16 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3KASIM2000CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER DYP'li muhalife Hıraçyolu • ANK4RA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Grup Yönetim Kurulu, (GYK) Genel Başkan Tansu Çiller'e muhalefet bayrağı açan Ordu Milletvekili Yener Yıldınm'ı ihraç istemiyle yüksek haysiyet divanına (YHD) sevk etti. Grup toplantısındakı eleştirileri üzerine "parti disıplınını bozduğu" gerekçesiyle savunması istenen Yıldınm hakkındaki karar için GYK dün toplandı. Grup yönetinu, Yener Yıldınm'ın ihraç istemiyle "tedbirli" olarak YHD'ye sevk edilmesini oybirliğiyle kararlaştırdı. Kamhi'ran zfyareti • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - tsrail Büyükelçiliğı Müsteşan Moshe Kamhi, dün FP Grup Başkanvekili Yasin Hatipoğlu'nu ziyaret etti. Hatipoğlu, Kamhi'nin "Filistinliler ağır silahlarla Israilli sivillere ateş ediyorlar" sözlerine, "Bu söylediklerinizi anlamak bana zor geliyor, bunu lomseye anlatacağınızı zannetmiyorum" karşılığını verdi. Akay Düzce'de • DÜZCE (Cumtauriyet) - Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Resul Akay, Yalova'dan Ankara'ya başlattığı "Sendikal Haklar ve Düşük Ücret Zammmı Protesto" yürüyüşünü sürdürüyor. Akay, yürûyüşûnûn "Yüzde 10'luk sefalet artışına hayu"" etabına dün Düzce- Kaynaşlı arasında devam etti. Hükümetın 2001 yüının ilk 6 ayı için kamu çalışanlanna yüzde 10'luk artış öngördüğünü anımsatan Akay, "Öngöriilen artış oranı 2 milyonluk memur kitlesini içinden çıkılmaz bır noktaya getırmiştir. Yıllardan beri fedakârlık yaparak, kemer sıkarak bugünlere gelen kamu çalışanlan rahat nefes almayı beklerken aksine büyük bır çıkmazın içıne itilmiştir" dedi. Maliye Bakanı'na zamönenisi • ANKARA (Cumhnriyet Börosn) - ANAP tstanbul Milletvekili Emre Kocaoğlu, bütçeden "silah alımı" için aynlan payın memurlara zam olarak verilmesini önerdi. Maliye Bakanı Sümer Oral'a "açık mektup" yazan Kocaoğlu, "Bütçede can harcamalar için aynlan paranın tamamının gerçekten bu amaçla kullamlması halinde, ancak yüzde 10 zam yapabildiğimız memurlanmızın, aslında yüzde 35-40 civannda zam alabileceklen anlaşılmaktadır" görüşünü dile genrdi. Şahbaz tutuklandı • ANTALYA(AA)- Antalya Ulaştırma Bölge Müdürü Kadir Şahbaz, rüşvet aldığı iddiasıyla tutuklandı. Hasan Ali Taşçene ve Ziya Çağlayan'ın, "Kumluca- Finike arasında kurulacak olan minibüs hattı için Antalya Ulaştırma Bölge Müdürü Kadir Şahbaz'ın kendılerinden riişvet istedığı" iddialanyla Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvunnalan üzerine savcılık soruşturma baslatü Bunun üzerine yapılan operasyonda Şahbaz, makam odasında Taşçene ve Çağlayan'dan 800 dolar ve 100 milyon lira riişvet alırken suçüstü yakalandı. ANAP: Afproblem olclıı Hâkim:Kararyazanuyorum ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümetın hazırlıklannı sürdürdüğü af tasansı, değişik yönleriyle siyasi partilerde de tartışılıyor. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Seiçuk Pehtivanoğlu, hükümet protokolünün oluşturulduğu günlerde afla ilgüı istem gelmediğine dikkat çekti. Gündeme getirdikleri konularla beklenti oluşturan siyasetçilerin "kanaat önderi" olduklarmı unutmamalan gerektığini anlatan Pehlivanoğlu, "Beklenti hafine getaniş olan affin kişflere dayandırılmadan, devletin menfaatianna zarar \ermeden bir de 'içerideki düzeni sağlayamıyoruz' dhe dışandaid mağdurian mağdur etmemeve özen göstererek bir an önce «muçlandınlması gerektiğini düşünüyoruz" dedi. Affin sosyal ve çözümlenmesi gereken bir sonın halıne geldiğini kaydeden Pehlivanoğlu, "Geçmişte çıknuş aflar gibi olacaksa Türkive*ve yarar sağlamayacağffii bifanemiz gerekff" dedi.DYP Trabzon Mılletvekilı AH Nad Tuncer de DYP grubuna bilgi verirken cezaevi savcıhgı yaptığı dönemdeki uygulamalardan ömekler vererek "Afhiçbir zaman suçu önfemez" açıklamasını yaptı. İZMİR (AA) - Izmır'de iki mahkemeye bakan hâkim, yaşadığı sıkuıtıyı duruşma tutanağına geçirtti. Karşıyaka'da oturan Şevid Tonıi'nin, aynı binada oturan komşusu Nesimi Doğru'dan, asansörde kendisini dövdüğü gerekçesiyle davacı olarak belli bir süre "asansöre binmemesT talebinde bulundugu davaya Karşıyaka 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Mahkcme Hâkımi Ahmet Dumanoğmnun bir süredir izınli olmasından dolayı yerine bakan 1. Sulh Ceza Mahkemesi Hâkimi AB Özkan, Dumanoğlu'nun kalp krizi geçirmesi sonucu 3 ay rapor aldığını, bu nedenle iki mahkemeye bakmak zorunda kaldığını söyiedi. Özkan, "Ben de isyanlan oynuyorum, Hiçbir dosya üzerinde karar yazamryoruın. tş yoğunluğundan firsat buiamadığım gibi dosyalar aDak buiak" dedi. Davacı Şevki Torm'nin avukatı Senih Özay, bunun üzerine, "Bu darmna rutanaklara geçirin, biz de Adakt Bakankğı'na başvurup hâkim açtğmm giderümesi taİebinde bulunatunn dedi. MGK, kannıclaki irticanm temizlenmesinden bakanlıklan sorumlu tuttu Irtieayla mücadele planıANKARA (CumhuriyetBüro- su) - Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK), ekim ayı olağan toplan- tısında ele aldığı ırticayla müca- dele stratejisi eylem planı, 28 Şu- bat 1997'de alınan tanhı kararlar eksenınde geliştirilırken planda yer alan unsurlann kamudaki ir- tica kadrolannın temizliği ve eğı- tim kurumlanndakı antilaik ya- pılanmanın kınlması konulann- da odaklanması dikkat çekiyor. MGK, hükümetin her ay ırticay- la mücadele çalışmalanm kuru- la bildırmesini isterken basta Adalet, Içişleri ve Milli Eğitim bakanlıklan olmak üzere 28 Şu- bat kararlannın uygulanmasında bakanlıklann yükümlülüklerinin altını çiziyor. MGK'ye sunulan "Siyasal ts- lam Faafivetierme Karsı Yürütü- lecek Mücadele Stratejisi" baş- lıklı eylem planı, TSK'nin ırti- cayla mücadelenin etkin bir bı- çimde yürütülmemesi nedeniyle duyduğu rahatsızhğı açıkça orta- ya koyuyor. Eylem planının en önemli unsuriannı MGK'nin 28 Şubat 1997'de yaptığı toplantıda ele aldığı 18 madde içeriyor. 28 Şubat sürecınde önlem alınacak konularbaşlıklanyla sıralanırken alınması istenen yasal önlemler bu toplantıda somut düzenleme- ler olarak dile getirildi. REFAH- YOL hükümeti döneminde yapı- lan toplantıda alınan kararlarda da tran'ın PKK ve şeriatçı terör örgütlerine yönelık desteğinın kesilmesi yer alıyordu. Anka- ra'da 1990'dan bu yana işlenen faılı meçhul siyasi cinayetlerin aydmlatıldığı UMUT operasyo- nu, Tahran yönetiminin Türki- ye'ye rejim ihracı için kaos ya- ratma hedefini açıkça ortaya çı- karmıştı. Eylem planı, "iran'ınPKKve irtkai terör örgütlerine verdiği desteğe ve Islami devrim ihracı- na son vennekamaayia etkin ÖD- lemkr »hnmnamıı hükmünü içeriyor. Türk Ceza Yasası'mn (TCY) 312 maddesuıde yapılacak değı- Fazilet Birlik duası işe yaramadı ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - FP Genel Başkanı Recai Kutan'ın parti içındekı genlimi dü- şürmek içm verdiği ye- mekte eski Diyanet Işle- ri Başkanı Lütfü Do- ğan' ın okuduğu birlik be- raberlik duası kavgayı bı- tirmedi. Yenilikçiler TBMM Ihtısas Komis- yonlan üyelikleri için ha- zırlanan listeye itiraz et- tiler, ancak bu itiraz dik- kate ahnmadı ve liste ilk haliyle dün yeniden TB- MM Başkanlığfna su- nuldu. Yeniükçi milletve- killerinden Mehmet El- katmış görevlendırıldiği dilekçe komisyonundan istifa etti. FP Genel Başkanı Re- cai Kutan önceki akşam verdiği yemekte parti içındekı kavganın sona erdirılmesini isterken yemekte "vaaz" niteli- ğinde bir konuşma ya- pan Gümüşhane Millet- vekili Lütfü Doğan da d- ua okudu. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART [email protected] YOK, 43 fakülteye dekan atadı ANK\RA (Cumhuriyet Bürosu) - Dekan, doçent ve yardımcı doçent atarralarmda dık- katli olunmasmı isteyen Milli Güvenlik Ku- rulu'nun (MGK) önerisi, Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Genel Kurulu'nun dünkü toplantısında dikkate alındı. Kurul, Prof. Dr. KemalGürüz'ünbaşkan- lığmda toplandı. Toplantı öncesinde gazete- cilerin sorulannı yamtlayan Gürüz, bu yıl ÖSS'ye türbanlı adaylann alınmayacağma ışaret etti. MGK'de alınan karar doğrultu- sunda doçent ve doçent adaylannın YÖK taranndan atanması konusunun "şu anda ke- sinkşmediğinr kaydeden Gürüz, "Bu ko- nuda konuşmak için henüz erken" dedi. Yaklaşık 3 saat süren toplantıda, üniversi- te rektörlükleri taranndan fakültelere atan- ması teklif edilen dekan adaylan incelendi. Toplantı sonunda43 fakülteye dekan atanır- ken Dumlupınar Üniversitesi Rektörü'nün Simav Teknik Eğitim Fakültesi için önerdi- ği 3 dekan adayıyla ilgili dosya geri çekildi. YÖK Genel Kurulu; halen Simav Teknik Eğitim Fakültesi Dekanlığı'nı yapan ve ye- niden aday gösterilen Prof. Dr. Alim Işık'ın eşinin türbanlı bir hemşire olduğu, dekanm kılık kıyafet yönetmeliğini uygulamadığı, smavlarda usulsüz komisyonlarkurarak, ba- zı öğrencileri üst smıfa geçirdiği iddialan üzerine bu dosyayı incelemeye aldı. şikliğin irticai ve böiücü propa- gandaya izin vermeyecek bir içe- rik taşımasımn önemine ışaret ediliyor. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Knnkoğhı, 312. maddenın değıştınlmesıne karşı olduklanm vurgulamıştı. Hükümetin TCY üzerinde yapü- ğı kapsamlı çahşmanm TBMM gündemıne gelmeden önce böy- le bu- önerinin yapılması dikkat çektı. Hükümet FP ıle de Nec- mettin Erbakan'ı cezadan kur- taracak yöntemler üzennde pa- zarlıklannı sürdürüyordu. 28 Şubat kararlanndan yaşama geçırilen en önem- lı maddelerden birini 8 yıl- lık kesıntısız eğitim oluştu- ruyor. Milli Eğitim Bakan- lığı'na bağlı eğitim kurum- lan ile üniversıtelerdeki ir- ticai faaliyetler MGK'nin üzerinde durduğu konulann başmda gelıyor. MGK'nin ekim toplantı- sında kabul edilen eylem planı, eğitimle ilgili şu ka- rarlan içeriyor: • Zorunlu temel eğittmin 12 yıla çıkanlması için ge- rekli finansman sağlana- cak. Bu amaçla daha önce 8 yıllık kesinnsiz eğitim için oluşturulan 4306 sayılı ya- sayla sağlanan eğıtune kat- kı payı uygulaması, sona ereceği 31 Arahk 2000 tari- hinden ıtıbaren 10 yıl daha uzatılacak. • Milli Eğitim Bakanlı- ğı'nın denetunındeki Kuran kurslan ve yatılı kurslar bü- yüteç altına alınacak. Bu kurslar ve yaülı özel okul- lar üzerindekı denetün art- tınlacak, yapılan işlem ve uygulamalar her ay sonun- da Başbakanlık'a ıletılecek. • Taşra üniversitelerinde- ki irticai kadrolaşmayı yık- mak için doçent ve yardım- cı doçent seçimleri rektör taranndan değil, YÖK tara- nndan yapılacak. Üniversi- te rektörlennin her türlü olumsuz koşullara karşın Atatürkçü düşünce müca- delesinden vazgeçmeyecek ve irticaya ödün vermeye- cek akademik personel ara- smdan seçimi sağlanacak. •Üniversite seçme sınav- lannda, meslek lıselennden normal üselere yatay geçiş yapanlar için bu okullann i- ki sınıfında okuma mecbu- riyeti getirilecek. Böylece i- mam hatip hselennın genel liselere geçişi engellenerek ÖSS'de ilahiyat dışındaki fakülteleri seçmelerinin önüne geçilecek. IRMIKIAYDEV ENGİN [email protected] tr önce yazının başı gözü sağ- ken, yer sıkıntısı başlamamış- ken şu şiirin doğrusunu, yanlış- sızını bir okuyun hele. Yer kalır- sa derdimi anlatınm. Kalmazsa siz kazançlı çıkar, hiç olmazsa iyi bir şairin, iyi bir şiirinin tadını çıkarmış olursunuz. Behçet Necatkjil'den ve o- nun "Gizli Sevda" şiirinden söz ediyorum: "Hani bir sevgilin vardı I Yedi sekiz sene önce, I Dün yolda rastladım I Sevindi benigörün- ce. Sokakta ayaküstü I Konuştuk ordan burdan, I Evlenmiş, ço- cuklan olmuş I Biıi kız, biri oğ- lan. Seni sordu I Hiç değişmedi, dedim, I Bildiğin gibi. /Anlıyor- du. Mesutmuş, kocasını seviyor- muş, I Kendilerininmış evleri. I Birsuçlugibi ezik, ISana selam söyiedi." Nerden çıktı şimdi bu, deme- yin. Kimıleriniz belkı anımsar, birkaç gün önce betona kes- miş Izmir üstüne bir Tırmık yaz- mış, öfkemi yazıya dökmüş- tüm. Içinde Behçet Necati- Bir Şiirin Başma Gelenler... gil'den ahntladığım (!) birkaç di- ze de vardı. Yanlışı ilk Hasan Kunıyazıcı yakaladı. Allah kimseye Hasan Kuruyazıcı gibi okur vermesin. Topluiğne başı kadar kusur ol- sa mutlaka yakalar; yakalamak- •la kalmaz, kırk yıllık arkadaşlığı- mızın hatınnı torpil yapıp göz yummaz, fırçasını atar ve kıs kıs güler. Gene öyle yaptı. Elektronik mektup yolladı. Mektubun bir yanına Necatigil'in şiirinin aslını, yanına da benim yediğim haltı koydu. En dibe de not düştü: "Aydıncığım, iyi ki gazeteci ol- muşsun. Şair olsaydın b.kuye- miştik..." Hasan Kuruyazıcıya "savun- mamı" gene bir elektronik mek- tupla yolladım. Üstelik savun- mamı, tepeden tırnağa virüs bu- laşmış bilgisayanmia yoJladığım için (ınşallah) onun bilgisayanna da bol bol virüs bulaştırdım. (K- ih, kih, kih!..) Ama ardından, bilgisayarda- ki virüsler bana da mı bulaştı ne, 39 ateş, bol öksürük, salya sü- mük yatağa düştüm. Yorgan döşek yatıp ülkenin kâğıt men- dil stoklannı hızla eritirken gaze- te filan da okumadım. Iki gün böyle geçti. önceki gün biraz toparlandım ve "hafif ateş, bol öksürvk"\e gazeteye geldim. Hemen salı gününün gazetesini burnuma dayadılar. Ikinci sayfada, Oktay Akbal Ağabeyim de, Necati- gil'in şiirine yapıp ettiklerimi ka- lemine dolamış, zalim bir yazı döktürmüş. Onun kuşağı, şiir söz konusu olduğunda acımasızdır, sozünü esirgemez. Oktay Akbal Ağabe- yim de öyle yapmış. "Şiire, Şa- ire Saygı" başlığını koyduğu ya- zısında, "...çoğu kişinin ezbere bildiği şiiri, sözcüğün tam anla- mıyla 'rezil' etmiş. Keşke hiç anımsamasaydı!.." diye yazmtş. Hızını alamamış, birkaç parag- raf sonra okuyucuya "Boşuna sinirlenmeyin" deyip eklemiş: "...Şiire, şaire saygısızlık mı, şiiri sevmemek mi, yoksa aldı- nşsızlık, kayıtsızlık mı?" Oktay Akbal Ağabeyim bu kadar öfkelendiğine göre bura- da "savunmamı" yazmanın da pekyaran olmayacak; "Ağabey, ben o yazıyı sabahın körûnde, Izmir'de çıplak bir otel odasın- da, bilgisayardan ve tıraş maki- nemle diş fırçamdan başka ya- nımda hiçbirşey, hele hele baş- vurabileceğim tek bir kitabım bileyokken; o saaffe birisine te- lefon edip sonnaya kalksam, yanıt almak yerine küfûr yiye- ceğimkoşullardayazdım. Uste- lik Izmir'in haline pek öfkelen- miştim. O kızgınlıkia aklımda ka- lan bölük pörçük dizeleri yan yana getirdim..." filan desem, nafile. Oktay Akbal'ı kızdırmı- şım. Benim için ders oldu. Bir da- ha kızgınken yazı yazmayaca- ğım. Aslında bu hepimiz için bir ders. Kızgınken yazmamak ge- rek. Nitekim Oktay Akbal Ağabe- yim de kızgınken yazıya otur- muş. Benim yediğim haltlan bir güzel sergiledikten sonra oku- yucuya dönüp "Şiirseverokur- lanmdan Aydın Engin adına özür dileyerek, sevgili arkada- şım Behçet Necatigil'in 'Gizli Sevda' adlı şiirini okurianma ol- duğu gibi sunmak istiyorum" demiş ve şiiri olduğu gibK?) sunmuş. Ama kızgınlıkia o da şiirin ca- nına okumuş. Artık, "...Şiire, şa- ire saygısızlık mı, şiiri sevme- mek mi, yoksa aldınşsızlık, ka- yrtstzlıkmı".. bilemeyeceğim. Örneğin ikinci dörtlüğün ikin- ci dizesini "konuştuk şundan bundan" diye yazmış; oysa Ne- catigil'de o dize şöyle: "konuş- tuk ordan burdan". Üçüncü dörtlüğün son dizesini Necatkjil "anlıyordu" diye yazmış, Oktay Akbal Ağabeyim "ağlıyordu"'di- ye aktarmış (ve şiir melodrama dönüşmüş). Sondan ikinci dize- deki "gizli" sözcüğü ise Ak- bal'da "gizi" olup çıkmış... Bu durumda bana da Oktay Akbal adına "şiir sever okuria- nmdan", ikimiz adına da Behçet Necatigirden özür dilemek kal- mış... POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA f Bırakın Çalsınlar../ Kasırga operasyonu tüm hızıyta sürerken, ka- muoyu olup brtenler karşısında ne yapıyor? Sümerbank'ın eski sahibi Hayyam Garipoğlu ve altı yönetici gözaltına alındı. Ardından Cenajans Grey'in sahibi Nail Keçili Marmaris'ten Ankara'ya getirildi... Garipoğlu ve Keçili'nin polisteki sorgulan sürüyor... Soygun düzeninin tüm pıslikleri bir bir ortaya çı- karken akla gelen soru şu: "Vakıfbanif, Emlakbank, Ziraat Bankası, Halkbank gibi kamu bankalanndan şimdiye kadar kımlere kre- di verildi? Bu kredılerın toplamı ne kadardır?" Bu arada Etibank ve Bank Kapital'in soygun yön- temi de açıklığa kavuşuyor... Her iki bankada da kaynaklar, hissedarlann oluş- turduğu sermaye gruplanna aktanlmış... Sonra ne olmuş? Sermayedariar bankanın güvenilir bir biçimde ça- lışmasını engellemişler... Bu ne demek oluyor? Kredileri doğrudan ve dolaylı olarak kendi çıkar- lan yönünde kullanmak!.. Böyle bir yöntem neyi doğumnuş? Bankalann batmasını!.. Aslında yöntemın adı 'soygun' ama kimse üzeri- ne almıyor; "kasa boşaralmış" deyip hırsızlığa kılıf arantyor... Bir gazete patronu aynı zamanda banka patro- nu olunca iş farklı oluyor elbet!.. Gazete zarar ediyor, televizyon büyük paralar gö- türüyor... O zaman ne yapılacak?.. Bankanın egemen sermayedan konumunda olan medya grubuna önemli mıktarda para aktanla- cak... Etibank'ta da böyle bir yöntem kullanılmış!.. Burada önemli olan bır başka nokta da, bazı ban- kacılık yöntemterryie de kaynak aktanlmış olması... Nereye?.. Elbet medya grubuna!.. ••• Türkiye'yi içine düştüğü bataklıktan kim kurtara- cak?.. Sadettin Tarrtan ve Zekeriya Temizel, temiz top- lum' için çaba gösterseler bile çürüme sürecini dur- duramazlaıi.. Göreceksiniz, bir noktaya gelindiğinde tıpkı Susur- kık ve Hizbullah operasyonlannda olduğu gibi du- rulacak, giz perdesi aralanmayacak... Bu bir demokrasi sorunudur... Bu, bir hukuk devletı olamamanın sorunudur!.. Çıkar gruplan Türkiye'yi tepeden tırnağa kuşat- mış, ne yazık ki medya da bunun içınde yerini almış- tır... Siyasi hesaplar son yirmi yılda 'çıkar"]a birteşince, mafya işin içine girince, bir kördüğüm haline dönü- şen 'ekonomik çark' kayrt dışı ekonomiyle döner ko- numa gelmiştir... Bu modelin başmiman Turgut Özal değil midir? 12 Eylül'ün cuntacılannın çürümede hiç mi payı yok- tur? Hayali ihracat dönemlenni bir anımsayın isterse- niz!.. Ne çabuk unuttuk Horzum'lan!.. Ne çabuk unuttuk ülkeyı kan gölüne sürükleyen si- lah kaçakçılannı!.. Sekiz yıl önce liberalizmin ağababalan, devletin, ihale yasalanna müdahalesini ortadan kaldırmak için yeni yasa hazırtarken alkış tutanlar, bugünün batık bankalannın patronlandır... Model apaçık ortadaydı o zaman: "Bırakın yapsınlar, bırakın çalsınlari.." Otoyol ihalelerini anımsarken Turgut Özal'la yakın ilişkiler kuran firmalann patronlannı tanıyın bakalım... Toplu konut kredilerini düşünüp kendi kendinize sorun: "Toplu konut kredilenyle ilgili soruşturma dosya- sında birgazete patronu varmıydı?.. Müfettiş rapor- lan nasıl yok edildi?.." Yine, müfettiş raporlanna göz atın... Bir gazete patronunun yan şirketlerinden geçen eskimiştekstii makinelerinin rthalatındaneleroldu?.. Eskimiş makineler gümrüklerden tıpış tıpış geç- ti... Liberal bakanlar soruşturma dosyalannı kapattılar; o liberal bakanlar gazete patronlannın yan şirket- lerinden milyon dolariar aldılar... Kamu kaynakları gazete patronlannın şirketlerine aktanlırken slogan şuydu: "Devlet küçülecek, özel sektör büyûyecek!.." *•• Halkbank hukuk danışmanlan Semra Ünal ve Rı- za Sayıner, Etibank'a kredi kullandınlmadığını açık- layıp önceki günkü yazımızın düzeltilmesini istiyor- lar... Oysa yazımda, Dinç Bilgin şirketlerine 287 milyon dolar kredi verilip verilmediğini sormuştum... Hukuk danışmanian şöyle diyoriar: "Sabah Grubu 'na verilen krediler, geri ödeme ko- şullanna uygun olarak tahsil edilmektedir." Açıklamada, Ceylan Inşaat Tıcaret ümited Şir- keti'ne de aynı amaçla kredi kullandınldığı belirtili- yor... Peki, ne kadar kredi kullandınlmıştır?.. Bankanın hukuk danışmanlan bu sayıyı, 'müşteri sım' gerekçesiyte açıklamıyorlar... hikmetcetinkaya@ cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/513 90 98 Cumhuriyet k ı t a p 1 a r ı Hikmet Çetinkaya ALACA BİR ÖFKE Ey benim aydınlık günlen bekleyen Tüıkıyem!.. Ey benim ölüme alkış tutan haDam! Ey benim şafağın yolunu açan suskun akşamlann hûznünü yaşara bıçunı sanan ınsanım!.. Ey benim özgürlıiklen Erbakan Hoca'nın takkesınde arayan romanhk aydınım!. Cumhuriyet Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. Kto:39/41 ^kitapkulijbü (34334)Cadaloaiu-lstanbulTel:(212)51401 96
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear