Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 16 EYLÜL1999 PERŞEMBE
HABERLER
'Deprem en çok
kadmları
etkiledi'
• İstanbul Haber Servisi -
Istanbul tl Sağlık
Müdürlüğü tarafından
Avcılar ve Bağcılar'da
yapılan deprem anketinin
sonucunda depremden en
fazla kadınlann etkilendiği
ve depremin kadınlarda
yoğun korku yarattığı
ortaya çıktı. İstanbul II
Sağlık Müdürü Mecit
Çalışkan. depremin
ardından halkın ne kadar ve
nasıl etkilendiğini
araştırmak amacıyla genış
çaplı bir araştirma
programı başlattıklannı
bildirdi. Çalışkan, araştırma
programının amacının
depremden psıkolojik
olarak olumsuz etkilenen
yurttaşlara ulaşmak ve
tedavilerini yaptırmak
olduğunu belirttı.
Av cılar'da iki ayn ruhsal
danışma merkezi açıldığına
dıkkat çeken Çalışkan.
yurttaşlann tedavi ve ilaç
giderlerinin il sağlık
müdürlüğü tarafından
karşılandığını bildirdi.
Ücretsiz sağlık
kontrolü
• İstanbul Haber Servisi -
Kadıköy Belediyesı Sağlık
İşleri Müdürlüğü'nün
girişimiyle düzenlenen sağlık
kontrollen. Ayhan Şahenk
Vakfı'nın araç ve ekıpleriyle
Fikirtepe. Eğitim ve
Dumlupınar
mahallelerindeki yurttaşlara
ücretsiz olarak hizmet
vermeye devam ediyor.
Dumlupınar Mahallesi'nde
bulunan Kadıköy Belediyesi
• Sağlık ve Sosyal Dayanışma
Vakfı binasında devam eden
kampanyada vatandaşlar
ücretsiz olarak tedavi edildı.
PsKokvk danşma
kongresi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Gazı Üniversitesi
Gazi Eğitim Fakültesi ile
Türk Psıkolojik Danışma ve
Rehberlik Derneği'nin
işbirliğıyle düzenlenen 5.
Ulusal Psikolojik Danışma ve
• Rehberhk Kongresi, Gazi
Üniversitesi Rektörlüğü
kampusundakı Gazi Konser
Salonu'nda başladı.
Kardeş Aile' için
cuma hutbesi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığf nca
başlatılan '"Kardeş Aile
Kampanyası" için. yann tüm
camiîerde okunacak cuma
hutbesiyle cağrı yapılacak.
Diyanet Işlen Başkanı
Mehmet Nun Yılmaz, müftü.
vaiz ve imamlann bavuran
yurttaşlara yardımcı olmasmı
istedi.
Şişe Cam'da
uretim başladı
• İstanbul Haber Senisi -
Şişe Gam"a ait Trakya Cam
Sanayii Fabrikası
yöneticilerinin. Türk-tş'in 13
Ağustos'ta gerçekleştirdiği
"genel eylem'"e katildıklan
gerekçesıyle 8 işçiyi işten
çıkarması ıle başlayan
eylemler, işçılerın yeniden
işe alınmasıyla sona ererken
Trakya Cam. Kırklareli Cam
ve Trakya Oto Cam'da iki
gündür duran üretim de dün
jeniden başladı.
Ergin'in dosyası
yeniden DGffîde
• İstanbul Haber Servisi -
Kamuoyunda '•Karagümrük
Çetesi" olarak bilınen
organıze suç örgütünün
elebaşısı Nun Ergin'in
kardeşi Vedat Ergın'in,
Serdar Atılgan adlı kişiyi
öldürdüğü gerekçesiyle
yargılandığı dava dosyası,
görevsizlik karan verilerek.
istanbul 3. Ağır Ceza
Mahkemesı"nden İstanbul
DGM'ye gönderildi.
Mahruki'den
açıklama
• istanbul Haber Servisi -
Arama Kurtarma Derneği
(AKLT) Yönetım Kurulu
Başkanı Nasuh Mahruki,
sivıl savunma ekıpleriyle
aralannda hıçbir problem
olmadığını ve hatta uzun bir
zaman önce AKUT ile Sivil
Savunma Genel Müdürlüğü
arasmda imzalanan protokola
göre bırlikte çalışmalannm
öngörüldüğünü belirtti.
Açıklama
• İstanbul Haber Servisi -
Telsim'den dün yapılan yazılı
açıklamada, 13 Eylül'de
merkez üssü Kocaeli olan
artçı sarsıntıdan sonra
şebekelerde bir anza
olmadığı belirtilerek
iletişimdeki problemin, GSM
trafiğındekı yüklenmeden
kavnaklandığı bildirildi.
MHP Tunceli'de örgüt kurdu, adres olarak Cumhuriyet muhabirinin evini gösterdi
Bir garip örgiitLenmeTUNCELİ (Cumhuriyet) -
Önceki gün bazı gazetelerde
yeralan "MHPTuncelTyegirdi"
haberi kentte tartışmalara yol
açtı. MHP'yi kentte örgütleme-
ye çalışan Elazığlı fotoğrafçı
Nurettin Yddınm'ın bir bakkal
dükkânını müteahhitlik bürosu
yapmak için kiraladığı ancak
kontrat üzerinde tahrifat yapa-
rak parti binası gösterdiği belir-
lendi.
Yıldınm'ın kontrata yazdığı
parti adresi de Cumhuriyet'in
Tunceli muhabiri FeritDemir'in
evi çıktı.
Elazığ'da oturan ve fotoğrafçı-
lık yapan Nurettin Yıldınm, bir
süre önce Tunceli 'de Hasan Koç-
• Milliyetçi Hareket Partisi'ni Tunceli'de örgütlemeye çalışan
Elazığlı fotoğrafçı Nurettin Yıldınm'ın bir bakkal dükkânını müteahhitlik
bürosu yapmak için kiraladığı, ancak kontrat üzerinde tahrifat yaparak parti
binası olarak gösterdiği belirlendi.
yiğit adlı vatandaşın dükkânını
"Ben burada müteahhitfik vapa-
cağun" dıyerek kiraladı. Koçyi-
ğit daha sonra kira kontratında
tahrifat yaparak dükkânı MHP
il binası olarak gösterdi.
Dükkânını bilmeden MHP'ye
kiralayan Hasan Koçyiğit, parti-
nin tarihinde ilk kez kentte nasıl
örgütlendiğini şöyle anlattı:
"Bundan üç ay önce Ela-
zığ'dan geten Nurettin Yddınm,
Tunceli'de müteahhitük > apaca-
ğını belirterek. dükkânımı kira-
lamak istediğini söyledL Ben de
kabul ettim. Sonra kontrat yap-
ü, gözkrim iyi görmediği için pek
okuyamadım. Kontrata önce bu-
rayı kendisine ait büro olarak
kullanacağını yazdı. Kirayı son-
ra getireceğini söyledi ancak bir
daha da gelmedi. Sonra öğrendi-
ğinı kadanyU kontrata MHP İl
Başkanlığı" yaztsını ekkmiş ve
değişik bir adres yaznuş. Ben de
bunun üzerine dükkânımı Tun-
celi'de başka bir kişive kiraya
verdim. Bibevdün MHP'vi ku-
ruyoriar, vermezdim. Beiıi kan-
dırdılar."
Hasan Koçyiğit'in iddialan
üzerine Elazığ'da telefonla gö-
rüştüğümüz Nurettin Yıldınm,
Tunceli'de kontratta belirtilen
adreste MHP il başkanlığı için
bina kiraladıklannı iddia etti.
Yıldınm, Tunceli'de il örgütünü
kurduklannı, ancak şu aşamada
yönetim kurulunun isimlerini
açıklayamayacağını söyledi.
Ancak Nurettin Yıldınm'ın
Tunceli merkez Moğultay Ma-
hallesi Tosun Sokak No: 4'te ki-
raladığını iddia ettiği büro Cum-
huriyet muhabiri Ferit Demir'in
oturduğu ev çıktı. Yıldınm. Fe-
rit Demir'in "Evimi parti binası
göstermişsin" tepkisine. "Hadi
ya_." yarutını vermekle yetindi.
Yıldınm'ın MHP Genel Mer-
kezi'ne il örgütünü kurmak için
gönderdiği kira kontratına sahte
adres yazdığı ve MHP Genel
Merkezi'ni yanıltarak il başkan-
hğııu aldığı ortaya çıktı.
Tunceli Emniyet Müdürlüğü
Basın ve Siyasi Partiler Masa-
sı'na bir kira kontratı ve 10 kişi-
lik yönetim kurulu listesini ve-
ren Yıldınm'ın parti tabelasını
nereye astığı saptanamadı.
Milli Eğitim Bakanlığı
Oğrencilere
irtica uyansıANKARA (ANKA)-Mıl-
li Eğitim Bakanlığı. ilköğre-
tim öğrencilerinı irtica ko-
nusunda uyardı. 1999-2000
öğretim yılından ıtibaren
okutulmaya başlanan Ba-
kanlık yayını 'Sosval Bilgiler
T ders kitabında. 'irtica' ko-
nusunda uyarılar yer aldı.
Kitapta, Türkıye'de, dış güç-
lerin desteği ile çağdaş, anla-
yışı yıkarak, yerine kendi
görüşlerinin etkın olduğu bir
düzen kurmak isteyenlerin
olduğu belirtildı.
Bakanlıkça hazırlanan ve
1999-2000 öğretim yılından
itibaren okutulacak "Sosyal
Bilgiler T ders kitabınm
'TürldjVninStratejikDuru-
rau' başlıklı bölümünde 'iç
tebdit' ve 'dıştehdif konula-
nnda bilgi venldi. İç tehdit,
"Milletierin var olabilmesi
için, başta kültür olraak üze-
re dil, din. >urt tarin ve ülke
biriiğinin gerekli oJıinğunu
bilhoruz. Işte bu «iz*llikler
zayıflanlarak veya tupLmda
aynhklar yaranlarak bir ül-
kenin parçalanması. yıkıl-
ması hedef abnıyorsa buna iç
tehditdenir" şekünde tamm-
lanırken, iç tehditin ağırlıklı
olarak kültürel değerler ile
din ve dil birliğıne yöneldi-
ği belirtildı. Kitapta, dil bir-
lıği ve kültürel değerlere yö-
nelik iç tehdit şöyle yer aldı:
"Türkiye'ye yönefikiç teh-
dit unsurianndan biri kültür
değerlerimi/in bozulmak is-
tenmesidir. Çünkü kültür
birüğimizi bozarak, bizleri
birbirimize düşman yap-
mak, vatanumzdagözü olan-
lann en büyük emelidir. Mil-
lerimizi birbirine bağlayan
vatan birligj kadar, dil birti-
ği de önemlidir. Güzel Türk-
çemizi bozmak suretiyle. biz-
leri bölmek istevenlere karşı
çokdikkadi ve uyanık olmak
milli görevterinüzdendir."
Kitapta. örtülü bır şekilde
'irtica' uyansı yapıldı. Dış
güçlerin, din birliğini zayıf-
latarak, düşman gruplar
olusturmaya çalıştığı belirti-
lirken, bu gruplann çağdaş
anlayışı yıkmaya çalıştığı
kaydedildi.
İsmail Beşikçi
tahliye edildi
BURSA (AA) -Bursa Özel
Tip Cezaevi'nde hükümlü
olarak yatmakta olan gazete-
ci-yazar İsmail Beşikçi. "ba-
sm ve yayın yoluyla işlenen
suçlara ilişkin dava ve cezala-
ruı ertelenmesi"ne daır ka-
nun çerçevesinde dün akşam
tahliye edildı.
Avukat Kudret Gözütok
tarafından tahliye işlemleri
başlatılan Beşikçi, tahliye
yönündeki "yazılı emrin"
gecikmesı yüzünden bir sü-
re bekletildi.
Beşikçi, yazılı emrin ce-
zaevine ulaşmasıyia akşam
saat 19.30 dolayında serbest
bırakıldı.
Beşikçi 'nin tahliyesinde,
avukatlığını yapanvaynı za-
manda PKK lideri Abdullah
Ocalan'ın da avukatları olan
Niyazi Bulgan. Medeni Ay-
han ve Filiz Köstak ile Be-
şikçi'nın kitaplarını basan
Yurt Yayınevi sahibi Ünsal
Öztûrk, HADEP Bursa II
Başkanı Mehmet Dağtelrîn,
Sinema Sanatçılan Demeği
(SİNESEN) Başkanı Yusuf
Çetin. yazar Eşber Yağmur-
derdi'nin kız kardeşi Sumru
Merih ve bır grup arkadaşı
hazır bulundu.
Jandarma tarafından ceza-
evi bölgesi dışında bekletı-
len grup, Beşikçi'nin tahli-
yesini alkışlarla karşıladı.
Beşikçi, burada yaptığı açık-
lamada, hapisten 8. çıkışı ol-
duğunu hatırlatarak "Ertele-
me yasası. düşünce ve basın
özgürlüğü açısından bir ayıp-
ür. Bu yasanın gereği nedir?
3 yıl sürevie düşünmevecek-
sin. yazmayacaksuı. İnsanlar
düşüncesini irade atnna ala-
maz" diye konuştu.
1993 yılında cezaevine
giren Beşikçi, 51 davadan
toplam 79 yıl hüküm giymiş
ve 8 milyar lira para cezası-
na çarptınlmıştı. Beşikçi
hakkında açılan 56 dava da
halen sürüyor.
Uffi
Oğretmeıûer herkese rehber ohnahy
MiUi Eğitim Bakara Metin Bostanaoğlu, dün Baş-
k«ntOğretmerıevi'nde80ilöğrencikrininelişlerinin
sergilendiği "Eserlerie ilköğretim" konulu sergiyi
açtı. Serginin açüışı öncesinde diinden bugüne eği-
timde geh'nen aşamayı anlatan bir sinevizvon göste-
risi yapddı. Öğretmenlerin öğrenciler kadar halka
darehberükyapmasınıistev^nBostancıoğl^yeniöğ^
retim döneminde "aktif eğitim sjstemine" geçflece-
ğini. ilköğretim müfettişJerinin bu amaçla kurstan
geçirildiğini kaydetti. Bostanaoğlu, "Sus konuşma
diyen öğretmen yerine sorgulatan. öğrenci görüşle-
rinisoranöğrednenleroiacak" dedL (Fotoğraf: AA)
Batıkekspres davası ertelendi
tstanbul Haber Servisi - Işadamı
Korkmaz Yiğit ıle Bankekspres'ın 7
eski yöneticısınin "usulsüz kredi
vermek suretivle dolandıncılık yap-
mak". "sahte özel evrak düzenle-
mek" ve "hizmet sebebiyle emniye-
ti suİKtimal" suçlanndan
yargılanmasına devam
edildi.
Beyoğlu 2. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde dün gö-
rülen duruşmaya, tutuksuz
sanık Korkmaz Yiğit ile
dava dosyası Bankekspres
davasıyla birleştirilen
Mehmet ŞerefAktaşkatıl-
dı. Tutuksuz sanıklar Yıl-
mazYiğit,Altan Ayanoğlu.
Savaş Ozcan. Kenan Ka-
mil Kenanoğlu, Cafer Sait
Okyar ve Metin Kemal
Ozal ıse duruşmaya gel-
medi. Sanyer Savcılı-
ğı'nca hakkında dava açı-
lan ve dosyası Bankeksp-
res davasıyla birleştirilen
Mehmet Şeref Aktaş, sor-
gusunda Bankekspres Ge-
nel Müdür Yardımcıhğı yaptığı süre
içinde yasalara uygun olarak görev
yaptığını söyledi. Aktaş, hakkında-
ki suçlamalan reddetti. Aktaş'ın sor-
gusunun ardından söz alan Yiğit'in
avukatı Köksal Bayraktar, müdahil-
Ağansoy davası
'Tanığa izin verilmedV
tstanbul Haber Servisi - Ülkücü Tevfık Nurul-
lah Ağansoy'un da aralannda bulunduğu 4 kişinin
Bebek "DenizTaksi
r
'de öldürülmesi olayına kanş-
tıklan iddiasıyla haklannda dava açılan 2'si gıya-
bi tutuklu 12 sanığın yargılanmasına devam edil-
di. İstanbul 2. AğırCeza Mahkemesi'ndeki duruş-
maya, tutuklu sanıklardan Hasan Taşkm ve Ferdi
Heybetkatıldı.Mahkeme başkanınm sorusu üzeri-
ne, tanık olarak dinletmek istediği kişinin deprem
nedeniyle duruşmaya gelemediğinı kaydeden mü-
dahil HülyaAğansoy, "Tanık şuandahastanede te-
davi görüyor. Doktoriar duruşmaya gehnesine izin
vermedilern
dedi. Mahkeme heyeti sanıklann tu-
tukluluk hailerinin devamını ve müdahil tarafın ta-
nıklanmn dinlenmesi için son kez süre verilmesi-
ni kararlaştırarak duruşmayı erteledi.
lerin istemi üzerine Arthur Andersen
denetim şirketi tarafından Ban-
kekspres hakkında hazırlanan rapo-
run eksik yönleri olduğunu belirtti.
Bayraktar, Yiğit'in depreme daya-
naklı binalarla ilgili bir proje nede-
niyle ABD'nin San Francis-
co'dake bir mimarlık büro-
suyla işbirliği içinde olduğu-
nu, ancak yurtdışına çıkîna
yasağı yüzünden çalışmala-
nmn aksadığını kaydetti.
Bayraktar, Yiğit'in sağlık
nedeniyle de yurtdışına çıka-
bileceğinı ifade etti. İstanbul
DGM'nin., Yiğit hakkında-
ki yurtdışına çıkma yasağını
7 Haziran'da kaldırdığını
anımsatan Bayraktar. yasa-
ğın kaldmlmasmı ve duruş-
malardan vareste tutulmasını
istedi. Aktaş'ın avukatı da
müvekkilinin duruşmalardan
vareste tutulması isteminde
bulundu.
Mahkeme heyeti, tanıkla-
nn dinlenmesi için duruşma-
yı erteledi.
IRMIK/AYDIN ENGİN aengin@ doruk.net.tr.
Cumhuriyet'm 8 Eylül günü yayım-
lanan başyazısında şöyle yazıldı:
"...Bizde eleştiri göreneği yoktur;
övgü ve yergi ağır basar, basınımtzın
iki kanadı da çok uzun metinden ken-
di işlerine yarayan bölümleri ele aldı-
lar. Sonuçta Yargıtay Başkanı amacı-
na ulaşmış oldu, toplumda, birtartış-
ma kapısı açıldı..."
Sonraki günler, Yargıtay Başkanı
Sami Selçuk'un konuşmasının he-
men ardından, sıcağı sıcağına yazılan
Cumhuriyet'in başyazısını dogruladı.
Basının ve toplumun konuya duyarlı
bütün kesimlerinde yoğun birtartışma
başladı.
İyi oldu.
Farklı düzey ve zenginlikte ama alı-
şılanın ötesinde bir yoğunlukta "pat-
layan" tartışma, ister istemez, Türki-
ye'nin demokrasi kültürüne katkı sağ-
lıyor. Üstelik demokratikleştirmeyi
kanun değişikliği"ne indirgeyen kısır
tartışmalardan, kavramlann didiklen-
diği, "demokrasi"nin, "cumhuriyet"'m,
"laisizm"\n ve "devlet "in felsefi temel-
lerinin ele alındığı bir derinliğe yüksel-
di.
İyi oldu. l
Nasıl unuturuz, çok değil daha
birkaç yıl öncesine kadar bu ülkede
yaygın siyasi tartışma ve ayrışma
Tartışma Kapısmı Açmak
"Çiller - Yılmaz, Ecevit - Baykal"
çekişmesine hapsedilmişti.
Şimdi cumhuriyetlerin demokrasiye
evrilme süreçlerini, Jakobenizm - Ke-
malizm ilişkilerini, demokrasinin "çağ-
cıl" bir cumhuriyetin bileşeni olup ol-
madığı, daha sokak ağzıyla söyler-
sek, demokrasi bileşeninden yoksun
bir cumhuriyetin yumurtasız omlet
olup olmayacağını tartışıyoruz.
Nasıl unuturuz, çok değil daha
birkaç yıl öncesine kadar, bu ülkede,
laikliğin düşmanları, ağzı salyalı Şev-
ki Yılmaz, Fadime'yle basılan Acz-
mendi şeyhi Müslüm Gündüz ile
simgeleniyordu.
Şimdi, Yargıtay Başkanı'nın, "Her-
kesin biryolu, ideolojisi, yöntemi var-
dır. 'Allah sizleri sınamak için böyle
yaptı. Hayırlarda (tercihlerde) birbiri-
nizle yarışın', 'Doğu da Batı da Al-
lah'ındır. Nereye dönseniz Allah kar-
şınızdadır' diyen, dillerin çeşitliliğini
ve 124000 peygamberi kabul eden
bir Tann, bir din hiçbir topluluğa düş-
man olamaz. Bağımsız karan (içtihat),
danışmayı (şûra), oydaşmayı, uzlaş-
mayı (icma: consensus) benimseyen
bir din çağcıldır, kanımca çoğulcu-
dur, laikliğe elverişlidir..." sözleri ele
alınıyor; Başkanın, "kullardan demok-
rat" ve "Islamdan laik davranış" üre-
tilebileceği iddiasının felsefi ve man-
tıki dayanakları ele alınıp, bu daya-
nakların çürük olup olmadığı tartışılı-
yor.
Nasıl unuturuz, çok değil birkaç yıl
öncesine kadar, "hukuk devleti" bir
ideal olarak algıianıp savunuluyordu.
Katiller, kamu mülkü soyguncuları,
işadamlarıyla sarmaş dolaş mafya çe-
teleri, mafya çeteleriyle sarmaş dolaş
işadamları karşısında "ac/z" kalan
adalet aygıtını onarmanın yolunu,
yöntemini anyorduk.
Şimdi "hukuk devleti" kavramıyla
"hukukun üstünlüğü" kavramı arasın-
daki farklan ele alıyor; "hukukun üs-
tünlüğü" ve "üstünlüğün hukuku" gi-
bi çetrefil kavramlan, hukuk bilginle-
rinin tekelinden çıkanp kendi sohbet-
lerimizin, konuşmalanmızın, tartışma-
lanmızın içine taşıyoruz. "Hukuk top-
lumu" diye bir terim olduğunun ayır-
dına vanyor ve toplumsal ölçekte bu
düzeye nasıl ulaşılabileceğini masaya
yatırıyoruz...
Nasıl unuturuz, çok değil birkaç yıl
öncesine kadar, 1982 Anayasası, ar-
kadan dolanarak, "şu maddesi de-
ğişsin, bu maddesi değişsin" önerile-
riyle eleştiriliyordu ve bize kalan da
"değişiklik" diye sonunda milletvekil-
lerinin parti değiştirmesinin önündeki
engellerin kalkması gibi kepazelikler-
den öfkelenmek oluyordu.
Şimdi eşyayı adıyla çağınyor, sorul-
ması gerekeni soruyor, "1982 Anaya-
sası meşru mudur, değil midir" gibi
cesur bir soru ekseninde tartışıyor, ay-
rışıyor, saf tutuyoruz.
Bütün bunlardan Türkiye kazançlı
çıkmıyor mu; demokrasi kültürü zen-
ginleşmiyor mu; kavramlar, bilinçler-
de ete kemiğe bürünmüyor mu?
Tersini düşünün, Başkan, adli yıl
açış konuşmasında "adliye persone-
linin geçim sıkıntılan, adliye binalan-
nın yetersizliği, Ceza Mahkemeleri
Usulü Kanunu'ndaki aksaklıklar, ha-
pishanelerin kapasite yetmezliği" gi-
bi konularla sınırlı bir konuşma yap-
saydı, neyi tartışacaktık?
Bu köşede, Sami Selçuk'un konuş-
ması, hem de sıcağı sıcağına "düzey-
li bir tartışma için mükemmel bir fır-
sat" olarak değerlendirilmişti ve ek-
lenmişti: "Sami Selçuk'a teşekkür
borçluyuz".
Değil miyiz?
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Erken Uyarı Sistemi
Deprem ülkesi Türkiye'yi yöneten siyasi kad-
rolann ve onlann denetimindeki devletin, bu ara-
da bütün toplum olarak bizlerin, Türkiye'nin ger-
çeklerine ne kadar yabancı kaldığını gösteren bir
olay, Yalova'daki termal sularda deprem önce-
si fark edilen değişimdir. Öyküsünü herkes bili-
yor. Termal sulardaki değişim, devlet yetkilileri-
ne yazıyla bildiriliyor; oradan İTÜ'ye gereğinin
yapılması için gönderiliyor. İTÜ'den detam dep-
rem günü termal sulardaki değişim ve nedenle-
rini incelemek için birbilim insanının gönderilme-
si karariaştınlıyor.
Tabii bütün bu yazışmalann aylarca sürdüğü-
nü kestirebilirsiniz.
Diyelim ki tTÜ'den bir yetkili depremden ön-
ce gitti, durumu inceledi. Eğer bu uzmanın dep-
rem bilgisi yoksa, termal sulardaki değişim ne-
denleri ile deprem uyansı arasında bir ilişki ku-
ramazsa, durum değişmeyecekti. Bu açıdan ba-
kınca, Allah fTÜ'lüyü korudu demek mümkün.
Yoksa şimdi, bu bilim adamının ensesinde top-
lumca boza pişiriyor olacaktık!
Peki, diyelim ki bilim insanımız sulardaki de-
ğişim ile fay hattında hareketin başlaması ara-
sında bir ilişki kurdu. Raporunu vepdi; bu rapo-
ru değerlendirecek bir örgütlenme yapımız var
mıydı? Bu durumda birkaç senaryo kurabiliriz:
Mesela insanları paniğe kaptırmayalım diye, ra-
por büyük bir olasılıkla açıklanmazdı. Resmi da-
ireler arasında yazışmalar sürer gider ve bu ara-
da deprem patlayabilirdi... Veya rapor açıklanır-
dı; bu defa da ne yapılacağı bilinemezdi.
Depremin ne zaman patlayacağı her ne kadar
kestirilemiyorsa da bazı depremlerin geliyorum
işaretlerini önceden verdikleri bilinmektedir. Çin-
lilerin son 30 yıl içinde depremlerin yüzde 10'unu
önceden kestirebildikleri bilim literatürüne gir-
miştir. Çinlilerin en büyük başarısı, yine bir böl-
gede büyük bir kitlesel çalışma ile 20-30 deği-
şik olay ve etkeni gözleyerek deprem olacağını
bilmeleri, halkı evlerine sokmamak için eksi 20
derece soğukta alanlarda, açık hava sinemala-
rı kurmaları ve böylece yüz binlerce insanın ha-
yatını kurtarmalarıdır.
Ama Çinliler başka bir depremin de gelişini
hiç bilememişlerdir ve yüz binlerce insan ölmüş-
tür.
Bazı depremlerin öncü işaretler verdiği bilinir.
Yalova'daki termal sulardaki değişim, işte bu
öncü işaretlerden biridir.
Özellikle Marmara Bölgesi'ndeki aktif faylann
belirlenmesi çalışmalan sürerken depremin dün-
yada kabul edilen diğer işaretlerini gözleyecek
bir erken uyarı sisteminin kurulmasında büyük
yarar vardır.
Izmit depreminin verdiği zarar büyüktür. Mad-
di zarar her ne kadar 10-15 milyar dolar olarak
söyleniyorsa da 20 bin insanımız gitmiştir. Bir er-
ken uyan sisteminin maliyetı ise bir depremin ya-
ratacağı hasarın, vereceği kayıpların yanında bir
şişe su bedeli olarak kalır.
Ancak bu erken uyarı sistemine rağmen, dep-
remin bir iki haftalık, bir iki aylık zaman kesitin-
de bile kestirilmesi zor veya imkânsız olabilir.
Veya deprem hiç kestirilemeden, küt diye bizle-
ri vurabilir...
En iyisi, en doğrusu tabii, depreme hazııiıklı ol-
mak. Önce kent altyapısının, hastanelerin vs.
ayakta kalmasını sağlayacak önlemleri hemen
almaya başlamak. Imar planlarını deprem bilin-
cine göre yeniden gözden geçımnek ve yıkılma-
sı gereken, boşaltılması gereken evlerin, katla-
rın yıkılmasını sağlamak.
Arkasından, yurttaşlann evlerini gözden geçir-
mek istemelerine yanıt verecek bir sistem kur-
mak. Kısa sürede, deprem mühendisliğinden
anlayan bir uzmanlar ordusu kurmak...
Ama bu çalışmaların, vatandaşı soyup-soğa-
na çevirecek bir sisteme dönüşmesini de önle-
mek.
Her şeye rağmen, Marmara'yı kapsayacak bir
deprem erken uyarı sisteminin omurgasını
hemen oluşturmak için çalışmalara başlamak
zorundayız...
Diyarbakır
Kürtçe şarkıya gözalb
DlYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
Diyarbakır'da.
depremzedeler yaranna
düzenlenen gecede
Kürtçe şarkı söyleyen iki
mahalli sanatçı gözaltına
ahndı. HADEP
Diyarbakır İl Başkanlığı
tarafından yapılan yazılı
bir açıklamada ise
aralannda HADEP'e üye
150 kişinin bulunduğu
çok sayıda kişinin
gözaltına alındığı
belirtildi.
Diyarbakır'da önceki
gece Trafik Aile Çay
Bahçesi'nde
depremzedeler yaranna
Sakatlar Odası'nca
düzenlenen gecede
Kürtçe şarkı söyleyen
AIi Aktaş ve Dikk
Alparslan adlı mahalli
sanatçılar, polıs
tarafindan gözaltına
alındılar. Diyarbakır
Emniyet Müdürlüğü
Terörle Mücadele
Şubesi'ne götürülen
Aktaş ve Alparslan
Diyarbakır DGM
Başsavcılığı'nca
ifadeleri alındıktan sonra
serbest bırakıldı.
Sanatçılar hakkında dava
açılıp açılmamasına
DGM savcılığınca
yapılacak soruşturma
neticesinde karar
verileceği belirtildi.
Sanatçılardan Ali Aktaş,
"Yalnızca iki Kürtçe
parca soyledim.
Bunlardan biri ağıt,
diğeri de aşk üzerineydL
Hiçbiri siyasi bir içerik
taşunıyordu" dedi.
HADEP Diyarbakır tl
Örgütü tarafindan
yapılan yazılı bir
açıklamada ise
Diyarbakır'da son bir
hafta içinde yoğun bir
gözaltı operasyonu '
başladığı belirtildi.
Açıkîamada, 7 Eylül
günü Diyarbakır'm Ofıs
semtinde Mehmet Çetik
adlı üyelerinin ellerinde
telsiz bulunan iki kişi
tarafindan zorla bir araca
bindirilerek bilinmeyen
bir yere götürüldüğü
belirtilerek şöyle denildi:
"Çelik ailesi tarafindan
Diyarbakır Emniyet
Müdüriuğfi'ne yapılan
başvurular sonuçsuz
kalmıştır. Mehmet
Çelik'in gözaltına
alınmadığı belirtUmiştir.
Türkiye'nin
demokratikleşmesi ve
toplumsal bartşın
tartışüdıgı bu süreçte, bu
gibi olaylaruı geHşmesi
bizce kaygı vericidir.
YetkUUeri Mehmet Çeük
ve arkadaşlannın
akıbetleri konusunda
açıklama yapmaya davet
ediyoruz."