17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 20 EKİM 2001 CUMARTE DIZI Uyeliğe kabul edilmemiz ugruna9 TUSIAD üyelerinden gelen her tiirlü girişim meşru sayılmaktadırHer şey Avrupa Birliği için evlet bankalarından açılan kredilerle yandaşlara satılıp güya özelleştirilen bankalann, içleri hortumlandıktan sonra yeniden devralınıp devlete içinin doldurtulması, hiç kuşku yok, Avrupa Birliği'ne bir an önce girebilmemiz içindir. Ancak, burada hetnen şunu da belırtelım kı, artık burjuvalaşmış uçuncu kuşak sana- yıcıler olan TUSlAD yonetıcısı bu genç ışadamlannuzın, raporu hazırlatırlarken "Şeriatın, öpkı Avrupa ûlkelerindeld gi- bi Türkiye'de de bugün bir tehlike ol- maktan çıktığına" gerçekten cıddı cıddı ınandıklannı soyleyebılmek de galıba ola- naksız olsa gerektır Gerçı, hukumete ver- dıklen On Emir'ın bir maddesı de "Mil- li Güvenlik K u n ı l u " ıle ılgılıdır Ama ge- ne de, 28 Şubat'ı değerlendırmelenne ve Genelkurmay Başkanlığı ıle ılışkılenne ba- kılacak olursa, memorandum'lannda la- isizme hiç değinmeden, Turkıye'nın bu- günku en onemlı sorununun "demokra- tikJeşme" olduğunu savunmaları, bızce buyıık bır olasılıkla, gerek "Şeriatın Tür- kiye için artık bir tehlike oluşhırmadı- ğına" gerekse, "Toplumsal kalkınmanın ancak demokratik bir düzende gerçek- leştirilebileceğine" yurekten ınanmalann- dan fılan değıl, salt Avrupa Birliği ne bır an önce alınabılmemızın önkoşulu olarak sunulan pakette Batılılann sadece "de- mokratikleşmeden" soz etmelennın yön- lendırmesıyle laısızm konusunun gundeme getınlmesını bıle gereksız, fazla, hatta teh- ükeii bulmuşlardır sanınz saklanan gerçek Aynca, "Milli Güvenlik Kurulu"nun memorandumdakı On Emir'den bın halı- ne getınlmesı de gene hiç kuşku yok kı, Av- rupalılar ıstedığı ıçındır Nıtekım, daha adından da anlaşılacağı gıbı, "Türkiye'de Demokratikleşme Perspektifleri ve Av- rupa Birliği Kopenhag Siyasal Kriterle- ri-Görüşler ve Öncelikler" başlzklı ra- porlannda "Milli Güvenlik Kurulu'nun AB standartlanna ve Katılım Ortaklığı Belgesi'ndeki siyasi kriterlere uygun ha- le getirilmesini" ıstedıklennı açık açık be- lırterek bu gerçeğı kendılen de saklama- maktadırlar zaten Her turlu girişim meşru! ORUNLU' Ulusal güvenlik tartışması Kıbns çıkarması sırasında, Batılı ulkelenn, bırkaç ınışten sonra mutlaka değıştınlmesı ge- reken jet uçağı lastığı saöşına, harekât kendılenne haber venl- meden başlaüldığı ıçın ambar- go koymalan uzenne büyük sı- kıntılara düşulduğunden, savaş- tan hemen sonra stratejik ne- denlerle fîzibüite, rantabilite hesaplan fılan özeüikle gö- zardı ediierek hem yeterh ait- yapısı bulunmadığı hem de hammadde kaynaklanna ve pa- zarlara çok uzak olduğu bıhne bıhneAnadohı'nunortasınaku- nılmuş PETLAS'ı da asken jet uçağı lastığı ureten ulkemızde- kı tek fabnka olmasına karşuı, bırden "demokrasi havarisi kesilen" bu çevreler, Avrupaü- lann gozune bıraz daha gırebü- mek uğruna, bır oldubıttıye ge- tınp, özeUeştirme adı altında, üstelık bır şeriatçı kuruluşa yok pahasına satmışlardır, anımsanacağı gıbı. TiplO 1960 takl Qlbl Iktidardakı bır sıyası parti başkanı da, gene anımsanacağı gıbı yıllardır M ü Güvenlik Kurulu toplantılanna katıldığı halde, "Avrupa Birliği'ne bir an önce aünmamız için zo- runlu olduğunu" soyleyerek "Ulusal Güvenlik" konusunu bıle partısının kongresınde ba- ğıra çağıra tartışmaya açmaya kalkışmakta hıçbır sakınca gör- menuşür Tıpkı 27 Mayıs 1960'ta Bati- Iılara haber vermeden ıktıdan devıren genç subaylann, hemen can derdıne düşerek hareketle- nne meşruiyet sağlayabılmek uğruna radyoyu ele geçınr ge- çırmez "NATO'ya, CEN- TO'ya Bağlıyız!" dıye bar bar bağırmaya başlamalan gıbı, bugün de öyle kı, "Müslüman- hkla laisizm bağdaşamaz. De- mokrasi tramvaj gibidir, gi- deceğiniz yere kadar binersi- niz" dıyerek şeriatçı olduklan- nı açık açık söylemış kışıler bı- le, kurduklan "yenilikçi" par- tılenn meşruiyet kazanması ıçın, programlannın başına "Biz de Avrupa Birliği'ne gi- rilmesinden yanayız" dıye yazmak zorunda hıssedıyoriar kendılennı Öyle kı, TÜSİAD Başkanı Sn Tuncay Özil- han, Turkıye'ye ış goruşmelenne gelen 70 kı- şılık Fransız gınşımcılenyle bırlıkte 12 Tem- muz 2001 gunu duzenledığı bır basın toplan- tısuıda, uzmanlık alanlanna gırdığı kuşkulu bır konuda bıle, KKTC Cumhurbaşkanı Ra- uf Denktaş'ın anlaşma masasından çekil- mesini Avrupa Bırlığı'ne bır an once gırmemı- zı engelleyeceğı endışesıyle şıddetle eleştıre- rek "derhal dÖnmesi gerekriğini döşündük- lerini" soylemekte bır sakınca gormemıştır Görulduğu gıbı,AvTupalılarca "Avrupa Bir- liği'ne bir an önce kabul edilmemiz" uğru- na, TUSlAD uyelen ıçın de her turlu gınşım meşru sayılmâktadır artık Orneğın, Telekom'un ozelleştınlmesı ko- nusunda ılgılı MHP'lı bakan bıraz fazla tıtız- lenınce, Sn Öziihan 12 Hazıran 2001 gunu ga- zetecılere bır açıklama yaparak "Türkiye'nin gelişmiş bir toplum ve çağdaş bir devlet ya- pısına kavuşabilmesi" ıçın acele globalleşip, Avrupa Ue butünleşmesi, yanı "E-devlet" halıne donuşmesı gerektığını vurgulayıp, he- men yanıtını vermış ve soz konusu bakanın kı- sa surede gorevden alınmasını sağlamıştır Hortumlanan bankalar Kısacası, her şey "A\rupa Birliği için"dır artık Orneğın, devlet bankalanndan açılan kredılerle yandaşlara satılıp guya özelleştınlen bankalann, ıçlen hortumlandıktan sonra yeni- den devralınıp devlete ıçının doldurtulması, hiç kuşku yok, AB'ye bır an once gırebılme- mız ıçındır Gene dev let bankalanndan açılan kredılerle, guya ışçı çıkanlmaması ve uretıme devam edıhnesı koşuluyla satılıp ozelleştınlmış Sumerbank fabnkalan- nın, çımento fabnkalannın fılan acele kapatı- Iıp arsalanna apartmanlar dıkılmesıne goz yu- mulması bıle AB uğrunadır hiç kuşkusuz israll, AB'ye girmek Istese, kaç saat bekler acaba? Avrupa Bırlığı, bılındığı gıbı, 25 Mart 1957'de Roma'da unzalanan anlaşmanın, uye dev letler B Ahnanya, Fransa, ttalya, Belçıka, Hollanda ve Luksemburg meclıslennce de onaylanmasından sonra, 1 Ocak 1958'de "Av- rupa Ekonomik Topluluğu" (Ortak Pazar) adıyla kuruhnuştur Turkıye de, hemen bır yıl sonra, Temmuz 1959'da, Yunanıstan'ın ardın- dan ortak olmak ıçın başvurmuştur AET'ye Ne var kı, Yunamstan' m 1961 yılında ortaklık anlaşmasını ımzalamasına karşılık, Fransa ve îtalya'nm karşı çıkması yuzunden Turkıye an- cak 12 Eylul 1963'te, tam dort yıl sonra Anka- ra Anlaşması'yla aday uyeliğe almmıştır Yu- namstan 1981 yılında tam uyeliğe kabul edıl- mıştır, ama bızım "aday üyeliğimiz" bıle bır- lığe pamuk ıplığıyle bağlıdır sankı hâlâ Ya- nı, aday uyelıkten çıkanlmamız dahı her an soz konusudur, ne yazık kı El pençe dtvan... Gerçekten, bu sûreçte güya ulkeyı yonetır- ken kımı de\ letı yetmış sente muhtaç etmış, kı- mı uç kunış ıçm Bedevı çadırlannda dev letın onurunu ayaklar altma ahnış ve hepsı de koca bır ulusu IMF kapısında, Dunya Bankası'nın kapısında dılencı durumuna duşurmuş bu po- lıtıkacılarla, "kompradorluğu" şımdı de "de- mokrasi havarisi kesilerek" globalleşme yaf- tası altında halka çağdaşlaşmakmış gıbı yutrur- maya kalkışan bu çevTeler, AB'nın kapısında mçın acaba boyle el pençe divan durmakra- dırlar neredeyse tam kırk yıldrr9 Oysa, İsraU. Avrupa Birliği'ne katılmak ıs- tese, kapısında kaç saat bekler acaba, oylesı- ne merak edıyorum kı Bılındığı gıbı, ne NATO uyesıdır Israıl, ne de coğrafyalannın Avrupa ıle uzak yakın bır ılışkısı vardır Ama, spor kuluplen Avrupa şampıyonalanna katıhnaktadrrlar sureklı, Eu- rovasıon uyesı olduklan ıçın Avrupa buıncıh- ğını kazamp Eurovısıon şarkı yanşmasım bı- le duzenlemışlerdır Bu nedenle, kımı "Birkaç saat..." dıye ya- nıtlamaktadırbu soruyu alayh bır bıçımde, kı- mı "Hiç bekkmez. İlk toplantıda ahnır." dı- yerek gulumsemektedır bıyık altından, kımı "Avrupa Parlamentosu'nda tsrail aleyhine oy kullanacak bir AvrupaJı sanmam ki bu- lunsun..." demektedır anıştrrmalı amşrmnalı Kısacası, kımse yadırgamamaktadır boyle bır soruyu Gene bılındığı gıbı, îsraıl 14 Mayıs 1948'de kurulmuş, ancak Araplann hemen topluca sal- dınya geçmesı uzenne aynı yıl, 1948 'de Birin- ci Arap-İsrail Savaşı; bu savaşın yaralan he- nuz sanhnış sanrmamışken de bu kez Nasır'm Suveyş Kanalı'nı ulusallaştırmaya kalkışması yuzunden 1956'da İkinci Arap-İsrail Savaşı, gene Mısır'ın 1967'de "Arap Birliği" uğruna başlattığı, tarıhe "Altı gün savaşı" dıye geçen Üçüncü Arap-İsrail Savaşı ve 1973'te Dör- düncüArap-İsrail Savaşı yaşanmıştır ardı ar- dına Bu nedenle, ta 1975'lere dek AET ıle ıl- gılenecek kadar olsun bır zaman bula- madıklannı varsaysak bıle, ılgınçtır, gor- duğumuz kadanyla daha sonrakı yıllar- da da, butçelen asken harcamalar yuzun- den altust olduğu, dolayısıyla 1978'ler- de odemeler dengesı açığı GSMH'sınm dörtte bırını bulduğu ve enflasyon yuz- de 42 5 çıktığı, hatta 1980'de yuzde 133'e ulaştığı halde, gene de belkı bu^ yardım koparınz açıkgozluluğu ıle AET'ye katıhnayı duşunmek hıçbır Isra- ıllı yonetıcının aklından dahı geçmemış- tır İsrallliler neden anlayamadı? Ortaklanna buyuk yararlar sağlıyor ol- masa, girmek ıçın neredeyse kırk yıldrr kapısmı zorlamamıza bır anlam venle- meyeceğme göre, gerçekten, çıkarlannı ıyı bıbnekle unlu Israıllıler mçın acaba hâlâ başvnrmamışlardır AT'ye girmek ıçın9 Boyle bır olanağın varlığını bız yıllar on- ce kavrayalun da, onlar hâlâ kavrayama- sınlar, başvururlarsa hemen alınacakla- rmı bız kestırebılehm de onlar farkına bıle varmasrnlar, gerçekten mumkun mu- dür, soz konusu olabılır mı acaba 9 Galıba, salt bu soru bıle, "Avrupa Top- luiuğu" gerçeğmı sıl baştan tekrar duşu- nup yenıden değerlendrrmemız ıçm ye- terlı olsa gerektır sarunz Yarar degil zarar... Çunku unutulmamahdır kı, AT kurucu- lan sanayı devrnrunı gerçekleşhrmış top- lumlardır Sonradan aralanna aldıklan bazı devletlenn sanayı toplumu sayılabıl- mesı bn^z su göturur olsa bıle, AT bu ne- denle, sonuçta bır sanayı toplumlan bır- lığıdy Îsraıl de ola kı bu nedenle, coğ- rafyanın ve tanhın sanayıleşmesıne ızm vermedığı otekı Ortadoğu ulkelen gıbı bır tıcaret toplumu olduğu gerçeğmı goz onunde tutup, katıhnası halınde, orneğın sanayı toplumlannın çıkarlanrun bıçım- lendıreceğı gumruk polıtıkalan vb uygu- lamalann kendılenne yarar değıl zarar v erebıleceğını duşunerek, başvurmayı bıle aklından geçırmemıştır, buyuk bır olasılıkla Elma agacına vaktlmlz yok Kuşkusuz, buyuk paralarlayabancı tek- nısyenlere kurdurulacak veya teknolo- jı değışıklığı, çevTe kırlenmesı, ucuz e- mek gucu vb gıbı nedenlerle Batılıla- nn kendılıklennden getınp kuracaklan bırkaç fabnkada, ya da brr buyuk dev- lenn lutfedıp vereceğı bır ozel tesıste, gene onlann denetımınde mal uretıp, onlann ıznıyle dışsatım yaparak bır top- lumun sanayıleşebılmesı ıse elbette soz konusu bıle değıldır Gene unutulmamahdrr kı, sanayı devn- mı de sonuçta tanmın bır urunudur Or- neğın, hiç kuşku yok kı James Watt bu- har gucunu, John Kay mekığı, Arkw- right suyla ışleyen ıplık bukme tezgâ- hını, Crompton vargelı, Carr»right buharla çalışan mekanık dokuma tezgâ- hmı fılan, tanmsal urunlenn daha hızlı ışlenmesını, dolayısıyla tanmsal uretı- mm daha da artınlmasını sağlamak amacıy- la, kuşaklar boyu surmuş çalışmalann bınkı- mıyle ancak bulabımıışlerdu- XVIII yuzyıl- da Gene hiç kuşku yok kı, orneğın yer çekı- mı yasasını bulabıhnek ıçm bırkaç kuşak bo- yunca bır ekna ağacınm altında sabn-la oru- ruyor ohnak gerektır Ama, ne Îsraıl'm ne de bızım, bır elma ağacının altında bırkaç kuşak boyunca oruracak sabnmız ohnuştur, hatta ne de o kadar omurlu bır ehna bahçemız, bı- lmdığı gıbı Aman slyasl lstlkrar bozulmasın Bu nedenle bızce, ızm alarak dahı olsa ya- bancı teknolojılerle pantolon-gomlek düap, televızyon buzdolabı ureterek bır "dunya markası" olabıleceğmı sanan ışadamlanmız asıl, nasıl sanayı toplumu olunabıleceğı ko- nusunda, kulahlarmı onlenne koyarak bır kez daha düşünseler gerektu", AB'ye katılmaya heveslenmeden once Yoksa, "Aman siyasi istikrar bozulma- sın, borsa etkilenmesin, dolar yukselme- sin, vabancı sermaye urkmesin, sonra de- mokrasi elden gider ve bizi de AB'ye al- mazlar" dıyerek, banka hortumlayanJan sak- layıp korumakla, bakanlıklardakı hırsızlıkla- n ortbas edıp, hırsızlık operasyonlan yuruten sav cılan, polıslen,jandarmalan azarlayıp go- revden almakla, cezalandmnakla ne sanayı- leşılebılmır, ne "sanayi sonrası" (post uı- dustnal) toplum aşamasına sıçranılabılmır, ne de AB'ye gırılebılınır çunku Yarın: Anadll ve sanaylleşme CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Frankfurt Kitap Fuarı ve Oüşündüpdükleri Frankfurt'ta 50 yılı aşkın bır suredır dunyanın er buyuk kıtap fuarlarından bırı açılıyor Bu yıl Frank furt Kıtap Fuarı 8-15 Ekım tanhlen arasında gerçek leştı Dunyanın denebılır kı tum ulkelerınden yayın cılar, telıf hakkı temsılcılerı, yazarlar, aydınlar, kıtap fuan nedenıyle Almanya'nın bu buyuk fuar (aynı za- manda da ıktısat bankacılık, borsa) merkezınde bu- luştular Geçen yıllara oranla bu yılın kıtap fuannın sonuk olduğu soylendı Bu gozle de gorulebılıyor- du Fuar salonlannın ztyaretçıye açıldığı son ıkı gun- de bıle, bunların hafta sonu gunlen olmasına karşın, kıtapların sergılendığı alanlar, kondorlar çok fazla kalabalık değıldı Bellı kı 11 Eylul katlıamının ve sa- vaşın yarattığı korku tehdıt, genlım psıkolojısı Frank- furt Kıtap Fuan'nı da etkılemıştı ••• Bızde kıtap fuarı denılınce akla bu alandakı ılk ve tek buyuk kuruluş olan TUYAP gelır TUYAP'ın Is- tanbul'da Ankara'da, Izmır'de, Kıbns'ta gerçekleş- tırdığı kıtap fuarlarının ulkemız kulturu bakımından onemı yadsınamaz Bızım ulusal kıtap fuan etkınlı- ğımızle karşılaştınlamayacak kadar buyuk (en az yır- mı otuz kat genışlıkte) bır alanı kapsayan uluslara- rası Frankfurt Kıtap Fuarı nın amacı da bızdekınden farklı Frankfurt Kıtap Fuarı'nda (fuarın zıyaretçıye açıldığı son ıkı gun dışında) kıtap satışı yapılmıyor Amaç, yayınevtennın urunlerının sergılenmesı ve ya- yınevlerı arasında karşılıklı olarak alım-satım ılışkı- lerı Bu arada, fuar salonlannda kulturel etkınlıkler de yapılıyor ••• Turkıye Frankfurt Kıtap Fuan'na, yanılmıyorsam eğer on yılı epeyce aşkın bır suredır katılıyor Bun- lardan bıri<aç tanesınde ben de konuk yazar ya da yayınevı temsılcısı olarak bulundum Bu yılın Frank- furt Kıtap Fuarı nda Turkıye bolumu Kuitur Bakan- lığımız adına TUYAP ça duzenlendı Turkıye Yayın- cılar Bırlığı, Bılgı Yayınları Evrensel Yayınlan ve bır- kaç yayınevı daha fuann Turkçe yayınlar bolumunu oluşturdular Her ulkenın tum yayınevlen sergı alan- lannda yan yana yer almaktayken Turkıye yayın ku- ruluşlannın aynı salonda fakat bırbınnden uzak ıkı ay- n sergı alanında yer almış olmasının nedenını anla- yamadım Geçen fuarlarda tum yayın kuruluşlan ay- nı sergı alanında yan yana yer almaktaydılar ••• Kuitur Bakanlığı'nın bu yıl, kıtap fuarcılığı konusun- da deney ve saygınlığa sahıp bır kuruluş olan TU- YAP'ça temsıl edılmesı bence doğru bır seçımdı Muzık dınieMen ve soyleşıler de ılgınçtı Fakat ozel- lıkle soyleşılerın neden fuarın uluslararası bolumun- de duzenlenmemış olduğunu anlayamadtm Yayı- nevlenmızın, geçen yıllardakının de gensıne duşe- rek Frankfurt Krtap Fuan'na buyuk olçudeılgısız kal- malan, anlamakta guçluk çektığım bır başka konu oldu Bu yılın Frankfurt Kıtap Fuan'nda yukardaan- dığım bırkaç yayınevı sergısı bırkaç yayıncı ve bır telıf haklan kuruluşunun temsılcısı dışında, ulkemız- den kımse yoktu Neden"? Bu neden, acaba sade- ce ekonomik mı 9 ••• Frankfurt Kıtap Fuarı ndakı soyleşım sırasında soyledıklenmı ozetle yıneleyecek olursam Doğa- dakı yasa toplumlar bakımından da aynen geçerlı- dır Guçlu yaşamını surdurur, guçsuz, yok olup gı- der 10 mılyon nufusa sahıp komşumuz Yunamstan bu yıl Frankfurt Kıtap Fuan nın onur konuğuydu Sergı alanlannın genışlığı duzenı, gorkemı, en bu- yuk ulkelenn, dunyaca unlu en buyuk yayınevlerının sergılenyle yarışacak duzeyde ve zengınlıkteydı Yu- nanıstan bır Avrupa ulkesı olarak kımlığını bu aian- da da kanıtlamaktaydı Ya bız 9 Istenıldığı kadar ıl- gınçlıkler hoşluklarsergılensın boyle bır katılımlave boyle bır anlayışla bunun sozu bıle edılemez ••• Uluslararası kıtap fuarları, ulusal kulturlenn, yayı- nevlen temelınde, guç gosterısınde bulunduklan, urunlennı pazarladıklan alanlardır Bundan oncekı kı- tap fuarlarında ıkıncı uçuncu sınıf yabancı yazarla- nn telıf haklarını alabılmek ıçın bırbırlenyle yarıştık- larına tanık olduğum yayınevlerımızın, telıf hakkı ajanslarımızın, başka ulkelere pazariayabıleceklen urunlerı yok mu? Heveslen mı, paralan mı, kâr bek- lentılen mı yoksa başka bır şeyler mı eksık 9 Bu ko- nuda neler yaptıklarını ve bu arada bu yılın Frank- furt Kıtap Fuan'ndan nasıl yarariandıklannı bılmek ıs- terdım ••• Devlet (ayrım gozetmeksızın ve kendı ortada ol- maksızın) bu gıbı uluslararası etkınlıklerde ulusal ya- yın kuruluşlannı maddı olarak desteklemelı mı' Ben- ce ve duraksamaksızın evet Fakat, hangı devlet' Memuru, unıversıte oğretım uyesı yoksullukla bo- ğuşmaktayken mılletvekıllerı mılyarlarca lıralık ma- aşı yeterlı bulmayan devlet mı' Uygar ulkelenn ulu- sal gelırden kulture bılımsel araştırmalara ayırdıkla- n pay yuzdelı oranlardayken bızım ulkemızde bu ko- nuda bındelı oranları yeterlı belkı de fazla bulan devlet mı' Kımı burokratların ıyı nıyetıne çabasına karşın, boyle bır devletten daha farklı bır bılınç, da- ha fazla bır katkı beklemek ne yazık kı olanaklı de- ğıl Devletımızın ve yayınevlerımızın bugunku goru- numlenyle de (60 mılyonu aşkın nufusumuza karşın) Frankfurt Kıtap Fuarı nda fuann onur konuğu ulke- sı olarak yer almamız gerçekleşmesı çok uzak bır hayal (Bu arada onumuzdekı 2002 yılında onur ko- nuğu ulke olmamız konusunda yapılan onenyı on- ce kabul edıp sonra odenmesı gereken 14 mılyon markı odeyemeyerek bundan caydığımız, bu ne- denle Frankfurt Kıtap Fuarı yonetımını de guç du- rumda bıraktığımız doğru mu') e-posta: atao\b(h cumhurryet.com.tr Faks:0212 513 85 95 DERSİM'in GÜLÜ Töb-Der'Ii NİYAZt YERLtTAŞ 12 Eylul faşızmının zındanlannda solmayan, înegol'de trafık kazasmda 18 Kasım 2000'de soldu Saygı ıle anıyoruz Bütün Sevenleri adma: Teslim Yerlitaş
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear