25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
*/ JYFA CUMHURİYET 31EKİM2000SALI HABERLER DlMfcVDA BUGUN ALİ SİRMEN 29 Ekim 2000 29 Ekirn 2000 günü, Cumhuriyet ile ilgili bir toplantı için Antalya'daydım. 29 Ekin 2000 günü manzarayı umumiye: Türkiye yeni bir nüfus sayımından çıkmış, sa- yımız 71 milyon mu, 65 mi belli değil. Belediye- ler, daha'azla para alabilmek için, mezartaşla- nnı bile saydırmışlar. 21. yüzyılın eşiğinde Türkiye, değil bilgisayar- la, eve kapatıp kelle hesabıyla nüfus sayımı ya- pıp doğru sonucu alamıyor. 21. yüzyıla iki ay kala, ülkemizde kaç vatan- daş var doğru dürüst bilinemiyor, tahminlerde yüzde 10'luk bir yanılma var. Bu Türkiye'nin yöneticileri, nefeslerini tutmuş- lar, gözlerini ortaklık katılım belgesine dikmişler, AB'ye en kısa zamanda katılmanın hesaplan içindeler. Avrupa cephesinin ise böyle bir ortaklığa hiç niyeti yok. Türkiye'yi uzun süre adaylığın bek- leme odasındatutarak "Böyle yaparsan a/mam haaa!...Şunu şunu yap da gel bakalım..." gibi davranışlaria havuç ve sopa politikasını uygu- luyor. Kimileri ve lider ülkenin halkı ise adaylık sta- tüsünden bile rahatsız. Adaylığımızı kabul eden- ler ise "Nasıl olsa ev ödevlerini yapamayacak- lar, 'hem aday da değilsiniz' deseydik, dilediği- miz gibi yönlendiremezdik; şimdi istediğimizi daha kolay yaptırınz. Önbeş yirmi yıl sonra gi- recekleri Avrupa başka bir Avrupa. Üçüncö çemberde yer alsınlar, Romanya ve Bulgahs- tan ile birtikte" hesabı içindeler. Biz ise yanık yanık şarkı çığınyoruz: "Yaryar aman....yar ne zaman...yar ne zamaaan...." ••• f?eca/ Kutan, "Cumhuriyet başarısızdır" bu- yurmuş. Doğru söylemiş, 77 yitında hâlâ Erba- kanlar, Kutanlar, Gülenler üretiyorsa Cumhu- riyet gerçekten başarısızdır. Onlan Osmanlı değil, Cumhuriyet üretti. Salona bir sonj soruyorum: "Osmanıı 'nın halife padişahlan ve sadrazam- lan laik okullar açtılar, ama Cumhuriyet'in son- radan cumhurbaşkanı olan başbakanları ve öbür başbakanlan teokratik okullar açmakla if- tiharettiler; Osmanlı Mustafa Kemal ile Ismet Inönü'yü yetiştirdi, ama Cumhuriyet, Erbakan, Gülen ve Demirelleri, içimizde bu korkunç çe- lişkiyi açıklayabilecek kimse var mı?" Salonda çıt çıkmıyor. Başka bir çelişkiyi getiriyorum gündeme "El- li beş yıllık çok partili rejimden sonra, hâlâ Is- panya'nın 30 yıllık Franco diktasının ertesinde, 30 ay içinde geçiverdiği gerçek demokrasiye geçemememizdeki çelişkiyi nasıl açıklayaca- ğız?" Yine karşılıklı birbirimize bakıyoruz. Dinleyici- lerden biri haklı olarak, açıklamanın mümkün olduğunu, ama çok zaman alacağını söylüyor. Gerçekten, tam demokrasi olmayan tek par- ti rejimi, kendi içinde sancısız, demokratik ku- rallara uyarak çok partililiğe geçebildi, ama çok partili rejimimiz gerçek bir demokrasiye bir tür- lü geçemiyor ve rejim sürekli rayından çıkıyor. • • • Cumhuriyet'in medar -i iftiharı Etibank özel- leştiriliyor, ama batıyor ya da batınlıyor, garip Memet bunun zarannı ödüyor. . Yapılan işin adı, özelleştirme, aslı "özallaştır- ma". Bütün bunlar ekonomik modelin simgesi. istanbul'un semalannda her gece havai fışek- ler patlıyor, Istanbul vur patlasın çal oynasın, deprem bölgelerinde insanlar hâlâ kalıcı konut- lara kavuşmuş değiller, emekçiler inliyor, emek tu kaka, vurgun kutsal... 77. yılındayız Cumhuriyet'in. Toplantı, onuncu yıl marşıyla bitiyor. Gerçekten "çıktık açık alınla on yılda her sa- vaştanl on yılda 15 milyon genç yaratttk her yaştan/ demirağlaha ördük anayurdu dört baş- tan " Peki sonra geri kalan 67 yılda ne yaptık? 29 Ekim 2000'de manzarayı umumiye bu. 19 Mayıs 1919'dan biraz hallice yani... Efendim?... Ne dediniz? Yılmaz: Basın toplantısı yapsın Hükümetten Sezer'e 'örtülü' tepki ANKARA (Cumhu- riyetBürosu)-Cumhur- başkanı Ahmet Necdet Sezer'in, "Demokratik- teşmeyi, Siyasi Partiler Kanunu'nu değiştir- mekle başlatmalıyız" sözlerine muhalefetten destek gelirken hükü- met kanadı, "mesafeti" karşüadı. ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yü^- maz, Sezer'in 29 Ekim resepsiyonunun sohbet toplantısında bu tür açıklama yapmasını üs- tü kapalı olarak eleşti- rirken, "Avrupa'da bir- çok üikede partiler adaylannı önseçim ol- madan kendileri tesbit edryoriar. Cumhurbaş- kanTnın söylediği husus birdemokrasiişareti de- ğil'' görüşünü savundu. Cumhurbaşkanı Se- zer'in 29 Ekim Cumhu- riyet Bayramı resepsi- yonunda gazetecilerle soh^eti sırasında yaptı- ğı açıklamalar. siyasile- rin farklı tepkilerine yol açtı. Kars gezisinde gazetecilerin konuya ilişkin sorulan üzerine Yılmaz, "Eğer Cum- hurbaşkanf nın bu ko- nuda söyieyeceği bir şey varsa bunu resepsiyon sohbetinde değil, basın toplantısında açıklama- sı gerekirdi'' diye ko- nuştu. 'Yapısal tedbirler ahnmalı' Siyasi Partiler Yasa- sı'nda değişiklik iste- menin yeterli olmaya- cağını da savunan Yıl- maz, "Bunusağlayacak birtakını yapısal tedbir- lerin alınnıası lazun. ANAP olarak biz geçen seçimde kısmen önse- çim uyguladık. Bunun bir yasal zorunluluk ha- Bne gebnesine de bizim bir itirazunız olmaz. A- ma bu, kâğıt üzerinde kalmamah,gerekHyapı- sal tedbirler abnmah- dır" diye konuştu. FP ve DYP batık bankalarla ilgili genel görüşme önergesinin ilk sıralara alınması için çalışıyor Siyasi bağlanb araşbrıhyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Muhalefet partileri, batık bankalar operasyonunda "siyasi bağlannlan" araştırıyor. FP, Devlet Bakaru Recep Onal hakkında soruşturma önergesi hazırhklannı sürdürûrken bir dönem Medya Holding Yönetün Kurulu'nda görev yapan ANAP Istanbul Milletve- kili Güneş Taner' in ilişkileri mercek alhna alındı. FP, batık bankalarla ilgi- li olarak Grup Başkanvekili Bülent Armç başkanlığında bir komisyon oluşturdu. Komisyonun olayrn siyasi bağlantılan konusunda belge ve bilgi toplayacağı belirtüdi. DYP de, 10 ba- tık bankaya ilişkin suiistimallerin be- lirlenmesi ve siyasi sorumlulann or- taya çıkanlması konusunda Meclis araştırması açdmasını içeren önerge- sini bugün TBMM Başkanlığı'na ve- recek. FP, Meclis tatilinden önce batık bankalarla ilgili olarak verdiği genel görüşme önergesinin gündemin ilk sı- ralanna alınması için girişimde bulu- Adalet Bakanı Türk 'Infazyososı değişeeek' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, uzun vadede toplumdakı suç işleme oranıru en aza indirmeyi hedefledik- lerini belirterek, "Keşkebütüncezaev- lerini okula dönüştürebüsek" dedı. Türk, cezalann infazına ilişkin 647 sa- yılı yasanın degiştirileceğini, cezaev- leri izleme kurullan oluşturulacagını, infaz hâkimlığine ilişkin yasa hazırhk- lannın sürdüğünü kaydetti. Ankara Keçiören'de eskiden yan- açık cezaevi olarak kullanılan bina, onanlarak Ceza İnfaz Kurumlan Per- sonel Eğitim Merkezi'ne dönüştüriil- dü. Açılış törenine Adalet Bakanı Türk, eskı Adalet Bakanı Ottan Sun- gurlu, Jandarma Harekât Başkanı Tümgeneral Osman Ozbek, Keçiören Belediye Başkanı TurgutAltmok, Hâ- kimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekili Ergül Güryd ve bakan- lık bürokratlan katıldı. Oda sstemine geçflecek Türk, cezaevlerinin sorunlannı fızi- ki yetersizlik, personeün nitelik ve ni- celik yetersizliği, mali yetersizlik ve mevzuat yetersizliği olarak sıraladı. Koğuş sisteminden oda sistemine geç- me çalışmasmın sürdüğünü kaydeden Türk, 54 cezaevinin oda sistemine dö- nüştürüldüğünübeürtti. infaz sistemi- nin sağhkb olmasının, yeterli personel ve eğitime dayandığını kaydeden Türk, konuya ilişkin tasannın yasalaş- ması halinde de 6 yerde bölge eğitim merkezlerinin kurulacağını bildirdi. • Grup Başkanvekili Bülent Annç başkanlığında bir komisyon oluşturan FP, Devlet Bakanı Recep Önal hakkında soruşturma önergesi hazırlıyor. Bir dönem Medya Holding Yönetim Kurulu'nda görev yapan ANAP Istanbul Milletvekili Güneş Taner'in ilişkileri de mercek altına alındı. DYP de 10 batık bankaya ilişkin suiistimallerin belirlenmesi ve siyasi sorumlulann ortaya çıkanlması için araştırma önergesi vermeye hazırlanıyor. nacak. Ana muhalefet partisi, genel görüşmenin ardından bankalar ope- rasyonunda hükümetin ihmali savını da soruşturma önergesiyle Meclis'e taşıyacak. FP Genel Başkan Yardım- cısı Veysel Candan. batan bankalann devlette 10 milyar dolar civannda za- rara yol açtığını belirterek Etibank ve Bank Kapital'in batacağının geçen yıldan belli olduğunu öne sürdü. 'Yandaşlara hibe' DYP Grup Yönetim Kurulu'nun dünkü toplantısında konuyu TB- MM'ye taşımaya dönük hazırlıklar değerlendirildi. Tansu Çiller, banka kurma izinlerinin "iktidar yandaslan- na hibe etme" anlayışıyla verildiğini savundu. "ÖzeUestirilenbankalanta- mamen yandaş çıkar iüşkisi içerisinde \«riyorlar''diyen Çiller, hükümete şu suçlamalan yöneltti: "Bir bankanın mali durumu bir ge- cede bozulmaz. Bu birikimi 6 ayda gö- rürsünüz, 1 yılda görürsünüz, IS yıl- da görürsünüz. 2 yılda görürsünüz. Ki- me ne diyeceksiniz, 3.5 yıldır her gün konuşuluyor. Son 2 > ıldır yoğun biçim- de konuşuluyor. Murakıp raporlann- da bankalann batacağı söylenirken ik- tidar partileri bir de başka bankalara izin veriyorlar. Meselevi kamuoyunun önüne getirmenin zaruretini hissedi- yoruz, ancak muhalefet araşürma önergesi getiriyor bihnemkaçına sn-a- ya aL 'Özel bir gündemle şu mesele- yi ele alalım mı' diyor, konusturma. Susturuhnuş bir Meclis ve her gün bü- yük talanlarve sorumsuzca bir irade." Siyasetçilerin holding yönetimle- rinde yer almasına, Etibank' ın eski sa- hibi EMnç Bilgin' in şirketinde yönetim kurulu üyeliği yapan Güneş Taner'in partisi ANAP'tan da tepki geldi. ANAP Grup Başkanvekili Yaşar De- delek, bazı siyasetçilerin holding ya da banka yönetimlerinde görev almasını doğru bulmadıklannı söyledi. Millet- vekillerinin yurttaşın vekili olarak Meclis'e girdiğini vurgulayan Dede- lek, "Eğer banka konulanyla iştigal edecekse orada kalmahdır. Geçmiste bazı siyasetçilerin bankalann içinin boşaralmasına adınm kanşüğı binni- yor. Partikrin bir an önce bu tür isim- leri Meclis'ten ve siyasetten tasfıye et- melerini temenni ediyorum" dedı. YaşarDedelek, hükümetinbankala- nn içini boşaltanlann üzerine kararlı- lıkla gittiğini, ancak mevzuatın so- rumlulann kişisel mal varlıklanna el koyma konusunda yetersiz kaldığını söyledi. 'Saüşlar anlaşmalı mı?' Bu arada, Etibank ve Interbank'm, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredilmeden önce üç işa- damı Dinç Bilgin, Cavit Çağlar ve Turgay Ciner arasında son bir yıla ya- yılan yoğun hisse alışverişi TBMM gündemine getirildi. FP Istanbul Mil- letvekili Nazh Dıcak, Başbakan Bü- lentEcevtttarafından yanıtlanması is- temiyle TBMM Başkanlığı'na verdi- ği soru önergesinde, Interbank-Eti- bank-Sabah gazetesi üçgeninde "an- laşmah saöş" olasıhklanna dikkat çe- kerek u Bu iskmler devletten mal ka- çırma olarak değeıiendirilerek gereken tedbuier ahnacak mı?" diye sordu. tĞNELl F1RÇA ZAFER TEMOÇt> nrnı mmw!. Htmotsııtt!. Şükrü Santaş adlı 14 yaşındaki öğrenci bir otomobilden açılan ateş sonucu öldürüldü Uıııraınye'cle iükiicü salclııi:1 öKi Istanbul Haber Servisi - Ümrani- ye'de, Şükrü Santaş adlı 14 yaşında- ki ortaokul öğrencisi, "ülkücü" ol- duklan öne sürülen kişiler tarafından tabancaylavurularak öldürüldü. Polis olayla ilgili iki kişiyi ve görgü tanığı iki çocuğu gözaltına aldı. Ümraniye Mustafakemal Mahalle- si 3038 Sokak'ta önceki akşam saat 20.00 sıralanndameydana gelenolay- da, Eflatun Cem Güney Ököğretim Okulu'nun 7. sınıfında okuyan Şük- rü Santaş (14), uğradığı silahlı saldı- nda göğsünden iki, bacağından bir kurşun yarası alarak ağır yaralandı. Santaş, kaldınldığı Haydarpaşa Nu- mune Hastanesi'nde hayatmı kaybet- • Eflatun Cem Güney İlköğretim Okulu 7. sınıf öğrencisi Şükrü Santaş'ın öldürüldüğü olayla ilgili olarak iki kişi ve görgü tanığı iki çocuk gözaltına alındı. ti. Santaş'ın arkadaşlan ve mahalle sakinleri, bir süredir mahalleye gelen bir aracın çocuklar taranndan birkaç kez taşlandığını anlattılar. Mahalle sa- kinleri, aynı aracın önceki akşam tek- rar geldiğini ve aralannda Şükrü Sa- ntaş'ın da olduğu çocuklarca taşlan- dığmı, araçta bulunanlardan birinin de tabancayla ateş ederek Santaş'ı vurduğunu öne sürdüler. Emniyet yetkilileri, Santaş'ın daha önce yasadışı bir örgüte üye olduğu iddiasıyla gözaltına alındığını, cinaye- te kanştığı belirlenen E.T. ve R.T. ad- lı kardeşlerin olay sonrasuıda cinayet bürosu ekiplerince yakalandığını bil- dirdiler. Yetkililer, suç aleti tabancayla bir- likte ele geçirilen sanıklann sorgula- rının yapıhnası için Terörle Mücade- le Şube Müdürlüğü'ne götürüldüğü- nü. 2 çocugun da teşhis için gözaltın- da olduğunu ifade ettiler. Santaş'ın yakınlan ve arkadaşlan, dün evinın yakuundaki Pir Sultan Ab- dal Kültür Derneği Ümraniye Şubesi önünde toplanarak olayı protesto et- tiler. Demek önünden saldınnın mey- dana geldiği sokağa kadar yürüyüş yaparak tekrar demek önüne dönen grup, daha sonra dağıldı. Santaş'ın cenazesi saat 16.30 sn^- lannda ailesi tarafuıdan Adli Tıp Morgu'ndan polis eşliğinde aluıdı. Cenazeyi taşıyan araç, polis tarafın- dan Okmeydanı'ndaki Istanbul Tica- ret Odası Ânadolu Ticaret Meslek Li- sesi'nin bahçesine yönlendirildi. Re- fahiyeliler Derneği'nde cenazenin gelrnesini bekleyen Santaş ailesi ve yakınlan cenazeyi lisede bekletihnek- te olan otobüse koyarak Erzincan'ın Refahiye ilçesine doğru yola çıktılar. Tarihi eser kaçakçılığı Edip Telli tutuksuz yargüanacak Istanbul Haber Servisi- Istanbul'da 9 yıl önce ele geçınlen tarihi eserlerle ilgili ara- nırken tsviçre 'de gözaltına alınan Edip Tel- li, Türkiye'ye iade edildi. Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne çıkanlan Telli, tutuk- suz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Türk Interpol görevlilerinin eşliğinde Türkiye'ye getirilen Telli'nin içinde bulun- duğuZürih'ten havalananTHY'ye ait uçak, saat 15.20'de Atatürk Havalimanı'na indi. Uçakta sağlık kontrolünden geçirilen Telli, mali şube müdürlüğüne sevk edildi. Bir sü- re Atatürk Havalimanı'nda bekletilen Tel- li, daha sonra Bakırköy Adliyesi'ne gönde- rildi. Istanbul'da 12 Haziran 1991 'de ele ge- çirilen 531 adet tarihi eserle ilgili olarak hakkında "KühürveTabiat VanüdannıKo- rumaKanunu'na muhaJefet" suçundan Ba- kırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne çıkan- lan Telli'nin gıyabi tutuklama karan vica- hiye çevrildikten sonra sorgusu yapıldı. Suçlamalan reddetti Telh sorgusunda, ele geçirilen tarihi eser- lerle ilgisinin bulunmadığını ve daha önce yargılanarak 1 yıl 4'er ay hapis cezasına çarptınlan 14 sanığa da bir talimat verme- diğini iddia etti. Bunun üzerine ara karar alan mahkeme heyeti, sanığın, 16 Mart 2000 tarihinden itibaren bu suçtan dolayı Isviçre'de tutuklu kalması, sorgusunun ya- pılması, delillere tesir etme durumunun or- tadan kalkması ve daha önce aynı konuda yargılanan sanıklara verilen ceza miktan- nı dikkate alarak tutuksuz yargılanmak üzere tahliyesini kararlaşnrdı. Mahkeme heyeti, Telli'nin yurtdışına çıkışını da ya- sakladı. Telli'nin Türkiye'ye iadesi konusunda Emniyet Genel Müdürlüğü'nden 24 Ekim 2000 tarihinde yapılan yazılı açıklamada, 18 Nisan 1984'te Antalya Elmalı ilçesine bağh Bayuıdır Köyü'nde kaçak kazı sonu- cu bulunan ve "Ehnah Sikketeri" olarak bilinen çeşitli dönemlere ait 1900 adet al- tın ve gümüş sikkenin yurtdışına kaçınl- ması olayma kanştığı gerekçesiyle kırmı- zı bültenle aranan Telli'nin, zamanaşımı nedeniyle hakkındaki davanın ortadankal- duıldıgı bildinlmişti. Ancak Telli'nin, 12 Haziran 1991 'de Is- tanbul'daki bir operasyonda elde edilen 531 adet tarihi eser olayıyla ilgili "Yurtiçinde korunması gereken kültür ve tabiat varhk- lannı yurtdışına çtkartmaya tesebbüs", *mühür fekki" ve "hırsahk" suçlanndan uluslararası düzeyde arandığı kaydedilen açıklamada, Telli'nin, 16 Mart tarihinde Is- viçre'de yakalandığı ve "iade amacryla" ge- çici olarak tutuklandığı belirtilmişti. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com MADRİD - Istanbul - Madrid uça- ğındayım. Mordo Dinar'dan bir Madrid öyküsü dinlemiştim. Mordo Dinaravukat, uluslararası biravukat, Şili'nin Istanbul Fahri Başkonsolosu. Zaman zaman Cumhuriyet'te de im- zasını görebilirsiniz. Mordo'nun ablası 1930'lu yıllarda Şili'deyaşıyor. Mordo, bir gün Şili'ye gitmeye karar verir. 20'li yaşlarda, sene 1940'lann başı. Şili'ye Madrid üzerinden gidecektir. Yolculuk ha- zıriıklan sırasında Büyükada'da ya- kını olan insanlar ondan bir şey rica ederler. Büyükadalı, Yahudi aile Asselar'ın öğretmen olan oğulları Aiberto Is- panya'ya gitmiştir. Ondan uzun sü- redir haber alamadıkları için merak içindedirler. Madrid'de Alberto'yu aramasını isterler. Aiberto komü- nisttir ve Cumhuriyetçilerin safında savaşmak amacıyla Ispanya içsa- vaşına katılmak için Türkiye'den ay- Ispanya îç Savaşmda Bir Türk Yahudisi nlmıştır. Mordo, Madrid'e geldiğinde, Türk Buyükelçiliği'ne gider ama Alber- to'yu sormaya çekinir. Bazı kişilere sorsa da bir bilgi elde edemez. Son- ra ver elini Şili. Şili'de bir süre kaldık- tan sonra bir yakıt şilebiyle Ispanya üzerinden Türkiye'ye dönüşe geçer. Ancak gemi, Atlas Okyanusu'nda bir sorun nedeniyle bir ispanyol adasın- da, yoluna ara verir. Mordo, akşam adanın lokantasın- da yemek yerken hangi milletten ol- duğunu sorariar. Türk olduğunu söy- leyince, "Burada çok önemli bir Türk yaşıyor. Adanın tepesindeki hapis- hanede" derier. Sorar soruşturur ve sonunda onun Büyükadalı Aiberto Assa olduğunu öğrenir. Uzun uğraşlardan sonra Savcı'ya ulaşır. Türk olduğunu ve Aiberto ile görüşmek istediğini söyler. Kısa bir görüşme yapmalanna izin verilir. Sonra bir kez daha görüşürier ve Mordo, Alberto'nun bütün öyküsünü öğrenir. Aiberto, Ispanya içsavaşı bittikten, Franco, Madrid'i ele geçirdikten sonra, yakalanmayan isyancılardan birisidir. Madrid'in içinde, direniş örgütle- yen efsanevi bir kişi haline gelir. Bombalama, suikast vb. hertüriü ey- lemin altında onun imzası vardır. Ay- larca Franco'nun polisleri onun pe- şinde koşarlar. Sonunda bir gün sev- gilisiyle buluşurken yakayı ele verir. Yargılama sonunda ömür boyu hapse mahkûm edilir. Atlas Okyanu- su'ndaki adalardan birinin hapisha- nesine kapatılır. Mordo, önce ıspan- ya'ya,oradan Fransa'ya geçer. Fran- sa'da Alberto'nun durumunu orada- ki aydınlara anlatır. Uzun kampanya- lardan sonra Aiberto, Ispanya'yı terk etmesi koşuluyla serbest bırakılır. Türk pasaportu olmadığı için Türki- ye'ye de dönemez. Kolombiya'ya gider. Kolombiya Üniversitesi'nde ünlü bir profesör olur. Sevgilisiyle evlenir. Mordo'nun söylediğine göre Aiberto, 90'lann ba- şında Kolombiya'da yaşama gözle- rini yumar. Mordo Dinar'ın anlattığı öykünün kısaca özeti bu. Adamın ismini, ev- lendiği eşinin ismini de söylemişti. Ispanya dönüşü, onlan da yeniden soranm. • • • Ispanya'da 56 yıldan bu yana çok şey değişti; Franco'nun faşist dikta- törlüğü onun ölümüyle tarihe kanştı. Ispanya, çok partili, demokratik sis- temin önündeki engelleri birer birer aştı. Şimdi, bir milli sorunla Bask soru- nuyla baş etmeye çalışıyor Ispanya, neredeyse her hafta ETA'nın bir su- ikastıyla sarsılıyor. Devlet içinde te- rörle mücadele sırasında oluşan çe- teleşme, bizde olduğu gibi Ispan- ya'da da büyük sorunlara neden ol- du. Kontrgerillacı Içişleri Bakanı tu- tuklandı, Jandarma Komutanı kaçtı. Ispanya'ya bir turia gidiyorum. İlk kez birtura katılıyorum ve Ispanya'yı ilk kez göreceğim. Oğlumuz burada okuyor, sebebi ziyaretim biraz da bu. Madrid'i görmek heyecanı içinde- yim. Ispanyolların boğa güreşi tut- kusunu anlamakta güçlük çekiyo- rum. Masum boğalara batınlan kılıç- lan ve hayvanın her tarafını kana bu- layan bu vahşi kavgayı neden keyrf- le izlediklerini çözemiyorum. Merhaba Ispanya!
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear