01 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 EKİM 2001 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER İlyas Salman ifade verdi • GEBZE (AA) - Sinema sanatçısı tlyas Salman, 8 ay önce düzenlenen bir konferansta, "TBMM, 550 inekli ahır" dediği gerekçesiyle hakkında açılan soruşturma çerçevesinde Gebze Cumhuriyet Savcılığı'nda ifade verdi. Salman, savcılıktan çıkışta yaptığı açıklamada, herhangi bir kuruma hakaret etmek amacıyla konuşmadığını belirterek "Vekilleri biz seçtik. Eğer hizmet etmiyorlarsa, her türlü hakareti yapmak hakkım" dedı. Savcımn isyanı • ANKARA (AıNKA) - 7'nci Cumhurbaşkaru KenanEvren ve 12 Eylül uygulamalan nedeniyle dava açan ve bu nedenle Adalet Bakanlığı tarafından hakkında soruşturma başlatılan Adana Cumhuriyet Savcısı Sacit Kayasu, sonunda isyan etti. tlgisizlikten yakınan Kayasu, "Bana mı kalmıştı darbecilerden hesap sormak" dedi. Her ay maaşının üçte birinin kesildiğini belirten Kayasu. ülkenin ekonomik olarak da siyasi olarak da iflasın eşiğinde durduğunu kaydetti. Türk-İş kıdemi görüşecek • ANKARA (AA) - Türk-Iş Başkanlar Kurulu, bugün toplanarak kıdem tazminatlannın kaldınlması ve resen emeklilik uygulanması istemlerini değerlendirerek bu istemlere karşı tavır saptayacak. Savcılıklara atama • ANKARA (A\KA) - Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK)Yargıtay'da boş bulunan 25 savcılığa atama yaptı. HSYK'nüı dünkü toplantısında, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Ali Karaıslı ve Kanunlar Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Fatma Gülçin Durak'ın da aralarında bulunduğu 25 hâkim- savcı Yargıtay cumhuriyet savcıhklanna atandı. Bilgin Özkaynak tutuklandı • İSTANBUL (AA) - "Beyaz Benzin"' operasyonu kapsamında aranırken polis tarafından yakalanan "Topal Bilgin" lakaplı Bilgin Özkaynak tutuklandı. Polisteki sorgusunun ardından sevk edildiği Istanbul DGM'ce rutuklanan Özkaynak, Bayrampaşa Cezaevi'ne konuldu. Özkaynak'ın, polisteki ifadesinde de, "çok sayıda üst düzey emniyet görevlisine, kaçakçılık sırasında rüşvet verdiğini" söylediği iddia edildi. Bir off-shore'zede, Garipoğlıı ve diğer sanıkları kendilerini dolandırdıkları için tebrik etti Sümerbank'ta da tahliyeECEVİT KILIÇ Tasarruf Mevduatı Sigor- ta Fonu'na (TMSF) devredi- len Sümerbank'ın içini usulsüz kredilerle boşalttık- lan öne sürülen bankanın eski sahibi Hayyam Gari- poğlu ve kardeşlerınin de aralannda bulunduğu 38 sa- nığın yargılandığı davada tahliye çıktı. Garipoğlu dı- şındaki tüm sanıklar tahliye edilirken Garipoğlu "çete oluşturmak" suçundan DGM'de tutuksuz, "dolan- dırıcılık"tan ise Istanbul • TMSF'ye devredilen Sümerbank'ın içini boşalttıklan öne sürülen 38 sanığm yargılandığı davada Garipoğlu dışındaki tüm sanıklar tahliye edildi. Garipoğlu "çete" ve "dolandıncılık" suçlanndan yargılanacak. Ağır Ceza Mahkemesi'nde tutuklu olarak yargılanacak. tstanbul 3 No'lu DGM'de- ki duruşmaya, tutuklu sa- nıklar Hayyam Garipoğlu ile Mehmet Nida Garipoğ- lu, Nizam Garipoğlu, Cen- giz Biçer ve Murat Yüksel ile tutuksuz sanık Cem Fe- ridun Yeşil katıldı. Duruş- mada, yaklaşık 20 off-sho- rezede dinlendi. Off-sho- re'zedeler, banka tarafından kendilerine bilgi verilmeden vadesiz hesaplarının off- shore hesaba çevrildiğini belirttiler. Off-shore'zede- lerden Mehmet Canöz. "Benim hesabımı da habe- rim olmadan off-shore'a çevirdiler. Bankaya yatır- dığım 100 bin doların, 1 ay sonra 105 bin dolar oldu- ğunu öğrendim" deyince mahkeme başkanı. "Yani paran önce yavrulamış sonra ölmüş mü?" dedi. Off-shore'zedelerden Erdo- ğan Güvenç de Garipoğlu ile dığer sanıklan kendileri- ni dolandırdıklan için kutla- yarak "Şikâyetçi değilim. Helal olsun onlara. Yapıla- cak hiçbir şey olmadığını da biliyorum" dedi. Garipoğlu, boşaltılanın bankalar değil, kendi şirket- leri olduğunu savunarak "Çırılçıplak kaldım. Aya- ğımı kestiler, şimdi yürü- menıi istiyorlar. Almanlar, Hindistanlılar, Fabrikala- rın sahipleri cezaevinde, ucuza alırız dıye' fabrika- lanmızı satın aüyorlar. Biz kaybedince ülke kaybedi- yor" dedi. Mahkeme, dosyada "çete oluşturmak" dışındaki tüm suçlara görevsizlik ka- ran verdi. Heyet, Garipoğlu dışındaki sanıklann tahliye- sini, Garipoğlu'nun ise do- landıncılık suçundan Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargı- lanmasını kararlaştırdı. ÇÎZMEDEN YUKARI MUSA KART m.kartfo superonline.com.tr İHALELER Savcıdan 'Vurgun* çağrısı ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Bayın- dırlık Bakanı Koray Ay- dın'ın istifasına neden olan "Vurgun" operas- yonunu yürüten DGM Savcısı Cengiz Köksal. ihalelerle ilgili olarak bazı müteahhitlerin bil- gilerine başvurduklannı bildirdi. Gazetecilerin sorula- nnı yanıtlayan Köksal,. bir soru üzerine, operas- yon kapsamında bugüne kadar çok sayıda müte- ahhidin ifadesine baş- vurduğunu anımsattı. Ifadelerini aldığı ya da bilgilerine başvurduğu müteahhitlerden bugüne kadar rutuklanan olma- dığını anlatan savcı Köksal, "Sakın emni- yetten uzak durmasın- İar. Soruşturmanın bir an önce sonuçlandırıl- nıası için emniyete baş- vursunlar. Bilgilerine başvuracağız" dedi. Eski POAŞ Genel Müdürü Gültekin, akaryakıt vurgununun yeni olmadığını söyledi Hırsızhk 1991 'den beri yapıhyor ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba- kanlığı'nda APK uzmanlığını sür- dürürken, petrol şirketi kurmaya ha- zırlanan Altınbaş Holding'de müşa- vir olarak çalıştığını kabul eden es- ki POAŞ Genel Müdürü Mehmet Gültekin, akaryakıt hırsızhğının, sadece 1998-1999 yıllannda değil, 1991'den beri sürdüğünü söyledi. Kamudan emeklilik dılekçesini 12 Ekim 2001 tarihi itibanyla verdiği- ni belirten Gültekin, akaryakıt hır- sızlığından. yaptığı atamalar nede- niyle Milli Savunma Bakanlığı'nın sorumlu olduğunu ıleri sürdü. Gültekin, 6 bin ton yakıtın çalın- masında sorumluluğu saptanan, an- cak iş akitleri feshi istemi yerine ge- tirilmeyen dönemin Askeri NATO tkmal fesisleri (ANT) Doğu Bölge • Kamudan emeklilik dilekçesini 12 Ekim 2001 tarihi itibanyla verdiğini belirten eski POAŞ Genel Müdürü Gültekin, akaryakıt hırsızlığından, yaptığı atamalar nedeniyle Milli Savunma Bakanlığı'nın sorumlu olduğunu ileri sürdü. Müdürü Ali Artuk, Dıyarbakır 3. İş- na getirdığini, ancak özelleştirme letme Müdür Vekili Necati Bozpı- nar ve TF-33 Mersin Tank Çiftliği Şefi Bayram Kılıçın görevlerinden alındığını söyledi. Hukuk müşavir- liğinin mahkeme karanyla geri dö- necekleri endişesiyle bu kişilerin memuriyetlerine son veremediğini ileri süren Gültekin, devlet memur- luğu güvencesi nedeniyle iş akitle- rinin feshedilemeyeceğini söyledi. ANT Doğu Bölge Işletme ve Tek- nik Işler Şube Müdürü Muhittin Turan ile Malzeme Ikmal Şube Mü- dürü Mete Demirci'nin görev yeri değişikliğini 3 kez yönetim kurulu- öncesi böyle bir şeye gerek yok de- nilerek reddedildiğini savunan Gül- tekin, konuyla ilgili MSB'nın so- rumluluğunu şöyle anlattı: "Biz MSB'nin ANT'de taşeronluğunu yapıyorduk. Bütçesi, harcamala- n, eleman atamalarının onayı da MSB'den geçiyordu. Ben kararı alıyorum, MSB evet deyince geçi- yordu. Artuk benim zamammda Malatya'dan geldi. O dönemde be- nim bazı taleplerim vardı. MSB, 'Biz bütün güvenlik soruşrurmasını yaptık, atayabilirsiniz' dedi. Ali Ar- tuk'u ben ne tanırım, ne bilirim. MSB bana isim verdi, Ali Artuk'u bölge müdürü yapacağız diye. İti- raz edemezdim, çünkü maaşını MSB'den ahyor." Gültekin, Kankaya Firması'nın kendi zamanında değil, 1991 yılın- dan beri taşıma işini yaptığını belir- tirken,"6 bin tonluk çalınan yakı- tı tamamen 1998-1999'a ilişkin yapmışsınız.Adam 1991'den beri hırsızlığa devam etmiş, 1991'den sonra ben üçüncü genel müdü- rüm. Benim zamammda hızlan- mış, biraz miktarı artnıış. Demek ki sistemi tam oturttu. İşletme şe- fiyle genel müdür arasında 6 kişi var. Yukarıdan telefon etmişler. Telefon eden kimlerse onlara baknıak lazım. ANT'nin başında her zanıan emekli bir asker olur" dedi. IRMIKI AYDIN ENGİN aengin a doruk.net.tr Dün kaldığımız yerden sür- dürelim. Amerika'nın ve bağlaşıkla- rının terörist avı bahanesıyle Afganistan halkının tepesine çökmesine, küresel bir boyu- ta dönüşeceğe benzeyen bu kirli savaşa karşı çıkmak zo- runlu. Zorbalığa, şiddete, terörün her türüne ve biçimıne karşı çıkmanın dayattığı aydınca bir duruştan söz ediyoruz. Bu konuda ABD'nın küre- sel pohtikalarından dolayı acı çeken halkların, "direnişhak- larını" kullandığı gibı doğru bir gerekçeye yaslanıp 11 Eylül saldırısını aklamaya çalışan- lara söylenecek sözümüz yok. Ama "PekiABD neyapsın? Beş bin Amerikalıyı yok eden canileh cezalandırmak gerek- miyormu" diyenlere ise söy- lenecek sözümüz olmalı. Daha kestirmeden söyle- yelim: Savaşa karşı çıkmak, 11 Ekim saldırısını unutmak, yok saymak, saldırganlann cezasız kalmasını umursama- mak hakkım vermiyor! • • • Elbette silah tekellerinin hisse senetlerinin dünya bor- Şeytanın Avukatlığı (2) salarındatırmanışageçtiği bu günlerde, Teksaslı petrolcü- lerin ve silah tacirlerinin "baş- kanı" Bush'a "öyleyapmada böyle yap, savaşma da ş'aa- ap" demeyi düşünecek kadar saf değiliz. Ama 11 Eylül'ün dehşetiy- le sarsılmış, ABD'nin Afganis- tan'a yönelttiği saldırıyı, ada- letin tecellisi için zorunlu bir bedel olarak kavramaya yat- kın, vicdanındaki soruları, "teröristlere bomba, halka yi- yecek paketi atıyoruz" yala- nıylaörtmeyeeğilimli, "uygar dünya" kavramını derinleş- tirmeden, kendisine sunuldu- ğu gibi kabullenmeye hazır olan geniş bir kitle var. Bu kitle "Peki ABD neyap- s;n"sorusunu sürekli önümü- ze koyuyor ve yanıt bulama- dıkça ikircimli tutumunu sür- dürüyor. Onlara dönüp ABD'nin hem yargıç, hem cellat rolü- nesoyunmasındaki iğrençliği sergilemeniz mümkün. Onla- ra sağlam bir öneri de suna- bilirsiniz: Diyebilirsiniz ki, Birleşmiş Milletler (BM) uluslararası bir konferanstoplasın. Orada te- rörün kapsamlı ve sağlıklı bir tanımı yapılsın. Bu tanım çer- çevesine giren eylemleri yar- gılayacak, hukuk alanında saygın yargıçlardan oluşacak uluslararası bir mahkeme oluşturulsun. Bu mahkeme- nin kararlan, BM üyesi ülke- ler için bağlayıcı nitelik taşı- sın. Yani terör ve terorizm konu- sunda uluslararası bir hu- kuk ve bu hukuku uygulaya- cak yargı organı ve bu orga- nın kararlarını uygulayacak bir kolluk gücü oluşturulsun. Böylece önüne gelen ülkenin kabadayılığa özenmesinin, hem yargıç, hem cellatlığa kalkışmasının önü kesilsin... Akla uygun. Ama gerçekçi değil. Ne Birleşmiş Milletler'in hantal bürokrasisi, öngörüle- bilir bir sürede böyle bir olu- şumu üretebilir ne de BM'nin bugünkü ağırlığı, ABD gibile- ri dizginleyebilecek güçte. Yani böylesi bir öneri, özün- de "ölme eşeğim ölme" an- lamına gelir; ikiz kuleleri vuran terör çetesinin elebaşıları da zaten yaş haddinden öteki dünyaya göç etmiş olurlar. Yani geçelim... ••• Kanıtları kamuoyuna açık- lanmadığı için ister istemez gölgeli "iddia" doğru ise ikiz kulelerin vurulmasında Usa- me bin Ladin ve "El Kaide" örgütünün öteki elebaşıları sorumlu ise onları yakalayıp cezalandırmak elbette hak'tır. Ama bu "hak", kim- seye bir halkın üstüne ölüm yağdırma hakkım vermez. Dünkü Tırmık'ta Usame bin Ladin'leri ABD'nin yarattığı, ayrıntısıyla anlatıldı. Bu teröristlerin, ABD'nin, bugün işlevsiz kalmış "yeşil kuşak" teorisinin "pratiği" an- lamına geldiklerinin altı çizil- di. Yeşil kuşak, 1960'ların so- nunda planlanmış, bütün bir 70'li yıllar boyunca "kannca sabrı" ile örülmüştü. Yeşil ku- şak ve onun kendini cihat sa- vaşçısı olarak tanımlayan gö- zü dönmüş "cengâverleri" Sovyetler Birliği'nin çöküşü- ne kadar epey uğursuz ama- ca hizmet ettiler. Ancak duvar yıkılıp sosyalıst sistem çök- tükten sonra ışlevlerini yitir- diler. Yani otuz yıla yakın bir su- rede sabıria kurulmuş bir te- rörist örgütlenmeden söz edi- yoruz. Bu terör çetelerini yarat- mak için 30 yıl bekleyen Ame- rika, onlan yakalamak için de aynı sabrı gösterebilirdi. Tabii Afganistan halkını ezip Orta Asya ve Ortadoğu coğ- rafyasında haritaları yeniden çizmek gibi daha asal bir he- defi önüne koymamış olsay- dı... Lockerby suikastını anım- sayın. Iskoçya üstünde Pan Am uçağını düşüren teröristlerin izinin sürüldüğü, bulunduğu, onları saklayan devlete (Lib- ya) yönelik yaptırımları ve so- nunda Kaddafi'nin pes edıp teröristleri vermek zorunda kaldığı süreci anımsaym. Demek isteyınce oluyor- muş... Tabii sahiden bağcıyı döv- mek değil, üzüm yemek iste- niyorsa... POLİTİKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Rabıta'mn Kökü... Anadolu üniversitelerinı 'medrese' gibi gören düşünce eğer bugün aynı yerde kalsaydı ne olur- du? Harran Ünıversitesi'ndeki şeriatçı yapılanmanın amacı o yıllar çok açık bir biçımde belliydi... Nurculara 'fahri doktora' verilen üniversitede yaşananlar nedense bugün unutuldu!.. Hele 1983 yılında Türkıye'de yaşananlar bugün hiç anımsanmıyor!.. Suudi kökenli özel finans kurumlanna 16 Aralık 1983'te Türkiye'de ayrıcalık tanındı... Çıkanlan kararnamede aynen şöyle deniliyordu: "Tasfiye karar ve işlemlerinde Türk Ticaret Kanu- nu, lcra Iflas Kanunu ve diğer mevzuatın tasfiye ile ilgili ışlemlen uygulanamaz..." Bu bir ayrıcalıktı!.. Islam Kalkınma Bankası için 'vergi bağışıklığı' adı altında ayrıcalık elde ediliyordu... Suudi kökenli finans kurumları Türkiye'ye Tur- gut Özal'ın başbakanlığı dönemınde girmişti... Peki, bu finans kurumlarının arkasında kim var- dı? Rabıta!.. Örneğın Faisal Finans Kurumu, Suudi Prensi Muhammed Al Faisal tarafından kurdurulmuştu. Kurumun Türkıye temsilciliğıne de, kurucu meclis üyesı olarak Salih Özcan getırılmışti... Özcan aynı zamanda Rabıta'mn Türkiye temsil- cısiydi... Peki Suudi finans kurumlan Türkiye'de ne yapı- yorlardı? Ünıversıtelere cami yapıyorlar, gazetelere SE- KA'dan kâğıt alıyorlardı... • • • Şimdı ABD, Rabıta bağlantılı şirketleri, bankala- rı kontrol altına alıp Usame bin Ladin'in ekono- mik gücünü çökertmeye çalışıyor... Bakın bir ıpucu vereyim: 'Dar-AI-Maal Islam' adlı finans kurumu merkezi Kahire'de bulunan 'Uluslararası Islam Bankala- n'na üyedir!.. Bu bırlığe üye 55 Islam bankası vardır, 20'si de Prens Faısal'ın Yönetim Kurulu Başkanlıgı'nı yap- tığı 'Dar- Al- Maal Islam' adlı finans kurumuna bağlıdır!.. Yani patron doğrudan Suudi Arabıstan Krallı- ğı'dır... Suudi finans kurumlarının Almanya'dan Ingılte- re'ye, Belçika'dan Hollanda'ya dek pek çok Av- rupa ülkesınde şubesı vardır... 1995 yılında Suudi Finans Kurumlan Türkiye'de- ki Kuran kurslarına, RP'lı beledıyelere milyonlarca dolar akıtmamış mıdır? Şimdi bu bağlamda aklıma bir soru geliyor: "Recep Tayyip Erdoğan Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'yken Rabıta'dan parasalyardım alıp, bu parayı öğrencılere burs olarak dağıttı mı?" Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Erdoğan 1996- 1997 yılında 25 bin universite öğrencisine ayda 656 milyar400 milyon lira burs öduyordu... Bursun süresi sekiz aydı... Yani 5 trilyon lira ödeniyordu 25 bin öğrencrye... O tarıhte dolara vurdugunuzda (Doları 130 bin lı- radan hesaplarsak) 5 trilyon lira yaklaşık 38.5 mil- yon dolar edıyordu... Evet... Dile kolay, tam 38.5 milyon dolan Recep Tayyip Erdoğan öğrencilere burs olarak ödüyor- du... Bu konu hiç araştırılmadı!.. Üzerine gidilmedi!.. • • • YıllarcaAlmanya. Belçıka, Hollanda, Ingiltere'de camılerde para toplayan 'tekâfül kurumu'nun bağlantısı Faisal Finans Kurumu'ydu... Dünya Islam Birliği'nin Mekke-i Mükerreme'de- ki Fıkıh Komitesi'nin (12-19 Recep -nisan- 1986) fetvasını okuyahm: "Batı kültürü içinde çarpıtılmış bıranlayışla eko- nomiye yaklaşanlar bankasız ekonomı ve faızsiz banka olunmayacağı görüşleriyle Islam ekono- mik görüşlerınin uygulanmayacağını iddia etmişler- dir. Ancak bu Islam finans kurumlarının kurulmasıy- la çürütülmüştür. Bu konuda Pakistan gibi bazı Islami devletler, milli bankalarını Islam bankalarına çevirırken faize dayanan alışverişlerini yasakladıkları gibi, Pakis- tan 'daki yabancı bankalann Islami kurallar doğrul- tusunda çalışmalannı, aksi takdirde, çalışmalarına izin verilmeyeceğıni bildırmişlerdir. Bu sünnete uy- gun güzel bir davranıştır... Faiz haramdır. Her Müslüman, bunun yedı hak edicı günahtan bıri olduğunu ve bu günahı işleye- nin Allah ve resulüne harp açma anlamına geldi- ğini bilmektedir..." Işte böyle!.. Rabıta'mn kökü belli!.. Müslüman Kardeşler'den El Kaide'ye: Islami Ci- hat'tan Lübnan Hizbullahı'na dek tüm radikal din- ci örgütlerin Rabıta'yla ılişkisi var!.. Rabıta'mn arkasında da Suudiler ve ABD köken- li petrol şirketleri! hikmet.cetinkaya <ı cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Hikmet ÇETİNKAYA TROYA'dan İYONYA'ya Mitolojik Aşklar Cografyası Bîr ayda 2. Basım "liiiim oe. G ü n i z i Y a y ı n c ı l ı k Tel: 0212-512 42 19 Faks: 512 11 72
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear