Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURtYET 1 AĞUSTOS 1999 PAZAR
HABERLER
DUN1ADA BUGÜN
ALİ StRMEN
Bir Ödül, İki Adam
Sevgili,
Ödülleri zaman içinde değerii kılan, yalnız ödül-
lerdiren kurumun niteliği değıl, aynı zamanda ödül-
lerdirilenlerin kişiliği ve ödülün gayesi ile ilişkileridir.
Bu olguyu düşünmemin nedeni, Türkiye Gazete-
ciler Cemiyeti'nin 24 Temmuz'da verdiği ödüller ol-
du Bu yıl basın özgürfüğü ve insan haklannı savun-
madaki çabaları dolayısıyla ödülü iki dostum, Me-
Ith Aşık ile Fikret llkiz aldılar.
Melih ile yedi yıla yakın süre biriikte çalıştım, ama
onunla çahşmaya başlamadan önce de okuru ol-
muştum.
Tanışıklığımız, daha doğrusu uzaktan uzağa se-
lamlaşmamız ise henüz medya adını almamış olan
basının merkezınin Cağaloğlu ya da Babıâli olduğu
yıllarda, Erim Gözen ile çaldığımız öğle saatlerinde
cemiyetin lokalinde oturduğumuz yıilara rastlar.
Aynı saatlerde Melih de kendisine gizemli bir ha-
va veren koyu gözlükleriyle gelir, köşede bir masa-
yatek başına oturur, Iran konsolosluk binasının ar-
dından görünen Boğaz'a bakarak bir kadeh içkisi-
ni ıçer, fazla uzatmadan kalkıp giderdi.
• • •
Sonralan Melih ile orada burada daha sık karşıla-
şıp ahbaphk eder olduk. Dokuz yıl önce de birlikte
bir Macaristan gezisi yaptık. Hoşsohbet, cömert ve
uysal insanlarla yolculuk etmek büyük bir keyiftir. Ve
Melih ile yolculuk eden çok kişiden, eşsiz anılara sa-
hip olduklarını dinlemişimdir.
Ama doğrusu Melih Aşık'ı mesleğinde seçkin bir
kişi yapan, yalnız bu nrtelikleri değildir.
Her gün açtığı pencereden, okurlanna birçok şe-
yi can sıkmadan, kısayazılar, küçük anekdotlar, fık-
ralariaanlatan Melih. yaşamın içinden, gazeteciliğin
mutfağından gelen bir kişi.
Birzamanlar, Günaydın gazetesinin dünyayı önü-
nüze komprime gibi koyan o orta sayfalannı hazır-
layan seçkin ekıbin bir üyesiydi. Ve akşamlan aynı
ekipten Necati Doğru ile doğru Kadıköy meyhane-
terine giderlerdi.
Neyse, anıları bırakalım bir yana. Emekçi bir aile-
nin çocuğu olan Melih, bu niteliğini ve bu bilincini
hiçbir zaman yitirmedi. llkelerini, basın özgürlüğü-
nü, emeği ve insan haklannı inatla savundu.
Bir gün bizden genç bir arkadaşımız, Milliyette
benimkinin yanında olan Melih'in odasına girdi pür-
neşe.
- Âşığım abi, dedi.
Dayanamadım:
- Bak dedim, âşık olmak marrfet değil; mari-
fet, Melih Aşık olmak.
• • •
Fikret llkiz, gazeteciliğe, zaten insan haklan, ba-
sın özgürluğü ve emek savaşımı yüzünden atıldı. O,
yaşama avukat olarak başladı. Baskı dönemlerirHn,
para getirmeyen, mihnetli davalannın hemen hep-
sinin avukatıydı. O dönemleri, sıkıyönetim mahke-
meleri ve tutukevleri arasında mekik dokuyarak ge-
çirdi.
Avukat ziyaretlerinde, biraz sorgulayan, biraz da
suçlayan bakışlarla ne zaman tahliye olacağımızı
sorduğumuzda, sanki olayın suçlusu kendisiymiş
gibi, gözlerini kaçınr. utanır, sıkılırdı.
Hep düşünmüşumdür Sevgili, o dönemlerde biz
mi daha çok sıkıntı çektik, yoksa Fikret gibi bizim
için özveriyle koşuşturan avukatlanmız mı, diye.
Çok şükür, Fikret'i artık mahkeme koridorunda,
hapishanenin görüşme salonunda değil, Cumhuri-
yet 'teki odasında göruyorum.
Bütün bunlan yazmamın nedeni Sevgili, iki dos-
tumu övmek isteğim değil, bir sevinci seninle ve
okuriarla paylaşmak. Çünkü onlara verilen ödül, öz-
verinin, ılkelı davranışın ödüllendirilmesi olmuştur.
Ödüller yerini bulmuştur.
Nice değerin hızla solduğu bir dönemde, yerini bu-
lan bir ödül, yalnız ödüllendirilenleri değil, başka
çoğu kişiyi de mutlu ediyor.
Yonetmelikte değişiklik yapıldı
TBMM'de
bürokrata da
lojman saltanatı
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - TBMM yö-
netimi eski milletvekille-
rini gerekirse "'polis zo-
ruyla" lojmanlardan çı-
karmaya çalışırken, eski
üst düzey bürokratlann
yönetmelıklerle kendıleri-
ne "lojman garantisi" sağ-
ladığı ortaya çıktı. Arala-
nnda TBMM Genel Ku-
rul Salonu yolsuzluğuna
adı kanşan eski genel sek-
reter yardımcısı Fahri
Köprülü'nün de bulundu-
ğu birçok üst düzey bü-
rokratın, "görevlerT ne-
deniyle tahsis edilen loj-
manlan, yönetmelikteki
boşluktan yararlanarak
boşaltmadıklan ortaya
çıktı.
TBMM'deki çok sayıda
eski üst düzey bürokratın.
milletvekilleri ve TBMM
personeline konut tahsisi-
ne ilışkin yonetmelikte
1992 yılmda yapılan de-
ğişiklikle getirilen bir "ge-
çici maddeye" sığındığı
belırlendi. 30 Haziran
1992'de yonetmelikte ya-
pılan değişiklikte, yönet-
meliğin yürürlüğe girdiği
tarihte özel ve görev tah-
sislı konutta oturanlardan
kendilerıne sıra tahsısli
konut tahsis edilinceve ka-
dar konutun statüsü ko-
runmakla birlikte konutta
oturmaya devam edecek-
leri ve görev değişikliği
tarihinden itibaren 5 yıl
süre ile kalabilecekleri
hükme bağlanıyor. Meclis
bürokrasısi. bu geçici
maddeyi halen kullanıyor.
Aynı yönetmeliğin 16.
maddesınde ise özel, gö-
rev ve hizmet tahsisli ko-
nutlarda tahsıse esas olan
görev veya hizmetin deva-
mı süresince oturulabile-
ceğı de hükme bağlanıyor.
Bu çerçevede, görevden
alınmalanna karşın halen
danışman kadrosunda bu-
lunan eski genel sekreter
Mehmet Dülgerier. genel
sekreter yardımcısı Mu-
zaffer Birben, eski özel
kalem müdürleri Şener
Özdemir, Mehmet Dün-
şen'in de aralarmda bu-
lunduğu çok sayıda bü-
rokrat, lojmanlarda otur-
maya devam ediyor.
Genel sekreter yardım-
cılığı görevinden daha ön-
ce almıp müşavir olan, an-
cak TBMM Başkanı Yıl-
dınm Akbuiırt'un yeniden
genel sekreter yardımcılı-
ğına getirdiği Hayati Şe-
ner' ın de geçici madde-
den yararlanarak lojman-
dan hiç çıkmadığı belir-
lendi.
Bazı sendikalar, yaş dışmdaki sorunlann da genel grev nedeni olduğunu belirttiler
Türk-îşiçte de batündüANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Türk-lş Genel Başkanı Bayram
Meral'in geçiş sürecindeki
yumuşamayı yeterli görerek genel
greve gerek kalmadığını açıklaması,
konfederasyona bağlı bazı
sendikalann tepkisine neden oldu.
Petrol-Iş Genel Başkanı Bayram
Yıkürun, istenirse genel eylem için
tabanın hazırlanabileceğini,
kamuoyu oluşturulabileceğini
söyledi.
Sendikalarda görûşler farklı
Türk-lş Başkanlar Kurulu'nun
58-60 yaşa karşı tutum
açıklamasına karşın kabul
edilen geçiş süreci, bu yaşı
temel alıyor ve veni işe başlayanlar
için "58-60 yaşta emeküligi"
öngörüyor. Türk-lş
konfederasyonuna bağlı
sendikalarda farklı görûşler
bulunuyor. Başkanlar Kurulu'nda,
Türk-lş Başkanı Meral'in, eyleme
gidilmesini isteyen Tes-lş Başkanı
Mustafa Kumru'ya, "Sen şimdi
şalter indirebüecekmisin?" dediği,
bunun üzerine bazı sendika
başkanlannın müdahale ettiği
öğrenildi.
• Türk-tş'te
sendikalann
görüşleri farklı.
Başkanlar
Kurulu'nda, Türk-
îş Başkanı
Meral'in, eyleme
gidilmesini isteyen
Tes-îş Başkanı
Mustafa
Kumru'ya, "Sen
Şİmdi şalter
indirebilecek
misin?" dediği,
bunun üzerine bazı
sendika
başkanlannın
müdahale ettiği
öğrenildi.
Petrol-Iş Genel Başkanı Bayram
Yıldınm, Türk-Iş'in içinde yer
almadığı bir eyleme bu
konfederasyona bağlı sendikalar
olarak destek vermelerinin zor
olduğunu belirtti.
Sorunun yalnızca emeklilik yaşı
olmadığını vurgulayan Yıldınm,
sıralanan bir dizi istem
karşılanmamışken eylem karan
alınmamasını eleştirdi. Kızılay
Meydanı'nda yalnız sendikalanna
bağlı işçilerin değil. memurlann.
emeklilerin, meslek örgütü
üyelerinin de yürüdüğüne dikkat
çeken Yıldınm. "Türk-tş'in bu
insaniann umudu olmaya devam
etmesi gerekirdi" dedi.
Sosyal güvenlik yasa tasansı 13 saatte komisyondan geçti
Mezmla emeklilikhafictyu TBMM'de
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Kadınlafda emeklilik yaşının 58, er-
keklerde 60 yaşına çıkanlmasını öngö-
ren sosyal güvenlik yasa tasansı TB-
MM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda 13
saat süren görüşmelerden sonra kabul
edildi. Görüşmelerdeki tartışmalar
emeklilik yaşı ve SSK ile Iş ve Işçi
Bulma Kurumu"na verilecek 14 bin
kadro üzerinde yoğunlaştı. Degişiklik-
lerden sonra 66 maddeye çıkanlan ta-
san gelecek hafta TBMM Genel Ku-
rulu'nda görüşülmeye başlanacak.
Hükümetın sosyal taraflarla uzlaş-
ması beklendiğinden komisyonda ele
ahnması konusunda acele edilmeyen
tasan, TüTk-lş'le hükümetin belli bir
ölçüde anlaşmaya varmasından sonra
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda
sonuçlandınldı. Tasan üzerindeki gö-
rüşmeler dün sabaha karşı 03.40'a dek
sürdü. En yoğun tartışmalar emeklilik
yaşının kadınlarda 58, erkeklerde 60
olmasını öngören 6. madde üzerinde
yaşandı. Bu madde üzerinde 2 saat sü-
ren tartışmalann ardmdan yaş konu-
sunda geri adım atmayan hükümet,
prim gününü 7 bine düşürdü. Tasannın
kabul edilen diğer maddeleriyle SSK,
Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'na bağlı
çalışanlann emekliliği ve geçiş döne-
miyle ilgili düzenlemeler benimsendi.
Hükümet ortaklarının verdiği bir
önergenin kabul edilmesiyle "yaşhlık
ayhğı almak için prim ödeme gûn sayı-
SIDUI yanı sıra yaş sının da getirildigin-
den prim ödeme gün sayısını dolduran-
lara, istekleri halinde yaş haddini dol-
durmalan beklenmeden kıdem tazmi-
natlannı alabilmeleri olanağı" sağlan-
dı. Kısmı yaşlılık aylığı bağlanmastn-
da yaş sınınnı kadın ve erkek sigorta-
lılar için 60 ve 62'ye düşüren önerge
de benimsendi.
Düzenleme. işsizlik sigortasmın zo-
runlu olması ve sigorta primlerinin
toplanmasında SSK'nin, diğer işlem-
lerin yapılmasında lş ve tşçi Bulma
Kurumu'nun sorumlu olmasını hük-
me bağlıyor. Buna göre, tüm sigortalı-
lar işveren ve devlet, işsizlik sigortası
primi ödeyecek. Bu prim sigortahnın
briitü üzerinden yüzde 2, yüzde 3 işve-
ren ve yüzde 2 devlet payı olarak alı-
nacak. İşveren buyükümlülüklerinden
dolayı sigortahnın ücretinden herhan-
gi bir kesintı yapamayacak.
Yasanın öngördüğü ödemelerde bu-
lunmak üzere de işsizlik sigortası fo-
nu kurulacak. Komisyondaki görüş-
meler sırasında fon yönetiminin 4 yıl
için görevlendirilmesini karara bağla-
yan bir önerge kabul edildi. Fon kay-
naklannın genel bütçeye aktanlama-
yacağına ilişkin bir düzenleme de met-
ne eklendi.
Değişiklik önergesi
Görüşmeler sırasında DSP'Ii Cafer
Tufan Yaaaoğm ve arkadaşlan, istifa
eden gazetecılerin işsizlik sıgortasın-
dan yararlanamamasını öngören birde-
ğişiklik önergesi verdi. Önerge tarüş-
ma yaratırken DSP tstanbul Milletve-
kili gazeteci Masum Türfcer, ''Gazete-
ci durup dururken istifa etmez. Bu ba-
sın özgürtüğünü kullannıası açısından
son derece önemüdir. Bir baskıya kar-
şu bir yönlendirme çabasına karşı isti-
fa edebilir. Çahştıklan müessesenin ha-
beranlayışn la uyuşmayan gazeteci bas-
kıya boyun eğmeyip kalemini kınp isti-
fa ediyor. Hem bir tarattan gazetecilere
boyuneğmediyeceksiniz hem de bunun
aksine yol açacak kosuflan öngörecek-
siniz" diyerek önergeye karşı çıktı.
DYP'li OğuzTezmen, gazetecilerin bü-
yük rakamlarla transfer olduklannı, bu
nedenle işsizlik ödeneğı verilmesine
gerek bulunmadığını söyledi. Türker
ise "Transfer olan gazeteci zaten başka
bir yere gkü>or, işsiz kalmıyor ki işsiz-
liködeneğjakın" dedi. ANAP'h Aydın
Ayaydın da önergeye karşı çıktı. Çalış-
ma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar
Okuyan ise hükümetin görüşünün so-
rulması üzerine "Eski bir gazeteci ola-
rak zor durumdayun. Takdir komisyo-
nundur" dedi. Önerge ANAP'h Aydın
Ayaydın, DSP"li Masum Türker ve
FPIilerin ret oyuna karşüık DYP,
ANAP ve DSP milletvekillerinin oyla-
nyla kabul edildi.
Emeklilıkte geçiş süreleri ile Bag-
Kur ve SSK emekli maaşlannın TU-
FE'ye bağlanmasının 1 Ocak 2000 ta-
rihinde yürürlüğe girmesi hükme bağ-
landı. Hükümet ortaklan tasannın 4
Ağustos Çarşamba günü genel kurul-
da görüşühneye başlanması ve yasala-
şıncaya dek gerekirse hafta sonu da ça-
lışma yapılmasını hedefliyor.
Emekkesimi
hakkmıalana
kadar
protestolan
sürdürmekte
karariı.KESK
Genel Başkanı
Siyami Erdem,
Türk-tş'in
hükümetin
oyununa gelerek
e> lem kıncılığı
yapbğını bildirdi.
Erdem, Türk-
İş'in tavnmn
kendi tabanını
büe
yansıtmadığuu
sövledi.
KÜRTULÜŞ YOK
TEK BAŞINA!
YA HEP BERABER
YA HİÇBİRİMİZf
Emek Platformu, sosyal güvenlik yasa tasansına karşı eylem takvimini belirleyecek
Erdem: Türk-lş eylem kııicıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Türk-lş'in genel eyleme gitmeme ka-
ranyla ters düştüğü Emek Platformu,
yann bir araya gelerek ortak karar al-
maya çahşacak. Türk Mühendis ve Mi-
mar Odalan Birliği (TMMOB) Baş-
kanı YavuzÖnen, Türk-lş'ın platfonn-
dan kopmadığını savunurken halkın
Kızılay mitinginde geçtiği sınavı şim-
di yöneticilerin vereceğini. istemlerde
kazanım sağlanmadığmı söyledi.
"Halka verilen sözün arkasında dur-
mahyız" diyen Önen, 20 Ağustos'a ka-
dar eylemlerin yapılacağını bildirdi.
KESK Genel Başkanı Siyami Erdem,
Türk-lş'in hükümetin oyununa gele-
rek eylem kıncılığı yaptığını. bu tav-
nn, tabanı da yansıtmadığını söyledi.
TMMOB Genel Başkanı Yavuz Ö-
nen, Türk Tabipleri Birliği (TBB),
Türk Eczacılar Birliği (TEB), Türk
Dişhekimleri Birliği (TDB), Türkiye
Veteriner Hekimler Birliği'nin (TD-
HB) temsilcileriyle birlikte düzenle-
nen toplantıda. platfonnun hükümetin
ortaya koyduğu politikalar nedeniyle
halk tepkisi olarak birden bire ortaya
çıktığını belırtirken bırlıkteliğin sürek-
li kılınması tavrının devam ettiğini
kaydetti. Önen, platformun belgeleriy-
le, yalnız sosyal güvenlik tasansını de-
ğil, "tamamen sermaye >anlısı ve ya-
bancı serma>eyi destekleyen poütikala-
nn revizesini isteyen önemli bir hukuk
oiuşturukluğunu'' belirtirken "Kim bu
hukuku eksik uygularsa osorumluhık-
la karşı karşıya kaiır" dedi.
t
Pazarlığuı zamaru değil'
Önen, platformun son toplantısın-
da, Türk-lş Başkanlar Kurulu karanna
karşm geri adım atıldığını, 1 saatlik iş-
bırakma eylemınin tarihi bellı olma-
yan bir zamana kaydığını anlatırken;
"Emek Platformu'nu korumak istiyo-
ruz, ama hükümete ciddi bir yanıt ver-
mek istiyoruz. Hükümet bu yanıü al-
madL Bu tespit, platform bileşenleriy-
le çahşma>acağımız anlamında değfl"
dedi. "Aslında dün (önceki gün) bir
programla çıkmak üzerej dik. BöJgesel
topianülan ilan etmek üzerejdik. Bu
Türk-tş'in önerisiydi" diyen Önen, pa-
zarlıkçı, ödüncü polıtikalann zamanı
olmadığını, üretimden gelen gücün
kullanılacağına ilişkin sözün arkasın-
da durulması gerektiğini kaydetti. Ö-
nen, Türk-lş'in daha önceden de hükü-
metle, bakanlarla görüşme olanağı
olan bir kuruluş olduğunu, bundan
sonra da olacağını. ancak Emek Plat-
formu'nun sözcüsü olduğunun anım-
satıldığını belirtti.
TTB Genel Başkanı Füsun Sayek.
Meral'in örgütlerin 2 gün içinde genel
greve gidilmesini istediği açıklaması-
nın doğru olmadığını bildirdi. TEB
Genel Sekreten Betül BUgetekin de.
milliyetçilik söylemleriyle iktidara ge-
len partilerin 2 ayda ülkeyi uluslarara-
sı tekellere pazarladığını savundu.
TVHB Merkez Konsey Başkanı Nes-
rin Alpaslan da, istemlerinın kapsamı
içinde IMF'nin istemi doğrultusunda
tanm ve hayvancılıkta desteklemelerin
kaldınlması girişimine karşı duruşun
da yer aldığuu anımsattı.
KESK Genel Başkanı Erdem, Emek
Platformu'nun oluşturuhnasındaki
amacı, "tüm emekçflerin karşdaşoğı
saldırüan geri püskürtmek" olarak
açıklarken "MiKonlarca insanın özle-
mi, ne pahasına olursa olsun bu sosyal
güvenlik tasansının geri çekümesidir"
dedi. Erdem. DİSK, KESK. meslek
odalan ve olabilirse Hak-lş'in en kısa
zamanda toplanarak bir takvim belir-
lemesi gerektiğini kaydetti. Erdem,
"Gücümüzoranında eylem yapacagız.
Türk-İş, milyonlarca insanın iradesini
kırabilecek bir adım atmışür. 29 Tem-
muz'da DİSK, KESKöncülüğünde ya-
pılan eylemlere tasannın alt komisyo-
na gönderildiği gerekçesiyle kablma-
yan Türk-tş, hükümetin ovununa gel-
mişn'r. Türk-İş eylem kınalığı yapb."
Türk-lş'in "tesHmiyet" içinde oldu-
ğunu kaydeden Erdem. eylemlerin ka-
tılımcı örgütlerle sınırh olunmayacağı-
nı bildirerek "Türk-tş içindeki sendi-
kalarla da görüşeceğiz" dedi.
Hak-lş'in Genel Başkanı Salim Us-
hı, tasannın asla kabul edilemeyeceği-
ni, eylem kararlılığını sürdürdüklerini
açıkladı. Uslu, "Bu konuda mudaka
üzerimize düşeni yapacagız, ama aslo-
lan bunun birlikte>î
apdmasıdır. Bugü-
ne kadar Bayram Meral'in Emek Plat-
formu adına görüşmeleri sürdürmüş,
açıklama vapmış olması. ona her konu-
da dilediği gibi davranma hakkı ver-
mez. Emek Platformu 'nu temsü etmek
ne kadar onurhı bir göre\se. platfor-
mun devanıına katkı sağlamak da bu
kadar sorumlu veonurhı bir görevdir"
diye konuştu.
Bayram Yıldınm, Türk-tş'in genel
eylem karannı geri çekmesine neden
olan tasandaki yumuşamanın da
aslında kazanılmış haklan
korumadığını, yalnız hükümetin ilk
sunduğu tasanya göre bir yumuşama
öngördüğünü anlatırken "Yann işe
girecek, yann doğacak çocuklann
kaderini tayin etmemiz gerekiyordu.
58-60"a karşı olmak gerekirdi.
İstenirse taban hazırlanır, kamuoyu
da oluşturulabilirdi. Ama
gördüğümüz kadanyla sendikalar
buna hazır değO" görüşünü dile
getirdi.
Öncelik kamu çatışantanna
Yıldınm, Türk-tş'in diğer sorunlan
da ortaya koyup, Emek
Platformu'nun ortak sorunlannın en
azından bir bolümünün, özellikle
kamu çalışanlannın sorunlannın
çözümüne katkıda bulunması
gerektiğini vurguladı.
Harb-tş Genel Başkanı İzzet Çetin
de genel eylem için birçok neden
bulunurken "Türk-İş'in tavnnın
üzücü olduğunu" söyledi. Çetın.
"Bizim sorunlanmız çözüldü, Emek
Platformu başımn çaresine baksın
denilemez'* dedi.
Devlet Bakanı Toskay
'Türkiye
önemli
reformlara
imza atmalı'
ANTAIYA(AA)
- Devlet Bakanı
Tunca Toskay, üre-
tici ve ihracatçılara
yönelik sorunlann
esas itibariyle yapı-
sal sorunlardan
kaynaklandığmı
belirterek "Tfirid-
ye, üretimini ve ih-
racaünı 21. >üzyıla
taşıyacak özeüeştirme, tahkim, sosyal güven-
lik reformu gibi önemli reformlara ünzasmı
atmak mecbumvtindedir" dedi.
19 sektör temsilcisınden oluşan ve Okan
Oğuz'un başkanhğını yaptığı Türkiye thra-
catçılar Meclisi (TtM) tcra Komitesi'nin
önceki günkü toplantısuıda ulaşılan sonuç-
lar, Devlet Bakanı Tunca Toskay'ın da ka-
tıldığı Ihracat Koordinasyon toplantıstnda
ele almdı.
Toskay, toplantıda yaptığı konuşmada,
dünya piyasalannda yaşanan fmansal krizin
yanı sıra Türkiye'de 1998yılındauygulanan
ekonomiyi soğutmaya yönelik tedbirlerin,
yurtiçi üretimi ciddi boyutlarda etkilediği-
ni belirtti.
Bu yılın ikinci yansında ekonomik daral-
ma ve ihracattaki gerilemenin halen devam
ettiğini ifade eden Toskay, 57. hükümetin
hoşgörü ve uzlaşma ortamında ülke sorun-
lanna çözüm üreöneyi sürdürdüğünü belirt-
ti. Toskay, Türk Akreditasyon Kurulu ku-
rulmasına ilişkin yasa tasansının en fazla 10
gün içinde kanunlaşacağmı, gümrük mev-
zuatına ilişkin yasanın da en kısa zamanda
TBMM'den çıkanlacağını bildirdi.
Toskay şunlan söyledi: "Üretim ve ihra-
cata yönettk sorunlartmız esas itibariyle ya-
pısal sorunlardan kaynaklam>t>r. YıDardır
kronik enflasyon yaşandan bir ülkede yaö-
nm-üretim-ihracat ancirinin sağiıkh bir şe-
küdeoluşrurulması pek mümkün olmamak-
tadır. Makroekonomik dengelerin sağlan-
ması halinde >atınm-üretim zinciri karşıhk-
hbir şekilde oluşturulacak. Bu çerçevede 57.
hükümet, ekonomiyi rahatiarıcı önJemkr
ahrken Türkiye üretimini ve ihracatmı 21.
yüzyıla taşıyacak özeOeştirme, tahkim, sos-
yal güvenlik reformu gibi önemli reformla-
ra imzasını atmak mecburiyetindedir."
'EVfF söytentileri doğru değfl'
Toskay, bazı kesimlerin belki bilgisizlik-
ten, belki de yanlış kanaatten dolayı (IMF
geldi. dikte etti ve gitti) gibi bir yaklaşım
içinde olduğunu ifade ederek bunun doğru
olmadığını söyledi.
TtM Başkanı Okan Oğuz da konuşmasın-
da, 1998 yılmda global krize ve yurtiçinde
yaşanan siyasi istikrarsızlığa rağmen ihra-
catm yüzde 2.6 artışla kapandığını, ancak
1999 yılına girildiğinde ihracatta gerileme-
leryaşandığînıhatırlattı. Oğuz,Türkiye*nin
ve ihracatçınm içinde bulunduğu en büyük
sorunun finansman olduğunu belirtti.
Oğuz, ihracatm finansmanını Eximbank*a
vükleyerek içinde bulunulan durumdan çık-
mamn zor olduğunu. kamunun borçlanma
gereğinin azaltılarak bankacılık sektörünün
asıl görevine dönmesi gerektiğini kaydetti.
Eximbank Genel Müdürü Ahmet Kılı-
çoğlu da konuşmasında, 1999 yılı ilk 6 aym-
da Eximbank kredi hacminin 1.5 milyar do-
lar seviyesine ulaştığını. yıl sonu hedefleri-
nin de 4-4.3 milyar dolar olduğunu söyledi.
DTM thracat Genel Müdürü Ötner Ber-
ki de, döviz kredilerinde vadenin uzatılma-
sma ilişkin karann, ihracatçılar için önem-
li rahatlama sağlayacağını kaydetti.