23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 2MAY1S2000SALJ 14 I LJ M\ kultur@cumhuriyetcom.tr PORTAL DİKMEN GÜRÜN Stüdyo Oyııncuları ve 6 Oyun(cu)\.. ŞahikaTekand *Gergedanlaşına''da "Salt insanın variığı ve eylemi ile or- taya çıkabflecek olanaulaşmayı amaç- tayoruz. Bu yoDa oyun alanında, ede- bi olandan annabitecegimiri veoyun- culuk sanatının nedeni olan canh ol- ma özelliğine dayanarak performatif olana yaklaşabileceğimfei düşünüyo- ruz" dıyordu. Samuel Beckett in "MuthıĞünler''i ve tt 5KBaOyınTun- da da çıkış noktası aynıydı. Geçen yıl da bu çızgidekı arayışlannı sürdûrdü Stüdyo Oyunculan Şahika Tekand, ça- hşmalannda, oyunun alanını bir simü- lasyon odasma dönüştürme düşünce- sinin oyunculukta performatif olanı ya- kalamakta yol gösterdiğini söylüyor- du. Çok kısa bir süre önce seyirciyle bu- luşan "Oyun(cu)" yine bu çizgide ah- lan önemlı bir adım. Şahika Tekand'ın tasarladığı-yazdığı ve yönettiği bu çalışmamn sahne, ışık ye giysi tasa- nmı Esat Tekand'a ait. Özgün müzik Zeynep Gedizoğlu'nun. Oyuncular ise; Şahika Tekand,CemBender,Sev- tap InseL, Kıvanç Ergun, Banu Foto- can, Yaman Ceri,YiğitOzşeper, Uhıs- han Ulusman, Inr Arditi, Akın Cın- barcL, Gökmen Tokgöz, Karin Ata- oğlu, Derya Tokgöz, Savaş Mutiu, Hi- lal Karakaş, Hakan MiDi ve Sara Al- kan. Tiyatro 'şimdiki zamarTın sanati "Oyun(cu)" oyun alanını, oyuncu- luğu sorgularken birbirini tamamla- yan ve birbiriy le çelişen bu olgular ara- sındakı sınırlan, daha doğrusu, sınır- lann varhğını / yokluğunu ve de sis- tem içinde oyun aracı olarak "insan"ı tartışmaya açıyor. Bu ilginç tartışma- da ayaklardan birini de "vaşam" ve "gerçekük" oluşturuyor. Oyuncunun yaşamı/oyun alanında yaşam/metin içinde yaşam... Günümûz tiyatrosun- da sıkça gündeme gelen bir konu oyun-oyuncu- gerçek ilişkısi. Sürek- li bir araştırma ve sorgulama gerek- tiriyor. Şahika Tekand'ın "Oyun(cu)"da yaptığı da bu çizgide gelişen, doğur- ganlaşan tartışmalara ülkemizden önemli biraçılım. Tekand. "seyircinin karşısında ben kiminT sorusunun ya- mtıru ararken bir yandan oyuncunun sahnede kendi özgür kişiliği ıle var olu- şu öte yandan da onun teknik perfor- mansı arasında dolaşıyor. Oyunda, doğrudan "rol kişisi ol- mak" ve kendini "rol kişisi konıımu- na taşımak" gibi bir durumun ıç içe • "Oyun, tasanmı ve süreci; 'cu' da zanaatı ve mahareti ifade ediyor bizim için. Kura unsuru hem seyirci için hem de oyuncu için ortak bir kader oluşturuyor. Tıpkı yaşamdaki gibi..." yaşanması söz konusu... "Oyun(cu)"nun birinci bölümde bir sırk göstensidir canlandırılan. Oyunculartek tek ve ekip olarak oyun- culuk becenlerinı, teknik performans- lannı sergilerler. Bu sahnede sözsüz oyunJa "anlanlaıriar göz alıcıdır, çar- pıcıdır, eğlendiricidir ve seyirciyı kav- rayıverir. Ama, Şahika Tekand "oyun- da önemli olan seyircinin 'anlatılanın değil anlatının gerçeklığıne' inanma- sıdır" der ve ikinci bölümde bu hu- sus üzerinde yoğunlaşılır. Oyun baş- lamadan önce seyircilerin yazdıklan ve yine onlann çektikleri kura ile be- lirlenen üç sözcük üzerine üç oyun- cunun sıralan geldiğınde o anda el- lerine aldıklan kura kâğıtlan ve o an- da tasarladıklan oyunlan üzerine bel- li bir zaman içinde ayn ayn icra et- tikleri oyunlanyla gelişen bir "oyun" izlenir. Bu, yine Tekand'ın tanımıy- la "gerçekçi" değil "gerçek" oyun- dur. Bir sözcüğün, örneğinbir "kddk" ya da "sera" sözcüğünün kendi dün- yasında açtığı yollardan ilerler oyun- cu. Bu bir bellek tazeleme süreci mi- dir? Olabilir ya da birhayalürünü mü- dür? Olabilir... Burada önemli olan oyuncunun o anda kendi metnıni oluş- turması ve oynamasıdır... Bir anlam- da oyunu kendi kimliği ile yüzleşe- rek icra etmesidir. ilginç bir yüzleş- medir bu. Kumun parmaklar arasın- dan akıp gitmesi gibi. Önemli olan o akış sürecinde yaşanan temasın ger- çekliği ve açtığı pencerelerdir. Hem oyuncuda hem seyircide açılan pen- cereler... Oyuncunun o an orada ken- di kişiliğiyle var oluşu Şahika Te- kand'ın sözünü ettiği yaşamsal olan ve sanatsal olanın birbirlerini zorun- lu olarak var edişleri gerçeğidir. Ya da, yaşamın ve oyunun/oyunculuğunbir- birini besleme sürecidir... Oyun, Oyuncu, yaşam, insan ger- çek üstüne sorgulamalan ya da bu sözcüklerin derinliklerine inişi, Oyun- cu)da dasürdürüyor Şahika Tekand ve Stüdyo Oyuculan. Ahmet Elhan, yeni sergisindeki işlerinde toplumsalşiddet kavramını irdeliyor 'Estetik sorunsalla uğraşmıyorum' YEŞtMAKYÜZ AhmetElhan, Urart Sa- nat Galerisi'nde cumar- tesi gününe dek devam edecek 'Nesne/özne II' sergisindeki işlerinde, ön- cekilerde olduğu gibi yi- ne fotoğrafin asal nitelik- lerinden yola çıkmış. 1996'da gerçekleştirdiği 'Nesne / Ome'nin bir de- vamı niteliği taşıyan ser- gide, sanatçı toplumsal şiddet kavramını, kadın ve erkeği birlikte kulla- narak irdeliyor. Ancak çö- züm önermediğini, sade- ce Ugisini çeken bu şiddet ilişkisinı fotoğraf yoluy- la ortaya koyduğunu söy- lüyor. Fotoğraflardaki parça- lanmış mekânda görülen öznenin (kadın ve erkek) önünde nesne (anahtar, çekiç gibi) yeralıyor. Şid- dete maruz kalan özne ile şiddetiuygulayannesne... Nesneye öncelik veren Elhan: "Anlam ikiliğini aynı potaya koydum. Bu- nuyaparkennesneyieiçiçe geçmiş bir özne üzerinde durdum. Bu UdBnin iliş- kisinde şiddet kavramuıa yoğunlaştun. Ancak her- hangi bir yana ağuiık ver- memeye çalışüm. Çünkü Ud tarafin da bir nevi or- tak sucuotduğunudûşün- düm.*" Aynı zamanda, nesneler parçalanmamış görünmekle birlikte öz- nelerdeki parçalanmadan paylanru alıyorlar. Şiddetle ilişkili nesne- leri günlük yaşamda kul- KULTÜR • SANAT 293 89 78 (3 HAT) Toplu Bilet Rezervasyonu ve Abonman: 0.212 292 39 00 /111 Yayta Sanat Merkezi Gişesi: 0.216 44120 87-383 63 79 Kadıköy Gişe: 0216 336 44 76 http://www.istdt.gov.tr AKM ODA TIYATROSU (0 212 245 25 90) Hatta ici: 20.00 Cumartesi 15.00-20.00 Pazar 15.00-11.00 Bilgesu Erenus KIRMIZI KARAAÖAÇ Yöneten Metln B»lgin 2-7 Mayıs arası Noel Coward ÖZEL HAYATLAR TurHçesı Ayşe Birsel, Yoneten Nedret Gûvsnç 9-14 May ıs arası Rainer Hachfeld KETÇAPLI SPAGETTİ* Turkçesı S«vgi Aydın, Yöneten Macit Sonkan 14 Mayıs *Çocuk Oyunu AZİZ NESIN SAHNESI (0 212 245 25 90) Hafta ici: 20.00 Cumartesi 15.00-20.00 Pazar 15.00 Goetbe URFAUST Çevıren Ahmet Camal,Yöneten Phılippe Besson 2-7 Mayıs arası Martin Mcdonagh LEENANE'NİN OÜZELLİK KRALİÇESİ* Turkçesı Sevgi Sanlı,Yöneten Cûneyt Çahşkur 9-14 Mayıs arası,•PrSmiyer AKM BUYUK SALON (0 212 245 25 90) Cumartesi 21.30 Pazar 15.00 Bertolt Brecht ARTURO Uİ'NİN ÖNLENEBİLİR TIRMANIŞI Tbrkçesı-Yoneten Yücel Erten, 6-13 Mayıs Edmond Rostand CYRANO DE BERGERAC Turkçesı Sabn Esat Siyavuşgii, Yöneten Isıl K«s»poğtu, Ultoya TAKSIM SAHNESI (0 212 249 69 44) Hafta ici; 20.00 Cumartesi 15.00-20.00 Pazar 15.00 Tarık Buğra PATRON Yöneten Zaler Kayaokay 2-7 Mayıs arası Frjedrıch Durrenmatt BÜYÜK ROMULUS* Turkçesı Vural Ülkü,Yöneten Şakir Gürzumar 16-20 Mayıs arası *Ankara DT yapını Refik Erduran BORDELLO* Yöneten RkretTartan 9-Î3 Mayıs arası 'Byrsa DT yapımt Aziz Nesin DÜDÜKÇÜLERLE FIRÇACILARIN SAVAŞI* Yöneten Faık Ertener 14 Mayıs "7den 70 e her yaş ıçn kabare YAYLA SANAT MERKEZI (0 216 441 20 87) Salı Çarsamba Persembe 20.30 Necati Cumalı GEL EVLENELİM, Y O R O BOŞANALIM! YSnewnNurSntı»sı 2,3,4,4,14,11 Mayıs SES-1885 ORTAOYUNCULARISTilSUtt. CAD. H0.140TO..(« 212) 25116 66-66 FHfc (0 212) 244 48 27 www ortcKîyuncutor com Anton Çehov - Ferfıan Şensoy FİŞNE PAHÇESU CÜLDÜRÜ - Çehof lazdur laz kalacaktur - Persembe 20.00 / Cuma 20.00 C.tesi 15.00 ve 20.00 / Pazar 15.00 ve 18.00 KOttürftakanlığı'nınkalManyla F«4ıan Şensoy'un ÇOK TUHAF SORUŞTURMA^ Çarşamba 20.00 * » L M FESTtVAU YOLCULUKYeşım Ustaoğlu Ferhan Şensoy FERHANGİ ŞEYLER, 9 Mayıs Salı 20.00 Bilet Satış Yerleri: Ortaoyuncular Gışesı: 251 18 65 VAKKORAMALAR-Taksim. Suadiye, Akmerkez A k b a n k S a n a t M t r k e ı i Münif Fehim (Ozarman) "Geçmişten Izler" iüustrasyon Sergısı Kültür --.—.-—-_ Sanat İlanlarınız , İçin 293 89 78 (3 Hat) 20 N i s a n - 18 M a y ı s 2 0 0 0 " (...) "Münıf Fehım, Osmantt'nın son dönemlennde başlayıp Cumhunyet dönemıyle sûren uzun sanat yaşamıyla, Türhye'öe tllüstrasyon ve karikatür sanatının en unlü ustalan arasında yer almaktadır " (...) Beyo0uAKAOEIllSTA*BUL :î- '4 34.151) 1630-1845 KadıkS» BAHAMYE l 4H35 0S) 11 30-1* 15-16.30-19 15-21 30 Ar*mNERGB ı425 2O06) 12 00-H 00-161S-1B.3O-2100 A d m ARIPLEX REŞATBEY (457S143) 1200-14 15-1645-1900-2115 Bodnjm CINEVABINE (3170001) 1430-16.45-19 00-2131H; Cts G«Mn<»AR] (23177 53) 1145-14 00-16 30-18 30-20 45 TANGUL AKAKINCIResim Sergisi 2 - 24 Mayıs 2000 Galerımız Pazar hanç hergün 11 0O-19.00 arası açıkor IŞ BANKASI PARMAKKAPI SANAT GALERISI Meşelik Sok. No.2 K.2 Beyoğlu Tel: 244 20 21 Seıgt pazor we pozortes gönten Ğş/nda 1100-1900 arasaçka AKSANAT. Istıklal Caddesı Bcyothı - Iscuibul Tei: (0212) 252 35 00-01 wwwjkbank.com ır/sanac BTAİIBÜLDEVLETTİYATRQSUToplu Bilet Rezervasyomj ve Abonman: 0.212 292 3900' 111 Yayla Sanat Merkezi Gişesi: 0.216 44120 87-383 63 79 Kadıköy Gişe: 0216 336 44 76 •DUYURU- istanbul Devlet Tiyotrosu, Mayıs ayı bülteninde ve Mayıs ayı program dergisinde duyurusunu yaptığı "Çok Geç Ofcnordan" adlı oyunu, teknik nedenlerden dolayı ertelemek zorunda kalmıstır. Oyunun 2 Mayıs 2000 lariMi prömiyeri ve aynı sebeplerden dolayı iptal edilmiştir. Bu Oyunumuzun yerine, 2 7 Mayıs tarihleri arosındo AKM Aziz Nesin Sahnesi'nde "Urfausf, 9,10,11 Mayıs rarihlerinde Yayla Sanat Merkezi'nde 'GeiEvlenelimYürüBoşanalım'' adlı oyunlarımız sahnelenecektir. Bu değjşÜdilderden dolayı sevira'lerimizoen özür dilenx landıklanmız arasından seçen sanatçı, bunlann gizli veya açık bir şiddet çağnşımını da akla getir- mesini gözetmiş. "Anab- tar,çekiçvekflhtebunual- güayabüiriz. Ama süpiir- ge ve sinekökte bunu çok net anlayamayız. Ancak birazüstünegitriğinüzde, örtük bir şiddeti temsil edebDeceklerini görürüz gibi geüyor bana." Ser- ginin adında olduğu gi- bi işlerine verdiği isim- leri de kesme işareti ile ayırmış Elhan. 'Al/Ma'da olduğu gibi her sözcük ikiye bölün- müş, ama birleştirilmiş. 'Al', emirkipi olarak nes- neyi temsil ediyor. 'Ma' ise olumsuzluk takısı iş- levi görüyor. "Çünkü inşki, karşdıkh bir emir alma, verme üstüne ku- rulu. Emre karşı bir ohunsuz tepid var" Bu şiddet ılişkisini olumsuz olarak algıla- yan sanatçı, bundan do- layı da fotoğrafin asal niteliği olan negatifi kul- landığıru beürtiyor. Kav- ramı bulduktan sonra, onun fotografik uygu- lanışı üstünde çalıştığı- nı ve kendi kullandığı araçla -fotoğraf-düşün- düklerini yansıtmak is- tediğini söylüyor. Bunu yaparken de aracın ken- dine has özelliklerini el- den bırakmamış. Görüntüyü kendisi oluşturuyor Düşüncelerini bildiği tek yol olan fotoğraf ile ileten sanatçı görüntü- yü kendisi oluşturuyor. "Kavramlan görselleş- tirme çalışması süreci nasügefişiyor" sorusunu ise şöyle yanıtlıyor: " tkfca birliktegeüşiyor. Düşünceyi geliştirdigim yaman onun hangi tek- nikte anlablacağı üstün- de çahşmaya başhyorum. tlk önce kâğıt ve kalem- le tasarhyonım. Ardın- dan, projelendirme, or- taya çıkarma ve bu ara- da hangi teknikk çözü- leceğini irdeleme aşama- sı geliyor. Son olarak ise uygulama bölümü var ki, benim için mekanik bir çahşma haline geklL Çünkü her şeyi hazoia- mış oluyorum." îşlerinin bir estetik so- runsalla uğraşmadıgını biliyor Ahmet Elhan ve "Aksine, bilgi sorunsa- hylauğraşryorum.Bunu yaparkengörselbir araç kullandığınu hiçbir za- man unutmuyorum" di- yor. YAZI ODASI SELİM tLERİ Kazablanka, ¥ Büyük Melodram 1942 yapımı Kazablanka, o günlerin seyirctsine ne söylüyordu, bunu kestirmek güç. Gerçi en iyi film seçilmiş, seyirci sinemalara koşmuş. Ne var ki, bütün bunlarda İkinci Dünya Savaşı heyecan ve üzüntülerinin payını yadsımak mümkün değil. Kazablanka'nın ikinci dirilişi 196O'lara rastlıyor. Amerika'da film yeniden ilgi devşirmiş, hem de gitgide artan bir iigi. 1960 Mayısı'nda ilkokulu bitirdim ya da Haziran'ın ilk haftasıydı. 27 Mayıs'ta ihtilâl olmuş, Demokrat Partililer Yassıada'ya uzanan maceralannı yaşamaya koyulmuşlardı. Türkiye'de Kazablanka'nın dirilişi herhalde kimseyi ilgilendirmiyordu. Filmi, geçmiş yıllarda bizimkiler seyretmişler mi, onu da bilmiyorum. Evde bazı eski filmlerden konuşulurdu. Kazablanka'nın anıldığını hatırlamıyorum. Ama Humphrey Bogart'ın yakışıklılığından konuşulmuş olmaiı. Daha doğrusu, bu çirkin adamı yakışıklı bulanlara bazı hanımlar pek şaşardı... Bana gelince, hayatımda bir dönem, eski filmleri seyretmekle değil, okumakla geçti. Dermeçatma bir sinema ansiklopedim vardı; Kazablanka'yı orada okumuştum. 1960'lar artık sona ererken, filmi Sinematek'te seyrettim. Sinematek bugün kaybolup gitmiş, ama biz yaştaki sinemaseverlere çok güzel saatler, günler yaşatmış bir kuruluştur. Bu ilk seyredişte ünlü La Marseillaise sahnesi, faşizme karşı o ince direniş çok etkilemişti. Zaten yıllar yılı belleğimden çıkmadı sahne. Ama bir sahne daha var: Lizbon'a az sonra kalkacak uçak, havaalanı, Humphrey Bogart'la Ingrid Bergman, ayrılırken kavuşmak, kavuşurken aynlmak... Şapkalı ve saçlan dalgalı genç kadının biraz soğuk güzelliği herhalde hiç kimse tarafından yadsınamaz. Kazablanka sonradan renklendirildi. Benim için siyah-beyaz Ingrid Bergman hâlâ çok daha anlamlı ve çekici. Çok geçmeden filmin büyüsüne ben de kapılacaktım. Melodramlara oldum bittim bayılınm. Kazablanka da birinci sınrf mekxlramdı. Bunu kendi kendime söylüyordum; Umberto Eco'nun usta işi çözümlemesi sanınm daha kaleme alınmamıştı. Alınmışsa bile ben okumamıştım. Umberto Eco, Kazablanka'yı çözümlerken tek bir melodram kalıbıyla yetinmez. Bu film birçok kalıbı, hatta bilinen kalıplann hepsini senaryosuna yedirmiştir. Kınk biraşk hikâyesi söz konusudur, ama savaşın acısı, endişe, casusluk, bir kaçış öyküsü, özgürlüğü arayış, daha niceleri söz konusudur. Gerçekten de Kazablanka bir saniye bile durmaz, duraksamaz. öykü kalıplannın birinden ötekisine sıçrar. İnsan izlerken soluk soluğa kalır. Batı kültürünün kimbilir ne kadar eskilere dayalı öyküsel birikimi, burada puslu melodram için bir araya getirilmiş elementler yığını halindedir... Ama bu, Kazablanka'nın gizemini çözmeye yetmez. Filmde vurucu olan, bir yandan da Hollyvvood sinemasının yapay dekor anlayışıdır. Pek az filme yapaylık bu kadar yaraşmıştır. O mekânlann sahici olmadığını hemen ilk anda sezinleriz. Ama sinema zaten rüyadır. Rüyada bütün gerçek mekânlar kendileri olmaktan çıkıp, rüyanın bire bir mekânlan olmaz mı? Kazablanka'da dekoıiar, mekânlar ölçüsünde oyuncuların da sanatkârca yapaylıkları söz konusudur. Bogart'la Bergman'ın bakışmalan, yanm kalan aşkı öytesine hıssettirir ki, yeryüzünde sanki hiç kimse öyle bakamaz.. Kazablanka sanatta özgün olan kadar beylik olanın da bazan çok duyarlı açılımiara götüre- bileceğinin belgesi sayılabilir. Aslında her şey az buçuk beyliktir. Fakat hiç eskimeyecek biryenilikle donanmıştır film. Her zaman gençtir. Her seyredilişinde yeniden çekim atanı oluşturur. Az başan mı? Keşke şimdi yeniden seyretsem... Takvimde tz Bırakan: 'Ah Çehov/ Atecten öldünüz? Neden akşamlan karanlıkça bir odada sizinle konuşamıyorum?" Katherine MansfieJd. Gençler tarih yazıyor • Kültür Servisi - Tarih Vakfı'nın yayımladığı Toplumsal Tarih dergisi, herhangi bir yüksek öğretimkurumunun ön lisans ya da lisans programına kayıth öğrencilerin katılabileceği bir tarih yanşması düzenliyor. Son başvuru tarihi 31 Mayıs olarak belirtilen yanşmada araştırmalann son teslim tarihi 20 Ekim 2000. Derginin danışma kurulu üyeleri, Ayşen Anadol, Prof. Dr. Edhem Eldem, Necdet Sakaoğlu, Prof. Dr. Zafer Toprak ve Prof. Dr. Mete Tunçay'dan oluşan seçici kurul, yanşmaya sunulan çalışmalann 'özgün tarih araştırması ohnası'run dışında bir konu sının getirmiyor. Öğrenciler, yahıız tarihimizin önemli politik ve toplumsal olaylan hakkında değil, kendi kentlerinin hatta köşe başındaki bakkal dükkânının tarihi üzerine yapacaklan araştırmalarla da yanşmaya katılabilecekler. (227 37 33) BUGUN • İTALYAN KÜLTÜR MERKEZt'nde saat _ 19.00'daSevflGökdağ'ın viyolonsel konseri '^*~ izlenebilir.(293 98 48) • YHJMZ TEKNtK ÜNtVERSİTESİ'nde saat 17.30'da Fûsun Kıhç'ın 'Şehir Mûzesi Koleksiyonu' konulu söyleşisi yer ahyor/259 70 70) • BABYLON'da saat 22.00'de Hector Rene CoJon ve Carribbean Breeze Latin Sbow Band'ın gösterisi gerçekleşiyor/ 292 73 68) • PERA SANAT GÜNLERİ'nde saat 19.30'da Rkardo Moyano Suufi'nın konseri gerçekleşiyor.(245 44 60) • CRR'de saat 19.30'da Tataristan Halk Şarkdan ve Dans Topluhığu nun 'Kınm Halk Şarkdan ve Danslan' gösterisi yer alıyor. (232 98 30)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear