02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 28EYLÜL1999SAU 10 HABERLER Küresel ekonominin kapsamının genişletilmeye çahşıldığı, sağhktan hizmete birçok alanın ulusötesi şirketlere açılmaya çahşıldığı bir süreçyaşamyor. Ya madalyonun Stekiyüzü... Bugüne kadar oluşturulan küresel ekonomi politikalannın kuzey ülkeleri diye tanımlanan gelişmiş ülkelerin lehine sonuçlar verdiği artık kanıtlanmış durumda. BM Ticaret ve Kalkmma Orgütü USCTADhn son raporundayer alan "Uruguay \Jtound'da öngörülen, 'gelişmekte olan ülkelerin küreselleşmeden büyük kazançları olacağı' olgusunun çokfazla abartıtı olduğu, hatta uluslararası sermaye hareketlerinin yıkıcı sonuçlara yol açtığı ortaya çıktt" sözleri de bunu doğruluyor. YUlarca işsizlik ve yoksullukla mücadele veren bu ülkelerde bu kronik sorunlar, yükselişini sürdürdü. Ülkeler arasındaki gelir ve refah seviyesindeki uçurum derinleştu 20. yüzyılm sona erdiği bu dönemde, dünya ekonomisi eskisinden çok daha derin ve dengesiz bir biçimde bölünmüş durumda. Bu süreçte 21. yüzyıl ekonomisinin yeniyapı taşlarının oluşturulacağı DTÖ'nün ne denli adil bir kurum olduğu da ayrı bir tartışma konusu. DTÖ'nün bir zenginler kulübü olduğunu, Birleşmiş Milletler'in iik genel sekreteri Renato Rigguero birkaç ay önce yapılan bir konferansta bizzat kabul ettL "Zenginlerin karlanna göre kuruldu ve maalesef öyle işliyor" lanımını kullandı. Sonuçta, küreselleşme artık kaçındamaz bir olgu. DTÖ de oyunun kurallannm belirlendiği alan. Dolayısı ile bu kurallar belirienirken güçlü olmak, ne istediğini bilmek, ulusal çıkarları olabildiğince korumak gerekiyor. Başta ABD veAvrupa olmak üzere gelişmiş ülkeler DTÖ zirvesine kapsamlı bir şekilde hazırlamyorlar. Ya başları bir türlü sorunlardan kurtulmayan gelişmekte olan ülkelerya Türkiye... Serbestliğin köleliğine doğru...ÖZLEMYÜZAK ABD'nın Seattle kentinde kasım ayı sonunda ger- çekleşurilecek Dünya TicaretÖrgütü(DTÖ) 3. Bakan- lar Zirvesi için şimdıden yoğun hazırhklar yapılıyor. Zirve birçok açıdan büyük önem taşıyor. Küresel eko- nominin 21. yüzyıldaki yapı taşlarının dizilmesi an- lamına geliyor bu zırve. Küresel ekonominin düzeni- ni ve kurallannı. pazarlann önceliğinı uzun bir süre- den beri uluslararası kurumlar belırliyor. DTÖ'nün 1973 yılında Tokyo, 1986 yılında Uruguay zirvelerinde kü- resel ekonominin çerçevesine yönelik önemlı karar- lar alınmıştı. DTÖ'nün bu seferki gündemine klasik ticari anlaşmazlıklann yanı sıra hükümetlerin alım satım işlemlenne, yatınmlara, çevre ve sağlığa ilişkin çok daha hassas sorunlar da eklenmiş durumda. ekonominin kurdllari ABD'nin Seattle kentinde kasım ayı sonuda gerçekleştirilecek DTÖ zirvesi 21. yüzyılda küresel ekonominin yapı taşlannı yeniden şekillendirecek. Küresel ekonominin kurallannı uzun bir süreden beri uluslararası kurumlar belirliyor. DTÖ'nün bu seferki gündemine klasik ticari anlaşmazlıklann yanı sıra, hükümet alım satımlanna, yatmmlara, çevre ve sağlığa ilişkin çok daha hassas sorunlar da eklenmiş durumda. - Tanm: Gündemın bırincı sırası tanm pohtıkala- nna aynlmış durumda. Tanm tıcaretirun daha da ser- bestleşmesı ıçin kararlar alınacak. Bu da birçok ülke- de. özellikle kırsal kesimin gıderek yoksullaşması, ül- kelerın bir bölümünün halklanrun gıda ve beslenme üzerindekj kontrollennın sona ermesı anlamına geli- yor. - Fikri mülkiyet haklan: Diğer bir önemlı konu da fikn haklar mülkıyeti. Uruguay Roundu sürecınde müzakere edilen ve TRİPS anlaşması (Patent ve telıf haklanna ılışkın anlaşma) dıye tanımlanan bu konu birçok ülkenın sert eleştırilerine yol açıyor. Türkiye ıse zorunlu olmadığı, en az 2000 yılına kadar zama- nı olduğu halde patent yasasını 1999 yılında yüriirlü- ğe koyan ender ulkelenn başmda gelıyor. - Hizmetierin serbest doiaşımı: Hızmetler Tıcaretı- nın Genel Çerçevesı de (GATS) gündemin önemli bır parçası. Birçok ülkenin daha önce yetennce serbest olmayan hizmet sektörü pazarlannın kapılannın açıl- ması ve büyük ışletmelenn yenı pazarlara kavuşması anlamına geliyor. Ülkelenndekı hızmetlerin yeter- sizliğınden yakınan halklar için de ılk bakışta bu gelışme "daha iyi hizmet daha iyi olanaklar" olarak tanımlanabilir. Ancak hizmet sektörü ınsanlann yaşamlarının her boyutunu etkıleyen, önemli bır kısmında kamunun sorumluluğunu ve en azmdan kımilerinde denetım yetkisini bulunması gereken alanlar. Bu alanlann artık uluslararası şirketlenn hakırruyetı altına gırmesi ve hukuksal çerçevenin DTÖ kurallanna göre belırlenmesı planlaıuyor. Kamu hız- A B D - A v r u p a a r a s ı n d a k i a n l a s m a z l ı k , k a r s ı l ı k l ı m i s i l l e m e l e r v e a m b a r g o l a r l a s e s s i z c e d e v a m e d i y o r Ticaret savaşlarısürüyorHormonlu et Uyuşmazuk: ABD'de hayvan yemlerine kanştınlan büyüme hormonu, AB ülkelerinin büyük tepkisine yol açtı. AB. ABD'den et ithalini yasakladı. Düzenleme: WTO'nun devreye girip güvence vermesi ile misilleme yapan ABD ve Kanada, 28 Haziranda Avrupa ülkelerinden jambon, peynir, hardal gibi ürünlere konulan gümrük vergilerini ikiye katladı. Cenetlk müdahale ile yetl$tlrllen ürünler Uyuşmazhk: Avrupa kasım 1997'de ABD'de üretilen tohumlann genetik deformasyona tabi tutulmaması yönünde Washinton yönetimine süre verdi. Haziran I999'da AB 2002 yılına kadar pazara yeni tohum ginşini engelledi Düzenleme: Bu sorun Seattle'da görüşülecek konular arasında bulunuyor. MUZ Uyuşmazhk: AB, Orta Amenka'da üretilen ve üç uluslararası şirketın, Chiquita, Del Monte ve Dole'un kontrolünde dünya piyasalanna sürülen muzlara savaş açtı ve Afrika, Karaibler ve Pasifık ülkelerinde üretilen muzlann birliğe üye ülkelere ithal edileceğini bildirdi. Düzenleme: DTÖ. ABD'yi haklı buldu. VVashıngton yönetimi 20 Nisan'da bazı Avrupa ürünlerine uyguladığı gümrük vergilerini yüzde 100 artnrdığmı açıklayarak, AB'ye mıssilleme yaptı. Bunun ihracatçıya maliyeti 191.4 milyon dolar oldu. Yaptırımlar Uyuşmazhk: 1996 yılında ABD Senatosu'nda kabul edilen Helms- Burton ve D'Amato yasalan, ABD'ye Küba, Iran ve Lıbya'da yatınm yapan tüm dünya şirketlerine ambargo koyma hakkını veriyor. Fransızlann Total şirketi bu amborgodan az da olsa nasibini aldı. Düzenleme: Mayıs 1998'de ABD ve AB uzlaştılar. ABD belirsiz bir süre için ambargolan uygulamama karan aldı. Haziran 1999'da AB, "ABD'nin sadık olmamakla suçladığı ortaklanna ambargo uygulamasrhususunun kaldınlmasında DTÖ'den hakemlik yapmasını istedi. İhracatta te$v1kler Uyuşmazhk: Washington yönetimi, ABD şirketlerinin yurtdışmdaki ıştıraklerine kârlannı yabancı ülkelerde göstermelerını ve daha sonra vergi ödemeden ABD'ye çekmelerini serbest bırakıyor. Düzenleme: DTÖ 28 Temmuzda ABD'den "gedkmeden" 1984 yılından ben devam eden bu uygulamaya son vermesini istedi \e gerekli yasa değişikliği yapması için 14 ay süre tanıdı. Demlr-çelik Uyuşmazhk: VVashington yönetimi; Brezilya, Japonya, Rusya ve AB'deki büyük çelik ihracatçılannı ürünlerini dampingli -yani maliyetinin altında fıyata- satmakla suçladı. Düzenleme: AB gönüllü olarak ıhracatını düşürdü. Havacılık sektörti ' Uyuşmazhk: Amenkan havacılık şırketlen Boeıng ve McDonnell Douglas birleştıler. Bu bırleşme uçak piyasasında bır yan tekel ortamı yarartı. AB bu evlihğe temmuz 1997'de karşı çıktı. Düzenleme: Evliliginı kurtarmak için yem şirket bazı şirketlerle yaptığı sözleşmeleri lağv etti. Ancak bu kez yenı bir uyuşmazhk konusu ortaya çıktı: Gürültü kirliliği. Cep telefonları Uyuşmazhk: ABD, Avrupa şirketlerinin uluslararası arenada kendi GSM normlannı tam olarak oturtmadıklanndan şıkâyetçı. ABD hükümeti ortak bir standardın kabulünü ve uygulanmasını öneriyor. Kültürel ürünler Uyuşmazhk: Avrupa'mn ABD film ve müziklenne uyguladığı kota halen ikili ılişkiler üzerindekj olumsuz etkisıni sürdürüyor. Celecektekl tartışmalar Hizmetler, bankacılık sek törü, eğitim ve sağlık alanlannda yapılacak yeni düzenlemeler, DTÖ'nün bundan sonraki zirvelerinde taştışılacak önemlı konular arasında bulunuyor. metlen ve kamu ınşaatlan; miman, dekorasyon, mü- hendıslık hızmetlen; fınansal hizmetler, bankacılık, sıgortacılık; araştırma ve gelıştırme hizmetleri; ileti- şım hızmetlen, posta. telekom, bilişim teknolojileri; turizm hızmetlen, yolculuklar, oteller ve restoranlar, çevre hızmetlen, cöplerin kaldınlması, çevrenin ko- runması; kentsel tasanm. kültürel ve sportif hizmet- ler. kütüphane hızmetlen, arşıvler. müzeler, yayımcı- lık; ulaşun ve en önemlilen eğitim ve sağlık hizmet- leri. Tekkültflrtû dünyaya dognı Dünyada yine başta ABD olmak üzere birkaç ül- kenın önce lisan (tngılızce), ardından müzık, yemek türleri ve beslenme tarzı (dünyanın en ücra köşelerin- de bile McDonalds ve Coca-Cola hâkimiyeti), Hoüy- wood filmleri, çocuklara yönelik çizgi fıbnler iletüm dünyayabenım- setılmeye çahşılan tek kültür hege- monyası göz önüne alındığmda du- rumun hiç de sanıldığı kadar *iyi ve masum" olmadığı fark ediliyor. Büyük oyunlann döneceği, bü- yük kavgalann venleceğı, kimı çı- karlann üstün gelip kımılerinın ge- lemeyeceğj bu zirve. Ve tabü onlar- ca kabarık dosyanın tartışılabilme- si için yapılan hazırhklar da ülke- lere göre değiştı. Avrupa hükümet- leri birkaç düzıne uzrnanla bu ha- zırlıklara gjrişnler ABD ise yüzler- ce uzman ve yetişmiş kadro ile bu hazırlıklara soyundu. ABD Başka- nı BQ1 Clinton'uı, hormonlu et ve muz savaşlannda ülkesıne önemli zaferler kazandıran tican danışrna- nı Chariene Barshefsky hazırlıkla- nn başında. Barshefsky, ABD'li ışadamlan ile kapsamlı bir çalış- ma yürütüyor. Hedefsağüğı özeüeştirmek aşlı Avrupa kıtası bu sene uzun süredir görmediği kadar protestoya sahne oldu. Mc Donalds restoran zincirleri ve Coca Cola'ya karşı tepki ile başlayan süreç, ABD hegemonyasındaki küreselleşmenin çerçevesini tanm alanına doğru genişletmesi ile Avrupalı çiftçilerin büyük çaplı isyanlanna dönüştü. Bugün Avrupa Birliği ile ABD arasındaki ticaret savaşlan hormonlu etten genetik müdahale ile üretilen tanm ürünlerine, havacılıktan kültürel ürünlere kadar geniş bir yelpazeye yayılmış durumda. Ekonomi politikalannm ve önceliklerin iyi belirlenmesi gerekiyor Tiiridye ne yapıyor? GATT, kalkınmakta olan ürkelerin sorunlarını çözemedl Türkiye'nin DTÖ zirvesi için yaptığı hazırhklar Birleşmiş Milletler nezdindeki daimi temsilciliğinin koordinasyonunda yürütülüyor. Görüşlerini aldığımız Türkiye'nin Daimi Temsilciliği'nden üst düzey bir yetkili, Seattle'da Türkiye'nin kendi çıkarlanru iyi koruyabılmesi için özel sektörün hazırlık sürecine katkıda bulunmasının şart olduğunu söyledi. Aynı yetkili şunlan vurguladı: "Ozei sektörün gereksiniminin ne okiuğunu tam bSmeden Türk ektiri müzakere yürütemez. Özel sektörün kendi konulanna sahip çıkıp börokraa üzerinde baskı olusturması laanı. Her bir sektördeki biriikler, odalar, shil toplum kuruluşlan kendi aralannda organize olup hükümete görüşlerini Uetmeüter. Ban'da ve gelişmiş ülkelerde müzakere konuiannı özel sektör yûrütüyor. Hükümet temsücileri özel sektörün sorunlarnu gündeme getirerekmüzakereteri sürdürüyortar. Bizde ise bu tstedigimiz ölçüde obnuyoc" Kısaca özetlenırse, DTÖ, ticaret alanında liberalızasyonun hukuki çerçevesini çizmekle yükümlü. Bu çerçeve belirienirken de ulusal çıkarlann iyi korunabihnesi için her ülkenin ev ödeviru iyi yapması x etkililer, Türkiye'nin kendi çıkarlannı koruyabilmesi için özel sektörün hazırlık sürecine katkıda bulunmasının şart olduğunu söylüyorlar. Ancak bir tanm politikasına bile sahip olmayan Türkiye'de DTÖ zirvesi için hazırlıklann ne denli kapsamlı olduğu da üzerinde tartışılması gereken bir nokta. gerekiyor. Ancak diğer ülkelerin özellikle de gelişmiş ülkelerin hazırlıklanna göz atıldığmda Türkiye'nin bu konuda çok fazla adım atamadığı görülüyor. Her şeyden önce Avrupa Birliği ile imzaJanan gümrük birliği anlaşması Türkiye'nin ticaret konusunda kolunu oldukça bağlıyor. Görüşlerini aldığımız yetkiîiler. "AB kendi açısmdan hayati gördüğfl tavizleri ne derece bizim çtkarianmızi da göz önüne aiarak vermemeznk eder, o ayn bir soru jşareti" diyerek kaygılannı dile getiriyoriar. Ancak DTÖ zirvesinde ele alınacak konular yalnızca ticaretin kapsamı ile ilgili değil, tanmdan yatınmlara, hizmet sektörime kadar pek çok konu tartışılacak. Yine Türkiye'deki hazirliklarageri döndüğümüzde Dışişleri Müsteşar Yardımcısı MithatBalkan başkanlığındaki bir heyetin temmuzdan bu yana toplantılar yaptığını, alt gruptaki koordinatör birimlerin çahşmalarnı sürdürdüğünü görüyomz. Ancak hâlâ tanm polrtikasını oluşturamamış bir ülkede bu çalışmalann ne denli kapsamlı olduğu soru işaretlerini arttırmaktan öte geçemiyor. Zenginler OECD 'ye, yoksullar UNCTAD 'a Küresel ekonomideki son gelişmeler, kalkmmakta olan ülkelerin GATT müzakerele- ri sonucunda oluşan kurallar kümesinden memnun kalmadıklannı da ortaya çıkardı ve 21. yüzyılda ekonominin ana hatlannın belırleneceği DTÖ Bakanlar Toplantı- sı'na bu kez gelişmekte olan ülkeler daha farklı bır şekilde hazırlanıyorlar. Ge- lışmekte olan ülkeler, önceki müzakerelerde eşgüdüm halinde davTanamadılar. Bireysel çıkarlar ön plana çıktı. yanlış algılamalar oldu. Sonuçta. kalkmmakta olan ülkelerin, GATT müzakereleri sonucunda oluşan kurallar kümesinden mem- nun kalmadıklan ortaya çıktı. Ortaya çıkan haksızlıklar, yanlış uygulamalar. kal- kınmakta olan ülkelerin sorunlan ile ilgili çözümlerin artık yetersiz olduğu da an- laşıldı. Dolayısıyla Seattle süreci- ne daha hazırlıkh gitmenın yol- lan aranmayabaşlandı. Ge- hşmış ülkeler OECD bün- yesinde hazırlıklannı sürdürürken, Birleşmiş Milletlerbünyesinde- kı Ticaret ve Kalkın- ma Konferansı (UNCTAD) 'pozMf gündem'başlığı al- tında kalkınmakta olan ülkelere yar- dım etmeyi üsüen- di. UNCTAD sekre- taryası, Seattle'daki zırvede ele alınacak konulan ve gelişmek- te olan ülkelerden gele- cek talepleri karşılayacak teknık ıncelemeler yapacak. Başta AvTupa olmak üzere birçok ülkenin sağlık sektörü ABD'li gi- rişimcılerin iştahını kabartjyor. Sağ- lık sektörü birçok ülkede kamunun kontrolü altında ıdi. Bu da Amen- kan özel sektörünün bu pazara gir- mesinı güçleştinyordu. ABD'nin politıkalanna göre yapılması gere- ken şu: "Özenestirmelerin boyuüa- nnın genişietilmesini teş\ik etmek, düzenleyici reformlann rekabete açık ve pazan genişietici şekilde ger- çekleşmesini sağlamak, sağJık hiz- metlerinin \eri)diği alanlarda ya- bancılann nıülkedinme haklannın kabul edilmesini sağlamak Ve tüm bunlann gercekleşebflmesi için sağ- lıgın Dünya Ticaret Orgütü kural- lan çerçe\e$üıe çekilmesini sağla- mak." Hızmet sektörüne ilişkin bır an- laşmanın DTÖ bünyesinde kabul edılmesı Avrupa'daki sosyal gü- venlık sistemlerine elveda demek anlamına geliyor. İnsan zinciri Zirveyi protesto haurlığıKüresel ticaretinkapsamının ge- nışletilmesinın görüşüleceği Seatt- le'dakı DTÖ zirvesini protesto ha- zırlıklan büyük bir hızla sürüyor. ABD Kongresi'nin haziran ayın- da çelik ithalatına kota konmasını ıçeren istemlerini geri çevirmesi- ne kızan çelik işçileri, Seattle ve çev- resindekı birçok otel odasını şim- dıden ayırttılar. Liman işçiJerinin protesto gösterilenne 3 bin kişilik bır grupla katıhnası bekleniyor. Çe\Te örgütlerinin liderliğini de Greenpeace ve Dünya Tanm Orgü- tü üstlenmiş durumda. Hmdis- tan'dan işçi temsilcilerinin, Alman- ya'dan kapitalizm karşıtı grupla- nn, ABD'nin diğer kesimlerinden, özellikle de New York'tan AIDS karşıtı gruplann geleceğınin ke- sınleştiğı belırtilıyor. Yapılması planlanan eylemler arasında zirvenin yapılacağı bina- nın çevresini insan zıncin ile ku- şatmak da bulunuyor. Uluslarara- sı MAI Karşıtlan Koalisyonu, 20 Mart 1999'da yayımladığı ve im- zaya açılan ortak deklarasyonla DTÖ zirvesinde karşı oldukları noktalan şu cümlelerle ifade edi- yor: "Bizler. uluslararası srvil top- lum olarak. DTÖ bünyesinde yeni ve kapsamlı bir liberalizasyon ça- usmalannın yapümasına karşıyız. Bunun yerine hükümerJer mevcut DTÖ anlaşmalannı yeniden göz- den gecirmefi. DTÖ' nün bizzatken- disinden ve sistemden kaynakla- nan ve kalkınmakta olan ülkelerin zaranna olan açıklan giderilmeli. Yeni düzenlemeler. DTÖ'nün de- mokrasi, kalkınma. çe\ re, insan ve işçi haklan, beslenme, eğitim ve sağlık üzerindeki etkilerine >anıt verebilecek ve shil toplumun kao- hmı ile gerçekleştirilecek şekilde ya- pdmalıdır."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear