02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 KASIM 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HıJ\.t_Fİ l UİTJJ. / [email protected] 13 Çûnento işçisi dreniyor • Ekonomi Servisi - Trabzon Çimento Fabrikası'nda sendikalı olduklan için işten atılan 70 çimento işçisi, bir aydır ışe geri dönrnek için dıreniyor. TÜMTÎS Karadeniz Bölge Temsilciliği'nin açıklamasında, işverenin yasa, hukuk tanımaz tavn nedeniyle üretim yapılamadığı belirtilirken, "Bu sıkıntı herkese yansıyor. Çımentonun dışardan getirilmesi, halkın çimentoyu daha pahalıya almasına yol açıyor" denildi. 711ın Çözümleri' ödüHendiPildi I Ekonomi Servisi - Microsoft Türkiye'nin başlattığı "Çözüm 2000" projesi kapsamında düzenlenen ve Ekonomist Dergisi'nin de desteklediği, işletmelere yönelik ilk teknoloji kullanımı yanşması Yılın Çözümleri sonuçlandı. Elektronik iletişim kategorisinde Elvin Tekstil, iş verimliliği kategorisinde Rözmaş Metal Sanayi, internet teknolojilen kategorisinde de Aydın Saat birinci oldu. Soma Santrab Süzer'in • Ekonomi Servisi - Soma Termik Santralı'nın 20 yıl sûre ile işletme hakkının Süzer Holding'e devredilmesine yönelik uygulama sözleşmesi, Enerii Bakanı Cumhur Ersûmer tarafından imzalanarak yürürlüğe girdi. Süsel-Süzer Soma Elektrik Üretim Şirketi'nin Soma Termik santralının işletme hakkı devri olarak 255 milyon Cİplar ödeyeceği belirtildi,. THY, yasalara uymak zoruntfa' ANKARA (ANKA)- Ulaştırma Bakanlığı, bilet başına alınan 2 , milyon lıralık alan vergisinin yasal olmadığmı belirterek bu vergiyi kaldırmasını istediği THY'ye, "Yasal olmayan bu uygulamayı kaldınn ve zam talebiıuzı bu çerçevede yeniden değerlendirin" mesajı gönderdi. Ulaştırma Bakanlığı'nın, THY Genel Müdûrlüğû'ne dün gönderdiği yazıda, "Bazen vergi, bazen de başka adlar altında müşterilerden alınan 2 milyon lıralık uygulamanın Bakanlık tarafından onaylanmadığı" vurgulandı. TB-Cffibank flortii • ANKARA (ANKA)- Türkiye Ekonomi Bankası (TEB) ile Citibank arasında olası bir ortaklığa yönelik olarak sürdürülen görüşmelerde Uerleme sağlandı. tki banka arasında olası bir ortaklığa yönelik görüşmeler çerçevesinde, taraflann yalnızca i birbirleriyle görüşmede bulunmalan taahhüdünü içeren bir 'özel müzakere mektubu' değişimi yapıldığı bildirildi. Anadolubank çalışanı mağdur • Ekonomi Servisi - Emlak Bankası'nda çalışan Anadolu Bankası kökenli personelin kıdem tazminatlan 12 yıldır ödenmıyor. Personel, Anadolu Bankası Memur ve Emeklüeri Yardım Sandığı Vakfi'na üye alımına ilişkin yasağın kaldınlmasını ve özlük haklarının geri verilmesini istiyor.Vakıf üyeleri, "Sorunlanmıza, kamu bankalanyla ilgili tasanda yer verileceği ifade edilerek çözüm ertelendi" diye konuştular. KHK'de yer almayan bir hükümle devlet bankalannda TBMM denetimi engellendi Katnuda denetim bflmecesiANKARA (Cumhuriyet Bö- rosu) - Yüksek Denetleme Ku- rulu'nun (YDK) kamu banka- lannı denetim yetkisi, özel- leştirmeye ilişkin tasanyla kal- dırılıyor. Hükümet, Cumhur- başkanı'nın iade ettiği kanun hükmünde kararaamede yer al- mayan hükmü yasa tasansına koyarak kamu bankalanyla il- gili TBMM denetimini engel- liyor. Yani, özelleştirmeye iliş- kin 3-4.5 yıllık sûre içinde Zi- raat, Halk ve Emlak bankalan, kamu kuruluşlan kapsamında denetlenemeyecek. Kamu bankalan satılana ka- dar aslında kamu kurumu olma • Kamu bankalan, satılana kadar kamu kurumu olma özelliğini sürdûrmelerine karşuı, diğer özel bankalar gibi yalnızca Bankalar Yasası çerçevesinde murakıplann yapacağı denetim ile bağımsız dış denetime tabi olacaklar. özelliğini sürdürmelerine kar- şın, diğer özel bankalar gibi yalnızca Bankalar Yasası çer- çevesinde murakıplann yapa- cağı denetim ile bağımsız dış denetime tabi olacaklar. YDK'ye yönelik baskılar Son dönemde YDK'ye ve soruşturma ıstemlerine yöne- lik "basküar", kamu bankala- nnuı özelleştirilmesine ilişkin tasanyla da kendisini gösterdi. Devlet Bakanı Recep Önal. YDK'nin Halk Bankası'nın 1997 ve 1998, Ziraat Banka- sı'nın 1998, Emlak Banka- sı'nın 1998 raporlannı geri göndererek bundan sonra so- ruşturmalann Türk Ceza Yasa- sı'na göre değil, Bankalar Ya- sası 'na göre istenmesi ve so- mut bilgilere dayanılması tali- matı vermişti. Böylece YDK'nin soruştur- ma istemleri ortada kahrken yolsuzluklann ûstünün örtül- düğü, zamanaşımıyla suçlula- nn kurtanlacağı değerlendir- meleri yapıldı. Plan ve Bütçe Komisyo- nu'nda önceki gûn kabul edilen kamu bankalannın özelleştiril- mesine ilişkin tasanda, kamu bankalan KÎT kapsamından çı- kanhrken "3346 sayıh KİT Ue Bankaların misyonu göz ardı ediliyorEkonomiServisi-Ziraat, Halk ve Em- lak Bankası'nın önce özerkleştirilmesi sonra özelleştirilmesini hedefleyen tasa- n kabul edilirken bu bankalann büyük- lükleri ve Türk ekonomisindeki misyon- lan göz ardı ediliyor. Esnafin, çiftçinin, konutun ve ihracatınfinansmanınısağ- layan devlet bankalannın, 130 milyar dolan aşan toplam mevduatı ve aktif bü- yüklüğü ile sistem içindeki payı yüzde 45'i aşıyor. Kamu bankalannı özerkleştiren yasa tasansı TBMM Plan Bütçe Komisyo- nu'ndan önceki gûn geçti. Bu tasanyla devlet bankalannın 3 yıl içerisinde bü- tün hisselerinin satışı, Bakanlar Kuru- lu'nun bu süreyi 1.5 yıl daha uzatması öngörülüyor. Toplam 2 bin 525 şube özelleştırme fdaresi Başkanlığı'nca satışa çıkanlacak olan Ziraat Emlak ve Halk Bankası'nın Türkiye genelinde toplam 2 bin 525 şubesi bulunuyor. Ka- mu bankalannın ilgili olduğu sektörde ortaya çıkan ihtiyaçlan karşıiadıgına dikkat çeken yetkililer. "Bu bankalann özeOUde,nrai, sınai, esnaf ve sanatkârm, koDutunfînansmanında önemli katkda- n bulunuyor. Bu bankalann özerkleşti- rilmesi sûrecinde köylü \-e esnafin milfi gelir içindeki payı göz ardı ediliyor" dc- ğerlendirmesini yapıyorlar. Bankacıhk sektörü içinde 12 katril- yon lirayı aşan aktif büyüklüğe sahip olan Ziraat Bankası'nın yurtiçinde 1292, yurtdışında 17 şubesi, 2 temsilci- liği ve 7 yurtdışı mali iştiraki bulunuyor. Bankada toplam 37 bin 705 kişi çaîışı- yor. Yurtiçinde 404, yurtdışında 2 bürosu olan Emlak Bankasf nda da toplam 10 bin 277 kişi çalışıyor. Temsilcilik sayı- sı 7 olan bankanın yurtdışında aynca 2 mali iştiraki bulunuyor. Yurtiçinde 809, yurtdışında 1 şubesi bulunan Halk Ban- kası'nın da 14 bin 843 personeli bu- lunuyor. Bankanın yurtdışı mali iştırak sayısı 3, temsilcilik sayısı da 9. Türkiye'nin IMF'ye verdiği niyet mektubunda bankacılık reformu ve Bankalar Yasası'nda yapılması gereken değişikliklere ilişkin toplam 10 madde yer alırken kamu bankalannın özelleş- tirilmesini sağlayacak şekilde yeniden yapılandınlması sözü verilmişti. • t *»» «M *>ı »M m tt« *ıı III « H •••« " M Î Î " 1 1 1 1 " » 1 ! 1 ! 1 1 1 • l l l l l t , , , , " » » « » » niM,;,, »"«••„„„,,,1 1 'HII..I IIUtMIHIIIIMtll) Miıııtımıumtıı IIIİIIMIIIIIİI mıtfp»» Halkbank'mAnkara'daki genel müdüriûğü. Fonlann TBMM'ce Denetlen- mesinin Düzenlenmesi Hak- kmda Yasa" hükümlerinin de uygulanmayacağı öngörüldü. Böylece, kamu bankalan satı- lana kadar geçecek 3-4.5 yıllık süre içerisinde kamunun ve TBMM'nin denetimi yürür- lükten kaldınlıyor. 'Kim denetieyerek?' Hükümetin Cumhurbaşka- nı'na gönderdiği kanun hük- münde kararnamede ise kamu bankalan için uygulanmaya- cak yasalar arasında KİT ile Fonlann TBMM'ce Denetlen- mesinin Düzenlenmesi Hak- kında Yasa bulunmuyordu. Plan ve Bütçe Komisyo- nu'nda bu konuyu gündeme getiren FP'li Cevat Ayhan, özelleştirmeye geçiş aşaması olarak değerlendirilen özerklik döneminde kamu bankalannın kim tarafından denetleneceğini sordu. Devlet Bakanı Recep Önal, bankalan Bankalar Yasası ba- kımından yeminli murakıpla- nn denetleyeceğini anımsata- rak "Bu, hem mali yapıyı belir- leme hem de mevzuata aykın- hklar denetimidir. Bağımsız de- netimler de yapılıp genel kuru- hm bilgisine sunulacaknr. Ayn- ca yönetim kurulu denetçÛeri de olacaktır. Özel kuruluşlar için denetim nasıl yapıbyorsa, bunlariçin de aynı şekilde yapı- lacakür" diye konuştu. Devlet Bakanı Önal'ın YDK raporlannı iade için Başbakan Bülent Ecevit'e sunduğu onay yazısında, murakıplann asli görevlerinin bankalann mali bünyelerinin sağlamhğının in- celenmesi olduğu belirtiliyor. YDK'nin, Bankalar Yasası dı- şında bankacılıkla hıçbir ılgisı bulunmayan soruşturma istem- lennde bulunduğu savunulu- yordu. Dünyada kamu bankalan hâlâ güçlüEkonomi Servisi -Gelişmiş ülkelerde kamu bankalannın sektördeki payı, Tür- kiye'de kamu bankalannın özelleştiril- mesine dayanak olarak öne sürülen sav- lann gerçeği yansıtmadığını gösteriyor. Özellikle Avrupa ve Japonya'da kamu bankalan hâlâ en güçlü bankalar arasın- da ve özelleştinlmesi düşünülmüyor. Sümerbank tesislerinde yöneticilik de yapmış olan Yılmaz Dikbaş'ın Ulusal Sa- nayiciler Derneği'nin 'Büdiren' dergisin- de yer alan araştırması, Batı'da kamu bankalannın özelleştirildiği yönündeki iddialan yalanlıyor. Altnanya: Araştırmaya göre, Almanya'da tüm bankalann şube sayısı 48 bin 721. Bu şu- belerin yüzde 89'u ve toplam mevduatın yüzde 79'u kamu bankalannın kasasın- da. Dikbaş, Almanya'da kamu bankala- nnın özel sektörle kıyasıya rekabet halin- de olduğunu anımsatıyor: "Özel sektör bankalan, Avrupa Ko- misyonu'na başvurarak kamu bankala- n aleyfaine bir karar çıkarmaya çakşülar. Kamu bankalan hemen kesin tavır koy- du. Böyle bir karar çıknğı takdirde, Al- manya'nın Avrupa Para Biriiği'ne girme- sini engeüeyeceklerdi. Başbakan Helmut Kohl, bu tarnşmada kamu bankalann- dan yana olduğunu açıkça ortaya ko> du." Japonya: Özel bankacıhğuı en gelişmiş olduğu ülkelerden Japonya'da kamu bankalan- nın sektörün toplam mal varlığı içindeki payı yüzde 33.5 olarak belirleniyor. Fransa ve italya: Fransa'da bankacılık sektöründe kamu bankalannın payı yüzde 60'ın üzerinde. ttalya'nın ikincı büyük bankası Banco dı Roma bır devlet bankası. Norveç: Norveç'in en büyük bankası Den Norske Bank ve ikinci büyük bankası Christianaia Bank devlet bankası. Yunanlstan: En büyük devlet bankası olan Yu- nan Ulusal Bankası'nın bankacılık sektöründeki payı yüzde 42. Tüm dev- let bankalannın Yunanistan ticari ban- kacılık sektöriindeki payı yüzde 75. Yılmaz Dikbaş, bu ülkede kamu ban- kalannın özelleştirihne macerasını şu sözlerle aktanyor: "Ynnanistan'm 4. böyük kamu bankasmm özeJleştirilece- ği dedikodulan üzerine 1998 Haziran aymda banka çahşanlan, ildbüyük sen- dikanın desteğhle günlerce süren bir grev gerçekleştirdiler. Tüm basküara karşın Yunanistan'da devlet bankalan özeUestiriJemedi." israll: Israil'in en büyük bankası Hapo- alim, bir devlet kuruluşu. Hapoalim, salt bir banka değil, Israil'in üretimi- ne yüzde 8 dolayında katkıda bulunan bir kalkınma kuruluşu olarak görev ya- pıyor. Sektördeki payı yüzde 40 olan banka, emekli fonlanmn ve uzun va- deli yatınm fonlannın da yüzde 60 'ını kontrol ediyor. Tarım Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp, şirket adlarının ilgililere bildirildiğini söyledi 'Kaçaketbüyükfirmalarca getirüiyor'ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Tanm ve Köyişleri Ba- kanı Hüsnü Yusuf Gökalp, ka- çak etin çoğunlukla büyük fir- malar tarafından getirildiğini belirterek bu firmalann ve sa- hiplerinin isimlerinin belli ol- duğunu, bunu da ilgili makam- lara bildirdiklerini söyledi. Veteriner Hekimler Odası Ankara Bölge Başkam Atila Cindemir de, 1980 sonrasında uygulanan neoliberal hayvan- cılık politikalannın, ülkeye ka- çak ve hastalıklı et girişine ne- den olduğunu kaydetti. Tanm ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yu- suf Gökalp, "tnşallahhastahk- h et tüketilmemistir. Kaçak ve kontrolsüz olduğuna göre sağ- lıküdır iddiasında buluna- mam" diye konuştu. 'Büyük rant dönüyor' "BufTalo operasyonu" ile gündeme gelen kaçak et soru- nu, Türkiye'de son 20 yıldır uy- gulanan hayvancıhk politika- lannı bir kez daha tartışmaya açtı. Atila Cindemir, Türki- ye'ye yıllardır büyük miktar- larda kaçak et sokulduğunu, Buffalo operasyonu ile ele ge- çirilen miktann çok küçük ol- duğunu belirterek "Çokbûyük rant dönüyor ve bu sistemü bir şeküde yapıhyor. Herkes bun- dan rant sağhyor ve göz yumu- luyor" ıddıasını ortaya attı. tngiltere, ABD gibi ülkeler- de hastalıklı çıkan etlerin üçün- cü dünya ülkelerine gönderildi- ğini belirten Cindemir, bunla- nn içinde Macaristan ve Sene- gal'in yam sıra Türkiye'nin de olduğuna dikkat çekti. Cinde- mir, özellikle Doğu Anadolu Bölgesi'nde gümrük kapılann- dan ve Doğu Avrupa kapısın- dan Türkiye'ye kaçak et sokul- duğunu, bunlann otobüslerin bagajlannda getirildiğini anlat- tı. Gümrük birliği anlaşmalan nedeniyle Türkiye'nin her yıl dışardan 19 bin ton et almak zorunda olduğunun altını çizen Cindemir, "Bu yaklaşık 90 bin baş hayvan eder. Almazsak tan- Idm kiıralı isleyecek" diye ko- • Tanm Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp, kaçak etlerin hangi tarihlerde girdiğinin yakında açıklanacağını belirterek "Halkımızı heyecanlandıracak değilim. Eskiden girmiş bu gıdalar inşallah sağlıksız değildir" dedi. • Veteriner Hekimler Odası Ankara Bölge Başkanı Atila Cindemir ise neoliberal hayvancılık politikalannın, ülkeye kaçak ve hastalıklı et girişine neden olduğu görüşünü dile getirdi. nuştu. Cindemir, dışardan ge- len canlı olmayan, dondurul- muş etlerin kontrolünün çok güç olduğunu belirtirken hor- monlu ya da yüksek dereceli antibiyotikle desteklenmiş hayvanlardan elde edilen etle- rin kanserojen etki yarattıgını vurguladı. Cindemir, kaçak et sorununa bağlı olarak gündeme gelen hastalık riskine ilişkin olarak da şu değerlendirmeyi yaptı: "Dünya Sağhk Örgütü'nün (WHO) açıkladığı, 240 charm- da, hayvanlardan insanlara ge- çen hastankvar. Bunlardan 35- 40 tanesi zaten Türidye'de nor- malde görütüyor. Bizzaten şap, sığır vebası gibi bir sürü hasta- hkla boğusuyoruz. Tanm Ba- kanı yanrtlasın: her tarafta şap var, sakhyoriar. Kamu görevü- si bunu açıkla> amıyor. Açıkla- dığı zaman bu sefer AB ile, WHO ile başı derde giriyor. Bu yüzden bunlan giznyoriar. Tür- kiye'de şu anda şap ve sığır ve- bası yayguı durumda." Tanm ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp de kaçak et girişinin çok eski yıllara da- yandığım kabul ederken bu so- run için özel olarak oluşturduk- lan komisyonun serbest bölge- leri ve giriş kapılannı denetle- diğim kaydetti. 1980'den son- ra tanm ve hayvancılığın ihmal edildiğini belirten Hüsnü Yu- suf Gökalp, hayvancılık geliş- tirilmezse kaçakçılığın sürece- ğine dikkat çekti. Gökalp, etin yanı sıra tavuk, yumurta ve balık gibi ürünlerin de kaçak olarak yurda sokul- duğunu belirterek "fnşallah hastalıklı et tüketilmemistir. Kaçak ve kontrolsüz okhığuna göre sağlıkhdır iddiasında bu- lunamam" demekle yetindi. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Oyunun Kuralı Paraşüt, Matador, Balina, Kasırga.. derken Bu- falo operasyonu. Yine magazin sayfalanndan, te- levizyon kameralanndan düşmeyen; yaşamlan, başanlan kıskanılan, ömek gösterilen ünlülenden(!) birkaç isim. Içi boşaltılan bankalardan sonra bu kez işlenen suç et kaçakçılığı. Amerika'dan ton- larca bufalo eti, Hindistan'dan hastalıklı manda etleri afiyetle bizlere yedirilmiş. Mersin ve Mardin serbest bölge depolannda saklanan kaçak etler sahıte belgelerie marketlere, fabrikalara satılmış. Geçen günlerde Mersin Emniyet Müdürü açık- lama yaparak serbest bölge kullanılarak işlenen organize suçlardaki artışın dökümünü veriyordu. Silah, uyuştunjcu kaçakçılığı trafığinin büyük ağır- lıkla serbest bölgeden geçirildiğini tahmin etmek için aslında ortaya çıkmış suçlann istatistiğini dök- meye de pek gerek yok. Adı üzerinde, serbest bölge. Giriş-çıkış serbest. Kural dışı, kayıt dışının yatağı. Dünyanın hangi bölgelerinde, hangi kentlerinde serbest bölgeler odaklanmışsa suç Örgütleri, maf- yalar, kaçakçılığın da orada odaklandığı biliniyor. Dünya suç örgütlerine ilişkin bütün büyük filimle- rin Tayvan'da çekılmesi bir fantezi değil, gerçek- çilik olsa gerek. Zaten Tayvan ekonomisinin mu- cizesi, suç ekonomisini içinde banndırmanın yanı sıra bölgedeki emek sömürüsü, kural dışı üretim temeline oturmuştur. Çocuk, kadın, akıl almaz bo- yutta ucuz emek sömürüsüne dayalı serbest re- kabet, ucuz maliyet ile yanşmanın olanağı yok gi- bidir. Paranın kuralı, sınırsız kazanma hırsı, elbet emek sömürüsü ile yetinmeyecek, yeni arayışlar içine girecektir. Ekonomi mucizenizi serbest ticaret ve serbest bölgeye bağlamışsanız kayıt dışı ekonomi ile bir- likte suç ekonomisini de yarattığınızı kabullenme- lisiniz. Her yıl düzenlenen iktisatçılar haftasında bi- lim insanlan, yılın verileri ile kayıt dışı, kural dışı eko- nomimizdeki büyümeleri rakamlarta dillendirirken sanayi üretimimizin yansını aşan kayıt dışı üretim, ekonomimizde ağır basan kural dışılığının en az üçte birinin de suç ekonomisine dayanmakta ol- duğunun altını çizerler. Suç ekonomisinin odağın- da da kaçakçılık, sılah, uyuşturucu olduğunu vur- gulamadan edemezler. Sosyal devletten, kamu sağlık hizmetlerinden, sosyal güvenliksisteminden vazgeçeceksiniz. Pa- ralı sağlık ilişkisini kurup özel sigortacılığı savuna- cak, sabahtan akşama medya olarak bunun pro- pagandasını yapacaksınız. Sonra reyting getiriyor diye her gün ana haber kanallannızda, gazete say- falannızda yoksulluk edebiyatı paralayacaksınız. Son günlerde saat tutmaya, sayfa ölçmeye baş- ladım. Parasızlık nedeniyle en yaşamsal ameliyat- lan olamayan, kansertedavisi göremeyen, hasta- ne kapılannda kalan insanlann dramları, öyküleri büyük çoğunlukta. Bir doktoru, bir hastaneyi ya da olanaksızlıklar içinde kıvranmakta olan SSK'yi ucuza harcamak, yargılamak kolay. Bir yandan paralı sağlık siste- mini savunacak, insanın yaşama hakkını yok sa- yacaksınız, sonra da hastane kapılannda sürünen insanlann dramını kullanacaksınız. Çok ucuz bir duygu sömürüsü ile kitleleri aldatacaksınız. Bu iki- yüzlülükten çok öte, insanlaria alay etmek, adi bir oyun olmuyor mu? Reyting uğruna sorunu çözü- len bir tek hastanın durumu, orospuluktan kurtu- lan bir tek Asiye'den farklı mı oluyor?.. Evet, özalizme vizyon, misyon biçerek serbest piyasayı hem de kuralsız tabulaştırarak rüşvetten, yolsuzluktan, organize suçlardan yakınmaya hak- kımız yok. Operasyonlardan birinde Özal'ın bir prensini, birdiğerinde Demirel'in yeğenini, üçün- cüsünde ünlü bir piarcıyı, bir dördüncüsünde ün- lü gazeteci, siyasetçileri bulduğumuzda niye şa- şınyoruz ki? Gazeteler hâlâ bir promosyonun eki olarak ve- riliyor ve maliyetlerinin çok altında, damping fıyat- laria satılabiliyorsa, değirmene suyu akrtan kaynak hakça, yasal, en azından kurallı olabilir mi? Ücre- ti ile geçinen gazeteci, yine ücreti ile geçinen prens de olsa bir uzman, emek karşılığı bu kadar kısa za- manda nasıl bu kadar zengin olabiliyoru sorgula- madan, suçüstü yakalananlara kızmaya hakkımız var mı? Küçücük bir işyeri sahipliğinden birkaç yıl- da büyük servetlere ulasanlara, köşe dönenlere hayranlık duyarken yakalanan ünlü suçlulara şa- şınmaya hakkımız var mı?... e-posta: [email protected] 1995te isten atıldılar Aktaş çahşanlan hakkını anyor Ekonomi Servisi - ts- tanbul'un Anadolu ya- kasında elektrik dağıhm ışini hukuki dayanağı ohnadığı halde fıılen yü- rüten Aktaş Elektrik'in, sözleşmesinin iptal edil- miş olduğu bir dönemde işine son verdiği çalışan- lar hakkını anyor. Danıştay tarafından 1993 yıhnda TEK'le yaptığı devir sözleşme- si iptal edilen Aktaş'ın, 1995 yılmda işten çıkar- dığı çalışanlardan Ha- san Karakuş'un, yeni- den işe alınması talebiy- le açtığı davanm duruş- ması dün yapıldı. Aktaş'tan atıldıktan sonra 2.5 yıl işsiz kalan Karakuş'un işe geri aluı- ma talebinın göriişüldü- ğü davanın sonucu, diğer mağdurlan etkileyecek. Aynı dönemde işten atı- lan 200 emekçi, mahke- menin karannı emsal gösterebilecek. Istanbul 5. Idare Mah- kemesi'nde görülen da- vanuı duruşmasında Ka- rakuş'un avukarı Gök- han Candoğan, 1989 yı- luıda TEK ile Aktaş ara- sında yapılan devir söz- leşmesinin, 1993'te Da- nıştay karanyla iptal edildiğini behrterek Ak- taş'ın hukuken yetkili olmadığı bir dönemde çahşanlan işten çıkardı- ğmı belirtti. Daha sonra 1997'ye kadar Aktaş' m yasadışı olarak faaliyetini sür- dürdüğünü anımsatan Candoğan, söz konusu yıl içinde Enerji Bakan- lığı'nm imtiyaz sözleş- mesini devreye soktu- ğunu, ancak bu sözleş- menin iptali istemiyle Elektrik Mühendisleri Odası 'nın dava açtığını belirtti. Avukat Gökhan Candoğan, Aktaş mağ- duru Karakuş'un, yasal olarak yetkisi olmayan bir şirket tarafından iş- ten çıkanldığını dile ge- tirerek ışe geri alın- masım talep etti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear