23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 2 EKİM 2001 SALJ HABERLER 600 milyon çocuk yoksulluk içinde yaşıyor, 300 bin çocuk aktif olarak çatışmalara katılıyor Gelecek ayakiar altındaFİGENATALAY 1 Ekım Dünya Çocuk Günü ne- deniyle Çocuk Vakfı Çocuk Hak- lan Ökulu'nca hazırlanan "Hakla- n Çahnmış Çocuklar RaponTnda- ki veriler hiç de iç açıcı değil. Tüm dünyada çocuklann durumu, geçen yıllarla iyileşeceğine daha da kötü- leşiyor. Rapora göre, dünyanın toplam nüftısu 6 milyar 300 milyon. 0-18 yaş arası çocuk nüfiısu 3 milyar 50 milyon. Dünya doğum ortalaması yüzde 2.5. Hamilelik ve doğumda- ki yetersiz koşullar nedeniyle her yıl 600 bin anne hayatını kaybedi- yor. Beş yaş altı ölüm oranı binde 80. 600 milyon çocuk yoksul. Bir- leşmiş Milletler'in ulaşabildiği aç insan sayısı 95 milyon. Yoksulluk içinde büyüyen çocuk sayısında son 10 yıl içinde artış gözlendi. 10 yaşında olgunlaşan, 20 yaşın- da yaşlanan, 30 yaşında ölen yak- Çocuk Vakfı, Dünya Çocuk Günü için 'Haklan Çalınmış Çocuklar Raporu' hazırladı. Rapora göre gelişmekte olan ülkelerde yaşlan 5 ila 14 arasında olan 200 milyon çocuk mutlak yoksulluk snıınnın altında bulunuyor. Çocuk işçi sayısı 275 milyon, 5-11 yaş arasında 65 milyon çocuk tehlikeli ortamlarda çalışıyor. laşık iki milyon çocuk her yıl seks pazanna sokuluyor. Dünya gene- linde çocuklann yüzde 71'i temiz su içebiliyor. Okul çağı içinde bu- lunan 135 milyon çocuk okuma- yazma bilmiyor. Okula gitmeyenlerin yüzde 6O'ı kız çocuğu. Dünyada eğitim har- camalanna 7 milyar dolar harca- nırken, savunma harcamalarına 781 milyar dolar harcanıyor. 7-14 yaşlan arasında 300 bin çocuk, ak- tif olarak savaş ve silahlı çatışma- lara katılıyor. 2000 yılında 35 mil- yon insan mülteci ve sığınmacı du- rumuna düştü. 0-18 yaş arasındaki nüflıs 27 mil- yon. 5 yaş altı nüfus 7 milyon. Yıl- lık doğum sayısı 1 milyon 400 bin. Yıllık ortalama nüfus artış hızı 1.9. Kimsesiz ve korunmaya muhtaç çocuk sayısı son beş yılda arttı. An- nelerin yüzde 11'i 15-19 yaş gru- bunda. 12-14yaşarasıevliolankız çocuklannın sayısı ise 10 bin 484. Türltiye'nln durumu Türkiye nüfusunun yüzde 36 'sı yoksul. Her üç çocuktan biri sağlık- lı beslenemediği için gelişme ve büyüme bozukluğu içinde. 7-13 yaş arası okula kayıtlı olmayan kız çocuk yüzdesi 31, erkek çocuk yüz- desi ise 21.4-18 yaşlan arasında 1 milyon 100 bin özürlü çocuk bulu- nuyor. Bu çocuklann okullaşma oranı yüzde 2 civannda. 6-18 yaş grubunda çalışan çocuk sayısı 6 milyon. Bu çocuklann yüzde 30'u okula gitmiyor. Türkiye genelinde sokak çocuklannın sayısının 6 bin olduğu tahmin ediliyor. Koruma al- tındaki çocuk sayısı ise 16 bin 595. Türkiye'de çocuk ihmali ve istis- man giderek yaygınlaşıyor. Çocuk istismannın en yüksek oranmı psi- kolojik ve fiziksel istismar türleri oluşturuyor. Istanbul'un 0-18 yaş grubu nüftı- su 4 milyon 260 bin. Istanbul'da her yıl 153 bin bebek doğuyor. Ilköğ- retimde dersliğe düşen öğrenci or- talaması 65, liselerde 41. Okula ka- yıtlı olmayan kız çocuk oranı yüz- de 21.6, erkek çocuk oranı ise yüz- de 18.6. SHÇEK'inyurtlannda ko- ruma altına alınmış çocuk sayısı 1369. Kimseli - kimsesiz korunma- ya muhtaç çocuk sayısı ise 300 bin. Istanbul'da gayri resmi olarak bin mülteci ve sığınmacı bebek ve ço- cuk yaşıyor. çocuk gerçefli Çocuk Vakfı Başkanı Mustafa Ruhi Şirin, 1 Ekim Dünya Çocuk Günü nedeniyle yaptığı açıklama- da, "Her çocuğun hayata iyi bir baş- langıç yapabilmesi için çocuk yara- n çerçevesinde, hiçbir aynmcılığa ödün vermeden ve çocuk kaühmını benimseyerek çocuk ödevine başla- madıkça çocuk gerçeğinin farkına varamayız" dedi. NEW YORK ÜNİVERSİTESÎ, MİNİKLERE RESÎM YAPTIRARAK SALDIRININ PSİKOLOJİK ETKİLERİNİ ARAŞTIRIYOR Küçüklerin gözüyleterör• lOyaşındakiDominic, yaptığı resme, saldınlann ardından Dünya Ticaret Merkezi'ne giren polislerden biri olan babası için "Allah seni seviyor" diye yazıyor. Kimileri üzerine "korkû" diye yazdıklan kâğıdın Dünya Ticaret Merkezi'nin yeni bayrağı olduğunu söylüyor. Çeviri Servisi - ABD'deki saldınlann açtığı yara çok büyük. Özellikle de yakınlannı kaybedenlerin yüreklerinde. Terörün insanlar üzerindeki yıkıcı etkisini en yogun şekilde yaşayanlar ise hiç şüphesiz çocuklar... İngiliz Independent gazetesinde yayımlanan habere göre New York Üniversitesi'ndeki çocuk araştırmalan merkezi de bu gerçekten yola çıkarak saldınlann çocuklann üzerindeki psikolojik etkisini incelemek için miniklere resim yaptınyor. Çocuklann moralini düzeltmek için düzenlenen partilerde, evde, okulda yapılan resimler arasında en çok iç burkanlar ise 11 Eylül'de anne ya da babasını kaybeden çocuklann yaptıklan. lOyaşındaki Dominic, yaptığı resme, saldınlann ardından Dünya Ticaret Merkezi'ne giren polislerden biri olan babası için "Allah seni seviyor" diye yazıyor. Kimileri üzerine "korku" diye yazdıklan kâğıdın Dünya Ticaret Merkezi'nin yeni bayrağı olduğunu söylüyor. Kimileri uçağın kulelere çarpış sahnesini, insanlann can korkusuyla aşağı atlamalarını en ince aynntılanna kadar çiziyor. Kimileri, ölen anne veya babasına "Seni seviyorum" diye sesleniyor. Korkular dile getiriliyor Dr. Hmvard Koplewkz yönetimindeki merkez, internetteki "www.aboutourkids.com'' adresine göndenlen resimleri de inceliyor. Yetişkinlerden çocuklan konuyla ilgili resim yapmaya motive etmelerini isteyen uzmanlar, şimdiye kadar ellerine ulaşan resimlere bakarak "Uçaklann kulelere çarpmasını defalarca seyreden küçükler korkulannı rahatça dile getiriyorlar. 10 yaşın üstûndekiler ise banşa yönelik semboller çizerek çözüm arayışı içindeler, daha olgun bir tavırla olanlan kâğıda döküyoriar" diyorlar. Mınıklerin saldınlan seyrettikten sonra. "Nasıl olur da bu adamlann böyle bir şey yapmasma izin verüir?'' dediklerine dikkat çeken psikologlar ise özellikle beş yaşın altındaki çocuklara haber bültenlerinin seyrettirilmemesini istiyorlar. Sergl açma planı Uzmanlar. aynca çocuklann terörün dehşetini kâğıda dökmelerinin ise kalıcı bir psikolojik rahatsızlığın değil, tam aksine iyileşiyor obnalannın işareti olduğunu savunuyorlar. Toplanan resimlerin bu yılın sonunda kitap haline getirihnesi, saldınlann yıldönümü olan 11 Eylül 2002'de de binlerce çocuğun resminin yer aldığı büyük bir sergi açılması planlanıyor. RESİMDEKİDEHŞET-11 Eylül'de anne ya da babasını kaybeden çocuklardan bazılan The Independent gazetesinde yayımlanan bu resimdeki gibi uçağın kulelere çarpış sahnesini, insanlann can korkusuyla aşağı atlamalannı en ince aynntılanna kadar çiziyor. Khnueri, ölen anne veya babasına "Seni seviyonmr diye sesleniyor. Çocuklannı çalıştıran 136 aileye dava açıldı, 36 davada ailelere hapis cezası verildi Yannlannı düşünemeyenler 200 ÇOCUK BARINIYOR Yardun merkezleri Kahraman Eroğju îstanbul'da 200 çocu- ğu banndıran merkez- leri ve işlevlerini şöy- le sıraladı: Küçükbakkalköy: Sokaktan toplanan ço- cuklar için ilk adım merkezi. 18 yatak ka- pasiteli merkezde ço- cuklar temizleniyor, sağhk sonınlan olup olmadığına bakılıyor. YekJeğirmenirUzıın süreli kalımlarda kul- lanılıyor. 60 yataklı. ÇYDD'den ve diğer sivil toplum kuruluş- lanndan, valiükten ge- len görevliler çalışı- yor. Çocuklara oku- ma-yazma öğretiliyor. Meslek edindirme atölyeleri bulunuyor. Beyoğlu: Sokakta çalışmaya alışmış ço- cuklar bir süre sonra evlerine gitmemeye başlıyor. Bunlar için açılmış bu merkezde, çalışan çocuklann ye- niden ailelere kazan- dınlmasına çahşüıyor. Ayvansaray: Madde bağımlısı çocuklann ilk getirildikleri mer- kez. Ailelerle iletişim kuruluyor. Florya Merkezi: Okulagitmesi gereken çocuklannbanndınla- cağı merkezde, 20 pre- fabrike bulunuyor. Ağaçlı Çocuk ve GençfikMerkezi: Köy Enstitüleri mantığıyla çalıştınlan merkezde, hayvancılık, çiçekçi- lik, bahçe düzenleme- si gibi eğitimlerin ya- nı sıra galoş atölyesi bulunuyor. Kız Çocuklan Mer- kezi: Şu an 6 kız çocu- ğunun bulunduğu ve yeri gizli tutulan mer- kezde, cinsel istismara uğramış çocuklar var. SAADET USLU Onlan eğitimsiz, fakir aile- leri çalıştırmak istedi. Kimi ev, kimi okul masrafmı karşı- larken sokaklarda yaşamaya başladı; tinerle, cinsel tacizle tamştı, kendilerini sokaklann kuralsızlığına kaptırdı. Istan- bul îl Sosyal Hizmetler Mü- dürü Kahraman Eroğlu. acı- ma duygusuyla bu çocuklara para vermek ve sattıklannı al- manın, onlara verilecek en büyük zarar olduğunu söyle- di. Istanbul'daki 8 merkezde 200 kadar çocuğu banndır- dıklanru belirten Eroğlu, ya- şanan ekonomik krizle birlik- te sokakta yaşayan çocuk sa- yısının da arttığını söyledi. Sokaklarda 4-5 bin tane ça- lışan çocuk olduğunu belirten Eroğlu, "Bunlara gereken re- habiBtasyon yapılmazsa hep- sipotansiyel sokak çocuğu. Biz şimdi çocuklann yoğun ola- rak bulunduğu Beyoğlu, Şişli, Eminönû, Beşiktaş, Bakırköy ve Kadıköy'de çauşmalar ya- pıyoruz" diye konuştu. So- kakta yaşayan çocuklann en büyük eksikliklerinden biri- nin "ben" olma duygusu ol- duğunu da ifade eden Kahra- man Eroğlu, "Bizhn merkez- lerimizde çocuklara sorumlu- luk verihyor. Ben olma duygu- su aşılamyor. Hep sokaklarda yaşadıklanndan, tedirgin o\- duklanndan şimdiye kadar y armlan düşünmemişler, bu- günüyaşanuşlar" dedi. Eroğ- lu aynca, bugüne kadar çocu- ğunu çalıştıran 136 aileye da- va açıldığuu, sonuçlanan- 36 davada ailelere hapis cezası verildiğini söyledi. Cezlcl rehablHtasyon Sokakta yaşayan, dilenen çocuklara para vermenin on- lan sokağa daha da bağladığı- na dikkat çeken Eroğlu, kat- kıda bulunmak isteyenlerin giyim, sağlık, gıda, bannma gibi ihtiyaçlarda ilgili kuru- luşlarla işbirliği içinde olabi- leceklerini söyledi. Önümüz- deki dönemde Istanbul so- kaklannda çocuklara hizmet verecek bir otobüsün çalışma- ya başlayacağım da belirten Eroğlu şöyle devam etti: "Otobüs bize bağışlandı. Şimdi içi dizayn edilecek. Bir bölümünde yer minderleri olacak, çocuklar burada oy- nayabüecek. İçinde uzmam- mız olacak. Araba her hafta başka bir yere gidecek. Ço- cuklar buraya gelip duşlannı alacaklar, kannlanm doyura- caklar, üstlerini değiştirebile- cekler. Bir gelen çocuk bir da- hald kez yanında başka bir ar- kadaşım da getirecek. Amacı- mız merkezlerimize geimek is- temcyen çocuklarla ilk temas- ian kurup onlara sunacağomz imkânlan tamtmak. İsteyen çocuklar kahcı merkezlere ah- nacak." Türk-iş'ln çalı$ması Türk-Iş de "İstanbul Ço- culdan Nereye'' konulu çalış- masında, çocuklann sokakta çalışmasının bir süre sonra sokakta yaşamaya dönüştü- ğü belirtildi. Bu konuda çalı- şan kurum ve kuruluşlann or- tak hareket ermesi istenen ça- lışmada,"Yoksulluğun önlen- mesi, eğhimin desteklenmesi, çocukişçiliğine karşı mücade- le edilmesi" yönünde çalışma- lar yapması gerektiği v urgu- landı. SALI ORHAN BURSALI 40 Bin Ladinci mi? Batı basınında Bin Ladin'in gücü konusunda çeşitli rakamlar yayımlanıyor. Kimi, 40 bin Bin Ladin militanının Batı ülkelerinde "Köstebek" durumunda yaşadıklarını, emri alınca da hare- kete geçeceklerini söylüyor. Afganistan'daki savaş gücünün 200 bin kadar olduğuna ilişkin haberler de var. Afganistan'daki kuvveti her neyse de, Batı ülkelerinde şimdilik uykuya yatmış 40 kadar militanının varlığı iddiası, pek yabana atılma- malı. Diyelim ki ABD'ye saldırıyı kesin olarak Bin Ladin ve örgütü gerçekleştirdi (yüzde 99,9). Bu şeriatçı teröristin, ABD'ye bu son saldırının doğurabileceği tepkileri daha önceden gör- müş olduğunu varsaymak gerek. Hesaplarını, ABD'nin yeterli delil bile aramaya gerek gör- meden, Afganistan hedeflerine karşı saldınya geçebileceği ve bir sürek avı başlatabileceği olasılığı üzerine kurmuş olduğunu varsaymalı- yız. Şeriatçı teröristlerin bugüne kadarki yön- temlerine bakılacak olursa, belki de ABD'ye karşı en büyük gücünü, abartık 40 bin rakamı- nı bir kenara bırakırsak, gerçekten de Batı ül- kelerinde "yuvalanan" ve çeşitli çarpıcı eylem- ler için emir bekleyen, en iyi olasılıkla bir-iki bin militan oluşturuyordur. Son saldırıyı planlayan akıldan bunun bek- lenmesi doğaldır. öyleyse tabii! Ya değilse? O zaman Bin Ladin'in son saldınsını, sade- ce, sonuçları hiç düşünülmeden gözükara planlanmış bir eylem olarak mı değerlendire- ceğiz? ••• Afganistan, en militan ve en aktif şeriatçıla- rın üssü bir ülkeye dönüştürüldü. Bin Ladin ve adamları ile Taliban, aynı za- manda, köktendinciliği komşu ülkelere de yaymaya çalışıyor. Türk kökenli diğer cumhu- riyetlerinin altları, Arap ve Afgan kökenli şeri- atçılar tarafından oyulmaktadır. Köktendincile- rin elde edecekleri mevzilerde, bu ülkelerin hayat standartlarını yükseltmekteki başarıları bir ölçüt oluşturabilir... Kafkasya ve yukarısı Türkiye için önemlidir. Çünkü Türkiye de aslında bu şeriatçı çem- berin içindedir. Başbakan Ecevit'in "Afganistan'daki reji- min yıkılmasının da hedeflenmesi" sözleri, as- lında, Türkiye'nin bu defa da kuzeyindeki bu şeriatçı saldırıdan duyduğu sıkıntının ürünü ol- sa gerek. Çeçenistan'da "bağımsız olacak diye", şeri- atçılara verilen destek ve özellikle ülkemizdeki eylemlerine gösterilen hoşgörü, aslında, so- nunda bir "bumerang etkisi" ile Türkiye'yi de vuracaktır. Kör bir "Rusya düşmanlığı", Türki- ye'nin kendi çıkarlarını kendi elleriyle baltala- maya yaramaktadır. • • • Şeriatçılığı veya başka ideolojileri, diğer ül- kelere, özellikle komşu ülkelere ihraç etmeye yönelik terörist girişimleri, ülkelerin bağımsızlı- ğına saldırıyla eşdeğerde ve terörist saldırı olarak kabul edilmelidir. Afganistan veya başka ülkelerin bu konuda somut etkinlikleri belgelendiğinde, bu ülke yö- netimlerinin hukuki konumları uluslararası planda tartışılmaya açılmalıdır. • • • Milletten çok ümmet olmanın önemli olduğu köktendincilerin en iyi bildikleri, ölmek ve öl- dürmektir. Köktendincilik bu ilkesini en çok ve öncelikle de aynı topraklan paylaştığı yurttaş- larına karşı uygular. Millet kavramları olmadığı için, sadece ken- di ümmetleri vardır. Ümmetleri dışında herkes, gerektiğinde "katl-i vacip" yaratıklardır. Yaşatmak ve uygarlıklar inşa etmenin kök- tendincilerin gözünde anlamı var mıdır ve var- sa nedir? obursali@cumhuriyet.com.tr Kendilerini savunamıyorlar Sokakta cinsel tacize uğruyorlar Sokaklardaki çocuk- lann çoğunlukla parça- lanmış aile çocuklan ol- duğunu söyleyen Sosyal Hizmetler Uzmanı Sel- daKahoncu, yaş ortala- malannın ise genelde 13-15 olduğunu söyledi. Çocuklann yüzde sek- seninin tecavüze uğradı- ğını vurgulayan Kalyon- cu, çocuklann cinsel ta- cizi normal karşıladıkla- nnı, kendilerini savuna- madıklannı belirtiyor. 15 yaşındaki R. A., kaçma nedenini sordu- ğumuzda, "Bflmiyorum, ben istemedim" diye ya- nıtlıyor. Ailesinin ken- disini okutmak isteme- diğini söyleyen Reşit, 9 ay önce Gaziantep'teki ailesinin yanmdan kaç- mış. 5 ay sokaklarda, 4 ay da arkadaşlannın ya- nında kaldıktan sonra polis tarafından Ayvan- saray'daki merkeze geti- rilen Reşit, şimdi sade- ce okula gitmek istedi- ğini söylüyor. Merkeze yeni gelen 14 yaşındaki B. A. ise 1.5 yıldır so- kaklarda. Hiç çalışma- dığını, sadece sigaraya bağımlı olduğunu söy- leyen B.A., "abifcrim" dediği kişiler tarafuıdan bakıldığını söylüyor. B.A., polislerin kendisi- ni eve götürmesine kar- şın her seferinde annesi- nin kovduğunu belirte- rek "Annam babam ay- n işte.Annem debeniis- temryor" diyor. 13 yaşındaki O. Y. de kendi isteğiyle merkeze gelenlerden. Üvey baba- sı tarafından dillendiril- meye zorlandığını söy- leyen O.Y., para şetir- mediği için evden ko- vulmuş. 1.5 ay konfeksi- yonda çalıştıktan sonra sokaklarla tanışan O.Y., sigaraya bağımlı oldu- ğunu söylüyor. Sokakta yatan, "sinyal" adını verdikleri tineri çektik- ten sonra dilencilik ya- pan Orhan büyünce su- bay olacağını belirtiyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear