Catalog

30 HAZİFAN 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Egeli delegeler 'CHP özveriyle Idüzeçıkar't İZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- CHP ^ Parti Meclisfnin belirlendiği olaganüstü ku- ndtayın ardmdan bekleme sürecıne girildi. Ye- ni oluşturulan PM'yle eskisinden çok'farklı bir tablonun olusmadıgını dile getiren tzmir ve Egeli kurultay delegeleri, Genel Başkan Altan Öymen'in işinin zor olduğunu vurgula- yarak "özverfli'' davranılırsa CHP'nın düze çı- kabileceğinı söylediler. Alia|a Beledıye Başkanı Hakla Ülkü, ku- rultay sonucunda federasyon gıbi bir yapı oluş- tugunu belırterek lzmir'den PM'ye 6 kişinin ginnesini başan olarak niteledi. CHP'nin par- f' ti içindeki zoriuklan, mücadeleyi bir türlü aşa- • madığını anımsatan Ülkü, "Yîne31-29 gibi bir 1 dengeohiîtu.Budaönümûzdebtzizorgûnle- rin bektedi^ni gösterir. Genel başkanın işi ot- dukça zor. l lkenin içinde bulunduğu dunıma göre CHP'siz Türkive yaşanmaz'" dedi. CHP'nin parlamentoda olmamasuıırj sıkın- tısmı tüm ülkenin çektiğini kaydeden PM üye- si Yûksel Çakrour da. demokratik hukuk dev- let) ıçin Türkıye'de CHP'nin vazgeçilmez ol- duğunu söyledi. Çakmur, son kurultaydaki tablodan. parti içi mücadelenin sürdügünün or- taya çıktığını vurgulayarak "Arük gerçekten sosyal demokrat bir parti olalım. Parti içi mü- cadeieyi tamamen suni olarak görüyorum. Ku- rultay Ur değişime hazır. Bu büfünlügün enin- de sonunda kurulacağına inanıyorum*1 dedi. CHP'dekı yeni sürecın sonucunu iyi dilek- lerle bekledıklerinı kaydeden kurultay delege- si ve PM adaylanndan Kemal Karatâş da, Al- tan Öymen'in yaptığı hstenın örgütte birlik sağlayan. tûm örgütü kucaklayan bir liste ol- masına karşuı, delinmesinden duyduğu üzün- tüyü dile getirdi. Öte yandan, CHP kurultayı sonrası Balıkesir'deki ilçe örgütlerinin istifa- ya hazırlandıklan bildiriliyor. 18 Nisan se- çimleri sonrasmda başlayan yeniden yapılan- ma sürecinde istifa etmeleri gerektiğinı sa- . vunan ilçe başkanları, bu konuda Bahkesir tl Başkanı Tamer Moüa'dan görü> ıstedı. İP'li Cültekin 'Hiçbirçaba Gülen 7 kurtaramaz'tstanbul Haber Servisi - Işçi Partisi (tP) Ge- nel Sekreteri BedriGültekin, hiçbirçaba ve ya- lanm, ülkemizde emperyalizmin koruması al- tında gerçekleşen şeriatçı örgütlenme ile teh- didi ve bu tehdidin en öndeki örgütün lideri Fethuttah Gülen i kurtaramayacağını söyledi. Gültekin "Snç bütûn kanıtlany la o kadar or- tadadır kL sucun faili Türkiye'de buiunmayıgö- ze alamamaktadır" dedi. Gültekin. şeriatçı basimn şimdi de MİT ta- rafindan Gülen hakkında herhangı birrapor ha- zırlanmadığını, tûm iddıalann tP ve Aydınlık dergisine ait olduğunu öne sürdüğünü anım- satarak hiçbir ciddi devlet kurumunun. hazır- ladığj rapora inanmadığı ıddialan koymaya- cağmı kaydetti. IP ve Aydmlık'ın yıllardır emperyalist mer- kezlerle bağlanttlı mafya- gladyo-tarikat odak- larına karşı savaşım verdiğinin altıni çizen Gükekin, Fethullahçılara ve hâlâ olayın ctd- diyetinin farkmda olmayanlara şu sorulan yö- neltti. • MGK, 3 yıldır neden ısrarla irticanın öl- ke güvenliğine yönelik binnci tehdit olduğu- nu söylemektedir? • ABD'nin kriz coğrafyasındaki Fethullah Gülen okullannda görevli, resmi pasaportlu ve maaşlan da ABD tarafindan ödenen Ameri- kalılar, kime hizmet etmektedir? • Özbekistan'daki darbe girişiminden son- ra Fethullah Gülen okullannın kapatılması ve Türkiye- Özbekistan ilişkilerinin bozulması TüTkiye'nin hangi ulusal çıkarı ile izah edile- bihr? • Fethullah Gülen örgütünün 25 milyar do- larlık malvarlığının kaynağı neresidir? • Önemli devlet kurumlannda gizli örgüt- lenmeye çahşmak. TSK'ye illegal olarak sız- maya çabalamak, emniyet teşkilatı içinde önemli ölçüde yuvalanmak, hangi "inançöz- güriüğünün" gereğidir? İsci Partisi Cenclik Kolları 'Gülen 7/ı okulları kamulaştırüsın9 tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Laık cumhuriyeti savunanlann; irticai faaliyetleri yıl- lardır bilinen. ancak kamuoyunun bu konu üzerinde yoğunlaşması ve baa kasetlerin or- taya çıkması üzerine oluşan FerhuflahGûkn'e karşı tepkisi günden güne artıyor. tşçiPartisi Gençiik Komisyonu üyeleri, Gü- len'inbukonudakitehlikesinedikkatçekerek "M8M Güvenlik Kurulu'nun 'irticayla strate- jikmücadele' karannuı hayatageçmesiiçin ana- yasamn 174. maddesiyle güvence altına ahnan 'Öğretim Birliği Kanunu'nun uygulanması şartür" dediler. iP'liler bu madde gereğince Gülen"in yurtiçî ve yurtdışmdaki okullanıun Milli Eğitim Bakanlığı'na devTedikriesi ge- rektiğini söylediler. Işçi Partisi Gençiik Komisyonu üyeleri. dün düzenledikleri basın toplantısmda, Fethullah Gülen'in şeriatçı yapılanmasıyla ilgili olarak Nur Cemaati'nin yurtdışındaki okullannın ka- patılması gerektiğini savundular. tzmir Öncü Gençiik Komisyonu sözcüsü, Gülen'in okul ve yurtlannın, anayasanuı 46. maddesinde belir- tilen "kamulastınna'' ve 47. maddesindeki "devtefleştirme" maddeleri geregi kamulastı- nlması ve Milli Eğitim Bakanhğı'na devredil- mesi gerektiğinı vurguladı. PM seçimini tamamlayan CHP, genel sekreterini hafta sonu seçiyor 'Delegenin mesajı izleııırieli'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Parti meclisi (PM) seçimini tamam- layan CHP'de merkez yönetim kuru- lu (M YK) ve genel sekreterlik seçimi cuma veya cumartesi günü yapılacak. PM seçimlerine itiraz süresi dün sona erdi. En yüksek oyla yönetime giren Fıkri Sagiar. genel sekıeterlige adaylığını, "Detegenin >«rdiği mesajı izkmethiz" sözlenyle ifadeetti. PM'de çoğunlukla temsıl edilen Baykalcı ekipte Önder Sav'ın, Hasan Fehmi Güneş ekibinden de Fikri Sağlar'ın adlan öne çıktı. Gruplar arası pazar- lıklar sürerken Murat Karayalçın eki- bi de dün genel sekreter konusunu de- ğerlendırmek üzere aralannda birtop- lantı yaptı. CHP tüzüğüne göre PM ilk toplantısmda öncelıkle MYK'yi seçe- cek. MYK'nin oluşmasmm ardından • Genel sekreterlik için adı geçen Moğultay sonuca saygı göstermek gerektiğini belirterek "Kavga değil banş istıyoruz" dedi. CHP'nin parlamento dışında olduğuna ışaret eden Moğultay, bunun partinin geçmişiyle bağdaşmayan bir durum olduğunu söyledi. da adaylar arasından genel sekreter- kavga oluşmaması gerektiğinin altmı lik seçimi yapılacak. Fikri Sağlar, partinin bütün sesle- nnin CHP'de buluştuğunu belirterek şunlan söyledi: "PM, eğer iyi idare ederse CHPŞi iktidar partisi yapabi- lecekgûce sahip. Delege' Partinin tüm sesleri buluşmalı ve bırlikte çahşma- h' mesajınıvçrdLÖncelikleörgütiçiıı- deki sevgiyi, sa> grvx, banşı v« uzlaş- ma>ı gerçekleşrirmeliviz. Parti içi de- mokrasiyi sağlamalryız. Türkiye'ye güven \erecek bir yönetimi gösterme- Hyiz." Sağlar, genel sekreterlik için yeni bır çizdi.Fikri Sağlar. dün öğleden sonra da genel merkeze gelerek Öymen ile yaklaşık bir saat süren bir görüşme yaptı. Genel sekreterlik için adı geçen Mehmet Moğultay da sonuca saygı göstermek gerektiğinı belirtirken "Kavga değil banş istiyoruz" dedi. CHP'nin parlamento dışında olduğu- na işaret eden Moğultay, bunun par- tinin geçmişiyle bağdaşmayan bir du- rum olduğunu belirterek "ElbirHgiy- leCHP'yi hak ettiği yere taşımatayız" diye konuştu. Moğultay. MYK'nin partinin devrimci yanmı öne çıkara- cak biçimde oluşrnası gerektiğini vur- guladı. Moğultay, genel sekreterliğe aday olup olmayacağma ilişkin soru- ya, "PM'nfa verdiği göre\i yapanrn" yanıtmı verdi. Moğultay, genel sekre- terin genel başkanla uzlaşacak bir isim olması gerektiğini vurguladı. Hazırlanan listeler, Öymen'in çe\- resinde olduğu kadar, muhalıf grup- lar içinde de sıkmtı yarattı. Hasan Feh- mi Güneş ekibiyle hareket eden Ziya HaKs,Salman Kaya, Yakup Kepenek, Kenan Coçar gibi isimler, Güneş ve Karayalçın ekiplerince hazırlanan or- tak listeye ahnmarmştı. Halis, Ercan Karakas ve Etem Canknrtaran'ın, kendileriyle listede yer almalan için konuşmalanna karşın son anda liste- den çıkardıklannı söyledi. Türkü madeninde kazma sallayan bir emekçi: Lütfii Gültekin 'BrükseVden akan türkü pınarı'MİYASE tLKNTJR Insanın içinı ısıtan kadife sesuıi dın- lemeden önce, ünlü ustalann repertu- vannda yer alan türkülerin yaratıcısı olarak tanıdık onu. Tevazu hırkasını giymiş bir derviş misali yaşadığından eser sahibi olarak türküsünü seslendi- renlerce kim zaman yok sayılmasını dert edinmeyip sadece türkü üretmeyi iş edindi. Bu güzel türkülerin sahibinin kim olduğu, nerede yaşadığı, titizlikle seç- tiğı o güzel şiirleri notaya hangi duy- gularla döktüğü sorulannm yanıtmı alabilmek için neredeyse bir on yıl bek- lemek gerekti. Brüksel'de yaşarmış, göçmen işçiy- miş, yıllarca maden ocaklannda çalış- mış, gündüzleri kömür madeninde ge- celeri de türkü madeninde kazma sal- lamış. Göçmen işçilerin ve öğrencüerin dü- zenlediğı gecelerin baş konuğuymuş. Lütfii Gültekin, ilk albümünü 1973 yı- lında Belçika'da çıkarmış. Bunu diğer- leri izlemiş. Gültekin'in üç yıl öncesine kadar al- bümlerin arka kapakJannda "eser s«- hibi" olarak gördüğümüz ismini ancak 1993 'ten sonra albümlenn ön kapakla- rtnda görmeye başladık. Gerçi yurt için- de ilk albümünü 1987 yılında yapmış- tı, ama geniş kitlelerle buluşması müm- kün olmadı. Bugün müzık dünyasında isim yap- mış birçok sanatçı şöhretıni Lütfii Gül- tekin'in eserlerine borçla Yaratrığı eser- lerle gönülleri fethetmiş nice bestecı var ki, icracıhğı beş para etmediği ıçin sadece meraklılan tarafindan tarunma- nuı ötesine geçememiştir. Ancak Gül- tekin'in icracı yönü de besteciliği ka- dar güçlü. Lütfü Gültekin, kulaklan tırmala- mayan, dinlerken insanı yormayan o yumaşacık sesiyle şair HüseyinMor'un dediğı gibı adeta "Bir gülü incitmeden dokunmak ister gibi'" türkü sö> lüyor. Eserlerinde çoğunlukla hüzünle is- yan, ezilmişlıkle başkaldın iç içe... Doğduğu Dersim topraklannda acıyla yoğrulmuş yüreği, Brüksel'de 11 yıl çalıştığı maden ocaklannda başkaldı- n ve is yanla kabaımış bellı kı... "Ma- den ocağında yasama dair çok şey ög- rendim. Besteİerimin yansıru yerahm- da yapdm. Şartlar o kadar ağirdı kL." dıyor. Lütfü Gültekin'in dillerde pelesenk olmuş türküleri arasında "DerrnanSen- dedh-", "Çağ^nm DastDost",Sıvaskat- liamında yitırdıği arkadası, kırvesi Has- retGültekin'eadadağı "HasretimHas- ret", "Güne Reyhan Ekerim". "Kan gjder", "Gel Alim VbJa gideüm", "Şu Yalan Dünv^>^'", "Bir Sonsuz Rfiya- ya", "Vûran \urdu". "Ne Bffir", "Vah- det badesiyk mestiz" \ e "CN Benim Şa- hnna n en bilinenleri. Gültekin'in eserlerini Arif Sag'dan Musa Eroğhı'na, Hasrrt Gültekin'den Songül Kaıt'ya. thyas Salman'dan ts- maU Özden'e. Nflüfer Akbal'dan Nev- zat KaraJaş'a kadar onlarca sanatçı ses- lendırdı. Son yazdığı "Munzur'a Ağrt" adlı eserini ıse bu dalın en güçlü seslerinden Saba- hat Akkiraz yeni albü- münde okudu. Türkiye'de çıkan "Derman Bizdedu-" adlı albümde sa- natçının eserleri 12 ayn sanatçı tarafin- dan seslendirilerek bu konuda bir ilke imza anldı. İlkkez bir sanatçının en seç- me eserleri başka sanatçılar tarafindan okunarak bir albümde toplandı. Beste yaparken gösterdığı u'tizlik, şiir seçimin- de de görülüyor Gültekin'in. Sabahattin Ali, En\er Gökçe, Hüseyin,Ozan Teffi gibi çağ- daş şairlerın yarusıragele- neksel halk ozanlann- dan Şah Hatayi, Pk-Sukan Abdal, DefiBo- ran.RuhiBaba'nın dizeleri Gültekin'in rürküleriyle ölümsüzleşiyor. 1949 Tunceli doğumlu olan Lütfü Gükekin, 1969'da yüksek öğrenim gör- mek amaciyla gittıği yurtdışuıda ma- den işçisi olarak çalıştıktan sonra ma- lulen emekli oldu. Brüksel'deki evini stüdyo haline ge- tiren sanatçı yıllarca çahşmala- rmı kendisi gibi bu müteva- zı stüdyoda yürüttükten sonra Istanbul'da açtı- ğı stüdyo sayesinde çalışmalannı da yurt içine taşıdı. Bunda genç yaşta iyi bir baglama ustası olan oglu Emre'nin pa- yı büyük. Anadolu'da çok bilinen "Asianyata- ğı boş kaimaznnş" sözü, ba- ba-oğul Gültekinler ıçin söy- lenmış sanki. Baba besteci- likte ne kadar ustaysa, oğul Gültekin de sazdaaynıusta- lığa ulaşmış durumda. Fazîlet Partîsi'nde Recai Kııtaıı istifadan vazgeçti DÜRDANE KIRÇUVAL ANK\RA - Parti içindeki yenilik- çiler ile partiden elini çekmeyen si- yasi yasaklı Necmetrjn Erbakan ara- sında bunalarak istifa noktasına ge- len FP Genel Başkanı Recai Kutan. bu kararından vazgeçti. Erbakan'm istifasınaonay verme- mesi; yenilikçilerin de şimdilik des- teğini sürdürmesi üzerine Kutan, en azından bu yıl sonunda yapılacak olan kongreye kadar genel başkanlık görevini sürdürmeye karar verdi. Geçen hafta cuma günü Erbakan'ı konutunda ziyaret ederek başkanhk divanı ve grup yönetiminde ağırkk- ta olan yenilikçilerin rahatsızlıklan- nı aktaran ve kendısinın de partiye tam olarak hâkim olamamaktan ötürii duyduğu rahatsızlığı dile getiren Ku- tan istifa karanndan vazgeçti. Ku- tan'ın 27 Kasım'da yapılması bekle- nen kongreye kadar genel başkanhk görevini sürdüreceği belirtildi. Birkaç gündür ortalıkta görünmeyen Kutan, dün TBMM Genel Kurulu'nda büt- çe görüşmelerine kaüldıktan sonra partısinm başkanhk divanını olaga- nüstü topladı. Kutan, başkanhk diva- nından sonra gazetecılenn sorulan- nı yanıtlarken, kongre takvıminin be- lırlenmesı için bir çalışma başlattık- lannı, karann pazar günü yapılacak olan genel idare kurulunda (GİK) ve- rileceğini bildirdi. Kutan, kongre ta- rihinin 27 Kasım olabileceğini söy- ledi. Genel başkanhk görcvinden is- tifa edip etmeyeceğine ilişkin bir so- ru üzerine de Kutan, "Ne isttfası, kim söylüyor? CHsa olsa bazılannın te- mennisidir. Şu anda hiçbir kanşıkhk olmayan tek parti FP'dir. Onda da kan^khk istiyorlar" diye konuştu. 'Din Baronunun Kazlan' adlı kitapta Fethullah Gülen'e hakaret ettiği ileri sürülüyor Çetînkaya'nın yargdanmasına devam edildi tstanbul Haber Servisi - Gazetemiz Genel Yayın Koordinatörii Hikmet Çetinka> > a'nın, kaleme aldığı "Din Baronunun Kazlan'' adlı kitapta Fethullah Gülen'e "yayın yohıyla hakaret edUdigi gerekçesrvle'" yargılanmasına devam edildi. Istanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, gazetemiz Genel Yayın Koordinatörii Hikmet Çetinkaya hazır bulunurken, kitabın yayıncılığını yaptığı gerekçesiyle yargılanan yazanmız Raif Ertem duruşmaya katılmadı. Çetinkaya'nın, "Din Baronunun Kazlan" adlı kitapta Gülen'in cumhuriyeti yıkmak için örgütlenmeye gittiği ve kitabm çeşitli yerlerinde "din baronu, Fetnş hoca. tarikat şeyhi, din baronunun maskesi düşüyor, tüm işleri arapsaçı gibi ortay a dökülüyor. binlerce Müslfimanı kendi amaçlan için örgüdediği, bu insanlann eüerindeki tapulu arsalannı. konutiannL fabrikalannı ele geçirenler gömlek değiştirir gibi parti degiştiriyor" gibi sözlerle Gülen'e yayın yoluyla hakaret ettiği ileri sürülmüştü. Çetinkaya hakkında verilen tstanbal 2. AshyeCeza Mahkemesj'ndeki duruşmada gazetemiz genel yayın koordmatörü Çetinkaya hazır bulundu. mahkûmiyet karannm Yargıtay 4. Ceza Dairesi tarafindan bozulmasınm ardından yapılan duruşmada, Çetinkaya'nın avukatı FTkret Ökiz, dava dosyasınuı, müvekkilinin yazdığı "Fethullah Hoca Oykfisü 1- 2" başlıklı yazılarla ilgili olarak görülen dava ile birleştirilmesini ıstedi. Mahkeme başkanı, ABD'de bulunan Gülen'in avukatı Feti Ün'ün tzmir Ceza Mahkemesi'ne talimat yazılarak çağnlmasuıa ve iki dosyanın birbiriyle ilişkisi olup olmadığına karar vermek için duruşmayı erteledi. DUZYAZI ORHAN BtRGİT İmralı Mahkemesinden Sonra... Ankara 2 numaralı Devlet Güvenlik Mahkeme- si'nin Abdullah Öcalan için verdiği ölüm cezası karan şaşırtıcı değildir. Savunmasında, eyleminin devlete isyan olduğunu söyleyen bir sanığın kar- şısındaki yargıcın ismi Abdullah öcalan olsaydı, eminim o da önündeki dosyada var olan delilleri, ülkenin geçerti cezayasasının maddeleri ile üst üs- te koyunca karannı aynı doğrultuda verirdi. Şimdi bu karan içine sindiren, sindirmeyen her- kes için önemli olan, soğukkanlılığı ve sağduyu- yu elden kaçıımadan doğal gelişmeleri beklemek- tir. O doğal gelişmelerin izleyeceği yolun başında, Yargıtay Dokuzuncu Dairesi'nin dosyayı incele- mesi geliyor. Yargıtay aşamasının sonrasmda ana- yasamızın ölüm cezalarının yerine getirilmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin vermesi gereken karar var. Hatta, yaptınm ölçüleri tartşmalı da olsa dile- yen yurttaşlar ya da avukatlan için Avrupa Mah- kemesi'ne başvurma hakkı var. Sağduyu ve soğukkanlılığın, bütün bu aşama- lar sırasında herkese egemen olması çağnsının içi- ne kuşkusuz pariamentomuz da girmelidir. Mesela, son Milli Güvenlik Kurulu Toplantısı'nda görüşüldüğü ileri sürülen rapor için kopartılan kış- kırtmaçabalannın, bir yandan İmralı karannın ön- cesine, öte yandan Mevltt Kandili ile aynı güne rast- lablmasının sadece bir rastlant olup olmadığını ken- di aramızda sorgulamalıyız. öcalan'ın zirvede olduğu günlerde PKK'nin kar- şısına çıkanlan Hizbullah örgütünün şimdi sade- ce bölgede değil büyük kentlerde de boşalacak lidertik için güç gösterisine hazırianmakta olma- sı, çoğumuz için fazla şaşırtıcı olmayabilir. Şovinist Kürt milliyetçiliğine ümmet biriikteliği ile karşı konulacağını sanan kimi zavallılar, o tarihler- de Türk-lslam sentezinin yanına bir Kürt-Türk-ls- lam oluşumunu getirerek daha güçlü olabilecek- lerini sanmışlardı. Bir süre önce Güneydoğu Anadolu'da özellikle Hizbullahçılar üzerine bir araştırma yapan Ercan Çitiioğlu'nun anlattıklan, lideri henüz öcalan gi- bi yargı önüne çıkanlmamış bu terör örgütünün, bugünlerde öcalan sorununu adamakıllı sömür- meye hazırlandığını gösteriyor. öte yandan, kaynağını Necip Fazıl Kısakü- rek'ten alan ve sokak gösterilerinde bile tanıtım işaretleri olarak sağ ellerinin baş ve şahadetpar- maklannı bir silah haline getirmekten vazgeçme- yen Islami Büyük Doğu Akıncılan Cephesi adın- daki öteki terör örgütü, çoğumuzun bilgisayarla- nna Internet yolu ile iki-üç günde bir yaptığı ziya- retlerde Demirel ve Ecevit için ölüm tehditleri kusmakta; Fethullah Gülen'i, ABD'nin kullanıp at- tığı bir kâğıt mendil gibi göstermekte; Imralı'dan çıkacak bir ölüm hükmü için kendi örgütü ile PKK'nin kılıç artıklan arasında kader bağlantısı kumnaya çalışmaktaydı. Bu tür çıkışlan da önceki akşam Kent televiz- yonunda Hikmet Çetinkaya ile yaptığı söyleşide, dün sabah da NTV'nin Sabah Haberteri progra- mında yine Çitlioğlu anlatıyordu. Türkiye Cumhuriyeti, elbette Silahlı KuvverJeri ile, polısi ile bu tür kuru gürültüleri bastınp yok ede- cek güçte olduğunu ve kendi sınırian içindeki ya- sal yargı organtannın vereceği kararlann o doğrul- tu içinde hiçbir tehdide pabuç bırakmadan yürür- lüğe konulduğu bir hukuk devleti olmanın bütün gereklerini yerine getirecektir. önemli olan, özellikle devletine inanan yurttaş- lann, kendilerine düşen sorumluluklan unutmama- landır. O sorumluluk, bir mahkeme karan karşısında kı- sas duygulannı harekete geçirtmemeli, eşkıyanın neden olduğu acılann tepkileri ile sokaklan düğün- bayram yerine çevirmek isterken, aynı olay nede- niyle başka bazı yurttaşlarımızda meydana gele- cek sessiz tepkilerin de olabileceğini hesaba kat- malıdır. Şimdi, her zamandan daha çok, ülkenin gele- ceği için birliktelik sağlamalıyız. Şimdi, her zamandan daha çok, kısas yolu ile öç almak değil, Lozan Antlaşması'nın bize bırak- tığı sınııiann bütünlüğü içinde demokratik ve sos- yal bir hukuk devletinin tüm gereklerini yaşama ge- çirerek sorunlanmızı çözme yoluna girmelıyiz. Faks:0212 677 07 62 E-Mail:orhan.birgit(gdo.net.tr. Istanbul İmam Hatip Lisesi Mezuniyet törenine soruşturma açıldı AYKUTKÜÇÜKKAYA îstanbul Devlet Güven- lik Mahkemesi (ÎDGM) Başsavcılığı ve îstanbul tl Milli Eğitim Müdürlüğü, 27 Haziran 1999 tarihınde gazetemizde "Okuldadhat cağnsı" başlığı altında ya- ymüanan haberi ihbar kabul ederek mezuniyet toreni şe- riatçı gösteriye sahne olan Istanbul İmam Hatip Lise- si Müdürü Haüm Karaka- ya ve okul idarecileri hak- İcında soruşturma başlattı. İDGM Cumhuriyet Sav- cısı EnverÇoban, "şeriat" gösterisine sahne olan Fatih Draman'daki Istanbul İmam Hatip Lisesi mezuniyet tö- reniyle ilgili soruşrurma baş- lattı. Çoban, dün tstanbul Emniyet Müdürlüğü Gü- venlik Şubesi'ne gönderdi- ği yazıyla mezuniyet gece- sinde yapılan konuşmalar- la ilgili metinlerin savcılı- ga uİaştınlmasını istedi. tl Milli Eğitim Müdürü Ömer Bahbey. Halım Karakaya ve okul idarecileri hakkın- da "tahkikat" başlattığmı ve ifadelerine başvurulaca- ğını bildirdi. 25 Haziran gecesi düzen- lenen tstanbul İmam Hatip Lisesi mezuniyet töreninde Karaka>a yeni mezunlara, " Yücetebiiğgörevinizi hak- kryla yapacagmızdan ve her günbiröncekigünegöre bir adnndahaüerideoiacağınız- dan eminim" diye konuş- muştu. Okul birincisi Fatih Alüın da hangi şartlar altında olur- sa olsun ilahi kelime mıs- yonunu yürüteceklerini, gerekırse "ölümlerin en gûzeGnesahipolacaklannı" söylemışti. Bu arada, Milli Eğitim Bakanlığı'nın Al- tun'un, Karakaya ve okul idarecileri önünde yaptığı konuşmasmı okul yönetiminden incelemek üzere istediği öğrenildi.