Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
4 EYLÜL 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
DEPREM
Dışişleri Bakanlığı Müsteşan, Türkiye'ye 20 milyon ECU yardımda bulunacaklanm söyledi
Almanya'dan dosttukeliİPEKYEZDANİ
BERLİN- Almanya Dışişlen Bakan-
lığı Müsteşan Wolfgang Ischinger. Tür-
kiye'nin Avrupa Bırlıği (AB) adaylığı-
nı kaybetmemesınin "Alman hüküme-
tinin net çizgisi" olduğunu belirterek,
"Ancak Kürt sortınu ve insan haklan so-
runlan çözübneden Türkiye AB'ye gi-
remez'* dedi
Ischinger, AB'nin gümrük birliği ve-
silesiyle Türkıye'ye deprem felaketin-
den dolayı 4 milyonu bu yıl olmak üze-
re, uzun vadede toplam 20 milyon ECU
yardımda bulunacağını söyledi.
Ischinger. Tüdc-Alman Gazeteci De-
ğışim Programı çerçevesinde geçen
hafta Çağdaş Gazeteciler Derneği
(ÇGD) heyetini Berlinde kabul etti.
Türkiye'nın AB üyeliği konusundaki
temel sorunun, ınsan haklannın çok ge-
nde olmasından kaynaklandığını belir-
ten Ischinger, "Biz de bu sorunlann çö-
zümü için Türkiye'yle AB arasında bir
köprü kurmak istiyonız" diye konuştu.
Almanya'nın Türkiye'nın AB üyeliği-
ni kaybetmesinı iste-
mediğıni anlatan Isc-
hinger, "Ancak bu,
AB'ye girişte serbest
bir kart oiamaz, bu
konuda Türkiye'nin
de gayretlerini gör-
mek istiyoruz*' dedi.
Avrupa Bırliği'nin
sadece Ortak Pazar ve
Gümrük Birliği'nden
ibaret olmadığını, ay-
nı zamanda insan haklanna saygılı bir
kurum da olduğunu ifade eden Ischin-
ger, Türkiye'nin insan haklan konusun-
daki vaatlerini çok ciddı bulduklannı,
ancak bugüne dek Türkiye'den sorunu
çözmeye yönelik herhangi bir adım gör-
mediklerini vurguladı.
Sağlam dost blziz'
Ischinger, Türkiye'nin komşulanyla
ihşkilerinin iyi olmadığına da dikkat
çekerek, "Türldye bilmelidir ki en sağ-
lam dostluğu Avrupa'da ve AB'de bula-
A lmanya Dışişleri
Jı. Bakanlığı Müsteşan
Wolfgang Ischinger,
Türkiye'nin insan haklan ve
Kürt sorununu çözmeden
Avrupa Birliği'ne
giremeyeceğini söyledi.
büir" diye konuştu. Ischinger. Alman-
ya'nın deprem felaketı nedeniyle Tür-
kiye'ye 5 milyon marklık yardımda bu-
lunduğunu. bu miktann yeterli olmadı-
ğı yönündekı düşüncelere ise katılma-
dığını belirtti. Ischinger. şoyle devam
etti:
"Bizce bu iyi bir miktar. Bu para KH
zılhaç'a aktanklı ve bu paravla Kıal-
haç,Gölcük'tel20vataklıbir yeryap-
n. A>nı zamanda burada depremzede-
lere yardımcı olmalan için 20 kişiyi is-
tihdam etti. Almanya aynca, tzmit'teki
petrol rafuıerisinde tneydanagelen yan-
gının söndürülmesi
için 2 bfiyük uçak
gönderdi ve yangının
söndürülmesinde
çok bü> ük katkısı ol-
du. Biz etimizden ge-
lenin en iyisini yap-
maya çahşıyoruzT
Ischinger. bu fela-
kette hükümetler
arası dayanışmadan
ziyade, Alman ve
Türk halklan arasındaki dayanışmanın
önplanaçıktığını. Alman halkınındep-
remzedelenn yaralannı sarabilmek için
yoğun bır yardım kampanyası başlattı-
ğını kaydetti. - , . . , • . • .
Yunanlstan'a mesaj
Avrupa Birliği "nin (AB) gümrük bir-
liği vesilesıyle Türkiye'ye yapması ge-
reken mali yardıma Yunanistan vetosu
konusuna da değinen Ischinger. şöyle
konuştu:
"Gümrük Birliği mali yardun çerçe-
vesinde Türkiye'nin alması gereken yak-
laşık 1 milyar ECU'ya yönelik veto ko-
nusunda Yunanistan'a bunun kakunl-
ması vönünde bir mesaj verdik. Dışişle-
ri Bakanı Joschka Fischer, Yunanis-
tan'ın Türkhe'ye yönelik gümrük bir-
liği yardımına koyduğu vetonun kaldı-
ntanası için Yunanistan Dışişleri Baka-
nı Yorgo Papandreu ve AB Dönem Baş-
kanı Finlandiya Dışişleri Bakanı Tarja
Halonen'e mektup gönderdi. Yunanis-
tan'a bu vetovu kaldınn dedik. Çünkü
Türkiye'nin bu paraya çok acil ihtivacı
var. Önümüzdeki haftalarda bu konu-
da başanb bir sonuç elde edecegimizi
unıuyorum."
Söz konusu paranın AB'nin gümrük
birliği vesilesiyle Türkive'ye yapması
gereken bir mali yardım olduğunu ifa-
de eden Ischinger. "Bunun dışında AB
henüz miktan açıklanmamış bir para-
yı da insani vardım için av ırmış durum-
da. Bu yıl içinde Türkive've yaşadığı fe-
laketten dolayı 4 mihon ECU verilecek
ve bu para uzun vadede toplam 20 mil-
yon ECU otacak" diye konuştu.
Deprem
yerel
basını da
vurdu
• Sakarya'da yayımlanan
Adapazan, Sakarya ile
Kocaeli'nde yayımlanan büyük
Kocaeli gazetesi yayımına ara
verdi. Bölgede 3 gazeteci
yaşamını yitirdi.
KOCAELİ (AA) - Marmara Bölge-
si'nde meydana gelen deprem felaketi
sonrasında Kocaeli ve Sakarya"daki 3 ga-
zete, yayına zorunlu olarak ara verdi.
Sakarya'da günlük olprak yayımlanan
^•^tojMizan ve Sakary'a gazeteleri, dep-
" femden bu yana okuyuculanna ulaşamı-
yor. Binalan kısmen hasar gören, ancak
elektnk kesıntisi ve ulaşım güçlüğü ne-
deniyle yayımlanna ara venlen bu gaze-
telerin, idari ve baskı tesislerindeki hasa-
nn giderilmesınden sonra tekrar yayına
başlayacağı öğrenıldi.
Sakarya'nın en eskı gazetelerinden
olan ve günlük olarak basılan Yeni Sakar-
ya gazetesi ise depremden 15 gün sonra
bina ve tesislerindeki hasan gidererek ya-
yına başladı.
Kocaeli'nde ise günlük olarak yayım-
lanan 3 ofset, Özgür Kocaeli, Kocaeli ve
Büyük Kocaeli gazeteleri, depremden
sonra sayfa sayısını azaltarak ücretsiz
olarak dağıtıldı. Ancak 31 Ağustos Salı
günü meydana gelen 5.2 şiddetindekiart-
çı depremden sonra, Büyük Kocaeli ga-
zetesi, 1 hafta süreyle yayımmı durdur-
du. Bu gazete bınasının ılk depremde kıs-
men hasar gördüğü, artçı deprem sonra-
sında çalışanlann hayatını tehlikeye at-
mamak amacıyla geçicı olarak yayına ara
verdiği bildirildi.
Bu arada. Kocaeli ve Sakarya'da, 3 ga-
zeteci öldü, 1 gazeteci yaralandı. Sakar-
ya gazetesimn eskı Genel Yayın Yönet-
meni Özkan Burmuş, aynı gazetenin ya-
zarlanndan Yusuf Ozkanve eski İHA Ko-
caeli Temsilcisı Hüseyin Demiray dep-
remde hayatını kaybettı; Adapazan Ga-
zetesi Genel Yayın Yönetmeni Necdet
Güngörsün, enkaz altından yaralı kur-
tanldı.
'TMMOB
bölgeden
çekUsin' •.
İZMİR (Cumhuriyet Ege Biirosu)-
Gebze Kaymakamlığı Kriz Merkezı. va-
tandaşta tedirgınlikyarattığı gerekçesiy-
le Türk Mühendis ve MimarOdalan Bir-
liği'nden, bundan böyle deprem bölge-
sinde hasar tespit çalışması yapmaması-
nı ıstedı.
Gebze Kaymakam Vekili H. Tarcan
Arpak imzasıyla TMMOB tnşaat ve Mi-
marlarOdalan Başkanlığı'nagönderilen
31 Ağustos 1999 tarihli resmi yazıda, 17
Ağustos'ta meydana gelen depremde ha-
sar gören binalann ön hasar tespit çalış-
masının Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı
Afet Işlen Genel Müdürlüğü, Kocaeli
Bayındırlık ve Iskân Müdürlüğü ile be-
lediyeler teknik elemanlanndan oluşan
komisyonlar tarafından yaptınldığı vur-
gulandı.
TMMOB 2. Başkanı Cetal Beşiktepe,
bu ısteme verdiği yanıtta.TMMOB ekıp-
len tarafından yürütülen bilimsel gözle-
me dayalı teknik incelemelerin, kamu-
oyunun yanhş vönlendirilmesını engelle-
mek ve bilimsel ven elde etmek için ya-
pılması zorunlu olan mesleki yasal çalış-
malar olduğunu bildırdi.
Orüaröncegüneydoğudaiş,aşbulamadıklaniçin banyagöçtüler_ Şimdiisedeprem sonrasıgeridönmeninvollannıanyoriar...(Fotoğraf: HATİCE TUNCER)
Zorunlu göç tahribab artbrdıDİYARBAKIR (Cumhuriyet Büro-
su)-GÖÇ-DER Bölge Temsilcısi Ser-
dar Talay, zorunlu göç nedeniyle
bölgeden batıya gıden ınsanlann kötü
malzeme kullanılmış binalarda bann-
mak zorunda kaldığını, bu nedenle de
depremin yarattığı can kaybı ve tahri-
batın arttığını savundu.
Talay, depremin yeniden dönüşe ne-
den olduğuna, bu durumun ileride ar-
tarak sürmesinın beklendiğıne dikkat
çekerek gen dönüş yapanlar için şım-
diden önlem alınması gerektığinı
söyledi.
Merkezi Istanbul'dabulunan GÖÇ-
DER'in (Göçedenler Sosyal Yardım-
laşma ve Kültür Derneği) Güneydoğu
Anadolu Bölge Temsilcisi ve Genel
Yönetim Kunılu Üyesi Avukat Serdar
Talay, bölgede son yıllarda insanlara
güvenlik gerekçesıyle zorunlu göç
dayatıldığını. buna bağlı olarak batıda
artan arz-talep dengesinin ortaya
çıkardığı Veli Göçer gibi "taşra
müteahhitlerinin" yaptığı ve
dayanıksız malzemenin kullanıldığı
binalarda bannmak zorunda kalan in-
sanlann can kayıplannı arttırdığını
• Depremin hemen ardından büyük kentlerden geri dönüş
yaşandığı belirtiliyor. Artarak sürmesi beklenen bu durum
için şimdiden önlem alınması gerektiği vurgulanıyor.
vurguladı. Depremde meydana gelen
ağır yıkımın bu müteahhıtlerin yaptığı
binalardan kaynaklandığını da belirten
Serdar Talay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Zorunlu göçedenler. bölgeden
çıkanlmadan önce ellerinde ne var ne
yoksa yok pahasına satarak batıya git-
tiler. Bu durum ve yaşanan yoğun göç,
burada birtakım fırsatçılann ortaya
çıkmasuıa neden oidu. Önceleri ancak
çadırlarda v'aşayabilen göçedenler, da-
ha sonraları bu tiir müteahhıtlerin
tuzaklanna düştû ve kötü
mal/emelerin kullanıldığı binalarda
bannmak zorunda kaldı. Depremde
bövlesine büyük can kavbı ve yıkımın
yaşanmasının önemli nedenlerinden
biri, zorla göç ettirildikten sonra or-
taya atılan ve hiçbir şekilde ilgile-
nUmeyen insanlann sonınlanna
dev letin kulak tıkaması oldu. Deprem-
le biıiikte >alnız göçedenler değil. ora-
da oturan evleri. işyerleri yıkılmış in-
sanlarda dev letin sorunlara nekadar
kulak akadığmı anlamış oMu.
n
Depreme bağlı olarak. bölgeye ter-
sine göçün başladığının gözlendiğini
kaydeden Talay şunlan söyledi:
"Batı bölgelerine mevsimlik işçi o-
larak göç edenlerin birçoğu geri döndü.
Genel Merkezimiz tarafından vapılan
incelemelerde. vakın dönem içinde
zorunlu göçe tabi tutularak bölge
dışına gitmek durumunda kalan in-
sanlann tersine göç hazuiığı içinde
olduğu belirlendi. Bu insanlar, zaten
buradan gittiklerinde birçok sorun-
larla birlikte gitmişlerdL şimdi sorun-
lanna daha da büyük sorunlar katarak
yeniden bölgeve gelecekler. Bu durum
ileride çok daha binük sorunlar
doğurmadan gereldi önlemler alın-
malıdır."
Deprem bölgesınden kaçmak a-
macıyla başlayan tersine göçün olum-
suz etkilerini en aza indirmek için m-
sanlan gözetim altmda tutmak a-
macıyla yerleştirilmeye çahşılan Köy-
Kent modelinın dışında önlemler alın-
ması gerektığini ifade eden Talay ahn-
abılecek önlemlen şöyle sıraladı:
"Deprem bölgesinden ve diğer yer-
krden tersine göç gelmeden önce, bu
insanlan \-enidcn yerieşecekleri köy-
lerinde sıkıntıya sokan OHAL ve Ko-
ruculuk uygulamalan kaldınlmahdır.
Bu insanlann yalnızca köye dönmeleri
bir başına \ eterli değildir. Deprem böl-
gesüıde olduğu gibi \ ergi borçlan erte-
lenmelL tarımın veniden vapılmasına
olanak verecek malzeme ve ekipman-
lar köylülere verilmelidir. Aynca
zorunlu göç ertirilirken evleri, mallan
yıkılanlann bu zararian tazmin
edilmelidir. Bölgenin ekonomisinin
temeli olan ve zorunlu göç vüzûnden
biten hay vancılık yeniden destek veril-
erek diriltilmelidir. Bunlaryapılmadan
bu insanlann geri dönüşü aç \e açıkta
kalmanın dışında bir sonuç çıkarmaz.
Göç ederken doğası. ekonomisi, p-
sikotojisi tümüyle tahrip edilmiş bu in-
sanlar yeniden aynı ortamın içine gire-
cektir. Deprem böigesinde yaşadığı
naylon çadırdan çıkıp, \enklen çadıra
girmek sonuç almak değüdir.*1
Antalya'da 3 ölü, 4 yaralı var. Sorumlu proje miidürü kayıplara karıstı
Beşyüdızlı tatilköyünde inşaatçöktü
İsrailli bilitn
adaıııları
ARAYIŞ
ANTALYA (AA) - Antarya'nın turistik
beldelerinden Belek'te, tatil köyü
inşaatında meydana gelen çökmede 3
kişi öldü. 4 kışi yaralandı. İnşaatı
üstlenen Çiftçiler tnşaat'ın ortağı
Bülent Özak, proje mühendisı Omer
Tûrker'i, elverişsiz hava köşullanna
rağmen beton döktürmekle suçladı.
Antalya'nın turistik beldelerinden
Belek'te inşaat halındeki Sol Muna
Tatil Köyü'nde önceki gün saat 18.00
sıralannda çökme meydana geldi. Tatil
köyünün ana binasmın birinci katında
beton dökülürken kahp destek
direklerinin kayması sonucu meydana
gelen çökmede. inşaatta çalışan
işçilerden Ramazan Fekcan (27),
Hakan Çullu (25) ve Bilal Tunç (27)
göçük altında kalarak olay yerinde öldü.
Inşaatın çökmesi sonucunda ağır
yaralanan Yakup Ereş, Akdeniz
Üniversitesi Antalya Tıp Fakültesi
Hastanesi'nde. Giiven Çiftçi. Ömer
Aktan Tûrker ve Aktf Pekcan da Serik
Devlet Hastanesf nde tedavi altına
alındı.Sol Muna Tatil Köyü inşaatmın
çökmesinden sonra olay yerine gelen
Serik Kaymakamı Mehmet Bavgül. tatil
köyünün ana binasmın birinci katında
beton dökme sırasında kahp destek
direklerinin kaydığını ve sonucunda üç
işçinin göçük altmda kalarak öldüğünü,
4 işçinin de yaralandığını söyledi.
Baygül, olayla ilgili soruşturmanın
Serik Cumhuriyet Savcılığı'nca
başlatıldığını belirterek, kurtarma
çalışmalanna Antalya, Serik ve Belek
Belediyesi itfaiye ekiplerinin katıldığını
bildirdi.
Tatil köyünü yapan Çiftçiler tnşaat'ın
ortağı Bülent Özak, Serik Cumhuriyet
Savcılığf nda verdiği ıfadede. inşaat
halindeki Sol Muna Tatil Köyü'nün
birinci katına beton dökülmesini, proje
mühendisi Ömer Türker'ın istediğini
söyledi.
Özak, havanm yağmurlu ve
elektriklerin kesik olmasına karşın
Türker'in beton dökmekte ısrar ettığini
belirterek "Beton dökülürken, kalıplara
destek olarak dikflen demir direkler
kayma yapb. Proje mühendisi Ömer
Türker, işçilerden hemen aşağrya inip,
demir direkleri düzeltmeierini istedi
Aşağrya inen 3 işçi. demir direkleri
düzeltirken çökme mevdana geklL
CMayın tek suçlusu Ömer Tfirker'dir.
Bizezorla beton döktürdü" dedi.
Jandarma tarafından ifadesi alınmak
üzere aranan proje mühendisi Ömer
Türker'in kayıplara kanştığı, olayla
ilgili diğer görgü tanıklanmn
ifadelerinin ise ahndığı bildirildi.
Ekonomi Servisi - lsrail
Risk Altındaki Çocuklara
Yardım Vakfı, Tel Aviv Be-
lediyesı Felaketlerle Başa
Çıkma Grubu. Tel Aviv Ruh
Sağlığı Merkezi yöneticile-
rı tarafından. Marmara Üni-
versitesı Tıp Fakültesi Psiki-
yatri Bölümü'nün bilimsel
desteğinde Anne ve Baba
Destek Grubu organizasyo-
nuyla gerçekleştirilen
u
Bir
Tophım FelakeÖe Nasıl Başa
Çıkabilir: Örgünenme, De-
ğerlendirme, Müdahale"
konulu üç günlük sempoz-
yum dün başladı.
Toplumsal travmalar kar-
şısmda deneyimlerini anlat-
mak üzere Türkiye'ye gelen
İsrailli bilim insanlannı. çok
sayıda psikolog. sosyal hiz-
met uzmanı, pedagog eği-
timci ve gönüllüler ızledi.
TOKTAMIŞ ATEŞ
Sıvas Kongresi ve Sonrası
Bugün 4 Eyiül 1999. Sıvas Kongresi'nin toplan-
masının tam 80. yıldönümü. Geçen hafta, "Büyük
Taarruz" ve 30 Ağustos zaferinın önemi üzerinde
duramadık. Fakat Sıvas Kongresi ve önümüzdeki
günlerde de, Izmır'in kurtanlması üzerinde durmak
ıstiyorum.
Sıvas Kongresi'nin toplandığı günlerde, impara-
torluk tam bir belirsizlik içindedir. Mondros Mütare-
kesi imzalanalı neredeyse bır yıl olmuş, fakat banş
andlaşması imzalanamamıştır.Zaten öylesine ağır
koşullar önerilmıştir ki; Istanbul'daki hükümetin gön-
derdıği delegeler bile, bu koşullan kabul edememış-
lerdir.
Ülkenın değışik yerierınde, halk orgütlenmeye ça-
lışmaktadır. Fakat ne aralarında bir eşgüdüm vardır,
ne de bir lider. Tek umut ışığı, 19 Mayıs'ta Sam-
sun'dan Anadolu'yaçıkan ünlü "AnafartalarKahra-
manı" Mustafa Kemal'dedir. Amasya'da bir duyu-
ru yayımlayan Mustafa Kemal, Sıvas'ta bir "ulusal
kongre" toplayacağını duyurmuş ve temsilci gönde-
rilmesini ıstemiştir.
Damat Ferrt hükümeti ve özellikle Içişlen Baka-
nı Ali Kemalın engelleme çabalarına karşın Mus-
tafa Kemal, önce Erzurum'da toplanan yerel kong-
reye katılmış ve Erzurum Kongresi "Temsıl Heyeti"
başkanı srfatıyla Sıvas'a gelmiştir. Zira 9 Temmuz gü-
nü; eğer geri dönmezse ordudan atılacağını öğre-
nince, kendısi istifa etmiştir. Ve bu istrfayı orduya ve
millete şöyle duyurmuştur: (Biraz sadeleştirdim)
"Resmı sıfat ve yetkilerimden soyutlanmış olarak,
yalnız mılletin şefkat ve cıvanmertliğine güvenerek
ve onun bitmez tükenmez feyiz ve kudret kaynağın-
dan ilham ve kuvvet alarak vicdanı göreve devam"
edecektir.
"Milletin bağnnda bir ferd-i mücahid (savaşçı bi-
rey) olarak çalışacak"\\r...
•••
Aynı donemde Istanbul'daki kararsızlık ve karma-
şa sürmektedir. Kimi aymazlar, Ingıltere'nin "şeref-
li" bır banş andlaşması önereceği hayali içinde avu-
nurken; kimi çevrelerde de, ABD'nin mandat yöne-
timini talep etmenin yararlı olacağı umudu vardı. Bu
ikinci görüş, özellikle aydın diyebileceğimiz çevre-
lerde taraftar buluyordu.
Mandat sorunu, Sıvas Kongresi'nde de gündeme
getirildi. Konuyu ortaya atan Ismail Hami (Daniş-
ment) olmuş ve Ismail Fazıl Pasa ve Bekir Sami
tarafından da desteklenmıştı. Bu arada Halide Edip
(Adıvar) da aynı konuyu destekleyen bır mektup
yazmıştı. Üyeler arasında, özellikle Istanbul'dan ka-
tılanlar arasında, bu görüşe sıcak bakanlar vardı.
Bu konu tartışıhrken Mustafa Kemal şöyle diyor-
du: "... Bir milletin istiklâl hakkını aramasından ve bu
yolda gerekiyorsa son damla kanını akıtmasından
daha tabıi ne tasavvur edilebılir? Şerefsiz, /'sftWâ/-
siz esir bir milletin çocuklan olarak yaşamak yerine;
efendice ve kahramanca ölmek, elbette şayanı ter-
cihtir. Bunu anlamamak ne garip mantıktır?.."
• • •
Istanbul'daki Askeri Tıbbıye öğrencileri, Mustafa
Kemal'in çağrısını duyunca; ellerinde avuçlannda
ne varsa bır araya getırmişlet ve aralanndan birine
vererek, Sıvas'agönderfhişlerdi. Tıbbiye öğrencile-
rinı temsilen Sıvas'a gelen Hikmet (Boran) Efendi,
bu konununtartışıldığı birgun, bırdenbıre ortaya atı-
lırve Mustafa Kemal'edönerek, "Paşam "der, Tem-
silcisi bulunduğum Tıbbiyeliler beni buraya istiklâl
davamızı başarmak yolundaki mesaıye (çalışmala-
ra) katılmak üzere gönderdiler. Mandayı kabul ede-
mem. Eğer kabul edecek olanlar varsa, bunlar ner
kim olursa olsun şiddetle red ve takbih ederiz. Far-
zı muhal (farzedelim) manda fikrini siz kabul eder-
seniz, sizide reddeder, Mustafa Kemal'i 'vatan kur-
tancı' değil, 'vatan batıncı' olarak adlandırır ve telin
ederiz..."
Bu konuşmayı dinleyenlerden çoğunun gözleri
yaşarmıştır. "Evlat" der Mustafa Kemal, "Müsterih
ol. Gençlikle ıftahar ediyorum ve gençliğe güveni-
yorum. Biz ekaliyette (azınlıkta) kalsak bile manda-
yı kabul etmeyeceğiz. Parolamız tektir ve değişmez:
Ya ölüm, ya istiklnâl..."
4 Eylül 1919'da başlayan Sıvas Kongresi, bu ha-
va içinde geçecek ve her türlü manda ve bağımlılı-
ğı reddeden bir bıldıri yayımlayarak 12 Eylül'de so-
na erecektir. Bu arada ülkedeki değişık örgütlenme-
ler, "Anadolu ve Rumelı Müdafaı Hukuk Cemiyeti"
adındaki tek bir örgütün çatısı attında bırleştirilecek-
tir. Daha sonra "Cumhuriyet Halk Partisi"ne dönü-
şecek olan bu örgütün, bugün parlamento dışında
kalması ne kadar acı...Ve bu partıye, özellikle bu
acılı günlerimızde ne kadar çok gereksinim var...
•••
Sıvas Kongresi'ni engelleyemeyen Damat Ferit
ve kabınesi, istifa zorunda kalacak ve Ali Rıza Pasa
kabinesi, Anadolu "hareketini" resmen tanıyacak-
tır. Daha sonra seçimlere gidilecek ve Mustafa Ke-
mal, Erzurum Milletvekili seçilecektir.
Tıbbiye temsilcisi Hikmet (Boran), savaşa katıla-
cak ve daha sonra veteriner olarak ülkesine hizmet
etmeyi sürdürecektir. Mustafa Kemal'in milletvekil-
liği teklifini de reddedecek olan Hikmet Bey, değer-
li "talk shov'cu Orhan Boran'ın babasıdır.
Rivayet olunur ki; Mustafa Kemal'in milletvekilliği
tekl'rfi üzerine, "Paşamın ellennden öperim" der,
"Kendisine söyleyin burada daha yararlı oluyorum."
Bu yanıt kendisine aktanldığı zaman Mustafa Ke-
mal gülümser, "Ben o değerii çocuktan böyle bir ce-
vap bekliyordum..."
Ey onurlu geçmişımız... Ne oldu bize? Nerede o
"güzel insanlar"? Nereterden, nerelere geldik...
TEŞEKKUR
METİNsizliğin
acısını bizlerle paylaşan
tüm can dostlarımıza,
arkadaşlarımıza ve
yakınlarımıza
binlerce teşekkür...
AYŞE-ELİF
DEMİRBOLAT