29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
>8 MART2000SALI CUMHURİYET SAYFA KULTUR kufturfr/ cumhuriyet.com.tr 15 • Kühür Senisi Kankarür Vakfı tarafından düzenlenen 6. Uluslarası Ankara Karikatür Festivali 59 Mayıs tanhlerinde gerçekleşecek. Kültür Bakanlığı, Basın Yayın Genel Müdürlüğü, Avrupa Komisyonu Türkiye Temsilciliği ve Avrupa Karikatürcü Kuruluşlan Federasyonu katkılanyla düzenlenen festivalde uluslar ve uluslararası 12 karikatür sergisi, '20. Yüzyıhn Karikatürü' konulu sempozyum, yerli ve yabancı karikatürcülerin katılacağı ödüllü atölye çalışmalan, çizgi film gösterileri, imza günleri ve müzik dinletileri yer alıyor. Festivalde Arvid Andreassen (Norveç), Milko Dikov (Bulganstan), Wemer RoIlovv(Almanya), Roger Penwill (Ingiltere), Ferit Öngören ve Tan Oral'ın kişisel sergileri ve Kâmil Masaracı mizahi seramik heykel sergisi yer alıyor. Festivalde aynca karikatürist Ferit Ongören'e 'Yılın Karikatürcüsü', Cafer Zorlu ve Mustafa Eremektar'a 'Onur Ödülü' verilecek. Tiyatro Oyunevi, "Ceza Kolonisi'nde"yi Kafka'nın metinlerinden yola çıkarak oluşturdu ÇJIGŞ yolu YEŞtMAKYÜZ Tiyatro Oyunevi, y e n i oyunu "Ceza Kolonisi'nde'yi pazartesi günleri Istanbul Devlet Tiyatrosu Taksim Sahnesi'nde; perşembe, cuma, cumartesi ve pazar günleri d e Kadıköy'de Banş M a n ç o Kültür Merkezi'nde sahneliyor. Oyun, F r a n z Kafka'nın 'Ceza KokmfcT 'Akademiye Bir R a p o r ' . 'Yargı' öykülen ile 'Şato' adlı romanından esinlenerek, oyuncularla yapılan sahne çalışmalan sonucunda gerçekleştirildi. Kafka'nın büinen karanlık ve kasvetli havasının yerini gülünç öğelerin bulunduğu grotesk birbiçimebıraktığı oyunu, Mahir Günşiray 'bir Kafka deneyimi' olarak tanırnlıyor. 'Ceza Kolonisi' öyküsündeki mahkum, oyunda hayvanlar olarak tasarlanmış. Tıpkt öyküde mahkumun disipline edilmesi gibi, burada da hayvanlar, içinde bulunduklan Ceza Kolonisi 'nde insanlaştınlmaya çalışılıyor. Oyunculann sahnede birlikte çalışarak bulduklan hayvanlar, hayvan taklidi olmaktan öte bir anlam taşıyor. Günümüzün özgurlük isteği. 'bir yereulaşmahedefi' gibi sorunlannı da içinde banndıran oyunu Mahir Günşiray sahneye koydu. Mahir Günşiray, Alper Develioğju, Ece Eroğlu, Evren YazKi, Ayça Damgacı, Güven İnce ve Mehmet Polat'ın rol aldıklan oyununun sahne tasanmı Claude Leon'a ait. Oyunu, Kafka'nın karamsar ve agır vanmı vurgulamayıp çok renkli ve gülünç unsuriarm yer aldığı bir tasanmla sahneUyorsunuz. Neden Kafka'yı bu şekilde ele almayı düşündünüz? MAHİR GÜNŞİRAY Kafkanın üzerine yapışmış bir klişe var; 'Kafkaesk'olan yani: Bürokrasi çarkının içerisinde kaybolan birey, labirentler, karamsarlık, yalnızlık, çıkışsızlık, umutsuzluk, inançla inançsızlık arasında gıdiş arama sürecinde... "Biz biraz Kafka'daki groteskin ve onun içinde banndırdığı gülüncün peşinden gittik. Aynca, çıkış yolu arayışı süreci içerisindeki çaba ve zevkin bizim için tiyatro düşüncesi anlamında da yeri önemli. Kafka'nın hikâyelerinden kimi metinleri, yapmayı düşündüğümüz oyun doğrultusunda seçtik." • Ankara Uluslararası Karikatür Festivali mayıs aymda gelişler gibi. Kafka, aynca 'Dava'y1 dostlanna okurken kahkahalarla paylaşıyordu o anı ... Yazann böyle bir yanı var. Hiçbir zaman Kafka'yı çıkışsızhğı anlatan bir yazar olarak görmedim. Aksine, şu an içinde bulunduğumuz durumla olağanüstü uyan yanlan olduğunu düşündüm. Kafka için ulaşılması gereken bir özgurlük yoktur. 'Akademiye Bir Rapor' öyküsünde anlattığı gibi bu bir çıkış yolu, bir arayış sürecidir. Önemli olan da bu süreci yaşamaktır ve bundan alınan zevktir, eğlencedir. Kafka'daki groteskin peşinde Biz biraz Kafka'daki groteskin ve onun içinde banndırdığı gülüncün peşinden gittik Oyunu izlerken. yaratılan komık unsurlara gülmekten kendimi alamasam da ashnda acı bır süreç bu. Aynca, çıkış yolu arayışı süreci içensındeki çaba ve zevkin bizim için tiyatro düşüncesi anlamında da yeri önemli. Çünkü Tiyatro Oyunevi' nde yaptıgımız projelerde hep bu ilke doğrultusunda hareket ettik. 'Antigone' ve 'Hizmetçiler'i de ele alırken Kafka'nın çok etkisinde kaldık diyebiliriz. Ancak bu çıkış yolu arama sürecindeki oyunlar bizi yaşatan ve kendimizı temsil edebilmemizi sağlayan şeyler oldu. Kafka'da bizi ilgilendiren bir başka unsur da yazann durumlara yada kişıler arasında yaşananlara bırçözüm getirmemesi, hiçbir zaman bir sonuca gıdip cevap vermemesi, formül sunmamasıdır. Bizim o yapıtlann içinde dolaşmamızı, istediğimiz an oraya ginp çıkabilmemizi sağlar. Okuyucuya rahat nefes alacak bir yer bırakır. Kafka'nın yapıtlan arasından seçtiğiniz metinlerin oyunun sahnelenmesine bjzmet eden ortak yanlan neler? GÜNŞtRAY Ashnda "Ceza Kokmi si'nde" bıranlamda Dizım \azdıgımız bır oyun. Kafka'nın metinlerinden yola çıkılarak bizim ve onun dünyasının kesiştiği noktalann üstüne basılarak yeniden yaratılan bir Kafka oyunu. Kafka'nın hikâyelerinden kimi metinleri. yapmayı düşündüğümüz oyun doğrultusunda seçtik. Bizim açımızdan bir 'bedenin disipline edilişi' ortamının sağlanması söz konusuydu. Buna 'Dava' pek uymuyordu. Daha çok 'Şato'daki Frida ve K. ile yardımcılar ilişkisi, "Ceza Kolonisi'nde"kı bir makinasal düzenin var oluşu uyuyordu. Çünkü oyunda kullandığımız, bedenin disipline edilmesi dediğimiz konu ile 'Ceza Kolonisi'n Senarist Tonino Guerra'nın 80. yaş günü üç gün süren şenliklerle kutlandı 'den TeocoiryeSOyılınP Kültür ServisiAntonioni ıle 'Blow Up\ Fenini ile 'Amarcord' gibi fîlmlerin senaryolannı yazan ünlü senarist Tonino Guerra, 16 Mart'taki 80. yaşgününü. birçok ünlü arkadaşı, cerrahlar, elçiler ve Rus şairlerle beraber üç gün süren kutlamalar eşliginde geçirdi. Fellini, Antonioni, Tarkovski, De Santis. Rosi ve VVenders gibi sinemanın en önemli yönetmenleriyle çalışmış olan Romanya asıllı sairsenaristin doğumgününe Antonioni'den Cofferati'ye . Ornella Muö'den Italya'nın kapılannı açan Melandri'ye ve Theo Anghetopulos a kadar bir çok önemli isim, senaristn doğumgününe katıldı. Guerra ile yeni film çekme hazırlıkan içinde olan Teocoli de konuliar arasındaydı. Guma, geçirdigi 80 yılla yüz yüze gelmenin çok güç ve ağır olduğunu ifade ediyor: "Doğumgnnümü üç güne yaymam gereMyordu. Çünkü birbirinden uskanç, üç ayn vatanım var bmim. Doğduğum yer olan Rommya'daki Sant'Arcangelo,ya<amımı geçirdiğim Pennabffiv«eşimdedahilbanabin,ük yakuarkadaş kazandıran RusÜcgün boyunca ayn yerlerde faklı kutlamalann yapıldığı "uan doğumgünü şöleni'nde Guera her memleketi memnun etmee çalıştığını belirtiyor. Senaris. kinayeli bir dille, Tann'nıı. anne ve babasının, bazı deTci makinasal düzen içerisinde bedenlerin birer makine parçasına dönüştürülmesiyle yakınlıklan vardı. Anlatmak istediğimiz konuya uygun parçalan alıyoruz. Kafka'nın dünyasıyla 'TiyatroOyunevi'nin dünyası arasında çok paralellikler var. Kafka'nın yapıtlanndaki 'çıkış \t»lu' meselesi bugün de çok geçerli... Akademiye rapor sunan eski maymun olan adam 'Bugün insanlar özgurlük diye birbirini aldatiyor. Oysa özgürlüğün o dört bir yana açdan y üce duygusu değil benim burada istediğim şey' diyor. Çünkü özgurlük soyut bir kavram olarak, sanki ulaşmamız gereken bir şey gibi önümüze konuyor ve hiçbir zaman ulaşamıyoruz. Oraya ulaşalım derken bugünü yaşayamıyoruz. Bu anı yaşatmıyorlar bize. Özgürlüğe doğru giderken sanki ölüme doğru koşuyoruz. Bizim için önemli olan, bu oynama anını yaşamak ve kendi var olduğumuz koşullar içerisinde bir soru yumağı oluşturup. kendimize bir çıkış yolu aramak. Hayvanlann ve akademiye bir rapor sunan adamın işlevleri nedir? MAHİR GÜNŞİRAY Ha\>anolmak' Kafka'daki en önemli unsurlardan birisidir. Bir kaçış çizgisidir. Hayvan olarak insanlann dünyasına bakmak, aradaki o uçurumu hissetmek. Kafka ile baktığı dünya arasındakı uçurumla paralellik kuran bir durumdur. Burada hayvanlar bu tür bir yanşa sürükleniyorlar. Birbirleriyle kapışıyorlar insan olabilmek için. Akademiye rapor sunan adam ise geçmişte maymun olan, ama bugün sanatçı, işadamı, iletişim uz...manı^egıtmen kimliğinde kendi deneyimlerini hayvanlara anlaüyor. Eskiden bir maymunmuş ve kendisini özgür zannediyormuş. Bir gün onu avlamışlar. Ashnda kendi nzasıyla da kabul etmiş. Bugün ise bir Avrupalf nın ortalama kültürünü edinmiş, uygarlaşmış. Hayatı bambaşka olmuş. Hayvanlan Ceza Koionisi'nden çıkarsanız böyle iyi bir örnekolursunuz' şeklinde etkiliyor. Bir zamanlar maymun olup da bugün akıllanmış. uslanmış, artık 'kendini gösterme' sahnesinde, aşılması gereken başanlar diye bir şeyin bulunmadığı noktada olan kişilerden biri gibidir. Bu da bugün Türkiye'de bizim de içinde bulunduğumuz dünya ile yakınlıklar kuran bir noktadır. • Kültür Servisi Maltepe Ünıversıtesi İletişim Fakültesi'nin Türsak ile gerçekleştirdiği "Türk Belgeselcileri Haftası' dün (27 Mart) başladı. Coşkun Aral, Süha Ann, Bülent Çaplı, Can Dündar, Nebil Özgentürk, Tayfun Talipoğlu, Nazmı Ulutak, Sezen Ünal ve M. Adil Yalçın'ın filmlerinin gösterileceği haftada aynca belgeselcilerin katılacağı tartışma otunımlan da yapılacak. Maltepe Üniversitesi'nin Dragos Sahilyolu kampusunda gösterilecek olan filmler 31 Mart2 Nisan tarihleri arasında Levent Kültür Merkezi'nde bir kere daha izleyicilere sunuluyor.(441 51 68) Maltepe Ünivepsitesi Tüpk belgeselcilepini konuk ediyor Bedri Rahmi Eyuboğlu resimleri iki ayn galeride sergileniyor • Kültür Servisi Bedri Rahmi Eyuboğlu'nun resimleri Istanbul'da iki farklı sanat galerisinde sanatseverlere sunuluyor. Atrium Orjin sanat galerisinde ressamın Paris, Lyon, Londra ve tstanbul'da gerçekleştirdiği çalışmalardan oluşan bir serginin yanı sıra Koç Allianz Sigorta Sergi Salonu'nda ise Bedn Rahmi ve eşi Eren Eyuboğlu'nun resimlerine yer veriliyor. Değişik araç ve gereçlerle, farklı tekniklerle oluşturduğu işlerinde, Batı sanatının zengin deneyim ve bırikimleri ile, yöresel ve geleneksel halk sanatının ürünleri ile kendi anlayışına uzanan bir köprü kurmayı başaran Bedri Rahmi için az malzeme ile çok şev anlatma sanatı olarak tanımladığı halk sanatı tükenmez bir kaynak oluşturur. Çağdaş resim sanatımızda bu kaynağı ilk keşfeden ve öğrencilerine özgün sanat üretmenin cv> yoliannı öncelikle bu kaynakta ve yaşamın içinde'Jto aramak gerektiğini belirten Bedri Rahmi, aynı zamanda bir sanat yazan olarak da dönemine katkıda bulunmuştur. Makine ve mahkumun uyumu İnsanbşönlmaya çabşuan havvanlar, Ceza Kolonisi'nde öyküsündeki mankumdan mı yola çıkarak tasarlandı? MAHİRGİ NŞİRW Öyküde tek bir mahkum vardır, ancak cezayı uygulayan.. makinenin birçok parçası. Bu bir işleyiştir. Bizim oyunumuzdaki kişiler (hayvanlar), ashnda bu işleyişin dinamiğini ol uşturmaktadırlar. Böylelikle hem herkes mahkumdur, ama aynı zamanda makinenin bir parçasıdır. tşlevleri birbirinden farklılıklar gösteren ama makineyi döndüren parçalardır oyuncular. Bu işleyişi yaratan 'aygrt'ın parçalannın en üst performansı göstermesi gerekmektedir. Her bir parçanm 'yeteneklerinin optimum hale getirilisi, verimliliklerinin arttınlışL, y araruhğuun ve uy sallıgının paralel arttınuşu verimülik ve iktisadi denetim sistemleriyle bütünleştirümesine çalışılır. Bu bedenin disipline edilişi, insanm normalleştirilmeye çalışılmasıdır' Biz Foucault'nun bu saptaması ile Ceza Kolonisi'ndeki makine ve mahkum (lar) arasındaki ihşkilerde böyle bir paralellik kurmaya çalıştık. • Kültür Servisi Michelangelo'nun 'tsa'nın Yükselişi' isimli eskizinin 4 Haziran'da Christies müzayede salonunda açık arttırma ile satılacağı açıklandı. Siyah. kırmızı tebeşir ve mürekkebin kullanıldığı eskiz, Italya'daki Santa Maria Sopra Minerva kilisenin isteği üzerine yapılması düşünülen mermer heykel için yapılmış. Christie's başkanı Noel Annesly Michelangelo'nun bu çalışmasının; Ikinci Dünya Savaşı'ndan beri müzayedede yer alan en güzel ve en ünlü çizimlerden biri olduğunu ve Rönesans üstadmın mükemmel tekniğini en iyi şekilde gösterdiğini söylüyor. 'tsa'run Yükselişi'nin yapılacak olan açık arttırmada 4.5 milyon pound'un da üstüne çıkması bekleniyor. Michelangelo'nun bir çizimi satriacak Sinemanın en önemli yönetmenleriyle çalışan Tonino Guerra, Fellini'nin •Anıarcord' ve Antonioni'nin 'Cinayeti Gördüm' filmlerinin senaryosunu yazmıştı. arkadaşlannın ve 'yazarlann ne iş yapöğına anlam veremeyen ülkesinin okuma yazma bilmeyenleri'nın, bu kutlamalann yapılması için ön ayak olduğunu söylüyor: "Ama, Romanyaklar için doğumgünü yılın en önemli kuüamasıdır. Bu yüzden80.yaşunı basit bir 'pasta kesme' eğlencesi ile geçiştirmezdim. Yine de bu yorgunluk ve törenler aynı zamanda 'ölüm'ü ve cenaze törenimi gözlerimin önüne getirhor. Sanki kaçuıılmaz sona yaklaşnğımın habercisi gibi." Guerra. sinemanın bir krizin eşiğinde olduğunu ifade ederken, genç yönetmenlerin fazla üzerinde düşünmeden zayıf nitelikli filmler çektiklerini sözlerine ekliyor: den ayn ayn hazlaraldıgım söyleyen Guen^ Tarkov ski'yi. tek cümleyle, 'insanın ruhunudotdııran ve yaşama gücü veren bir kişi' olarak tanımhyor. Guerra, Antonioni'den şöyle söz ediyor:" Michelangelo en aandan dört tane fikra anlatmadan asla çahşmava başlamazdı ve hatta bazen masa a\ aklan ile günlerce golf oynadığımız bile olurdu. Bazen de zemin kata kadar yanşırdık. Bana biraz zaman verirdL Ben asansöre binerdim, o ise merdivenlere koşardj. Her seferinde onu önce varmış ve otunıp beni beklerken bulurdum." Fellini hakkında ise şöyle söylüyor: "FeBini'ninen büyükzevki pazar günleri Cinecitta'daki 5 numarab srüdyoy^ giderek tek başuıa hem stüdyonun ışıklannı ve hem de kendi hayallorini yakmakb. Pi'nnabiü'dey ken bir keresindebana: 'Tonino, sana da hiç artık havaalanlannın kalmadığı bir dünyada durmadan uçak yaptığımızı düşündüğün oldu mu?' diyerek bana sinemanın 'ütopik1 bir sanat olduğunu, zor dönemlerin film vapımcüannı bekltdiğini anlatmana çalışnuşü." Ütopik sinema "Savaştan sonra, herkesin pav laştığı ortak bir acı ve dram yaşanıvordu. Bu sinemaya da yansımışb. Bugiinsc Amerikan bilimkurgu teknikleri bütün dünyayı fethetmiş durumda. Mutlaka şiirseUiğe « onun getirecegi dinginliğe geri dönmemiz gerekrıor." Çalıştığı her yönetmenden bir şeyler öğrendiğini ve hepsin • Kültür Servisi Slıde Shovv galensınde Alexander Brener ve Barbara Schurz çiftinin 'Berlin Duvan Hâlâ Var' adlı protestolannın dialannı içeren bir sergi oluşturdu. Brener, Schurz çiftinin ellerinde bir kova gri boya ve duvara yapıştırmak üzere kendi imzalannı taşıyan 'Berlin Duvan Hâlâ Var' başlıklı yazı ile söz konusu anıtsal alana ulaşan ikili, önce bu duvar parçasını griye boyadı ve sonra el ilanlannı bu yeni boyalı alana yapıştırdılar. O sırada Alman polisi geldi ve çifti bölgeden uzaklaştırdı. Bu eylemleri profesyonel bir kameraman tarafından kaydedildi. Slide Shovv Galerileri'nde ise bu filmden yola çıkılarak çiftin galeri için oluşturduğu özgün yapıtlar sergileniyor.^öy 28 07) Berlin duvarı Türkiye'de Özgür Rıriı ödülteri verildi 'Fıdel, Küba Devrimi'nin 40 Yılı ve Lideri' isimli belgesel, Küba liderinin yaşamına ışık tutuyor Belgesefle Castro'nun biümneyen yüzü Kültür Servisi Dünyadakı en sıradışı ve sırlarla dolu lider olan Fidel Castro'nun yaşammı ve devrimini anlatan belgesel, Küba'da gösterilmeye başladı. Bu çalışma Castro'nun yaşamının gizli yönlerine ışık tutuyor. Küba vatandaşlan yaşamlannda ilk kez, başkanlannı altı koruma görevlısinin yakın takibinde, ülkesinin turkuaz renkli sulannda yüzerken. çocukluğunun geçtiği yerleri gezerken ve ailesinin mezannı ziyaret ederken gördüler. "Fıdd, Küba Devrimi'nin 40 Yüı ve Lideri" ısımli belgesel film. yaşamının bir bölümünü Küba'da geçiren Amerikalı film yapımcısı Estala Bravo'nun işi. Bravo, aynca Küba sürgünleriyle ilgili birkaç dokunaklı belgesele de imzasını atmış. Yapımı beşyıl süren belgesel. ilk olarak aralık ayında Havana Latin Filmleri Festivali'nde gösterildi. Geçen haftaki gösterimi ise Santiago de Cuba şehrinde düzenlenen ilk Ulusal Belgesel Film Festivali'nin açılışını yaptı. Belgesel, Küba liderinin portresıni, övgüyle. büyük erkek kardeşi Ramon'un anekdotlannı, gittiği Cizvit okulundakı öğretmenlerin takdirlerini, Sierra Maestra'da geçirdigi gerilla günlenndeki yoldaşlannın görüşlerini temel alarak çiziyor. Castro'nun arkadaşı Gabriel Garcia Marquez, eski Güney Afrika Başkam Nelson Mandela ve Daniella Mitterrand da yorumlan ve görüşlen alınmış kişiler arasında. Kırk yıllık tartışılması gereksiz gücüne karşın. Castro anlaşılmaz ve gizemli olmayı sürdürüyor. Filmdeki >orumculardan biri Fidel Castro'yu "Ancak Tolstoy'un keşfedecebUecegi bir insan" olarak tanımhyor. Küba'da Fidel Castro'nun adını taşıyan bir sokak ya da yapı yok. Hiçbir meydanda heykelı dikili değil. Banknotlarda resmi basılı degilFilmde, Castro Papa'yla ve Ispanya Krah'yla buluşurken. Havana'da ve Harlem'de dolaşırken gösteriliyor. Belgesel aynca liderin birkaç özel anını da yakalamış. "Kübalılar Castro'nun özel yaşamı hakkında çok az şey bffiyorlar" diyor anlatıcı. "Liderin 30 yıllık evü olduğu ve yedi tane çocugu olduguyla UgUi bir söyİenti var." t Devrimcinin aile yaşamı zor' Ant^lmaz ve gizemli olmayı sündürüyor. Liderin özel yaşamindan kesitler sunan birkaç kare, Küba Devrimi'nden önceki zamana dayanıyor. 1948 yılında Mirta Diaz Balart'la evlenen Castro, ıki yıl sonra Balart'dan boşanmış. Bu evliliğin resimleri belgeselde kullanılmış. Castro'nun 1%0'h yıllardaoğlu FV deüto'nun eşliğinde, Amerikalı bir gazeteciyle yaptığı söyleşinin filminden karelerine de belgeselde yer verilmiş. "Ben politika ve özel yaşamın birbirine kanşmasına her zaman karşı oldum" diyor Castro.. "böyielikle, kendime dünyadaki pek az insanın sahip olduğu tam bir özgürtüğü verdim." Castro'ya göre bir devrimcinin iyi ve ideal aile yaşamını sürdürmesi çok zor. Castro, belgeselde yönetmen Estela Bravo'yla yaptığı söyleşide Küba Devrimi'nin kitabının henüz yazılmadığını söylüyor. 40 yıllık olaylı bir yaşamı 75 dakikaya indirgediğinde, elindeki büyük arşivi iyi değerlendiremediğini ve bu malzemeyle birkaç film daha yapılabileceğini belirtiyor belgeselin kadın yönetmeni. "Her şey den önce, yapmaya çalışnğım şey Castro'nun bilinmeyen yiizünü ortaya çıkarmaktı" dıve eklıvor. • Kültür Servisi Los Angeles'ta geçen cumartesi yapılan bir törenle Özgür Ruh ödülleri (Independent Spirit Avvards) dağıhldı. 'The Straight Story' ile Richard Farnsvvorth en iyi erkek oyuncu ödülünü alırken Hillary Svvank, 'Boys Don't Cry' fılmindeki başansıyla en iyi kadın oyuncu, Chole Sevigny de aynı filmdeki performansıy la en iv i yardımcı kadın oyuncu ödülüne değer görüldü. En iyi yönetmen ödülü "Electıon' filmiyle Alexander Payne'e giderken film, en iyi senaryo ve en iyi film dallannda da ödül getirdı. En iyi yabancı film ödülü ise *Run Lola Run' ile Tom Tykvver'm oldu. • Kültür Servisi Avantgarde resmin uluslararası ısimlerinden Gürcü ressam Gogi Chagelishvili'nin Istanbul'u anlattığı resimleri, 626 Nisan tarihleri arasında Fenye, Kabataş Kültür Merkezi'nde sergılenecek. 30 yıllık sanat yaşamında çeşitli Avrupa kentlerinın yanı sıra Amerika, Kanada, Yeni Zelanda ve Rusya'da pek çok karma ve kişisel sergi açan Chagelishvili. klasik avantgarde akımın en önemli temsılcilerinden biri olarak adlandmlıyor. Koleksiyonerleri arasında eski ABD Başkanı George Bush gibi tanınmış isimlerin yer aldığı ressam. 25 tablodan oluşan sergisiyle Istanbullulara yaşadıklan kentin farklı yüzlerini gösterecek. Chagelishvili resim sergisi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear