02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 2 EKİM 2001 SALI 14 • • • • kultur(S cumhuriyet.com.tr SAHNEDEN AYŞEGÜL YÜKSEL i dönemdeilko YERLİ OYUNLAR AĞIRLIKTA - Repertuvannda yerli oyuıüara ağırük veren Ankara Devlet Tiyatrosu, yeni oyunlann yanı sıra geçen yıhn ovunlannı bu sezon da sahnelemeye devam edecek, Ekin Tiyatrosu'ndaysa yeni pyunun yanı sıra 'Gizli Örgüt Nasıl Kundur?' bu yü da izlenebilecek. 2001-2002 tiyatro dönemi, tüm topluluklar- ca ortak bir slogan olarak seslendirilmese de "kaybolan seyirciyle yeniden buluşmak" umu- duyla başlıyor. Yaz ortasında açıklanan *t yeni oyunlar" ıle dönem başında gerçekten sahne- ye çıkanlan oyunlar her zaman örtüşmediğin- den. Ankara ve Anadolu'daki oyunlann "son dakika" duyurusunu beklemeyi seçtim bu kez. Devlet Tiyatrolan yeni döneme yeni bir ge- nel müdürle giriyor. 1999 güzünde. basında "saray darbesi" olarak dile gelen operasyonla görevden alınan Lemi Bflgin, 2001 Ağustos'un- da göreve geri döndü. Bılgin'in yerine geçmiş olan Rahmi DUligU'ın yaklaşık bir buçuk yıl sü- ren yönetiminın içerdiği -sanata ilişkin olan/ol- mayan- "olaylar", Dilligil'in görevden alın- masını gerektirmişti. Sözünü edeceğim yeni oyunlar 2001 yılı başında genel müdürlüğe ve- kâleten atanmış olan Faruk Günuğur döne- minde saptandı. Böylece yeni Genel Müdür Lemı Bilgin, Günuğur döneminde belirlenen oyunlann başanyla sahneye geririlmesinin so- rumluluğunu üstlenmiş oluyor. Tıpkı ülkemiz gibi, sürekli olarak "geçiş dönemleri" yaşayan ve bütçesi gitgide kısalan DT'nin çahşanlan- na "ohımlu çabalar" dilemekten başka ne ge- lir elden... DT'de Nâzun oyunlan . DT, perdelerini 16 Ekim'de açıyor. 2002, UNESCO'nun aldığj karar doğrultusunda "Nâ- zun" yılı olacak. Bu yılki oyun dağanna Nâ- zun Hikmet'ten çeşitli yapıtlar alan DT, döne- me Istanbul'da "Bu Bir Rüyadır", Ankara'da da "Bir Ölü EvTyle başlıyor. "Bu Bir Rüyadn-" 1930'lardaki operet mo- dasına göre yazılmış, toplumdaki "küçük bur- ju\"a kimliği ff ne bürûnme hevesini eleştiren Nâ- zım'ca bir deneme. 1932'de tstanbul Şehir Tiyatrosu'nda sah- nelenen "Bir Ölü Evi" ise fars öğelerinin sık- ça kullanıldığı ve o dönem seyircisini -içer- diği yüksek eleştiri dozu nedeniyle- rahatsız taoyuncular dışmda sahnelenişi de doğrusu merak uyandıran bir olay. Behiç Ak'ın, IBŞT yapımının ardından geçen yıl da AST'ta sah- nelenen ve Avrupa turnesine çıkması düşünü- len "Aynhk"tan sonra, "Bina" oyununun da Sı- vas DT tarafından sunuluyor olması, "yeni" ola- nın kucaklanışı açısından sevindirici. "Açıhş" yapacak oyunlar arasında hiç bil- mediğim başka yeni çalışmalar da var. M. Ta- ner ÇeHk'in "Öykûlerin Azizliği'' (Izmir DT), ZerrinA.Çelenk-Funda Ozşener'in "Sarayda- • Tiyatrolar yeni sezonu 'kaybolan seyirciyle yeniden buluşmak' umuduyla açıyor. 16 Ekim'de perde diyecek olan DT, Nâzım yıh dolayısıyla repertuvarlartnda şairin çeşitli oyıînlanna yer verdi. Ankara Ekin Tiyatrosu da sezona yeni bir yerli oyunla başlıyor. ^~ i etmiş olan birtoplumsal güldürü. Nâzım'ın tüm oyunlan yönetmene büyük yorum olanaklan sağlar. Bu olanaklan yaratıcılığıyla en iyi bu- luşturan yönetmen kimse o kazanacak bu yıl- kj Nâzım yanşını. DT'de ilk turda öne çıkan >azarlanmız arasında Memet Baydur ("Dü- düklüde Kıymah Bamya"-lzmir ve "Yeşil Pa- pağan Ltd"-Van) var. Bu oyunlan çok seve- nm ama neden Baydur'un henüz hiç sahne- lenmemiş oyunlan çalışılmıyor diye sormadan da edemem. Edip Cansever'den sahneye uygulanan "Ben RuhiBey Nashm?" (Istanbul DT) çalışması il- gıyle beklenirken, bir Ferfaan Şensoy oyununun ("Soyııt Padişah"-Konya DT), Şensoy ve Or- ki Kim?" (Van DT), Nil Banu Engindeniz'in "Gökkuşağı Altmda" (Sıvas DT) başlıklı oyun- lan. Bu arada üç tane de Türk çağdaş klasığı gö- ze çarpıyor. Orhan Asena 'dan "Atçalı Kel Meb- roet" (Izmir DT), Turgut Özakman dan "Tö- re" (Bursa DT) ve Refik Erduran dan "Cen- gizHan'ın BisikletT (Ankara DT). İlk ikısı yıl- lardır amatör/profesyonel bir dolu topluluk ta- rafından sahnelenmekte. Tutulmuş ünlü oyun- lan durmadan gündeme getirmekle, onlan ge- reksizce aşındırmıyor muyuz? Bir ara Haldun Taner'in oyunlannm başına gelmişti bu. Kırk yıl öncesinin ürünü "Cengiz Han'ın Bisikle- ti*ni ise sahnede ilk kez izleyeceğim. Yönetmenin katkısı ne ölçüde olacak? Me- rak edıyorum. Adana ve Antalya DT ise üstün- yapım gerektiren iki yabancı oyunla açıyor dö- nemı. Adana Arthur Miller'ın ünlü "CadıKa- zanT, Antalya ise filmi ve sahne uygulamala- nyla dünyada ve Türkiye'de olay olmuş Ken Kesey'ın "GugukKuşu"yla. Her iki yapım da çok iyi olmak zorunda! Aynı dileği Erzurum DT'nin açılış oyunu, Shakespeare'in "Bir Yaz Dönümü Gecesi Rüvası" için de yinelemeli... Trabzon'da ise DT'nin bir sahnesinden öteki- ne taşımaktan bıkmadığı Brian Klark'ın "Ka- rar Kimin" oyunu var. Ankara'da ekım ıçinde çıkacak ıkinci yeni oyun da ArielDorfman'ın, yakından tanışı olduğumuz "Ölüm ve Genç Kız w ı. Belli kı DT bu yılkı oyun belırlemele- rinde büyük bu- risk almamış; başansı kanıt- lanmış oyunlan yeğlemiş çoğunlukla. Umanz uygulama seçilen ürünleri utandınnaz. Ankara'da özel tivatrolar Ankara Ekin Tiyatrosu, DT'den daha erken açıyor perdesinı. Erhan Gökgücü'nün ödüllü oyunu "GerçekKurbanın Acıa"nın dünya prö- miyerini yapıyor. Gerçekten yaşanan ile sanat yoluyla canlandınlan arasmdaki çelişki yoluy- la "gerçek kurban" olgusunun incelenmesi... Çarpıcı bir yeni oyun... AST'ın yeni oyunu ise Mrozeck'in ünlü "Tan- go"su. Ancak AST şu anda Avrupa turnesin- de... Döneme geç başlayacağa benziyor. Izledikçe irdeleyeceğiz.. FESTİVAL BU YIL ANKARA, BURSA, ÎZMİR VE DİYARBAKIR'DA Avrupa filmleri gezmeye çıkıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Sine- ma Derneği'nce düzenlenen '7. Avrupa Filmleri Festivali - Gezki Festival', 12 Ekim'de başlıyor. Bu yıl Ankara, Bursa, Izmir ve Diyarbakır'a konuk olacak festival, ünlü film, yönetmen ve oyunculan sinemaseverlerle buluşturacak. Festivalde, ulusal ve uluslararası düzeyde çok sayıda ödül alan yönet- men Zeki Demirkubuz içın bir toplu gösterim ger- çekleştirilecek. Kültür Bakanlığı, Avnıpa Komisyonu Türkiye Temsilciliği, Europa Cinemas ve Avrupa Film Fes- tivalleri Koordinasyonu'nun katkılanyla düzenle- nen Avrupa Filmleri Festivali, 12-18 Ekim'de An- kara'da, 19-25 Ekim'de Bursa'da, 26 Ekim-1 Kasım tarihleri arasında Izmir'de ve 2-7 Kastm tarihlerin- de de Diyarbakır'da izlenebilecek. Festival kapsa- mında bu yıl 50. sanat yılını kutlayan Anf Yıbnaz için 'Yönetmen: Atıf Yılmaz' adlı bir kitap hazırla- nacak. Kitap, Yılmaz'ın sanat yaşamı boyunca bir- likte çalıştığı oyuncu, senarist, yapımcı ve yönet- menler ile yakın arkadaşlannın yazılanndan oluşa- cak. 1994 yılından bu yana çektiği fılmlerde birçok ulusal ve uluslararası festivalde ödül alan Zeki De- mirkubuz için festivalde toplu gösterim gerçekleş- tirilecek. 'Zeld Demirkubuz: Aşk, Aa ve Merhamet Öyküteri 1994-2001" başlığı altında 'C Blok\ 'Ma- sumrvrt' ve 'Üçüncü Savfa' yapıtlannın yanı sıra yö- netmenin çekimleri yeni tamamlanan 'Yazgı' ve 'tti- raP adlı filmleri de sunulacak. Aynca yönetmen ve oyunculann katılımıyla festivalin konuk olaca- ğı kentlerde galalar düzenlenecek. Festivalin 'Avrupa'nın En hüeri' bölümünde 'Yüz (Ingmar Bergman), Öiümsüz-Z (CostaGavrasX Kes (Ken Loach),Balra (Istvan SzaboX Suç Unsuru(Lars von Trier), Güz Ö> küsü (Eric Rohmer). Maça Ası (Milos Fornıan). Kİsaltma (Jiri Menzel). Papat\-alar (VeraChitilova),Davet (ClaudeGoretta),Bunu Hak EdecekNe Yapûm? (Pedro Abnodovar) ve "Hal ve Gidiş Sıfir (Jean VTgo)' filmleri yer alacak. Gezici festivalde 'Avrupa Panoraması' başlığı al- tında çoğu uluslararası festıvallerde ödül almış 30 yeni kısa fılmden oluşan bir seçki sunulacak. Bu bö- lümdeki filmler festivalde bu yıl ilk kez verilecek izleyici ödülü için yanşacak. Izleyicilerin oylany- la seçilecek en iyi kısa film, 1000 dolar para ödü- lü alacak. Oylamaya katılacak izleyiciler arasuıda çekilecek kurada 10 kişi gelecek yılki festivalin tüm gösterilerini ücretsiz izleme hakkına sahip ola- cak. Festival kapsamında Çek ve dünya canlandırma sinemasırun en önemli yönetmenlerinden Jan Svank- majer'in birçok festivalde ödül almış 9 kısa fılmin- den oluşan bir toplu gösterim de sunulacak. Aynca 'Kısa Filmkrie Avrupa 5 - Klasik Belgeselfcr' ve 'Kısa Filmlerie Avrupa 6' adlı iki toplu gösterim da- ha gerçekleştınlecek. FotoğrafevVnde 'Kayıp Kent ÖykülerV KüMr Servisi - 22 Ekim-12 Ekim tarihleri arasında Fotoğrafevi Galerisi'nde Vehbi Koca'mn 'KajTp Kent Öyküleri (Episode I)' adlı fotoğraf sergisi sanatseverlerle buluşacak. 10 yıl önce 'London College of Printing' ile başlayan Vehbi Koca'nrn fotoğraf macerası, Westminster Üniversitesi'nde eğitim ve doktora ile devam etti. Koca'mn Londra'dan Washington'a, oradan Istanbul'a ulaşan birçok kişisel ve karma sergileri bulunuyor. Vehbi Koca'ya göre 'Kayıp Kent Öyküleri (Episode-I)' "10 yıl aradan sonra ilk kez ülkeye dönüşün hikâyesi". Başka bir deyişle sanatçının yaşamında 'yok olup giden' bir sürecin ya da 'yakalamaya ve hissetmeye çalıştığı bir geçmişin' yansımalan. YAZIODASI SELtM İLERÎ JstanbuTdaKaraduygu'nun Ressamı (2) Nurullah Berk'ın çok etkileyici bir saptayımı var: "Hüseyin Avni LifijV, birbakıma, edebiyatımız- da bir Ahmet Haşim'e yaklaştırmak olağan. Yal- nız 'şair bir ressam' olduğundan değil, çoğu kü- çük etütlerinin, seyredene Haşim'in kimi dizele- rini hatırtattığı, kişiliğinin tümüyle sembolizm-sim- gecilik eğilimine uygun olduğu için." Bu satırları okuduktan sonra, sanat eserinin alımlanmasında, sevilmesinde, bir eseri ötekiler- den ayırarak ona hayranlığımızda yaradılışımızın da rol oynadığını düşünmüştüm. Ahmet Haşim çok sevdiğim bir şair. Anılarda anlatılan Haşim'e yaradılış olarak uzak değilim. AvnJ Lıfij'in dünyası ise, belki duyumsadığım ama bir türlü dile getiremedığim her şeyi yansıtı- yor... Yine Nurullah Berk diyor ki: "Asıl Avni Lifij'i Istanbul görünümlerinde bul- makgerekir. Bunlann herbinşiirselduygunluğun resim planına geçişinin, şiirie resmin bağdaştınl- masının büyüleyici örneklehdir. Yan yıkık bir duvara, bir cumbaya, beyaz me- zar taşlan arasmdan yükselen servilere batan gü- neşin kızıl ışınlan. Bir eski mahallede akşam sisi- nin moriuğuna bürünmüş evler. Morbirufukta ba- tan güneşin turuncu yuvariağı. Avni Lifij turuncu- suna sanlı buiut kümeleri. Bir dam üstünden yük- selen tek bir servi, yapraklan dökük bir incir ağa- cı, Istanbul sonbahannın gamı, sessizliği, ölgün- lüğü. Avni LJfij bunlann ressamı oldu." Gerçi sanatçının yaşamöyküsünde Ankara sah- neleri de var. 1922'de Bursa'da Mustafa Kemal'i karşılayanlar arasında Mustafa Kemal Paşa'nın çağ- nsıyla Ankara'ya gıdiyor. Fevzi Çakmak portre- sinin dışında, bozkır görünümlü bazı poşad'lann- da o günkü Ankara'nın esinlerini yakalamak müm- kün. Ama neresinden baksanız 'Istanbul'. özellikle de 'poşad'da Istanbul. Çok genç yaşta ölen res- samın bu poşad'lan ilerde daha büyük tuvallere geçırecegı, geçırmek istediğı söylenmiştir. Büyük oJasılıkla da oyledir. Bununla birtikte, poşad'ın du- yarlığını büyük tuvale tercih etmiş olabilecegi de düşünülebilir. O poşad'lar Avni üfij'in dünyasına o kadar yaraşıyor. Yaşadığım ve şimdi benim de ancak anüarım- da yaşatabildiğim Istanbul, Avni Ljfij'in eserınde- ki görünümlerden elbette çok şey yitirmişti. Yitiri- lenin yerine konmak ıstenmiş 'yeni', sanatın çağ- rışımlan açısından artık pek bir değer taşımıyor- du. Yine de kıyıda köşede, unutulmuş, iyi ki do- kunulmamış bir yerlerde ressamı ve eserini duyum- sayabiliyordunuz. Herhalde kırk yılı artık geçmiş olmalı; babamla Arkeoloji Müzesi'ne gitmiştik, sonbahardı. O gü- nü yeniden yakalayabılmem, yeniden duyumsa- mam ve kavramam için, meğerse 1984 yılını ge- rek'sinecekmışim. 1984'te, Adnan Çoker'in kale- me getirişiyle, Ljfij'in Poşadlar'\ yayımlanciı. Bu ki- tabın 28. ve 29. sayfalarında yer alan Arkeoloji Müzesi görünümleri birdenbıre babamla sonba- hargünümüzü geri getirdi: Yaşamış olabilirsiniz; yaşadığınızı anlamlandıra- bilmek ıçın, hemen hep, belki de daima, sanat eserinin yordamına ihtiyacınız var. Poşad'lardan birinde, müzenin bahçesinde Kız- lar Güzel Sanatlar Mektebi'nin iki öğrencısi var- dır; biri ayakta durur, ötekisi resim yapar. Benim sonbahar günümde sanat coşkusu, resim sanatı karşısındaki bu, 'yasakkıncı' tutum elbette haya- tımızdan elayak çekmişti. Ama poşad'da duru- yor, söylüyor... Resmin 'günah' sayıldığı ortamda resim yapmanın 'onsuz olunamaz' inceliğini söy- lüyor... Ne tuhaf: Nurullah Berk'in kardeş saydığı Ah- met Haşim, 1922'de yayımlanan bir yazısında, "Bir Ressama Cevap"ta, Avni Lifij'i yerden yere çalıyor, onu neredeyse kötü bir ressam olarak ni- telendiriyor. Gönül yakınlıklannı kurabilmek, gali- ba, şimdiki zamanın değil, gelecekteki bir zama- nın emeği. Takvimde Iz Bırakan: "Hayat ise zevk, acı farkı, duyuş ve görûş farkı, hayal farkı değil de nedir?" Ahmet Haşim. DOB'ye amfitiyatro ANKARA (ANKA) - Devlet Opera ve Balesı'ne ek bir sahne olarak Gölbaşı'nda bir amfitiyatro yapılması planlanıyor. Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Hemzi Buharalı, yaz aylannda Ankara'nrn sanat suskunluğuna son \ermek amacıyla Gölbaşı'nda bir amfitiyatro yapmayı planladıklanm söyledı. Henüz kaynak bulunmadığını belirten Buharah, • - Gölbaşı'ndaki 100 dönümlük arsayı projelendirerek 2002 yılında ödenek bulmayı amaçladıklannı kaydetti. Buharalı, akustik düzenlemeye göe 3000-4000 kışılik olması planlanan amfitiyatronun yapımına Kültür Bakanlığı'nın da destek vereceğini belirterek, amfitiyatronun sadece opera ve bale eserlerine değil, çeşitli sanat" etkinliklerine de ev sahipliği yapacağını sözlerine ekledi 1 Baba> nın Hmt versiyonu • Kültür Servisi - Mano Puzo'nun aynı adlı romanından uyarlama 'The Godfather (Baba)' filmi yıllar sonra yeniden beyazperdede gösterime girmeye hazırlanıyor. 1972'de f Francis Ford Coppola tarafından fikne çekilen, başrollerini Marlon Brando ve Al Pacino'nun oynadığı Oscar ödüllü film 'The Godfather'ın Hint versiyonunun çekimlerine ba^landı. Gelecek yıl gösterime girmesi planlanan 'Kutumb (Aile)' adlı fümin yönetmenhğini Vlahesh Manjrekar, yapımcılığını ise AG Nadiadwaia üstlenmiş. Nadiadwaia yaptığı açıklamada, orijinal filmden yola çıiarak macera, komedi ve şarkılarla dolu b,r Hüıt filmi yapacaklannı söyledi. Filmin saşrollerini. 1970'lenn "kızgın genç aoun'- rollenyle ülkesinde " tamnan ve iki y^e yakın filme imza atan ünlü aktör Bachchan ve oğlu Abhishek Bachcnan paylaşıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear