23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
•4 KASIM 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER •• •• r Universiteleri merkezi denetim altma alarak özerkliğe son veren YOK hâlâ tartışılıyor Cımtanm YOK'ü 19 yaşmdaYUSUFZÎYAAY Tûrkiye, 12 Eylül cuntasının uni- versiteleri merkezi denetim altma alarak bilimsel, mali ve idari özerk- liğine son veren, üniversitelerde Törk-lslam sentezcilerini kadrolaş- tıran, türbana birçok kez izin verip bugün konjonktür gereği irticayla mücadele eden YÖK'ü, 21. yüzyıla girmesine karşın kaldıramadı. YOK, 19 yıldır otoriter-merkeziyetçi yapı- sıyla yüksekögretimin özelleştiril- mesi için çalışıych. Demokrasi ve temel özgûrlükleri ortadan kaldıran 12 Eylül cuntasının karar ve yürütme organı Milli Güven- lik Konseyi, "terörün fıdanhğT say- dığı universiteleri zapturapt altına al- mak için 6 Kasım 198 l'de 2547 sayı- • Üniversitelerden 1402 sayılı yasayla uzaklaştırdığı ilerici bilim adamlan yerine Tûrk-îslam sentezcilerini kadrolaştıran ve 19 yıl süresince üniversitelerde türbana birçok kez izin veren YÖK, bugün konjonktür gereği irticayla mücadele ediyor. YÖK'le birlikte fakültelerin sahip olduğu tüzel kişilik ortadan kaldınlırken öğretim ve araştırma kalitesi düşürüldü. h Yükseköğretim Kanunu'nu çıkardı. 1961 Anayasası 'nın özerk statüye ka- vuşturduğu üniversite ve akademile- ri Yûksek Öğretim Kurulu'nun (YÖK) merkezi çatısı altında topla- yan bu yasa, ûniversite rektörlerini doğrudan kendisıne bağlayarak geniş yetkiler verdi. Meşruiyeti 82 Anayasası 12 Eylül cuntasının antidemokra- tik propaganda koşullannda halk oy- lamasıyla kabul ettirdiği 1982 Anaya- sası'nın 130, 131 ve 132. maddele- riyle YÖK'e meşruiyet kazandmldı. YÖK'le birlikte fakültelerin sahıp ol- duğu tüzel kişilik ortadan kaldınlır- ken öğretim ve araştırma kalitesi dü- şürüldü. Cuntanın çıkardığı 1402 sayılı Sıkı- yönetim Yasası ile ilerici bilim adam- lannı üniversitelerden uzaklaştırarak bunlann yerine rektörlerinin sözünden çıkmayan, yetersiz ve Türk-tslam sen- tezci öğretim üyelerinin getırilmesi so- nucu bilimsel kalite geriledı. Gerici kadrolaşma, üniversitelerde türban krizinin yaşanmasına ve bilimin arka plana atılmasına neden oldu. Öğretim üyelerinin liyakata dayalı demokratik seçimlerle idari makam- lara getirilmesine son veren YÖK, bu makamlara atama yoluyla uygulama- larmı sorgulamayacak kişileri getirdi. Amacı özelleştirme Kuruluşunun ardmdan üniversite- lerin özelleştirilmesi hedefiyle, plan- lı olarak yürüyen YÖK, kurucusu Prof.Dr. îhsan Doğramacı'nın eseri Bilkent Üniversitesi ile vakıf üniver- sitelerine yeşil ışık yaktı. YÖK, ku- rulduğu yıllarda 27 olan ûniversite sayısını, her ile bir ûniversite açma hedefiyle günümüzde 53'ü devlet, 19'u vakıf olmak üzere 72'ye yûk- seltti. Bu durum, altyapısı ve öğretim elemanı yetersiz üniversitelerin varo- lan sorunlannı gün geçtikçe daha da büyüttü. Yetennce sanayüeşmemiş bölgelerde açılan çok sayıda ûniver- site, tûrban krizinin odaklandığı ku- rumlarhaline geldi. YÖK, Fethullah Gükn yanhlannın da Tûrkiye ve Or- ta Asya'da kurduğu vakıf üniversite- leriru tanıdı. YÖK Başkam Gûrûz, konuşmala- nnda vakıfüniversitelerinin Asya-Pa- sifık ülkelerinde bile yûzde 80'lerde olmasma karşm Türkiye'de yûzde 2'lerde kalmasından yakındı. Her yıl öğrencilerin ödediği harçla- ra büyûk oranlarda zam yapan YÖK, harçlann daha da arttınlması girişim- leriyle özelleştirme hedefıne ilerliyor. KEMAL GURUZ'DEN UYARI 'Oğrenciler, tahriklere kapılmasın'• Kemal Gürüz, 6 Kasım Pazartesi gününün, YÖK'ün kunüuş yıldönümü olduğunu anımsatarak "Ülkenin haynnı istemeyen küçük bir grup, öğrencilerimizi tahrik etmeye çalışıyor" dedi. Bu tahriklere izin verilmeyeceğini vurgulayan Gürüz, rektörlere, protestolarda etkili olan yasadışı örgütlere karşı eylem planmın yer aldığı birer mektup verdi. ANKARA (CumhuriyetBürosu)- : Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz, 6 Kasım Pazartesi günü YÖK'ün kuruluş yıldönümü nedeniyle yapılacak protestolann "ülkenin haynnı istemeyen küçük bir grup 1 * tarafından düzenlendığini ileri sürdü. Gürüz, "Akhnıza eelen ne kadar terör örgütü varsa bu işin içinde. Oğrencilerimizin büyük çoğunluğunun bu rür tahriklere kapılmayacağına inanıyorum" dedi. Rektörler Komitesi, Prof.Dr. Kemal Gürüz'ün başkanlığrnda YÖK'te toplandı. Gürüz, rektörlere "gjzfi" damgah birer zarf verdi. Üniversitedeki protestolarda etkili olan yasadışı örgütlerin tek tek sıralandığı mektupta, öğrencilerin tahriklere kapılmaması için eylem plam sunuldu. Mektupta; protosto eylemlerini Atatürk Üniversitesi, Malatya Inönü, Dicle ve Fırat üniversitelerinde PKK, Hizbullah, IBDA-C örgütlerinin; Marmara, Istanbul, Istanbul Teknik Üniversitesi ve Karadeniz Teknik Üniversitesi başta olmak üzere batıdaki üniversitelerde TÎKKO ve DHKP-C terör örgütlerinin dûzenleyebileceği iddia edildi. YÖK Başkam Prof.Dr. Kemal Gürüz, "Çok küçük bir grup, öğrencilerimizi tahrik etmeye çalışıyor. Aklınıza gelen ne kadar terör örgütü varsa bu işin içinde. Bunlar çok yakmdan biliniyor. Kimin ne olduğu büinryor. Sevgili oğrencilerimizin bu tahriklere kapümayacağuıa inanıyorum" dedi. NAYLON SERTİFİKA VERİLDİ Marmara Üniversitesi'nde vurgun iddiası • YÖK Başkanı Kemal Gürüz, Marmara Üniversitesi'nden mezun olan öğrencilere naylon sertifika verildiği ve astronomik paralar alındığı iddialannın ciddiyetle üzerine gidileceğini söyledi. Gürüz, "Sorumlular, yargı önünde hesap verecekler. Bundan kımsenin şüphesi olmasın" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - YÖK, Marmara Üniversitesi'nde öğretmenlik sertifıkası için öğrencilerden 600 milyon lira istendiği ve naylon sertifikalar verildiği gerekçesiyle soruşturma başlattı. YÖK Başkanı Prof. Dr Kemal Gürüz, "Olay çok vahim. Sorumlular, Türk vargBi önünde hesap verecek" dedi. YÖK Başkanı Gürüz, Marmara Üniversitesi'nde Fen-Edebiyat Fakültesi'nden mezun olan adaylann öğretmen olabılmek için başvurduğu sertifika programlanyla ilgili usulsüzlük iddialanyla ilgili olarak "istismara son verildiğini" kaydetti. Gürüz, "Naylon sertifikalar verildiği, astronomik paralar ahndığı, paralann amaç dışı kullanıldığL, bundan kişisel menfaat sağlandığı yolunda ciddi kldialar var. Bunlann üzerine ciddiyetk gidecegiz. Henüz tahkikat aşamasmda olduğu için daha fazla bir şey söyleıniyorum, ama bu istismara son verürrdştir" dedi. "Tezsiz yûksek Bsans programlan ile 20-21 saatie öğretmen ohınmasına son verihnjştir" diyen Gürüz, bunun geriye dönüşü olmadığını, öğretmenlerin en iyi şekilde yetiştirileceğini kaydetti. Kemal Gürüz, Batılı ülkelerde olduğu gibi ortaöğretim öğretmenlennin bundan sonra yûksek lisans dûzeyınde yetiştinleceğıne ışaret ederek "Bunun istismarma izin vermeyeceğiz. Gerçekten, bir üniversitemizde çok vahim bir otay vanhr. Yeni muttali okluk. Sorumlulan Türk yargısı önünde hesap verecekler. Bundan kımsenin şüphesi olmasın" dedi. IstanbulLLsesi Kurtuluş Savaşı topraklannda Istanbul Erkek Useifler Eğitim Vakfi Özel Üköğretim Okulu tzci ve Bando Grubu ve Istanbul Usesi Sakarya Oymağı, Cumhuriyet Bayramı'nı Kurtuluş Savaşı'nın geçtiği topraklarda kutladı. Geyve Kaymakamhk Meydanında yapılan resmi kutlama törenlerine kaulan grup, daha sonra milli mücadele kahnunanı AH JFuat Cebesoy ve onunla birtikte mücadele verenlerin, Sakarya Irmağf nı geçerek Anadolu'ya utaşmak isteyen düşman güçlerini geri püskürttüğü bölgeleri gezdiler. Istanbul Lisesi ve İstanbul Erkek Liseliler Eğitim Vakfi Özel tlköğretim Okuhı ögrendleri milu mücadele yıfianndan gelen bu sesin, yıllar sonraya uzayacağmı ve hiç susmayacağını söytedikr. Siyasi partilerin kaldınlmasını istemesine karşın hükümet YÖK'ün varlığını koruyor Özerklik sözü boIstanbul Haber Servisi - YÖK'ün 19. yılında da varlığını koruması, iktidardaki 57. hükü- meti oluşturan partilerin, prog- ramlannda yer alan ûniversite özerkliği sözûnü tutmadıklannı gösterdi. Programında özerklik vaad eden hükümet ortağı DSP ve MHP bu sözlerini tutmazken ko- alisyonun diğer partisi ANAP, programmda zaten özerklik kavra- mına yer vermedi. TBMM'deki tüm partilerin, kaldınlmasını istemesine karşın 57. hükümet de merkeziyetçi-oto- riter yapısıyla YÖK'ün varlığını koruyor. YÖK konusunda hiçbir gelişme yaşanmaması, siyasal partilerin muhalefetteyken halka verdikleri sözlen ıktidardayken önemsemediklerini gösterdi. Halen 57. hükümette koalisyon ortağı birinci parti olan DSP, par- ti programmda, "Ûniversite özerk- ygıne gerçeklik kazandınrken öğ- retim üyelerinin ve öğrencilerin, yönetime ve program düzenleme- lerine demokratik ve yapıa kan- umlan sağlanacakür" diye belirt- tiği özerklik vaadini gerçekleştir- medi. Koalisyon ortağı MHP de parti programmda, "Yükseköğretim kurumlannın ülkenin ihtiyaçlan- na uygun şekilde stratejik anlam- da yönlendirilmesi. mali ve idari açıdan denetlenmesi dışında özerktikleri güçlendirilecektir" görüşüne yer verdi. Bu görüş, özerklikle mali ve idari denetimin nasıl bağdaşacağı konusunda çe- lişki yaratırken MHP'nin iktidar- daki koalisyonda olmasına karşın üniversitelere özerklik verihne- mesi de vaatlerini tutmadığmı or- taya koydu.ANAP ise programın- da ûniversite özerkliğinden söz et- medi. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Kandırılıyoruz... Pazar günleri evde oturmayı pek severim. Hete kış ay- lannda; çoğu kez cuma akşamüstü girdiğim evden pa- zartesi sabahı çikanm. Fakat önceki pazar; berbat ha- vaya rağmen, evde oturmak zorunda kaldığımdan, müt- hiş sıkıldım. Insanlar hertürfüsünden "yasaklara" karşı doğal birtepki duyuyoriar... Başta Ankara olmak üzere, kimi yerteşim birimlerimiz- deki yerel yöneticılerin, nüfuslannı çoğattmak ya da en azından azaltmamak konusundaki "cansiperane" ça- balanna çok şaşırdım. Ve sonunda, kimi beldelerimiz- deki "normal dışı" artışlar, şimdı pek çok şeyin yeni baştan yapılmasına neden oiacak. Fakat çok ilginç bir biçimde, hiç kimse "sonımlu" ol- mayacak ve hiç kimse ciddi bir biçimde cezalandınlma- yacak. Oysaki yapılan şey, "görevi suiistimal" ve bu su- iistimali kimlerin yaptığını isim isim saptamak son de- rece kolay. Ancak, meselenin üzerine gidilmeyecek. 2- ra yapılan şeyin "iyi niyetli" olduğu düşünülüyor. *•• Benzersuiistimaller, seçmen listelerinin düzenlenme- si sırasında da yaşanmıştı ve hiçbir ciddi sonucu olma- mışt. Herhalde anımsayanlannız vardır. Bir ülkede in- sanlann egemenlik haklanna yapılan bu çok ciddi sal- dınnın sorumlulannın hiçbir biçimde cezalandınlmaya- caklannı defalarca yazmıştım. Sanıyorum zaman beni haklı çıkardı. Oysaki yapılan şey, insanlann iradelerine "tecavûz" idi. Ve bu hep yapılıyor... Olmayan binalarda seçmenler saptanmıştı. Boş bir bi- nada, birkaç yuz seçmenın olduğu yalanı belgelenmiş- ti. Fakat bunu yapan görevliler ismen bilinmekle birlik- te, haklannda hiçbir ciddi kovuşturma yoluna gidilme- mişti. Birkaç kilo baklava çalan çocuklar ytllarca hapse ablırken "oyumu çalan" ınsanlar, ellerini kollannı salta- yarak dışanda dolaşıyorlar... ••• Hemen her seçimden sonra, çöplüklerden oy pusu- lalan toplanır. Kaybedenler, seçim kurullanna itiraz eder- ler. Kimi zaman itirazlar, zamanaşımı vb. gibisinden usul hatalanndan ötürü reddedilır. Kimi zaman da, bulunan pusula saytsının, "seçim şonucunu etkilemeyeceği" ile- ri sürulerek iddia reddedilir. Oysa ki ortada bir "hile" vardır. Ve bunu yapanlar bel- lidir. Fakat kimse bunun üzerine gitmez. Zira, "yasala- nmo. böyledir"... Bulunan pusulalann seçim şonucunu etkilemeyece- ği ilen surulur. Fakat yapılmış olan hilenin, seçımin ye- nilenmesı için bir neden oluşturduğu dıişunülmez. Ve hep kandınlıyoruz, hep aldatılıyoruz... • • • Bizim öğrencilik dönemlerimizde "lise öğretmenleri", üniversrtelerimizin fen ve edebiyat fakültelerinde yetiş- tirilirlerdi. Hele Ankara ve Istanbul'dakı "yûksek öğret- men okullan", Türk ortaögretiminin temel direği olan ele- manlan yetiştirdiği gibi, bizim ûniversite öğrencisi oldu- ğumuz dönemde, Türkiye'nin yüzünü ağartan bilim in- sanlanndan çoğu bu kurumdan yetişmişlerdi. (Benim babam da, halam da "yûksekmuallim"1i idiler ve bunun- la övünürierdi. Amcam, Istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi çıkışlı idi. Şimdi onlann tümü rahmetlL.) Aynı dönemde, ortaokullara öğretmen yetiştirmekle görevlendirilmiş bulunan "eğitim enstitüleri" vardı. Iki yıl- lık bu okullar da çok ciddi eğitim kurumlanydı. Anka- ra'da Gazi Eğitim, Istanbul'da Çapa ve diğer bazı kerrt- lerimizdeki eğitim enstitüleri çok değerii öğretmenler yetiştirmişlerdi. Fakat sonuç olarak, iki yıllık okullardı ve hedefleri ortaokullara öğretmen yetiştirmek idi. 2547 sayılı YÖK çerçevesinde bu okullar, dört yıllık eğitim fakültelerine dönuştürulduler. (Buradaki kimi öğ- retmenler, gece yatıp sabah kalktıklannda doçent ya da profesör oluverdiler...) Ve her ne olursa olsun, bu kurumlanda da, çok de- ğerli meslektaşlanmızın özveriyle çalıştıklanna eminim. Ve gene, buralarda yetişen genç öğretmenlerimizin de- ğerlerinden kuşku duymuyorum. Fakat fen ve edebiyat fakültelerinde okuyan oğren- cilerimizin durumu ne oiacak? Eskiden bir pedagoji rJersi alarak öğretmen sıfatnı ka- zanırlardı. Şimdi iş gitgide zorlaştınlmış? Ne gereği var? • • * "••• ' '' Galiba birileri bizi sürekli kandınyor. Ama acaba suç, kandıranda mı, kandınlanda mı?.. Cumhurbaskanı sezer, kendi kontenjanından 3 üyeyi YÖK'e gonderecek YOK 2001'de yenffleınyor EBRUTOKTAR • Ocak ayında görev süreleri dolacak 7 YÖK üyesinin yeniden seçilmemesi halinde, 2001 yılında YÖK'ün üye yapısı değişecek. Curnhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, kendi kontenjanından YÖK'e girecek adaylar için araştırma yapmaya başladı. hurbaşkanı Sezer, YÖK'e kendi kon- tenjanından üye seçmek için araştırma yapmaya başladı. Ocak ayında görev süreleri dolacak 7 YÖK üyesinin yeni- den seçıfanemesi halinde, 2001 yılında YÖK'ün üye yapısı değişecek. Daha önce Cumhurbaskanı kontenjanından YÖK'e giren Durmuş Yalcın ve tsma- fl Akmahuğ'un görev süresi 2 Ocak'ta, Prof. Dr. GündüzGökçe'nin görev sü- resi ise 3 Mart'ta doluyor. Ağustos aymda yagılan üniversite atamalan sırasında YOK ile arası ge- rilen, davet edildiği ûniversite açılış törenlerinde YÖK'ü "demokrasinin ANKARA - Yükseköğretim Kuru- lu (YÖK), görevleri ocak ayında do- lacak 7 üye nedeniyle 2001 yıünda yeni bir profille çalışmaya hazırlanı- yor. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, kendi kontenjanından YÖK'e giren adaylann adlannın kendisine bildirilmesini istedi. 22 üniversitenin rektörlük seçimleri sırasında "demokratik kuraDan işlet- mediği ve kendi yetki alanını sınırladı- ğı" için YÖK'ün atama lıstesini geri çeviren ve kurulla arası gerilen Cum- TÜYAPKİtapFuanaçüdı f mihan Talay ve bu yılld onur yazan Şükran Kurdakul tara&ndan dün akşam açddı. Ana teması "küreseUeşme" olarak befirleDen fuarda 259 yaymevi yer alacak. 12 Ka- sım'a kadar sfirecek olan fuarda 72 etkinKğe yaklaşık 200 yazar, sanatçı, bilim ada- mı,gazetecivepolitikacıkonuşmaa olarak kaölacak.(Fotoğraf: SENEM ÖZTÜRK) önündekiengel" olarak gören kurulun görev ve yetkilerinin gözden geçiril- mesini isteyen Cumhurbaskanı Se- zer'in bu 3 üyeyi kendi kontenjanın- dan yeniden atamayacağma kesin gö- züyle bakıhyor. Sezer, bunun ilk işaretini, geçen haf- ta kendi kontenjanından kurula giren üyelerin adlannın Cumhurbaşkanlı- ğı'na bildirilmesini isteyerek gösterdi. YÖK'ten Sezer'e gönderilen listede ise Cumhurbaşkanlığı kontenjanınrn yanı sıra Bakanlar Kurulu, Üniversite- lerarası Kurul ve Genelkunnay Baş- kanlığı kontenjanından YÖK'e giren adaylann adlan da bildirildi. 2547 sayıh Yûksek Öğretim Yasa- sı'na göre Yükseköğretim Kurulu; cumhurbaşkanı tarafından rektörlük ve öğretim üyeliğinde başanlı hizmet yapmış profesörlere ön- celik verihnek ûzere se- çilen 7, Bakanlar Kuru- lu'nca temayüz etmiş üst düzeydeki devlet görevli- leri ya da emeklileri ara- sından seçilen 7, Genel- kurmay Başkanlığı'ndan seçilen 1, Üniversitelera- rası Kurul'ca kurul üyesi olmayan profesör öğre- tim üyelerinden seçilen 7 kişi ohnak ûzere toplam 22 kişiden oluşuyor. Ancak bu üyelerin atanması cumhurbaşka- nmın onayı ile kesinleşi- yor. Yasaya göre Cumhur- başkam Sezer'in kendi kontenjanından YÖK üyesi belirleme yetkisi yanında, Oniversitelera- rası Kurul, Bakanlar Ku- rulu ve Genelkurmay Başkanlığı tarafından se- çilen adaylan onaylama yetkisi de bulunuyor. Iyo Papazov & Bulgar Düğün Orkestrası Balık Ayhan ve Grubu 17 Kasım 2000 Cuma 19:30 Bratsch Laço Tayfa 18 Kasım 2000 Cumartesi Telefonla rezervasyon B İ L E T ıçm 1 İ * Çağrı Merkezi: (216) 1; Svıat Kûttûr MtfVezı 1^ Kuteien 4 Levent M1620 Istinbul Tel (212) 316 00 00 BıtctJx''n ttaı bilrt i. 1; B**«i ttrafmdv 454 15 55 n karyianmaktadır BilMix Satıs Noktaları Mtgn>s Soyak Sflr»o»ı Caddebostan Gallena ıBakırtrAyl Maslak Mer«r Vakkorama Akmerkez Suadıye Taksım RaksoltV urtaköy Beyo^iu Maslak ;<*^
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear