Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
27 OCAK 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Güngör, BahçeTyi
suçladı
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
MHP'den ihraç edilen
Içel Milletvekili Ali
Güngör, ihracı konusunda
Müşterek Disiplin
Kurulu'na gönderdiğı
itıraz dilekçesını bır üst
yazıyla MHP
milletvekillenne de
sundu. Güngör, MHP
Genel Başkanı Devlet
Bahçeli ve parti
yönetiminin "en basit
hukuk mantığından
habersiz" olduğunu
belirtirken "Parti ve
devlet yönetmeyi çocuk
oyuncağı
zannetmektedirler" dedi.
Güngör, Bahçeli'nin
affedilmelenni sağladığı
PKK'lilere hoşgörü
gösterirken kendisinin
ihracını istediğini söyledi.
DYFIi Genç'ten
AkgüCe suçlama
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
DYP Tuncelı Milletvekili
Kamer Genç, TBMM
Insan Haklan
Komısyonu'nun dış
gezılerinde usulsüz
harcama yapıldığını
savundu. Genç, dün
TBMM Genel
Kurulu'nda söz alarak
TBMM'nin dış ilişkilerini
• düaenleyen yasaya göre
yurt dışı gezilerde
partilenn oylan oranında
temsil edilmeleri
gerektiğine dikkat çekti.
Komisyon Başkanı
MHP'li Hüseyin
Akgül'ün katıldığı
gezilerde aynı partiden
bır başka üyenin daha yer
aldığıru belirten Genç,
"Bu şekilde usulsüz
harcama yapılmış
oluyor" dedi. Genç,
konuyu TBMM
Başkanlığı'na da ilettiğini
kaydetri. Oturumu
yöneten MHP'li TBMM
Başkanvekili Murat
Sökmenoğlu da
"Haklısmız ben de
sizinle aynı
kanaatteyim" dedi.
Baro hakkınöaki
sopuşturma
• ANTALVA(AA)-
Antalya Barosu Başkanı
Gürkut Acar, Adalet
Bakanlığı'nın, Istanbul
Barosu hakkında, basında
çıkan haberlere
dayanarak, araştırma
yapmadan soruşturma
açtırmasımn üzüntü verici
olduğunu bildırdi. Acar,
îstanbul Barosu Yönetim
Kurulu'nun "F tipi
cezaevlerini protesto
etme karan aldığı" ileri
sürülerek, soruştunna
emrinde karann "illegal"
olduğu şeklinde bır ifade
yer almasının üzüntüyü
arttırdığını kaydetti.
OtomoMNe
Kalaşnikof
• İZMİR (AA) - Izmir'in
Menderes ilçesinde
düzenlenen operasyonda,
bir otomobıl ıçindeki 6
kışi, Kalaşnikof tüfek,
şarjör ve mermilenyle
yakalandı. Operasyonda
Ali Özkan ile birlikte,
oğluAlperÖ., LatıfA,
Kerim O., Haydar A. ve
Mustafa A., gözaltına
alındı. Yapılan
soruşturmada, Ali
Özkan'ın, "dolandıncılık,
naylon fatura ve
sahtecilik" suçlanndan
poliste kaydı bulunduğu,
silahı 1995yılmda
Güneydoğu'dan getırttıği,
olayın terör boyutunun
bulunmadığı bildirildi.
32 sivil toplum örgütü, dinci terörü protesto için ortak bir eylem düzenleyecek
Şiddete hayır ımtiııgiDlYARBAKIR (Cumhuri-
yetBürosu)-Diyarbakır'da ör-
gütlü 32 sivil toplum örgütü
dün bir ortak açıklama yapa-
rak Emniyet Müdürü Gaffar
Okkan ve 5 arkadaşının öldü-
rülmesini kınadı. ÎHD Diyar-
bakır Şube Başkanı Osman
Baydemir, ETA'yı kınayan
"şiddete hayır" mitingi gibi
bir mitingin düzenlenmesi
için girişimlerde bulunacak-
laruıı belirtti.
• Ispanya'da ETA'mn şiddet eylemlerini kınayan mitinglerin benzeri
Diyarbakır'da da gerçekleşecek. İHD Diyarbakır Şube Başkanı Baydemir
bu amaçla girişimlerde bulunacaklannı söyledi.
Diyarbakır'da örgütlü 32 si- Başkam Avukat Mustafa Ö- lahlann sustuğu, toplumsal
vil toplum örgütünün temsil-
cisi dün Gaffar Okkan ve 5 ar-
kadaşının suıkast sonucu öl-
dürülmesini kınamak amacıy-
la dün Güneydoğu Gazeteci-
ler Cemiyeti'nde bir araya
geldi. Örgütler adına açıkla-
ma yapan Diyarbakır Baro
zer, saldın kimden gelirse gel-
sin kmadıklanm belirtti. Top-
lumsal sorunlann çözümünde
şiddetin çözüm olmayacağını
belirten Özer, insanhaklan ve
demokrasi standartlannın
yüksek sesle talep edildiği Di-
yarbakır'da, uzun zamandır si-
banşa ulaşılacağı beklentılen-
nın arttığı bir dönemde bu sal-
dınnın gerçekleşmesinin dü-
şündürücü olduğunu vurgula-
dı. Saldınnın toplumun de-
mokrasiye, insan haklanna,
banşa ve huzur içinde yaşama
özlemine yönelik olduğunu
Diyarbakır
Halk
katilleri
itiistiyor
MAHMUTORAL
DİYARBAKIR - Di-
yarbakır'da, Emniyet
Müdürü Gaffar Okan'la
5 polis memurunun şehit
edilmesinin ardından
yaşanan büyük tepki ye-
rini sessizliğe bıraktı.
Öncekı gün tüm Türki-
ye'yi sarsan ve devlet-
halk kaynaşmasını yan-
sıtan görkemli cenaze
töreni sonrasında herkes
günlük yaşamına döndü.
Esnaf yeniden kepenk-
lerini açtı, ekonominin
çarklan dönmeye başla-
dı. Minıbüslerdeki siyah
kurdeleler ise çıkanlma-
dı. Hizbullahçılann iste-
diği gibı başta Diyarba-
kır olmak üzere kent
üzerinden bölgeye hatta
tüm ülkeye yayılması
hedeflenen şiddet dalga-
sı "halk, sağduyulu ka-
mu yöneticileri ve 6 ar-
kadaşlannı yitiren polis
memurkrTnın çektıği
sete takıldı.
ÇtZMEDEN YUKARI MUSAKART
K'\M
BELKİ
ARKA
belirten Özer, "Bfcder saldın-
yı gerçeldeştirenleri, tarbşma-
yı, insan haklan ve demokrasi
standartlannın yüksehilmesi-
ni, banşı engellemek isteyen-
ler olarak görmekteyiz" dedi.
Özer. "Bölgemizin halkgibi
sade oian yöneticilere ihtiyacı
vardn-" dedi.
Açıklamanın ardından bir
soru üzerine söz alan İHD Di-
yarbakır Şube Başkanı Avu-
kat Osman Baydemir, Okkan
ve 5 arkadaşmm cenaze-
sine katılan on binlerce
ınsanın "şiddete karşı
yurttaş direnci" ortaya
koyduğuna dikkat çektı.
Baydemir. şiddete karşı
bir miting düzenlenmesi
için sivil toplum örgütle-
rine çağn yapacaklannı
söyledi.
OHAL Valisi Gökhan
Aydıner de yaptığı açık-
lamada, Okkan'ın Dıyar-
bakır'ı en huzurlu kent-
lerden biri yapmak için
özveriyle çalıştığını
söyledi. Okkan ve 5 ar-
kadaşının katledilmesi-
nin milletçe nefretle kı-
nandığına dikkat çeken
Aydıner, "Diyarbakırh-
lar da tepküermi şehhle-
ri uğuıiarken yapılan tö-
rende gösterdikr" dedi.
Mezopotamya Gazete-
ciler Cemiyeti Başkanı
Cemfl Aydoğan ıse yap-
tığı açıklamada, Diyar-
bakır Emniyet Müdürü
Ali Gaffar Okkan ve 5
polisin katledilmesinin
banş ve demokrasi süre-
cine sıkılan bir kurşun
olduğunu söyledi. Aydo-
ğan, "Bu saldınnın Di-
yarbakır'da yapüması da
çok anlamluur" dedi.
KESK Diyarbakır Şu-
beler Platformu ıse sal-
dınnın banşa ve huzura
yapılmış bır saldın oldu-
ğunu belirtti.
347 FAİLt MEÇHUL CİNAYET AYDINLATILDI
2 bin 101 militan tııtııklandı
tLHANTAŞÇI
ANKARA - Şeriatçı terör örgütü
Hizbullah'a yönelik 17 Ocak
2000 tarihinde Beykoz'da
gerçekleştirilen operasyondan
bugüne değin 3 bin 300 kişi
gözalüna alınırken, bunlardan 2
bin 101 kişi tutuklanarak
cezaevine gönderildi.
Yakalananlar arasında örgütün
yöneticilerinden Edip Gümüş ile
Cemal Tutar da bulunuyor.
Örgütün işlediği faili meçhul
cinayetlerden 347'si
aydmlatılırken. "domuzbağı'' ile
toprağa gömülenlerden 67'si
çıkanldı, bunlardan yalnızca
34'ünün kimliği belirlenebildi.
Îstanbul Beykoz'da 17 Ocak
2000 tarihinde Hizbullah'a
yönelik gerçekleştirilen ve örgüt
lideri Hüseyin Vetioğhı'nun
öldürüldüğü operasyon
sonrasında 3 bin 300 kişi
gözaltına alındı. Bunlar arasında
örgütün yöneticileri Edip
Gümüş ile Cemal Tutar da
bulunuyor. Yakalananlardan
2 bin 101 kişi tutuklandı.
Operasyonlarda 298 uzun
namlulu silah, 417 tabanca, 51
bin 47 mermi, 413 bomba, 31
roketatar, 1 havan ele geçirildi.
KömûrlûkJerden çıkan 67 ceset
Örgütün katıldığı 167 öldürme,
62 yaralama, 5 bombalama, 22
kundaklama, 48 darp, 9 tehdit
olayı belirlendi. Hizbullah'ın
işlediği faili meçhul cinayetlerden
347'si aydınlatıldı.
Operasyonlardaki ifadeler
doğrulrusunda evlerin
kömürlüklerinden ve
bahçelerinden 67 ceset
çıkanlırken bunlardan yalnızca
34'ünün kimliği belirlendi.
PARTtNİN TERÖR OLAYLARINI ÖNLEME PLANI
FP'den manevieğitim çağnsı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
FP Genel Sekreteri Suat Pamukçu,
Diyarbakır Emniyet Müdürü
Gaffar Okkan'a yönelik saldınyı
değerlendirirken terör olaylanmn
önlenmesi için "manevi eğföm"
önerisinde bulundu. Pamukçu,
"Herkes evladına Allah'ın
- gözetkyici olduğunu ve bir gün
hesap gününün geleceğini
öğretmeli'' dedi. FP, bu- yıl önce
Hizbullah operasyonu
başladığında verdiği ve genel
kurul gündeminde 93. sırada
bekleyen araştırma önergesinin 30
Ocak Salı günü görüşülmesi için
TBMM Danışma Kurulu'nu
toplantıya çağırdı. Ancak iktidar
temsilcileri katıhnadığı için
toplantı yapılamadı. FP Grup
Başkanvekili Bülent Armç,
Hizbullah konusunda TBMM'nin
araştırma yapmasının anayasal bir
görev olduğunu belirtti. FP Genel
Sekreteri Suat Pamukçu da
düzenlediği basın toplantısında,
"Şiddetin her türlüsüne karşı
okhıklannı" behrterek Gaffar
Okkan cinayetinin arkasında
"Hizbullah diye adlandınlan
bir örgütün bulunduğu"
yönünde değerlendirmeler
yapıldığım söyledi.
'Allah gözetttyor'
Cinayetlerin ve terör olaylannın
önlenmesi için manevi eğitimin
önem taşıdığını savunan
Pamukçu'nun "Herkes
evladına ADah'm gözetieyid
olduğunu ve bir gün hesap
gününün geleceğini öğretmeli''
sözleri dikkat çektı. Pamukçu,
basm toplantısında anayasanın
69. maddesiyle ilgili
değişiklik önerisini ilk olarak
hükümetin gündeme
getirdigini belirtti.
IRMIKIAYDIN ENGtN aenginfa doruk.net.tr
Işin kırtldığı akşam saatle-
riydi. Ders kitabının arasına
çizgi roman koyup okuyan
haylaz öğrenci örneği inter-
nette gezintiye çıktım. Bir tür
boşalma, günün yorgunluğu-
nu atma deyin isterseniz.
Popüler bilim sitelerinden
birinde başlığı ile "oku beni"
diyen bir makaleye rastladım.
Epey serbest bir çeviriyle: Fi-
zik, Kimya ve Biyolojinin So-
nu...
Okumaya başladım... Bir iki
paragraf geçmeden haber.
önce NTV haber havuzuna,
oradan da benim masaya
düştü: Diyarbakır Emniyet
Müdürü Gaffar Okkan öldü-
rüldü.
Internet makalesine zorun-
lu ara verildi. Işimiz haber. Bü-
tün akşam, sonra ertesi gün,
sonra bir ertesi gün hep Di-
yarbakır'da öldürülen altı po-
lis memurunun haberleri aktı.
Henüz kesinleşmese de "Al-
lah'ın Askerleri" (=Hizbullah)
örgütünden olduklan sanılan
teröristler ölüm kustular.
İlk izlenimler gösteriyor:
Genç Emniyet Müdürü, Diyar-
bakır'da olmazı olur, umulma-
yanı gerçek kılmış. Akan gö-
rüntüler, olay yerindekı haber-
Fizik - Kimya - Biyoloji - Diyarbakır
ci izlenimleri kuşkuya yer bı-
rakmayacak bir açıklıkla gös-
teriyor; öyle zorlama "devlet
töreni kalabalığı" filan yok; ter-
sine banşa hasret bır kentte,
barışa katkıda bulunmuş bir
kamu görevlısinin ardından tu-
tulan yas vardı.
Elim işte, gözüm ekranda,
kulağım radyoda... Aklım in-
ternette yanm kalmış popüler
bilim makalesinde...
İki haber arasında bir kaça-
mak yapıp makaleye göz atı-
yorum.
"...Geleneksel bilim dallan
arasındakı aynm çizgileri git-
gide belirsizleşiyor. Özellikle
fizik, kimya ve biyoloji arasın-
da farklar gitgide silikleşiyor.
Henüz adı konmamış yeni ve
tek bir bilim dalıdoğuyor. Hat-
ta doğdu bile. Bunun meslek-
lere, bilim insanlanna, eğitime
yönelik inanılmaz derinlik ve
çapta sonuçlan var..."
Herhalde Diyarbakır'ın va-
roşlannda bir izbede birtakım
adamlar bir araya geldiler. Bel-
ki de kırsal alanda, bir mezra-
nın toprak damlı evlerinden bi-
rinde toplandılar. Suikastta
kullanılacak silah, ellerindeki
mermi stoklan gözden geçiril-
di; suikast yerinde gözlem
yapmış "Allah'ın askehe-
ri'nden birinin sözlü raporunu
dinlediler. Belki kâğıt kalem
alıp krokiler çizdiler...
"...Fiziğin maddenin hare-
ketini, kimyanın maddeyi
oluşturan elementler arası
karşılıklı etkimeleri, biyolojinin
canlı organizmalann oluşum
ve gelişimini incelediği günler
çoktan gehde kaldı. Fiziğin
bittiği noktada nöbeti kimya
alıyor ve her ikisinin bulgula-
nndan biyoloji sonuçiar çıka-
nyor, diye başlayan tanımla-
malarartıkanlam taşımıyor..."
Inançlı olduklanna inanmış-
iardı. Inançlannı hiç sorgula-
madılar. Inandıklanna inanma-
yanlan düşman bellediler. Ya-
pıp ettiklerinin doğruluğundan
hiç kuşku duymadılar. Kuşku
duyanı kâfir saydılar. Kafirin
hakkının ölüm olduğunu tar-
tışmadan benimsediler ve
ölümler çoğaltarak sevap ara-
dılar...
"... Üniversitelerde oluşan
bıyo-fızik, bıyo-kimya, fiziksel
kimya, kimyasal fizik bilim dal-
lan aslında bir geçiş dönemi-
nın ürünleri. Geçiş dönemi ve
bu bilim dallan da geçici. He-
nüz adının olmaması doğal.
Bu noktadan çıkıp itiraz eden-
leryanılıyor. Bebeğin adı doğ-
madan aranır, doğunca konur.
Yeni bilim dalı, belki 'bilimle-
rin bilimi' çoktan insanın akıl
rahmine düştü..."
