23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 KASIM 2000 PAZAR CUMHURİYET SAYFA kultur(a cumhuriyet.com.tr 15 Yeni albümünü çıkaran Charles Aznavour, sanat yaşamının son dünya turnesini yapıyor 'Hep sokaktald insan kalcbm'KültürServisi- 75 yaşındaki Char- iesAznavour, 50 yıllık sanat yaşamı- nın son dünya turnesine çıkıyor. 'Az- navour 200Ö' adlı yeni bir albüm çı- karan Aznavour. AtomEgoyan'ın Ka- nada'da çekeceği filminde rol alacak. 14 parçanın bulunduğu albümde- ki şarkılann temalan arasında kaçıp giâen gençlik, aşk. Dab'da ve Toulo- use Lautrec bulunuyor. "Yaşamda çok az şeyi elden kaçır- «lun. O da çekingen davranmay ıp ak- fe başında olduğum için" diyen ünlü sanatçı 'sonuncusu' olarak nitelen- dırdiği Pans konserinden sonra çıka- cağı dünya tunıesı içın şunlan söy- lüyor: "Son turnem olduğu doğru; fakat bundan sonra şarkı söylemeye- ceğim demek değil bu. Konser ver- •neyi sürdüreceğim, sadece arük bu- gün olduğu gibi uzun turneferyok. l luslararası bir turne üç vil sürü- yor. ben 75 yaşındayıın, aruk yavaş- lanıanun vakti geknV - Caz yeniden moda oldu diyor- sunuz, son çalışmanız için. Buna, eğer caz ritîmleriyle başladığuuz göz önünde bulundurulursa hal- kayı tamamlamak" dadenebitirmi? CHARLES AZNAVOUR- Öyle de dcnebılır. Aına halkayı tamamla- mak, demek bir yandan da 'artık işi- niz bitmiş' demektır kı buna katılmı- yorum. - Bir önceki albümünüz Jazznavo- ur da aynı temalan ışlıyordu... AZNAVOUR- Evet, fakat o zaman fikır bana aıt değildi. Zevkle kabul et- miştim çünkü çok iyi müzisyenlerle çalısacağımı biliyordum (Edd> Loıriss. Jackv Terrasson. Diane Reeves.) As- lında bir yönetmenın senaryosunu tcslim ettigı bir oyuncu gıbiydim. - 6O'Iı yülarda ve caz müziği saye- sinde, Fransız şarkılannuı ve-ye tar- zuıa geçnıesinde hatın sayılır bir >e- rinizvar. AZNAVOUR- Hiç bir zaman ye- ye'nın ıyı bir müzik türü olduğunu sa- vunmadım. Sadece bu türün yerleş- mesıni bekleyip gelışimini ızleme- mız gerektiğinı söyledim. Bu müzı- gin bize hangi sanatçılan kazandır- dığına bakarsak ye-ye'nin boş oldu- ğunu söyleyemeyiz. Rap ilkçıktığm- dabana' Obunaz, buna müzikdene- mez, asla tutunamaz!' demişlerdı. Doğru, şarkı denemez. Rap bir akım, bir açıklık. Yargılamadan önce bek- • Kendim için hep 'şarkı eczacısf demişimdir. Yaranın üzerine merhem sürerim. Etkisi uzun sürmez ama eczacının da görevi o anın acısuıı hafifletmek değil midir? • Ne idiysem öyle kaldım, yani sokaktaki insan. Canım ne istediyse onu yazdım. Başannın ve yaşın getirdikleriyle, şimdi başlangıca göre kendimden daha eminim. lemek lazım. Bakalımnelerçıkacak. Hıçbır zaman tavsıye vermedığım gi- bi, ilk izlenim üzerinden yargılama- yı da yanlış bulurum. Bazen fikrimi behrtirim, o da aynı şey sayılmaz. Bir sanatçı, bir tavsiyede bulunduğu za- man. işin içine kendim de katar, şöy- le düşünür: 'Onun yerinde ben olsay- dım şöyie yapardun.' Ama onun ye- rinde değil. O zaman en iyisi, çene- sinı kapamaktu-. • Bunun sotıucu olarak, sizin ku- şakta ye-ye seyircilerinin hoşgörüsün- den nasibini alan tek şartacısınız.» AZNAVOUR- Çünkü onlara uyan konulan işledim: Gıdıyorum, geri geliyorum, beni terk et- ti, hayatında başka biri var, şişmanladı, zayıfladı, güneş- lı bir yere gıtmek istiyo- rum...Çok normal. ne idiy- sem öyle kaldım, yani so- kaktaki ınsan. Başan ve ya- şın getirdikleriyle şimdı sa- dece başlangıca göre ken- dimden daha eminim. Fa- kat yine de hiç tanımadığım bir orta- ma girdiğimde utangaçlığım zeytın- yağı gibi üste çıkıyor. 'îyimsertik yapıcıdır' -Aynızamanda aşktan bu kadarşeh- vetie söz eden de ilk siz oldunuz AZNAVOUR- Canım ne yazmak istediyse onu yazdım. Sansüre takı- lır mı, gazete manşetlerine çıkar mı, yoksa beni daha da batınrlar mı, di- ye hesaplamadım. Bugûn bu konular bize ne kadar sıradan gelse de, o gün- lerde bu konulardan söz edılmezdi. Za- ten 'Aşktan Sonra'da söz ettiğim bu. -Jean Cocteau bir gûn sizin için 'umutsuzluğu popüler yapan adam' demiş, oysa siz kararlı bir iyimser gi- bi görünüyorsunuz. AZNAVOUR- Evet iyimserim ve çocuklanmın da iyimser olmalan ıçın elimden gelenı yapıyorum. Sanırım, acılı bir geçmışe sahip ınsanların iyimserliğe eğilimlen daha fazla olu- yor. Sadece iyimser ınsanlardan olu- şan bir çc\rede yaşamayı ısterdim. Çünkü iyimserlık yapıcıdır. Ve her şey yapılanmah, tekrar yapılanmah, düşünülmelı ve baştan düşünülmeli. Hayat süreklı bir devınım içınde. Dur- gun su bir süre sonra kötü kokar, akan su saf ve güzeldir - Sizi, yazdığınr/ ve asunda yaşam öykünüzden alımnanuş sözlerle çok fazla özdeşleştirmediler mi? AZNAVOUR- Evet ama ben de bu- nun tersi olsun diye bir çaba sarf et- medim. Çünkü sahnede öyle olması gerekiyor, insanların kendı tasalan- nı metinde yazılanlarla özdeşleştirme- leri gerekiyor Kendim için hep 'şar- laeczacısT demişimdir. Yaranın üze- rine merhem sürerim. Etkisi uzun sürmez ama eczacının da görevi o anın acısını hafifletmek değil midir? Daha uzun süreli tedaviler için bir doktora görünmek gerekir. -Maurice Chevalier ve Jean Sab- lon'dan beri, hiçbir Fransız şartacı Amerika*da sizin ekk ettiğiniz başa- nyı elde edememiştir. "AZNAVOUR- BU 35 yıUık bir ça- hşmanın ürünü. Ben oraya bir şey satmak için gitmedim. Başka herhan- gi biryerde yaptığımı bir Fransız ola- rak sundum. Orneğin caz yapmadım, çünkü caz şarkıcısı değilim. Ben svving yapanm, aynı şey değil. ArethaFrank- İin benim için 'Avrupa'nın teksoul sa- natçısı' demiş. Çünkü Fransa'da so- ul müziğinın bir akım olduğu düşü- nülür, oysa ABD'de bir şarkıcı şarkı- yı söylerken ortaya yüreğini koyu- yorsa ona soul denir. Bir gün JackTe- agarden şarkılanmı 'rahat1 söyledi- ğim için beni tebrik etti. Gerçekten de Amerika'da hızlı şarkı pek yok. Ritmler hareketli fakat şarkıcılar şar- kıları hızlı söylemiyor ve özellikle de az kelime var. 'Modam geçemez' - Sinatra'ya oldukça yakındınız-. AZNAVOUR- Birbirimize saygı duyuyorduk, diyelim. Bu da az değil. Fakat Ray Charles için de aynı şey söz- konusu. Kendisi albümümün kayıtla- nnın bir bölümünde de hazır bulun- du ve birkaç şarkımı da söylemeyi dü- şünüyor. Cazcılardan yana şansım açık.Sydney Bechet'le aynı kabare- lerde çahşırken beni Armstrong'la, El- lingtonia tanıştırdı ve aramızda bir sempatı doğdu. Daha sonra Ameri- ka'ya her gidişimde onlan ziyaret et- tım. Hastalanmadan önce Mel Torme ile bir gösteri yapıyordum neredey- se.Roberta Flack ile de bir film çe- virecektim. Brassens'in bana 'Kim bu RobertTaflac?' dediğini hatırlıyo- rum. Piaf ın evınde tanıştığım ve '\es- terdayWhen I Was Voung'u tekrar yo- rumlayarak çok büyük başanya ula- şan Lena Horne, bu şarkıyı kendisi için yazdığımı iddia ediyordu. Evet, demekten başka verilecek cevabrm yoktu ki... - Modanızm geçmesinden hiç kork- maduıızmı? AZNAVOUR- Modam geçemez çünkü hep aynı şeyi yapıyorum. 16 Kasım'daki gecede ödüller sekizi yerel, yirmi bir kategoride verilecek MTV'ningalasıStockholm'de Dilek Türker in oyunu Akaüar Kültür Merkezi'iMİe. Gizemli ve yalnız bir kadın: Latife Kültür Servisi - Nezihe Araz' ın yazdığı. Hakan Al- tmer'in sahneye koyduğu, Dilek Türker'ın oynadığı, Osman Şengezerin dekor ve kostümlerini hazırladı- ğı Mustafa Kemal'le Bin Gün 'Latife'adlı tek kışilik oyun 10 Kasımdan itibaren her sah ve çarşamba sa- at 21. 00'de AkaÖar KûJtür Merkezi'nde sahnelene- cek. Bernarda Alba'dan Nakşıdil'e uzanan rol yelpa- zejuıde, bırçok tanhı kişıliğe hayat veren Dilek Tür- ker. bu kez de Latife Hanıra'ın kışihğinde lzmır'den başlayıp Paris'ten, Ankara'dan ve Anadolu'nun bir- çok şehrinden geçen ve Istanbul'da noktalanan bir se- riivenı anlatıyor. "Latife Haram, Cumhurhetimizin önemB aydm ve seçkin kadmlarmdan biriy di. Atatürk le evlenmesi de evliliğini yürütmesi de çok kendine özgfi ve önenıM bir olaydL Bu ola>lann inceliklerini bibnek ve biklirmek biz yazaıiara düşen birgörev, birborç. En azından Ata- türk'ü birazdahayakmdan tanımak. anlamakiçin _" Nezihe Araz, ciddi ve kapsamlı bir araştırmanın ürü- nü olan 'Mustafa Kemal'Je Bin Gün' için bunlan söy- lüyor. Atatürk'ün bıryeryüzü adamı değil, tannsal bir güç gibi algılanmasından rahatsız olan Nezihe Araz, toplumu 'insan Atatürk' gerçeğine ulaştıracak bir ya- pıt ortaya koymaya çalışmış. Nezihe Araz ve Dilek Türker bırlıktelıği ıse Kuva- yıMiBiyeKadınları ile başlayıp Nakşıdil Sultan'la de- vam eden bir süreç. Dilek Türker yıne tek kişilik bir oyunla sahneyı doldurarak kendı deyımıy le 'aşkuı fi- lozoflastırdığıbirkadın'ıcanlandınyor. "Oyun,23ya- şjnda birkadmın bin günde, hayaündeki birkahrama- na olan aşkııun gerçek bir kahramana olan aşka dö- nüşmesiyle başhyor.Latife Hanım ökne kadarda obin günleyaşıyor. Bu bin günü bütün hayatma yayarakken- disini beslemiş; acısuıı, öfkesini korkmadan yaşamış ihtilalci bir kadın. Aynca Mustafa Kemal de insan ol- ması yasaklanıruş. yalnız bir adam. İnsan Atatürk'ün trajedisi de var bu oyunda" dıyor Türker Oyun; yeni Cumhunyetı simgeleyen cesur bir ka- dının ve insan Atatürkün bin gününün, gizli kişilik- lerinın kesitlennı sunuyor seyircıye. Ve Dilek Türker Latife Hanım adına soruyor: "Kaç kişinin hayaonda böyle acı çekmeye değecek bin gün var?" GÜRHANUÇKAN STOCKHOLM - 16 Kasım gecesi Stock- holm'de yapılacak olan MTV galasının bütün biletleri çoktan satıldı. Telefon ve internet ara- cılığıyla yapılan satışta kişi başına 2 bıletten fazla verihnediğı halde gazetelerde daha şım- diden 3-10 bin lsveç Kronu (210 mılyon-700 mih/on lira) arasında değişen fıyatlarla bilet sat- mak isteyenlerin ilanlan görülüyor. Biletlerin normal fıyatı 400 kron. yani 20 milyon lira MTV ödüllerinin verileceği gala gecesine katılacak olan yıldızlann sayısı oldukça fazla. Bireysel olarak katılacak yıldızlardan bazılan şunlar: Madonna, Britney Spears, Melanie C, JenniferLopez,Ricky Martin,Robbie\YiDiams, Eminem ve Afice Cooper Daha önce Berlin. Londra, Milano ve Dublin gibi metropollerde düzenlenmiş olan galaya Stockholm'de katıla- cak olan gruplar arasında The Spıce Girls. Backstreet Boys, U2 ve Aqua da bulunuyor. MTV Europe Music Awards'ın yapımcısı Rkhard Godfrey, Globe Arenası'nda yapıla- cak olan galaya rekor sayıda yıldızm katılaca- ğını söyledi. Müzik şirketlerinin, yıldızlannı öne çıkarmak için MTV'den yararlanmayı yeğ- lediklerini dile getiren Godfrey. ödüllen dağı- tacak yıldızlar arasında. Ketis, Eros Ramazot- ti, Aqua ve ABce Cooper'ın da bulunduğunu açıkladı. Bu yılın MTV ödülleri, 8'i yerel 21 katego- ride verilecek. Geçen yılki yanşmada 2 milyon oy kullanıldığını anımsatan Rıchard Godfrey, bu sayının Stockholm'deki galada aşılacağına inanıyor. 16 Kasun'da Globe Arenası'nda ya- pılacak olan galanın takdimcisı, rap'çi \^clef Jean. Pop dünyası için çok özgün bir önem olan bu görevi daha önce yapanlar arasında RobbieVVTIMams,Tom Jones,Jenny McCarthy, Ronan Keating ve Jean-Paul Gaııltier bulunu- yor. 'Güzel gençlere bedava bilet' MTV galasuıın biletleri kapış kapış satıl- mışken "görünüşune önem veren. görülmek isteyen ve bunun için çaba gösteren" 200 gen- ce bedava bılet venlecek MTV'nın tsveç'te- kı temsilcılen. gençlenn sık gittıkleri yerlerde bulunarak bu tanıma uyan gençlerden 200'üne, gala gecesi sahne önünde dans ederek yer al- malan içın bedava bilet verecek Bu gençlerin adlan ve adresleri. "beğenildikkri yerlerde" sap- tanacak ve daha sonra MTV temsılcılen onla- n evlennde ziyaret ederek bedava biletlerinı ve gerekli direktifleri verecek. Bu konuda basına açıklama yapan MTV temsılcisı, "Bizim bedef grubumuz, gece hayab olan, giyinişi, davranışı ve kuaförüyle dikkat çekmeyi amaçlayan genç- 1) Britney Spears, 2) Jennifer Lopez, 3) Madonna, 4)Janet Jackson, 5) Robbie WUUams. ler. Bunlardan 200'ünü sahne önünde bulun- durmak istiyoruz. Bu bizhn genel poürikamız ve pazarlama yöntemimb." şekJinde konuştu. MTVr 2000 ödüUerinin ada> lan En ıyi albüm BonJovi: "Crush", Eminem: "TheMarshaUMattersLP". Moby: "Hay". Mac Gray: tt On How Life Is", Travis: "The Man YVho'". En ıyı pop artisi: N'Sync. Britney Spears, All Saints. Backstreet Boys. Robbie W iffiams. En iyı kadın sanatçı Janet Jackson, Jenni- fer Lopez, Madonna, Britney Spears, Melanie. En iyı erkek sanatçı Ricky Martin, Ronan Keating, Robbie Wiltiams, Sisqo. Eminem En iyi yeni sanatçı: Bfink 182,MelanieCBom- funk MC's, Anastacia, Sonigue. En iyi grup: Backstreet Boys, Red Hot Chi- H Peppers, Bon Jovi, Travis, Btink 182. En iyi parça: Melanie C: "Never be the sa- me again". Madonna: "Musre", Sonique: "It feels so good", Robbie VVİlhams: "Rock DJ", Britney Spears: "Oops! I did h again." En iyi rock: Bon Jovi, Foo Figheters, Korn, Limp Bizkit Red Hod Chni Peppers. En iyi hiphop: Eminem, Dr Dre, Busta Rhymes, Cpress HilL \^clef Jean. En iyi video: BKnk 182: "AHthesmaOthmgs'', Foo Fighters: "Learnmg to Fty", Moby: "Na- tural Blues". Red Hot Chili Peppers: "CaKfo- nication", Robbie WiUianıs: "Rock DJ". (Bu dalın kazananını MTV kendisi seçecek.) En iyi dans: Moby, Moloko, Madonna, So- nigue, Artful Dodger. En iyi r & b: Sisqo, Destiny's Child, Aali- yah, Janet Jackson, Jennifer Lopez. KUŞBAKIŞI MEMET BAYDUR Havaya Aülmış Bir Keslk Kafa Stravinsky'yi severmisiniz? 1882-1971 yıllan ara- sında yaşamış, yirminci yüzyıl müziğine damgasını vurmuş çok önemli bir bestecidir Igor Stravinsky. Rus asıllıdır, önce Fransız sonra da Amerikan uyru- ğuna geçmiştir. Yirmi üç yaşında hukuk ögrenimıni tamamlayıp kendini tümüyle müziğe vermış. 1902 ile 1908 arasında attı yıl ünlü bestecı Rimsky-Kor- sakov ile çalışıyor. Bunun dışında müzik öğrenimı gormüyor, kendi kendini yetiştirdi derler ya, işte öy- le yapıyor. Dinleyici karşısına çıkan ilk yapıtı 1908'de çalınan Mi Bemol Senfoni. Sonra "ŞenlikAteşi" ge- liyor. 1910 yılında Paris'e gidip ünlü Diaghilev'in Rus Bale Kumpanyası için bale müziği besteliyor. Ateş Kuşu, Petruşka ve llkbahar Ayini 1910 ile 1913 ara- sında çalınıp büyük başan sağlıyor. Stravinsky mü- ziğındeki yenilik tutucu çevreler tarafından yuhala- ma, küfür, hakaret ile karşılanıyor ama artık dünya çapında ünlüdür. Geleneksel müzikten ılımlı bir ko- puştur Stravinsky'nin müziği, neo-klasik arayışlar- la doludur, bir yanıyla yaman bir modemdir, öte ya- nıyla neredeyse lirik bir romantik. Ikinci Dünya Sa- vaşı çıkana dek ailesiyle Paris'te yaşar. Avrupa'da veAmerika'da bir çok konserde kendi yapıtlannı yö- netir. Savaşın çıktığı yıl Harvard Üniversitesi'nin da- veti üstüne Amerika'ya yerleşir. Artı yıl sonra, sava- şın bittiği yıl Amerikan vatandaşlığına geçer. Sek- senınci yaşını kutladığı 1962 yılında anavatanı Rus- ya'yı ziyaret eder ve büyük bir ilgiyle karşılanır. 1971 yılında New York'ta ölür. Ben severim Stravinsky'nin müziğini. Askerin Öy- küsü'nü de severim, caz orkestrası içın yazdığı Ebony (Maun) Konçertosu'nu da. BaharAyini ise en sevdiğim Stravinsky yapıtlanndan biridir. Şimdi ıyı hoş da pazar pazar bu Stravinsky mu- habbeti nereden çıktı diyeceksiniz. Efendim ünlü ve yetenekli pıyanistimiz Fazıl Say, geçen ay igor Stravinsky'nin Bahar Ayini adlı yapıtını, bestecinın iki piyanist / iki piyano için adaptasyonundan dört elle tek başına çalmış. Gazeteierden öğrendiğime göre üst üste yapılan ve bir bilgisayar yardımıyla mı- limetrik bir hassasiyetle üst üste oturtulan bu kayıt 'klasik müzik dünyasında şaşkınlık' yaratmış. Bazı münafıklar yapıtın böyle yorumlanmasının, konserde, canlı olarak ve tek başına çalınma olası- lığını kaldırdığını söylemişler ama.. ünlü piyanistimi- zin bildirdığıne göre ünlü piyano yapımcısı Bösen- dorferfırması Fazıl Say için özel bilgisayartı bir kon- ser piyanosu imal etmiş, şimdi Fazıi Say bu piyano ile yirmi parmağını da kullanarak önümüzdeki Mart ayında konserde de çalacakmış Bahar Ayini'ni. Yeni Binyıl gazetesinin geçen salı günkü sayısın- da PınarÇelikel'in Fazıl Say ile yaptığı röportajdan aktanyorum bu bilgileri. Söyleşinin sonuna doğru sa- yın piyanistin yaptığı bir açıklama var ki beni bu pla- ğı satın alıp dinleme zahmetınden kurtardı. Hecesi- ne, virgülüne dokunmadan alıyorum o bölümü; şöy- le demiş ünlü piyanistimiz: "Bahar Ayini'ne kadar bütün CD'lerimin kapaklannı kendim hazırfadım, Bu CD için düşündüğüm kapak fikrini kimse beğen- medi, o yüzden uygulayamadık. Havaya Matılmış bir kesik kafa; kanlar içinde uçuşan bir genç kız ka- fası düşünmüştüm. Sanınm biraz sert geldi. Ama BaharAyini benim için bu derece ilkel ve fundamen- tal bir eserdir. Ve eserin gerçek tablosu da, aslında budur..." İşte böyle sevgili okur. Son derece ilkel ve men- tal... neydi? Fundamental bir eser olan Bahar Ayini aynı zamanda yahşi bir bale müziğidir ve yirminci yüzyıl sanatının devlerinden biri olan Igor Stravinsky tarafından bestelenmiştir. Havaya fırlatılmış bir ke- sik kafa, kanlar içinde uçuşan bir genç kız kafası ise genç- usta piyanistimizin bu yapıtı dinlerken ve ça- larken akJına gelen bir görüntüdur. 2000 yılının Holly- woodfilmlerindenpiyanistin aklına düşen bir görün- tü. Şimdi o konseri bekleyelim diyorum, Fazıl Say'ın tek başına yirmi parmakla çalacağı konseri. Bir gün ben de yedi piyanoyu tek parmağımla çalanm bel- ki. Kafalar uçuşmadan. • * • Bu ayın okuma macerası içinde son derece ke- yifli iki cilt kitap çıktı karşıma. Adnan Benk'in Eleş- tiri Yazılan. Birinci ve Ikinci Cilt. Böylesine keyifli bir okumaya aylardırgirişmemıştim. Kavgaa, sert, alay- cı, geniş kültüriü, sağlam birestetik görüşü olan, ola- ğanüstü bir eleştirmenmiş Adnan Benk. Yapıtında, yazıldıktan onca yıl sonra hâlâ günümüzü aydınla- tan bölümler var. Örneğin, tiyatromuzun bugünkü durumuyla ilgi- lenenler Adnan Benk'in yapıtının 1957 yılında yazıl- mış 209 - 211 'inci sayfalanna göz atmalılar. Ya da 253. sayfaya... Ya da 1960 yılında yazılmış 301 'inci sayfaya. Dediğim gibi.. Benk'in kitaplan bir eleştiri ve kültür hazinesi ama, bu ve benzeri sayfalar gü- nümüz Devlet Tiyatrosu'yla ilgilenenler için bulun- maz bir hazine. İyi okumalar! BUGUN • CEMAL REŞİT REY'de saat 19.30'da 'Azerbaycan Meddahlan Vokal Grubu' yer alacak. (232 98 30) • BtLGİ ÜNTVERStTESÎ'nde saat 14.00te Margarethe von Trotta'nm 'Schwestern Oder Die Balance Des Glücks' ve saat 16.30'da ZoJtan Fabri'nın 'Requiem' adlı fıhnleri izlenebiur. (216 22 22) TÖYAP KİTAP FUARI'NDA BUGÜN ASALONU • 11.30-12.30 Ödül Törenı: 'GençKk Kitabevi Öykü Yanşması Ödül Töreni' • 12.30-14.00 Panel: 'KüreseUeşme ve DiT • 14.00-16.00 Panel: 'Onur Vazanmız Şükran Kurdakul' • 16.00-17.00 Söyleşi: 'KüreseUeşme ve Biz' • 17.00-18.00 Konferans: 'Evrenle Uyum Sürecinde Varolmak, Gelişmek, l zlaşmak" • 18.00-19.00 Ödül Törenı: 'Rrfat Ugaz Kültür Merkezi- Çınar Ya>ınlan Onur Ödülü' ASALONU • 13.00-15.00 Ödül Töreni: 'Edebiyatçılar Derneği Onur Ödülleri Töreni' • 15.00-16.00 Ödül Törenı: 'Balkan Halklan Edebiyat Yanşması Ödül Töreni' • 16.00-17.00 Söyleşi: 'E. Eminenin 'Turuncu Kayık'ında Ahmet'ler ve Kadmlar' • 17.00-19.00 Panel: 'Küreselleşen Mizahta Türkiye Şampiyonlar Ligindc mi?'
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear