Catalog

17EKİM2000SAU CUMHURİYET SAYFA HABERLER Iddiah Masumlyef • Haber Merkezi-Sısley 2000-2001 Sonbahar-Kış sezonunda, seksi ama bir o kadar da zanf, iddıalı ama bir o kadar da masum giysiler göze çarpıyor. Mor rengin hâkimiyetinin gözlendiğı koleksiyon tüvit takımlar, ekoseler, şifonlar, straslı kotlar, astragan görünümlü ceketler, deri pantolonlar, leopar desenlı etekler, tafta bluzlar, payetli bûsriyerler, sünlı trikolar ve transparanlardan oluşuyor. Avukat Alptekin beraatetti • tstanbuJHaberServisi -16 Mart Davası'nın müdahıl avukatlarından Cem Alptekin, "MİT belgelerini kullandığı, emniyet kuvvetlerini tahkir ve tezyif ettiği, terörle mücadelede görev yapan kışıleri açıkladığı" gerekçesiyle 3-14 yıl arası hapis istemiyle yargılandığı davada beraat etti Âş* VeyseH Derneği'nin kongresi • Haber Merkezi - Âşık Veysel'ı Anma ve Yaşatma Derneği'nin ilk kongresi 21 Ekim Cumartesi günü _ ŞarkışLa'da yapılacak. . - BeJedıye-toplanö salonunda gerçekleştirilecek kongrede derneğin yenı yönetim kurulu belirlenecek. Âşık Veysel'ın oğlu ve derneğin başkanı Ahmet Şatıroğlu, kongreye tek hsteyle gideceklerini ve yeniden aday olmayacağını belirtti. Başvurular sona erdi • Haber Merkezi - Üniversitelerdeki 42 bın 208 boş kontenjana yapılacak ek yerleştirme içın başvurular dün sona erdi. Ek yerleştirme sonuçlan, Ekim ayının son haftasında adaylara duyurulacak. Ek yerleştırmede yükseköğretim "-' programlanna yerleştirilen adaylar, ûniversitelere kayıtlannı 6-10 Kasım 2000 tarihlen arasında yaptıracaklar. Sezefden mesaj • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer,' 16 Ekim Dünya Gıda Günü' nedeniyle yayımladığı mesajda, insanlığın beslenme ve bannma sorununun olmayacağı, kaynaklann adil bölüşüleceği, kimsenin açlıktan ölmeyeceği bir dünya dilediğini bıldirdi. Kadınlar BM önünde • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Dünyanın birçok ülkesinden kadın bugün '2000 Yılı Dünya Kadın Yürüyüşü' etkinlikleri kapsamında New York'ta bulunan Birleşmiş Mılletler(BM) Genel Merkezi önünde toplanıyor. Kadın buluşmasının Türkiye ayağında ise kadınlar bugün saat 12.30'da Ankara Atatürk Bulvan No: 197'de bulunan BM Türkiye Temsilciliği önünde bir araya gelecek. Koruma Keskin itiraf etti Egebank'ın 3 yöneticisi daha tutuklandı. Demirel'in koruması ifadesinde, gazeteci Tamer'in evine 1 milyon dolan götürdüğünü, parayı kapıya çıkan bayana verdiğini söylediği öğrenildi [CumhuriyetBö- Savcı Şemsettin Ozcan'ın da lar olduğunu bildiği paketi ga- ZanlılannfirariAykutKara- Soruşturmada daha önce DeANKARA (Cumhuriyet Bû- rosu) - "Kasırga operasyonu çerçevesınde gözaltına alınan eski Egebank yöneticilennden Kevin Hood ıle yönetim kuru- lu üyesı Hüsnü Barbaros CH- cay ve bankanın genel müdür yardımcısı Emine MehtapCey- lan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Ankara DGM Sav- cısı Nuh Mete Yüksel tarafın- dan sorgulanan Yahya Murat Demirel'in koruması Ender Keskin ifadesinde, gazeteci Rauf Tamer'in evine 1 milyon dolan götürdüğünü, kapıya çı- kan bir kadına parayı verdiğini söyledı. Operasyon çerçevesınde gö- zaltında sorgulanan Ege- bank'ın off-shore bankacılığın- dan sorumlu eski genel müdür yardmıcısı Kevin Hood, ban- kanın yönetim kurulu üyeleri Hüsnü Barbaros Olcay ve Pem- be Jale Oktay, bankanın genel müdür yardımcısı Emine Meh- tap Ceylan, Demırerın şoförü Bekir Ozer, korumalan Aydm Ataman, Ender Keskin dün sa- bah saatlennde DGM Savcısı Yüksel tarafindan sorgulandı. Savcı Şemsettin Ozcan'ın da yardımcı olduğu sorgunun ar- dından Yüksel, Kevın Hood, Hüsnü Barbaros Olcay, Pembe Jale Oktay, Emniye Mehtap Ceylan ile Demirel'in şoforü Bekır özer'i organize suçlarla mücadele yasasına aykın dav- randıklan gerekçesiyle tutuk- lanmalan istemiyle DGM Ye- dek Yargıçhğı'na sevk etti. Yüksel, Demirerin korumala- n Aydın Ataman ve Ender Kes- kin'i serbest bıraktı. Ender Keskin'in savcılık ifa- desinde, aldığı talımatlar doğ- rultusunda içinde 1 milyon do- lar olduğunu bildiği paketi ga- zeteci RaufTamer'in evine gö- türdüğünü anlattı. Kapıyı bir kadının açması üzerine Demi- rerin sekreteri Yasemin Attı- parmak'ı aradığını belirten Keskin, "Yasemin Alüpar- mak'ın verebfleceğinıi söyleme- si üzerine çantayı kapıyı açan kadına verdün" dedı. Keskin, bankaya el konulmadan önce- ki gece yine Yasemin Altıpar- mak'ın talimatıyla bankaya gı- derek deterjan kolilenyle ıçın- de ne olduğunu bilmediklen belgeleri bankadan çıkarttıkla- nnı kaydetti. Zanlılann fırari Aykut Kara- buhıt'un banka kredileriyle il- gılı geniş yetkilere sahip oldu- ğunu söyledikleri öğrenildi. Yedek hâkimlığe sevk edilen 5 kışinın sorgusunu 2 No'lu DGM Yedek Hâkımı Ramazan Aksan yaptı. Aksan, Kevın Ho- od, Hüsnü Barbaros Olcay ve Emine Mehtap Ceylan'ı savcı- nın da istemi doğrultusunda tu- tuklarken Bekir özer ile Pem- be Jale Oktay'ı serbest bıraktı. Tutuklananlar, işlemlerinın ta- mamlanmasının ardından An- kara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi'ne götürüldü. Keçili'nin dunımu iyîye gidîyor tstanbul Haber Servisi • Egebank yolsuzluğuna adı kanstıktan sonra acil olarak hastaneye kaldınlan Cena- jans Grey Reklamcılık Şirke- ö Yönetim Kurulu Başkanı Nafi Keçüi'nin sağlık duru- mununiyiye gittiği belntildi. Egebank'ın güvenlik ka- meralannda görüntüsünün deşifre edilmesiyle hakkında iddialar ortaya atılan Naıl Ke- çili, aniden rahatsızlanarak International Hospital'a kal- dınlmışö. Keçili'nindunımu ile ilgıiı olarak Hastane Baş- hekimi Doç. Dr. MeHh Bulot ve Nöroşirürji Bölüm Başka- nı Op. Dr. Cenpz Aslan un- zalı olarak açıklama yapddı. Açıklamada, Nah Keçih'nin durumunun daha iyi olduğu ve hafta sonunda taburcu edilmesinin pianiandığı be- lirtildi. Keçili'yi ziyaret yasağmın ise devam ettiği öğrenildi. Soruşturmada daha önce De- mirel, Gökalp Bastürk, Ayşe- nur Demirel (Esenler), Turan Turanoğlu, Şaban Ayhan Tath- gfl ve Sevtap Arslan tutuklan- mıştı. Savcı Yüksel'in talimatıyla Yasemin Altıparmak Istanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Şu- be ekiplerince, sabah saatlerin- de gözaltına alındı. Uçakla An- kara'ya getirilen Altıparmak, ek ıfadesi alınması için DGM'ye getirildi. Yüksel'in operasyonda daha sonra gözal- tına alınan kişilerin beyanlan doğrultusunda ortaya çıkan ye- ni gehşmeler nedeniyle Altı- parmak'ın ek ifadesine başvur- duğu bildirildi. Yüksel, dahaönce de Demi- rel ve Yasemin Altıparmak'ın da aralannda bulunduğu 8 ki- şinin ifadesine başvurmuştu. Yüksel, Demirel ve Altıpar- mak'ı tutuklanma istemiyle yedek hâkımliğe sevk etmiş, nöbetçi Ankara 1 No'lu Yedek Hâkimliği ise Demırel hakkın- da tutuklama karan verirken Altıparmak'ı serbest bırak- mıştı. Vitamin. K ı s a s ü r e d e ••#' etkisini gösterir. •m Matemat/k..,.Sayı/ar 51 ayn paketten oluşan Vitamin ister ders ders, ister konu konu, ister paketle! Vitamin, büyük marketlerde, kitapçılarda, PC Shop'larda. Aşağıdaki beslenme tablomuzu inceieyin, Vitamin eksiğinızi tamamlayın. • VitaminMatematik • VrtaminCîeometri • VitaminAnalrtikGeometri • VitaminFızik • VrtamınKimya • VrtaminBiyolojı • VrtamınTurkçe • VrtaminEdebiyat • VrtaminTarih • VrtaminİnkılâpTarihi • VrtaminCoğrafya • VrtaminFelsefeMantık • VitaminPsikoloji • VıtaminSosyoloji S 8 SEBİTA.Ş BİR ^ H DOÖUŞ ORUBU KURULUŞUOUfl BİTAV ««rMmJrtir lcıt ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ KaUedHen Dil mi, Topium mu? Dilimizdeki "kirlenme", kendimi bildim bileli sü- rüyor. Bu kirienmenin rahatsızlığını yıllardırdile ge- tirir ve dost sohbetlerimizde buna çare ve çözüm aranz. Zaten son dönemlerde, bu konuda birbi- rinden değerfi çalışmalar da yayımlandı. Umanm bunlarhakkındaki görüşlerimi birgün sizlerle pay- laşabilirim. Türkçenin yozlaşması ve kirlenmesi, bu güzel dili seven ve "ses bayrağı" olarak gören insanlar için, başlıbaşına bir üzüntü nedenidir. Fakat ma- alesef bu işin çok daha ileri boyutlan var. Türk- çemiz, toplumumuzun "yozlaştınlmasının" bir aracı olarak kullanılıyor. Ama bilinçll olarak, ama bilinçsiz olarak... • • • - Ikinci Dünya Savaşı sonrasında ve özellikle "so- ğuk savaş"ın tüm etkinliğıyle sürdüğü 1950'li yıl- larda, toplumumuzda uyandınlan ve sürekli bir bi- çimde körüklenen "Amerikan hayranlığının" en önemli aracı dil değil miydi? Konuşmalannda, laf arasında Ingilizce birkaç sözcük ya da kavram sokmaya çabalayan insan- lann bu hazin gayretleri, aklıbaşında kimileri tara- findan gülünç karşılansa bile; kimilerinin gözünde, "itibar getiricı" olmuyor muydu? Bu yozlaşma gitgide artarak sürmedi mi? Ve bugün, bu yozlaşmanın getirdiği ezikliğin sonuç- lannı yaşamıyor muyuz? ABD'nin ekonomik ve askeri gücü, "ideolojik bir zoıiamaya" dönüştüğünden beri, Ingilizcenin her alandaki hegemonyacılığı sürüyor. Hele tek kutuplu bir dünya düzeni içinde bu hegemonya- cılık, bir baskıya dönüştü. Düşünün ki ülkemizde; önce ortaöğretım düze- yınde başlayan Ingilizce eğitım hevesı, daha son- ra üniversıtelenmize ve nihayet ilköğretimve hat- ta ilkögretım öncesine sıçradı. Bu "hastalık" dün- yanın pek çok ülkesinde görülüyor. Fakat yazar- lar, yazar örgütleri, üniversiteler vb. kurumlar bu- na karşı çıkıyorlar. Oysaki bızdeki durum bunun tam tersi. Türi<çeyi bir bilim dili olarak geliştirmey- le görevli Yüksek öğretim Kurulu'nun başındaki meslektaşımız; Türkçenin, bir bilim dili olmadığı- nı dile getırmekten çekinmiyor. Kimi üniversitelerimizin tıp fakültelerinde, mü- hendislik fakültelerinde Ingilizce eğitim yapılıyor. Ve öğrenciler de en çok buralara yöneliyorlar, en yüksek puanlı öğrenciler bu faküftelere girmek istiyorlar. Zira "Ingilizce bilmek", iş bulma konu- sundaki en "sihirli" sözcük. Çok "sudan" da ol- sa, Ingilizce yükseköğrenim gören bir ögrenci- nin iş bulma şansı, Türkçe eğitim veren çok ni- telikli bir üniversiteden mezun öğrenciye oranla çok daha fazla. Peki ama bu yozlaşmayı ortaya çıkartan koşul- lan nasıl ortadan kaldıracağız? • • • ABD Başkanı'nın resmi "/fonuf-of/s"inin adı, "Şeyaz ev"dir. llköğretımde Ingilizce okuyan birin- ci sınrf oğrencısı bile, "house" sözcuğunün Türk- çesinin "ev" olduğunu bilir. Fakat nedendlr biin- mez, bizde "Beyaz Saray" sözcüğü kullanılır. ABD'liler, başkanlarına bir saray yapamazlar mıydı? Isteseler yapariardı herhalde. Ya da "ho- use" yenne "palace" diyemezler miydı? Elbette derierdi. Fakat demediklerine göre, bir bildikleri var demektir. Peki biz bunu ne hakla değiştiriyoruz? Herhalde ABD'nin "kocaman" başkanına, basit bir "ev"\ yeterlı görmüyoruz... • • • En çok siniriendiğim laflardan biri, futboldaki "hard trick" deyımi. (Doğru yazıp yazmadığımı da bilmiyorum). Bir futbolcu bir maçta karşı takıma üç gol attığı zaman, hard trick yapmış sayılıyormuş. Bunu da, bizim kimi "akl-ı evvel" spor yazarianmız uydur- muş. Aslında sözcük; kumar makinelerinde, aynı sembolün üçünün yan yana gelmesıni betimliyor- muş. Pesyahu, adamlarşimdi de kumarhane "jar- gonunu" spora sokuyorlar. Benim bu kavrama çok sinirlendiğimi bilen bir arkadaşım, "Beşiktaş'tan hiçbiroyuncu bir maç- ta üç gol atamadığından kıskanıyorsun" diye dal- ga geçerdi. Fakat geçenlerde, okuma yazma bil- diği kuşkulu bir kapıcı, "Hocam, bak bizim oyun- cuhat-kikyapmış"deyince, artık dalga geçmek- ten vazgeçti. Arada sırada, "Yahu Tokta, nereye gidiyoruz?" diye soruyor. Sahi, "nereye gidiyoruz?" Turan Genc soruları yanıtladı 'Soruşturma iyiyolda y ANTAUA(Cumhıı- riyet) - Antalya'da dü- zenlenen "Uluslararası Asetik Anhidrit Top- lantısı"na katılan Tu- ran Genç, toplantının ardından gazetecılerin sorulannı yamtladı. Genç, gazetecilerin Egebank soruşturması kapsamında gözaltma alınacak başka kişilerin olup olmadığına ılişkin sorusunu şöyle yanıtla- dı: "Soruşturma sıra- sında başka kişUer de yakalanacak ya da ya- kalanmayacak deme- miz, soruşturmanm seyrini sapbrabilir. Bu soruşrurnıa>la ilgüi ola- rak bir polis açığa alın- dı, bir polisin de görev yeri değiştirüdL Ancak soruşturma iyi gidn.or." Emniyet Genel Mü- dürü Genç, bir başka soru üzerine de, Türki- ye'nin uyuşturucu mad- denin kaynağı duru- munda bir ülke olmadı- ğını, uyuşturucu tıcare- tinin güzergâhlanndan bıri olduğunu bildirdi. Genç şöyle konuştu: "Türkiye'de bol mik- tarda uyuşturucu eie geçirilmesi, Türki- ye'nin bu işi yapanlar için güvenli bir gûzer- gâh olmadığmın işare- tidir. Emniyet Genel Mü- dürü Genç, "Israil'in, çeşrtii ülkeierdeki tsrafl karşıtı gösterilere izin verilmemesi çağnsına Tûrkiye'nin tavn ne- djr?" sorusu üzerine, Türkiye'de toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin herkesin yasal hakkı ol- duğunu, ancak bu tür etkınlıklerin, Türkiye ile bir başka ülkenin ilişkileriru bozmasuıın da arzu edilemeyeceği- nı söyledi.