23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 5 KASIM 2000 PAZAR 14 JvLJI-/l U r i . kuttur@cumhuriyet.com.tr Yüzüncü Ad 'Baldassare'nin Yolculuğu', Samih Rıfat'ın çevirisiyle YKY'den çıktı Maah)ufıui)xış(imyvkuhığıı.MCOLASTSCHOPP 1993'te Goncourt Ödûlü'nü alan, Lübnan kökenli ünlü ro- mancı Amin Maalouf, yedinci romanını çıkardı. Bu da en az öncekıler kadar bılgelik ve ke- sınhk ıçeriyor. Basit, kendi ha- lınde bir dükkân sahibini seç- miş kahraman olarak kendine, sonra da onu XVII. yüzyılın Avrupa'sında dolaştırmış. 1665 yılı son nefesini vermektedir ve bütün kıta usdışı bir korku- nun tehdıdı altmdadır, dahası bu korku, tuhaf ve kaygı veri- cı olaylar gerçekleştikçe doğru- lanmaktadır. 666, Vahiy'deki "Canavar"ın sayısıdır. 1666 yı- lı gelmektedır. Dûnyanın sonu, söylendıği gibı yaklaşmakta- dır. Bıraz olsun geçen yılı arum- satmıyor mu? Bır Cenova kahvesinde görüş- tüğumüz yazar, büyük bir kibar- lıkla karşıladı bizi. Her yanıtı- nı düşünerek verdı, sözlerini ölçtü. ınceliklen vuıguladı, ay- nntılara gırdı ve söyleşi boyun- ca hep kibardı. tnsanın dost edınmek istediği türden bır bil- gın gibı. - Kahramammz Baldassare Embriaco sürekli birtaknn otay- iaria sarsıtavor. Bu kişiUk nasıl oluştu? AMtN MAALOUF - Bu ki- şiyi oluşturmama biraz da gün- delık yaşanun akışı yardım et- tı. Nasıl bır yol izleyeceğini ön- ceden belirlemedim, olaylarla karşılaştnası belirledi yolunu. Sürekli olarak birtalam olay- lar, kararlar almasına yol açb; bu arada bazı olaylar da onu zorladı, hoşlanmadığı şeylen yapmaya itti. Hatta bazen ken- dinı öyle durumlar içinde bu- luyordu kı, kararsız kalıyordu; çok zorlanıyor, ama herhangı bir karar alamıyordu. Kıtapta be- lırgın bır özellik var: her gûn, bır sonraki gün ne olacağtnı bil- meden yazmak. Baldassare, ba- zı olacaklan kestirebılıyor, ba- zı kestirdiklenyse olmuyor. Tıp- kı yaşamda olduğu gibı. Bu ro- manda izlenecek yollar, ilerle- dikçe açılıyor. -Oyteyse Baldassare biraziçi- mizden biri, öyk değü mi? MAALOUF - Baldassare, dükkânını ışleten iyı bir adam. Güç durumlarla karşı karşıya kalan sıradan bıri aslında. Yol- aldassare'nin yolu; Istanbul'a uğrar, oradan Izmir'e, Sakız'a, Cenova'ya, Amsterdam'a sonra da Londra'ya. Konya'da vebanın kıyımına, Izmir'de Sabetay Sevi'nin şaşırtıcı başkaldınsına, Ingiltere'de büyük Londra yangıııına tanık olur. culuğa çıkıyor, ama gezmek için doğmuş biri değıl; yazıyor, ama bir yazar değıl. Bır karşıt kahraman. Tarihin büyük bir kişiliğinden çok herhangi bir ölümlü o. Bır tür yazgıdan elin- deki olanaklarla kurtulmaya ça- lışan ömek bir öp. Bazen bır me- murun açgözlülüğünün kurba- nı oluyor, bazen de o, bır me- muru kullanıyor. Bu bır yaşam yolculuğu. Ardından koştuğa- muz bütün hayallenyle, onar- maya çalıştığımız bütün yan- lışlanyla, bütün gelip geçicı üzüntü ve sevinçlenyle yaşa- mın kendisı. 'Muthıluk gelip geçicicrtP •BaMassare,yücegerçeği içer- diğisdvlenenve hiçbirzamanar- nnı çözemeyeceği bir kitabın peşine düşer. Ama yolda bam- başka şeyler yaşar, özelMkle de bir kadmın (Bess) aşkı sayesin- de harika anlar yaşar. MAALOUF - lnsan yaşamı boyunca bırkaç doğrunun peşın- den koşar durur. Bazen onlan yakalamış gibı hisseder, ama hep elinden kaçınr. Bu arada gerçeği ortaya çıkaracağı ileri sürülen büyük kitaplar, bütü- nüyle anlaşılmaz olur. Yaşam böyle. Haklısınız, Bess'le yaşa- dığı o harika, ama gelip geçici anlar, bütün yaşamını ayduila- tan anlardır. Zaten yaşamda da mutluluk, insanın en değerli şeylen paylaştığı bir kişinin ya- nında bulunmasıyla gerçekleşir genelde. Bu, bir kez daha bu yol- culuğun yaşam yolculuğu ol- duğunu gösteriyor. Birçok şe- yın peşındenkoşar dururuz hep, sonunda da en önemli şeyin, elde edılemeyecek şey olduğu- nu anlarız. Mutluluk gehp ge- çicidir. Beklenmedik bir andır, beklenmedik bır yerdir, orada bekledığımiz kışıler vardır. Za- ten o anın güzelhğını de ancak sonradan fark edenz. - Bu alabildiğine zengin roman nasıl doğdu? MAALOUF-Bır kitabın ya- ratılışı, her zaman alabildiğine karmaşık bır süreçtır. Kimi za- man bu- düşünce gelır aklmıza, önemli olduğunu düşünmezsı- nız, sonradan önem kazanır. Bu romanın köklen, yaklaşık yır- mi yıl öncesine uzanır; ılk ro- manım içinbelge toplarken Cü- beyl'de Embriaco ailesi hak- kında bır öykü okumuştum. Çok ilgimi çekmışti. Altı yıl önce Lübnan'daydım ve Cü- beyl kentinde (bugünkü Byblos) bir tur attım, sonra o öykü ak- lıma geldi. Bu aileden gelen bi- nlenrun hâlâ burada yaşamala- n ne kadar ilginç olurdu dıye dü- şündüm kendı kendıme. Sanı- nm, o sıralarda kitap kafamda oluşmaya başladı. -Kitabtyazmakne kadar za- manmızı aldı? MAALOUF - Bu kitabın ar- kadaşlığıyla altı yıl geçırdim, ama çok ara verdim. Bır soluk- ta yazabileceğim birkitap değil- di bu. Uzun bir yol ka- t etmesi gerekti. Bu roman üze- rinde çahşırken, başka tasanlar üzerinde de çalıştun. Da kitap ya- yımladım. Tasanlanmı gerçek- leştirdikten hemen sonra yine bu kıtaba dönüyor, Baldassare Embriaco'ya yolculuğunun bir bölümünde eşlik ediyordum. Atlantik'te bir adada... - Nasıl vazıyorsunuz? MAALOUF-Hep birçok ta- sanya bırden girişırim, ama hiç- bir zaman hepsiyle ayru anda il- gilenmem. Bir kitap üzerinde cauşırken ötekilen unuturum. Bu bırkaç ay sürer, sonra sıkı- lınm ve ötekilerden birine ge- çenm. Her gün sabahlan çalı- şınm, ama kendune belli saat- ler belirlemem. Kalktığımda, saat kaç olursa olsun, çalışma- ya koyulurum ve altı yedi saat boyunca aralıksız çaksınm. Son- ra dururum ve ertesı güne ka- dar kitap konusunda düsünme- meye çahşınm. - Sığınağınız neresi? MAALOUF-Atlantik'te bir adada çalışıyorum, orada kü- çük bir evım var, içinde de kü- çük bır ahşap masam. Dünyay- la hiçbir bağım olmaz orada (telefonum büe yoktur!) ve kün- se beni rahatsız etmez. - Bflgisayaıia aranız nasd? MAALOUF-Hep doğrudan bilgisayarayazanm. Bunakar- şılık bazen, esin kaynağım tü- kendiğinde, bir konu üzerinde takıhp kaldığımda kâğıda dö- nerim. Ama bu hiçbir zaman birkaç paragrafı aşmaz. Sonra yeniden ekranda devam ede- rün. 'Kendime ahW - Kıtaplannızm hepsi alabil- diğine canh. Bdgekrinizi nasıl topluyorsunuz? MAALOUF-Geneldebelge- lerimi kendim toplanm. Arada sırada eşim de bana yardımcı olur. Bu roman için tüccarlann kayıtlanna, Cenova, Izmir, Is- tanbul üstüne kitaplara, döne- min paralan, yolculuklar vb. hakkındaki kitaplara başvur- dum. Kısacası, ele aldığım ko- nuyu uzaktan ya da yakından il- gilendırebılecek ne varsa, hep- sini okumaya çalıştun. - Baldassare'nin hem duygu- sal hem de ruhsal açıdan bü- yük bir vamızhk içinde olduğu hissediliyor? MAALOUF-Bu doğnı kuş- kusuz. Bunu fark etmemıştim, ama bu benim de hissettiğim bu- şey. Bunu yansıtmış olma- lıyım. - Baldassare. doğduğu kent- le Cenova arasında bir kopuk- hıkyaşıyor. Sizdeyirmiyıl Lüb- nan 'da, sonra da yirmi dört yıl Fransa'davaşadmız. Kahrama- nıuızla aranızda bir koşuthık görebilir miyiz? MAALOUF - Bir benzerlik olduğu söylenebilir, ama ke- sinlikle aynı şey degil. Sanınm insan bütün aitlÜderini ortayaçı- karmalı, taşımalı. Benim duru- mumda, ıki aitliğımın bir üçün- cüyü yarattığuu hissedıyorum: Kendime aitlik. - Yurdun tanımı sizce ne ol- mahydı? MAALOUF - insanın sevdi- ği varhğın yaşadığı yer. Y A Y I N E V L E R İ N D E N Y E N İ K İ T A P L A R ( 2 ) Çeşitli yazarlarla zeııgin bir listeCAN YAYINLARI Yekta Kopan ilk öykü kitabı 'Fildişi Karası'nda günümüz toplumunda de- ğışcn değer yargılannı, birbinne ya- bancılaşan insanlan duyarlı bu- gözlem gücüyle anlatıyor. Oya Baydar' uı yeni romanı 'Sıcak Külleri Kaldı' Türki- ye'nin en çalkantılı yıllaruun ağu-lığı- nı her yönüyle yaşamış, sağa sola sav- ruhnuş, yıkıknış insanlannın geçmiş- le bır tür hesaplaşması gibı. İnd Aral'uı yenı öyküleri 'Gölgede KırkGece' de insanı, özellıkle kadım bütün sorunla- nyla okura sunuyor. Nazh Eray'ın romanı 'Ay Işığı Sofra- sı', Ahmet Cemal'm 'Sanat Uzerine Denemeler', AB Kırca'nın denemelenn- den oluşan 'SedirAğacmınKokusu', As- h Erdoğan'uı köşe yazılannın derle- mesı BirYokulukNasıl Bher'. Feridun Andaç'ın uzun söyleşi kitabı 'Türkân Şoray ile Yüz Yüze' ve Türk edebiya- tının önde gelen isimleriyle söyleşile- ri içeren 'SözUçarYazıKahr', Adnan Binyazarın am romanı 'Masahnı YiÖ- ren Dev', Burhan Günelin öyküleri 'Kar DüşlerT, Ozcan Karabulut'un öy- külen 'Aşkın Halleri', Haydar Ergü- len'in düzyazüan *HaziranTekrar(Açık Mektup)', MudzeOzünal'uı ılk roma- nı 'Alaym Kızlan' ve MuratGülsoy'dan 'Bu Kitabı Çaluı" yeni yayuılardan. Yaşamöykûleri ve ilk romanlar Umberto Eco'nun deneme kitabı 'Açık Yaprt' (Çevırmen:Nflüfer Uğur Dala>), GeorgeOrwdl'uı romanı 'Hay- vanÇififiği' (Çevirmen: CdalÜstEr), To- ni Morrison'unromanı 'S«vüen' (Çe- vırmen:Püren Ozgören), Italio Cabi- no'nun öykülerinin 'Sıfir Zaman' (Çe- virmen: Şemsa Yeğin), Isabel Allen- de'nın romanı 'Kaderin Kızı', Patricia Highsmith'm polisiye romanı 'Ripley Su Altında' (Çevirmen:Nihal Önol), Cesare Pavese'in güncesi 'Yasama Uğ- raşT (Çevirmen:Cevat Çapan), Nikos Kazancakis'in am kitabı 'El Greco'ya Dilekçe' (Çevirmen:Ahmet Angın), r 'sabel Allende, Umberto Eco, Italo Calvino, Cesare Pavese, George Onvell, J.M. Coetzee, Toni Morrison, Antonio Tabucchi, Patrica Highsmith, Linn Ullrnann, Nikos Kazancakis'in yapıtlannı içeren zengin bir listesi var Can Yayınlan'nın. Christian Bobin'in romaru 'Alakar- ga". Erik Orsenna'dan 'Dokuz Gitar- da Dünya Tarihi'. Minette Walters' ın polisiye romanı 'Kanh Miras' (Çevir- men: Tüün Nutku) JAL Coetzee'nin 'Utanç' adlı romanı (Çevirmen:Ük- nur Ozdemir), Roger Pol Droit'uı de- nemeleri 'Filozoflann Dostluğu' (Çe- virmen:Şensuvar Aktaş), Ian McE- wan'ın romanı 'Amsterdam' (Çevir- men: ÜDtem Gürpmar), Luis Sepul- veda'nın gezi yazılanndan oluşan 'Pa- tagonia Expresi' (Çevirmen:Yıldız Canpolat). Henri Gougaud'm roma- nı 'Aşk Yolunda' (Çe\ umen:ElaGün- tekin), Pascal Quignard'ın deneme- len 'Cmseffik ve Korku' (Çevirmen:Ay- kutDerman). AlessandroBaricco'nun romanı 'OfkeŞatolan'(ÇevuTnen:Se- min Sayit).Andrey Makine'nin 'Bir Sovyet Kahramamnın Kızı', Nancy Houston'uı romanı 'Meleğin Izi', Cla- udk» Piersanti'nin romanı 'Luisa ve Sessizlik' (Çevırmen:Semin Sayıt), Marrin VValser'ın romam 'Güçlü Bir Pmar' (Çevirmen:Yasemin Bayer), MarieCardinal'uı romanı 'Ask~ Aşk- lar' (Çevirmen:ÜmitAltan), çeviri ki- taplannuı yenileri. Eric Ambler'in polisiye romanı 'Di- mhrios'un Maskesi' Iluncı Dünya Sa- vaşı öncesı Türkıye'smde egemen olan bulanık havayı olağanüstü bir gerçek- Hkleresmediyor (Çevirmen:GülçinAl- demir) Valerio Massüno Manfredi'nin 'Büyûk Iskender' (Çev. Eren Cendcy) adlı tanhı romanı 3 ciltten oluşuyor. Yann Andrea, 'OAşk' adlı romanın- da (Çevirmen: Aysel Bora) Fransız ya- zar Marguerite Duras ile yaşadığı bü- yük aşkın öyküsünü anlatıyor. lsveçli yönetmen Ingmar Bergman'la oyuncu liv UUmann'uı kızı Linn Uttmann'ın 'SenUyumadanÖnce' adh özyaşamöy- küsel romanı (Çevırmen: Aylm Yen- gin), FrançoisMhterand'ın gayri meş- ru kızı Mazarine Pingeot'un babasıyla ilişkisini temel alan 'ukRoman' adlı kı- tabı(Çevirmen:Aysel Bora) ılgi çeke- cek kitaplar arasında. KatiJin kimKgini sezen yazar Antonio Tabuccbi'nin Münir Göle çevirisiyle üç kitabı var: 'Hint Gece Müziği' neler sunacağı bılınmeyen, bi- timsiz birbekleyişle yüklü Hindistan'ın içlerine bir yolculuk, bir arayış. 'Umk Çizgisi'nde ıse Italya'nın bir liman ken- tinde, morgda görevli olan Spino, bir gece oraya getirilen birdelikanhnın ce- sedine bakuıca, onu kendı gençliğine benzetmesiyle, umulmadık yönlere yö- nelişı üzerine. Üçüncüromanı 'Danıas- ceno Monteiro'nun Kayıp Başı'nı ise Tabucchi, gerçek bir olaydan yola çı- karak henüz aydmlanmamış bir cina- yetin failini ilginç yaratıcılık sezgisiy- le doğru tahmin etmişti. VVHBamTrevor un 'Feticia'nmYofcu- hığu' adlı romanı gencecik Irlandah bir kızın, ağabeyinin düğününde görüp âşık olduğu Johnny aduıda bu" delikan- lıyı bulmak umuduyla gittiği tngiltere'de başuıa gelenleri anlatıyor. Friedrich Dürrenmatt, 'Gözkmcfle- ri Gözlemle>enin Gözlemi'nde polıs- medya- yeraltı dünyası arasuıdaki iliş- kiyi irdeliyor. Paul Austerın Köşeye Kısormak' adlı romanı ise psikolojik öğeler içeren ilginç bir dedektiflik öyküsü. SÜRECEK Y A P I Y O R L A R ? Hollywood'da grev paniği • Kevln Costner yönetmenliğüıı Olıver Stone'un yaptığı 'BeyondBorders' fihııinde oynamaktan va^geçri. Oyunculann grevi nedenıyle fıhnin ertelenmesini göze alamayan Mandalay Pıctures, rolü Ralph Fiennes'a verdi. • HOllyWOOd'dakı yazar ve oyuncu birüklerinin mayıs ayuıda başlaması beklenen grevine katılacak ünlüler, fılmleruıi yetiştirmeye çahşıyor. Bu oyunculann başuıda Johnny Deep, Mel Gıbson, Julia Roberts, Gwynem Paltrovv, Daniel Day Lewis ve Brad Pitt geliyor. Schwarzenegger' in 'Termınatör-3', 'Batman -5, 'Man in Black-2' ve Jodıe Foster'm yöneteceğı 'Flora Plum' adh yapunlann grev mağduru fılmler arasuıa girmesi bekleniyor. • Ray Charles, ı Kasun Çarşamba günü Moskova'da, Kremlin Konser Salonu'nda tüm biletlerin tükendiği bir konser verdı. Rus televizyonu "RIR", konserden elde edilen gehnn hasta çocuklara venleceğini duyurdu. Ray Charles, St. Petersburg'da verdiğı resitalle Rusya turunu tamamladı. • Jane Fonda. Gore ile Bush'un arasmda geçen ABD başkanlık seçimi yanşuıa bundan sonraki aşamada kaülacağuu ve Beyaz Saray'a adaylığmı koyacağmı açıkladı. • Al Gore için toplantılar ve konserlerle destek veren ünlüler arasuıda Steven Spielberg, Richard Dreyfuss, Patricia Arquette, Quentin Tarantino, Tom Hanks, Cnıincy Jones, Martin Sheen, Cher, Barbara Streisand, Kevin Costner, Robert De Niro, Michael Douglas, Oliver Stone Jack Nicholson gibı isimler bulumıyor. • Pedro Almodovar, büyük başan kazanan Annem HakkmdaHer Şey'den sonra yeniden setlere döndü. tspanya'da çekimlerine başlayacağı yeni çalışması Habla Con EUa'run son hazırhklannı yürüten Almodovar, daha sonra da Florida'da Paper Boy adlı projesini yaşama geçirecek. • Vanessa Redgrave. Kursk kurbanlannm ailelerine bağış yaptı. Vanessa Redgrave, 12 Ağustos'ta batan Rus Nükleer Denizaltısı " 'Kursk'ta hayatım kaybeden denizcilerin ailelerine 2000 pound (2900 dolar) bağışta bulundu. • Barbet Schroeder ın Fernando Vallejo'nun romanmdan uyarladığı son fihni La Virgen de lo Sıcarios, Kolombiya'da protestolarla karşılaşö. Kolombıya'daki uyuşturucu sorununu işleyen filmde Schroeder'm gerçekler yerine masal anlatnğını savunan yerel basm, fılmın izlenmemesi için kampanya başlattı. • Sophia Loren, Italya-Polonya-Kanada ortak yapımı olan yem bir filme başladı. Loren için bu yeni çahşma farklı bn: ^Av anlam taşıyor; çünkü . . sette kameranın ardında yönetmen olarak Loren'in oğlu Edoardo görev yapıyor. • Bllir grubunun onuncu yaşı bir toplama albümle kutlanıyor: Blur: the best of. 'Brit-pop'un sımge gruplanndan olan Blur'un geçen hafta yayunlanan bestofalbümü She's So High parçasıyla tanırılmaya başlandı. • U2,TheRed Hot Chili Peppers, Christina Aguilera ve Bon Jovi, 30 Kasun tarihinde VH1 Müzik ' Ödülleri töreninde şarkı söyleyecek. Tören, Los Angeles'da açık havada canlı olarak gerçekleştınlecek. • Steve Martin, yazarlıkta da şansını denemekte kararlı. Geçen ay ABD'de Shopgirl admı verdiği öykü kitabı yayunlanan Martin, yapıta isim olarak seçtiği öyküde büyük bır mağazada, eldiven bölümünde çalışan sorunlu bir tezgâhtar kızı anlatmış. • Michael JackSOn ın 'Thriller' albümü 'Amerikan Recording Industry Assocıatıon' venlerine göre en çok satan albüm seçildi. Jackson'uı tüm albümlerinin bugüne kadarki toplam satişı 56 milyonu buldu-
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear