23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3 EKİ M 2001 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA L J K kultur@cumhuriyet.com.tr 15 86 yaşındaydı Yazar Gellu Naum öldü • Kültör Servisi - Gerçeküstücü Rumen yazar Gellu Naum, 86 yaşında Bükreş'te öldü. Yazann, kınk uyluk kemiğıyle ilgili geçirdiği operasyonun ardından meydana gelen komplikasyonlann yol açtığı kalp krizinden dolayı öldüğü bildirildi. Naum, şair, oyun yazan ve çevirmen olarak 65 yıh aşkın süren edebiyat kariyerinde, 20 şıir kitabı, çeşitli oyunlar ve bır romana imza attı. Samuel Becket, Ren Char, Denıs Diderot, Jacques Prevert ve Franz Kafka'nın eserlerini Rumence'ye kazandırdı. Naum, 1999 Avrupa Şiir Ödülü de dahil birçok ödüle layık göriildü. 15Ekimsongün B. Aysan• I •• • • • • • • şıır odulu • ANKARA (AA) - Türk Tabipleri Birliği'nin 2 Temmuz 1993'te Sıvas'ta katledilen şair, doktor Behçet Aysan ve 36 kişinin anısına düzenlediği ödülün bu yıl yedıncisı venlecek. Son katılma tarihı 15 Ekim olan yanşmaya, 1993 yılından ıtıbaren yayımlanmış kitap ya da yayıma hazır kitap dosyası ile aday olunabılecek. llkkonser13Ekim'de Kültür yolculukları • Kültûr Servisi - Anadolu ve çevresinde geleneksel müzikle ilgili yaptığı çalışmalarla tanınan Muammer Ketencoğlu, 13Ekim'desaat 19.00'da dinleyıcıleriyle buluşacak. Tank Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nın 'Bir Dostluk Hikâyesi' adlı ilk drnletisinde, Neyzen Aziz, Şenol Filız ve Muammer Ketencoğlu yer alacak. TZT Kültür Merkezi'nde 13 ve 27 Ekim'de saat 15.00'te 'Hilmi Yavuz'la Poetik Yolculuk' adlı atölye çahşması da bulunuyor. (293 12 70) Miramax'tan Bin Ladin film oluyor • Kültür Servisi - Miramax Film Şirketi, Ingiliz yazar Andy McNab'in, arkasında Usame Bin Ladin'in olduğu, Beyaz Saray'a yapılan saldınyı konu alan kitabını film yapıyor. 11 Eylül'deki saldından önce, 1999'da kitabı yayunlanan McNab, kitabının sinemaya uyarlanmasını kabul etti. Kitap, Amerikan güvenliğinin içine sızan, Beyaz Saray'ı uçurmak ve başkanı öldürmek isteyen Bin Ladin için çalışan Sarah Greenwood'u ve kahraman Nick Stone'u ıçeriyor. McNab, insanlann kitaba saldından sonra ilgi gösterdiklerini ifade etti. Yazar, kitabın aynı zamanda, Bin Ladin hesabına çalışmk için sakallı ve türbanlı olmak gerekmediğinı gösterdiğini de ekledi. BLGÜN • ORTAKÖY AFİFE JALE SAHVESt'nde saat 21.00'de Stüdvo Drama Oda Müziği Tophluğu dınlenebilir. (26C09 35) • flLM-YÖNETMENLERİ DEFNEĞt'nde saat 16.00'da AlfrıdHitchcock'un Trendeki Yabıncı' adlı fılmi izlenebılir. (29:90 01-02) ALLECRO C-/rhan Ahıskal CD'sinde, özellikle Ağır Zeybek'teki hûzünlü dansı, "Horon"daki kabına sığamayan coşkuyu çok güzel yakalamış.. Kendine özgü deyişini pekiştiren Cihat Aşkın, Ege'nin iki kıyısındaki Türk-Yunan kültürlerinin ortak paydalannda içten, sıcacık bir müzik yaratmış. Idil Biret ise baştan sona tüm yapıtlarda çocuksu bir yalınlıkla yıllann birikimini verdiği olgunluğu kaynaştırmış. EVtN tLYASOĞLU Müzik,CD'lerle ölümsüzleşirRessam, tablosunu bitirdiğinde ser- gilenmek üzere duvara asar. Ozan şııri- ni, yazar öyküsünü bitirdiğinde kitap sayfalanna toplayıp okunmaya sunar; müzikçi ise sanatlann en soyutu ıle uğ- raşmaktadır. Ne elle tutulur ne de göz- le görülür onun yaptığı. Duyulması için çalınması, saklanması için kaydedilme- sı gerekir. 20. yüzyıl boyunca taşplak- tan dijital yazıya kadar gelışen duyarlı kayıtlar, yorumculuk hünerini en ince aynntılanna kadar yansıtmaktadır. CD'ler yorumculann kartvizitidir. Ar- tık bir kere kayıt yapılıp ortaya çıktı mı geri dönüşü yoktur. Bu nedenle, özel- likle genç yorumculan uyarmamız ge- rekiyor: Biraz daha deneyım kazanma- dan bu işe soyunmasınlar. Erken yaşta kaydedilen yorumlar sonradan pışman- lık yaratıyor. Öte yandan stüdyonun elektronik ortamındaki albenıye kapıl- mamak da elde değil. Yorumdakı her türlü değer değişebiliyor. Sesi dilediği- niz gibı yükseltıp, tempoyu dilediğinız kadar hızlandırabılırsiniz. Hatta yanlış notalan bile düzeltip, kusursuz bir yo- rum yaratabilırsiniz. Ama dinleyicinin önüne çıkınca iş değişiyor. CD'lenni hayranlıkla dinlediğimız dünyaca ünlü nice sanatçıyı canlı yorumda görüp düş kınklığına uğruyoruz. Son aylarda bize ulaşan CD'ler ara- sında iki kemancımıza değınmek ıstı- yorum. Orhan Ahıskal v e Cihat Aşkın. Ahıskal'm CD'si ŞefikKahramankap- tan'ın projesı ile gerçekleşmiş. Üstün- de "para ile saülmaz" yazıyor. Bu ka- dar emekten sonra CD'lerin piyasada satılamaması çok yazık! Orhan Ahıs- kal, Saygun'un Demet'ı ile başlamış CD'sine. Bu yapıtın "horon" bölümü- nü ılk kez Saim Akçıl bır LP'ye (son- radan da CD'ye) kaydetmişti. Ahıskal, pıyanist Ian Buckle eşlığınde, 1993'te Ankara'da yapılan canlı bir konser kay- dında Demet'i tüm bölümleriyle CD'ye aktarmış. (Bu arada Demet'in opus numarasında bir düzeltme yapa- lım. CD kitapçığında yazıldığı gibi op. 30 değil, op. 33 olması gerekiyor.) Ahıskal, özellikle Ağır Zeybek'teki hü- zünlü dansı, "Hon>n w daki kabına sı- ğamayan coşkuyu çok güzel yakala- mış. Manuel de Falla'mn Ispanyol Sü- itı'nde güçlü müzikalıtesını, güzel ton- lamasını duyuruyor. Ülkemizde pek seslendirilmeyen iki çağdaş besteci ile CD'yi tamamlıyor: Janacek'ın sonatı ve Hartt Vurma Çalgılar Topluluğu ile eşliğindekı Lou Harrison'm keman ve vurma çalgılar konçertosu. Ahıskal, Manchester'dakı Royal Northern Col- lege of Musıc'te master yapmış. Halen Connecticut'ta Hartford Üniversite- si'nin Hartt School'unda doktorasını tamamlıyor. Cihat Aşkın'ın da yeni bir CD'sı çık- tı bu yaz: Aşkın'ın CD'leri iki ayn çiz- gide uzanıyor: Birincısi klasık müziğin başyapıtlanyla, çağdaş Türk bestecile- rinin başyapıtlannı içeriyor: Örneğin, Mozart, Bach, Erkin ve Akses'in kon- çertolan bu bağlamdaki çalışmalan. Bir de daha geniş kitleye seslenen ve değişik kültürleri birleştiren kayıtlara özen gösteriyor: Bu konuda daha önce çellist Tania LJsboa ile "Ochtochord"; piyanıst Mehru Ensari ile "Minyatûr- ler" gibi CD'ler hazırlamıştı. Şimdı de aynı çizgiye "Ege'ninTürküsü''nü ek- lemiş. Kendine özgü deyişini pekiştiren sanatçı, Ege'nin iki kıyısındaki Türk- Yunan kültürlerinin ortak paydalannda içten, sıcacık bir müzik yaratmış. Sela- nik türküsünde gözleriniz yaşanyor, Iz- mir kasap havasmda kanatlanıp uçu- yorsunuz. UKi Cemal Erkin'in üç kü- çük keman-pıyano parçası da bu seçki Maya atölyeleriyle katılımcılannı salt izleyici olmaktan çıkaran bir merkez olmayı amaçlıyor Beyoğlu'nda yeni bir sanat merkezi MELTEM KERRAR Beyoğlu, yeni bir sanat merkezi daha kazandı. Eğer konferanslardan, panel- lerden geçilmeyen, her türlü etkinliğe yalnızca pasif birer izleyici olarak katıl- dığınız klasik sanat merkezlerinden sı- kıldıysanız Maya Sanatevi, iyi bir alter- natif olabilir. Beyoğlu Pasajı'nın üst katında yer alan Maya, farklı sanat dallanyla ilişki kuran gösteri sanatlan ağırlıklı bır me- kân. Sanat merkezınin çeşitli topluluk- lara açık 100 kişilık tıyatro salonunun yanında, çok sayıda tiyatro kitabını içe- ren bir kitaplığı ve art nouevau piyano- su ile oda müziği dinletilerine uygun bir fuayesi de var. Maya, başlangıç programında oyun- culuğun temel becerilerinı gelıştirecek atölye çalışmalanndan 'hayat bilgisi dersleri'ne, çocuk drama bölümünden görsel iletişim ve ses atölyelerine, toplu koreografı çahşmalanna İcadar geniş bir yelpaze sunuyor. Gelen başvurulara gö- re zaman içinde ortama uygun her türlü çahşmaya açık bir yapıda olacak mer- kez, daha çok gösteri sanatlan ağırlıklı bir mekân olacak. Bütün bu atölyeler eğitim amaçlı, ama profesyonellerin ka- tılacağı araştırma amaçlı atölyeler de olacak. Bu amaçla örneğin temalar üze- rine çalışmalar yapılacak. Maya'da ders verecek isimler arasın- da yer alan Nihal Koldaş, aslında bura- da yaptıklan atölye çahşmalannın aynı- sının başka yerlerde de yapıldığını söy- lüyor. Onlann amacı 'farkh'yı sunmak. tabiı bunu da zaman gösterecek. Kuru- luş olarak bu tür kurumların öncüsü olan ve bugünün alternatif tiyatrolannın oluş- masında en büyük etken olan Bilsak Ti- yatro Atölyesi'nden gelen Nıhal Koldaş, Maya'nın Bilsak'tan farklı olarak bir 'okul' yapısmda ol- madığının altını çizi- yor. Maya'da Köksal Engür ve Nıhal Kol- daş'ın, oyunculuğun temel becerilerini ge- liştirecek çalışmalar yapacaklan oyun- oyuncu atölyesi dı- şında farklı atölyeler de olacak. Amenkalı yönetmen Anne Bo- gart'ın dans tiyatrosu için geliştirdiği 'Vievvpoınts' tekniğinin uygulandığı bir grup çahşması. Göze Saner'in gerçek- leştireceği çalışmada katıhmcılar sah- nedeki hareketin bütünlüğünü hem birey hem de grup olarak algılayıp denetleye- bilecek şekilde yaratıcılıklannı geliştire- cekler. Erol Keskin ın Taı-chı-chuan atölyesi ise Taoculuk felsefesinden yola çıkan, kendi içinde bir bütünlüğü olan hareketler zincınnın uygulamasına yö- neük. Şebnem Tuncay ses atölyesinde GÖSTERİ SAYATLAR1 AĞIRIJKLIBİRMEKÂN-MayaSanatMerkea'niıılOOkişilik tiyatro salonunun yanısıra, geniş bir tiyatro kitaplığını banndaran ve art nouevau piyanosu ile oda müziği dinletilerine uygun bir fuayesi de var. hem müzikal olarak duyuşu geliştirmek ıçın hem de doğru tonda konuşmaya yö- nelik kişıye özel çalışmalar yaptıracak. Maya'da 6-15 yaş arası çocuklar, cu- martesi-pazar günleri sabah atölyelerin- de hareket, ses, müzik ve görsellik içe- ren oyunlarla yaratıcılıklannı geliştire- cek ve sosyal ortamda özgüvenlennı ka- zanacaklar. Aynı günler ekim ve kasım aylannda TEM Yapım'ın 'Lahana Sar- ma' adh gölge-kukla oyunu Maya sah- nesinde oynayacak. AyşeSelen'in yazdı- \ m H B T ^ • Maya'da yıl \ _ ^ f t ^ boyunca temel ^ğjrWm oyunculuk B^B 9 | derslerinden, şiir | V I ^ B atölyelerine kadar H l . ^ H uzanançoklu ^ B , ^ E 9 çalışmaların dışında ^ ^ • H P F J İ Tiyatro Stüdyosu ve ^ H ^ M J Bilsak Tiyatro f ^ ^ ^ H Atölyesi oyurüan da r 2 9 H İ sahnelenecek. ğı oyunun tasvirleri, yönetim ve oyuncu- luğu Ayşe Selen ve Şehsuvar Aktaş'a ait. Ekim ayında 1.5 saatlik seanslar ile üç hafta sürecek bır başka etkinlik ise bir tür kültürel stand-up olarak adlandınlabile- cek 'Akdeniz Ortak Tarihi'nde Gezinti- ler Sohbeti'. Araştırmacı-yazar Üker Ozünlü'nün sunduğu bu program, bir dünya vatandaşı olma yolunda böylesi bir vatandaşlığa ilk adım olabilecek Ak- deniz' in çok etnisiteli kültür yapısını ta- nıma ve tarih boyu ülkeler arası hiç bit- meyen ahşveriş ve bağlantılar içinde Ak- denizlilik ortak duygu ve kimhğini edin- me gibi hedefleri olan bir çalışma. Fo- toğraf sanatçısı Gülnur Sözmen'in ver- diği Görsel İletişim Atölyesi'nin çalış- malan, fotoğrann imalatından çok, o- nun üetişimındeki ustahğin geliştirikne- si ile ilgili olacak. Fotoğrann kendi tek- niğinden hareketle, ışığın çeşitli atmos- ferlerdeki kullanımı, kadrajlama ve ko- nulann ele alınışı irde- lenecek. Şair ve şarkı sözü yazan Yelda Ka- rataş. farklı iki atölye çahşması yapacak. Bi- ri, söz ve müziğin bu- luşmasına yönelik uy- gulamalı bir çalışma, ki bu çalışmaya yer y- er müzisyenler ve şa- irler de katılacak. Di- ğeri ise yetişkinler için 'Hayat Bflgtsi Dersle- ri'. Pazar günlen ola- cak bu buluşmanın konubaşlıklan arasın- da, 'ha>atı seyretme ve değerlendinne pozisyoiılan, hayatta yönkndirilmek, ha- yaü yönlendinnek' gibi kavramlar var. Maya sahnesinde yakın bir tarihte yer alacak gösterilerin arasında Tiyatro Stüdyosu'nun son oyunu 'Speer' ve Bil- sak Tiyatro Atölyesi'nin sahnelediği Ludmila Petrushevskaya'nın 'Cinza- no'su ve 'Doğum Günü' var. (Istıklal Caddesı Halep Pasajı Kat: 2 Tel: 252 74 52) içinde, ilk kez CD üstünde yer alıyor: a lmprovizasyon,NinniveZeybek". Ge- rek Ahıskal'ın gerekse Aşkın'ın Say- gun ve Erkin gibi Türk yapıtlannı di- ğer çalışmalar arasına yerleştirerek ilk CD kayıtlannı yapmalan övgüye de- ğer. Aşkın'ın CD'sinde bağlama, kopuz, cura, ut, kabak kemane gibi geleneksel Türk sazlanyla buzuki, viyola, akorde- on, gitar, çello ve kimi vurma çalgılar birleşerek Ege'nm iki kıyısının sesini oluşturmuşlar. CD, Kalan Müzık'ten piyasaya çıkanhnış. 1998'denbuyana Israil'de Keshet Eilon Masterclass'ın- da Shlomo Mintz ve 1da Haendel ile aynı fakültede ders veren Cihat Aşlun halen İTÜ Müzik 1leri Araştırmalar Merkezi'nin eşbaşkanıdır. İdil Biret'ten Japonlara CD idilBiret'ın, sayısı70'eyaklaşanka- yıtlan yıllardırdünyanın çeşitli köşele- rinde satılır. Son zamanda genellikle Naxos firması tarafindan basılan CD'lerinde önceliğı küllıyatlar almış- tı: Chopin'in Rachmaninof un, Brahms'ın tüm piyano yapıtlan gibi. Öylesine geniş bir dağarcık çıkanyor ki ortaya bestecılenn piyano- orkestra için yapıtlanndan solo piyano çahşmalan- na ve hatta bugüne kadar kimsenin el sürmediği "egzersiz'' niteliğindeki ça- lışmalara dek yazdıklan her notayı CD'ye aktanyor. Dünya müzik tarihin- de önemli bir tarihi görev yerine geti- riyor böylece. Son çıkan CD'yi Naxos Japonya'da piyasaya sürmüş: "The Art of tdil Bi- ret" başlığını taşıyan CD'deki parçala- nn her bıri birbırinden keyiflı küçücük minyatürlerden oluşuyor. Chopin,Çay- kovski, Brahms, Rahmaninof ve De- bussy gibi kimi doğrudan piyano için yazılmış, kimi de Kempfftaranndan pi- yanoya uyarlanmış yapıtlar. Gluckun Kutsal Ruhlann Dansı, Handel'in me- nuet'si apayn tatlar taşıyor. Aynca bu- güne dek pek rastlamadığımız Schu- bert Impromptu'nun Brahms tarafin- dan yapılan sol el uyarlaması ile Berli- oz- Fantastik Senfonı'den Balo sahne- sinin Lisztuvarlaması rengârenk tablo- lar çiziyor. Idil Biret, baştan sona tüm yapıtlarda çocuksu bir yalınlıkla yılla- nn birikimini verdiği olgunluğu kay- naştırmış. Her ortamda zevkle dinle- necek bir CD. evin@boun.edu.tr 28 Araiık 2001 Yap> Kredi Kultur Merkezi Igskt Nedim Töf Muzesı âeddin'in Lambası ANADDLU'DA SELÇÜKLU ÇAĞI ^ S A N A T t VE ALÂEDDÎN KEYKUBÂD "YMM KRED1KÜLTLR MERKEZİ ÎJ fe, » 800S0 BeyojJu -. Bu s o p Yap KmHKükur Sanat Yayacılılc \ Ş. « T . C Kultur Bjkanhfr Anıtiar vt Kfuzdcr Gcnd Mudurluğu *" A.Ş tf
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear