve daha radikai bir duşünceye ve prog- rama sahip olmamalan. Bu nedenle Ecevit'in istifasını iste- yerek bir başan elde etmek mümkün değil. Gelin, Türkiye'nin temel sorun- lanna çözüm önerilerini tartışaiım. Ge- lin, üzerinde konuşulmaktan korku- lan, ancak bu krizin asıl nedeni olan konulan tartışaiım. ••• Ecevit'in istifasını isteyenler, bu ko- nuda eleştirilerini ve çözüm önerile- rini ortaya koysunlar. O zaman Ece- vit'in istifasını istemek biranlam ka- zanabilir. Her konuda tutucu siyasetlere ya- pışıp devletin despotik uygulamala- rının kanatları altına sığınarak duru- mu idare etmeye çalışanlar, Ecevit'ten daha farklı ne yapabilirter ki! Bizi buna nasıl inandırabilirler?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear