23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14- ARAUK 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER : TÜPkiye'de arama sorunu var • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, dün akşam Emek Platformu başkanlanna, bazı sivil toplum örgütü temsilcilerine iftar yemeğı verdi. Yemeğe Türk-tş Genel Başkaıu Bayram Meral, Hak-Iş Genel Başkanı Salim Uslu, KESK Genel Başkanı Siyami Erdem. Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Resul Akay, DlSK Genel Başkan Yardımcısı Enver Öktem, Türk Tabipleri Bırliği Genel Başkanı Fûsun Sayek, Memur-Sen Genel Başkanı Fatih Uğurlu ile diğer emek örgütü temsilcileri katıldı. Çiller, yemekte yaptığı konuşmada, Türkiye'de son bir yıldır çok ciddi bir hak arama sorunu olduğunu savundu. Hükümet zilNnsel bütünlükten yoksun' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Istanbul Milletvekili ve eski AB'den sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Irtemçelik, hükümetin Ulusal Program'ı hazırlayacak zıhinsel bütünlükten yoksun olduğunu savundu. ANAP lstanbul Milletvekili Irtemçelik dün Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde katılım ortaklığı belgesine (KOB) ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin iç çekişmeleri nedeniyle uluslararası ilişkilerde başanlı olamadığını belirten Irtemçelik, KOB'nin "Kopenhag kriterlerinin Türkiye'nin üzerine yayılmış hali" olduğunu belirtti. 'Tarzanlar1 yargı önünde • ADANA (AA)- Adana'da, öldürme ve yaralama olaylanna kanştıklan gerekçesiyle tutuklanan ve haklannda ölüm cezası istenen "Tarzanlar" çetesinin 6 mensubunun yargılanmasına başlandı. Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesi 'ndeki duruşmada, tutuklu sanıklar özgan özçin, Turgay Özcanlı, Sabit lskender Hasırcı, Turgay Gürler, Vedat Yüzgeç ve Hanifî Tezkorkmaz hazır bulundu. Mahkeme heyeti duruşmayı erteledi. Mzbullahçılar yargdandı • ADANA (AA) - Terör örgütü Hizbullah'a yönelik operasyonlar çerçevesinde Adana'da yakalanan ve aralannda bir stajyer avukat ile bir imamın da bulunduğu 6 kışının yargılanmasına Adana DGM'de devam edildi. Adana 2 No'lu DGM'deki duruşmada söz alan sanık avukatlan, müvekkilleri hakkında lstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden gelen CD dokümanlanndaki özgeçmişlerin gerçeğı jansıtmadığını, sadece isim üzerine gözaltına ahndıklannı, suçsuz olduklannı belirterek tahliye talebinde bulundular. Mahkeme heyeti, duruşmayı başka gûne bıraktı. Bekaroğlu, Kızılay'daki olaylann eylemlerin sona erdirilmesini geciktirdiğini belirtti Oliimleri öıdeme arayışılstanbul Haber Servisi-Ceza- evlerindekı ölüm oruçlan 56. gününe girerken Bayrampaşa Cezaevi 'nde tutuklu ve hüküm- lülerle görüşen TBMM tnsan Haklan Alt Komısyonu üyesi FP Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, eylem bitinceye ka- dar cezaevinde kalacaklannı söyledi. Bekaroğlu, Kızılay'da- ki olaylann görüşmeleri olum- suz etkilediğini kaydederek "Ancak yumuşama ortamı var. Burada kalışımızın çok uzun sürmeyeceğini düşünüyorum. Son kritik haftaya girdik. Ciddi sağlık problemleri var. 20-25 üzerinde kilo ka> bedenler var" dedi. Bekaroğlu, Türk Tabipleri Birliği 2. Başkanı Dr. Metin Bakkalcı, Türk Mühendis ve Mimar Odalan Birliği (TM- MOB) Başkanı Kaya Güvenç ile saat 10.00 sıralannda Bayram- paşa Cezaevi 'ne geldi. Cezaevı- ne girmeden önce basın men- • Ölüm oruçlan 56. gününe girerken eylemi sürdürenlerin sağlık durumlannın kaygı verici boyuta ulaştığı öğrenildi. TBMM tnsan Haklan Alt Komisyonu üyeleri ile Türk Tabipleri Birliği 2. Başkanı Dr. Metin Bakkalcı, Türk Mühendis ve Mimar Odalan Birliği Başkanı Kaya Güvenç tutuklu ve hükümlülerle görüştü. suplanna açıklamalarda bulu- nan Bekaroğlu, cezaevine gö- rüşmeler yapmak için geldikle- rini ifade ederek "Ankara'da, bakanhkta görüşmeler yapük. Bildiğiniz gibi sorun, Sayın Ba- kan Türk'ün yapüğı açıklamala- rı güvenceye alacak somut bir formül gelistirmekti. Bu konu- daçakşmalaryapük"dedi "Aç- lıkgrevi bitene kadarburadaka- lacağız. Burada kahşımızuı da çok uzun sürmeveceğini düşü- nüyorum" dıye konuşan Beka- roğlu, "Bugün umut ediyorum buişi buradaçözecegiz" dıye ko- nuştu. Eylem yapan tutuklulann 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun kaldınlmasını is- tedikleri de hatırlatılınca Beka- roğlu, "Tek sorun bir formühın bulunması" diye konuştu. Mehmet Bekaroğlu, akşam saatlerinde iftar için ara verdi- ğinde durumun sabah saatlerin- den farklı olduğunu söyledi. Önceki günden beri yaşanan provokasyon ve gerginliklerin olumsuz etkileri olduğunu kay- deden Bekaroğlu "Açhkgrevin- deki aiklerle ilgili olaylar oldu. Bu durum işimizi zoriaşürdı. Türkiye'nin genel havası işimizi zoriaşünyor. Ama dünkü gibi değil, bir yumuşama havası var. Dışanda da aynı hava var" diye konuştu. Ölüm orucu eylemin- dekıZeynepAnkanveCemYıl- dız'ın durumunun ağır olduğu belirtildi. Ölüm oruçlan 56. gününe gi- rerken eylemi sürdürenlerin sağlık durumlannın kaygı veri- ci boyuta ulaşüğı öğrenildi. Cumhuriyet Ege Bürosu 'nun haberine göre Buca Kapalı Ce- za ve Tutukevi'nde eylemcilerin muayeneleri için cezaevi dok- torlannın yanı sıra Izmir Tabip Odası'ndan 3 doktorun sürekli görev yaptığı açıklandı. Buca Kapalı Ceza ve Tutuke- vi'nde ölüm orucu eylemine ka- nlan ÜmitKanh, Banş Yıkhrun, UlaşGöktaş,MesutAVCL Ferhat Karaduman, Abdullah Bozdağ, Celal Alpayın, Aydın E Tipi Cezaevi'nde ise Sinan Eren, Su- at Karabuhıt, Burhan Kardaş, Murat Çoban, Ühan Demirei, Banş Kaya'nın vücutlannda su kaybı, baş ağnsı, dilde paslan- ma, gözbebeklerinde şişme, yü- rümekte güçlük, uyku düzensiz- liği, tansıyon düşüklügü görül- düğü bildirildi. Çanakkale E Tipi Ceza- evi'ndeki eylemciler Fidan Kavşen, Ayşe Baştemur, Semra Askeri, Fatma Ersoy, Nazan Yü- maz, Kemal Altıngül. Rahmi Ateş, Muharrem Gürel, Tüncer Berber, Berna Saygıh, Hanım Ulken Erman, Hatke Yazgan. Ali Seçik, Murat Bahçeü, Oğuz Durmuş, Fatma Sansoy Hora- san,Ze>nepErdoğan'ın durum- lannı giderek kötüleştiği belir- tildi. Uşak Özel Tip Cezaevi'nde- ki ölüm orucu eyleminde Sevgi Erdoğan, Berrin Bıçküar, Vk- dan Şahin, Gönül Aslan, Şükri- yeCan,ÖzlemTas,OzgürGün- denoğhı'nun da sağlık durumla- nnın ağırlaştığı, eylemcilerde baş ağnsı, mide bulanması, yü- rümede güçlük, eklem ağnlan görüldüğü öğrenildi. Elazığ E Tipi Cezaevi 'nde tu- tuklu ve hükümlü bulunan 16 P- KK'li ve 1 Hizbullahçı da açlık • grevine başladı. Mimarlar, çağdaş bir cezaevi için hükümete yardıma hazır olduklannı açıkladılar 4 F tipi inadından vazgeçilsin'İstanbul Haber Servisi - Mi- marlar Odası Genel Başkanı Oktay Ekinci, Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'e yaptığı yazılı başvuruda " Yeni ve daha gelişkin bir modclin tasarlan- ması konusunda yapılacak her türlü araşormaya ve çahşmaya, istediğiniz takdirde yardımcı olabfliriz" dedi. Tutuklu ve hü- kümlü yakınlan, Adalet Baka- nı Hikmet Sami Türk'ün yaptı- ğı açıklamalarla tutuklu yakın- lan ve kamuoyunu oyalayıp beklentiler içine soktuğunu be- lirtti. Mimarlar Odası Genel Baş- kanı Oktay Ekinci, F tipi ceza- evleri ve bununla ilgili ölüm oruçlan konusunda Adalet Ba- kanı Hikmet Sami Türk'e yazı- lı başvuruda bulundu. Ekinci başvurusunda Türk'ten, F tipi cezaevlerinden vazgeçmesini isteyerek şunlan kaydetti: "F tipi cezaevleri daha ileri ve daha çağdaş değil. tam tersine daha geri. daha ilkel ve günü- müzde ulaşüan insan haklan anlaytşıyla çeüşkiü bir modekür. Koğuş sistemine yönelik kaygı- lannızı da giderebüecek yeni ve daha gelişkin bir modelin tasar- lanması konusunda yapılacak her türlü araşurmaya ve çaüş- maya istediğiniz takdirde yar- duncı olabiKriz." Taksim'deki Tutuklu ve Hü- kümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği'nde basın açıklaması yapan tutuklu ve hükümlü ya- kmlan, yetkililerin, ölüm oru- cundaki tutuklu ve hükümlüle- rin ölmesini istediğini savundu- lar. Türkiye'de, ölmeden hiçbir hak elde edilmediğini vurgula- yan aileler, Adalet Bakanı'nın yaptığı açıklamalarda somut bir gelişme olmadığını belirttiler. Sanatçı Suavi, ölüm orucu- nun bitirilmesi noktasında bir 1Ü Edebiyat Fakültesi'nde 'hücre karşrtı öğrenciler' bir günhık açhk grevi yapta. (KAAN SAĞNAK) umut olduğunu söyleyerek tu- tuklu hükümlülerinin talepleri- nin tamamen demokratik oldu- ğunu ifade etti. Açıklamaya, ailelere destek olmak amacıyla yazar Erdal Öz, lstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyesi Murat Çeük ve Yunan gazeteciler de katıldı ÇHDtelgrafçekti Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) tzmir Şubesi'nin yöne- tici ve üyeleri Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'e çektikleri telgraflarla F tipi cezaevlerinin kapatılmasını ve bunun kamu- oyuna açıklanmasmı istediler. ÇHD Izmir Şube Başkanı Avu- kat Mustafa Ufaak, tutuklu ve hükümlülerin ölüm oruçlannın kaygı verici boyutlara ulaştığı- nı belirterek Adalet Bakanı Türk'ün, zaman geçirmeden uygulamadan vazgeçtiklerini açıklaması gerektiğini söyledi. Ufacık şunlan söyledi: "Can kayıplannın ounaması için F tipi cezaevierinin kapaöl- masuu istiyonız. Adalet Bakan- bğı'ndan acilen açıklama bekii- yoruz." Türkiye Yazarlar Sendikası, Pen Yazarlar Derneği, Edebi- yatçılar Derneği ve Oyun Ya- zarlan Demeği'nden yapılan ortak yazılı açıklamada, konu- nun her yönüyle bir toplumsal mutabakata ulaşılacak şekilde değerlendırilmesi istendi. KESK'e bağh Haber- Sen Genel Başkanı Kemal Keleş, F tipi cezaevlerine karşı çıkanla- ra yapılan müdahelelerin, 21. yüzyılda Türkiye'de evrensel hukukun geçerli olmadığını gösterdiğini ifade etti. 'Çözüm ûretilmiyor' Divriği Demokrasi Platfor- mu, F tipi cezaevi modelinin kapitalizmin yalnızlaştırma po- litikasuıın bir ürünü olduğunu vurguladı. HADEP Şişli llçe Örgü- tü'nde 4 gün önce süresiz dönü- şümlü açlık grevine başlayan Yöre Deraekleri Platformu, yetkililerin açlık grevlerine çö- züm üretmediğini, provokatif eylemleri ön plana çıkarmaya çalıştığını belirtti. Pir Sultan Abdal Kültür Der- neği de açlık grevindeki Sanyer Şubesi'nde bugün cem töreni düzenleyeceklerini duyurdu. lstanbul Üniversitesi Edebi- yat Fakültesi'nde "Hücre Kar- şrtı Öğrenciler" dün bir günlük açlık grevi yaptılar. Edebiyat Fakültesi önünde saat 13.00 sı- ralannda toplanan öğrenciler açlık grevine başladıklannı be- lirttiler. Öğrenciler bugün de Cumhuriyet Başsavcılığı'na Adalet Bakanı Türk hakkında suç duyurusunda bulunacaklar. Emekli-Sen lstanbul şubele- ri, Şişli'deki Bank-Sen binasuı- da tutuklu ve hükümlülerin ölüm orucuna neden olan F ti- pi cezaevlerinin uygulamasınuı kaldınlması için 2 günlük açlık grevi başlattı. 1IRMIKI AYDIN ENGtN aengin(fl doruk.nettr Birkaç gün önceki bir Tır- mık'ı yeniden bilgisayann ekra- nına çağırıp acı acı gülerek, kendimle dalga geçerek bir kez daha okudum. Şu parlak(!) cümleye bakın hele: "...Yükselen sesler Türki- ye'de yepyeni bir 'aynşma'n/n somut ipuçlarını banndırıyor ve bu aynşmanın ekseniniAv- rupa Bırtığı ile ilişkilerbeliriyor." Yanlış değil. Yersiz de değil. Ama gene de yadırgıyorum, kendi yazdığıma bakıp dalga geçiyorum. Söz konusu 'aynşma' sapta- masında vurgulanan şuydu: Milliyetçi çizgiler, aralannda- ki aynm noktalannı hızla erite- rek aynı safta buluşuyorlar. Bu- na karşılık demokratikleşme ile küreselleşmeyi Türkiye halkı- nın esenliğini güvenceye alan bırtemel üstünde gerçekleştir- meyi hedefleyenler de kendi aralanndaki aynm noktalannı aşarak bir başka safta buluşu- yorlar. O günkü Tırmık da bu nok- taya dikkat çekmeyi, Türki- ye'nin geleceğini bu aynşma ekseninin belirlemekte oldu- ğunun altını çizmeyi amaçlı- yordu. Şu anda ise (13 Aralık Çar- Ukala bir Tırmık'a Tırmık şamba, saat 11.30) büyük kentlerin sokaklarında polis selleri akıyor. Dünden beri bu böyle. Binlerce polis tabanca kab- zası göstererek, polis şeflerini yuhalayarak, 'korsan yürü- yüş'ün daniskasını yaparak, ödevleri arasında 'laikcumhu- riyeti korumak' bulunduğunu bile bile "Ya Allah Bismillah, Allahüekber" sloganlan ata- rak, toplumda demokrasiden, insan haklanndan ve ille de hu- kuktan yana bütün güç ve ke- simleri açıkça tehdit ederek yürüyor. Sloganlanndan TV ekranla- nna, gazete sayfalarına kadar ulaşanlara bakınız: Anayasasında 'hukuk dev- letiyazan' bir ülkede çöl huku- kunda bile zor benimsenen bir vahşet çağnsı: "Kana kan, in- tikam!" "Polisler içerde, hainler dı- şarda". Dışandaki hainlerin kimler olduğu belki pek anla- şılmıyor, ama 'içerde' olan po- lislerin kimliği iyi biliniyor Iş- kenceci polisler! "Örgûtler savulun, silah kul- lanacağız." Acaba polisin 'sa- vulun' diye uyardığı örgûtler, salt "terörü siyasal mücadele yöntemi olarak seçmiş" örgüt- lerden mi ibaret? Dahası böylesi örgütlenme- lere karşı alınacak önlemleri 'Rambo' felsefesini şehvetle benimsemiş 'Çew>cKuwvef'yi- ğitleri belirieyecekse siyaset, hukuk, anayasa ve yasalara gerek kalıyor mu? Dünden beri ve şu satırlar ya- zılırken hukukun üstünlüğünü, gerektiğinde zor kullanarak sağlamakla yükümlü devletin bu amaçla oluşturduğu silahlı güç, zor kullanmayı 'zorbalık' olarak kavradığının somut gös- tergelerini sergilemekte. ••• Kimse "Canım bunda ne var, polisler daha önce de yürü- müşlerdi" diye yürek serinlet- meye kalkışmasın. Doğrudur. Polisler bundan önce de yürüdüler. Hatta yü- rürken "Kahrolsun insan hak- lan" diye bağırıp 'karamizah' edebiyatına inanılması güç bir katkıda bile bulundular. Ama gene de dünden beri sürüp giden 'polis eylemleri' bir ilktir. Topluma, toplumun özellikle hukuka, demokrasiye, insan haklanna duyariı kesimlerine yönefen ciddi ve apaçık bir tehdit, ülkenin büyük kentleri- nin sokaklannda gövde göste- risi yapıyor. Silahlı olan her güçten sinip susan, ürküp pısanlar bu olgu- yu bu açıklıktatanımlamaktan- sa, "Bardağı taşıran damla... Stres... Ama onlar da insan" edebiyatına hız verip polisin eğitimsizliğinden, polislerin öz- lük haklannın bir türtü iyileşti- rilmemesinden, eylemlerin çe- vik kuvvet birlikleri ile sınırlı kal- dığından dem vurup yürek se- rinletme çabasındalar. Mezarlıktan geçerken ıslık çalarak korkunuzu bir ölçüde yenebilirsiniz. Zaten korkunuz yersizdir. Mezarlıkta hayalet mayalet yoktur. Ama kentlerin sokaklannda hayaletler filan değil, beli tabancalı polisler yü- rüyor. "Kana kan, intikam" di- ye yürüyen, işkence yapmış meslektaşlannın affedilmeme- sini içlerine sindiremeyen po- lisler... Bir gün kendileri de iş- kence yapınca başlanna gele- ceklerden öfkelenen polisler... Bellerine takılan tabancalan 'kişisel doğru ve yargılan' doğrultusunda kullanabilecek- lerini açık açık ilan eden polis- ler... ••• Dönün yazının başına. Avrupa Birliği ekseninde bir aynşmayı tartışmak, bu koşul- larda bir fantezi değil mi? Kopenhag ölçütleri sizce "Polis yurttaşlara işkence yap- sın mı, yapmasın m\" tartış- masına olanak tanır mı? Ya "Polis arabası tarayıp suçlan polis olmaktan ibaret gencecik insanlan öldüren te- rör çetelerinin cezası 'kana kan, intikam' ilkelliği ile mi, yoksa hukuk devletinin kural- lan için de mi vehlir" türünden bir tartışma ile Avrupa Birliği değerlerinin tartışılması arasın- da uzaktan yakından bir akra- balık kurulabilir mi? O yüzden iki üç gün önceki Tırmık'ta "...Yükselen sesler Türkiye'de yepyeni bir aynş- ma'n/n somut ipuçlannı bann- dınyor ve bu aynşmanın ekse- nini Avrupa Birliği ile ilişkiler beliriyor" denerek yapılmış 'rafıne ukalalığa' bakıp bakıp güldüm. Siz de gülüp dalganızı geçin diye bu yazıyı yazdım. POLTIİKA GUJNLUGU HİKMET ÇETÎNKAYA Çevîk Kuvvet... Çevik kuvvet polis memurlan lstanbul ve Bur- sa'dan sonra dün de Izmir'de yasadışı eylemlerini sürdürdüler... Polisler Adana'da meslektaşları Meh- met Ali Acuz ile Tahir Toka'nın cenazelerinin geti- rilişi nedeniyle önceki gün ve dün istanbul'daki gibi "Kana kan, intikam" sloganı attilar... Atılan sloganlann en ilginç olanlanndan birisi de şuydu: "Ya Allah Bismillah Allahüekber!" Bu sloganı bir devlet memuru olan polislerin atma- sı çok düşündürücüdür!.. Aynı sloganlan kimi zaman maçlarda, kimı zaman mitinglerde duyuyoruz!.. Üniversitelerde kız öğrencilere başörtüsü yasağı getirildiğinde, sekiz yıllık eğrtim sürecine girildi- ğinde cami çıkıslannda sanklı, takkeli, çember sakal- lı İBDA-C, Hizbullah militanlannın da attığını biliyo- ruz... Siirt Jetpaspor-Beşiktaş maçının oynandığı Siirt Stadyumu'nda da aynı sloganlar atılmıştı. Yıne bir- kaç yıl önce Ali Sami Yen Stadı'nda Galatasaray'ın oynadığı bir maçta aynı slogan atılınca, çoğunluk "Gençlik Marşı"y\a yanıt vermişti... Acaba Türkiye'de çevik kuvvet polisinin siyasi par- ti tercihi nedir bilen var mı? Ama atılan sloganlara bakılınca sekiz bini askerii- ğini henüz yapmamış olan polisin 'gerici-faşist' bir siyasal kimliği olduğu, Türk-lslam Sentezi'ni bile- rek ya da bilmeyerek savunduğu bir gerçek... Yıne polis memurlannın (çevik kuvvet polisi) ço- öunluğu kırsal kesimden geliyor (Polis Dergisi 155. özel Sayısı-2000 Güngör Sürmeli'nin yazısı), büyük kentlerin yapısına ayak uyduramıyor... Güngör Sürmeli (komiser yardımcısı) Polis Dergi- si'nde ilginç bir saptama yapıyor... Diyorki: "Polis, aldığı ücretle temsil görevini yerine getir- mekte oldukça zorlanıyor. Maddi olanaksızlıktan do- layı Ankara Çevik Kuvvet Şubesi'nde çalışan polis- lerin yandan fazlası Fatih, Sincan, Etimesgut, Er- yaman vb. gibi Ankara 'nın men\ezine uzakyerieşim birimlerinde oturmaktadır..." Aynı durum lstanbul, Izmir vb. kentterde de söz ko- nusudur... Şunun da altını çizmekte yarar var: Çevik kuvvet polisini, emniyetin diğer birimlerinden ayn tutmak gerekir... Çünkü onlar 2-3 bin kişi biriikte çalıştığı için da- yanışma içindedir; bu nedenle örgütsel bir konumu bulunmaktadır... • • • Türkiye'de her yeni Içişleri Bakanı'nın göreve başiamasıyla milletvekili seçildiği kentte polis okulu açılması neyi amaçlıyor? Ideolojik bir yapılanmayı!.. Yaklaşık 20 yıldır Içişleri Bakanlığı kottuğunda sağ partilerin milletvekilleri oturduğu için de polis okul- ian belli bir kleolojinin savunulduğu kurum oluyor... Böyle olunca da çevik kuvvet polisleri dün Izmir'de olduğu gibi Emniyet Müdürü Hasan Yücesan'ı tar- taklayıp şöyle diyebiliyorlar: . "Bizi satanı biz de satanzl" Devletin polisi yasadışı yürüyüş yaparken kımi em- niyet müdürieri onlara destek veriyor "Polisin sabn taştı!" Dün yine silahlar havadaydı... Bir hukuk devietinde görülmemesi gereken fo- toğraflardı bunlar!.. Hete Ankara'da polisin göstericilere karşı giriştiği coplu saldın ve ÖDP, SİP, Pir Sultan Abdal bınaları- na taşla saldıranlara yönelik hoşgörülü tavrı gerçek- te çok düşündürücüydü... Yasadışı eylem yapan polis, yasadışı eylemcilere karşı acımasızdı! ODP ve SİP binalannı taşa tutan siviller de polisin attığı sloganı atıyoriardı: "Ya Allah Bismillah Allahüekbert.." Polisin bunaldığı bir gerçek!.. Polisin tıpkı memurlar, öğretmenler gibi yaşam ko- şullannın ailtında ezildiği bir gerçek!.. Tüm bunlara karşın bir hukuk devletinde polis hiç- bir zaman "Kana kan, intikam" çığlıklan atamaz!.. • • • Çevik kuvvet polisinin iki gündür yaptığı yasadışı gösterileri, siyasi erkin çok iyi değerlendirmesı gere- kir!.. Eylem 'af öfkesi'y\e, 'iki polisin kalleşçe öldürül- mes/'yle sınıriandınlamaz!.. Elbet bunlar da etkendir, ama olay 'ekonomik ve sosyaT nitelik taşımaktadır; başkaldınnın 'ideolojik' yönü de yabana atılmamalıdır... Ancak, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlan- nın canlanyla, kanlarıyla kurduğu laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nde güvenlik ve huzurdan so- rumlu polis "Ya Allah Bismillah Allahüekber" slo ganını atamaz!.. Biliyorum polis de insandır!.. Bu ülkede askerler de binlerce şehit verdi; gence- cik çocuklar duvariara yazı yazarken öldürüldü; ki- mileri kör kurşunla canından oldu... Sıvas'ta onlarca aydın, yazar cayır cayır yakıldı... Gazi'de, Ümraniye'de gencecik çocuklar keskin nişancılarla katledildi; Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Onat Kutlar ve diğerieri alçakça öldürüldü... Biz ne zaman demokrasiyi yaşam biçimine dö- nüştüreceğiz? hikmet.cetinkaya(a cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 'Çotışmanın' mağdurkmna davcı ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - F tipi ceza- evlerinin protestosu sıra- sında ülkücülerin saldı- rısına uğrayan tutuklu yakmlan ve sol görüşlü 58 kişi haklonda, Top- lantı ve Gösteri Yürü- yüşleri Yasası'na muha- lefet ettikleri gerekçe- siyle dava açıldı. Olay- larda gözaltına alınan ve FXîM savcısı tarafindan serbest bırakılan ÖDP'nin 4 yöneticisi hakkında ise Türk Ceza Yasası'nın (TCY) ^ r ö r örgütüne yardım ve ya- taklık" hükmünü ıçeren 169. maddesi uyannca dava açılacağı öğrenildi. Nöbetçi Ankara 9. As- liye Ceza Mahkeme- si'ne çıkanlan tutuklu yakınlan, tutuksuz yar- gılanmak üzere serbest bırakıldı. Sanıklann yar- gılanmasına 11 Ocak 2001 tarihinde devam edileceği bildirildi. Gözaltına alınan ÖDP Ankara il yöneticileri Mustafa Çelebi ve Ertan AJtan ile Çankaya ilçe yöneticileri Metin Uçak ve Umut Kuruç ise Te- rörle Mücadele Şubesi ekiplerince Ankara DGM'ye sevk edildi. DGM Cumhuriyet Sav- cısı TalatŞalk tarafindan sorgulanan 4 kişi. sorgu- lannın ardından serbest bırakıldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear