Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
10TEMMUZ 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Komisyondaki görüşmeler, milletvekillerinin tahkimi sorgulamalanna neden oldu
MecBs'te muhalefet oluşuyor• TBMM Sanayi, Ticaret ve Enerji Tabii Kaynaklar
Komisyonu'nun DYP'li üyesi Ali Rıza Gönül, tahkime
ilişkin anayasa değişikliğini gerçekleştirmeden, TBMM'nin
Avrupa Enerji Şartı'nı onaylamasmın hem anayasaya
aykınlık oluşturacağını hem de Türkiye'nin hükümranlık
haklanndan vazgeçmesi anlamına geleceğini söyledi.
AYŞE SAYIN
ANKARA - Enerji alanmdaki
uyuşmazlıklarda yabancı yatınm-
cılara "uluslararası tahkime gtt-
me" yolunu açan Avrupa Enerji
Şartı'nın onaylanmasına ilişkin
yasa tasansını TBMM mercek al-
tına aldı. TBMM Sanayi, Ticaret
ve Enerji Tabii Kaynaklar Komis-
yonu üyeleri, uluslararası tahkime
ilişkin anayasa degişikliği gerçek-
leştirmeden, TBMM'nin Avrupa
Enerji Şartı'nı onaylamasmın hem
anayasaya aykınlik oluşturacağı,
hem de Türkiye'nin hükümranlık
haklanndan vazgeçmesi anlamı-
na geleceğini söylediler.
Komisyon üyeleri, ertelemeye
gerekçe olarak, tasanyla ilgili ye-
terince bilgilendirilmemelerini
gösterdiler. DYP'li komisyon üye-
si Ali Rıza Gönül, "uluslararası
tahkimer
ilişkin anayasa değişik-
liğinin tarttşıldığı bir dönemde
Avrupa Enerji Şartı ile bu yolun
açılmasının anayasaya aykınlık
oluşturacağını söyledi. Anayasaya
göre halen enerji ihalelerinin Da-
nıştay denetimine bağlı olduğunu
vurgulayan Gönül, "Avrupa Ener-
ji Şartı ik bu ortadan kakiırüıyor.
Bu şarOn kabulü, Türkiye'nin hü-
kümranlık hakkından vazgeçme-
si anlamına gelir" dedi.
Gönül. ABD'nin bile uluslara-
rası tahkim maddesine izin ver-
mediğini anımsattı. Gönül, tahki-
me ilişkin anayasa değişikliği ko-
nusunda, parti grubu olarak he-
nüz tavır belirlemediklerini de
sözlerine ekledi.
DSP'li komisyon üyesi HaHt
Dikmen ise komisyon olarak ko-
nunun çok duyarlı olması nede-
niyle aynntılı bilgi ıstediklerini
söyledi. Komisyona gönderilen
bürokratın, kafalanndaki soru işa-
retlerini gideremediğini aktaran
Dikmen, "Elbette ki ülke menfa-
aüannı gözeteceğiz. Oradaki ldm-
setersineoykuuanmaz.Çûnkü ta-
sanyı iyi okuyamadık. yeterince
bilgilendirilmedik. Sanıyorum ge-
lecek hafta. gerek bakan, gerekse
ilgili uzmanlar aynnüh bilgi vere-
cekter" dedı. Böylesine önemlı bir
konunun "oldubittiye getirileme-
y^ceğmi" aktaran Dikmen, ülke
çıkarlanna aykın herhangi bir ka-
rar almalannın söz konusu olama-
yacağını da vurguladı.
MHP'li komisyon üyesi Orhan
Şen de tasanda "uluslararası tah-
kimi'' anımsatan bazı maddeler
olduğunu belirterek "Uluslarara-
sı tahkimk Ugili anayasal probtem
var. Eğer bugerçektentahkimige-
tiriyorsa, bunun görüşmeleri ana-
yasadeğişikliğisonrasına bıraküa-
bilir. Ama henüz bu konuda da net
bir şey yok. O nedenle uzmanlar-
dan, Ogttilerden bilgi istedik, daha
sonra tavnmızı befirleriz" dedı.
Komisyon başkanı Oktay Viı-
ral ise gazetelerde çıkan haberler
üzerine basın toplanüsı düzenle-
yerek tasannın reddinin söz konu-
su olmadığını, komisyonun ge-
lecek günlerde yeniden toplanarak
konuyu yeniden değerlen-
direceğini söyledi.
Hukuk devletini sarsar'
ÇYDD'den
tahkim uyansı
• Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği adına
açıklama yapan Prof. Dr. Ibrahim Kaboğlu,
zorunlu uluslararası tahkimin, Tûrkiye'deki
demokratikleşme ve hukuk devletini temellendirme
süreci üzerinde olumsuz etkiye yol açacağını belirtti.
tstanbul Haber Servisi -
Çok Taraflı Yatınm Anlaş-
ması (MA1) çerçevesinde
gündeme getırilen zorunlu
uluslararası tahkimin, ulu-
sal ekonomi üzerinde oldu-
ğu gıbi. Türkiyedeki de-
mokratikleşme ve hukuk
devletini temellendirme sü-
reci üzerinde de olumsuz et-
kilere yol açacağı belirtildi.
Çağdaş Yaşamı Destekle-
me Demeğı (ÇYDD) adına
yazılı bir açıklama yapan
derneğın genel merkez yö-
netım kurulu üyesi Prof. tb-
rahim Kaboğlu, Türkıye'de
siyasal liberalizm ve iktisa-
di liberalizm arasında. birin-
cisi çok katı kurallara bağ-
lıyken ikincisi kimi zaman
kuralsızlık derecesine varan
çok gevşek kurallara bağlı
olduğundan ciddi bir denge-
sızlik bulunduğunu söyledi.
• Bu nedenle Türkıye'de
özel girişim özgürlüğü çer-
çevesinde büyük iktisadi ya-
tınmlann. ya gevşek bir de-
netime tabi ya da yargi ka-
rarlanna uyulmaması sonu-
cu. çoğu zaman hukuka ay-
kın olarak gerçekleştirildi-
ğıni belırten Prof. Kaboğlu
şunlan söyledi:
"Çokuluslu şirketieri ulu-
sal yargı denetimi dtşında
tutmak, ûlkemizin doğal
kaynaklannın ve ekolojik
değerlerinin yokedilmesi ya-
nında. temel taşını bağunsız
yargı denetiminin oluşrur-
duğu hukuk de\ leti sistemi-
ni derinden sarsacaktır. So-
nınyargı organının işleyişin-
den kaynaklanan gecikme
ise adaleti çabuklaştınnaya
yönelik düzenleme yapma
yetkisine sahip olan yasama
orgam bunu her zaman ger-
çekleştirebinr. Sorun eğer
Türk hukuk sisteminden
kaynaklanıyor ise mülldyet
hakkı çerçevesinde korunan
haklar. tnsan Haklan Avru-
pa Sözleşmesi güvencesi al-
tında olduğundan yabnmcı
kuruluşlar bunu her zaman
isletebUirter."
Çokuluslu şirketlerin
Tûrkiye'deki gevşek kural-
lara btle tabi olmayı kabul
etmek istemediklerini ifade
eden Prof. Kaboğlu, "Doğal
kaynaklann konınması ba-
kımından Baüh devletlerde
yereUeşme yönünde gelişme
ve güçlenme eğilimi gözle-
nirken Türkiye'nin bu alan-
lan uluslararası yaonmcıla-
ra teslim etmesi savu-
nuiamaz" dedi.
5 yri sonrayeniden ormanlan yanan Geöbohı'da itfiuye eldpieri ve bölgede y^şan»anlarçahşmâlanmarahksusördûrfiyoriar.(Fotoğraf: AA)
Geübolu ormanhmyamyor: 1 ölüGEIİBOLU-MARMARİS (Cumhuriyet) -
Gelibolu Yanmadası'nda 5 yıl sonra yeniden or-
man yangmı çıkarken Marmaris'te 10 Hazıran'da
çıkan orman yangınmın 55 hektar ormanlık ak-
m yok ettiği ve hasann da, 115 milyar lıra oldu-
ğu belirlendi. Yetkililer, yaz aylanyla beraber ar-
tış gösteren orman yangınlannda en önemli et-
kenin dikkatsizlik ve ihmal olduğunu bildirdiler.
Orman BakamNamiÇağan ve berabenndekı he-
yet Gelibolu Milli Parkı'ndaki yangınla ilgili in-
cetemelerde bulundu. -" -
Gelibolu Milli Park alanında 5 yıl önce çıkan
ve 4049 hektaı ormanın yanmasından sonra, dün
saat 14.45 sıralannda Gelibolu Yanmadası'nda
çıkan yangm yetkilileri ve bölgede yaşayanlan
harekete geçırdi. Yangının söndürülmesi için Iz-
mir'den yangın helikopteri ve çevre ilçelerden it-
faiye ekipleri çağnldı.
Yanmadada bulunan bir çiftlıkten çıktığı be-
lütilen yangın, ekinlerin de tutuşmasıyla kısa sü-
rede büyüdü ve çevreyi tehdit eöneye başladı. 10
hektarli bir alandaki ekinleri kavuran yangın
daha sonra Kumkapı yakınlanndan ormana sıç-
radı.
Yangınm tehlikeli boyutlara ulaşması sonucu,
yanmada elektirik enerjisi kesildi ve Orman Baş-
müdürlüğü ekipleri olay yerine sevk edildi. Eki-
li alan dışında şu ana kadar 15 hektarlık orman
alanı yandı. Yangına 3 helikopter, 2 dozer, 5 gray-
der yanında çok sayıda yangm söndürme görev-
lisininkatılmasınakarşrnkontrblâltmaalıhâma-'''
dı. Rüzgânn da etkisiyle giderek büyüyen yan-
gın saat 17.00'de Alçıtepe Köyü'nü tehdit eöne-
ye başladı.
10 Haziran'da Marmaris'te çıkan ve 109 hek-
tar ormanm yanmasına neden olan yangınm, or-
manlık alanda elektrik şasesinden çıktığı tespıt
edıldı. Mahkeme tarafindan atanan bilirkişi rapo-
runda, 109 hektarlık alan içinde yer yer yanma-
yan orman adacıklan dıkkate alındığında, kesın
olarak yanan alarun 55 hektar olduğu sonucuna
vanldı. Parasal kaybın ise 1Î5 milyar lira oldu-
ğu bildirildi.
Ziraat Mühendisi Yavoz Ertoğhı başkanhğtn-
daki bilirkişi heyeti, 55 hektar ormanlık alan için-
de 8600 metreküp ağacın yandığını, bunun ise
yüzde 20"sinin kullanılamaz durumda olduğunu
tespit etti. Kullanılmaz hale gelen ağaçlar ile or-
man yangmı sırasında ortaya konulap iggücü de-
ğerinin de toplanmasıyla Marmaris orman yan-
gınmın 115 milyar 320 milyon lira zarara neden
olduğu tespit edildi.
Yangınla ilgili soruşturma sırasında 6 kişinin
gözaltına alındığı bildirildi. Yangına müdahale
için gelen Cafer Vahşi adlı birdozer operatörü de
kalp krizi geçirerek öldü. 39 yaşındakı Yahşi'nin
mevsimJik işçi olduğu öğrenildi.
Türk-lş raporunda, Çok Taraflı Yatınm Anlaşması koşullarmın dayatıldığı vurgulandı
4
MAI, spekülatif sermayeyi koruyacak'ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) -
Türk-tş, "Çok Taraflı Vaönm Anlaşma-
sı'' (ÇTYA-MAI) ile spekülatif sermaye
hareketlennın korunacağına, böylece
"ulkelerin ekonomilerini aşın miktarda
kısa \adeli sermaye akımlanndan koru-
maya yönelik önlem almalannın yasak-
lanacağma" dikkat çekti. Dünya Ticaret
Örgütü'nün (DTÖ) yalnız üretim ekono-
TDB Başkanı Erdoğdu
misiyle ilişkili olduğu, amaç ve yetki ba-
kımından spekülatif sermayeyi koruyan
MAI'yi kapsayamayacağı bildirildi.
Türk-lş, "Türkiye'nin siyasi sorumlu-
lannı, kaynak temini gibi kısa vadeti çö-
zümler uğnına uzun vadeli çıkarlannuz-
dan ödün vermemeje ve ÇTVA'vı red-
detmeye çağuTyonız'' görüşünü bildirdi.
Raporda. Türkiye'nin 1980'den beri
içine sürüklendiği "mali iflas tablosu-
nun" IMF görüşmelerinde, MAI'nin en
önemlı bağlayıcı koşulu olan uluslarara-
sı tahkimin dayatılmasını gündeme getir-
diği kaydedildi. Raporda, "L'zun vadeli
çıkarlanmızdan vazgeçme noktasına ge-
tirümemiz. Atatürk'ün kurduğu Cum-
huriyete ve onun bağımsızak ilkesine a> -
kmdır" denildi.
MAI'nin doğrudan yabancı sermaye
hareketıne yönelik olduğu görüntüsünün
aldatmaca olduğu belirtilen raporda,
MAI'nin "Her taraf ülke, kendi egemen-
lik sahasında bulunan w başka bir taraf
ülkenin yabruncısma ait bir yannmla il-
gili tüm ödemelerin. gecikme olmadan,
sernestçeegemenlik sahasuıa girip çıkma-
sını saglayacaknr" düzenlemesıne dikkat
çekildi. Hazine Müsteşarlığı'nm da
MAI'nin doğrudan yabancı sermaye ya-
hnmlanna ilişkin düzenleme olduğu yö-
nündeki sunumunu "hayret ve kaygıyla"
karşıladığını bildiren Türk-lş, dünyada 30
yıl önce üretim ekonomisine ilişkin ser-
maye akımlannuı tüm sermaye akımlan
içindeki yüzde 90'lık payının bugün yüz-
de 1 'e gerilediğine dikkat çekti.
'MAI tüketiciyi de
tehdit ediyor'
YUSUFOZKAN
İZMİR-"Çok Taraflı
Yatınm Anlaşması
(MAI)", tüketici haklan-
nı da tehdit ediyor.
MAI'nin uygulandığı bir
ülkede rekabetin gelış-
mesinin mümkün ohna-
dığına dikkat çeken uz-
manlar. "Ulusalyasalaruı
geçeriiliğini yitirdiği bir
ortamda tüketicinin yasal
yollardan hak araması
mümkün degildir" görü-
şünü savundular.
Türk Dişhekimleri
Birliği (TDB) ve tzmir
Dişhekimleri Odası Tü-
ketici Haklan Komisyo-
nu Başkanı, Tüketici
Haklan Derneği tzmir
Şubesi Başkan Yardımcı-
sı OğuzErbatu, MAI'nin
tüketicinin kazanılmış
yasal haklannı tehdit et-
tiğini söyledi. MAI'nin
uluslararası şirketlere sı-
nırsız avantajlar sunma-
sına karşın ulusal yasala-
n hiçe saydığını anımsa-
tan Erbatu, "Clkede ya-
pılacak yabancı sermaye
yaûnmlanna en az yerti
sermayeye tanınan avan-
tajlar kadar olanak ta-
nınmasını ön gören MAJ,
zarara uğramalan. uğra-
blmalan durumunda
uluslararası tekellere,
devletler aieyhine dava
açma hakkı tanımyor ve
bu da\ alarm uluslararası
mahkemelerde görülme-
si öngöriilüyor. Uluslara-
rası tekellere tanınan bu
avantaj ve ay ncahklann
rekabetin korunmasmı
engelleyecegi ortadadır.
Oysa dün>-anm her yerin-
de, tüketicinin, olabildi-
ğince yûksek kaütede
ürünü ucuza alabilmesi.
her şeyden önce rekabe-
tin korunmasına bağu-
dır" dedi.
Ulusal yasalann geçer-
siz hale gelmesinin tüke-
ticinin tazmin edilme
hakkının; rekabetin ol-
madığı bir ortamda MAI
ve hizmetlerin kalitesinin
düşmesı sonucunda sağ-
lık ve güvenlik hakkının
zedelenmesinin söz ko-
nusu olacağını vurgula-
yan Erbatu, ulusal yasa-
lann geçeriiliğini yitirdi-
ği bir ortamda tüketicinin
yasal yollardan hak ara-
masının mümkün olama-
yacağını belirtti.
MBBB Başkanı Sefa Sirmen, belediyelerin mali darboğazda olduğunu söyledi
w
Dler Bankası tefeci gibftstanbul Haber Servisi - Izmit
Büyükşehir Belediyesi ve Eski
Marmara ve Boğazlan
Belediyeler Birliği (MBBB)
Başkanı Sefa Sirmen,
belediyelerin yüzde
95'inin büyük bir
darboğaz içinde olduğunu
belirterek "İstediğimiz
yasalar MecHs'ten
çıkmazsa, belediy e
başkanlan da yoUara
dökûlecek" dedi.
MBBB'nin Crowne Plaza
Oteli'nde yapılan 1999
yılı 1. olağan meclis
toplantısında konuşan
Sirmen, belediyelerin
içinde bulunduğu
sorunlann herkes
tarafindan bilinmesine
karşın yıllardan beri
siyasetçilerin "yerel
yönetimler yasa
tasansı"yla ilgili vaatlerini
yerine getirmediklerini
söyledi. Sirmen, şu anda
daha önce hazırlanan yasa
tasansının tçişleri
Bakanlığı'nda olduğunu
ve Bakan Sadettin
Tantanın tasanyla ilgili
çalışmalara Marmara ve
Boğazlan Belediyeler
Birliği'nin de katıhnası talimatmı
verdiğini belirtti. Belediyelerin
yüzde 95'inin büyük bir çıkmaz
içinde olduğunu vurgulayan
Sirmen şunlan söyledi: "lller
Bankası tefeci gibi çahşıyor. Bir
kere borç para aldığmız zaman
faizini ancak ödeyebiliyorsunuz.
Belediyelerin kaynak sıkıntısı var.
Çıkacak reformda bunlann çok
MtawSinanÜniversitea(MSİ5)Fen-Edel)i-
^ ^^^ ^ p r N u r
AJJ^.,
darp ederek 5 gün rapor ahnasma neden olduğu öne sürüien fürbanlı öğrenci
Döndü Çoban'ın, 6 ay ik 2 yıl 2 ay arasında hapis cezası istemivie yargılanma-
sına başlandı. MSÜ Fen-Edtbiyat Fakültesi Vİatematik Bölümfi son sımföğ-
rencisi Çoban. YÖK'ûn kılık-kryafet ırygulaması nedeniyie MSÜ'nün hırbanlı
öğrenciler hakkmda somşturma başlatbgını belirterek ifade \ermek için Dekan
ADaşilegörüşmek fetediğbıi söyledL Tûrbanlı öğrencikrin okula girmesinin ya-
sak olduğunu, ancak bu görüşme için okula girdigini anlatan Çoban, Allaş't
darp etmediğini öne sflrerek hakkındaki suçlamalan kabul ermedi. Mahkeme
heyeti duruşmayi erteledL (Fotoğraf: BERTAN AĞANOĞLU)
iyi değeriendirUmesi lazun. Yeni
hükümet yerel yönetimler yasa
tasansuu kısa sürede çıkanrsa
belediyeler rahatiar. Geçmiş
dönemde bizier bu konuyia flgOi
bir tepki ortaya koymadık.
Ancak bu dönem
istediğimiz, beklediğimiz
yasalar MechVten
çıkmazsa, belediye
başkanlan da yoUara,
me> danlara dökülecek."
Yeni başkan
Bahadırfa
Toplantıda konuşmalann
ardından 1998 yılı faaliyet
raporu ile bilançosu
okunarak onaylandı. Yeni
belediyelerin birlik
üyeliğine kabulünün
ardından MBBB'nin
başkan ve başkanvekilliği
oylaması yapıldı. Iki
listenin yanştığı
oylamada, Bakırköy
Belediye Başkanı Ahmet
Bahadıriı 255 oy alarak
MBBB başkanhğına
seçilirken birinci
başkanvekilliğine de 259
oyla Çanakkale Belediye
Başkanı tsmail Özay
seçildi.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Hukukun UstünHiğü
Bundan bir süre önce başbakan koltuğunda da
oturmuş olan bir siyaset adamımız, 1 Mayıs'ta
gösteri yapmak isteyen işçilerle ilgili düşüncesini
soran gazetecilere, "Turk/ye bir hukuk devletidir"
demişti, "Yasalara uymak koşuluyla istedikleri gi-
bi gösteri yapabilirier."
Daha sonra sendikalar valiliklere başvurarak izin
istemişler, fakat bu talepleri reddedilmişti. Ve böy-
lece yasalar uyannca, işçilerin kutlama hevesleri
kursaklarında kalmıştı. Aslında anayasa uyannca
böyle bir izin almalanna gerek yoktu. Sadece "ha-
ber vermeleri" yeterliydi. Ancak "mevzuattaki"
boşluklar valilere böyle bir yetki veriyordu. Böyle-
ce hukuk devletinde yaşıyorduk...
Bazı valilerimiz, bir zamanlar, kimi filmleri ya-
saklamayı marifet sayıyorlardı. Son zamanlarda
pek fılm çekilmediği için, bu yetkilerini kullanma-
lanna gerek kalmıyor. Fakat aynı filmi bazı valile-
rimiz, "seyredilebilir" buluyoüardı. Yasalar aynı
yasa, ama valiler farklı... Ve bunlar hep, "yasalar
uygulandığı için", bir hukuk devletinde oluyordu.
(Tiyatro oyunlan için de aynı şey söz konusuydu).
Başbakan konumunda olan siyasetçinin bu il-
ginç yaklaşımı üzerine birkaç yazı kaleme almış ve
bu sütundayayımlamıştım. Sanıyoaım okurtanmın
bir kısmı anımsayacaklardır. Yasa devletiyle hukuk
devletinin aynı şey olmadığını örnekler vererek an-
latmıştım. Gerçekten, bir ülkede yasalann uygu-
lanmasıyla hukuk devleti olmaz. Yasalann uygu-
lanması "hukukun üstünlüğünü" sağlamaz.
Yasalann uygulanması ancak "yasa devletini"
ortaya çıkartır ki, dünya üzerindeki her devlet ya-
sa devletidir. Bu durum bugün için de geçerlidir,
dün de geçerliydi. Devlet olarak nitelendirdiğimiz
her örgütlenmiş insan topluluğunun yasalan var-
dır ve bunlan uygulartar. Hatta bunlar yazılı da ol-
mayabilir. Ve eğer yürürlükteki yasalar, çağın ge-
reklerine ve evrensel hukuk kurallarına uymuyor-
sa hukuk devletinden de bahsedilemez, hukukun
üstünlüğünden de.
Bugün Iran Islam Cumhuriyeti de, Saddam'ın
Irak'ı da yasalarla yönetilmektedir. Acaba bu dev-
letlerde hukukun üstünlüğünden söz edilebilir mi?
Suudi Arabistan'da zina yaptıklan gerekçesiyle in-
sanlann taşlanarak öldürülmesi de (recmetmek)
yasalar çerçevesinde yapılmaktadır. Böyle bir ce-
za, "hukuka" uygun sayılabilir mi? Suudi Arabis-
tan, böyle yasalarla bir hukuk devleti olabilir mi?
Tüm bunlann aklımagelmesinin nedeni, geçen-
lerde katıldığım bir toplantıda, toplantı başkanının,
"Biz yasa ve yönetmelikleri uyguluyoruz ve huku-
kun üstünlüğünü savunuyoruz" demesi oldu. Do-
ğal olarak söz aldım ve bu yaklaşımın yanlışlığını
ve teblikesini işaret ettim.
Benden sonra söz alan bir değerli hukukçumuz,
başkanı desteklemek amacıyla "kanun devletine
geçmeden hukuk devletine geçilemeyeceğini"
savundu ve devlet yaşamında "keyüliğin", ancak
yasalara uyulmasıyla ortadan kaldınlabileceğini
vurguladı.
Toplantının bir münazara havasına sokulması
yanlış olacağı için lafı uzatmadım. Ama eğer ya-
salar "keyfı" ve hatta "maksatlı" olarak yapılmış-
sa, bu yasalara uymak keyfiliği ortadan kaldırmaz
ki...
Toplumsal yaşamın "selameti açısından", be-
ğensek de beğenmesek de, yasalara uymak ge-
reğini kabul etmek zorundayız. Fakat bu zorunlu-
luğumuz, o yasalan ve o yasalann ortaya çıkardı-
ğı "yapılan" eleştirme hakkımızı elimizden alma-
yacağı gibi, o yasalan değiştirme konusunda ça-
balama hakkımızı da elimizden almaz. Hele hele,
o yasalan bir zamanlar "antidemokratik" bularak
eleştirenler, o yasalann "yaptınm gücünü" elde
ettikleri zaman bunlan uygulamayı içlerine sindi-
rebiliyorlarsa, elbette buna karşı çıkmak gerekir.
•••
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde çok dostum var.
Başta ailem olmak üzere, hangi yakınım muhtaç
duruma düşse, aklıma ilk orası gelir. Emre de ora-
da dünyaya geldi, Ayşegül de.
Geçenlerde bir televizyon programında, daha
doğrusu reklamında şaşkına döndüm. Bir yatak
firmasının yansını izleyebildiğim reklamına göre,
"Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde 150 hastaya bir
test uygulamışlar ve bu fırmanın yataklannda ya-
tan hastalann yüzde sekseninin, sabah kalktıkla-
n zaman ağnları azalmış". Inanın, aynen böyle idi
reklam...
Bu reklama konu olmak, ayıbın çok ötesinde bir
münasebetsizlik. Bu kadar ciddiyetsiz, sorumsuz
ve yanıltıcı bir reklam, acaba ne karşılığı yaptınl-
dı? Hangi serviste, hangi klinikte, hangi doktor
bunu saptadı?
Konuyu fazla deşmek istemiyorum. Fakat ina-
nıyorum ki, kendisi de bir "Cerrahpaşalı" olan üni-
versitemizin sayın rektörü, bu olayın üzerine gide-
cek ve sorumlularını bulacaktır.
Her şey öylesine ucuzluyor ki...
Eskisehir özel Tip'te açlık grevi
ÎHD'den cezaevi
eylemlerine destek
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - tnsan Hakla-
n Demeği (tHD) ve Çağ-
daş Hukukçular Derneği
(ÇHD), Yüksel Cadde-
si'nde ortak basın açıkla-
ması yaparak Eskisehir
Özel Tip Cezaevi'nde tu-
tuklu bulunan sanıklann
Ankara Merkez Kapalı
Cezaevi'ne sevklerinin
yapılması için başlattıkla-
n açlık grevine destek ver-
diler. SES Ankara Şubesi,
THYDER ve Özgür Üni-
versite Cezaevi Komisyo-
nu'nun da kanldığı eylem-
de, Eskisehir Cezaevi'nin
hücre sistemi ile tüm insa-
ni değer ve koşullardan
uzak olduğu belirten pro-
testocular, şu istemlerde
bulundular:
"Biz insan haklan savu-
nuculan, tüm cezaevlerin-
de devletin intikanıcı infaz
anlayışuıa son vermesini, F
tipi cezaevi inşaaüaruun
durduruunasuu, Eskisehir
tabuduklanmn ve Kartal
Soğannk Cezae%i'nin der-
hal boşalnlarak kapanl-
masım, cezae\lerinde bu-
lunan tutukhı ve hükümlü-
lerin en doğal ve insani
haklannın tamnmaslnı.
cezaevlerinde insani ya-
şam kosullannın iyiteşnn-
lerek hasta tutuklu ve hü-
kümlükrinin tedavilerinin
geciktirilmeden yapılması-
nı talep ediyoruz."
Çankın Valısı Ayhan
Çevik'e suikast davası ne-
deniyle Eskisehir Ceza-
evi'nde tutuklu bulunan
sanıklar Kemal Ertürk ve
Bülent Ertürk'ün günler-
ce hücrede tutulduğunu,
karşıt görüşlü kişilerce
tehdit edildiğini öne süren
İHD ve ÇHD temsilcileri,
tehditlerin sürdüğü, sanık-
lann can güvenliklerinin
tehlikede olduğu uyansın-
da bulundular.