Kendi aralannda ne konu-
şurlardı dersiniz? Allah'ın ada-
letini yerine getirmenin omuz-
lanna yüklenmiş bir kutsal gö-
rev olduğundan filan söz et-
mişler midir? Hizbullahileri ya-
kalayan Diyarbakır Emniyet
Müdürü'nün öldürülmesıne
karar verirterken akla dayanan
bir gerekçeye gereksinim duy-
muş olabilirler mi? Intikamla-
nnı <
W/aA)ad/na"aldıklanndan
kuşkulan olmuş muydu aca-
ba?
"...Yeni bilim serpilip geliş-
tikçe bilim adamı profilini ve
niteliklerini de etkiliyor. Dünün
yaşlı, dalgın profesöheri artık
sadece karikatüherde var. '30
yaş üstü 50 yaş altı' diye anı-
lan bir bilim insanlan kuşağı
aralannda binlerce millik
uzaklığı umursamaksızın,
elektronik ortamda ilişkiyegi-
riyor ve bilimsel üretimin ko-
lektifleşmesinin akıl almaz ola-
naklanna kavuşuyortar..."
Herhalde hepsi okula git-
miştir. Belki fizik, kimya, biyo-
loji bile okumuşlardır. Hepsi de
"30 yaş üstü, 50 yaş altı" te-
rörist militan kuşağından ol-
salar gerek. Özledikleri dün-
yada bütün insanlann, onlann
inancına kayıtsız koşulsuz
inanmalarını istediklerine ve
isteyeceklerine kuşku yok.
Reddedene sunduklan sade-
ce ölüm. Inançlannın koyulu-
ğu şiddete tapınçlannı da be-
lirliyor. Ne kadar çok ınanç, o
kadar çok şiddet. Aklın bütün
dizginlerinden kurtulmuş i-
nanç içinse tek çözüm var ar-
tık: Olüm.
•••
Bir gözün haberde, bir gö-
zün internette; bir elin işte, bir
elin internette olursa ortaya
böyle bir yazı çıkar işte...
Bu saatten sonra yenisı de
yazılmaz. Ister istemez gaze-
teye bu yazı geçilecek de...
Acep yann sabah okur ne
diyecek?
Hele bir gün ola, yann ola...
POLflİKA GÖNLÜĞÜ
HÎKMET ÇETtNKAYA
Olasılık...
Hain bir pusu sonucu şehit düşen Diyarbakır Em-
niyet Müdürü Gaffar Okkan, dün Hendekie top-
rağa verildi...
Diyarbakır'dakı katlıamda alta polisin kentin en iş-
lek caddesinde çapraz ateşe tutularak öidürülme-
si düşündürücü değil mi?
Hizbullah'ın ölüm listesinde olan bir polis müdü-
rü göz göre göre pusuya düşürülüyor...
O zaman insanın aklına ister istemez şu soru ta-
kılıyor
"Devletin istihbarat birimleri neden böyle bir ey-
lemi önceden saptayıp saldırganlan yakalamıyor?"
Diyarbakır halkı, Gaffar Okkan'ın cenaze törenin-
de bir ırmak gibiydi...
Sevgi, hüzün ıç içeydi!..
Ağlayan insanlann görüntüleri ekranlardan tüm
Türkiye'ye yayılırken ben hâlâ düşünüyordum:
"Gaffar Okkan, örgüt tarafından uzun süre izlen-
diği halde, istihbarat binmleri bu olaya neden se-
yirci kaldılar?"
Benim bu düşüncem, suikastın gerçekleştiği sa-
atten beri sürüyor...
Burada üzerinde durulması gereken bir başka
önemli nokta da şu:
Gaffar Okkan, Diyarbakır ınsanıyla bütünleşmiş,
'devletle halk' arasında bir sevgi zinciri kurmuş...
Ülkesini seven, çalışkan, özellikle Hizbullah'ın bel-
kemiğini kıran Gaffar Okkan, hedefteki adam oldu-
ğunu bilmesıne karşın korumalanna şu buyruğu ver-
miş:
"Otomobilin kapı carnlannı açıp silahlannızın
namlusunu dışanya çıkarmayın!.."
Bu doğru bir karar olabilirl.
Ancak, Gaffar Okkan'ın çalıştığı yer belli...
Polis, çevrede niçin güvenlik önlemleri almı-
yor?
Hizbullah, Okkan'ın çıkışında dışanda güvenlik
çemberinin oluşturulmadığını çok önceden sap-
tamış, eylem planını buna göre hazırlamış...
Burada bir 'boş vermişlik' söz konusu değil mi?
• • •
Konca Kuriş'in kaçınlma olayını anımsıyor mu-
sunuz?
Kuriş, Içel'de bir akşam evinin önünde otomobi-
linden inınce kaçınldı, bir daha bulunamadı!..
Genç kadının cesedi yıllar sonra Konya'da mezar
evlerdeçıktı...
O zaman da sormuştum:
"Konca Kunş, Içel'den Konya'ya nasıl getirilmiş-
ti?"
Sonradan öğrenildi ki Konca Kuriş, Içel'de polis
karakoluna çok yakın bir evde aylarca sorgulan-
mış...
Devletin istihbarat birimleri, Hizbullah'ın Içet'de-
ki örgüt evini nasıl saptayamaz?
O tarihte (1997-1998) Hizbullah Içel ve Tarsusta
pek çok kanlı eylem yapmış, cami imamından öğ-
retmenlere dek beş kişıyi öldürmüştü...
Konca Kuriş, Içel'den Konya'ya götürülürken
dört-beş saatlık yol boyunca hiçbir güvenlik enge-
linetakılmıyordu...
Hep bunlar insanı düşündüren olaylardır...
Peki o tarihte Hizbullah'ın Akdeniz bölge sorum-
lusu kimdir?
Hüseyin Velioğlu'nun hemşerisi, 'Abdûlkerim'
kod adlı Isa Attsoy'dur!..
1980 yılında Batman'da devlet memuru olan Isa
Altsoy, Diyarbakır'a yerieşen Hüseyin Velioğlu, R-
dan Güngör, Mansur Güzelsoy'la birieşıp 'Diyar-
bakır-Batman' arasındaki 'Hizbullah - llim Grubu'
köprüsünü kurdu...
Isa Altsoy şu anda Almanya'da yaşıyor...
Işin ılginç yanı, 17 Ocak 2000 operasyonu sonun-
da adı sık sık anılırken pasaportla yurtdışına çıkma-
S4 bana bir hayli düşündürücü geliyor...
• • •
Diyarbakır, Hizbullah'ın önemli merkezlerinden bi-
risiydi ve Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'ın çalışma-
lan sonucu (1997-2001) örgüt bölgede büyük dar-
be almıştı...
Tüm bunlara karşın Gaffar Okkan, Hizbullah'ı te-
rör örgütü olarak değil 'casusluk şebekesi' gibi
görüyor, kendisine yönelik bır eylem yapılacağını
aklının ucundan bile geçırmiyordu...
Belki de şöyle bir gerekçesi vardı:
"Halk benı seviyor, Hizbullah böyle bir eyleme
cesaret edemez!"
İstihbarat birimleri de aynı düşüncede miydi?
Çünkü, Gaffar Okkan ve koruma polislerine yö-
nelik suikastın öyle bir-iki gün içinde planlanarak
gerçekleştinldiğı duşünülemez!..
Eylem aylarca önce tasarlanmış, tüm olasılıklar
tek tek değeriendirilip 'tereyağından kıl çeker gibi'
gerçekleştirilmiştir...
Yani Hizbullah bu eylemi tek başına yapmamıştır...
O zaman şu soruyu yöneltebiliriz:
"Diyarbakır'daki kanlı eylemin arkasında Avrupa,
Ortadoğu ya da Afrika ülkelerinden birinin istihba-
rat birimleri olabilir mi?"
Bakın, aradan üç gün geçti, eli kanlı çete tek ipu-
cu bırakmadan, bir milyon nüfuslu Diyarbakır'dan
kuşolup uçupgitti...
Eylemi yapanlann kimlikleri saptansa bile Diyar-
bakır'ın Habur'a ıkı saat uzaklıkta olduğu unutul-
masın!..
hikmet.cetinkaya(a cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Cumhuriyet
k ı t a p I a r ı
Hikmet Çetinkaya
BIR GÜNEYDOĞU
GERÇEĞİ:NECLA
Ooun öykûsüvle hiç kımse fazla ilgıleomedı; on dört yaşında
yaşamın kırb sulannda yok olup gıtü.
Sıslı ve soğuk bır Diyarbakır akşamıydı. Karanlığın gri gölgesi
evlerin, caddelerin. sokakJann ûzerine düşüyordu .
Cumhurtyrt Çağ Pazarlama A Ş. Türkocağı Cad. No.39/41
tap ku'ûbO l. krtap ku
ğ
(34334)Cağaloğlu-lstanbul Tet: (212)514 01 96