Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet |
Imtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç
0 Genel Yayın ICoordınatoru Hikmet
Çetinka} a 0 Yazuşlen Muıiuru Ibrahim
Yıldız 0 Sorumlu Mudur Fikret İlkiz
0 Haber Merkezı Muduru Hakan
Kara 0 Gorsel Yönetmen Fikret Eser
Istıhbarat Cengiz Y ıldırım 0 Ekonomı Özlem
Yü/ak 0 Kultur Handan Şenkoken 0 Spor.
Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler: Sami
Karaören 0 Düzeltme Abdullah Yazıcı 0
Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge
Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen Mehmet Faraç
Yayın Kurulu Ilhan Selçuk
(Başkan). Orhan Erinç,
Hikmet Çetinkaya, Şükran
Soner, İbrahim Yıldız,Orhan
Bursalı, Mustafa Balbay.
Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı Mustafa Balbav Ataturk Bulvan No.
125,Kat4.Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020(7hat). Faks
4195027 0 Izmır Temsılcısı Serdar Kızık, H Zıya Bh
1352S 23Tel 4411220, Faks.44191170AdanaTemsılcısı
Çetin Yiğenoğln, Inönü Cd. 119 S. No: 1 Kaf 1. Tel- 363
12 ll.Faks. 363 12 15
Müessese Miıdüni Üstün
Akmen 0 Koordınator
Ahmet Korulsan 0
Muhasebe Bülent Yener
0 ldare: Hüseyin Gürer
0 Satış FaziletKıua
MEDYA C: • Yonelım Kurulu
Başkam - Genel Mudur Gfllbin
Erduran • Koordmator Reha
Işıtman 9 Genel MudurYaıduncısı
ScvdaÇoban Tel 514 07 53 -
5139580-5138460-61,Faks 5138463
YaYiml»>an >e Basan: ^ enı Gun Habcr Ajansı, Basm ve Yayıncılık A.Ş
TüıkocağıCad 39 41 Cagaloglu 34334 Islanbul PK 246 - Sırtecı 34435 Istanbul
Tel (O212)512O5O5(2Ohat)
Faks (0 212)51385 95 www.cumhuriyet.com.tr 20 MART 2000 lmsak:4.34 Güneş-6.01 Öğle: 12.19 tkındi: 15.41 Akşam: 18.23 Yatsı: 19.44
Hayvan dostu
• Haber Merkezi -
Nelson Mayo'nun 2000
kataloğu için ülkemize
gelen tsveçli ünlü
manken Camılla,
Hayvanlan Koruma
Derneği'nde aktif gönüllü
olarak çalışıyor.
Defilelerde kürk ve deri
giymeyen Camilla,
Türkıye'de hayvanlara
karşı, özellikle sokak
köpekJerine karşı yapılan
acımasız davranışlann
durdurulmasını istiyor.
Yaz saati
uygulaması
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Gün ışığmdan daha fazla
yararlanmak amacı ile 15
yıldan bu yana sürdürülen
yaz saati uygulamasına ay
sonunda geçiliyor. Buna
göre 26 Mart Pazar günü
saat 01.00'de, saatler bir
saat ileri alınacak.
Uygulama 29 Ekim'e
kadar sürecek. Avrupa
ülkeleri ile eşzamanlı
götürûlecek ileri saat
uygulaması 7 ay devam
edecek. Bu yıl yaz saati
uygulanmasından
yaklaşık 12 trilyon lıranın
üzerinde enerji tasarrufu
sağlanması beklenıyor.
Dalyan'da
tekne trafiği
• MIĞLA(AA)-
Dalyan Kanalı'nda, 2000
turizm sezonunun
olumsuz etkilenmemesi
için il ıdare kurulu, tekne
trafiğinı yenıden
düzenledi. Buna göre,
Köycegız Gölü ve Dalyan
Kanah'nda 2000 yılında
sûrat teknelennin
çalışmasına kesinlıkle
ızin venlmeyecek. Saatte
5 mılden fazla sürat
yapan teknelere 75
mılyon lıra ceza
kesılecek. Alkollü halde
tekne kullandığı
belirlenen tekne
sürücülerine ıse 100
mılyon lıra ceza
uygulanacak.
'Çevre Egitim
Seminepi'
• İstanbul Haber Servisi
- ÇevTe Bakanlığı ile
Türkiye Işveren
Sendikalan
Konfederasyonu (TlSK)
tarafından ortaklaşa
düzenlenen 'Çevre
Egitim Seminen',
23 Mart'ta lstanbul'da
yapılacak. Çevre Bakanı
Fevzı Aytekin, TlSK
Başkanı Refik Baydur,
İstanbul Valısi Erol Çakır
ve istanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Ali
Müfıt Gürtuna'run
konuşacağı seminerde,
çevre me\ zuatı ve
uygulamalan ile deprem
konusu değerlendınlecek.
Hızlı postacılık
• ANKARA (AA)-
Posta ve Telgraf Teşkilatı
(PTT) ile Fransız Posta
İdaresı'nın ışbirliğiyle
hazırlanan. Ankara ve
tstanbul'daki posta işleme
merkezlerinin tam
otomasyona geçırilmesinı
hedefleyen 'Türk Posta
2000' projesi. posta
trafiğine hız
kazandıracak. 5 trilyon
liraya malolacak projenin
4 trilyon lırahk kısrrunı
Fransa'nın hibe edeceğı,
kalan 1 tnlyonluk
kısmının ıse PTT
tarafından karşılanacağı
belirtıldı.
Kültür varlıklannı topluma kazandıran 77 yıllık TURİNG, Maliye'nin kıskaçında iflas noktasına geldi
Giüersoy, İstanbuFıı terk ediyorCANERÖZTÜRK
İstanbul'da yok olmak üzere olan pek
çok tarihi eseri restore ettirerek halka
açan, kültür ve tabiat varlıklannı top-
luma kazandıran TURİNG Otomobil
Kurumu, ayakta kalma savasımı veri-
yor İstanbul Büyükşehir Belediye-
si'nin TURlNG'e ait tesislere el koy-
masının aniından Maliye'nin, kurumun
vergı muafıyetini kaldırması ve gen-
ye dönük vergılerle cezalann tahsili-
ne girişmesı, TURÎNG'i 250 milyar
Iiralık borç batağına soktu. K.urum,
64 milyar lıra değerinde antika eşya
satışından sonra, Büyükada'dakı Ah-
met Emın Yalman Köşkü'nü de 150
milyar liraya satışa çıkardı. TURİNG
Genel Müdürü ÇetikGülersoy ise ken-
disi için İstanbul'un artık birönemi kal-
madığını behrterek kentten uzaklaşa-
cağmı söyledi.
Bugüne kadar pek çok tarihi esere
hayat \eren ve hiçbır kâr amacı taşı-
mayan 77 yıllık TURİNG, Maliye'nin
uyguladığı vergılernedeniyle iflas et-
me noktasına geldi. Kuruldugundan bu
yana vergiden muaf tutulan kurum
yıllar önce bir vergi müfettişınin "TU-
RtNG'in vergi ödemesi gerekir'' şek-
lındeki raporu nedeni> le son 2 yıldır
vergi ödüyor. Turizm sektörünün dar-
boğazdan geçtıgı bir dönemde kurum
önce elindeki antika eşyalan satışa çı-
karttı, elde edilen para, borcu ödeme-
ye yetmeyınce 2. derecedekı mülkle-
rin satışına başlandı.
Bugüne kadar satılmak zorunda ka-
lan antika eşyalar için "Bu kurumun
değil,Türkiye'nin kajtoıdır" dıyen TU-
RİNG Genel Müdürü Çelık Gülersoy,
hayalı ihracatçıdan, hırsızdan alınama-
yan vergilerin kendilerinden tahsil
edılmeye çahşıldığını savundu. Gü-
lersoy, Ahrnet Emin Yalman Köşkü'ne,
değerinin yansının altında fiyat biç-
tıklerinı. vergı borçlan nedeniyle ku-
rumun asıl görevınden uzaklaştığını ve
kültür sanat faalıyetı yapamaz duru-
ma geldiğini ifade etti. TURlNG'ın
yurtdışında, özellikle 1980 ile 1995 yıl-
lan arasında ülkenin en zor günlenn-
de Türkiye'yı çok iyı tanıttığına ınan-
dığını belirten Gülersoy, kurumun için-
• TURÎNG, Maliye'ye
olan vergi borcunu ödemek
için 64 milyar lira değerinde
antika eşya satışından sonra,
Büyükada'dakı Ahmet Emin
Yalman Köşkü'nü de 150
milyar liraya satışa çıkardı.
TURÎNG Genel Müdürü
Çelik Gülersoy, "Bu
kurumun değil, Türkiye'nin
kaybıdır" dedi. f**
de bulunduğu dunımla ilgili olarak
Başbakan Bülent Ecevit'e bir rapor
yazdığını ama henüz bir cevap ala-
madığmı kaydettı. •
"Tanıtmaysa, bu ülkeyi tanıtmanın
dik âlâsuu biz vapük" dıyen Güler-
soy, İstanbul Büyükşehir Belediye-
si'nce ellerinden alınan köşkler, kasır-
lar, turizm tesislerinin bugünkü du-
rumunun çok üzücü olduğunu, bura-
lann turızmden ve dış yayınlardan
koptuğunu belirttı. Seyahat acentele-
rinın. "orajaturistgötürûrsekTürki-
ye'nin yanlış resmini sunmuş oluruz"
düşüncesıyle bu tesislere artık turist
getırmediğini kaydeden Gülersoy şöy-
le konuştu: "Bizim zamaoımızda o te-
sislere herkes geiiyordu. Şimdi bura-
ya tek bir göriişe sahip olan insanlar
geli>or. Örgü örergibi Ûmik ilmik yap-
oğımız şevler bir anda gitti. Üzülecek
olan şe>, fstanbul Bmükşehir Beledi-
yesi'nin tesislerimi/e el kov ması değil,
Türkıye'de bu kadar bağnaz. dışa ka-
pan, binlerce yılın ölçükrine saplanıp
kalmış insanlann hâlâ olması."
lstanbul'un son 5-6 yıldır sıstemli
bır şekılde yok edıldiğını, kentın eski
halini bılenlerın şımdilerde azap çek-
tiğinı iddia eden Gülersoy, lstanbul'un
bugününü yaşamaktan son derece mut-
suz olduğunu vurguladı. Kentin eski
güzelliğıne kavuşması konusunda hiç*
bir umudunun bulunmadığını söyle-
yen Gülersoy, şehır dışında kendisi-
ni daha huzurlu hissettiğini ve Saros
Körfezi'ne yerleşmeyi planladığını
belirttı. Gülersoy şöyle devam etti: ''İs-
tanbul, artık inşaat teknolojisi dış gö-
rünüş bakımından dümanın en bo-
zuk yeri. Nüfusun büyük çoğunluğu
yoksul, ısınmak için kalitesiz >akıt
kullaımor. En hurda otomobiller, en
kötü tekneler zaraıiı gazlan savura-
rak şehrin dört bir yarunda dört dö-
nfiyor. Önceleri nefes aldıgunızda ze-
hüienmiyorduk. Şimdi temiz hav^-
nın ne demek olduğunu şehrin dışın-
da anlayabiÜAoruz. Kapalı bir evden
dışanya çıkmak isteyen kuşlar, pen-
cereye çarpar yere düşer, sonra bir
daha dener. Ben de o durtımda> ım. Bir
zamanlar çok se\diğim bu kentten
arük uzaklaşacağun."
Tarihiyerlerdüği'm
salonümndan ucuz
Aspendos ve Side anöktiyatroJarmıngünliik Idra bedeH 100-720 milyon Hra arasında değişiyor.
ANKARA (CumhurKet Bürosu)
- Yüzyıllardır ayakta durma savaşı
veren tarihi mekânlar, düğün salon-
larından daha ucuza kıralanıyor.
Binlerce yıllık Aspendos Antik Ti-
yatrosu'nun tahsis ücreti 100 mil-
yon ile 720 milyon lira arasında de-
ğişiyor
Yetkılilerden alınan bilgiye göre,
Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Müze-
ler Genel Müdürlügü'ne bağlı 17
müze ve örenyeri, kültürel, bilimsel
ve dığer faalıyetler için isteyenlere
kıralanabıliyor Tarihi mekânlardare-
sıtal. konser, tiyatro, sinema göste-
nmi, halk oyunlan gösterisi, festi-
val, tören, sergi, kermes, kongre,
sempozyum, kokteyl ve fuardüzen-
lenebilirken açık alanlarda da yemek
organizasyonlan gerçekleştırilebili-
yor.
Büvük kentlcrdc ortalama bir dü-
gün salonunun günlük kirasının 200
milyon olduğu günümüzde, Ana-
dolu Medeniyetleri Müzesı'nin gün-
lük kira ücreti, düzenlenecek faalı-
yetin türüne göre 40 ile 240 mılyon
İira arasında değişiyor.
Aspendos ve Side antik tiyatro-
lan 100-720 milyon, Myra Tiyatro-
su ile Aya trini Müzesi 100-480 mıl-
yon, Yıldız Sarayı ile Topkapı Sa-
rayı Müzesi 200-720 milyon, Dı-
van Edebiyatı Müzesi 36-360 mil-
yon, Türk tslam Eserleri Müzesi
32-240 milyon, Rumeli Hisan 40-
480 milyon, Yedikule 60-540 mil-
yon, Arkeoloji Müzesi 36-240 mıl-
yon, Efes Antik Tiyatrosu 100-480
milyon, Ingiliz Kulesi 32-140 mil-
yon, Bodrum Tiyatrosu 100-360
milyon, diğer müze ve ören yerleri
ise 12-60 milyon liraya çeşitli faalı-
yttler içtn kiralanabiltyor. e-posta : tan pr prlzma. net. tr
NTV'de BAHARYENİLIGI
HABER
www.ntv.com.tr
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
Kızılderili'nin Verdiğic
Ders'...
O 'telefon' bakar mısınız.. neye işaret ediyormuş:
"... 2000 yılında, lstanbul'da 300 kişi Hıristi-
yan oldu." 'Aydınlık' muhabınnın, çeşıtlı ıllerde yap-
tığı araştırmalann sonucu da, ilginç. "Edirne'den
Trabzon'a, Izmir'den Diyarbakır'a, misyoneıiik
faaliyeti son yıllarda hız kazanmıştr..."
Meftun Bulunmaz, Izmir'den yazıyor "... Hıristi-
yanlık faaliyetleri, tek merkezden, iki grupla yö-
netiliyor; hedef krtle, gençler. 'Isa Mesih Cemi-
yeti', 'kilise' olarak tanımlanıyor ve 35 yaş üstü
insanlara hrtap ediyor; Yeni Yaşam Grubu' ise da-
ha çok üniversite gençliğine yönelik çalışma yü-
rütüyor. Her pazar, Karataş'taki kiliseleri'nde,
gençlerden oluşan orkestra eşliğinde âyin yapı-
yor ve vaaz dinliyorlar. Son bir yılda, Izmir'de Hı-
ristiyan olanlann çoğunun Alevi ve Kürt kökenli
yurttaşlardan oluşması dikkati çekiyor. Yeni ka-
tılanlar, önce kiliseyle tanışıyor, daha sonra 'Ye-
ni Yaşam Grubu'nun, Alsancak'taki binasında ve
çeşitli semtierdeki evlerde, Hz. isa ile ilgili film-
ler ve eğitimler başlıyor. Eğitimlerde dörder be-
şer kişilik grupjar oluşturularak, Incil'den âyetler
yorumlanıyor. Âyetler üzerinde yanşma yapılıyor.
Okunan âyeti bilen ödüllendiriliyor. Bu toplantı-
larda Hazreti Isa'nın yeni yaşamda birer ruh ola-
rak geleceği; acı ve ıstırap çeken herkesin, birer
Isa olabileceği öğretiliyor. Tüm sorunların din te-
melinde çözüleceği anlatıhyor..."
"Isa Mesıh Cemiyetı 'nin önderi Zekâi Tanyar (Mağ-
den ve Petrol Mühendısi), ayrıca şu bilgiyi aktarmış:
"... biz, Vatikan'a ve Patrikhane'ye bağlı olma-
yan, Hıristiyanlık içindeki üç mezhepten Protes-
tanlığa bağlı gruplanz. (...) 1989'dafarklı kentler-
de bulunan topluluk önderieri bir araya gelip dev-
lete karşı yasal bir şemsiye oluşturma ihtiyactnı
duyduk. (...) Görece olarak sayımız artıyor; Tür-
kiye genelinde, 5 yıl içinde sayımız ikiye katlan-
dı diyebilirim..." (Aydınlık, 5 Mart 2000)
Nasıl beğendiniz mi?
intikali geç inekler gibi...
t T^ nayi tüketici' olmakla kalmayıp, üstelik, 'enayi
C insan hakları savunuculuğu 'na soyunan; o 7/e-
rici' aydın tipi yok mu, şiddetli itirazını, işitir gibi olu-
yorum. 'Kemalist' Türkiye, 'laiklik' diye yeri göğü
inletiyor; lâiklik ne, dinin toplumsallıktan çıkan-
lıp, bireyselleştirilmesi, yani bireyin vicdanına bı-
rakılması değil mi? O zaman kimin Müslüman, ki-
min Hıristiyan olacağına, kim ne kanşır? Cumhu-
riyet'in ilk anayasası, başlangıçta, 'Türkiye'n/n dinı
Islâmdır' ibaresini içeriyordu; o, bu yüzden kaldınl-
mamış mıdır? Itiraz formel ('sûri') Aristo mantığıyla,
hem doğrudur, hem geçeıiidir Türkiye, lâik ve de-
mokratikbircumhunyetise, yurttaşın 'maneviyatını'
elbetteonun 'vicdanına 'bırakacak, kimin Müslüman
kimin Hıristiyan olduğuna, ya da olacağına aldınş et-
meyecektir.
İyı de, formel ('sûri') Aristo mantığıyla değil de, so-
runa diyalektik mantıkla, hele 'Tarihi Materyalizm'ın
verilenyle yaklaşılırsa, vanlacak sonuç acaba aynı mı
olur? Tuhaftır, -ne tuhafı be, acıklı ve gülünçtür- ama
son yimni yıldır ülkemizde 'ilerici' -dahası 'devrimci',
üstelik 'Marksist'- geçınen 'aydın takımı'nın en yap-
madığı, -ayıptır söylemesi- yapmayı en krvıramadığı
da, işte budur; lâikTürkiye'de Hıristiyanlık propagan-
dasına da 'aynen' öyle bakıyorlar, gelip geçen tren
katarlanna, boş gözlerle dalıp giden, intikali geç inek-
ler gibi!
Tarihi Materyalizm'in verileri nelerdir? Emperyalist
'Sistem', 'sömürgedliğini' ('Colonialisme
1
) üçteme-
le dayandırmıştı: misyonerler, donanma ve denizaşı-
n şirketler! Başrol, misyoner'dedir; llerde egemen
olacak 'emperyalist kültür'ün temelini, o kültürün
dilini ve dinini yeıii halka aşılayarak, müstakbel
'komprador' işbiriikçileri o hazırlar metropol'dan
gelen denizaşın sermaye bu işbirlikçi 'yeni' Hıris-
tiyanlardan, Batılı ve alafranga bir 'seçkin'ler kas-
tı yarabp, ülkeyi 'tutsak' alacaktır. Komprador
Kapitalizm, onun sömürgedeki 'aydınlık' burjuva-
zisi, daima sömürgecinin misyoneri tarafından,
onun dinine kazanılmış, onun diliyle konuşması-
nı bilen; bu yüzden, kendini asıl halkından üstün
gören, bir 'köpektir; metropolün malını 'pazar-
lamak' görevi için yetiştirilmiştir 'Mazlum' ülke-
lerde, Hıristiyanlığın, sosyal, siyasal -en önemli-
si- ekonomik fonksiyonu budur...
Kafadan atmadığımı bilıyorsunuz, şurada kaç gün
oldu, American Board of Mission'ın daha geçen yüz-
yılın başında verdiği raporu aktarmıştım, amaçlannı
nasıl özetlıyordu, hatıriayın hele: '1/ Halkı Hıristiyan
kültürüne göçertmek! 2/ Metropol için 'enayi'
müşteri yetiştirmek!.. Buna E. Mead Earl'ün o il-
gınç eserinde, söylediklenni ekleyiniz; eski bir ya-
n/sömürge olan Anadolu toprağında, şimdiki Cum-
huriyet'in laikliğinden istifade ederek, Hıristiyanlığı
pazarlayanlann asıl amacı gün gıbı meydana çıkar.
(
O eski iyi zamanlardaki gibi...'
Yagünümüzün Ven'/en'?Yazmışımdır, 'SoğukSa-
vaş'ın anti/komünist hıstensi (yoksa 'paranoya's\
mı demek lazım?) eski sömürgecilik örgütlenme sis-
temlerini, biraz değıştırerek benimsemıştı: 'Kızıllar'a
karşı, 'Yeşil Kuşak', gerçekte yine misyonerier'in
marifetidin bu defa Allahsızlar'a karşı, dinlerara-
sı işbirliği, 'karşılıklı hoşgörü' etiketi altında ör-
gütleniyor; aslında Hıristiyanlık gibi örgütlü ve
tecrübeli olmayan; daha da kötüsü, dağınık ve gev-
şek Budist, Müslüman ve diğer 'inanmışlar', Hı-
ristiyan 'Sistem'in kuşatması içine alınıyordu. 'O
eski iyizamanlarda olduğu gıbı', 'misyonlara' bu de-
fayalnızdonanma değil, NATO, SEATO, CENTO des-
tek oluyon Incil'in ve Atom Bombası'nın hımayesi
attında, Uluslararası Tekelci Sermaye, o 'Mazlum'
topraklara çöreklenıyordu. 'Dümen', bır palavra ol-
duğu artık anlaşılan 'Kızıl Paranoya'nm dürtüsüyle,
mükemmel işletilmiştir; Doğu Bloku'nun 'zalim ko-
münıstliğı 'ne karşı, Bat'nın himayesine sığınmış ül-
kelerin hepşinde, bugün 'Küreselleşme' ve 'Özel-
leştirme' hüküm sünmektedir -ki, 'Batılı Beyaz ve
Hıristiyan Emperyalizm'in XXI. yy'daki yeni adı
budur.
Diyalektiğe kafası birtüriü basmayan, Özal'cı 'de-
vekuşu' aydın; Türkıye'de Hıristiyanlığın ne anlama
geldiğini; acaba, şu Kızıldenlı meselesınden anlaya-
bilir mi? "... beyaz adamlar geldiklerinde, onlann
elinde Incil'ler, bizimse topraklanmız vardı; onlar
gittiklerinde, ellerimizde sadece İncil'ler kaldı!"
Yaaaa!
http^/www.prizma.net.tr/AILHAN
httpı//www.bilgiyayınevi.com.tr7ailhan
Faks/0-212/26019 88