Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 1 MAYIS 2000 PAZARTESJ
8 HABERLERIN DEVAMI
stanbul
Edırne
Cocaeiı
Panakkale
zmir
dan/sa
«.ydın
Jenizli
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
Y
19
21
22
20
23
23
25
24
longuldak PB 21
*>Açık
Sınop
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehir
Konya
Sıvas
PB
PB
Y
PB
PB
PB
PB
PB
17
21
20
21
20
20
21
17
Adana PB 25
Antalya PB 24
c
r
" * ^ Parçalı bulutiu
Mersın
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
PB
A
A
A
A
PB
PB
24
23
26
21
22
18
17
Kars PB 14
Iç Ege, goller yoresı vs
DoğuKaradenızsağa-
nakveyeryergokgu-
rültulu sağanak yağış-
lı, ötekı yerier parçalı
veazbulutfugeçecek.
Hava sıcaklığı yağış
alan yerlerde bıraz
azalacak, ötekı yerier-
deartacak. Rüzgârku-
zey ve batı yonlerdefi
hafıf ara sıra orta kuv-
vetteesecek.
-S.&,
Q
, PB 0 Beriin PB 6
Helsinkı PB -4 Budapeşte PB 8
Stockholm PB 0 Madrid B 17
LondraAmsterdam B
_B 10 Viyana PB 9
Brüksel B
Pans
6 Belgrad
Sofya
PB 16
PB 14
B 9 Roma ~B~T6
Bonn 8 Atina B 19
B 6 Zürih PB 14 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
K
B
K
PB
Y
Y
Y
B
-3
25
-3
16
14
14
14
26
B 22
, Buluttu j Çok bulıMu Yağmuiu
CUMHURİYE'TTEN
OKURLARA
I Baştarafi 2. Sayfada
Oysa hepsi mahkûm olmadılarama beraat de et-
rrediler. Ceza Kanunu'nun 313'üncü maddesine
<pre verilen ve aralarında cumhurbaşkanı adayının
da bulunduğu mahkûmiyet kararı Yargıtay'da uzun
sıire el sürülmeyince zamanaşımına uğrayıp düşü-
verdi.
Meclis'te grubu bulunan beş partiden, birinin şe-
riatı, öbürünün töresi ile demokratik bir ortam ya-
natma çaba'an, anlayana önemli dersler verdi.
"Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür" (Insan bel-
leğıi unutma ile sakatlanmıştır) sö2ü artık yaşadık-
lanmızı nitelendirmeye yetmiyor.
Ebubekır Hâzım Tepeyran'ın (1864-1947) Ha-
tıralar adlı kitabında rastladığım şu söz, tam bugü-
nümüzü özetliyor: "El insan, mürekkeb-i nisyan"..
yani "Insan, unutkanlığın bileşimidir".
Bakalım bugünkü 2. turda hangi örnekleri izleye-
ceğiz.
•
Önümüzdeki pazartesiye kadar gönlünüzce bir
hata geçirmeniz dileğiyle ve saygılanmızla.
Türkiye'nin tarilıi
pazarlık konıısu
OSMANÇUTSAY
FRANKFURT-Halen
dünya üzerinde sürdürül-
mekte olan en önemli ar-
keolojik kazılar arasında
Türkiye'nin özel ve çok
önemli bir yere sahip ol-
duğu bir kez daha vurgu-
landı.
Almanya 'da yayınlanan
çok satışlı popüler bilim
dergiierinden RM. Pers-
pektive'in arkeolojiye ay-
nlan son sayısında dün-
yanın önde gelen 32 kazı
yeri sıralandı. Bu bölgeler
arasında Türkiye; Troya,
Bergama, Hattuşa ve
Kırklareli ile ilk sıraîara
oturdu. Almanya'nın 5,
Jtalya ve Sunye'nin de
4"er kazı bölgesiyle ön sı-
rada yer aldığı Alman
dergisinde, Suriye ve Mı-
sır 3'er, Yunanistan ve
Bulgaristan ise 1 'er kazı
yeriyle işlendi.
P.M. Perspektive'de,
Türkiye'deki kazılar ve
arkeolojinin doğum yeri
Anadolu'ya geniş yer
aynldı. Modern arkeolo-
jide kullanılan çağdaş
yöntemler konusunda,
Troya kazılannı yöneten
Tübingen Üniversitesi
profesörlerinden Manf-
red Korftnann ve 80 kişi-
lik ekibi örnek gösterile-
rek bilgiler de verilen der-
gide, yeni teknolojinin ar-
keolojiye getirdiği ola-
naklar değerlendirildi ve
eski kazı yerlerinde bu sa-
yede çok yeni bilgiler el-
de edilebildiği örneklerle
aktanldı.
'Nonnal
karşüanmah'
Türkiye topraklannın,
tarih öncesinden bu yana
yüzierce uygarhğa kay-
naklık ettiğine dikkat çe-
ken Prof. Manfred Korf-
mann, Cumhuriyet'in so-
rulannı yanıtlarken, böy-
lesi yayınlardaki bu tür
önem vurgulannın normal
karşılanması gerektiğini
söyledi.
Prof. Korftnann. sözko-
nusu yayındaki kazı yerle-
rine Türkiye'den eklene-
cek çok sayıda kazı yeri
bulunduğunu savunurken,
bu tasniflerin bakış açısına
ve bakılan yere göre değiş-
tığini de hatırlattı. Prof.
Manfred Korfinann şunla-
n söyledi:
"Bu tür değerlendirme-
ier ve sıralamalar, sizin ne-
reden venasıl birbakıs açı-
sından hareket ettiğinize
baglı olarak değişir. Ancak
Türkiye hem bir uygarlık-
lar beşiğidir faem de bir
köprüdür. Bu nedenle ta-
rihsel önemi çok büyüktür.
Şu anda Türkhe'desadece
4 kazı bölgesi yok. Yani ba-
na sorsalanü, ben çok da-
ha fazla önemlikazıyerisa-
yardım. Şu anda, benim
bikliğim kadanyla, Türki-
ye içinde 100'den fazla ka-
zı sürmektedir. Dolayısıvla
bu tür popüler yayınlarda
Türkiye içindeki kazı yer-
lerine bu kadar geniş yer
verümesi normaldir.Arke-
olojinin bugünü ve vannı
açısından Türkiye'nin
önemini anlatmaya gerek
bile yok. Bu önem herkes
taranndan kabuJ edilmiş-
tir."
Dünyaca ünlü bilim
adamı, Troya başta olmak
üzere bu tür konularda
uluslararası bir toplantıya
katılmak üzere mayıs ayı-
nın ikinci yansında yeni-
den Türkiye'de olacağını
ve Troya'daki kazilara da
devam edileceğini sözleri-
ne ekledi.
Öte yandan Rus Cum-
hurbaşkanı Putin ile gö-
rüşmelere devam eden Fe-
deral Almanya'nın kültür-
den sorumlu Devlet Baka-
nı MkhaeJNaumann, ara-
larında Troya hazineleri-
nin de bulunduğu "savaş
ganimetini" kurtarmaya
çalışıyor.
Putin'in iktidara gelme-
siyle birlikte bu alandaki
havanuı değişeceğini dü-
şünen Alman politıkacılar,
tkinci Dünya Savaşı'nın
bitiminde Sovyetler Birli-
ği'ne götürülen yapıtlann
Federal Almanya'ya geri
verilmesi için girişimleri-
ni sürdürüyor.
Bakan Naumann, Fede-
ral Almanya'nın bu konu-
da "küçük adutılar siyase-
ti" izlediğini, Heinrich
Schliemann tarafından 19.
yüzyılın sonunda Osmanlı
Imparatorluğu'ndan Al-
manya'ya kaçınlan "Pri-
amos'un hazineleri" ile di-
ğer sanat yapıtlannın iade-
sine yönelik kararlılıklann-
da bir degişiklik olmadığı-
nı vurguladı. Michael Na-
umann, "Yasalhaklanmız-
dan vazgeçmemizsözkonu-
sudeğjknr" dedi.
Cevap anahtarı
SAYKAL BÖLÜM
1.D, 2.E, 3.D, 4.C, 5.B, 6.A, 7.E, 8.B, 9.D, 10.C,
711.C, 12.D, 13.D, 14.B, 15.E, 16.B, 17.B, 18.B,
19.B, 20.C, 21.E, 22.D, 23.C, 24.B, 25.B, 26.E,
27.E, 28.C, 29.A, 30.B, 31.E, 32.D, 33.C, 34.A,
—35.C, 36.E, 37.D, 38.B, 39.E, 40.A, 41.C, 42.A,
?3.A, 44.B, 45.D, 46.A, 47.C, 48.D, 49.D, 50.B,
51.C, 52.A, 53.D, 54.A, 55.E, 56.E, 57.B, 58.B,
59.A, 60.E, 61.E, 62.E, 63.C, 64.D, 65.A, 66.E,
67.D, 68.C, 69.B, 70.B, 71.E, 72.D, 73.A, 74.E,
75.C, 76.C, 77.A, 78.D, 79.B, 80.C, 81.B, 82.A,
83.D, 84.E, 85.A, 86.E, 87.A, 88.D
>
MlT'in gözünden düşen gazeteciB Baştarafi 1. Sayfada
nin ortaklarından Ahmet Ata-
kan'la birlikte Özbekistan'da ti-
caret yapmaya karar verir. Özbe-
kistan'da başlangıçta işler iyi gi-
der. Daha sonraki yıllarda Özbe-
kistan'da kuruluşunu üstlendiği
11 tekstil fabrikası için Italya'da
hurdaya çıkmış makineleri boya-
tıp monte ettigi ortaya çıkan ve
Susurluk raporunda da adı geçen,
Mehmet Ağar'ın gizli ortağı ol-
duğu öne sürülenTurgay Ciner'le
de iş yapar.
Ancak Giriftinoğlu, ortağı
Atakan'ın Özbekistan'da bulun-
mamasım fırsat bilip sahte imza
ile zimmetine para geçirir. Şirke-
tin müdürü Ahmet Var da ona bu
kanuda yardımcı olur. Bir süre iş-
ler iyi gider, ama 1996 yılında
durum anlaşıln" ve Giriftinoğlu
Türkiye'ye dönmek zorunda ka-
lır. Tekrar gazetecilik yapmaya
karar veren Giriftinoğlu, tabloid
gazete çıkarmak için hazırlıklara
başlar. Uyuşturucu kaçakçısı Hü-
seyin Baybaşin'den bilgisayarlar
alan Ginftınoğlu'nun bu dönem-
de 10 aylık çocugu da rahatsızdır.
Gerek çocuğunun rahatsızlığı,
gerekse gazete çıkarma çalışma-
lan nedcniyle tefecilerden para
alır. Ancak Giriftinoğlu'nun şan-
sı yaver gitmez ve çocugu ölür,
gazeteyi de bir türlü çıkaramaz.
1997 yılına gelindiğinde ala-
caklılar ve polis, Giriftinoğ-
lu'nun kapısma dayanır. lşte her
şeyin kötü gittiği bir dönemde
"şans" Giriftinoğlu 'nun yüzüne
güler. Özbekistan'daki ilişkileri
MlT'in dikkatini çeker ve Girif-
tinoğlu'nu "kullanmaya" karar
verirler. Ve Kontrterör Daire Baş-
kanı Mehmet Eymür'ün girişim-
leri sonucu Giriftinoğlu tekrar
Özbekistan'a gider...
Ağzı laf yapan, insanlarla ko-
lay dostluk kurabilen Giriftinoğ-
lu, bu dönemde özbekistan
Cumhurbaşkanlığı Umumı Kâti-
bi Murat Muhammed Dost ile
ilişkilerini geliştirir. Nâzım Hik-
methayram olan Murat Muham-
med Dost ile sık sık bir araya ge-
len Giriftinoğlu şiirlerle, içkiler-
le dolu geceler geçirir. Artık
Cumhurbaşkanı fslam Keri-
mov'la ilgili bilgiler, Özbekis-
tan'ın sırlan umumi kâtip saye-
sinde Giriftinoğlu'nun elindedir.
Tabii ki bu bilgiler ve sırlar MİT
arşivine girmekte de gecikmez...
Hatta MlT arşivine Keri-
mov'un aile fotoğraflan bile gi-
rer!..
O günlerde Özbekistan'da dev-
let dairelerine Kerimov'un fotoğ-
raflannın asılması gündeme ge-
lır. Bu fotoğraflann çekilmesi
için Türkiye'den bir fotoğrafçı
getirtilir. Kerimov ve tüm aile bi-
reylerinin fotoğraflan çekilir ve
filmlcr Türkiye'ye gönderilir. Fi-
limler Türkiye'de yıkamr ve Öz-
bekistan'a gönderilir. Ancak özel
yaşama ilişkin bu fotoğraflardan
bazılan MlT'in arşivine girmiş-
tir.
Şaşaah gfinler
O günler Giriftinoğlu'nun en
şaşaah günleridir... Birçok işada-
mıyla ilişkisi vardır. Işleri iyi git-
mektedir, iyi para kazanmakta-
dır. Hatta öyle iyi para kazanır ki
en yakm arkadaşı Murat Muham-
med Dost'un çocuğunu FethuJ-
Iah GüJen'in okullanndan birin-
de okutur. Murat Muhammed
Dost'un Özbekistan'da yaptırdı-
ğı evin boyalan DYO şirketinden
almır, yüzme havuzunun lamba-
lan Türkiye'den gönderilir.
Bu dönemde Ginftinoğlu'nun
Özbekistan Gizli Servisi'yle de
(SNB) ilişkileri iyidir. Artık iki-
li çalışmaya başlamıştır. S>fB 'ye
Türk işadamlanyla ilgili bilgile-
ri, MlT'e Özbekistan la ilgili bil-
gileri verir.
Giriftinoğlu bilgi alma işini
tam anlamıyla yapmaktadır!..
Dönemin Başbakanı TansuÇiBer
15 saatlik bir Özbekistan gezisi
yapmışör ve Cumhurbaşkanı Ke-
rimov'la baş başa görüşmüştür.
Ancak bu görüşmenin içeriğini
kimse öğrenememiştir. Girifti-
noğlu bunu da öğrenir: Çiller,
Kerimov'la Özbekistan tarafın-
dan 35 milyon dolarlık parası
bloke edilen Turgay Ciner ile il-
gili görüşmüştür. Ve Keri-
mov'dan Ciner'in parasmuı ser-
best bırakılmasını istemiştir.
Giriftinoğlu Özbek ve Türk
gizli sevisleriyle çalışmalannı
sürdürürken iş yaşamında da
"boş durmaz.'' Belki de ilişkile-
rinin gücüne güvenerek işadam-
lannı dolandırmaya başlar. DYO
şirketinin yöneticileriyle "fabri-
ka açmak" vaadiyle ilişki kurar
ve şirketi 500 bin dolar dolandı-
nr. Işadamlan Mustafa Nur Bü-
yıikçınara 50 bin dolar, Haydar
Tan>'eri'ne 150 bin dolar borçla-
nır. Tars Uluslararası Dış Tic. ve
San. Ltd. Şti. sahibi Murat Tar-
sushıgil, karşılıksız çek ve dolan-
dıncılık nedeniyle Hekper Tu-
rizm ve Dış. Tic. AŞ yetkilisi Ca-
nip Giriftinoğlu hakkında dava
açar. Üsküdar 4. Asliye Ceza
Hffistryandünvasuımenbüyükbavramı olan Paskaha nedeniyle,
FenerRumPatrikhanesi'ndeayindüzentendLl>
atrikBVmok)meTO
taranndanyönetilen ayinde İndl'den Hz. İsa "nın dirilişine ilişkin bir böhım Rumca, Türkçe, Fransız-
ca, Latince ve Arapçanm da bulunduğu 12 ayn dilde okundu. A>inde ışığı üzerinde toplamayı
simgeieyen vanar haldeki mumlar ellerde tutulurken. Özelhkle çocukiann mumlanna çeşitii oyun-
caklann bağlı ohnası dikkat çekti. Patrik Barthoiomeos, a>inin sonunda katılanlara -dirilişin sim-
' oian boyan Paskaha yumurtası dağrttL (Fotoğraf: REUTERS)
Mahkemesi 5 Aralık 1997 günü
gıyabi tutuklama karan verir. In-
terpol'e de Giriftinoğlu'nun
arandığı bildirilir.
Bu isimler, Giriftinoğlu'nun
hayatı zindan ettiği Türklerden
sadece birkaçıdır. Özbekistan'da
sadece Türk işadamlannı dolan-
dırmakJa kalmaz, Azeri işadam-
lannı da dolandınr. Özbekistan'a
traktör almaya gelen Azeri işa-
damlanndan 10 traktör parası
alır, ama sadece 3 traktör gönde-
rir.
Giriftinoğlu sadece işadamla-
nna maddi zararlar vermez. On-
lara manevi zararlar da verir.
Borçlu olduğu işadamlannı Öz-
bekistan gizli servisine
"PKK'K", "şeriatçı'' gibi suçla-
malarla ihbar eder ve sınır dışı
edilmelerini sağlar.
Giriftinoğlu aynı tür ihbarlan
MlT'e de yapar. Örneğin Hay-
dar Tanyeri "PKK'K" ihban üze-
rine Türkiye'de gözaltma alınır
ve bir süre sorgulamr. Gerçek an-
laşılınca serbest bu"akılır.
Giriftinoğlu ticari anlamda tam
bir çıkmaza düştüğü dönemde
özel hayatı da kanşır. Evli ve bir
çocuk babası olan Giriftinoğlu
Özbekistan'da DUşed isimli bir
kadmla birlikte olur. Imam nikâ-
hı kıydığı Dilşed'den bir oğlu
olan Giriftinoğlu, çocuğuna 12
Eylül askeri darbesi sonrasında
idam edilen ve idamı yıllar boyu
tartışılan Erdal Eren'in adını ve-
rir. Giriftinoğlu'nun çocuğuna bu
ismi vermesi garip karşılanır. An-
cak Canip Giriftinoğlu'nun ağa-
beyi bir dönem THKO sayman-
lığı yapan Sadi Giriftinoğlu dur
ve trafik kazasında yaşamını yi-
tirmiştir. Belki de Canip Girifti-
noğlu ağabeyinin anısınj bir an-
lamda oğlu ile yaşatmak istemiş-
tir...
Ticaret hayao, özel yaşamı kar-
makanşık olan Giriftinoğlu,
2000 yılına gelindiğinde gerek
Türkiye'de, gerekse Özbekis-
tan'dagözden düşmüştür. MlT de
artık Giriftinoğlu'nu defterinden
silmiştir. Özbekistan 'da ise Girif-
tinoğlu'nun pasaportuna el ko-
nulmuştur. Giriftinoğlu Özbek
Gizli Servisi'nin verdiği bir kim-
likle dolaşmaktadır.
Giriftinoğlu'nun yakm dostu
Murat Muhammed Dost da yaşa-
nanlardan sonra gözden düşmüş-
tür ve özbekistan Ulaştırma Ba-
kanlığı'nda geri planda bir göre-
ve atanmıştır.
Şu anda ne yaptığı ve nasıl ya-
şadığı pek bilinmeyen Giriftinoğ-
lu ile ilgili son bilgi ise Galatasa-
ray-Leeds United maçımn yapıl-
dığı 20 Nisan tarihinde gehr. O
gün geç saatte maç seyreden Gi-
riftinoğlu 'nun Özbekistan'daki e-
vi kundaklanır. Maç nedeniyle
uyumadıklan için Giriftinoğlu ve
ailesi yangından kurtulur.
lşte bir dönem gizli servislerin
gözbebeği olan eski bir gazeteci-
nin öyküsü...
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
daha insanca bir çalışma yaşamına kavuştular.
Bugün 1 Mayıs ışçi Bayramı, tüm emeğiyle geçi-
nenlere kutlu olsun...
Gfrişin ardından başlıktaki rakamlan açmaya giri-
şelim.
21. yüzyıla ginerken üçüncü küreselleşme evresi-
ni yaşıyoruz:
Birincisi, Colomb'un 1492'de Amerika'yaçıkma-
sıyla doruğuna ulaşan küreselleşme.
Ikincisi, geçen yüzyılın son çeyreğinde sanayi ctev-
riminin kazanımlannın doaığa ulaşmasıyla yaşanan
küreselleşme.
Üçüncüsü, 1990'larda Sovyet deneyiminin çökü-
şünün ardından liberalizmin tek seçenek olarak su-
nulmasıyla başlayan küreselleşme...
llkinde, beyaz adam ilkel din/ere sahip geri kalmış
coörafyalara daha modem din götürüyordu! Ispan-
yarmparatoru adına 200 askeriyle Meksika'ya çıkan
Hernando Cortes, burada kurulu 400 küçük dev-
leti dize getirip tüm tapınaklan yıktıktan sonra bu ta-
pınaklann taşlanyla, Meksico City'nin ortasındaki
Zucalo alanına Amerika'nın ilk büyük kilisesini inşa
ettirdi.
Dinle gelen sömürüyü en güzel Kenya'nın ilk dev-
let Başkanı Kenyatta anlatır:
"Beyazlar geldiğinde bizim topraklanmtz vardı.
Onlann Incil'i. Zamanla bize gözlerimizi kapatarak
duaetmesini öğrettiler. Sonra baktıkki, onlann elin-
dekj Incil bizim olmuş, bizim topraklanmız onlann!"
Sanayi devrimiyle gelen küreselleşme ise şu slo-
ganı kullandı:
"Beyaz adamın dûnyayı uygartaştırma görevi!"
Bunda elbette gerçeklik payı vardı. Geçen yüzyı-
lın sonu başdöndürücü buluşlaria geçti. 1876'de te-
lefon, 1886'dahidroelektriksantral, 1887'de elekt-
rik lambası, 1888'de havalı tekerlek, 18951e x ışın-
lan, telsiz telgraf, 1896'da otomobil, 1902'de uçak...
Bu buluşlann tümü ınsanlığı daha ileri götürdü. Bu-
nu kimse yadsıyamaz. Ancak bunlann gerçeklesme-
si için zorunlu olan eneniyi sağlayan maden ocak-
lannda çalışanlann ortalama örnrü 35'e indi!
20. yüzyılın başında, yukandaki buluşlarla birlikte
üç alanda dünya tekelleri doğmaya başladı:
Enerji, bankacılık, iletişim...
Iki dünya savaşı, ardından biçimlenen iki kutuplu
dünya, Beriin duvannın yıkılışı... Geldik bugüne...
Üçüncü aşama
Bugün, yeni buluşlann artına imza atan ülkelerden
yeni bir küreselleşme dalgası yayılıyor. Ülkelerden
öte, çokuluslu şirketler (ÇUŞ) yeni üretim biçimlerini
gündeme getiriyoriar. Bu durum, işçilerin klasik hak-
lannın zeminini ortadan kaldınyor. ömeğin bilgisayar
şirketinin sahibi, İşyerine gelip belli birzaman dili-
mi çalışma dönemi sona erdi. Al sana şu kadar i$,
isterevini büro olarak kullan, ister plajda yap. Bu iş
karşılığı sana şu parayı veririm" diyor.
Kişinin o iş için günde belki 15 saat çalışması ge-
rekecek! lşte burada 8 saat kazanımı anlamını yrtiri-
yor. Bugün bayramını kutlayan işçilerin 3. küreselleş-
me dalgasını sağlıkfı irdelemesi, neye evet, neye ha-
yır diyeceğini ortaya koyması gerekiyor.
Bugün ülkelere İcafa tutabilecek güce erişen ulus-
lararası sermaye kendi entemasyonalizmini kuruyor.
ömegin ilaçta, Pfizer fîrması VVamer-Lambert'i 84.5
milyar dolara satın aldı. Birieşme tamamlanınca
87.400 işçinin atılması planlanıyor.
Tarih tekerrürden ibaret değildir. Ama, öteki coğ-
rafyalardan kendis/ne çıkar saglamayı kafaya koyan
ülkeler de amaçlanndan vazgeçmez. Sadece çağa
göre silahlannı değiştirirter.
3. küreselleşme dalgasının sonuçlan için kesin ön-
görülerde bulunmak erken. Ancak tarih babanın ver-
diği dersler önemli bir rehber. Bu dersleri çağımıza
taşıyanlann başında llhan Selçuk geliyor. 9O'lı yilla-
nn getirip götürdüklerini bıkmadan, usanmadan ta-
rihin rehberiiğinde irdeleyen llhan Selçuk'un bunu
neden sürekli yaptığını sormak; bir santral için, "ne-
den hep elekthk üretiyor" demeye benziyor.
Fukuyama 90'lann başında "tarihin sonu" dedi-
ğinde llhan Selçuk, "hayır, tarihinyeni birevresi" 6e-
mişti.
2000'deyiz, küreselleşmenin sonuçlan sorgulan-
maya başladı.
Kim haklı çıktı?
Mehmet Nuri Yılmaz: 125 yerli ve 25 yabancı din ve bilim adamı katılacak HocÛOVdü lllCHCUİİt
Diyanet'in UluslararasıAB ŞûrasıANKARA (Cumhuri-
yetBürosu)-Diyanet Işle-
ri Başkanı Mehmet Nuri
Yılmaz, AB'ye üyelik sü-
recinde uyum çalışmala-
nna katkıda bulunmak
üzere 3-7 Mayıs 2000 ta-
rihleri arasında 125 yerli
ve 25 yabancı din ve bilim
adamının katıhmıyla
"liuslararası Avrupa Bir-
BğiŞûrasr düzenleyecek-
lerini bildirdi. Yılmaz,
"cumhurh et laiklik ve de-
mokrasinin İslam ile bağ-
daşdğuu", bunu yeni bir
solukla anlatmak gerekti-
ğini belirtirken, bütün bu
konulara şûrada açıklık
getirileceğini söyledi.
Yılmaz, dün Sheraton
Oteli'nde düzenlediği ba-
sın toplantısında mayıs
aymda düzenlenecek şûra
ile ilgili bilgi verdi. Yıl-
maz, şûrada "Avrupa'da
dini hayat,din-siyaset iüş-
kisi, insan haklan, dini
alanlarda karşjaşılan so-
runlar ve çözüm yolları-
nın" tartışılacağını söyle-
di. Türkiye'nin uzun bir
M i l l i P i y a n g o ç e k i l d i
Büyük ikramiyeçeyrekbileteçıktı
500 milyar lira:
545974 Ankara, Izmir. Istanbul, Adana
10 milyar lira:
203365
5 milyar lira: 495385
1 mityar lira:
374552 436722
500 milyon lira: "ZZ.
070388 085373 087411 160161
163764 206056 316264 371111
418532 514844
250 milyon lira:
019671 053237 053761 147727
161686 174599 177376 183217
188875 208550 251027 258188
359943 362005 366724 367906
371282 465634 484479 585149
100 milyon lira:
011471 040663 042798 044531
056402 081525 088644 093084
103920 120351 124924 135190
136159 150262 163652 165843
176400 177962 207222 212572 292660 293614 293674 294768
244392 244968 258689 262661 296996 310316 320773 333826
305258 320366 325955 338797 339263 345458 345874 348438
340591 348755 374680 381333 358366 359075 375868 382291
383849 386166 429441 442188 404134 416004 418166 427942
463489 464151 468714 474339 430385 435136 438064 453821
477476 495172 502998 509220 456958 458395 464055 469070
515641 543358 545237 556227 471350 478697 484052 487751
565553 581646 495401 497144 498216 499700
50 milyon lira: 500124 502409 506642 515821
004205 007329 007773 013736 526983 536781 541501 542109
014971 016143 021091 030907 542276 542988 548993 556127
053181 056192 057212 059806 557386 567189 580548 591946
065792 075168 083783 086211 30 milyon lira:
086439 087522 089237 096357 05232 07208 19427 23734 33587
111736 113511 116690 147623 35827 42087 54696 57586 85278
155735 157568 159046 164557 20 milyon lira:
165495 169208 186816 193673 2478 2966 5904 6080 6429 9403
197756 203145 212167 215496 10 milyon lira:
215572 224837 233996 234589 416 501648 998
241416 251852 254157 254528 6 milyon lira: 53 75 99
260845 272660 274206 275747 Amorti:lve9
sürecin ardından AB'ye
aday ülke olarak kabul
edildiğine dikkat çeken
Yılmaz, Diyanet Işleri
Başkanlığı olarak uyum
çalışmalanna katkıda bu-
lunmak, kurumun yeni
hedef ve politikalannı be-
lirlemek üzere şûrayı dü-
zenlediklerini belirtti.
Yılmaz, şûraya Fransa,
Vatikan, Avusturya, Al-
manya, Ingiltere, Belçika,
Hollanda, Danimarka ve
Isveç'ten 25 bilim adamı
ve din adamının, Türki-
ye'den de 125 bilim ada-
mırun katılacağını açıkla-
dı.
Şûrada, "ABileilişJdler,
ftmi nlanlarria U'arşılaş^an
proUemler, yeni arayışlar
veçözümyollan,yeniyüz-
ydda dinin antatün meto-
du ile İslam ve diğer din-
ler arası iHşkiler'' konula-
nnda görüş alışverişinde
bulunulacağını kaydeden
Yılmaz, Müslüman nüfu-
sun önemine işaret etti.
Yılmaz, AB içindeki
ülkelerde nüfusun yüzde
5'ini Müslümanlann
oluşturduğunu vurguladı.
• Baştarafi 1. Sayfada
düğü duyuruluyor.
Suudi Arabistan'da
hastahğa yakalanan 199
kişiden şimdiük 55'i ölür-
ken Birleşik Krallık'ta 22
hasta hacıdan 4'ü, Fran-
sa'da 14'ünden 4'ü haya-
tını yitirmiş. ABD'deki 3
ve Oman'daki 12 hasta
henüz hayatta. Hollan-
da'daki biri ölümle sonuç-
lanan 3 vakanın şu anda
yakm tıbbi gözetimde ol-
duğu bildiriliyor...
WHO'ya göre tespit
edilen 249 kişiden
68'inin "W 135" tipi,
yaklaşık60'ınm"AtqH",
birkaç tanesinin de "B ti-
pi" meningokok mikro-
bunu taşıdığı saptandı.
Şiddetli başağnsı, yük-
sek ateş, ensede sertleşme,
baş dönmesi, mide bulan-
tısı gibi dış emareleri olan
hastalık erken teşhisle iyi-
leştirilebiliyor.
Fransız Sağlık Genel
Müdürlüğü'nden yapılan
bir açıklamaya göre, has-
talık bulaşıcı olduğundan
hacılann yakmında yaşa-
yanlann da kendilerine
dikkat etmeleri, yukanda-
ki belirtiler olduğu takdir-
de derhal en yakın sağhk
merkezlerine veya bir
doktora başvurmalan ge-
rekiyor. Örneğin 8 Ni-
san'da Mekke'den Marsil-
ya'yadönenbirhacuıın 10
yaşındaki oğlu da menen-
jite yakalanmış.
Öte yandan yine Avrupa
Birliği'nin merkezlerin-
den, Fransa'nnı Strasbo-
urg kentinde Müslüman
hacılann Mekke dönüşü,
hayır niyetine dağıtmak
üzere yanlannda getirdik-
leri "zemzem suyn"rida
kolera basılı çıktı.
Alsal bölgesinin Bas-
Rhin Valiüği'nden cuma
günü bildirildiğine göre
Strasbourg Havaalanı'nda
bekletilen her biri lOlitre-
lik 27 damacanada, bölge
kamu sağlığı ve temizlik
müdürlüğunce yaptınlan
bir kontrol sonucu bulu-
nan kolera basilli "zem-
zem sulan" öldürücü de-
ğil, fakat imha edilmesi
gereken bir sıvı.
Müdürlük sözcüleri,
Mekke ve Cidde'den geti-
rilen bütün sulann çeşitii
mikrop, bakteri ve basiller
içerebileceğini belirtip de-
netlemeye tabi tutulmadan
tüketilmemesı konusunda
tüketicileri uyanyor.