Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 2 EKİM 2001 SALJ
HABERLER
600 milyon çocuk yoksulluk içinde yaşıyor, 300 bin çocuk aktif olarak çatışmalara katılıyor
Gelecek ayakiar altındaFİGENATALAY
1 Ekım Dünya Çocuk Günü ne-
deniyle Çocuk Vakfı Çocuk Hak-
lan Ökulu'nca hazırlanan "Hakla-
n Çahnmış Çocuklar RaponTnda-
ki veriler hiç de iç açıcı değil. Tüm
dünyada çocuklann durumu, geçen
yıllarla iyileşeceğine daha da kötü-
leşiyor.
Rapora göre, dünyanın toplam
nüftısu 6 milyar 300 milyon. 0-18
yaş arası çocuk nüfiısu 3 milyar 50
milyon. Dünya doğum ortalaması
yüzde 2.5. Hamilelik ve doğumda-
ki yetersiz koşullar nedeniyle her
yıl 600 bin anne hayatını kaybedi-
yor. Beş yaş altı ölüm oranı binde
80. 600 milyon çocuk yoksul. Bir-
leşmiş Milletler'in ulaşabildiği aç
insan sayısı 95 milyon. Yoksulluk
içinde büyüyen çocuk sayısında
son 10 yıl içinde artış gözlendi.
10 yaşında olgunlaşan, 20 yaşın-
da yaşlanan, 30 yaşında ölen yak-
Çocuk Vakfı, Dünya Çocuk Günü için 'Haklan Çalınmış Çocuklar
Raporu' hazırladı. Rapora göre gelişmekte olan ülkelerde yaşlan 5
ila 14 arasında olan 200 milyon çocuk mutlak yoksulluk snıınnın
altında bulunuyor. Çocuk işçi sayısı 275 milyon, 5-11 yaş arasında
65 milyon çocuk tehlikeli ortamlarda çalışıyor.
laşık iki milyon çocuk her yıl seks
pazanna sokuluyor. Dünya gene-
linde çocuklann yüzde 71'i temiz
su içebiliyor. Okul çağı içinde bu-
lunan 135 milyon çocuk okuma-
yazma bilmiyor.
Okula gitmeyenlerin yüzde 6O'ı
kız çocuğu. Dünyada eğitim har-
camalanna 7 milyar dolar harca-
nırken, savunma harcamalarına
781 milyar dolar harcanıyor. 7-14
yaşlan arasında 300 bin çocuk, ak-
tif olarak savaş ve silahlı çatışma-
lara katılıyor. 2000 yılında 35 mil-
yon insan mülteci ve sığınmacı du-
rumuna düştü.
0-18 yaş arasındaki nüflıs 27 mil-
yon. 5 yaş altı nüfus 7 milyon. Yıl-
lık doğum sayısı 1 milyon 400 bin.
Yıllık ortalama nüfus artış hızı 1.9.
Kimsesiz ve korunmaya muhtaç
çocuk sayısı son beş yılda arttı. An-
nelerin yüzde 11'i 15-19 yaş gru-
bunda. 12-14yaşarasıevliolankız
çocuklannın sayısı ise 10 bin 484.
Türltiye'nln durumu
Türkiye nüfusunun yüzde 36 'sı
yoksul. Her üç çocuktan biri sağlık-
lı beslenemediği için gelişme ve
büyüme bozukluğu içinde. 7-13
yaş arası okula kayıtlı olmayan kız
çocuk yüzdesi 31, erkek çocuk yüz-
desi ise 21.4-18 yaşlan arasında 1
milyon 100 bin özürlü çocuk bulu-
nuyor. Bu çocuklann okullaşma
oranı yüzde 2 civannda. 6-18 yaş
grubunda çalışan çocuk sayısı 6
milyon. Bu çocuklann yüzde 30'u
okula gitmiyor. Türkiye genelinde
sokak çocuklannın sayısının 6 bin
olduğu tahmin ediliyor. Koruma al-
tındaki çocuk sayısı ise 16 bin 595.
Türkiye'de çocuk ihmali ve istis-
man giderek yaygınlaşıyor. Çocuk
istismannın en yüksek oranmı psi-
kolojik ve fiziksel istismar türleri
oluşturuyor.
Istanbul'un 0-18 yaş grubu nüftı-
su 4 milyon 260 bin. Istanbul'da her
yıl 153 bin bebek doğuyor. Ilköğ-
retimde dersliğe düşen öğrenci or-
talaması 65, liselerde 41. Okula ka-
yıtlı olmayan kız çocuk oranı yüz-
de 21.6, erkek çocuk oranı ise yüz-
de 18.6. SHÇEK'inyurtlannda ko-
ruma altına alınmış çocuk sayısı
1369. Kimseli - kimsesiz korunma-
ya muhtaç çocuk sayısı ise 300 bin.
Istanbul'da gayri resmi olarak bin
mülteci ve sığınmacı bebek ve ço-
cuk yaşıyor.
çocuk gerçefli
Çocuk Vakfı Başkanı Mustafa
Ruhi Şirin, 1 Ekim Dünya Çocuk
Günü nedeniyle yaptığı açıklama-
da, "Her çocuğun hayata iyi bir baş-
langıç yapabilmesi için çocuk yara-
n çerçevesinde, hiçbir aynmcılığa
ödün vermeden ve çocuk kaühmını
benimseyerek çocuk ödevine başla-
madıkça çocuk gerçeğinin farkına
varamayız" dedi.
NEW YORK ÜNİVERSİTESÎ, MİNİKLERE RESÎM YAPTIRARAK SALDIRININ PSİKOLOJİK ETKİLERİNİ ARAŞTIRIYOR
Küçüklerin gözüyleterör• lOyaşındakiDominic,
yaptığı resme, saldınlann
ardından Dünya Ticaret
Merkezi'ne giren polislerden
biri olan babası için "Allah seni
seviyor" diye yazıyor. Kimileri
üzerine "korkû" diye yazdıklan
kâğıdın Dünya Ticaret
Merkezi'nin yeni bayrağı
olduğunu söylüyor.
Çeviri Servisi - ABD'deki saldınlann
açtığı yara çok büyük. Özellikle de
yakınlannı kaybedenlerin
yüreklerinde. Terörün insanlar
üzerindeki yıkıcı etkisini en yogun
şekilde yaşayanlar ise hiç şüphesiz
çocuklar... İngiliz Independent
gazetesinde yayımlanan habere göre
New York Üniversitesi'ndeki çocuk
araştırmalan merkezi de bu gerçekten
yola çıkarak saldınlann çocuklann
üzerindeki psikolojik etkisini
incelemek için miniklere resim
yaptınyor. Çocuklann moralini
düzeltmek için düzenlenen partilerde,
evde, okulda yapılan resimler arasında
en çok iç burkanlar ise 11 Eylül'de
anne ya da babasını kaybeden
çocuklann yaptıklan. lOyaşındaki
Dominic, yaptığı resme, saldınlann
ardından Dünya Ticaret Merkezi'ne
giren polislerden biri olan babası için
"Allah seni seviyor" diye yazıyor.
Kimileri üzerine "korku" diye
yazdıklan kâğıdın Dünya Ticaret
Merkezi'nin yeni bayrağı olduğunu
söylüyor. Kimileri uçağın kulelere
çarpış sahnesini, insanlann can
korkusuyla aşağı atlamalarını en ince
aynntılanna kadar çiziyor. Kimileri,
ölen anne veya babasına "Seni
seviyorum" diye sesleniyor.
Korkular dile getiriliyor
Dr. Hmvard Koplewkz yönetimindeki
merkez, internetteki
"www.aboutourkids.com'' adresine
göndenlen resimleri de inceliyor.
Yetişkinlerden çocuklan konuyla ilgili
resim yapmaya motive etmelerini
isteyen uzmanlar, şimdiye kadar
ellerine ulaşan resimlere bakarak
"Uçaklann kulelere çarpmasını
defalarca seyreden küçükler
korkulannı rahatça dile getiriyorlar. 10
yaşın üstûndekiler ise banşa yönelik
semboller çizerek çözüm arayışı
içindeler, daha olgun bir tavırla
olanlan kâğıda döküyoriar" diyorlar.
Mınıklerin saldınlan seyrettikten
sonra. "Nasıl olur da bu adamlann
böyle bir şey yapmasma izin verüir?''
dediklerine dikkat çeken psikologlar
ise özellikle beş yaşın altındaki
çocuklara haber bültenlerinin
seyrettirilmemesini istiyorlar.
Sergl açma planı
Uzmanlar. aynca çocuklann terörün
dehşetini kâğıda dökmelerinin ise
kalıcı bir psikolojik rahatsızlığın değil,
tam aksine iyileşiyor obnalannın
işareti olduğunu savunuyorlar.
Toplanan resimlerin bu yılın sonunda
kitap haline getirihnesi, saldınlann
yıldönümü olan 11 Eylül 2002'de de
binlerce çocuğun resminin yer aldığı
büyük bir sergi açılması planlanıyor.
RESİMDEKİDEHŞET-11 Eylül'de anne ya da babasını kaybeden çocuklardan bazılan The Independent gazetesinde yayımlanan bu resimdeki gibi uçağın kulelere
çarpış sahnesini, insanlann can korkusuyla aşağı atlamalannı en ince aynntılanna kadar çiziyor. Khnueri, ölen anne veya babasına "Seni seviyonmr diye sesleniyor.
Çocuklannı çalıştıran 136 aileye dava açıldı, 36 davada ailelere hapis cezası verildi
Yannlannı düşünemeyenler
200 ÇOCUK BARINIYOR
Yardun merkezleri
Kahraman Eroğju
îstanbul'da 200 çocu-
ğu banndıran merkez-
leri ve işlevlerini şöy-
le sıraladı:
Küçükbakkalköy:
Sokaktan toplanan ço-
cuklar için ilk adım
merkezi. 18 yatak ka-
pasiteli merkezde ço-
cuklar temizleniyor,
sağhk sonınlan olup
olmadığına bakılıyor.
YekJeğirmenirUzıın
süreli kalımlarda kul-
lanılıyor. 60 yataklı.
ÇYDD'den ve diğer
sivil toplum kuruluş-
lanndan, valiükten ge-
len görevliler çalışı-
yor. Çocuklara oku-
ma-yazma öğretiliyor.
Meslek edindirme
atölyeleri bulunuyor.
Beyoğlu: Sokakta
çalışmaya alışmış ço-
cuklar bir süre sonra
evlerine gitmemeye
başlıyor. Bunlar için
açılmış bu merkezde,
çalışan çocuklann ye-
niden ailelere kazan-
dınlmasına çahşüıyor.
Ayvansaray: Madde
bağımlısı çocuklann
ilk getirildikleri mer-
kez. Ailelerle iletişim
kuruluyor.
Florya Merkezi:
Okulagitmesi gereken
çocuklannbanndınla-
cağı merkezde, 20 pre-
fabrike bulunuyor.
Ağaçlı Çocuk ve
GençfikMerkezi: Köy
Enstitüleri mantığıyla
çalıştınlan merkezde,
hayvancılık, çiçekçi-
lik, bahçe düzenleme-
si gibi eğitimlerin ya-
nı sıra galoş atölyesi
bulunuyor.
Kız Çocuklan Mer-
kezi: Şu an 6 kız çocu-
ğunun bulunduğu ve
yeri gizli tutulan mer-
kezde, cinsel istismara
uğramış çocuklar var.
SAADET USLU
Onlan eğitimsiz, fakir aile-
leri çalıştırmak istedi. Kimi
ev, kimi okul masrafmı karşı-
larken sokaklarda yaşamaya
başladı; tinerle, cinsel tacizle
tamştı, kendilerini sokaklann
kuralsızlığına kaptırdı. Istan-
bul îl Sosyal Hizmetler Mü-
dürü Kahraman Eroğlu. acı-
ma duygusuyla bu çocuklara
para vermek ve sattıklannı al-
manın, onlara verilecek en
büyük zarar olduğunu söyle-
di.
Istanbul'daki 8 merkezde
200 kadar çocuğu banndır-
dıklanru belirten Eroğlu, ya-
şanan ekonomik krizle birlik-
te sokakta yaşayan çocuk sa-
yısının da arttığını söyledi.
Sokaklarda 4-5 bin tane ça-
lışan çocuk olduğunu belirten
Eroğlu, "Bunlara gereken re-
habiBtasyon yapılmazsa hep-
sipotansiyel sokak çocuğu. Biz
şimdi çocuklann yoğun ola-
rak bulunduğu Beyoğlu, Şişli,
Eminönû, Beşiktaş, Bakırköy
ve Kadıköy'de çauşmalar ya-
pıyoruz" diye konuştu. So-
kakta yaşayan çocuklann en
büyük eksikliklerinden biri-
nin "ben" olma duygusu ol-
duğunu da ifade eden Kahra-
man Eroğlu, "Bizhn merkez-
lerimizde çocuklara sorumlu-
luk verihyor. Ben olma duygu-
su aşılamyor. Hep sokaklarda
yaşadıklanndan, tedirgin o\-
duklanndan şimdiye kadar
y armlan düşünmemişler, bu-
günüyaşanuşlar" dedi. Eroğ-
lu aynca, bugüne kadar çocu-
ğunu çalıştıran 136 aileye da-
va açıldığuu, sonuçlanan- 36
davada ailelere hapis cezası
verildiğini söyledi.
Cezlcl rehablHtasyon
Sokakta yaşayan, dilenen
çocuklara para vermenin on-
lan sokağa daha da bağladığı-
na dikkat çeken Eroğlu, kat-
kıda bulunmak isteyenlerin
giyim, sağlık, gıda, bannma
gibi ihtiyaçlarda ilgili kuru-
luşlarla işbirliği içinde olabi-
leceklerini söyledi. Önümüz-
deki dönemde Istanbul so-
kaklannda çocuklara hizmet
verecek bir otobüsün çalışma-
ya başlayacağım da belirten
Eroğlu şöyle devam etti:
"Otobüs bize bağışlandı.
Şimdi içi dizayn edilecek. Bir
bölümünde yer minderleri
olacak, çocuklar burada oy-
nayabüecek. İçinde uzmam-
mız olacak. Araba her hafta
başka bir yere gidecek. Ço-
cuklar buraya gelip duşlannı
alacaklar, kannlanm doyura-
caklar, üstlerini değiştirebile-
cekler. Bir gelen çocuk bir da-
hald kez yanında başka bir ar-
kadaşım da getirecek. Amacı-
mız merkezlerimize geimek is-
temcyen çocuklarla ilk temas-
ian kurup onlara sunacağomz
imkânlan tamtmak. İsteyen
çocuklar kahcı merkezlere ah-
nacak."
Türk-iş'ln çalı$ması
Türk-Iş de "İstanbul Ço-
culdan Nereye'' konulu çalış-
masında, çocuklann sokakta
çalışmasının bir süre sonra
sokakta yaşamaya dönüştü-
ğü belirtildi. Bu konuda çalı-
şan kurum ve kuruluşlann or-
tak hareket ermesi istenen ça-
lışmada,"Yoksulluğun önlen-
mesi, eğhimin desteklenmesi,
çocukişçiliğine karşı mücade-
le edilmesi" yönünde çalışma-
lar yapması gerektiği v urgu-
landı.
SALI
ORHAN BURSALI
40 Bin Ladinci mi?
Batı basınında Bin Ladin'in gücü konusunda
çeşitli rakamlar yayımlanıyor. Kimi, 40 bin Bin
Ladin militanının Batı ülkelerinde "Köstebek"
durumunda yaşadıklarını, emri alınca da hare-
kete geçeceklerini söylüyor. Afganistan'daki
savaş gücünün 200 bin kadar olduğuna ilişkin
haberler de var.
Afganistan'daki kuvveti her neyse de, Batı
ülkelerinde şimdilik uykuya yatmış 40 kadar
militanının varlığı iddiası, pek yabana atılma-
malı.
Diyelim ki ABD'ye saldırıyı kesin olarak Bin
Ladin ve örgütü gerçekleştirdi (yüzde 99,9).
Bu şeriatçı teröristin, ABD'ye bu son saldırının
doğurabileceği tepkileri daha önceden gör-
müş olduğunu varsaymak gerek. Hesaplarını,
ABD'nin yeterli delil bile aramaya gerek gör-
meden, Afganistan hedeflerine karşı saldınya
geçebileceği ve bir sürek avı başlatabileceği
olasılığı üzerine kurmuş olduğunu varsaymalı-
yız.
Şeriatçı teröristlerin bugüne kadarki yön-
temlerine bakılacak olursa, belki de ABD'ye
karşı en büyük gücünü, abartık 40 bin rakamı-
nı bir kenara bırakırsak, gerçekten de Batı ül-
kelerinde "yuvalanan" ve çeşitli çarpıcı eylem-
ler için emir bekleyen, en iyi olasılıkla bir-iki
bin militan oluşturuyordur.
Son saldırıyı planlayan akıldan bunun bek-
lenmesi doğaldır.
öyleyse tabii!
Ya değilse?
O zaman Bin Ladin'in son saldınsını, sade-
ce, sonuçları hiç düşünülmeden gözükara
planlanmış bir eylem olarak mı değerlendire-
ceğiz?
•••
Afganistan, en militan ve en aktif şeriatçıla-
rın üssü bir ülkeye dönüştürüldü.
Bin Ladin ve adamları ile Taliban, aynı za-
manda, köktendinciliği komşu ülkelere de
yaymaya çalışıyor. Türk kökenli diğer cumhu-
riyetlerinin altları, Arap ve Afgan kökenli şeri-
atçılar tarafından oyulmaktadır. Köktendincile-
rin elde edecekleri mevzilerde, bu ülkelerin
hayat standartlarını yükseltmekteki başarıları
bir ölçüt oluşturabilir...
Kafkasya ve yukarısı Türkiye için önemlidir.
Çünkü Türkiye de aslında bu şeriatçı çem-
berin içindedir.
Başbakan Ecevit'in "Afganistan'daki reji-
min yıkılmasının da hedeflenmesi" sözleri, as-
lında, Türkiye'nin bu defa da kuzeyindeki bu
şeriatçı saldırıdan duyduğu sıkıntının ürünü ol-
sa gerek.
Çeçenistan'da "bağımsız olacak diye", şeri-
atçılara verilen destek ve özellikle ülkemizdeki
eylemlerine gösterilen hoşgörü, aslında, so-
nunda bir "bumerang etkisi" ile Türkiye'yi de
vuracaktır. Kör bir "Rusya düşmanlığı", Türki-
ye'nin kendi çıkarlarını kendi elleriyle baltala-
maya yaramaktadır.
• • •
Şeriatçılığı veya başka ideolojileri, diğer ül-
kelere, özellikle komşu ülkelere ihraç etmeye
yönelik terörist girişimleri, ülkelerin bağımsızlı-
ğına saldırıyla eşdeğerde ve terörist saldırı
olarak kabul edilmelidir.
Afganistan veya başka ülkelerin bu konuda
somut etkinlikleri belgelendiğinde, bu ülke yö-
netimlerinin hukuki konumları uluslararası
planda tartışılmaya açılmalıdır.
• • •
Milletten çok ümmet olmanın önemli olduğu
köktendincilerin en iyi bildikleri, ölmek ve öl-
dürmektir. Köktendincilik bu ilkesini en çok ve
öncelikle de aynı topraklan paylaştığı yurttaş-
larına karşı uygular.
Millet kavramları olmadığı için, sadece ken-
di ümmetleri vardır.
Ümmetleri dışında herkes, gerektiğinde
"katl-i vacip" yaratıklardır.
Yaşatmak ve uygarlıklar inşa etmenin kök-
tendincilerin gözünde anlamı var mıdır ve var-
sa nedir?
obursali@cumhuriyet.com.tr
Kendilerini savunamıyorlar
Sokakta cinsel
tacize uğruyorlar
Sokaklardaki çocuk-
lann çoğunlukla parça-
lanmış aile çocuklan ol-
duğunu söyleyen Sosyal
Hizmetler Uzmanı Sel-
daKahoncu, yaş ortala-
malannın ise genelde
13-15 olduğunu söyledi.
Çocuklann yüzde sek-
seninin tecavüze uğradı-
ğını vurgulayan Kalyon-
cu, çocuklann cinsel ta-
cizi normal karşıladıkla-
nnı, kendilerini savuna-
madıklannı belirtiyor.
15 yaşındaki R. A.,
kaçma nedenini sordu-
ğumuzda, "Bflmiyorum,
ben istemedim" diye ya-
nıtlıyor. Ailesinin ken-
disini okutmak isteme-
diğini söyleyen Reşit, 9
ay önce Gaziantep'teki
ailesinin yanmdan kaç-
mış. 5 ay sokaklarda, 4
ay da arkadaşlannın ya-
nında kaldıktan sonra
polis tarafından Ayvan-
saray'daki merkeze geti-
rilen Reşit, şimdi sade-
ce okula gitmek istedi-
ğini söylüyor. Merkeze
yeni gelen 14 yaşındaki
B. A. ise 1.5 yıldır so-
kaklarda. Hiç çalışma-
dığını, sadece sigaraya
bağımlı olduğunu söy-
leyen B.A., "abifcrim"
dediği kişiler tarafuıdan
bakıldığını söylüyor.
B.A., polislerin kendisi-
ni eve götürmesine kar-
şın her seferinde annesi-
nin kovduğunu belirte-
rek "Annam babam ay-
n işte.Annem debeniis-
temryor" diyor.
13 yaşındaki O. Y. de
kendi isteğiyle merkeze
gelenlerden. Üvey baba-
sı tarafından dillendiril-
meye zorlandığını söy-
leyen O.Y., para şetir-
mediği için evden ko-
vulmuş. 1.5 ay konfeksi-
yonda çalıştıktan sonra
sokaklarla tanışan O.Y.,
sigaraya bağımlı oldu-
ğunu söylüyor. Sokakta
yatan, "sinyal" adını
verdikleri tineri çektik-
ten sonra dilencilik ya-
pan Orhan büyünce su-
bay olacağını belirtiyor.