Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 4 AĞUSTOS 1999 ÇARŞAMBA
14 JVlJJ-iJ. U J \ kultur(a cumhuriyet.com.tr
Unlü orkestra şefi Riccardo Muti, Londra Festival Hall'da konsere çıkmayı reddediyor
Maestro Ingılizler'e sırt çevirdi
• İngiliz müzik
kurumlanna olan
inancını yitiren ve
özellikle eleştirilerin
kültürel açıdan 'büyük
bir cehalet ürünü'
olduğunu düşünen şef
Muti, ısrarlara karşın
konseri yönetmeyi
kabul etmedi.
KültürServisi- Dünyanın ön-
de gelen orkestra şeflerinden
Riccardo Muti. tngiliz müzik
kurumunun kültürel açıdan ce-
halet içinde bulunduğu gerekçe-
siyle Londra'da konsere çıkma-
yı reddediyor. Milano'daki Sca-
la Operası'nın müzik direktörü
Muti. Italyan büyükelçisinın ıs-
rarlanna rağmen. Tony Blair'in
himayesinde Festival Hall'de ger-
çekleştirilecek olan konserde
yer almayacağını açıkladı.
ingiliz müziğinde sözü geçen
isimlerden, South Bank Centre
Genel Müdürü Karsten VVitt
Salzburg Festivali nedeniyle
Avusturya'da bulunan Muti'yi
ziyaret ederek kendisiyle görüş-
tü ve Londra'da konser verme-
si için ikna etmeye çalıştı. An-
cak Muti'nin, tngiliz müzik kül-
türünü küçümser bir tavır için-
de olduğu ve fikrini değiştirme-
yeceğini ifade ettiği bildirildı:
" Muti, İngiliz müzik kurumla-
nna olan inancını yirirdi. Özel-
likle de müzik alanında söyle-
nen sözler ve eleştirilerin, kültü-
rel açıdan büyük bir cehaletin
ürünü olduğunu düşünüyor."
58 yaşmdakı Muti, ekim ayın-
da Italyan kültürünü temsilen
Verdi ve Busoni'nin yapıtlannı
yorumlayacağı bir konser ver-
mek üzere Festival Hall'e davet
1994'te Londra da yönettiği konseıier üzerine >apılan eleştirileri affetmeyen Riccardo Muti İngilizler'e karşı tutumunu değiştirmedi.
edilmıştı. Blaır. Dışişlerı Baka-
nı Robin Cook ve İtalyan hükü-
meti yetkililerinin desteklediği
konserin bir amacı da, ıki ülke
arasındaki ba*'n
n güçlendir-
mektı. Anca:
uliler. Mu-
ti'nin, deneyın. - edayanarak
tngiliz müzıği h.ı ....mdaedindi-
ğı izlenimleri hesaba katmamış-
lardı. Ünlü şef, îngıliz müziği-
nı 'estetikanlayış\eze\ktenyok-
suru inceliksiz ve kültürel anlam-
dayetersiz' olarak değerlendıri-
yordu.
Muti 1973-1982 yıllan ara-
sında Londra'da Filarmoni Or-
kestrası'nı yönetmişti: ama kı-
sa bir süre önce başkentte bir
daha konser vermeme karan al-
dı. Çünkü son dönemde verdi-
ğı Londra konserleri üzerine ya-
yımlanan eleştirileri ve eleştır-
menleri affedememişti.
1994 yılında Çaykovski'nin
yapıtlannı yorumladığı konsere
getirilen bıreleştıride, Muti'nin
'manik depresir bir görünüm
içinde olduğu belirtiliyordu. Da-
ha sonra Beetho\en ve Mahler
yorumladığı konserler üzerine
yayımlanan eleştiriler de ünlü
şefi alt üst etti. Muti'nin bir ya-
kını şöyle söylüyordu: "Altıay-
n kentte konserler veriyor ve bü-
yük beğeni topluyor; ardından
aynı yapıtla Londra'a geliyor ve
ağır eleştiriler alıyor. Bunu ha-
ketmek için ne yaptığını kendi-
si de anlayamıyor gerçekten."
Muti'nin karan. 1990'ların
başında opera direktörü Jonat-
han Miller'ın, eleştirmenlerin
kendısini takdir etmediği gerek-
çesiyle Ingilizler'e karşı aldığı
tavn anımsatıyor. Ancak bazı
çevreler, Muti'yle Italyan yet-
kililer arasında da bir sorun ya-
şandığını dile getiriyorlar. Bu
sorunun ıse, ttalya'daki bir fes-
tivalde. Muti'nin en sevdiği ya-
pıtlardan biri olan Verdi'nin 'Re-
quiem'ini yönetmek üzere Ko-
reli şef MyungWhunChung'un
görevlendirilmiş olmasından
kaynaklandığı söyleniyor.
Onayı alınmamış
Muti'nin çalışmaarkadaşlann-
dan biri, ünlü şefin. gereken say-
gıyı görememekten rahatsız ol-
duğunu belirtiyor: "Muti, Re-
quiem'i y önetmeyi çok istiyordu.
Chung,yüksek İtalyan kültürü-
nü temsil etmeye uygun bir şef
değüdir."
Yetkililerin. konserin getırece-
ği kânn peşine düşerek düşün-
cesızce hareket etmelerinden de
oldukça rahatsız görünüyor Mu-
ti. Çünkü Scala Filarmoni Or-
kestrası'nın da yeralacağı kon-
ser hakkındaki tüm bilgiler, Mu-
ti'nin onayı alınmadan geçen
mayıs ayında basına verilmiş.
tngiliz festival organizatörleri
ise orkestrayla anlaşmalarının
yeterli olacağına inandıklannı
ve Muti'yle direkt bağlantı kur-
maları gerektiğini düşüneme-
dıklerini dile getiriyorlar.
Festival yönetimi, Muti'yle
uzlaşabilmek için hâlâ bir şans-
lan olduğu kanısında. Muti'ye
yakın kaynaklar ise, ünlü şefin
fiyatını yükseltmek için konse-
re çıkmakta nazlandığı konu-
sundaki söylentilerin doğru ola-
mayacağını; Muti'nin daha faz-
la para almak için böyle bir yo-
la başvuracak son insan oldu-
ğunu savunuyorlar. Aynca Lond-
ra"daki Italyan büyükelçiliğin-
den bir yetkili, Muti'nin kon-
serden kesin olarak çekildiğini
açıklamış durumda.
Özerk Sanat Konseyi Girişim Kurulu, Vecdi Sayar 'ın Hakkâri 'ye tayin edilmesine tepki gösterdi
Bakan'uı sürgün kararınaprotestoKültür Servisi- Sanat örgütleri, Kül-
tür Bakanı tstemihan Talay'ın Vecdi
Sayar' ı Hakkâri'ye tayin etmesine tep-
ki gösterdi. Kuruculan arasında Türki-
ye Yazarlar Sendikası, PEN Yazarlar
berneği, Uluslararası Plastik Sanatlar
Derneği, TOBAV, TODER, Mimarlar
Odası, MESAM. SÎNE-SEN gibi örgut-
lerin bulundugu 'Özerk Sanat Konse-
yi Girişim Kurulu' yayımladığı basın
açıklamasında, Kültür Bakanlığı'nın
bu sürgün uygulamasmı protesto ettı.
Açıklamada, değişen iktidarlann bir
alışkanhk haline getirdiği kızağa çek-
me, sürgün etme anlayışı ile yapılrmş
tayinlere bir yenisinin daha eklendiği-
ne değinilerek "kültür-sanat insanlan-
nm eleştirel bakış açıianndan rahatsE
olan" Kültür Bakanı'nm, son olarak
ülkemizin önde gelen kültür-sanat in-
sanlanndan biri olan, sinema, tiyatro ala-
nmdaki çalışmalan ve yazılan ile tanı-
nan KültürBakanlığı eski damşmans ve
Paris eski KühürMüşaviri Vecdi Sayar'ı
• Sanat örgütleri, 'kültür-sanat insanlanmn eleştirel bakış açıianndan rahatsız olan'
Kültür Bakanı îstemihan Talay'ı, siyasi otoritenin alışkanlık haline getirdiği ceza ve
sürgün uygulamalannı durdurmaya ve sivil toplum sesine kulak vermeye çağırdı.
Hakkâri Kültür Müdürlüğü'nde Şube
Müdürü olarak tayin ettiği belirtildi.
Yazıda bakanlık icraatlanna ilişkin kö-
şe yazılanndan ötürü önce hakkmda
soruşturma açılan ve idari ceza verilen
Vecdi Sayar"ın Antalya Röleve ve Anıt-
lar Müdürlüğü'nde mimar olarak tayi-
nininüzerindenhenüzbiraygeçmeden
Hakkâri"de görevlendirildigi de açıklan-
dı. Olkemizde kültür-sanat alanında
kalıcıadımlaratılabilmenin,alanmso-
runlanna ilişkin çözümler üretilebil-
menin tek yolunun bu alanın 'özerkleş-
mesi' olduğu vurgulanan açıklamada şu
görüşlere yer verildi:
•'Ister bağımstt sanatp.ister kamugö-
revlisi olsıın. kültür-sanat insanlannın
eleştirel bakışaçıianndan rahatsızolan
veoıuanuzmanlıkatanlandışındakigö-
revlendirmelerle işlevsiz kılan siyasal
erkin sivil inisiyatifi yok sayarak aldığı
karartar sanataiamnabüyük zarar ver-
mektedir.
Siyasal otorite. kendi bakış açısıyla
uyum sağlamayan kişfleri sürgün ede-
rek yıldırmaya çalışma anlayışından
vazgeçmeli. icraatlanna ilişkin eleştiri-
leri cezalandırmak yerine. bu eleştiri-
ierden vararlanabömdi \t >vni bakış açı-
lan üretebilmelidir. İ Ikemizde çok zor
yetisen kültür-sanat insanlannındene-
yimlerinden yararlanmak, kuşkusuz
kamu yaranna bir uygulamanın gere-
gdir."'
Meslek kuruluşlan, Kültür Bakanı fs-
temihan Talay'ı, ülkemizde siyasi oto-
ritenin ahşkanhk haline getirdiği ceza
ve sürgün uygulamalannı durdurmaya
ve sivil toplumun sesine kulak verme-
ye çağırdı.
Özerk Sanat Konseyi Girişim Kuru-
lu şu örgütlerden oluşuyor: AFSAD,
Antaryah Sanatçılar Derneği, Birleşmiş
Ressarnlar ve Heykeltraşlar Demeği, Ba-
kırköylü Saoatçılar Derneği, Çağdaş
Sinema Oyunculan (ÇASOD), Disip-
linlerarası Genç Sanatçılar Derneği
(DAGS). Edebiyatçılar Demeği. Fıim
Yönetnıenleri DerneğL Fotoğraf Sana-
tı Derneei (FOTOGEN), GörselSanat-
lar Vakfi (GÖRSAV), Heykeltıraşlar
Demeği. fç Mimariar Odası Marma-
ra Böigesi ŞubesL t. B. Şehir Tiyatrosu
Sanatçılar Demeği (İŞTISAN), Kari-
katüreüler Derneği. Türkiye Musiki
Eseri Sahıplen Meslek Birliği, Mimar-
lar Odası lstanbul Büyükkent ŞubesL
M.S.Ü.D.G.S.A. Mezunlan Demeği,
Müzik, Sahne ve Gosteri Sanatçılan
Sendikaa(MtîZİK-SEN),Nâzım Hik-
met Kültür ve Sanat Vakfı, Fen Yazar-
br Derneği, Profesyonel Tanıtım Fotoğ-
rafçılan Demeği (PTFD), Resim ve
Heykd Müzeleri Derneği, Ressamlar
Derneği,SANART. Sanat Eleştirmele-
ri Derneği (SEDljSanatçılar^Saııat-
severter Vakfi (SASAV), Seslendirme
Sanatçılan Dernegi (SES-DER), Sine-
ma Emekçileri Sendikası (SİNE-SEN),
Sinema Yazarlan Derneği (SİYAD),
Tiyatro Eleştirmenleri Derneği, Tıyat-
roOyunculan Demeği (TODER),Tî-
yatro >« Televizyon Yazarlan Demeği,
Tiyatro Yapımcılan Derneği (Tf YAP),
Devlet Hyatrolan Opera ve Batesi Ç»-
lışanlan Yardımlaşma Vakfı (TOBAV),
Türk Guzel Sanatlar Vakfı, TürkSera-
mik Vakfi, Türkiye Yazarlar Sendika-
sı,Türkiye SinemaveAudiovisuel Kül-
tür Vakfi(TLRSAK),Uluslararası Plas-
tik Sanatlar Derneği (UPSD).
Bugün başlayan Locarno Film Festivali'nde Zeki Demirkubuz'un filmi de yanşıyor
Mfcyonunu unutmayan festival...KültürServisi- 52. Locarno Film Fes-
tivali bugün başlıyor. 14 ağustosa dek
sürecek olan festivalin, toplam 20 fılm-
den oluşan yarışma bölümünde Türki-
ye'yi 'Uçüncü Sayfa' adlı fılmiyle Ze-
ki Demirkubuz temsil edecek. Locar-
no'da onur ödülü bu yıl tsvıçrelı yönet-
men Daniel Schmid'e verilecek.
Festivalin yanşma dışı bölümünde
ise yılın en önemli ve yenilikçi filmle-
ri arasından seçilmiş 10 film, 'Günü-
mü/.Sinemacılan' başhklı bölümde si-
nema üzerine kurgusal ya da belgesel
'olmak üzere 10 yapım. 'tsviçre Pano-
raması' bölümünde son dönem tsviç-
re sinemasından 7 uzun ve 3 kısa met-
rajlı film. 'Yannın Pardi'leri' başhğı
altında Portekiz'e ve yeni Isviçre sine-
masına adanmış 10 kısa metrajlı ya-
pım ve Özel Program çerçevesinde,
aralarında Joe Dante'nin de bulundu-
gu ikinci Corman kuşağı yönetmenle-
rinin filmleri gösterilecek.
Locarno'da uzun metrajlı film yarış-
masında görev yapacak jün Paul Bar-
tel(yönermen-ABD), Patrice Chereau
(yönetmen-Fransa), Jakob Claussen
(yapımcı-Almanya), Jean-Michel Fro-
don(eleştirmen-Fransa), Amita% Ghosh
(yazar- Hindistan). Lü Yue(yönetmen-
Çin), Kati Outinen (oyuncu-Finlandi-
ya), Giuseppe Piccioni (yönetmen-Ital-
ya). Beki Probst (yönetmen- tsviçre)
• ve Samir'den (yönetmen-Isviçre) olu-
şuyor. Yanşmada yer alan fılmler ise şöy-
le sıralanıyor:
- Barak/ Yön: Valeris Ogorodnikov-
Rusya
Giuseppe Tornatore'niıı (sağda) 'The Legend of 1900' adlı filmi gösterilecek.
-1999 Madeleine / Yön: Laurent Bo-
uhnik-Fransa
- Baci e Abracci / Yön: Pa-
olo Vlrzi-Italıa
- Buta No Mukui /
Yön: Sai Youichi-Ja-
ponya
- Dois Corregos /
Yön: Carlos Reic-
henbach-Brezilya
- The Dream Catc-
her/Yön: Ed Radt-
ke-ABD
- The Einstein of Sex
/Yön: Rosa von Praun-
heim- Almanya
- Gannat Al Shavateen /
Yön: Oussama Fawzi-Mısır Erick Zonca
- Gekko No Sasayki / Yön: Akihiko
Shioata-Japonya
- Grosse Gefühle / Yön:
Christof Schertenleib-îs-
viçre
- EI Medina / Yön:
Vbusri Masrallah-Mı-
sır
- EI Milagro De P.
Tinto / Yön: Javier
Fesser-lspanya
- Peau D'Homme
Coeur De Bete /
Yön:Helene Angel-
Fransa
- Prima del Tormento /
Yön: Stefano Incerti-ttalya
-Simon Magus/Yön: En-
yedi İldiko-Macaristan
- Soft Fruit / Yön: Christina Aiidre-
ef-Avustralya
- II Tempo dell'Amore / Yön: Giaco-
mo Campiotti-ltalya
- Üçüncü Sayfa / Yön: Zeki Demir-
kubuz-Türkiye
- La Me Ne Me Fait Pas Peur / Yön:
Noemie Lvovsky- Fransa
-VıJae-SuEiNan/Yön: ParkKwang-
Su-Güney Kore
Keşfetme, takdir etme, koruma
Direktörlüğünü Marco Mflkr'in yap-
tığı 52. Locamo Film Festivali'nde yer
alan filmler. 680 uzun metrajh ve 354
kısa metrajlı yapım arasından seçilmiş.
Bu yıl özellikle yanşma kapsamında yer
alan filmler, aıt olduklan ülkeler ve
türleri bakımmdan çok dengeli birçe-
şitlilik gösteriyorlar. Günümüz Sine-
macılan bölümünde göstenlecek film-
ler de hem izleyici hem de eleştirmen-
ler açısından tatminkâr bir sanatsal dü-
zeye sahip.
Miller, programda yer alan filmlerin,
Locamo Film Festivali'nin sinema adı-
na üstlendiği 'keşfetme. takdir etme,
koruma' misyonunu yansıttığına ına-
nıyor.
Filmlerin konulannda ise aile ilişki-
leri, aşk ve dostluk temalannın ağırlık-
ta olduğunu, duygulann şiddet sine-
masını yendiğini dile getinyor.
Festivalin yarışma dışı bölümünde
bazı Alfred Hitchcock fılmlerının yanı
sıra FrankOz'un 'Bowfinger*. Giusep-
pe Tornatore'nin 'The Legend of 1900'
Francesco Rosi'nin 'SahatoreGiuHano*
filmi Günümüz Sinemacılan'nda.
ve ErickZonca'nın 'Le PetitVoleur' ad-
lı filmlen dikkat çekiyor. Sinema üze-
nne filmlerin yer aldığı Günümüz Si-
nemacılan bölümünün ilginç çalışma-
ları ise Francesco Rosi'nin yönettiği
'SalvatoreGiuliano'. Andre S. Labart-
he'ın yönettiği 'DavklCronenberg: I Ha-
ve to Make the Word Be Flesh', Fran-
coiseEtchegaray'ın yönettiği 'Philippe
Garrel: UneCamera A La PlaceduCo-
eur' ve Jean-Pierre Limosin'in yönet-
tiği 'Takeshi Kitano L'Imprevisible'.
Locamo'da ikinci Corman kuşağı yö-
netmenlenne aynlan Özel Program kap-
samında da Joe Dante'nin yanı sıra Pa-
ul Verhoeven, Jacques Tourneur,Jonat-
han Kaplan, Jonathan Demme, Paul
Bartel ve Allan Arkush gibi isimlerin
filmleri gösterilecek.
DEFNE GOLGESt
TURGAY FİŞEKÇİ
Ölüm AnıUan
Tren istasyonları, çağdaş kentlerin en önemli
noktalandır. Pek çok kentin gelişiminin istasyo-
nunun konumuna göre biçimlendiği de söylene-
bilir.
Bütün tren istasyonlannın ortak özelliği kentin
merkezinde olmalarıdır. Çünkü toplu taşımayı
trenler üstlenmiştir. Bu nedenle trenlerin vardığı
nokta, vanlan kentin kalbidir, bir bakıma.
Istasyon yapıları da bu öneme uygun görkem-
li yapılardır.
Geçmiş yıllara doğru bakarsak, bizim kentle-
rimiz için de böyle olduğunu söyleyebiliriz. Hay-
darpaşa, Sirkeci, Ankara, Izmir-Basmane garta-
n, ulaşımın yüreği konumundaydılar. Bu yıllarda
görece küçük kentlerimizde yaşayanlar da anım-
sar; garlann, tren geliş gidiş saatlerinin ne denli
kent yaşamında önem taşıdığını.
Ne olduysa 1950'lerde oldu. Dünyada toplu ta-
şımacılıkta hiçbir anlayış değişikliği olmadığı hal-
de, bizde demiryolları bir kenara bırakılarak bir
karayolculuğu ve buna bağlı olarak da toplu ta-
şımacılıkta özel girişimcilik öne çıkarıldı.
Tren istasyonlarında biriken yolcular, uğurlayı-
cılar, yavaş yavaş otogarlara doluşmaya başla-
dılar. Kısa sürede her yerleşim yerinın bir otoga-
n oldu, içinde otobüs şirketlerinin bilet satış yer-
leri, yiyecek satıcıları vb. olan.
Hiçbir çağdaş ülkede örneği görünmeyen oto-
garlar, giderek büyüdü, geliştı. Yakın yıllarda, ar-
tık o görkemli istasyon yapılarını kıskandıracak
'modern' otogarlar yapılmaya başlandı.
Bunlardan ilkini birkaç yıl önce Eskişehir'de
gördüm, sonuncu da bir ay kadar önce Kocaeli'nde
hizmete girdi, Gerçekten de tertemiz, seramik dö-
şeli yerler, yüksek, ferah, görkemli çatılar, geniş
oturma, dinlenme yerleri... Sanırsınız çağdaş bir
kentin ganndasınız, biraz sonra treninize binip gi-
deceksiniz. Ancak bu garlardan trenler değil, oto-
büsler kalkıyor.
Işin iiginç yanı da burada başlıyor.
Çünkü bu garlardan kalkan otobüsler, yılda
beş binden fazla insanımızın can verdiği, binler-
cesinin sakat kaldığı yollara çıkıyorlar.
'Sabah' gazetesinin 24.7.1999 günlü sayısın-
da, Özgür Akbaş imzalı, 'Dünya trene biniyor'
başhklı haberde bakın ne bilgiler veriliyor:
"Avrupa Birliği, trene yaptlan yatmmın fayda-
lannı görüyor. AB üyesi 75 ülkede yapılan araş-
tırmalara göre tren, en güvenli ulaşım aracı ola-
rak gösteriliyor.
'Avrupa Ulaşım Güvenliği Konseyi'n/n raporu-
na göre, AB ülkelehnde tren kazalan büyük öl-
çüde azaldı. (...) Demiryollanyla seyahat eden-
lerin sayısında ise kayda değerbirartış tespit edil-
di. 1970'lerdeyılda 1970 kişitren kazalannda ha-
yatını kaybederken, bu rakam günümüzde 842'ye
indi.
Aynı rapora göre tren kazalannda hayatını kay-
bedenlerin büyük bir çoğunluğunu yolcular ya
da demiryollannda çalışan işçiler değil, yayalar,
bisiklet ve motosiklet sürücüleri oluşturuyor."
Peşpeşe yapılan bu görkemli otogarlanmız ba-
na kara yolu toplu taşımacılığı politikaları sonu-
cunda can veren on binlerce insanımızı anımsa-
tıyor. Savaşlarda, yıkımlarda ölen çok sayıdaki in-
san için abideler yapılır. Bu ulu otogar yapılarına
baktıkça ben de trafik kazalannda ölen on bin-
leri anımsıyorum.
Aklıma bir şey daha geliyor:
Otuz bin kişinin hayatına mal oldu diye bir ada-
mı ne yapacağımızı bilemiyoruz.
Ya uyguladıkları politikalarla çok daha fazla in-
sanımızın ölümüne neden olanları ne yapmalı?
Bergama'da 50 bin kişilik
Roma nyatrosu kazısı
• BERGAMA(AA)- Izmir'ın Bergama ilçesinde,
toprak altındaki 50 bin kişilik Roma Tiyatrosu
kazısı için Bergama Belediyesi ve Izmir
Valiliği'nce ortak çalışma başlatıldı. Belediye
Başkanı Akif Ersezgin, tiyatronun gün yüzüne
çıkanlacağını bildirerek "Birdönemin tiyatrolar
kenti olan Bergama'daki Roma Tiyatrosu'nun kazı
işlemleri için Izmir Valiliği ile ortak bir çalışma
başlatıyoruz. Kazı çalışmalan için bölgedeki
gecekondulann kaldınlması gerekiyor" dedi.
Belediyenin bu amaçla tespit çalışmalanna
başladığını kaydeden Ersezgin, gecekondu
sahiplerine. taşınabilecekleri yer göstereceklerini
söyledi. Ersezgin, Kültür Bakanı tstemihan Talay
ile Ankara'da görüşerek Bakanlığın da desteğini
aldıklannı belirterek "Bakanımız bu konu için ll
Müdürlüğü'ne talimat vereceğini söyledi. Turizm ve
müze müdürleri de konuyla ilgili hazırlık
yapıyorlar. Bize büyük yardımlan olacak. Izmir
Valiliği ile ortak yürüteceğimiz çalışmaya
önümüzdeki günlerde başlayacağız'" dedi.
Sabburg'da Shakespeare
• Kültür Servisi - Shakespeare oyunlan Salzburg
Festivali'nde sahneleniyor. Belçikalı Luc Perceval'in
yönettiği 12 saatlik gösteride ünlü ozanın
trajedilerinden bölümler yorumlanıyor. Ancak
oyunu 16 yaşından küçüklerin izlemesi yasaklandı.
Özellikle 3. Richard oyunu 'Dirty Ric' (Kirli Ric)
başlığı altında oynanınca büyük tepkiler aldı. Ancak
bu sansür olayı, sanat çevrelerince ve özellikle de
festivalin sanat yönetmeni tarafından tepkıyle
karşı landı.
Varhk'ta turâm kültürü
• Kültür Servisi - Varlık dergısınin bu ayki özel
dosyası: Turizm ve Çevre'nin Görsel Tüketimi.
Ünsal Oskay ve John Urry imzalı yazılar, turizm
olgusunu, özellikle 'görsel tüketim' ekseninde
irdeliyor. Zygmunt Bauman turist ile aylak'ın
aslında bir madalyonun iki yüzü olduğunu
anlatırken Müge İplikçi ve Ümran Kartal bir tatil
köyünden ilginç anılarla katılıyor dosyaya. Füsun
Akatlı ise Zarfsız Mektuplar'ında Bilge Karasu ve
Orhan Pamuk'un kitaplannı çeviren Güneli Gün'ün
kendisine yöneltilen eleştirileri eleştiren sözlerini
eleştiriyor. Ustalann Seçtikleri bölümünde Demir
Özlü ve Süreyya Berfe yeni yazar ve şairleri
tanıtıyor okurlara. Dergide aynca yazılanyla Tahsin
Yücel, Özdemir lnce, Konur Ertop, Sabit Kemal
Bayıldıran, küçük lskender. Murat Batmankaya,
Haydar Ergülen; şiirleriyle Erica Jong. Hicri
tzgören, Sennur Sezer. Zühtü Baydar, Cenk
Koyuncu, Muzaffer Kale. Seval Esaslı, Müjde Bilir,
Nurullah Can, Ergin Turgut, Ayhan Bozkurt;
öyküsüyle Jaklin Çelik; çızgileriyle Semih Poroy ve
Kâmil Masaracı yer alıyor.