23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 11 OCAK 2001 PERŞEMBE 6 DIZI Hu Benim Sokağım Pnojesi' • tstanbul Haber Senisi - Bahçelievler Belediyesi tarafından clüzenlenen "Bu Benim Sokağım Projesi" Bahçelievler Kaymakamı Abdullah Durukan ve Belediye Başkaru Saffet Bulut'un katılınnyla Dr. Refık Saydam llköğretim Okulu'ndabaşladı. Saffet Bulut, "Ailelerde çevre bilincini geliştirmek, kamu mallannı tahriplerdetı korumak istiyoruz" dedi. Frtına'tla3 oözattı daha • ANTALYA (AA)- Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Daıre Başkanhğı ile Antalya Emniyet Müdürlüğü'nün ortaklaşa yürüttüğü "Fırtına operasyonu" kapsamında, Cumhuriyet Savcısı Yusuf Hakkı Doğan'ın talimatı üzenne. Antalya Gümrükler Başmüdürü Turan Yıldız, Serbest Bölge Gümrük Müdürü Osman Kalay ve Gümrük Muhafaza Kaçakçılık Istihbarat Müdürü Osman Peker gözaltına alındı. Operasyon' incetemesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Avrupa Işkenceyi Önleme Komitesi, F tipi cezaevleri ve cezaevi operasyonlan konusunda rapor hazırlıyor. TBMM Insan Haklannı Inceleme Komisyonu'nu ziyaret eden komite. F tıpi cezaevlerindeki kullanım alanlannın Avrupa Birliği ölçütlerine uymadığını bildirdi. Işkenceyi önleme komitesi temsilcisı Silvia Cassel dün Meclis komisyonunu ziyaret etti. Cassel, "Bu operasyon gerekli miydi? Ölüm orucundakilere yaşam fonksiyonlannı sürdürmeleri için ne tür gıdalar veriliyor" sorulanna yanıtlar aldı. Cassel 'in "AB normu" olarak sunulan F tipi cezaevleri konusunda eleştiriler getirdiği öğrenıldi Kozakçıoğlu'nun damadına fezleke • tstanbul Haber Servisi - Şişli Cumhuriyet Savcılığı, TV programı hostesi Rana Yörük'e tecavüze yeltendiği gerekçesiyle tutuklanan DYP Genel Başkan Yardımcısı Hayri Kozakçıoğlu'nun damadı Selçuk Alan hakkında, 11 ile 18 yıl arasında ağır hapis cezası istemiyle dava açılması içın fezleke hazırladı. BJK İlköğretim Okuhfna ödül • Haber Merkeri - Özel BJK llköğretim Okulu, 5-A sınıfi öğrencilennden Aslıhan Parkmaksızoğlu, Uluslararası Lions Kulüpleri Birliği'nin açtığı 13. Uluslararası Banş Posteri Yanşması'nda Etiler Lions Kulübü birincisı seçildi. Parmaksızoğlu, ödülünü geçen cuma günü Akatlar Kültür Merkezi'nde düzenlenen törenlc aldı. MEB yetki istedi • ANKARA (ANKA) - Milli Eğitim Bakanhğı, Devlet Memurluğu Sınavı nedeniyle son iki yıldır yaşanan öğretmen atama krizinin aşılabilmesi için harekete geçti. Bakanlık, öğretmenler içın yapılacak smavın, Devlet Memurluğu Sınavf ndan ayn olarak düzenlenmesi ve sınav takvimini belirleme yetkisinin kendisine verilmesini istedi. Cuma Köse 'nin durumu Diyanet tşleri 'nde dönen çarh anlatan bir öyküdür Ve kapılaraçıldı...MEHMET AYCAN -2- ~¥~T' aymakamm bunca söz- J y lerinden sonra Müftû A. JL. Murat Demir söz alır ve din görevlilerine, kaymakam beyin uyanlanm dikkate alma- lannı salık verir. Diyanet'te şi- kâyet sistemi yoktur. Kimse se- sini çıkarmaz. Ancak Köse, Is- tanbul Müftûsü Selahattin Ka- ya'yı v c Diyanet Işleri Başaka- nı Mehmet Nuri Yümaz'ı ara- yarak Özdemır ve Demir'i şi- kâyet eder. tstanbul Müftûsü Kaya, ilçe müftüsünü çağıra- rakkonuyla ügi bilgi ister. Mûf- tü Demir, dönüşünde soluğu Kaymakam Özdemir'in yanın- da alarak, Köse'nin, olaylan mûftülüğe aktardığını yetişti- rir. Bu, Başkan Salihoğlu ola- yından sonra Köse'nin ikinci vukuatıdır ve bardağı taşırma- ya başlamıştır. Acilen tedbir alınması gerek- mektedir ve tedbir bulunur. tlçede görevli 30' a yakın din görevlisi çağnlır ve Cuma Kö- se hakkında, müftülükte kal- mak kaydıyla şikâyet dilekçe- leri yazmalan isteniı. Sadece 11 'i bu istemi kabullenir. Suç- lamalarda ise, genel olarak cin- sel taciz konusu işlenir. Çünkü Cuma öğretmen, kadınlarla za- ten son derece rahat konuşmak- ta, onlann ellerini sıkmakta, sırtlannı sıvazlamaktadır. Müf- tü vekilliği yaptığı sıralarda has- tane ziyaretlerinde hemşirelere, "Nasüsın gûzetim. Hayirfa işler olsun" dedığı de bilinmektedir. Hatta şikâyetçi, M. AB Adı- güzel verdiği ifadesinde, "Kö- se,benim yanımda kanmın sır- tını sıvadadı. Yüzüm Vazanb. Bir şey diyemedim'' diyerek il- ginç bir yorum getirmiştir. Fa- kat işler öyle gitmez. Kayma- kam Özdemir, müftülükte kal- mak kaydıyla ahnan bu dilek- çeleri savcıhğa ulaştınr. ismarlama müfettl; Özdemir, bir de Diyanet lş- leri Başkaru Mehmet Nuri Yıl- maz'a, 'konunun önemi ve aci- Ityetine binaen' kendi el yazısı ile bir rica mektubu gönderir. Özdemir, mektubunda Başkan Yılmaz'a. "11 din görevusinin dikkcesmi tanmatiannız doğ- rultusunda size elden gönderi- yorum" yazar. Mektubun son bölümü ise il- ginçtir ve tam olarak şöyle yaz- maktadır: "Bu kişi 12 (on iki) yıldır bu- rada cemaanazattmış. __Va- tandaşlannuzı tslamdan ve Ku- ran'dan soğutmuştur. ÖzeUikle 'hükalalık' saymazsanız, Diya- net tşleri Başkanlığı müfettisle- rimizden HARUN ÖZDEMIR- Cl w ÖMERUZL'NER'i (iam- ler bûyük harfle yazılmış) aci- len göreviendinnelütfunda bu- lunabflirseniz Allah nzasıiçinbü- yük bir görevi ifa etmiş olaca- ğız. 02.11.1997 Yusuf Ozdemir-Kavmakam" Özdemir. Diyanet Işleri Baş- karu Yılmaz'dan ismen müfet- tiş istemektedir. Bölge avukat- lanndan Ozkan Aydemir, hu- kukta böyle bir usulün olmadı- ğının altım çiziyor. vazgeçlyorlar Müftülükte kalmak kaydıyla ahnan şikâyet dilekçelerinin savcüığa intikal ettirilmesi, 11 din görevlisini rahatsız etmiş- tir. Düekçelerbirerbirergeri alı- nır. Şıkâyetçılerden Osman Şân- şek'in hem şikâyet dilekçesi hem de geri alma yazısı olduk- ça ilginç. Şikâyet dilekçesinde, Kö- se'nin tnülki amirlere küfrettiği, siyasetle uğraştığı gibi konula- ra yer veren Şimşek, son olarak şöyle bir iddiada daha bulun- maktadır. Köse, tûm menkul ve gayrimenkullerini Kuran kur- su aracılığıyla yapmıştır. Ayra Şimşek, dilekçesini geri çek- me yazısında ise şu satırlara yer veriyor: "Cumhuriyet Başsavahğma- K. Çekmece 5.10.1997 tarihin- demüftülükte sakhkahnak kay- dıyla, bizden Cuma Köse hak- kında bir dilekçe istenmis olup, adı geçen şahıs hakkında eli- mizde olamayan nedenlerie bir dilekçeyaznuş idik.Bu dilekçe- min savcüığa intikal ettirikhği- ni öğrenmis bulunuyorum. Vîc- danen huzursuz okhığumdan dolayı böyle bir fiilin faifi oldu- Diyanet tşleri'ndeki trilyonluk rantiştah kabarüyor. Çağdas din görevnleri, sesleriniyükselterekhaksnkazanclaraengdoln^kzorunda. ğu inancında değilim. Herhan- gi bir şikâyetim yoktur. Dilek- çemigeriahyonun. 15.12.1997- Osman Şimşek" Şimşek'ın dilekçesinde dik- kati çeken iki nokta var. Şim- şek ilk yazısında diyor ki; Kö- se tüm menkul ve gayrimen- kullerini Kuran kursu aracalı- ğıyla yapmıştır. Bu sav bir ger- çeğin ifadesi gibi geliyor ilk ba- kışta. Biı Kuran kursu öğret- meni, buradan elde ettiği ka- ortaya çıkmaktadır. Şimşek, böylesi bir ifadenin nereye ka- dar uzanabileceğini kestirmiş olmalı ki dilekçesini geri al- mıştır. Bir söylentiye göre Şim- şek aynı yöntemle Esenler'de 10 daire ve 2 dükkân almıştır. İmza Işkencesl Savcılık, Köse için takipsiz- lik karan verir. Ancak Diya- net'teki soruşturma devam et- ğini öne sürmektedir. Köse, Be- şiktaş'taki görevine başlar. Bir süre sonra Hüsamettin Cindo- rukve dönemin Başbakan Yar- dımcısı Ismet Sezgin'in araya girmesiyle eski görevine döner. Ancak bu kez Istanbul'da va- li değişmiş, Aktaş'ın bakan ol- masıyla, göreve Erol Çakır gel- miştir. Dosya yeniden canlanır. Iddiaya göre Köse, bu kez bir başka siyatçinin, Cavit Kavakın devreye girmesiyle Tuzla'ya CEVAPSIZ MEKTUPLAR Cuma Köse, başlattığı hukuk savaşımını Başbakan Ecevit'e kadar uzandırmış. Köse, Ecevit'e yazdığı mektupta olayı özetledikten sonra şu sözleri ekliyon Sizin gibi aydın bir devlet adamının görevde olduğu sırada bu tür yobazlann görevde kalmasını anlayabilmiş değilim. Bu mektuba henüz cevap gelmemiş. Köse, bununla da yetinmiyor. Emekli olduktan sonra, Diyanet Işleri Başkarn M. Nuri Yıhnaz imzalı başan belgesini, uzun bir mektup yazarak Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan'a geri görderiyor. Bu mektup da cevapsız kalıyor. zançla böylesi bir varhğı nasıl elde edebilir? Görünen odur ki Şimşek, di- ğer Kuran kurslannda benzeri olaylara çokça şahit olduğu için Köse ile ilgili iddialannı bu sa- va dayandırmıştır. Bu da, Ku- ran kurslarındaki denetimsiz kazançlann savcüığa kadar uza- nan bir intikam dosyasında bel- gelenmesi olayıdır. Bağış adı altında toplanan trilyonlann kimlerin ceplerine hortumlandığı, bu dilekçe ile mektedir. 27 Ocak 1998'de, Is- tanbul Müftûsü Selahattin Ka- ya, soruşturmanın tamamlan- masına kadar Köse'nin Beşik- taş Kuran Kursu'nda görevlen- dirilmesi için tstanbul Valisi Kuthı Aktaş'a yazı gönderir ve ataması yapılır. Oysa Köse. Aktaş ile bir sü- re önce bir görüşme yapüğını, kendisini haklı bulduğunu söy- leyerek tt Sa>invalibana,kosko- cabirkunımu karşıma abmam. Senin atamanı yapanm" dedi- atanır. Yeni bir sûreç başlar. se her sabah işe gittiğinde, iki şahidin önünde imza atmak zo- rundadır. Bunun için açılan çi- zelgede şahitler arasında Zeld Aksan ve Kemal Tozlu adı sık- ça geçmektedir. Böyle bir uygulama, Avrupa ülkelerinde, kefaletle serbest bırakılan veya zorunlu ikame- te tabi tutulan bazı sanıklara uygulanan sisteme benzemek- tedir. Hangi hukuksal sisteme dayandığı ve bu talimatın kim TBMM Adalet Komisyonu'nda 'din' tartışması Medeniyasaya gericitarpan ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Adalet Komisyonu'nda, 1030maddelikTürk medeni yasa tasansı ûzerindeki görûşmeler tartışmalı başladı. FP ve MHP'li milletvekil- leri, 1926 yıknda Mahmut Esat Bozkurt'un yazdığı gerekçeye, tasanda yerverilmesini eleş- tirerekbu gerekçede dine küfredildiği ve Müs- lüman yurttaşlann rencide edildiğini ileri sûr- düler.flctidarmilletvekillerinin verdiği öner- geyle, Bozkurt'un gerekçesirün özetolarak ta- sanya konması kararlaştınldı. TBMM Adalet Komisyonu'nda, Türk me- deni yasa tasansı ûzerindeki görüşmelere dün başlandı. Komısyonda ilk ola- rak alt kornisyonun, 1926 yı- kndakabul edilen Türk Mede- ni Yasası'nm Mahmut Esat Bozkurt'un yazdığı gerekçe- sinin tamammın tasannın ge- nel gerekçe bölûmünde yeral- masına ilişkin karan görüşül- dû. FP'li Nazb Dıcak, Boz- kurt'un gerekçesinde Islama kûfur niteliğinde ifadelerin yer aldığını savunarak "Bunlar benim içime sinmryor, sizin Içi- nize siniyor rau" dedi. FP'li MehmetMŞahin, îs- lam dinini rencide edecek ifa- delerin yer almaması gerektiğini kaydederek 1926 yıhndayazılan gerekçede tslam dininin haksız yere eleştkildiğini savundu. Şahin, Bozkurt'un gerekçesinde yer alan "Din kanunlan, kesinlikle ilerieyen yaşarrun önûndeki biçünden ve ölü sözeûklerden fazla bir değer, bir anlam ifade eöneder". "Çağ- daş uygarüğm Türk toplumu ile bağdaşma- yan noktalan görûlüyorsa bu,Türk uhısunun beceriveyeteneğindekieksikliktendeğilonu gereksjzbn-biçirndesanpsarmalam^olanor- taçağörgütüvedinsdlbaHdüzenlemeİerwku- • Komisyonda ilk olarak alt komisyonun, 1926 yılında kabul edilen Türk Medeni Yasası'mn Mahmut Esat Bozkurt'un yazdığı gerekçesmin tamamının tasannın genel gerekçe bölûmünde yer almasma ilişkin karan görüşüldü. FP ve MHP'liler, Bozkurt'un gerekçesinde dine küfredildiğini savundular. rumlardarKhr" ve T ü r k medeni yasa tasa- nsı yürüriüğe konulduğu gün, ulusumuz 13 yüzyıhn kendisini çe\iren hastahkh inançlann- dan ve kargaşadan kurtuhnuş,eski uygarfağm kapdaruu kapayarak yaşam ve verimlilik ge- tirâçağdaşuy'garfağmiçmegirnAİşbulunacak- ör" biçimindeki ifadelerin Müslümanlan in- cittiğini ileri sûrdü. DSP'li Erol Al ise gerekçenin metinden çı- kanlmasının 80 yıl önce cumhuriyeti kuran- lara saygısızlık olacağını dile getirdi. DSP'li Yekta Açıkgöz ise söz konusu metinde ne Is- lam dinine hakaret edildiğini ne de Müslüman yurttaşlann incitildiğini söy- ledi. FP'lüere destek veren MHP'li OrhanBıçakçtoğjhı ise yeni bir gerekçe hazırlanma- sı gerektiğini belirtti. Eleştirileri yamtlayan Ada- let Bakanı HikmetSami Türk. yûrürlükteki yasanın gerekçe- sinin tarihi bir belge olduğu- nu belirterek "ÖnernBolanbo bu > < asanm yenilikçi yönüdür. Gerekçede insanlann incitil- mesJ hedeflenmemiştir. Tarihi bir gerçektir \ç özü itibarryla doğrudur" diye konuştu. Tartışmalannardından FP'li miUetvekülerinin, Bozkurt'un gerekçesinin tasan metninden tamamen çıka- nlmasına ilişkin önergesi reddedilirken bazı MHP'li miüetvekillerinin çekimser kalması dikkat çekti. Muhalefet milletvekillerinin, 'İasarmmyasaiaşması için bütün parolerin uz- bşmasıgerektiği n yönündeki tehdidi üzerine iktidar milletvekillerinin verdiği Bozkurt'un gerekçesinin hükümetin gönderdiği biçimiy- le özetle tasanda yer almasma ilişkin öner- gesi ise kabul edildi. Daha sonra maddelerin görüşülmesine geçildi ve tasannın ilk 7 mad- desi kabul edildi. ve kimlertarafından verildiği ise bir tarhşma konusudur. Diyanet Işleri Başmüfettişi Basri Erdem ve müfettiş trfan Çimen soruşturmayı derinleşti- rerek tam 34 sayfalık bir rapor yazarlar. Müfettiş raporlannda daha önce sözûnü ettiğimiz, Kaymakam Özdemir'in haka- ret sınırlannı aşan söylemleri şa- hitlere dayandınlarak doğru- lanmaktadır (sayfa 14). Müfettl? raporları Raporlara göre Müftû Demir, kaymakamı yanlış bilgilendir- miştir. 11 din görevlisinin de şikâyetlerini delillendiremedi- ği, cinsel taciz iddialannın da Müftû Demir'in yanlış bilgi- lendirmesinden kaynaklandığı kaydedilmektedir (sayfa 34). 19.03 1998tarihindeTeftişKu- rulu son raporunda Köse tûm suçlamalardan aklanmakta, an- cak amirlerini küçük düşûrdü- ğü de kayda geçmektedir. An- cak raporun son bölümü ise il- ginç. Aynen şöyle diyor: "Aynea sanık Cuma Köse, görev yaptığı mahalde normal Kuran kursu öğreticisi suurla- n içinde kalma>ıp, toplumun ber kesimi ile müspet diyaktğa girerek başan gösterdiğu ancak müfrükri geriplanaiterekken- disini ön plana çıkaran tavir ta- knKhgı,adı geçenin kazandığı iti- ban zaman zaman çe\Tesine karşıkozolarakkuBandığı \e du- nımuyla hah' hazırgöre\ yerin- de bırakılnıasuım mahzurhıola- cağı anlaşıküğından sanık Cu- ma Köse'nin ilçe dışına uygun görülebilecek bir yere NAKLİ- NtN isabeüi olacağu-" Yani, "Başanhdır, ama suç- hıdur" deniyor. Cuma Köse, Sakarya'mn Kaynarca ilçesi merkez Kara- çah Köyû Kuran Kursu öğret- menliğinden emekli olur. Cüç ve rant kavgası Köse, yıllardır belge topla- makta, Diyanet Işleri'ndeki çar- kı, kişisel belgeleriyle anlatma- ya çalışmaktadır. Köse, birçok din görevlisinde böylesi binler- ce belge olduğu görüşünü sa- vunmaktadır. Bu öykû, her il ve ilçede görülen bir öyküdür. Bölgelerdeki güç kavgasının hangi boyutlarda olduğu bu hu- kuk savaşurundan anlaşılıyor. Yine büyük bir rant kavgası ol- duğu, bu belgelerle ortaya çüa- yor. Güç ve rant kavgası daha sonrakarşımıza, değişikbiçim- lerde irticai bir yapıyla geliyor. Kamu yönetiminde tarikatla- nn. özelikle de Fethullah Gülen yanlılarının ağırhk kazandığı- nın giderek artan birbiçimde or- taya çıktığı gözleniyor. Hâlâtrilyonlann denetimi ya- pılmıyor. Bu rannn nasıl payla- şıldığı bilinmiyor. Köse'nin özetlediğimiz bu uzun hukuk savaşımı. aslındakişisel bir kav- ga. Ama Diyanet'teki bazı ta- bular yıkılıyor, yeni bir yol açı- lıyor, kol kinlıp yen içinde kal- mıyor. Bu, yeni bir başlangıç mı? Çağdas din görevlüeri, ses- lerini yükselterek bizlere yeni ipuçlan verecek mi? Artık söz onlardadrr. Ve kapı açılmıştu - . BİTTİ PERŞEMBE ORHAN BURSALI Enepji Bakanhğı = ANAP Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanhğı ANAP'ı ayakta tutan bakanlıktır; 1983'ten, yani Türki- ye'yi bugünlere getiren uygulamalann baş mi- man Özal'dan itibaren, Enerji Bakanlığı ANAPın arka bahçesi durumundadır. Koalisyon ortaklık- lannda ANAP Enerji Bakanlıgı'nı kimseye bırak- maz. Bakanlık, pazariıklarda ANAP'ın önkoşulu gibidir. Şuraya bakın: 1983'ten bu yana kurulan ANAP'lı hükümetlerde, bakanlık hep ANAP'tadır. 17 yıl içinde ANAP'lılar 13.5 yıla yakın Enerji Ba- kanlığı yaptılar. ANAP ortaklıklannda, başka bir partiden enerji bakanı yoktur. Demirel ve Çiller hükümetleri döneminde de, Enerji Bakanlan da tesadüfe bakın ki ya ANAP kökenlidir, ya da sonradan ANAP'a geçen siyasilerdir (Şinasi Al- tonel ve Veysel Atasoy). Bunlan da sayarsak, süre 15 yıla vanyor. Bu birinci gerçektir. İkinci saptama, o halde, enerji konusunda Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu zortuklann, çıkmazlann, kısıntılann vb faturasının esas ola- rak çıkartılması gereken adres de bellidir: ANAP! • • • Şimdi, Mesut Yılmaz'ın, Enerji Bakanlığı'nın neredeyse bütün üst yönetimini götüren ve siya- silere gelip dayandığı anlaşılan Beyaz Enerji Operasyonu'na bu büyük tepkisinin nedenini anlamak kolaylaşır. Enerji Bakanlığı bütçeden büyük pay alır. Enerji konusunda ihaleler vb yüz miiyonlarca dolar mertebesindedir. Beyaz Enerji Operasyonu'yla, öyle anlaşılıyor ki buzdağının tepesi ancak görülmüştür. İlk incelemede iki- üç olay ortaya çıktıysa, geride bir dağ var demektir. İki güvenilir telefon konuşmasıyla, bakanlıkla il- gili işlerde ödenen kara paranın önemini anlarsı- nız. Ne kadar büyük ihale, yatınm, o kadar bü- yük rüşvet. Soruşturma ne kadar derinleştirilip yaygınlaştınlsa bile, açığa çıkması ve kanıtlan- ması çok zor büyük rüşvetler gizli kalacaktır. • * • ANAP lideri Mesut Yılmaz, en üst perdeden çığlığı basmakta haklıdır. Ama yaptığı ucuz kah- ramanlıktır. öncelikle, kendisi, karşılıklı olarak Tansu Çiller'le birbirierini neden siyasi aklama ortaklığı kurmuştur; Türkbank ihalesinde neden mafyanın da kanştığı olaylarda bizzat önplanda görünmüştür, Nükleer Santral ihalesine katılan şirketlere, hiçbir yasal gerekçesi olmadan, bu- güne kadar yaptıklan "masraflann" karşılığı ola- rak, 23-30 milyon dolarların neden devletçe ödenmesini istemiştir.. Önce bu sorulara açıklık getirmelidir. • • • Mesut Yılmaz soruyor SMI siyasetçinin yerine geçecek alternatif ku- rum hangiskjlr? Yeniden askeri yönçtim öztemi mivar? Hayır, sivil siyasetçinin yerine geçecek olan al- ternatif, yeni sivil siyasetçidir. Yeni ve temiz bir siyaset kurumu oluşturmaktır. Bugünün siyaset- çisi = siyaset kurumu demek değildir. Istenen, Türkiye'de temiz insanlann siyaset yapması için yollan açmaktır. Yılmaz soruyor Askeri özlem mi var? Yanrt Hayır, askeri özlem yok. Bugünün siya- setçisine karşı çıkmak= askeri yönetim istemek de değildir. Askerierde de artık temiz bir Türkiye, temiz ve dürüst bir politikacı özlemi var. Asker- ler, ülkeyi yönetemeyeceklerini, yönetmelerinin doğru olmadığını biliyoriar. Türkiye yıllardır temiz toplum - temiz siyaset istemektedir. Şüphesiz sürdürülen bankalar ve diğer bazı yolsuzluk operasyonlannda bu hükü- metin damgası vardır. Hükümetten kişilerin damgası var demek, daha doğru olur. Bir elleriy- le kirli siyasetin içinde olanlann, artık ağızlanyla kuş tutsalar önleyemeyecekleri olaylann üzerine gidilmektedir. Ancak, örneğin bankalar operasyonunun (ve diğer bazılarının) bürokrasi - siyasetçi ayağına bir türiü gidilemiyor. Yılmaz, neden gidilemiyo- run yanıtını aramalı ve gidilebilmesi için yollan açmalıdır. Böyle bir çabası, en azından kamuyo- una yansıdığı kadar yoktur. Yılmaz diyor ki: Siyaseti, siyasetçiyi karala- mak için sürdürülen yoğun bilinçli kampanya si- yaset kuaımunu zayıflatıyor... Türkiye'nin ekonomik ve sosyal dibe vuruşu- nun baş sorumlusu, siyaset kurumunda bugün "sarıne a/an/ar"dır. Türkiye'yi adam başına dü- şen üç bin dolaria Avrupa'nın yoksulluk sınınnda tutma başansını gösterenlerdir. Toplumda, kirienmiş siyaseti safdışı bırakacak çeşitli dinamiklerin harekete geçmesini önleye- mezsiniz. Bu sosyolojik bir olgudur. Asker de, Türkiye'yi esas çökertecek olanın "ekonomik if- las olduğunu" görmektedir. Asker, örneğin Be- yaz Enerji Operasyonu ile, devletin temiz sivil kesimleriyle işbirliği halinde, hukuksal platform- da kalarak bunu yapıyor.. Askerin bu plarformun dışına taşacağını ima eden herhangi bir hareke- tini ve isteğini de görmüyoruz. Mesut Yılmaz sakat bir polemik yapıyor, ya biz ya da asker gibi. Hayır, asker de dahil, bütün millet temiz bir si- yaset kurumu istiyor. • • • Türkiye kırk yıllık yazgısını vakit geçirmeksiniz tersyüz etmek zorundadır. Bu dönemin en büyük şahsiyeti Demirel dö- nemi kapatılmışttr. Bu dönemin insanları bir bir dökülmekte ve bir defter hızla dürülmektedir. Bu ülkenin, herkesi, önce cumhurbaşkanı yapıp sonra defterini kapatacak ne zamanı vardır ne de cumhurbaşkanlığı makamlan. Türkiye bir yol ayrımındadır. Temiz Enerji Operasyonu ile, yolsuzluklara karşı mücadelede Türkiye yeni bir aşamaya yükseldi. Bu seyirliğin ilk sahnesindeyiz şimdi... Operasyon, iki - üç aydır sessizce bugüne Bakan'ın ve hükümetin önüne getirildiğine göre, bu ülkenin, bu devletin kendini temizleme gücC de, potansiyeli de, dinamikleri de varciır, demetc- tir. Bu güçleri kutluyoruz, destekliyoruz ve bek- liyoruz... obursali@bilimmerkezi.org.tr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear