Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 25 HAZİRAN 1999 CUMA
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİ StRMEN
'Hoşgörü' mü?
Gerçekte kım olduğu, kasetlerle ortaya çıkan
Fethullah Gülen, birzamanlarTürkıye'de hoşgö-
rünün simgesi haline gelmişti. Hazret, kuruluşları
aracılığıyla rıcali devletten ve ricali eblehten bir-
çok kışiye bol keseden hoşgörü ödülleri dağıtıyor-
du.
Her yaştan, her meslekten, her meşrepten bır
sürü adam, Hoca'nın yanında arzı endam eyleyip
gülüyorlardı. Onların hepsine içinden gülen ise
Fethullah Gülen ıdi.
Önlerindeki gerçeğe boş gözlerle bakan ki-
mileri, kendilerini hoşgörülü sanıyorlardı,
ama aslında boşgörülü idiler.
Kimılerı de avantanın peşindeydiler ve eleştiri-
lere kızıyor. ıçlerinden "Avantamı hoş görmüyor-
lar" diyorlardı.
Türkiye'de laikliği savunduğunu söyteyenki-
mi politikacılann, "boşgörülüye" mi, yoksa
"avantamı hoşgör"cüye mi girdiğini takdirierinize
bırakınm.
Mendil değiştirir gibi kimlik değıştırip, kaldınm
çiğner gıbi ahlak kuralı çiğneyen, geviş getirir gi-
bi yalakalık eden, onun bunun masasına kıyıdan
köşeden ilişip, onun bunun adına patronluk tas-
layanların ikı büyük sloganı var on yılı aşkın süre-
dır Türkiye'de, "değişim ve hoşgörü".
Değişimi bir başka zaman alınz ele.
• • •
Dilerseniz, bugün şu hoşgörüye şöyle kısaca
bakalım. Sözünü ettiğim. ardınatakıyyenin gizlen-
diği, nedense laik düzene karşı alt alta eylemli kal-
kışma planlayanların, hoşgorüyü bır maskeolarak
kullanmaları değil. Bızatihi hoşgörü kavramından
söz etmek istıyorum.
Beğensek de, beğenmesek de hoşgörü kavra-
mı, bize Batı'dan gelmiştir. Hoşgörü. aydınlanma-
nın bir ürünüdür. Yoksa aklın işlevinın kelamı na-
kil olduğunu söyleyen, sorgulamayan, her şeyde
mutlak gerçeğe inanan toplumlarda hoşgörü ola-
maz.
Hoşgörü, ne olduğu anlaşılır, kavram doğru kav-
ranırsa yararlıdır ve insanlığın da. ona paralel olan
demokrasinin de gelişmesine büyük katkılarda
bulunmuştur.
Ama çoğu kavramın dejenere edildiği kimi top-
lumlarda, hoşgörü gittikçe anlamını yitirmiş, hat-
ta özgürlüklerin yolunu tıkar hale gelmiştir. Tıpkı
bizde olduğu gibi...
Hoşgorüyü kavram olarak aldığımız aydınian-
manın ülkesi Fransa'da bu sözcüğün anlamı ne-
dir? Açıp ünlü sözlük Robert'i "Tolerance" söz-
cüğüne bakalım. Karşılığındaşu açıklamayı görü-
rüz: "Kişinin, karşısındakinin, kendisine ters
gelen düşüncelerine, başka türtü davranabi-
leceği halde, katlanmasıdır."
• • •
Kavramın can alıcı noktası, katlanma değil, baş-
ka türlü davranabileceği halde, o yola başvurma-
yıp, katlanma olgusudur.
Evet hoşgörü, insanlık tarihinde önemli mesa-
feler alınmasınaneden oldu. Ama demokrasinin
bugün vardığı noktada, artık o da aşıldı.
Artık demokrasilerde fikir özgürlüğü karşısında-
kinin, üstündekinin, devletin, egemenin lütfuna
bağlı değildir.
Demokraside bireyin düşünce özgürlüğü kim-
senın lütfuna değil, yasanın güvencesine bağlıdır.
Bir ülkede demokrasi var ıse eğer, orada bireyin
düşünce özgürlüğüne katlanmamak kimsenin
haddi değildir.
Görüyorsunuz, özgürlükleri ortadan kaldırmak
için calı bir hoşgorüyü, ebleh kandıran maske gi-
bi kullananlardan değil. hoşgörünün kendisinden
söz ediyoruz.
Hoşgörü maskesi altında, nice herzenin yendi-
ği birdönemdeşu kavramı bir daha oturupdüşün-
mekte sayısız yarar yok mu?..
TUSEV konferansı
'Dinci vakıflara
yasal düzenleme
getirilmeli'
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Türkıye
Üçüncü Sektör 2. Ulusal
Konferansı"nın kapanı-
şında 88 vakıf ve dernek
tarafından yayımlanan
deklarasyonda. dini siya-
sete alet eden çevrelere
dikkat çekilerek "Din sö-
mürücülerinin dernekle-
ri ve vakıflan kendi poli-
tik çıkarian için kullan-
maları >asal düzenleme-
lerleönİenmeli" uyansın-
da bulunuldu.
Türkiye Üçüncü Sek-
tör Vakfı (TÜSEY) tara-
fından sektörü oluşturan
dernek ve vakıflann so-
runlanna çözüm bulmak
amacıyla düzenlenen
konferans, dün Ankara
Dev let Opera Binası"ıida
gerçekleştinldi. TÜSEV
Yönetim Kurulu Başka-
nı Zekai Baloğlu, top-
lumda vakıf ve dernekle-
rin. dini siyasal çıkarian
için kullanan akımlara
araç olduklan yolunda
yaygın bir kanı olduğu-
nu belirterek "Bazılan-
nın araç olduklan doğnı-
dur. fakat bunu tahrik,
teşvik, harta finanse eden
siyasal çevrelerdir" dedı.
Baloğlu. "28 Şubat ka-
rarlanndan sonra TB-
MM'ce 3 Temmuz 1998
günü Dernekler \asa-
sı'na eklenen 61. madde
hükmüyle derneklerin
bir siyasal parti>le ilişki
kurup maddi yardım
alışverişinde bulunabil-
melerine yasallık kazan-
dınlmıştır" dedı
Öğleden öncekı oturu-
munda sektörun ıstemle-
nni içeren "Ulusal Dek-
larasyon ve lygulama
Planı" görüşülerek kabul
edildı.TÜSEY'indekle-
rasyonunda şu önerilere
yer verildı
"Dini siyasete araç e-
den siyasal çe\Telerin ve
din sömürücülerinin der-
nekleri ve vakıflan kendi
polMk çıkarian için kul-
lanmalan yasal düzenle-
melerle önlenmeli. Sağ-
lıkb bir demokrasi ancak
güçlü bir sivil toplum ta-
rafından gerçekleştirile-
bilir. Vakıf ve dernekleri,
\ergi mükeüefi ohnadık-
lan halde stopaj yolu>la
vergilendiren Vergi Yasa-
sı değiştirilmeli. Üçüncü
sektörun gelişebîlmesi
için düşünce özgürlüğü-
nün önündeki tüm enge-
ler kaldırtlmalı. Devlet,
üçüncü sektör kuruluşla-
rının y önetim \e işleyişle-
rine kanşnıamalı. sadece
bunlar üzerindeki kamu
denetimini yasalara uy-
gun olarak yerine getir-
meli. Üçüncü sektörun
karar süreçlerine katüı-
nıını sağlayacak hüküm-
lerle ilgili bakanlıklann
yasalarında yer verilme-
li."
Dr. Necip Hablemitoğlu emperyalizmin bölgesel çıkar için tarikatlan desteklediğini söyledi
'Gülen'm destekçîsi ABD'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Fethullahçılar hareketinin özellikle
uluslararası boyutuna ilişkin çalışma-
lar yapan Ankara Üniversitesi Inkılap
Tarihi Enstitüsü'nde görevli Dr. Nedp
Hablemitoğlu, ABD'nin Almanya,
Iran ve Çın'in Orta Asya'ya yönelik iş-
birliğine karşı Fethullah Gülen'i des-
teklediğini söyledi.
Hablemitoğlu. TBMM'den çıkanl-
ması beklenen "Organize Suçlar Yasa
Tasansı"na tarikatlann da eklenmesi
gerektiğini belirterek. Gülen'in gerçek
şeriatçı kadrosunun 50 bin kişi olduğu-
nu söyledi.
Yazar Ismail Nacar. Fethullahçılan
Selçuklulara karşı terör eylemleri ger-
çekleştiren Hasan Sabbah lıderlığin-
deki Batınılere benzetti.
/ Dr. Necıp Hablemitoğlu, ABD'nin
fethullahçılar'ıdesteklemesininnede-
ninin uluslararası nüfuz savaşımından
kaynaklandığını dile getirdi.
Hablemitoğlu. Çin'in ABD güdü-
• ABD'nin, bölgesel nüfuz için Gülen'i desteklediğini söyleyen Ankara Üniversitesi Öğretim
Üyesi Necip Hablemitoğlu, cemaatlerin organize suç örgütü olduğunu ileri sürdü.
Yazar tsmail Nacar ise Gülen hareketini 'neo Batınilik' olarak niteledi.
münden çıkması, tran'ın Humeyni
devriminden sonra tehdit olması ve
kendi tslam anlayışını yaymak isteme-
si, Almanya'nın da Orta Asya'yı arka
bahçe olarak görmesi nedeniyle bu üç
ülkenin işbirliğıne gittiklerini kaydet-
ti. Israil ve ABD karşıtı kökten, fana-
tik dinci terör örgütlerinin Almanya'da
bürolan bulunduğuna dikkat çeken
Hablemitoğlu. "ABD'nin Fethullahçı-
lan desteklemesinin en önemli nedeni
Avrupa'da Ahnanya'nın ortaya çıkma-
sıdır" dedi.
Hablemitoğlu, Çin'in bölgede eko-
nomik açıdan olağanüstü bir dev ola-
rak Almanya ile işbirliğine girdiğini
belirterek "Almanya'nın kendi çıkarla-
n açısından bölgede gördüğü en büyük
tehdit ABD" dedi.
ABD'nin, Almanya'nın tutumunu,
Iran'daki kökten Islamın ne kadar teh-
likeli olduğunu ve Talieban hareketinin
kendisine zarar verdiğini gördüğünü
anlatan Hablemitoğlu, "Dolayısıyla
ABD için ılımlıİslam yani Çin'e de kar-
şı olan bir harekete ihtiyaç duydu.
ABD, İnternet başta olmak üzere
Prag'da yayın yapan Özgürlük Radyo-
su'yla Doğu fürkistan'daki Türklere
özel yayına başladı. Çin, ABD için bir
tehdit konumuna gelmişti. Almanya
Çin'in yardımına gitti ve Batılı servis-
lerin savaşı başladı" diye konuştu.
Amerikan çıkarian
ABD'nin bu durumda bu üç ülkenin
etkisinin görülmesini istemediği böl-
gelerde Fethullahçılan desteklediğini
vurgulayan Hablemitoğlu. şu bilgileri
verdi:
"ABD'nin çok rahat emir verebilece-
gi bir yapüanma var. O da Fethullahçı-
lar. Çünkü bunlann hemen hemen hep-
si ünhersite mezunu ve yabancı dil bi-
liyor. Afrika'dan tutun da Avustural-
ya'ya kadar uzanan bir çizgide ABD
nerede isterse orada Fethuilahçdar okul
açıyorlar. Rusya'da KGB'nin, mafya-
nın bilgisi dışında adun atmanız ola-
naksız. Sibirya'dan tutun da Urallar'a
kadar her yerde Fethullahçılann okul-
laruu görüyorsunuz. Bu okullarda kır-
mızı pasaportlu ABD'li öğretmenleri
görüyorsunuz. Zaten Gülen de bunu
inkâr etmiyor."
Türkiye'nin laik hukuk sistemini iç-
ten kemiren Gülen'in beyin takımının
Imralı'da yargılanması gerektiğini vur-
gulayan Hablemitoğlu, "Fethullahçı
kadro rejimimizin önündeki en büyük
iç ve dış odaklı tehdhtir" dedi.
Hablemitoğlu, Gülen'in kendisiyle
mücadele edenleri komünistlik, ateist-
lik ve bölücülükJe suçladığına dikkat
çekerek. "Bu organizasyonun tam an-
lanuyla çökertilebilmesi için özel piş-
manlık yasası çıkanlması; Meclis'te
bekleyen 'Organize Suçlar Yasa Tasa-
rısı' nın kapsamına tarikat ve de cema-
atlerin de alınması ve süratle Meclis'ten
geçirilmesi önerilebilir. Bu tarikatlarla
tek tek uğraşmayı da önler" diye ko-
nuştu. /
Yazar Ismail Nacar da, Fethullahçı-
lann çalışmalannı tarihte ilk terör ha-
reketi olarak bilinen Hasan Sabbah'ın
liderliğini yaptığı Batınilerle benzerli-
ğini "Gülen'in stratejisi Sabbah'ın
stratejisi. Fethullahçılar başta olmak
üzere tarikat ve cemaatlerin büyük ço-
ğunluğu Baüni hareketinin devamı. Bu-
nun önüne geçilmezse Türkiye daha
büyük tehlikelerle karşı karşıya kalır"
diye anlattı.
BolU
Astsubayı
uyutup
firar ettiler
Haber Merkezi -
Kamuoyunda Banker
Yalçın olarak bilinen Yalçuı
Doğan'ı Ankara'da
öldürmekten yargılanan ve
tutuklu kaldıklan Düzce
Cezaevi'nden Ankara
DGM'ye duruşma için
getinlen M. Hakan Doğan
ile Erdem Coşkun
kendilerine eşlik eden
astsubayı ılaçlı meşrubatla
uyutarak firar ettiler.
Bolulu yetkililerden
edinilen bilgiye göre,
duruşma sonrası cezaevine
dönmek üzere yola çıkan
sanıklar, Jandarma
Astsubay Bülent Göğer'den
kıyafetlerini değiştirmek ve
bir lokantada yemek yemek
için izin istediler.
Ankara'da bir otelde
üzerlerini değiştiren
sanıklar daha sonra
avukatlan ve askerlerle
birlikte Beğendik
Mağazası'nın lokantasında
yemek yediler. Yemek
sonrası askerlen lokantada
bırakan astsubay ve
sanıklar yeniden üstlerini
değiştirmek üzere otele
döndüler. Astsubay Göğer.
ifadesınde. sanıklartn duş
alırken kendisine meşrubat
ıkram ettıklerini. ilaçlı
olduğunu sandığı meşrubatı
içtikten sonra uyuya
kaldığını söyledi.
İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
Kasetteki görüşlerini 'Bir Başka Açıdan Kemalizm' kitabından okuduğunu söyledi
Dilipak DGM'de ifade verdiIstanbul Ha-
ber Servisi-Ak-
it gazetesi yaza-
n Abdurrah-
man Dilipak.
"lnanca Saygı.
Düşünceve Öz-
gürlük fçin El
Ele Zinciri"yle
ilgili davanın görüldüğü Malatya
DGM'nin talimatı üzerine Istanbul
2 No'lu DGM'de ifade verdi. Dili-
pak için Istanbul DGM Cumhuriyet
Başsavcılığı da önceki gün, Arena
programında Atatürk hakkındakı
sözlen nedeniyle Şişli Cumhuriyet
Başsa\cılığı'na ihbarda bulunmuş-
tu.
Dilipak, Arena özel programın-
daki sözleriyle ilgili gazetecilerin
sorulan üzerine Atatürk hakkında
"ceşidi söylentiler olduğunu" iddia
ettı ve "Bir Mustafa Kemal var, bin
tane de sahtecitik" dıyerek kendısı-
nın bu durumu ortaya koymaya ça-
lıştığını savundu.
tstanbul 2 No'lu DGM'deki tali-
mat duruşmasma Dilipak katılırken
dığer tutuksuz sanık Ahmet Taşge-
tiren gelmedi. Kimlik tespitinden
sonra savunması alınmak istenen
Dilipak. iddianamenın dün gece
22.00 sıralannda polis tarafından
kendisine tebliğ edildığını belirte-
rek ıddianameyı ınceleme fırsatı
bulamadığını söyledi. Dihpak'a sa-
vunmasını hazırlayabilmesi için 6
Temmuz'a kadar süre veren mahke-
me heyeti, talimat duruşmasını er-
teledi. Malatya DGM'cehazırlanan
ıddıanarnede. "tnanca Saygu Dü-
şünceye Özgürlük İçin El Ele Zinci-
ri"ne katılan Dilipak ve Taşgetı-
ren'in, TCK'nin 312'2. maddesı
uyannca "halkı. sııuf, ırk, din. mez-
hep veya bölge farklılığı gözeterek
kin ve düşmanüğa açıkça tahrik et-
mek" suçundan 1 ıle3'eryılarasın-
da hapıs cezasına çarptınlmalan is-
tenıyor.
Atatürk'e hakaret kaseti
Duruşma çıkışı Arena özel prog-
ramında yayımlanan ve Atatürk
aleyhine sözlerini içeren kasetle il-
gili gazetecilerin sorulannı yanıtla-
yan Dilipak, kasette, kendi yazdığı
ve Beyan Yayınlan'nca 1988'de ba-
sılan "Bir Başka Açıdan Kemafizm"
adlı kitabından bölümler okuduğu-
nu söyledi.
Dilipak. Almanya'daki bir şirket
için doldurulduğunu öne sürdüğü
kasetın, bu firma tarafından, ya fi-
yat teklifi için ya da kasten kopya-
lanıp satılmış olabileceğinı kaydet-
ti. "Gazi ve Latife" adlı kitabın ya-
zarı İsmet Bozdag'ın. Kanal D'deki
programa telefonla katıldığını be-
lirten Dilipak, Bozdag'ın program-
da "korkıisundan laf edemediğini"
öne sürdü.
ADD Çorum Şubesi'nce düzenlenen 'Atatürk ve Türkiye' konferansında konuştu
Ozden: Oy beklentisiyle gericiliği okşadılar
A.M4SYA /ÇORUM (Cumhuriyet)-Atatürk-
çü Düşünce Derneğı'nin Amasya'da yapılan
Doğu Karadeniz Bölge Toplantısı'nda Genel
Başkan Yekta Güngör Ozden. Fethullah Gülen.
Kuzey Kıbns ve Kuzey Irak konulanndaki tep-
kılenni dile getirdi. Özden, bazı sıyasilerin laik
Cumhuriyete yönelik yıkıcı ve bölücü girişim-
Ieri umursamadıklannı ve
gericiliğe hoşgörüyle yaklaş-
tıklannı belirterek şunlan
söyledi:
"Oy beklentisiy le gericiliği
okşayıp tarikat şeriat ve mez-
hep kadrolaşmalanna duyar-
sız kalanlar, şimdilerde, neier
yaptığının gözetilmesini yıl-
larca önce gündeme getirdiği-
miz kimseleri savunma yan-
şına girmişlerdir. Kötülükle-
ri "banşçı davranışlar' biçi-
minde algılay anlann kendile-
riyle birlikte halkımm da al-
datnıaya kalkışmalan ibret
vericidir."'
Özden, laiklik güvencesin-
deki inanç özgürlüğünün kö-
tüye kullanılmasma karşı ol-
duğunu anımsatarak bu bağ-
lamdaki oyunculan ve destekçilerini kınadı.
Gerici güçlerin çocuklan küçük yaşta etkile-
dığini. ailelerin duyarlı da\Tanması gerektiğini
vurgulayan Özden. "8yıüıkkesintisizzorunluO-
köğretimin sulanduıhp kimi kurslaria delinme-
ye çabşılmasının hukuksalhkla ve milliyetçilikle
bağdaşngı savunulamaz. Demokrasi kültürünü
A N A P Cenel Baskanı Yılmaz
'163. moddeye destek vermeyiz
9
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz,
163. maddenin yeniden getirilmesi gibi
"tepeden inme, koiaya yöntemlere" des-
tek vermeyeceklerini açıkladı. Yılmaz,
"Böyte bir bükümet mutabakatında da
ANAP'ın yer alması mumkiin değil" de-
di.
Mesut Yılmaz, dün TBMM'deki maka-
mında Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar. Kre-
di ve Kefaletler Kooperatif Birliklen Mer-
kez Birliği Başkanı Suat Yalktz ve bera-
berindeki heyeti kabul etti. Yılmaz,
MGK'nin ardından dün Başbakan Bülent
Ecevit'in açıklamalannm anımsatılması
üzerine şunlan söyledi:
"Geçen dönem bir kısmını hazırlayıp
Mecüse sevkettiğimiz. bir kısmı da hanr-
hk safhasında olan irttea ile mücadele ya-
sa tasanlannı desteklediğimizi ifade et-
üm, bu destek sürüyor. Ama. bugün ba-
sındayazıldığıgibi 163. maddenin yeniden
getirilmesi gibi düşüncelere ANAP'ın des-
tek olması münıkün değiL Böyle bir hü-
kümet mutabakatında da ANAP'ın yer
alması nıümkün değtt."
silmey e. çocuklanmızı küçük yaşlarda Türkiye
CumhuriyetTne karşı kuşatmaya soyıınanlara
karşı, yurttaşlık bilincine gü> cndiğinıi/ ailelerin
çok duyarlı davranmasını beküyonız" dedi.
Özden, ADD Çorum Şubesi'nce düzenlenen
"Atatürk ve Türkiye" konulu konferansta ise
büyük bir kalabalığa seslendi. ADD Çorum Şu-
besi'nin yeni binasının
açılışını yapan Özden.
daha sonra basın men-
suplannın sorulannı ya-
nıtladı.
Gülen olayı ile ilgili so-
rular üzerine, kimsenin
inancının bir başkasına
göre daha aşağı veya yu-
kan gösterilemeyeceğini
vurguladı.
Özden, Öcalan dava-
sıyla ilgili olarak da Av-
rupa'nın dayatma ve is-
teklerini yakışıksız bul-
duğunu anlattı Özden,
"Biz Apo'yu gülsuyu ile
yikasak 'tezekle yaktı'
derler. Adamlar önkoşul-
lu. Türk yargısuıa güve-
mn" dedi.
İsci Partisi lideri Hasan Yalcın
Tethullah'ın
okullan * -
CIA üssü'
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - tş-
çi Partisi Genel Baş-
kanı Hasan Yalçın,
Fethullah Gülen'in
Kuzey Irak'takı okullannın
CIA hizmetinde olduğunu
ileri sürdü. Fethullahçılann
Kuzey Irak'ta, Erbıl ve Sü-
leymaniye kentlerindeki 3
eğitim kurumunun CIA'in
kontrolündeki Ulusal De-
mokrasi Vakfi (NED) tara-
fından kurulup fınanse edil-
diğini belirten Yalçın, para-
nın, Fethullahçılann
ABD'dekı vakıflanndan bi-
ri üzennden aktanldığını
söyledi.
Yalçın. dün düzenlediği
basın toplantısında, Fethul-
lahçılann PKK ile anlaşa-
rak okullannın rahat faalı-
yet göstermesıni sağladık-
lannı ve PKK'ye 35 bin do-
lar para yardımı yaptıklan-
nı iddia etti.
PKK'nin okullara müda-
hale etmemesi koşulunun,
Fethullahçılann okullanna
Türkiye Cumhuriyeti Dev-
leti'nin sivil ve askeri istih-
barat personelinin sokulma-
ması olduğunu belirten Yal-
çın "Fethullahçılarla PKK
Türkiye'ye karşı bir ittifak
oJuşturmuşlardı. CIA. oku-
hı bir üs olarak kullandu P-
KK'nin de buna bir itirazı
oimadı. Bunun karşıhğında
okullar faalhete başladı.
Fethullahçüann PKK'ye
yardımı Türk devieti tara-
findan bütün aynnolanyta
biliniyor''dedi.
Tansu Çiller'ın deneti-
mindeki Özel Örgüt'ün
PKK ile silah ticaretinde de
Fethullah Hoca'nın okulla-
nnın kullanıldığını savunan
Yalçın," I995'te Talabani ve
Barzani 'ye silah yardı-
mı adı amnda yollanan
binlerce Kalaşni-
korun PKK'ye satıl-
masında Fethullah'ın
okullan aracıhk etti.
PKK'lilerle Özel Örgüt
arasındaki görüşmelerin,
Fethullah'ın ErbiTdeki Özel
Işık Koleji'nde yapüdığını
Öcalan da, Fethullah Gülen
de bttmektedir" diye konuş-
tu.
Hasan Yalçın, dönemin
MtT yöneticilerinden Meh-
met Eymür'ün Gülen ile
hareket eden kişi olduğunu
ileri sürdü. Kuzey Irak ope-
rasyonunıl Gülen ve Ey-
mür'ün yürüttükJerini söy-
leyen Yalçın şu iddialarda
bulundu:
"Şehit Jandarma Genel
Komutanı Orgeneral Eşref
Bitlis döneminde Kuzey
Irak'ın sorumluluğu Türk
SUahh Kuv\«tieri'ne veril-
mişti. ÇUler'in denetimin-
deki bazı MİT mensuplan
Kuzey Irak'ta CIA peşmer-
gelerinin cğitimine destek
verirken, Silahlı Kuv>etler
Çekiç Güç şemsiyesi amn-
daki CIA faliyederini sınır-
lamaya çalışıyordu. Bu du-
rumu değiştirmek ve Ame-
rikan planının önünü aç-
mak için MtT içindeki
Amerika'ya bağlı unsurlar,
bu arada Mehmet Eymür
kullanıldL"
Eymür'ün elemanlannı
bölgeye sokmak ve burada
çalıştırmak için Fethul-
lah'ın okullannı kullandı-
ğını belirten Yalçın, bu
okullann CIA'in Eymür
ekibiyle Saddam Hüseyin'e
karşı hazırlanan darbe gıri-
şimınde de üs olarak kul-
lanıldığını savundu.
Operasyonlar sürüyor
Dört başkomisere
Fethullah sürgünü
SERTAÇ EŞ
ANKARA - Fethullah
Gülen ve "IşıkTarikaü'' ile
ilgili rapor hazırlayan An-
kara Emniyet Müdürlüğü
lstihbarat Daire Başkanlı-
ğı'ndaki tasfiyeler sürüyor.
Eski Ankara Emniyet Mü-
dürü Cevdet Saral ve üst
düzey ekibınin görevden
alınmasının ardından Fet-
hullah Gülen Masası'nda
görevli 4 başkomiser de de-
ğişik kentlere sürüldü.
Emnıyete sızan Fethul-
lah Gülen yandaşlannın
belirlenmesi amacıyla baş-
latılatı çalışmalann sürdü-
rülmesi sırasında ortaya çı-
kan "telekulak" skandalı
neden gösterilerek başlatı-
lan soruşturmada görevden
almalar sürüyor. lçişleri
Bakanı Sadettin Tantan'ın
görevlendirdiğı müfettışle-
rin çalışmaları sürerken
Ankara lstihbarat Şube-
si'nde görevli 4 başkomi-
ser, hem isrihbarat hizmet-
lerinden çıkanldı hem de
geçici görevle başka illerde
gönderildi.
Fethullah Gülen Masası
sorumlusu Başkomiser Ay-
dın Batu Giresun'a, Mah-
mutÇorumlu Sinop'a. Ay-
dın Ergül Ardahan'a. Meh-
met Aslan Osmanıye'ye
göndenldi.
Geçici görevle gönderi-
len ve atamalan daha son-
ra yapılacak olan başkomi-
serlerin Gülen ve Işık Ta-
rikatı hakkındaki rapor ça-
lışmalanna aktıf olarak ka-
tıldıklan öğrenıldi. Fethul-
lah Gülen Masası sorumlu-
su Aydın Batu'nun felçli
olan çocuğunun hastanede
tedavısınin sürdüğü, bu ne-
denle ailece mağdur olduk-
lan kaydedıldı.
'Devieti ek geçirmek
1
Ankara Emniyet Müdür-
lüğü lstihbarat Daıresi'nce
hazırlanan raporda, Gülen
ve yandaşlarının. "devleti
en yüksek kademesinden
başlayarak ele geçirmeyi
amaçladıklan". önlem
alınmadığı takdirde tarihin
en büyük dınsel ayaklan,-
masının yaşanabileceği
kaydedilmiştı. Raporda ta-
rıkatın, özellikle Polis Ko-
leji ve Polis Akademısi öğ-
rencilerini hedef aldığı vıır-
gulanmıştı.