23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 OCAK 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 Araştırma Internet ortamında do- laşan fıkraya göre Rus bilim adamlan 100 met- re derinliğe yaptıklan bir kaada 1000 yılhkba- kır tel artıkları bulmuşlar ve araştrmalannın sonunda atala- nnın 1000 yıl ön- ce telefon şebekesine sahip olduklannı açık- lamışlar. Derken, Ingiliz- ler 200 metre derine in- diklerinde 2000 yıllık op- tik kablo artıkları bul- muşlar, atalannın Rus- lardan 1000 yıl önce yüksek teknolojiye ulaştğını ve 2000 yıl ön- ce dijrtal telefon kullan- dığını açıklamışlar. Ara- dan kısa bir süre geç- tikten sonra yapılan ye- ni acıklama bütün dün- yayı sarsmış: "500 met- reye kadar yapılan ka- zı çalışmalannda Türk bilim adamlan kesinlik- le hiçbir şey bulamadı ve atalannın 5000yıl ön- ce cep telefonu kullan- dığı sonucuna vanldı." Muamele Milliyet'in cam kaplı binasının her katında si- ^ gara içenler için bir oda vardı ki Hakkı Devrim "hüsnü- muamele" ile yerleştiği kattaki "gaz odası"nı kendisine tahsis edilen salona dahil edip siga- ra içen meslektaşlan- na "suimuamele"yi re- va gördü! Elektronik posta: denBSomocumhuriyetcom.tr Tel: O212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Fazilet, 28 Şubat'taki komutanlann idamını istemiş... "28 Şubat karartartnın altında imzası olan başbakanı da ünlük yaşamın aynlmaz bir parçası haline geldi yolsuzluk... Hangi taşı kaldırsak altın- dan ya yolsuzluk çıkıyoryada kokusu... Ya- panın yanına kâr kaiıp kalmayacağını sü- regelen operasyonlann sonundaki yargı aşamasın- da öğreneceğiz... Yolsuzluk yeni değil... Eskiden adı suiistimaldi... Kötüye kullanma... Kuralları çiğneyerek görevinizi, yetkinizi bilerek kötüye kullanırsanız yolsuzluk yapmış olursunuz... Suiistimal ederek yani yolsuzluk yaparak karşılı- ğında mutlaka maddi bir çıkar elde etmeniz gerek- mez... Karşılığını almadan birine bir çıkar sağlamak ya da birilerinin çıkanna iş yapmak da yolsuzluktur. .. llla maddi bir çıkar gerekmiyor; yolsuzlukta ma- nevi çıkar da söz konusu olabilir... örneğin, Anayasa'yı bir kere delmekle bir şey ol- mayacağını söyleyen ve bu ülkede cumhurbaşkan- lığı koltuğuna oturmuş Turgut Özal'ın, milletvekili Yolsuzlukseçtirip bakan yapuğı kardeşi Yusuf Bozkurt Özal'ın cenazesinin tarikat mezarlığına çevrilen Süleyma- niye Camisi'nin avlusuna gömülmesindeki yolsuz- luk gibi! Türkiye Cumhuriyeti'nde cenazelerin mezarlıklar dışında biryere gömülmesi için Bakanlar Kurulu ka- ran, yani kararname gerekiyor... Bakanlar Kurulu kararı demek, başbakan ve bü- tün bakanların altını imzaladığı bir kâğıt demek de- ğil... Hemangi bir karann kararname olabilmesi için Anayasa'nın 104. maddesi gereği Cumhurbaşkanı tarafından da imzalanması gerekiyor... Anımsarsanız Nakşibendi şeyhini, Kenan Evren, Süleymaniye Camisi'nin avlusuna gömdürmüştü... Evren, darbe yapmıştı ve istediğini yapabildiği hal- de yine de bir Bakanlar Kurulu kararı hazırianmış ve altrna imzasını atmıştı. Turgut özal'ın annesi Hafi- ze Özal da oğlunun devr-i iktidarında aynı şekilde şeyhinin yanına defnedilmişti. Şimdi öğreniyoruz ki, Yusuf Bozkurt özal, cami av- lusuna Bakanlar Kurulu kararı ile gömülmemiş. Baş- bakanlık'tan imza için Çankaya'ya kararname yeri- ne Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ve Istanbul Valili- ği'ne bireryazı gönderilmiş, "cami avlusuna gömül- sün" denmiş... Başbakan Bülent Ecevit'in gömü için hazıriattı- ğı kararname bakanların imzası tamamlandıktan sonra Çankaya'ya gönderilecekmiş... Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, arkadan gelen istim gibi "iş" bittikten sonra önüne konula- cak kararnameyi imzalasa da imzalamasa da orta- da bir suiistimal yani görevi kötüye kullanma var... Bu yolsuzluğun hesabını sormak da Cumhurbaş- kanı Sezer'in görevi olsa gerek... SESSİZ SEDASIZ (!) NURÎKURTCEBE Yüksek Yerilim Hatb erdincutku<§yahoo.com Beyaz enerji operasyonunu da nereden çıkardınız şimdi? Pişmiş teAŞa su katılmaz! Kablolu TV abonelerine son hizmet! Türk Telekom'dan Kablolu TV hiz- meti alan aboneterfaturalannı aylık dö- nemler halinde ve dönem sonunda ödüyordu. Yani Kablolu TV, önce aboneye hiz- meti sunuyor sonra verdiği hizmetin parasını alıyordu... Aynen telefondaki gibi... 2001 yılında sistem degişti... Zam yapmadan abonenin cebine el atacakları yeni bir yöntem buldular: Peşin ödeme! Kablolu TV'den artık üç aylık fatu- ra geliyor ve fakat ilk ayın sonuna ka- dar faturanın ödenmesi isteniyor... Verilmemiş iki aylık hizmetin ücreti peşin alınıyor! Odemezseniz... Gecikme bedeli var... Her ay için yüzde 5 ceza... 2001 yılı Ocak-Şubat-Mart dönemi için istenen para 7.5 milyon lira... 7.5 milyon lirayı bu ay içinde ode- mezseniz henüz almadığınız Şubat ve Mart ayı hizmetiyle birlikte borcu- nuz 7 milyon 875 bin liraya çıka- cak... Ocak ayında faturayı ( şin ödeyip bu dünyadan ayrılan- ların parası da Türk Telekom'a kalacak... Bu arada yaklaşık 860 bin abone- den henüz vermediği hizmetin karşı- lığı olarak Türk Telekom'un toplaya- cağı para 4.3 trilyon lira. Hem de üç ayda bir... Bir de hazır paranın faizini düşü- nürseniz, adamlann kafası çalışıyor! Ama vatandaşı soymak için... Türkiye Me İşadamlığı ve Sanayicilik Anlayışı AHMET SOYUER Türkiye, nüfusu sorumsuz çoğalan, ekonomisi sorunlu büyüyen bir ülkedir. Böyle bir ülkede, eğitim ve öğretimin kalitesine, dönemin ve ortamın şartlanna göre işa- damları türemiş, bunların bir kısmı sanayici olmuştur. Siyasetin özel sektöre ser- maye transferindeki ölçüsüz- lüğü işadamının/sanayicinin "f/caref kimyasını" bozmuş- tur. İşadamlığı; Vurgunculuk, yolsuzluk kı- sa yoldan köşe dönmecilik olarak kabul edilmiştir. Sanayicilik; Verimsiz üretimle, mevzu- atla korunan ve korunacak iş- kolu zannedilmiştir Insanlar; Doğruluğu, dürüstlüğü, ah- laklı davranışları, etik değer- leri, becerileri, çalışmayı, ve- rimliliği, mazbut aile yaşantı- sını, referans olmaktan çıkart- mış, en kısa yoldan, en seri şeklide bir şeylere kavuşma- nın hırsına kapılmıştır. Böyle bir yapı, hiçbir toplu- mu bir yerden bir yere götür- memiştir, götürmemektedir ve götürmeyecektir. Etrafımız, siyasetin, işada- mı, sanayici olarak yarattığı vepompaladığı yetersiz ve ye- teneksiz birçok kötü örnekle doludur. Bun/arın zararları sadece kendilerine olmayıp, doğru- dan ve örnek olarak kendi meslektaşlarına, çalışanlara, genç yeni yetişen nesillere, kaynaklara, hasılı tüm toplu- madır. Hoyratça kullanılan maddi ve manevi kaynaklar 2001 yılı başı itibanyla adeta kurumuştu. Bu tespitlerden sonra Türkiye'de müstakbel işadamı / sanayici sıfatı taşı- maya niyetli olanlara yaşadı- ğım tecrübelerden esinlenerek tavsiyelerim; • Çıraklığını, stajını yapma- dığınız hiçbir işe yalnız başı- nıza girmeyin. • Profesyonel yönetici de- diklerinizden, mucize, çok kâr, sihir, keramet, kurtuluş bekle- meyin. • Işveren, iş yöneten, işi ya- pan kavramlannı iyi anlayın ve uygulayın. (Işverenin iş yöne- tene ve işi yapana ihtiyacı ol- duğu gibi onlann da işverene ihtiyacı vardır.) • Sözünüze sadık olun. Ye- rine getiremeyeceğiniz bir ko- nuyu geçiştirmek için gevşek söz söylemeyin. Hayır, olmaz demesini bilin. • Kazançlı, parlak günlerde israflı harcamalardan kaçının. Tasarruf, daha ziyade kazanç- lı flünlerde^yapılır. • Karâkterinize göre ya işa- damı olun ticaretle uğraşın ya da sanayici olun hertürlü üre- timle uğraşın. (Ikisi birden olun- maz mı? Olanlan çok gördük!..) • Profesyonel olarak gayri- menkul işiyle uğraşmtyorsa- nız, emlak spekülatöriüğü yap- mayın. (Geçmişte emlakten çok para kazandığını söyle- yenteri gelecek içinreferansal- mayın.fişyeriniz (dükkân - fab- rika v.s.) ve yaşayacağınız ev haricinde, emlak tasarruflan- nız gayri ekonomik yatınmdır. • Kazancınızı, tasarrufunu- zu likit olarak işinizde kulla- nın. • Ticaret hayatında ve sa- nayicilikte hep var olmak isti- yorsanız, yatırımlannızı, ciro- nuzu, konulannızı, temkinli bü- yütün. • Ticaret veya sanayicilikte, başan verimlilikten geçer. Pa- rayı, hammaddeyi, zamanı, morali, münasebetleri, stokla- rı verimli kullanmak, toplam kazanç demektir. • Yeni işler, yeni ortaklıklar kurmaktan çekinmeyin. (Ev- vela kendinize, prensiplerini- ze güveniyorsanız.) • Günün koşullarına uygun olarak genişletemediğiniz, ge- liştiremediğiniz işi terk etmek- te tereddüt edip zaman ve pa- ra kaybetmeyin. • Muvaffakiyetinizin muha- fazası ve devamı doğru insan- larla kuracağınız doğru aile yapısına bağlıdır. Aile içinde- ki zikzaklann sıklığı ve şidde- ti, uzun vadede başannızı göl- gelemeye ve sonuçta yok et- meye yol açacaktır. • Çocuklarınızı, dünya in- sanı olarak yetiştirmeye gay- ret edin. Dünyanın mederri bü- tün toplumlarında normal in- sanların ortak normlan vardır. Bu nonmaller içinde inançlı, li- san bilen nesil yetiştirin. Var- lığınız, başannız, çocuklarınız için her zaman garanti demek değildir. KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicakuı turk.net I.,i., .ılllii HÂRBt SEMÎH POROY semihporoyfnyahoo.com TARtHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 18 Ocak OORUKLARDAKf OBITAPIAN.. 13*9"OA 8U6ÛM, S/e. lAJStLiz AMATÖe S 8İ .TAPLAHIHJ O 2AMAN erv YütcceK. ve UZUAJ MBSA- f , Asncey DouerFt&er SM Yüt£££K OAĞ/ OLAAJ /v TePesiüoeN ses- SİZ. UÇUŞUUA BAŞLAAAfÇ, S9OO vtET&£- Lf/C KİBO'DAN SÜZÜLE&EtC 2.* KİLO- 8'CifJOfĞı Sİ8İ, 8ULUAJMAMAI£rA MOTO- PLAA/Ö&LS/Z v "•* >. ^ ç 0AHA Ai/AM77)Jl{ OLAAJ YAMI tSE, KA SÜKSOB SĞKÜLÜP 7?\ŞtNt& HALS GSi£- BiLMesiPi/?. AĞ'/eueı ip-zszg MHDR AÇIKLAMA: 'HalkBankası'nın 1997 yılı hesaplan KİT Üst Komisyonu'nda şartsız ibra edilmiştir' İLAN T.C. ADANA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN Esas No: 2000/280 Karar No: 2000/782 Davacı Maliye Hazinesi vekiü Av: Sezcan Serikler tarafından dava- lı Erdoğan tzcı vs. aleyhine açılan tapuda pay tashihi davasının yapı- lan yargılaması sonunda: Mahkememizden verilen 26.09.2000 tarih ve 2000/280 esas ve 2000/782 karar sayılı ilam davacı vekilı Av: Irfan Çınar tarafından temyiz edilmış olduğundan davalılardan Erdoğan îzci'ye temyiz di- lekçesi tebliğ yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliği olunur. 19 12.2000 Basın: 2040 Bankamızca, Murat Demirel'in şahsı- na açılan bir kredi olmadığı gibi KÎT Ko- misyonuna intikali de söz konusu değil- dir. Bankamızca Şevket Demirel ve şirket- lerine 1994-1997 yıllannda, fırmalarla il- gili ıstıhbarat müdürlükleri tarafından yapılan bilanço analizleri, firma işyeri tetkikleri, teknik ve ekonomik açıdan de- ğerlendirmeler sonucu, olumlu rasyolar, ciro, setbest varlıkve aktif değerlikler tes- pit edilerek, Yönetim Kurulu tarafından dört ayn firmaya saptanmış olan ithalat, ihracat ve proje bazında kullandınlmış nakdi ve gayrinakdi krediler bulunmak- tadır. Kredileryeterli gayrimenkul ipotek- leri ve kefaletlerle teminata alınmıştır. Bankamızca Şevket Demirel ve Şir- ketlerine kullandınlan krediler ise Ban- kamızın 1997 yılı iş ve işlemlerinin tar- tışıldığı T.B.M.M. KtT Alt Komisyonun- da incelenmiş ve bu kredilerin kullandı- nlmasındabirusulsüzlük görülmemesi ne- deniyle KİT Üst Komisyonuna havale edilmemiştir. Bu nedenle de 11.01.2001 tarihinde yapılan ve Bankamız 1997 yılı hesapla- nnın haberde belirtilenin aksine şartsız olarak ibra edildiği T.B.M.M. KİT Üst Ko- misyonunda, Şevket Demirel ve Şirket- lerine kullandınlankrediler gûndem mad- deleri arasında yer almamıştır. Aynca Şevket Demirel ve şirketlerine usulsüz kredi kullandınldığı gerekçesi ile Bankamız Yöneticileri hakkında dü- zenlenmiş ve Devlet Bakanı Hüsamettin Özkan'da bekleyen herhangi bir rapor bulunmamaktadır. 11.01.2001 tarihinde yapılan T.B.M.M. KİT Komisyonunda Türkiye Halk Ban- kası Genel Müdûrü Yenal Ansen tarafın- dan, 1999 yılı sonunda bankacılık sis- teminde takipteki kredilerin toplam 2 kat- rilyon 327 trilyon liraya yükseldiği, Ban- kamızın takipteki alacaklannın ise sistem- de %6 oranında yer alarak, 159 trilyon lira olduğu ifade edilmiştir. Bankamız Genel MûdürüYenal Ansen tarafındanT.B.M.M. KİT Üst Komisyonuna çelişkili bilgiler verilmemiştir. Yaşam, kalbin iki vuruşu arasındakı zamandır Kalbinizi koruyun TÜRK KALP VAKFI 19 Mayıs Cd. No: 8 Şişli/İSTANBUL Tel: (0 212) 212 07 07 (pbx) 10 Hat Faks: (0 212) 212 68 35 DÜZ ÇİZGİ UMİT ZİLELİ Baldan Tatlı Villalar!.. Bu hafta size tatlı mı tatlı, üstelik pek kârlı bir hi- kâye anlatacağım... Konumuz Angora Evleri!.. Hani şu; Beyaz Enerji operasyonunda gözaltına alınan "süper müteahhit" Hüseyin Arabul'un yapı- mını üstlendiği, köylüden zorla kopanlan ve davast hafen devam eden topraklar üzerine kurulu, çok ün- lü, fena halde önemli şahsiyetlerin kapış kapış aldı- ğı, şimdiki değeri 500 milyara ulaşan villalardan söz ediyorum!.. Angora Evleri'nin hikâyesi 1980'lerin ikinci yarısın- da başladı. Ahmet Karaevli başkanlığında, "18. Mil- letvekilleri Konut Yapı Kooperatifi" kuruldu. Karaev- li kim? Susurtuk skandalına ve yolsuzluk olaylanna adı karışan ANAP'lı eski milletvekili ve devlet baka- nı!.. Kooperatif büyük bir heyecanla aramaya başladı- ğı arsayı 1987 yılında Hacettepe Ormanı'nın hemen yani başında buldu. Zamanın Arsa Ofısi Genel Mü- dürü Özal Baysal da Hazine'ye ait bu araziyi vakit geçirmeden. hem de değerinin altında olmak kaydıy- la kooperatife devretti. - Peki, Baysal kim?. 1994'te genel müdürü olduğuTürkiye Kalkınma Ban- kası'nın paralannı batan bankalara yatırmaktan 12 yıl hapse mahkûm olan bürokrat!.. Ancak. Yıldınm Akbulut un başbakanlığı döne- minde devir işlemleri gerçekleştirilen arsa koopera- tife yetmedi. Bunun üzerine Beytepe köylülerinin ara- zileri Ankara Büyükşehir Belediyesi eliyle metreka- resi 4 bin liraya yani sudan ucuza kamulaştırıldı!.. Böylece kooperatif, "tereyağından kılçeken"bir ope- rasyon sonucu 1 milyon metrekareyi aşkın arazinin sahibi oluverdi!.. Kooperatif bu araziyi müteahhit Hü- seyin Arabul'un sahibi olduğu Barmek Holding'e kat karşılığı verdi. Arabul arazinin bir bölümüne önemli şahsiyetler için her biri 400 metrekarelik 790 adet vil- layaptı. Geri kalan bölümüne de kendi hesabına bin dairelik apartmanlar inşa etti. - Böylece bal tutan parmağını yaladı!.. ••• Sonra ne oldu?. Hazine arazisinin satışını inceleyen Sayıştay, An- gora Evleri arsasıyla ilgili usulsüzlük rapoaı hazıria- dı. Ancak rapor hasıraltı edildi. "lyisaatte olsunlar"m hışmına uğrayan bu raporu hazıriayan, daha sonra da emekliye aynlan denetçi Ali Ihsan Saner "Dev- letin Rantı Deniz" kitabında olayı ve sonucunu şöy- le anlattı. - Rapor unutuldu gitti. Halbuki Angora Evleri'nin inşaatı henüz başlamıştı. Arsalar geri alınabilirdi. Ar- tık inşaat bitmek üzere. Atı alan Üsküdar'ı geçti. Ar- salar gitti, gider!.. Diğertaraftan, arazileri komik paralarla ellerinden alınan Beytepe köylülen de adalete başvurdu. Köy- lülerin hukuk mücadelesi hâlâ sürüyor, ama Sayış- tay denetçisinin kitabında belirttiği gibi iş çoktan bit- miş!.. - Peki, süper lüks villalann sahipleri arasında kim- lervar?. Kimler yok ki?!.. Geçen haftaki yazımda isim isim yazmıştım. Eski başbakanlar, eski Meclis başkanla- n, yeni başbakan yardımcısı ve bakanlar, eski bele- diye başkanlan... Aynca bir firari milletvekili ve 9. Cumhurbaşkanı Demirel'in kayınbiraderi Ali Şener.. Sonracığıma, evleri başkalarının üzerine yaptırdığı söylenen enerji bürokratlan... Tabii bu muhteremler yüz milyarlarca liralık rantın üzerine oturanların yal- • nızca bir bölümü!.. " .-v»îKq - Acaba diğerieri kimler?!.. -v < ••• Geçen hafta villazadelere sormuştum: "Kaça aldı- nız?." Sorarken fazla yanıt gelmeyeceğinden, hatta he- men hıç gelmeyeceğinden emindim... Düşündüğüm gibi oldu!.. Yazının hemen ardından ilk tepki TEDAŞ Genel Müdürü Osman Nuri Doğan'dan geldi. Sayın Doğan. Angora Evleri'nde ne kendısinin ne de yakınlarının evi bulunmadığını, O evlerde kırayla bile hiç oturmadı- ğını, bakanlığa ait lojmanlarda kaldığını söyledi. İkinci açıklama da Enerji Bakanı Cumhur Ersümer adına bakanlık basın müşavirliğinden faks yoluyla geldi. Açıklamada, Ersümer'in kooperatife 1990 yı- lında üye olduğu ve evi (villayı) bu yolla satın aldığt, müteahhıtten almadığı belirtiliyor. Bu konuyu kalemi- nedolayan gazeteciler de "kötü niyetli" ilan ediliyor!.. "Şaibeli, davası hâlâ süren, Sayıştay'ın usulsüzrapo- ru verdiği arsa üzerine dikilmiş 500 milyarlık villa al- mak iyi niyet de, bunu sormak mı kötü niyet" sorusu bir yana, ben sayın bakana kimin aracılığı ile aldığı- nı değil, kaça aldığını sormuştum. O sorunun yanıtı da iki sayfalık açıklamada yok!.. Diğer villa sahiplerinden ise ses seda çıkmadı, bil- ginize!.. Eposta: uzileli@ixir.coni Faks:(0212)287 42 41 BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Bilginin saklanması ve iletilmesini ko- 2 nu alan akade- mik ve mesle- ki disiplin. 2/ Dövûlmüş et, bulgur ve so- 6 ğanla yapılan ızgara köfte... Kirliliği göste- 8 ren iz. 3/ Art- 9 vin ilinde, ulu- sal park kapsamına alınan iinlüvadi... tlaç. 4/ Hayvanlara vuru- 2 landamga...Taşyada 3 mermerden oyma me- 4 zar. 5/ Ünlü piyano 5 ikilisi Güher ve Sü- her kardeşlerin soya- 1 2 3 4 5 6 dı. 6/ Federico Gar- cia Lorca'nın tanın- mışbiroyunu. 7/Her yani suyla çevrili kara parçası... Çoktannlı dinden olan kimse. 8/ Bir işi yerine getirme... Kannca yu- vası. 9/ Büyük yankı uyandıran, utanç verici ya da küçük düşürücü olay. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Orta Avrupa'da eski bir krallık. 2/ Asya'da bir ülke... Kısa çizme. 3/ Ortadoğu'da bir göl... Üç ki- şiyle oynanan bir kâğıt oyunu. 4/ Insanı istenme- yen seçeneklerden birini izlemeye zorlayan du- rum... İki tarla arasındakı sınır. 5/ Takılmış ad. 6/ Tekke edebiyatı şiir türlerinden biri... " — Gün- düz": Yazanmız. II Eylemleri olumsuz yapmakta kullanılan ek... Bursa'nın bir ilçesi. 8/ Yağlı bir çö- rek... "Sevdiğimi eller almış/O da bana — geli- yor" (Türkü). 9/ Hazırlanan çayın renk ve koku ba- kımından istenilen durumu... Tann bağışlamasın- dan yoksun kalma.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear