Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
14- ARAUK 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
: TÜPkiye'de
arama
sorunu var
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
DYP Genel Başkanı
Tansu Çiller, dün akşam
Emek Platformu
başkanlanna, bazı sivil
toplum örgütü
temsilcilerine iftar
yemeğı verdi. Yemeğe
Türk-tş Genel Başkaıu
Bayram Meral, Hak-Iş
Genel Başkanı Salim
Uslu, KESK Genel
Başkanı Siyami Erdem.
Türkiye Kamu-Sen Genel
Başkanı Resul Akay,
DlSK Genel Başkan
Yardımcısı Enver Öktem,
Türk Tabipleri Bırliği
Genel Başkanı Fûsun
Sayek, Memur-Sen Genel
Başkanı Fatih Uğurlu ile
diğer emek örgütü
temsilcileri katıldı. Çiller,
yemekte yaptığı
konuşmada, Türkiye'de
son bir yıldır çok ciddi
bir hak arama sorunu
olduğunu savundu.
Hükümet zilNnsel
bütünlükten
yoksun'
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
ANAP Istanbul
Milletvekili ve eski
AB'den sorumlu Devlet
Bakanı Mehmet Ali
Irtemçelik, hükümetin
Ulusal Program'ı
hazırlayacak zıhinsel
bütünlükten yoksun
olduğunu savundu.
ANAP lstanbul
Milletvekili Irtemçelik
dün Ankara Üniversitesi
Hukuk Fakültesi'nde
katılım ortaklığı
belgesine (KOB) ilişkin
değerlendirmelerde
bulundu. Türkiye'nin iç
çekişmeleri nedeniyle
uluslararası ilişkilerde
başanlı olamadığını
belirten Irtemçelik,
KOB'nin "Kopenhag
kriterlerinin Türkiye'nin
üzerine yayılmış hali"
olduğunu belirtti.
'Tarzanlar1
yargı önünde
• ADANA (AA)-
Adana'da, öldürme ve
yaralama olaylanna
kanştıklan gerekçesiyle
tutuklanan ve haklannda
ölüm cezası istenen
"Tarzanlar" çetesinin 6
mensubunun
yargılanmasına başlandı.
Adana 3. Ağır Ceza
Mahkemesi 'ndeki
duruşmada, tutuklu
sanıklar özgan özçin,
Turgay Özcanlı, Sabit
lskender Hasırcı, Turgay
Gürler, Vedat Yüzgeç ve
Hanifî Tezkorkmaz hazır
bulundu. Mahkeme
heyeti duruşmayı
erteledi.
Mzbullahçılar
yargdandı
• ADANA (AA) - Terör
örgütü Hizbullah'a
yönelik operasyonlar
çerçevesinde Adana'da
yakalanan ve aralannda
bir stajyer avukat ile bir
imamın da bulunduğu 6
kışının yargılanmasına
Adana DGM'de devam
edildi. Adana 2 No'lu
DGM'deki duruşmada
söz alan sanık avukatlan,
müvekkilleri hakkında
lstanbul Emniyet
Müdürlüğü'nden gelen
CD dokümanlanndaki
özgeçmişlerin gerçeğı
jansıtmadığını, sadece
isim üzerine gözaltına
ahndıklannı, suçsuz
olduklannı belirterek
tahliye talebinde
bulundular. Mahkeme
heyeti, duruşmayı başka
gûne bıraktı.
Bekaroğlu, Kızılay'daki olaylann eylemlerin sona erdirilmesini geciktirdiğini belirtti
Oliimleri öıdeme arayışılstanbul Haber Servisi-Ceza-
evlerindekı ölüm oruçlan 56.
gününe girerken Bayrampaşa
Cezaevi 'nde tutuklu ve hüküm-
lülerle görüşen TBMM tnsan
Haklan Alt Komısyonu üyesi
FP Rize Milletvekili Mehmet
Bekaroğlu, eylem bitinceye ka-
dar cezaevinde kalacaklannı
söyledi. Bekaroğlu, Kızılay'da-
ki olaylann görüşmeleri olum-
suz etkilediğini kaydederek
"Ancak yumuşama ortamı var.
Burada kalışımızın çok uzun
sürmeyeceğini düşünüyorum.
Son kritik haftaya girdik. Ciddi
sağlık problemleri var. 20-25
üzerinde kilo ka> bedenler var"
dedi.
Bekaroğlu, Türk Tabipleri
Birliği 2. Başkanı Dr. Metin
Bakkalcı, Türk Mühendis ve
Mimar Odalan Birliği (TM-
MOB) Başkanı Kaya Güvenç ile
saat 10.00 sıralannda Bayram-
paşa Cezaevi 'ne geldi. Cezaevı-
ne girmeden önce basın men-
• Ölüm oruçlan 56. gününe girerken eylemi sürdürenlerin sağlık durumlannın
kaygı verici boyuta ulaştığı öğrenildi. TBMM tnsan Haklan Alt Komisyonu
üyeleri ile Türk Tabipleri Birliği 2. Başkanı Dr. Metin Bakkalcı, Türk Mühendis
ve Mimar Odalan Birliği Başkanı Kaya Güvenç tutuklu ve hükümlülerle görüştü.
suplanna açıklamalarda bulu-
nan Bekaroğlu, cezaevine gö-
rüşmeler yapmak için geldikle-
rini ifade ederek "Ankara'da,
bakanhkta görüşmeler yapük.
Bildiğiniz gibi sorun, Sayın Ba-
kan Türk'ün yapüğı açıklamala-
rı güvenceye alacak somut bir
formül gelistirmekti. Bu konu-
daçakşmalaryapük"dedi "Aç-
lıkgrevi bitene kadarburadaka-
lacağız. Burada kahşımızuı da
çok uzun sürmeveceğini düşü-
nüyorum" dıye konuşan Beka-
roğlu, "Bugün umut ediyorum
buişi buradaçözecegiz" dıye ko-
nuştu. Eylem yapan tutuklulann
3713 sayılı Terörle Mücadele
Kanunu'nun kaldınlmasını is-
tedikleri de hatırlatılınca Beka-
roğlu, "Tek sorun bir formühın
bulunması" diye konuştu.
Mehmet Bekaroğlu, akşam
saatlerinde iftar için ara verdi-
ğinde durumun sabah saatlerin-
den farklı olduğunu söyledi.
Önceki günden beri yaşanan
provokasyon ve gerginliklerin
olumsuz etkileri olduğunu kay-
deden Bekaroğlu "Açhkgrevin-
deki aiklerle ilgili olaylar oldu.
Bu durum işimizi zoriaşürdı.
Türkiye'nin genel havası işimizi
zoriaşünyor. Ama dünkü gibi
değil, bir yumuşama havası var.
Dışanda da aynı hava var" diye
konuştu. Ölüm orucu eylemin-
dekıZeynepAnkanveCemYıl-
dız'ın durumunun ağır olduğu
belirtildi.
Ölüm oruçlan 56. gününe gi-
rerken eylemi sürdürenlerin
sağlık durumlannın kaygı veri-
ci boyuta ulaşüğı öğrenildi.
Cumhuriyet Ege Bürosu 'nun
haberine göre Buca Kapalı Ce-
za ve Tutukevi'nde eylemcilerin
muayeneleri için cezaevi dok-
torlannın yanı sıra Izmir Tabip
Odası'ndan 3 doktorun sürekli
görev yaptığı açıklandı.
Buca Kapalı Ceza ve Tutuke-
vi'nde ölüm orucu eylemine ka-
nlan ÜmitKanh, Banş Yıkhrun,
UlaşGöktaş,MesutAVCL Ferhat
Karaduman, Abdullah Bozdağ,
Celal Alpayın, Aydın E Tipi
Cezaevi'nde ise Sinan Eren, Su-
at Karabuhıt, Burhan Kardaş,
Murat Çoban, Ühan Demirei,
Banş Kaya'nın vücutlannda su
kaybı, baş ağnsı, dilde paslan-
ma, gözbebeklerinde şişme, yü-
rümekte güçlük, uyku düzensiz-
liği, tansıyon düşüklügü görül-
düğü bildirildi.
Çanakkale E Tipi Ceza-
evi'ndeki eylemciler Fidan
Kavşen, Ayşe Baştemur, Semra
Askeri, Fatma Ersoy, Nazan Yü-
maz, Kemal Altıngül. Rahmi
Ateş, Muharrem Gürel, Tüncer
Berber, Berna Saygıh, Hanım
Ulken Erman, Hatke Yazgan.
Ali Seçik, Murat Bahçeü, Oğuz
Durmuş, Fatma Sansoy Hora-
san,Ze>nepErdoğan'ın durum-
lannı giderek kötüleştiği belir-
tildi.
Uşak Özel Tip Cezaevi'nde-
ki ölüm orucu eyleminde Sevgi
Erdoğan, Berrin Bıçküar, Vk-
dan Şahin, Gönül Aslan, Şükri-
yeCan,ÖzlemTas,OzgürGün-
denoğhı'nun da sağlık durumla-
nnın ağırlaştığı, eylemcilerde
baş ağnsı, mide bulanması, yü-
rümede güçlük, eklem ağnlan
görüldüğü öğrenildi.
Elazığ E Tipi Cezaevi 'nde tu-
tuklu ve hükümlü bulunan 16 P-
KK'li ve 1 Hizbullahçı da açlık •
grevine başladı.
Mimarlar, çağdaş bir cezaevi için hükümete yardıma hazır olduklannı açıkladılar
4
F tipi inadından vazgeçilsin'İstanbul Haber Servisi - Mi-
marlar Odası Genel Başkanı
Oktay Ekinci, Adalet Bakanı
Hikmet Sami Türk'e yaptığı
yazılı başvuruda " Yeni ve daha
gelişkin bir modclin tasarlan-
ması konusunda yapılacak her
türlü araşormaya ve çahşmaya,
istediğiniz takdirde yardımcı
olabfliriz" dedi. Tutuklu ve hü-
kümlü yakınlan, Adalet Baka-
nı Hikmet Sami Türk'ün yaptı-
ğı açıklamalarla tutuklu yakın-
lan ve kamuoyunu oyalayıp
beklentiler içine soktuğunu be-
lirtti.
Mimarlar Odası Genel Baş-
kanı Oktay Ekinci, F tipi ceza-
evleri ve bununla ilgili ölüm
oruçlan konusunda Adalet Ba-
kanı Hikmet Sami Türk'e yazı-
lı başvuruda bulundu. Ekinci
başvurusunda Türk'ten, F tipi
cezaevlerinden vazgeçmesini
isteyerek şunlan kaydetti:
"F tipi cezaevleri daha ileri ve
daha çağdaş değil. tam tersine
daha geri. daha ilkel ve günü-
müzde ulaşüan insan haklan
anlaytşıyla çeüşkiü bir modekür.
Koğuş sistemine yönelik kaygı-
lannızı da giderebüecek yeni ve
daha gelişkin bir modelin tasar-
lanması konusunda yapılacak
her türlü araşurmaya ve çaüş-
maya istediğiniz takdirde yar-
duncı olabiKriz."
Taksim'deki Tutuklu ve Hü-
kümlü Aileleri Yardımlaşma
Derneği'nde basın açıklaması
yapan tutuklu ve hükümlü ya-
kmlan, yetkililerin, ölüm oru-
cundaki tutuklu ve hükümlüle-
rin ölmesini istediğini savundu-
lar. Türkiye'de, ölmeden hiçbir
hak elde edilmediğini vurgula-
yan aileler, Adalet Bakanı'nın
yaptığı açıklamalarda somut bir
gelişme olmadığını belirttiler.
Sanatçı Suavi, ölüm orucu-
nun bitirilmesi noktasında bir
1Ü Edebiyat Fakültesi'nde 'hücre karşrtı öğrenciler' bir günhık açhk grevi yapta. (KAAN SAĞNAK)
umut olduğunu söyleyerek tu-
tuklu hükümlülerinin talepleri-
nin tamamen demokratik oldu-
ğunu ifade etti.
Açıklamaya, ailelere destek
olmak amacıyla yazar Erdal
Öz, lstanbul Barosu Yönetim
Kurulu üyesi Murat Çeük ve
Yunan gazeteciler de katıldı
ÇHDtelgrafçekti
Çağdaş Hukukçular Derneği
(ÇHD) tzmir Şubesi'nin yöne-
tici ve üyeleri Adalet Bakanı
Hikmet Sami Türk'e çektikleri
telgraflarla F tipi cezaevlerinin
kapatılmasını ve bunun kamu-
oyuna açıklanmasmı istediler.
ÇHD Izmir Şube Başkanı Avu-
kat Mustafa Ufaak, tutuklu ve
hükümlülerin ölüm oruçlannın
kaygı verici boyutlara ulaştığı-
nı belirterek Adalet Bakanı
Türk'ün, zaman geçirmeden
uygulamadan vazgeçtiklerini
açıklaması gerektiğini söyledi.
Ufacık şunlan söyledi:
"Can kayıplannın ounaması
için F tipi cezaevierinin kapaöl-
masuu istiyonız. Adalet Bakan-
bğı'ndan acilen açıklama bekii-
yoruz."
Türkiye Yazarlar Sendikası,
Pen Yazarlar Derneği, Edebi-
yatçılar Derneği ve Oyun Ya-
zarlan Demeği'nden yapılan
ortak yazılı açıklamada, konu-
nun her yönüyle bir toplumsal
mutabakata ulaşılacak şekilde
değerlendırilmesi istendi.
KESK'e bağh Haber- Sen
Genel Başkanı Kemal Keleş, F
tipi cezaevlerine karşı çıkanla-
ra yapılan müdahelelerin, 21.
yüzyılda Türkiye'de evrensel
hukukun geçerli olmadığını
gösterdiğini ifade etti.
'Çözüm ûretilmiyor'
Divriği Demokrasi Platfor-
mu, F tipi cezaevi modelinin
kapitalizmin yalnızlaştırma po-
litikasuıın bir ürünü olduğunu
vurguladı.
HADEP Şişli llçe Örgü-
tü'nde 4 gün önce süresiz dönü-
şümlü açlık grevine başlayan
Yöre Deraekleri Platformu,
yetkililerin açlık grevlerine çö-
züm üretmediğini, provokatif
eylemleri ön plana çıkarmaya
çalıştığını belirtti.
Pir Sultan Abdal Kültür Der-
neği de açlık grevindeki Sanyer
Şubesi'nde bugün cem töreni
düzenleyeceklerini duyurdu.
lstanbul Üniversitesi Edebi-
yat Fakültesi'nde "Hücre Kar-
şrtı Öğrenciler" dün bir günlük
açlık grevi yaptılar. Edebiyat
Fakültesi önünde saat 13.00 sı-
ralannda toplanan öğrenciler
açlık grevine başladıklannı be-
lirttiler. Öğrenciler bugün de
Cumhuriyet Başsavcılığı'na
Adalet Bakanı Türk hakkında
suç duyurusunda bulunacaklar.
Emekli-Sen lstanbul şubele-
ri, Şişli'deki Bank-Sen binasuı-
da tutuklu ve hükümlülerin
ölüm orucuna neden olan F ti-
pi cezaevlerinin uygulamasınuı
kaldınlması için 2 günlük açlık
grevi başlattı.
1IRMIKI AYDIN ENGtN aengin(fl doruk.nettr
Birkaç gün önceki bir Tır-
mık'ı yeniden bilgisayann ekra-
nına çağırıp acı acı gülerek,
kendimle dalga geçerek bir
kez daha okudum.
Şu parlak(!) cümleye bakın
hele:
"...Yükselen sesler Türki-
ye'de yepyeni bir 'aynşma'n/n
somut ipuçlarını banndırıyor
ve bu aynşmanın ekseniniAv-
rupa Bırtığı ile ilişkilerbeliriyor."
Yanlış değil. Yersiz de değil.
Ama gene de yadırgıyorum,
kendi yazdığıma bakıp dalga
geçiyorum.
Söz konusu 'aynşma' sapta-
masında vurgulanan şuydu:
Milliyetçi çizgiler, aralannda-
ki aynm noktalannı hızla erite-
rek aynı safta buluşuyorlar. Bu-
na karşılık demokratikleşme ile
küreselleşmeyi Türkiye halkı-
nın esenliğini güvenceye alan
bırtemel üstünde gerçekleştir-
meyi hedefleyenler de kendi
aralanndaki aynm noktalannı
aşarak bir başka safta buluşu-
yorlar.
O günkü Tırmık da bu nok-
taya dikkat çekmeyi, Türki-
ye'nin geleceğini bu aynşma
ekseninin belirlemekte oldu-
ğunun altını çizmeyi amaçlı-
yordu.
Şu anda ise (13 Aralık Çar-
Ukala bir Tırmık'a Tırmık
şamba, saat 11.30) büyük
kentlerin sokaklarında polis
selleri akıyor. Dünden beri bu
böyle.
Binlerce polis tabanca kab-
zası göstererek, polis şeflerini
yuhalayarak, 'korsan yürü-
yüş'ün daniskasını yaparak,
ödevleri arasında 'laikcumhu-
riyeti korumak' bulunduğunu
bile bile "Ya Allah Bismillah,
Allahüekber" sloganlan ata-
rak, toplumda demokrasiden,
insan haklanndan ve ille de hu-
kuktan yana bütün güç ve ke-
simleri açıkça tehdit ederek
yürüyor.
Sloganlanndan TV ekranla-
nna, gazete sayfalarına kadar
ulaşanlara bakınız:
Anayasasında 'hukuk dev-
letiyazan' bir ülkede çöl huku-
kunda bile zor benimsenen bir
vahşet çağnsı: "Kana kan, in-
tikam!"
"Polisler içerde, hainler dı-
şarda". Dışandaki hainlerin
kimler olduğu belki pek anla-
şılmıyor, ama 'içerde' olan po-
lislerin kimliği iyi biliniyor Iş-
kenceci polisler!
"Örgûtler savulun, silah kul-
lanacağız." Acaba polisin 'sa-
vulun' diye uyardığı örgûtler,
salt "terörü siyasal mücadele
yöntemi olarak seçmiş" örgüt-
lerden mi ibaret?
Dahası böylesi örgütlenme-
lere karşı alınacak önlemleri
'Rambo' felsefesini şehvetle
benimsemiş 'Çew>cKuwvef'yi-
ğitleri belirieyecekse siyaset,
hukuk, anayasa ve yasalara
gerek kalıyor mu?
Dünden beri ve şu satırlar ya-
zılırken hukukun üstünlüğünü,
gerektiğinde zor kullanarak
sağlamakla yükümlü devletin
bu amaçla oluşturduğu silahlı
güç, zor kullanmayı 'zorbalık'
olarak kavradığının somut gös-
tergelerini sergilemekte.
•••
Kimse "Canım bunda ne var,
polisler daha önce de yürü-
müşlerdi" diye yürek serinlet-
meye kalkışmasın.
Doğrudur. Polisler bundan
önce de yürüdüler. Hatta yü-
rürken "Kahrolsun insan hak-
lan" diye bağırıp 'karamizah'
edebiyatına inanılması güç bir
katkıda bile bulundular.
Ama gene de dünden beri
sürüp giden 'polis eylemleri'
bir ilktir.
Topluma, toplumun özellikle
hukuka, demokrasiye, insan
haklanna duyariı kesimlerine
yönefen ciddi ve apaçık bir
tehdit, ülkenin büyük kentleri-
nin sokaklannda gövde göste-
risi yapıyor.
Silahlı olan her güçten sinip
susan, ürküp pısanlar bu olgu-
yu bu açıklıktatanımlamaktan-
sa, "Bardağı taşıran damla...
Stres... Ama onlar da insan"
edebiyatına hız verip polisin
eğitimsizliğinden, polislerin öz-
lük haklannın bir türtü iyileşti-
rilmemesinden, eylemlerin çe-
vik kuvvet birlikleri ile sınırlı kal-
dığından dem vurup yürek se-
rinletme çabasındalar.
Mezarlıktan geçerken ıslık
çalarak korkunuzu bir ölçüde
yenebilirsiniz. Zaten korkunuz
yersizdir. Mezarlıkta hayalet
mayalet yoktur. Ama kentlerin
sokaklannda hayaletler filan
değil, beli tabancalı polisler yü-
rüyor. "Kana kan, intikam" di-
ye yürüyen, işkence yapmış
meslektaşlannın affedilmeme-
sini içlerine sindiremeyen po-
lisler... Bir gün kendileri de iş-
kence yapınca başlanna gele-
ceklerden öfkelenen polisler...
Bellerine takılan tabancalan
'kişisel doğru ve yargılan'
doğrultusunda kullanabilecek-
lerini açık açık ilan eden polis-
ler...
•••
Dönün yazının başına.
Avrupa Birliği ekseninde bir
aynşmayı tartışmak, bu koşul-
larda bir fantezi değil mi?
Kopenhag ölçütleri sizce
"Polis yurttaşlara işkence yap-
sın mı, yapmasın m\" tartış-
masına olanak tanır mı?
Ya "Polis arabası tarayıp
suçlan polis olmaktan ibaret
gencecik insanlan öldüren te-
rör çetelerinin cezası 'kana
kan, intikam' ilkelliği ile mi,
yoksa hukuk devletinin kural-
lan için de mi vehlir" türünden
bir tartışma ile Avrupa Birliği
değerlerinin tartışılması arasın-
da uzaktan yakından bir akra-
balık kurulabilir mi?
O yüzden iki üç gün önceki
Tırmık'ta "...Yükselen sesler
Türkiye'de yepyeni bir aynş-
ma'n/n somut ipuçlannı bann-
dınyor ve bu aynşmanın ekse-
nini Avrupa Birliği ile ilişkiler
beliriyor" denerek yapılmış
'rafıne ukalalığa' bakıp bakıp
güldüm.
Siz de gülüp dalganızı geçin
diye bu yazıyı yazdım.
POLTIİKA GUJNLUGU
HİKMET ÇETÎNKAYA
Çevîk Kuvvet...
Çevik kuvvet polis memurlan lstanbul ve Bur-
sa'dan sonra dün de Izmir'de yasadışı eylemlerini
sürdürdüler... Polisler Adana'da meslektaşları Meh-
met Ali Acuz ile Tahir Toka'nın cenazelerinin geti-
rilişi nedeniyle önceki gün ve dün istanbul'daki gibi
"Kana kan, intikam" sloganı attilar...
Atılan sloganlann en ilginç olanlanndan birisi de
şuydu:
"Ya Allah Bismillah Allahüekber!"
Bu sloganı bir devlet memuru olan polislerin atma-
sı çok düşündürücüdür!..
Aynı sloganlan kimi zaman maçlarda, kimı zaman
mitinglerde duyuyoruz!..
Üniversitelerde kız öğrencilere başörtüsü yasağı
getirildiğinde, sekiz yıllık eğrtim sürecine girildi-
ğinde cami çıkıslannda sanklı, takkeli, çember sakal-
lı İBDA-C, Hizbullah militanlannın da attığını biliyo-
ruz...
Siirt Jetpaspor-Beşiktaş maçının oynandığı Siirt
Stadyumu'nda da aynı sloganlar atılmıştı. Yıne bir-
kaç yıl önce Ali Sami Yen Stadı'nda Galatasaray'ın
oynadığı bir maçta aynı slogan atılınca, çoğunluk
"Gençlik Marşı"y\a yanıt vermişti...
Acaba Türkiye'de çevik kuvvet polisinin siyasi par-
ti tercihi nedir bilen var mı?
Ama atılan sloganlara bakılınca sekiz bini askerii-
ğini henüz yapmamış olan polisin 'gerici-faşist' bir
siyasal kimliği olduğu, Türk-lslam Sentezi'ni bile-
rek ya da bilmeyerek savunduğu bir gerçek...
Yıne polis memurlannın (çevik kuvvet polisi) ço-
öunluğu kırsal kesimden geliyor (Polis Dergisi 155.
özel Sayısı-2000 Güngör Sürmeli'nin yazısı), büyük
kentlerin yapısına ayak uyduramıyor...
Güngör Sürmeli (komiser yardımcısı) Polis Dergi-
si'nde ilginç bir saptama yapıyor...
Diyorki:
"Polis, aldığı ücretle temsil görevini yerine getir-
mekte oldukça zorlanıyor. Maddi olanaksızlıktan do-
layı Ankara Çevik Kuvvet Şubesi'nde çalışan polis-
lerin yandan fazlası Fatih, Sincan, Etimesgut, Er-
yaman vb. gibi Ankara 'nın men\ezine uzakyerieşim
birimlerinde oturmaktadır..."
Aynı durum lstanbul, Izmir vb. kentterde de söz ko-
nusudur...
Şunun da altını çizmekte yarar var: Çevik kuvvet
polisini, emniyetin diğer birimlerinden ayn tutmak
gerekir...
Çünkü onlar 2-3 bin kişi biriikte çalıştığı için da-
yanışma içindedir; bu nedenle örgütsel bir konumu
bulunmaktadır...
• • •
Türkiye'de her yeni Içişleri Bakanı'nın göreve
başiamasıyla milletvekili seçildiği kentte polis okulu
açılması neyi amaçlıyor?
Ideolojik bir yapılanmayı!..
Yaklaşık 20 yıldır Içişleri Bakanlığı kottuğunda sağ
partilerin milletvekilleri oturduğu için de polis okul-
ian belli bir kleolojinin savunulduğu kurum oluyor...
Böyle olunca da çevik kuvvet polisleri dün Izmir'de
olduğu gibi Emniyet Müdürü Hasan Yücesan'ı tar-
taklayıp şöyle diyebiliyorlar:
. "Bizi satanı biz de satanzl"
Devletin polisi yasadışı yürüyüş yaparken kımi em-
niyet müdürieri onlara destek veriyor
"Polisin sabn taştı!"
Dün yine silahlar havadaydı...
Bir hukuk devietinde görülmemesi gereken fo-
toğraflardı bunlar!..
Hete Ankara'da polisin göstericilere karşı giriştiği
coplu saldın ve ÖDP, SİP, Pir Sultan Abdal bınaları-
na taşla saldıranlara yönelik hoşgörülü tavrı gerçek-
te çok düşündürücüydü...
Yasadışı eylem yapan polis, yasadışı eylemcilere
karşı acımasızdı!
ODP ve SİP binalannı taşa tutan siviller de polisin
attığı sloganı atıyoriardı:
"Ya Allah Bismillah Allahüekbert.."
Polisin bunaldığı bir gerçek!..
Polisin tıpkı memurlar, öğretmenler gibi yaşam ko-
şullannın ailtında ezildiği bir gerçek!..
Tüm bunlara karşın bir hukuk devletinde polis hiç-
bir zaman "Kana kan, intikam" çığlıklan atamaz!..
• • •
Çevik kuvvet polisinin iki gündür yaptığı yasadışı
gösterileri, siyasi erkin çok iyi değerlendirmesı gere-
kir!..
Eylem 'af öfkesi'y\e, 'iki polisin kalleşçe öldürül-
mes/'yle sınıriandınlamaz!..
Elbet bunlar da etkendir, ama olay 'ekonomik ve
sosyaT nitelik taşımaktadır; başkaldınnın 'ideolojik'
yönü de yabana atılmamalıdır...
Ancak, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlan-
nın canlanyla, kanlarıyla kurduğu laik demokratik
Türkiye Cumhuriyeti'nde güvenlik ve huzurdan so-
rumlu polis "Ya Allah Bismillah Allahüekber" slo
ganını atamaz!..
Biliyorum polis de insandır!..
Bu ülkede askerler de binlerce şehit verdi; gence-
cik çocuklar duvariara yazı yazarken öldürüldü; ki-
mileri kör kurşunla canından oldu...
Sıvas'ta onlarca aydın, yazar cayır cayır yakıldı...
Gazi'de, Ümraniye'de gencecik çocuklar keskin
nişancılarla katledildi; Uğur Mumcu, Ahmet Taner
Kışlalı, Onat Kutlar ve diğerieri alçakça öldürüldü...
Biz ne zaman demokrasiyi yaşam biçimine dö-
nüştüreceğiz?
hikmet.cetinkaya(a cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
'Çotışmanın'
mağdurkmna davcı
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - F tipi ceza-
evlerinin protestosu sıra-
sında ülkücülerin saldı-
rısına uğrayan tutuklu
yakmlan ve sol görüşlü
58 kişi haklonda, Top-
lantı ve Gösteri Yürü-
yüşleri Yasası'na muha-
lefet ettikleri gerekçe-
siyle dava açıldı. Olay-
larda gözaltına alınan ve
FXîM savcısı tarafindan
serbest bırakılan
ÖDP'nin 4 yöneticisi
hakkında ise Türk Ceza
Yasası'nın (TCY) ^ r ö r
örgütüne yardım ve ya-
taklık" hükmünü ıçeren
169. maddesi uyannca
dava açılacağı öğrenildi.
Nöbetçi Ankara 9. As-
liye Ceza Mahkeme-
si'ne çıkanlan tutuklu
yakınlan, tutuksuz yar-
gılanmak üzere serbest
bırakıldı. Sanıklann yar-
gılanmasına 11 Ocak
2001 tarihinde devam
edileceği bildirildi.
Gözaltına alınan ÖDP
Ankara il yöneticileri
Mustafa Çelebi ve Ertan
AJtan ile Çankaya ilçe
yöneticileri Metin Uçak
ve Umut Kuruç ise Te-
rörle Mücadele Şubesi
ekiplerince Ankara
DGM'ye sevk edildi.
DGM Cumhuriyet Sav-
cısı TalatŞalk tarafindan
sorgulanan 4 kişi. sorgu-
lannın ardından serbest
bırakıldı.