23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 11 OCAK2001 PERŞEMBE 8 HABERLERIN DEVAMI Zonguldak Yurdun kuzeydoğu ke- sımlen parçalı bulutlu, Orta Karadenız kıyilan. Doğu Karadenız ite Do- ğu Anadolu'nun kuzey- doğusu yağışlı. otekı yertef az bulutlu geçe- cek Yağışlar Orta ve Doğu Karadenız kıyıla- nnda yağmur, ötekı yerlerde karla kanşık yağmur ve kar şeklın- de oiacak EZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn B B K B B B Y y 0 1 1 8 6 6 6 5 Münih Beriin Budapeşte Madrid Vıyana Bejgrad Sofya Roma Atina PB PB Y Y Y PB PB A 2 4 8 5 10 10 16 17 6 Zürih Y 6 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire K PB K B PB PB Y B ü 13 -13 6 9 0 10 20 PB 19 0Aç.k k Çok bulutlu m Yağmuriu Kartı Sulu kar »Göfcgürffltüi. GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada de bırakan hiddet ve şiddetindeki nedeni soranla- ra şu yanıtı verdi: "Iktidara geldiğimizden beri yolsuzlukla en keskin şekilde mücadele etmemize rağmen, sanki bu hü- kümet yolsuzluk ve rüşvetle uğraşmıyormuş, onun için asker onun yerini alıyor havası vermek isteyen bazılan var. İşte buna kızdım." Rejimsel kaygılardan söz etmeye başlaması; btr askerin, Genelkurmay'la uzak yakın ilişkisi olmayan irctelemesiyse, vay halimize! Başbakan'ın bu konuşmasından sonra yardımcısı Mesıit Yılmaz, açık seçik ifadelerie, üstelik isim ver- me cesaretini göstermeden askerieri de kimi med- yayı da suçladı. Son olarak Yılmaz, "En büyük yolsuzluklar askeri dönemlerde olur" dedi. Geçmişe bir göz atalım: 27 Mayıs 196O'ta yöneti- me el koyan askerler isteseler milyarfarca dolara sa- hip olabilirier ya da yolsuzluklara göz yumabilirlerdi. Yazlık-kışlık saraylarda oturan Yılmaz; bugün bir zahmet 27 Mayıs'ı gerçekleştirenterin evlerine gitsin. 12 Mart müdahalesini yapanlann yaşamlannı izle- sin. Nihayet 12 Eylüt'ü gerçekleştiren kadrolann yap- tınmlannı incelesin. Saptanacak yaşamsaJ okjuiar; Yılmaz'ı utandıracak ve "en bûyük yolsuzluklann askeri dönemlerde ger- çekleştiği" savını çürütecektir. Oysa demokrasilerdeki yolsuzluk dönemlerine kı- saca değinirsek Yılmaz'ı ve savlannı tersine çevire- cek bir tabloyla karşılaşırız. Bugün ortalığı kasıp kavuran yolsuzluk olaylan 1990-2000 yıllan arasındaki iktidarlann marifeti: Yani, Özal, Demirel, Çiller, Mesut Yılmaz ve Ece- vit dönemlennin. Örneğin, son "Beyaz Enerji" skandalı, Başbakan Ecevit döneminin eseri. öldürmeden önce, ölmeyi ögrenmek gerek! Sapmalar-Saptamalar Başbakan ise, yüreğindeki yangını söndürmeye çalışan yardımcısının her çevreyi suçlamaktan vaz- geçmesi için parmağını oynatmıyor. Ustelik, gün geçtikçe yetkilisinden alınan demeç- ler, Başbakan'ın yakındığı jandarma krizinden ancak Hürriyet'in yayınıyla haberdar olduğunu, mantığının ne denli yanlış varsayımlara, hatta komplo teorileri- ne yuvariandığını da belgeliyor. Şu hale bakınız: Içişleri Bakanı Tantan dün yayım- lanan demecinde, "Operasyonu jandarma ve emni- yet birlikteyönetti. Sonunda Eneni Bakanı'na brifing verdik" dedi. Enefji Bakanı ErsümerdeTantan'ı doğruladı: "So- ruşturmayla operasyonlanjandarmanın polisle birlik- te yürüttüğünü biliyordum." Ne çare; yasayla Içişleri'ne bağlı olan jandarmanın Beyaz Enerji operasyonundaki yerini "araştırdığım" söyleyen Başbakan, hükümet içinde ilgili herkesin -hatta, soruşturmayı yürüten savcının- aylardır bildi- ği gelişmeleri bilmiyor! Bir yığın saçma sapan açıklamalar yerine; yapaca- ğı tek hareket soğukkanlı bir devlet adamına yaraşır biçimde daha ilk gün o demeci kimin verdiğini sap- tamaktı. DSP grubundaki konuşması; o yola girdigi izleni- mini veriyor. Bu kez de sözünü ettiği "gizligörevlilerin" arkala- nnda örgüt olmadığını söylerken; Içişleri Bakanı'nı, Jandarma Komutanı'nı, Genelkurmay Başkanı'nı, is- tihbarat örgütlerini "temize çıkanyor". öncelikle kendisini bilgisiz kılan bakanlan uyarma- sı gereken Ecevit; 41 kerre maşallah, bir de sağlıklı güvence veriyor "Hiç kimse rejime ilişkin kaygı duymasın." Ya, ne demezsiniz? Ecevit'le görüştü Talabani, Türkiye'den mali destek istedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara'da temaslarda bulunan Irak Kürdistan Yurtseverier Birliği (IKYB) lideri CelaJ Talabani. Başbakan Bûknt Ecevit tarafından kabul edildi. Türkiye'den askeri değil mali, ekonomik ve kültûrel yardım istediğini belirten Talabani'nın, kendı bölgesınde sağlık personeli sayısının çok yetersiz olduğu için Tüıkiye'den "doktor" istediği kaydedildi. Türkiye, PKK ile mücadele konusunda geçen yıllara oranla daha inandınct olan KYB'nin destek istemlerinin değerlendirileceğini bildirdı. Kuzey Irak'ın Irak Kürdistan Demokratik Partisi (IKDP) ile birlikte önemli siyasi aktörlerinden olan Talabani, dünkü temaslan kapsamında Başbakan Ecevit tarafından kabul edildi. Ecevit-Talabani görüşmesinde Kuzey Irak'taki mevcut durum, PKK'nin bölgedeki varhğı ve Irak'ın geleceği gibi konular ele alındı. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre Talabani, Türkiye'den askeri destek yerine "mali, ekonomik, siyasi ve küıtüreT ıstemlerde bulundu. Talabani Türkiye 'nin görevlendireceği baa doktorlan Kuzey Irak'a göndermesini de istedi. Talabani'ye şu mesajlar verildi. • Irak'ın toprak bütünlüğüne saygı duyulması gerekir. • Kuzey Irak, Türkiye açısından hem güvenlik, hem PKK açısından çok önemlidir. Ecevit, gazetecilerin sorulan üzerine Türkiye'nin, Kuzey Irak'taki durumu için başta gelen unsurun, istikrar ve güvence olduğunu belirterek "Sayın Talabani ve arkadaşian da bunun değerini biByorlar" dedi. Talabani ile görüşmelerinın çok yararlı olduğunu ifade eden Ecevit, falabani'nin askeri yardım değil ancak teknik ve ekonomik yardım talebinde bulunduğunu söyledi. Talabani'nin Kuzey Irak'ta Türk işadamlanntn yatınm yapmasını isteğini de kaydeden Ecevit, bu nedenle Talabani ve arkadaşlannın Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği yöneticileriyle göriismesini sağladığını bildirdi. Ecevit: EHkta özlemcilerine dikkatANKARA (Cumhumet Büro- su)-Başbakan BülentEcevit "Be- yaz Enerji" operasyonuyla ilgili tartışmalan değerlendirirken -Birtakım guli göreviiler demok- rasinin üzerine gölge düşürüyor. Neyse ki, «tinriigim iztenime göre bu gizü görevlilerin ardmda bir örgüt yok, devletin resmi istihba- rat örgütlerinden biri yok, Genei- kurmay Başkanı yok" dedi. So- rumlulann saptanması ve hakla- nnda gerekli işlemin yapılması- nın zorunlu olduğunu vurgulayan Ecevit, "Eğer gereken işlem ya- pılmazsa toplumdaki çok az sayı- daki dikta rejimi ödemcileri yer- siz hayallere, heveskre kapdabflir ve kışkuHcıhğa kâlkışabüuier" açıklamasuıı yapü. y- •- Başbakan Ecevit, grup toplan- tısında yaptığı konuşmada, son operasyonla birlikte gündeme ge- len tartışmalara değindi. "Bu so- ruştunnarun önümüzdekigünler- de kesin sonuca varacağmı umu- yorum. Konu yargıda olduğu için yonımda bulunmayacağım. An- cak birtakun gizfa' göreviiler, de- mokrasminüzerinegölgedüşürü- yor'' diyen Ecevit, sözlerini şöy- le sürdürdü: "Bir gazetedeki açıklamalann- da, bundan böyle 'pisliğe bulaşan kim varsa üzerine gitmekte karar- lıyız' dedfler. Kimmiş bunlar, gö- revleri,yetkileri neymiş,befli değiL Ama düğmeye basan ilgili bakan değil, o gizli yetkOflermiş. O gizli yetidfflerin kıha ileflgflibakanın adı çizihneliynıiş. Yani bu gizli gö- revlilerin bulunduğu yerde seçim- le gelen görevlilerin esamisi okun- mayacak. Nej se ki, edindiğûn izie- nime ve bilgilere göre, bu gizli gö- revlilerin ardında birörgütyok. Bi- Uyorum ki, Içişleri Bakanı da yok, Jandarma Genel Komutanı da >ok, Genelkurmay Başkanı da yok, de\letin resmi istihbarat örgüde- rinden biri de yok. Sadece perde arkasmda, demokratik hukuk devleti kurallarmı özümse\eme- miş ldmliği belirsiz birtakım kişi- ler var. O nedenle içerde \e dışar- da hiç kimse Türkhe'deki rejime ilişkin bir ka> gı du\ mamahdır. Ye- ter ki bu üzücü olaym sonımlulan saptansm ve haklannda gereken işlem yapılsm." Ecevit, sorumlular hakkında ge- reken işlem yapılmazsa "toplum- daki çok az sayıdaki dikta rejimi özkmcilerinin yersiz hayallere ve heveslere kapıhp kışlortıcüığa kal- kışabileceğini"* vurguladı. Ecevit, ''Kimse kaygı duymasm. demok- rasi ülkemizde bir daha yerinden ov naülma> acak kadar kökleşmiş- tir ve tüm kurumlan ile işlemekte- dir. Eksiğünizi, gediğimizi de bu MecHs'in çatısı altında halktan al- dığımız güçle kendimiz gidermek- tejiz" dedi. Ecevit, 57. hükümetin her tür- lü yolsuzluğun, rüşvetin, çetele- rin ve mafyanuı üzerine kararh- lıkla ve demokratik hukuk devle- ti kurallan içinde gittiğini sözle- rine ekledi. 6 Mavi Akun' da mercek altındaANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Enerji ve Ta- bii Kaynaklar Bakanlı- gı'nca gerçekleştirilen ihalelerdeki yolsuzluk ve usulsüzlükleri ortaya çı- karmak amacıyla başlatı- lan "Beyaz Enerji" operas- yonu çerçevesinde "Mavi Aknn"projesi incelemeye alındı. Tüm ihale işlemle- rinin yürütüldüğü Enerji Işleri Genel Müdür Vekili Osman Ühan gözaltma aluıdı. Böylece operasyon çerçevesinde gözaltma alı- nan bürokrat sayısı 9'a yükseldi. Soruşturmayı yürüten DGM Savcısı Ta- lat Şalk, gözaltındaki eski ANAP'h Devlet Bakanı Birsel Sönmez'in eşi, ye- ğeni, aynı zamanda avuka- tı olan amcası ve Mehmet Arabul'un avukatıyla gö- rüşmesine izin verdi. Beyaz Enerji operasyo- nu geniş kapsamlı sürdü- rülürken eski Devlet Ba- kanı ve TEAŞ Yönetim Kurulu üyesi Birsel Sön- mez, görevden alınan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanhğı Müsteşar Yar- dımcısı Mustafa MendO- doğiu, TEAŞ Genel Mü- dürü Muzaffer Selvi, Ge- nel Müdür Yardımcısı Ü- nalPeker,TEAŞYükTev- zii Başkanı Mustafa Ars- lan, eski TEAŞ Yönetim Kurulu üyesi Hanifi Baş, Angora Evleri'nin müte- ahhidi Hüseyin Arabul ve Karadenız Enerji Şirke- ti'nin sahibi Doğan Kara- deniz'in sorgulan halen devam ediyor. Enerji ve Tabii Kaynak- lar Bakanı Cumhur Ersü- mer tarafından 4 Ocak'ta görevden alınan tüm ihale işlemlerinin yürütüldüğü Enerji îşleri Genei Müdür Vekili Osman Ilhan da gö- zaltına alındı. Savcı Şalk, Doğan Ka- radeniz ve Osman îlhan dışmdaki 7 kişi için DGM Yedek Yargıçlığı'ndan 3 günlük gözaltı süresi iste- di. Şalk'ın bu istemini ye- rinde gören yedek yargıç- uk ek gözaltı süresini ver- di. Sorgusu tamamlanan- lann cumartesi günü An- kara DGM'ye çıkanhnası bekleniyor. Savcı Şalk'm 9 kişinin Jandarma Genel Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mü- cadele Daire Başkanlı- ğı'ndaki sorgulamalanna katıldığı ve daire başkan- lığında geç saatlere kadar çalıştığı öğrenildi. Gözal- tmdaki bürokratlann sor- gusuna teknik olarak yar- dımcı olmak amacıyla müfTettişlerin de katıldığı belirtildı. Soruşturmayı yürüten savcı Şalk'a da teknik olarak yardımcı ol- mak için oluşturulan "bi- Krkişi'' komisyonunun ilk raporunu tamamladığı kaydedildi. Operasyon çerçevesin- de Mavi Akım projesinin de incelemeye alındığı bildirildi. Mesut Yılmaz başta olmak üzere hükü- metin ANAP kanadının gerçekleşmesi için yoğun kulis yürüttüğü Mavi Aknn projesinin Türkiye ayağını yürütecek firma- Iann partiye yalon olma- sı yoğun tartışmalara yol açmıştı. Yıhnaz geçen yıl, hükü- mette hiçbir sıfat taşıma- masına karşın "resmi te- maslarda bulunmak" üze- re Enerji ve Tabii Kaynak- lar Bakanı Cumhur Ersü- mer'le birlikte Mosko- va'ya gitmiş ve konuyla il- güi yetkililerle görüşmeler yapmıştı. ANAP'ta 'aklanma' telaşı AYŞESAYIN ANKARA - "Beyaz Enerji" operasyonunda, "yolsuzluk" suç- lamalannın odağında yer alan ANAP, "aklanma" telaşına düştü. ANAP yönetimi, partilerine dö- nük yıpratma kampanyasının ar- kasında "AB karşırj çevrelerin bu- lunduğu" görüşünü savundu. ANAP Genel Başkanı ve Baş- bakan Yardımcısı Mesut Yıl- maz'ın ise önceki günkü grup top- lanhsında parti yönetimine, Beyaz Enerji operasyonuyla ilgili suçla- malara dikkat çekerek "Ucu küne dokunursa dokunsun, sonuna ka- dar yolsuzluklann üzerine gidile- cek" dedığı bildirildi. ANAP Grup Başkanvekilı Yaşar DedeJek, Be- yaz Enerji operasyonu nedeniyle ANAP'a yöneltilen suçlamalarm sadece partisini değil, bütün siya- set kurumunu yıpratacağını belir- terek hükümet ortağı partilerm li- derlerinin de bu yönde açıklama- larda bulunduğuna işaret etti. Enerji Bakanhğı bürokratlanna yönelik gerçekleştirilen "Beyaz Enerji" operasyonunda, yolsuzluk iddıalan nedeniyle köşeye sıkışan ANAP'ta, Yıhnaz'm AB ısran ne- deniyle partilerinin yıpratılmaya çahşıldığı yorumlan yapılıyor. Yılmaz'ın AB'ye uyum çerçeve- sinde yeni demokratik açıhmlan gündeme genrmesinden, özellikle "askeri" çevrelerin rahatsız oldu- ğuna işaret eden ANAP kurmay- lan, "Yıtanaz her konuşmasında, AB üyeliğinden vazgeçüemeyece- ğini, demokratik açıhmlann zo- runluolduğunuvurguhıyor.AB'ye karşı çevreler ise buna ANAP'ıyro- ratarak yanrt veriyor" görüşünü dile getiriyorlar. Yılmaz ise önceki günkü grup toplantısında, partisinin yolsuz- luklarla mücadele^e hükümet içinde en fazla sorumluluğu üstle- nen parti olduğunu dile getirdi. Yılmaz, gnıbun basına kapalı bö- lümünde de "Ucu kime dokunur- sa dokunsun, bu konuda (Beyaz Enerji) sonuna kadar gidilecek" dedi. ANAP Grup Başkanvekili Yaşar Dedelek, son dönemde partisine dönük eleştirilerin sadece ANAP'a değil, bütün siyaset kurumuna za- rarverdiğiniilerisürdü. Parh'sinin, hükümet ortaklan ile "uyum soru- nu" bulunmadığını, hükümetten çekihne gibi bir durumun da söz konusu olmadığını belirten Dede- lek, partisine yönelik eleştirileri "iyi nivetli dcğerlendiremedikleri- ni" vurguladı. 57. hükümetı oluş- turan partilerin, yolsuzluklann üzerine gitme konusundaki karar- hlığını, gerçekleştirilen operas- yonlarla ortaya koyduğunu belir- ten Dedelek, şunlan söyledi: "Siyasetçinin vesiyaset kurumu- nun üzerine gidümesinden sadece ANAP değil, hükümet ortağı par- tilerimizin liderieri de rahatsizhk duymuşlardır. Aslında siyasi par- tilerin üzerine gidilmesi, TB- MM'nin yara ahnasma yol açar. Saym Devlet Bahçeli de, Sayın Başbakan da konuşmalannda, ge- nel başkammızın görüşüne paralel açüdamalarda bulunmuştur. Hü- kümetortaklan arasında bir prob- lem deyoktur, işbiriiği anlayışı için- de bir hükümet işbaşında. O ne- denle, vapılan tarnsmalan, yönei- rilen eleştirileri iyi niyetii görmüyo- nız. Bunlar. halkın kendi seçrik- lerine olan umudunu yıkacak dav- nuuşlanür." Teftiş Kurulu raporları 6 ay bekletildi • Baştarafi 1. Sayfada poru, 23 Eylül 1997'de onayladı. Başbakanlık TefHş Kurulu'nca hazır- lanan 22 Mayıs 2000 ta- rih, 18/00-02,20/2000-91 ve 25/00-08 sayıh soruş- turma raporlan, 24 Mayıs 2000'de Başbakanhk'a sunuldu. Raporlarm su- nulmasının üzerinden 7 ay 16 gün geçmesine kar- şın suçlanan isimler hak- kında herhangi bir işlem yapıhnadı. Başbakanlık Teftiş Ku- rulu'nca hazırlanan rapor- da, bürokratlann katıldığı iddiasında bulunulan vur- gunun, sözleşmede yer verilen kaçak ve kayıp eneni oranınm, olağanın çok üzerinde gösterihnesi ile sağlandığı dile getiril- di. Rapora göre, kaçak ve kayıp olarak gösterilen o- ran yükseltilerek devletin kasasına gıtmesı gereken paranın tahsılatı yapıhna- dı. Daha sonra girilen hu- kuk mücadelesinde bir miktar devlet alacağuun tahsil edilmesine karşın devlet zarannın bugünkü rakamlarla 100 trüyonun üzerinde olduğuna dikkat çekildi. Vurgunun diğer bölümünün de devletin fırmalardan alacağı diğer paralann yatuıhnamasın- dan kaynaklandığı belir- lendi. Elektrik dağıtım fırma- lan hakkında daha sonra hazırlanan raporlarda ya- pılan yolsuzluklar ve usulsüzlüklere dikkat çe- kildi. Başbakanlık Teftiş Kurulu raporunda, yol- suzluklara dikkat çekil- mesine ve Danıştay'ın ip- tal kararlanna karşın bu flrmalarla yeniden sözleş- me imzalandığı, bunun da kamu zarannın göre göre devam ettirilmesine ne- den olduğu vurgulandı. Başbakanlık Teftiş Ku- rulu raporunda, yolsuzluk ve usulsüzlükler nedeniy- le birçok bürokrat hakkın- da soruşturma açıhnası is- tendi. Raporda adı suala- nan bürokratlardan bazı- lannın, halen sürdürülen Beyaz Enerji operasyonu kapsamında gözaltında bulunduğu belirlendi. Haklannda soruşturma açıhnası istenen bürokrat- lann adlan şöyle: Firmalarla ilişkileri yü- rüten lcra Komitesi: Mu- zaffer Selvi (gözaltma alı- nan eski TEAŞ Genel Müdürü). Ahmet SenoU Celal Birinci, Zeki Göksu. Yolsuzluk ve usulsüz- lüklere katıldığı iddia edi- len TEAŞ bürokratlan: Zeki Köseoğlu, Muzaffer Selvi, Ünal Peker, Timu- çinTümer, Birsel Sönmez (ANAP'h eski Deviet Ba- kanı), Oktay Şaüroğlu. Yolsuzluk nedeniyle haklannda soruşturma is- tenen Enerji ve Tabii Kay- naklar Bakanlığı bürok- ratlan ise şöyle: Yurdakul Yiğitgüden (Enerji Ba- kanlığı Müsteşan), Hal- dun Aüf (Danışman), Mustafa Mendilcioğlu (eski Enerji Bakanhğı Müsteşar Yardımcısı) ve Osman Ühan (ihalelerde- ki kilit isim, Enerji Îşleri Genel Müdür Vekili). Necati Cumalı'yı yitirdik • Baştarafi 1. Sayfada lecek törenin ardmdan Teşvikiye Camisi'nde öğle namazmdan sonra Zincirlikuyu Mezarlı- ğı'nda toprağa verilecek. Necati Cumalı, 1921 yılında, Yunanistan'da, Filorina'da doğdu. Ilkokulu, Kurtuluş Savaşı sonrası yerleştikleri Urla'da okudu, orta- öğrenimini tzmir Erkek Muallim Mektebi ve tzmir Atatürk Lise- si'nde tamamladı. 1941'de Anka- ra Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. 1945-1948 arasmda Ankara'da MEB Güzel Sanatlar Genel Mü- dürlüğü'nde çalıştı. 1950-1957 arasmda Izmir ve Urla'da avukat- lık yaptı. Paris Basın Ataşeli- ği'nde memurluk, Istanbul Rad- yosu'nda redaktöriük görevlerin- de bulundu. 1963-1965 arasmda eşinin görevi nedeniyle Israil ve Paris'te kaldı. Donüşünde yazarlık tek uğraşı oldu. Yazm yaşamına şiirle başladı. 1939 yüından itibaren, ilk şiirleri Urla Halkevi dergisi 'Ocak'ta ve 'Yeni İnsannk', 'Küllük', 'Servet-i Fünun', 'Varhk' dergilerinde ya- yımlandı. Gençlik dönemi şiirlerini 1943'te ilk kitabı 'Kızdçuflu Yo- lu'nda topladı. Sanat anlayışını, 'Garip' ve '1940 Kuşağı'mn etki- lerinden anndırarak kurmaya ça- lıştı ve yalın, aydmlık bir duyarlı- lığı lirik şiirlerle yansıttı. Başlıca konulan bireyin güncel kaygılan, sevileri, sevinç ve öz- lemleri, aynlık ve acılanyla bir- likte çağın sorunlandır. 1955 sonrasmda öykü, roman ve tiyatro türündeki çalışmalanna yöneldi. ilk öykülerinin toplamı 'YalnızKadm'ı, 1957 SaitFaikHi- kâye Armağanı 'nı kazanan 'Deği- şikGözle' adlı kitabı izledi. Öykücülüğünün ikinci evresini oluşturan gerçekçi çizgiye yöneh- şinin ürünlerinde, taşra ve kırsal kesim insarunın sorunlannı ir- deledi. Romanlannda da bu tema- yı, özellikle Ege Bölgesi çerçeve- sinde işledi. 'Tütün Zamanı', 'Yağmurlar ve Topraklar', 'Aa Tütün' bu çizgisinin başanh ürün- leri olarak nitelendirildi. Akıcı, şi- irsel bir dil kullanması dikkati çek- ti. Çağdaş Türk edebiyatmın ve- rimli yazarlanndan biri olan Cu- malı, tiyatro türündeki çalışmala- nyla da başanlar sağladı.Oyunla- n çeşitli tiyatrolar tarafından sah- nelendi. Öykü, roman ve oyunla- nndan bazılan sinemaya uyarlan- dı. 'Yağmurlu Deniz' kitabıyla 1969 Türk Dil Kurumu Şiir Ödü- lü'nü, 'Makedonya 1900'le de 1977 Sait Faik Hikâye Armağa- m'nı ikinci kez kazandı. Arada çeviriler de yaptı. L.Hug- hes'un, Apolünaire'in şiirleri, P. Merimee,T. Storm ve G.Kefler in oyunlan, Türkçeye kazandırdığı yapıtlar arasındadır. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada hükümetlere düşen başlıca işlev, denetim meka- nizmasını eksiksiz işletmek. Türkiye'de birinci so- run bu. 9O'lı yıllar boyunca imzalanan enerji sözleşme- lerinin içeriği kamuoyundan kaçınldı. Zaman oldu, Danıştay bile bakanlıktan aylarca sözleşme örne- ği bektemek durumunda kaldı. 2- Enerji sektöründeki garantili-uzun erimli ran- tın boyutlan yeni ortaya çıkmış değil. Devlet Plan- lamaTeşkilatı'nın (DPT) eski Müsteşan Orhan Gü- venen, bu alanda, plansız programsız, üretim-tü- ketim dengesinin kurulmadığı bir gidiş olduğunu dile getirdi. Beraberinde sonunu getirdi. Ardından müsteşariık koltuğuna oturan Akın Izmirlioğlu da işin rant boyutuna bir kez girdi, bir daha girmedi. Bu noktada şunu vurgulamak gerekiyor 9O'lı yıllardaki pislikleri ortaya çıkarmak işin bir boyutu. Öteki boyutu da, bunlann yaşanmayaca- ğı bir yapt-düzen oluşturmak. 3- Başbakan ve yardımcılan çalkantıyı sona er- dirmek istiyorlarsa yapacaklan tek şey var... Ey millet, işte ihalelerin dökümü deyip kamuoyuna herşeyi açıklayacaklar. İşin doğrusu eğrisi bu aşa- madan sonra ortaya çıkar. Kimse de zan altında kalmaz. 4- Ecevit ve Yılmaz bunun yerine, "askeri re/im istemiyonız, yaşasın demokrasi" demeçleri veri- yoriar. Soruyoruz: Yolsuzluklann siyasi uzantılannın da ortaya çıka- nlmasını istemenin adı, ne zamandan beri askeri rejim özlemi oldu? Yolsuzlukla mücadele kredisi 5- "Beyaz Enerji" operasyonunun jandarma- savcılık boyutuna yine geliriz; ikinci bölümü siya- sal yansımalara ayıralım. ANAP'ın içinde ciddi bir karmaşıklık dikkati çe- kiyor. Yılmaz, ANAP'ın yolsuzluklarla mücadele için kendi bakanını bile Yüce Divan'a yolladığını her fırsatta vurgularken partisinin grup toplantısı ilginç görüntülere sahne oluyor. YaşarTopçu, yolsuzluk- lann üzerine gidenlerin üzerine gitti. Türk, Tantan veTemizel için "3-7"çetes/"tanımını kullandığı id- dialannı yalanlamadı. Topçu, toplantının basına kapalı bölümünde, yolsuzluğa adı kanşan işadam- larına yapılan haksızlıklardan dem vurunca, Yıl- maz da "Onlann avukatı değil, politikacısınız" de- mek durumunda kalmış... Görünüm tam bir ANAP klasiği... Topçu, Sinop milletvekili... Neydi Sinoplu Diyo- jen'in o ünlü sözü? 6- Muhalefet partileri de afet. FP'nin bir yansı- nın lideri Recai Kutan, olayın üzerine gitmek ye- rine medyanın üzerine gitmeyi yeğledi. Tansu Çil- ler de "Ne oluyor, her şeyin aydınlatılmasını isti- yoruz, işte önergemiz" demek yerine, "Olayı so- ruşturanlann önünü açın" gibi veciz bir değerlen- dirme yaptı. Muhalefetteki kelle kalabalığı bir yana, 25 kişilik grubu olan, eteği taşsız, sağlam bir parti ortalığın tozunu attınr. 7- "Beyaz Enerii'den önceki 11 operasyonun or- tak özelliği, gözaltılann yolsuzluğa adı kanşan işa- damlanndan başlaması idi. Buffalo'dan Balina'ya hep böyle oldu. Biz de hep bu duruma dikkat çe- kip sorduk: - Bunlann devlet içinde, siyaset-bürokrasi aya- ğı yok mu? Şimdi daha farklı bir durumla karşı karşıyayız. Işe, olaya adı kanşan bürokratlardan başlaridı. Büyük olasılıkla bu bürokratlann ifadelerinin or- tak özelliği şu oiacak: "Bakan oluru ile iş yaptık!" 8- Dün biraçıklama da Dünya Bankası'ndan gel- di. "Beyaz Enerji" operasyonunu yakından izledi- ğini söyleyen banka yetkilileri, eklediler "Yolsuzluklarla mücadelenin kalıcı hale gelme- siiçin 800 milyon dolariık biryardım öngörûyoruz!" Huyum kurusun, bu tür şeylere ters açıdan bak- madan duramam... Haberi okuyunca aklıma ilk gelen şu oldu: Yolsuzlukla mücadele parasını da hortumlama- sınlar! ankcum@ttnetnettr HAFTA SONU KÜLTÜR GEZİLERİ SILTANAHMET \ E ÇEVRESt. Sınat Tarihçisi AtOU Tnu, 13 Ocak. FENER, BALAT, EVÜP, Dr. Ebnoı HIDÇCT, 14 Ocık. G.ALATA, TOPHANE, KARAKÖY, AZAPKAPI, Suut Tırilnisi AtiMıTnn».20Ocat. EDİR.NE, Saml Tırihyisi AtilU Tıım. 21 Ocık. YURTDIŞI GEZtLERİ 2-6 Man Kakin Sanal Tanhçısı ATİLLA Tl NA cşlıgınöe Kihırenın sokai aralinnda gızem doiu vûriiyü$ler Camılcn. kılısclm, çarjûan. smagoflin. müzden. pıramıtlen ile dolu dolu beş gün Kahire 3-10 Maıi Tarsvi. .\ıtak>a, Anlfp. Hal« (Sıriye) Sanat Tanhçısı İNCİ Tl RKOGLlrehberhğmdebüyûlcyıcı Kjlikya arirolojısı ve çar>ılan. hanlan. mafresden ile eski Oananlı Vilayetı Halep. 4-10 Man Ynubl» DOÇ.DR. M. İHSAN Tl NAY eşlıgınde artık klasıkleşmş olan bu tur Selanık. Kavaia. Fılıppı. Attna. Meteora. Mıken. Konnt. Epıdavros (sınırtı sayıda yenmız kalmışttr) 5-9Maıt MalU'da Ortıçaj Mianrai Dr. FERİDL N ÖZGC MtŞ ile Avmpa'mn en ı> ı kanınmuş ortaçağ numariığı ömeklennın >er aldıfı Malta adasına bir keşıf yolculuğu. Valkttı. Gozo. Mlfana. Û Sehırler. Tûrl Mezarlığı Rezervuyoa: 0 212 » 2 28 74-75 FATtH 1. ASLtYE HUKUK HÂKİMLİĞl'NDEN DosyaNo: 1999/380 Davacı Nilgün Kalkavan tarafından açılan gaıplık davasın- da, Hâkimliğımizin 1999/380 esas, 2000/906 karar sayıh ve 15.12.2000 tanhli ilamı ile Istanbul, Fatıh, Küçükmustafapa- şa, Cilt: 0048, Kütük: 0392'de kayıtlı Hüseyin ve Bedn- ye'den olma 13.4.1957 dogumlu Erdoğan Kalkavan'ın 1995 yılında ölüm tehlikesı içinde kaybolduğu anlaşüdığından ga- ıpliğine, bu karann 1995 yılından itibaren hüküm ıfade etme- sine bakiye 710.000.-TL harcın davacıdan tahsilioe, masraf- lann davacı uhdesınde bırakılmasuı karar venlmış olup ilan olunur. 8.1.2001 Basın: 1140
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear