Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
24HAZİRAN 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 3
Kamu çalışanlan, hükümetin önerdiği düşük zammı yurt genelindeki eylemleriyle protesto etti
'Insanca yaşamak istiyoruz'HaberMerkezi- Türkiye Kamu-Sen Ge-
nel Başkanı Resul Akay, hükümetı "ken-
diipini çekmemesi" konusunda uyanrken
•"Memuru, emekliyi açhğa mahkûm et-
mekiçin bahane aramakuuı vazgeçin" de-
dı Konya'da duzenlenen e>lemde 25 ki-
şi gözaltına alındı.
Türkiye Kamu-Sen'in dün Ankara'da Sa-
karya Caddesfnde gerçekleştırdiği mi-
tmge yaklaşık 2 bin kişi katıldı. EyTemde
"Maaş katsayisı yüzde 15, sinir katsavBt
>üzde 100". "Yüzdeük yaşam istemiyo-
nız", "Soyguna, sürgüne. kjvıma son" ya-
zılı pankartlar açılarak, "tnsanca yaşa-
mak istiyoruz'". "Yeter artık susmayaca-
ğrz'". "Sadaka değil. toplusözleşme", "İki-
yüzlü siyaset istemiyoruz". "Memunız
hakhyız kazanacağE". "Hoknnglerevar da
bize yok mu", "Mezarda emeklilik istemi-
yoruz", "Çüdırmaya az kaldı hükümet ne-
rede* ve "Vaat istemiyoruz" sloganlan
atıldı Hükümetin öngördüğü zam oranı-
nı protesto eden memurlardan bazılan
ûzerlerindekj gömleği çıkararak yalruzca
kravatlanyla kaldılar. Eylem sonunda kra-
vatlannı da çıkararak yakan memurlar so-
ğan. ekmek ve salatahk taşıdılar.
'Yoksulluk değil açhk sınırT
Eylemde konuşan Türkiye Kamu-Sen
Genel Başkanı Resul Akay, 4 kışilik bir
aılenin zorunlu gıda harcamalan içın 103
milyon lıra gerektıgine işaret ederken, bu
rakamın yoksulluk değil, açlık smın oldu-
ğunu söyledı. Memurlann yüzde 15'inin,
memur emeklilerinin yüzde 25'ının, işçı
emeklılerinın yüzde 70'inin, Bağ-Kur
emeklilerinin de tamamının açlık smın
Türkiye Kamu-Sen'in Ankara'da Sakarya Caddesi'nde gerçekleştirdiği mitinge yaklaşık 2 bin kişi katüdı.
altında maaş aldığını belırten Akay. 57. hü-
kümete " Memuru, emekliyi açlığa mah-
kûm etmek için bahane aramaktan vazge-
çin. Memurlar \e emekliler bir avuç faiz-
che yedirdiğiniz 10 katrihonun onda bi-
rini istemektedir" dıye seslendı,
Memur ve emekhlenn, kamu toplusöz-
leşmelen ıle venlen ücret artışının kendi-
lerine de yansıtılmasmı ıstedıklerini kay-
deden Akay, şunlan söyledi.
"7 milvon 150 bin memurveemekli, es-
ki bir si>asi işadamına peşkeş çekilen kay-
nağın kendisinden esirgenmesine isyan et-
mektedir. 57. hükümeti uyanyorum. Ka-
muçahşanlanna sığınmacı gibi da\ ranan,
onlaraüvey e\lat muamelesi yapan iktidar-
lara bir bakın. Memuru emekliyi yok sa-
yanlann kendilerinin yok olup gjttikleri-
ni, birer birer siyasi me>ta olduklannı ba-
ürlayın. Siyasi mezarhldar memuru,emek-
Hyi açhğa mahkûm edeaboJdingkre veha-
ürlı çevrelere kay naklan peşkeş çekenkr-
le doiudur."
lzmir'de SSK Ege Doğumevı önünde
gerçekleştınlen u
bak>nhı'' evlemde ko-
nuşan SES Izmır Şube Başkanı MevlütÜl-
gen, ülkemızde asgari geçım standardının
İş dünyası, sosyal güvenlik yasasımn zaman geçirilmeden çıkarılmasını istiyor
Sosyal güvenliğe öncelik verilsin'EkonomiServisi- İş dünyası.
Türkıye'nin içinde bulunduğu
ekonomik darboğazın aşılması
için gerekli reformlann bir an
önce yaşama geçirilmesi gerek-
tiğini vurgularken sosyal güven-
lik yasasına öncelik verilmesini
istediler. TÜSİAD Başkanı Er-
kut Yücaoğlu, hükümetin 3 haf-
ta içinde, beklenen ikı yasayı çı-
kardığını, sosyal güvenlik re-
form tasansını da görüşmeye
başladığını anımsattı.
Hükümetin başta sosyal gü-
venlik yasası olmak üzere ge-
rekli yapısal reformlan bir an
önce yaşama geçirmesi gerektı-
ğini anlatan Yücaoğlu. "IMFnin
Ankara'daki gündeminin başın-
dada hükümetin 1999 bütçe açık-
laruun finansmanı \e bu reform-
lar vardL Son 7-8 yüdır yapılma-
sını beklediğimiz reformlann
Türkiye için zorunlu oktuğu or-
tadadır" dıye konuştu.
'lcraatlar devam etmeli'
Hükümetin ıcraatlannın son
hızla devam etmesi gerektiğini
anlatan Yücaoğlu, "Güney Ko-
re'de son 1 yılda görüldüğü gibi,
bir yandan sisternler iyileştirilir-
ken diğer yandan ülkenin önü-
nfi açacak reformlara cesaretle
devam edilmeüdir" dedi.
TUSİAD Yüksek tstişare Kon-
seyi Başkanı Bülent Eczacıbaşı
da IMF ile görüşmeler sürerken
sosyal güvenlik reformu, Vergi
Yasası'nda düşünülen değişik-
lerin birbın ardından gündeme
geldiğini belirterek şöyle konuş-
tu:
" Burada hükümetedüşen gö-
rev, öncüliik edeceği uztaşma or-
tamında reformlan çıkarmak-
ür. Öncelikli olarak sosyal gü-
venlik reformu gerçekleştirilme-
lidir. tçinde bulunduğumuz bu-
nalımdan çıkış için yapısal re-
formlann yapılıp sonuç verme-
lerini bekleyecek zaman yoktur.
tstikrar ve güven sağlanmadan
ekonominin canlanması müm-
kün değU."
300 milyon lira olmasına karşın hüküme-
tin, temmuz ayı zammını yüzde 15-20 ara-
sında öngörmesinin, kamu çalışanlanyla
"alay" etrne anlamına geldiğini söyledi.
Ülgen tepkısuıi şöyle dıle getirdi:
"BizKESK olarak vüzdettkzamlantek
taraflı beliriemeyi reddediyoruz. Toplu-
sözleşme yapmak istiyoruz. Grev ve top-
lusözleşme hakkımızı kullanmak istiyo-
ruz. Biz biliyoruz, yûzdelik arbşlar, kaşık-
la veriliyor, kepçeyle geri ahnryor."
•Çalışanlann çıkarlan
korunmah'
Bırleşik Sağlık-lş Sendikası tzmir Şu-
be Başkanı Binali Demir de düzenlediği
basın toplantısında, bugıine kadar tüm hü-
kümetlenn uygulamalanndan anlaşıldığı
gıbı çalışanlann çıkarlanru korumak zo-
runda olduğunu vurguladı.
Adana'da Türk Kamu-Sen'in tnönü Par-
kı'nda düzenlediği gösteride memurlar,
"Yüzdelik maaş istenüyoruz", "Memu-
nız. güçlüyüz, kazanacağız" ve "Sendika
hakkumz söke söke alınz" sloganlan attı-
lar. Burada konuşan Adana Şube Başka-
nı tsmail Koncuk. "4 kişilik bir ailenin 312
milyon lira olan asgari geçim standardına
karşın kamu çalışanlan 100-120 milyonla
geçinmeye zorlanmaktadır. Her firsatta
halktan vana olduğunu vurgulayan Başba-
kan Ecevıt ile sırö pek. karnı tok bir rmi-
let isteyen Başbakan Yardımcısı Bahçe-
li'nin önceki hükümerlerin bugüne kadar
ortaya koy duğu klasik. kolaycı ve çözûm-
den uzak anlayışlardan derhal sryrdarak
en ajınrian işçjlere yapdan iyikştirmenin
kamu çahşanlanna da yapılmasını istiyo-
ruz''dedi.
tstanbul'da Aksaray Met-
ro Meydaru'nda bir araya ge-
len Kİmu-Sen'e bağlı kamu
çalışanlan da düşük zammı
protesto ettı. Burada bir ba-
sın açıklaması yapan Türkı-
ye Kamu-Sen Istanbul Böl-
ge Başkanı Hanefı Bostan,
"YüzdelO'luk arüşsözfi me-
murlann sinir katsayısmı yüz-
de 100'eçıkarmaktadır'' de- >
dı. "Yüzdelik sadaka istemi-
yoruz'', "Yeter artık susma-
y«cağH",''Üclüzirve memu-
rudnüe" sloganlan atan me-
murlar, hükümeti eleştiren
mızansenler gerçekleştırdi-
ler, kuş yemi dağıttılar, si-
mıt kapıştılar.
Raydayürüyüş
eylemi sürüyor
KESK'e bağh Birleşik Taşımacıhk
Çalışanlan Sendikası (BTS) üyelerinin
başlatbğı "ÖzeBeştinneye Karşı Rayda
Yürüyüş" eylemi dün BostancnPendik
arasında gerçekleştirildi. BTS
iiyelerinden temsilcilerin dönüşümlü
olarak gerçekleştirdikleri yürihüş
sırasında dağıtılan bildirilerde. "Tren
tehirlerine, bilet kuyruklanna dur
demek için; kalitesiz hizmete son
vermek için; tüm sorunlann tek
sorumlusu olan özelleştinne
saldınlanna dur demek için; biz
çalışanlann sizkre daha iyi bir hizmet
verebilmesinin koşullan olan sağhk ve
iş güveneesi ile sosyal haklanmızın
gasp edilmesini önlemek için; sağhk
hakkımızın gasp edilmesini önlemek
için yürüyonız" denildi. TCDD
Yakacık Hastanesi'nin
özeUeştirilmesine karşı yapüan
yürüyüş bugün Pendik-Gebze arasında
devam edecek. (Fotograf: HATİCE
TUNCER)
Konya'da eylem
Konya'da duzenlenen ey-
lemde ise olay çıktı. Yapıcı
tş Merkezi önünde toplanan
ve basın bildirisi okumak is-
teyen Kamu-Sen üyelerine
polis izınvermedi. Daha son-
ra iş merkezi içerisine giren
memurlar, uygulamayı "Hü-
kümet istifa", "Hükümet şa-
şırma, sabnmm taşınna"
sloganlan atarak alkışlarla
protesto ettiler. Bazı üyele-
rin eylemi açık havada yap-
mak istemesi üzerine gruba
engel olan polis, aralannda
Kamu-Sen Konya II Temsil-
cisi Hüseyin Kayhan'ın da
buluııdugu lOkişiyı gözaltı-
na aldı. Bunun üzerine arka-
daşlannı yalnız bırakmak is-
temeyen 15 kişi de polis oto-
suna binerek gözaltına alı-
nanlara destek verdiler.
KESK Samsun Şubeler
Platfonnu Dönem Sözcüsü
Mustafa lhtiyuroğhı. Egitım-
Sen önünde yaptıgı basın
açıklamasında, "57. hükü-
met de diğer hükümerkr gi-
bi emekçilerin \e halkın dc-
ğfl, EVIF'nin takpkri doğrul-
tusunda, 'kaynak yok' saf-
satalanyla yüzde 10'un al-
tanda bir ücretarnşmı dayat-
maya çahşıyor" dedi.
D İ S K C e n e l B a s k a n v e k i l i A t i l a Ö n g e n
4
Emeklilik yaşı siyasi tercih'
tstanbul
HaberSer-
visi-DlSK
Genel Baş-
kan\ekili
Atila Ön-
gen, sosyal
güvenlik
reformu adı
altında
gündeme
getirilen, emeklilik yaşmı yükseltme-
nin reform olamayacağmı söyledi.
Atila Öngen, sosyal güvenlik siste-
minin sorunlan ve çözümleri konusun-
da dün DİSK Genel Merkezi]nde bir
basın toplantısı düzenledi. Ülkenin
krize girdiği her dönemde sosyal gü-
venlığin emeklilik yaşını yükselterek
reforme edilmeye çalışıldığını belir-
ten Öngen, "Aynca sağhk sigortası-
nın aynlarak özelleştirümeye tabi tu-
tulması da reformun bir parçası ola-
rak karşunıza çıkıyor" dedi.
Söz konusu önerilerin sosyal gü-
venliğin adım adım tasfiye edilmesi
anlamına geldiğini belırten Öngen.
bu konudaki ısrann arkasinda IMF'nin
verilecek krediler için sosyal güven-
liğin piyasalaştınlması dayatmalannın
yer aldığını vurguladı.
SSK'nın sorununun sadece emek-
lilik yaşına indirgenemeyeceğine dik-
kat çeken Öngen, kunımla ilgıli şu
\erileri aktardv.
"SSK 1992'ye kadar açık vennedi.
Buyildan sonra SSK fonlan devlet ta-
rafindan yıllarca beda\a ve ucuz kay-
nak olarak kullanıldı. 1998 Bütçe Ka-
nunu ile kurumun faiz geüri elde etme-
si yasaklamnca yılda 13 trilyon zarar
etti. SSK fonlan Ziraat Bankası'nın va-
desiz hesabında futularak bedava kay-
nak olarak kullanıldı. Avrupa'da sos-
yal gü\ cnliğe devletin katkısı ortalama
yüzde 35. Türkiye'de sıfırdır. 1999'da
açık 2.4 katrilyon olarak öngörülmek-
tedir. Kamu kurumlannın prim borç-
lan ve özel sektörün 476 trilyon bor-
cu ile sigortahlann yansnun eksik prim
ödedikleri hesaba katılırsa açık. 2.4
katrüyonun çok amnda olacakür. Dev-
let 10 katrüy on faiz öderken, SSK'nin
açığınm öne çıkarüması siyasi bir ter-
cUıtir. Aynca 4.5 milyon işçi sigortasız
çahştınlmaktadır. Bunların kayıt alti-
na ahnması SSK gelirlerini 1.7 katril-
yon armracaktır."
Öngen. çözüm önenlerini şöyle sı-
raladı:
• Sosyal güvenlik devlet polirika-
sı haline getirilmelidir.
• SSK'nin yönetimi özerk ve de-
mokratik olmalıdır.
• Sosyal sigortalann finansmanı-
na devlet katkıda bulunmalıdır.
» Kayıt dışı sektörün kayıt altina ahn-
ması, sigortalı sayısının arttınlması
açısından zorunludur.
• Işsizlik sigortası oluşturulmalıdır.
• İş güveneesi sağlanmalıdır.
• SSK. karşıhğında pnmini alma-
dığı sosyal risklerden sorumlu tutul-
mamalıdır.
• Işçi ücretlerinden kesilen sosyal
sigorta primlerinın kuruma zamanm-
da yatırrnalannı sağlayıcı yasal ve ıda-
ri düzenlemeler yapılmalıdır.
• SSK gayrimenkullerının satışı,
kurumun malı dengesıni düzeltmek
için bir çözüm değildir.
• Toplanan primler ilgili sigorta
kolunda kullanılmalıdır.
• Koruyucu hekimlık hizmetleri
yaygınlaştınlmahdır.
• Hastane, dıspanser, poliklinik ola-
naklan genışletilmelidir.
• Kayıt sıstemi modernıze edilme-
lidir.
• Sigorta bildirimhakkıişçilerede
tanınmalıdır.
Öngen, kamu personel maaşlanna
yapılacak düşük zam oranlanyla ilgi-
li olarak da "Asıl sorun bütçede faiz
giderlerine, dolayısıyla 5 bin civann-
daki rantiyeye 10 katrilyon veriürken.
2 milyonu aşkın kamu personeline
sadece 6Ü katrilyon aynlmış olmasıdır"
şeklinde konuştu.
DUYURU
GENERALİ SİGORTA A.Ş.
1998 HAYAT BRANŞI KÂR PAYI DAĞITIMI
1997 yıl sonu ıtıbarıyle hayat sigorta polıçelerıne
aıt toplam matematık karşılık
1998 yılı ıçınde toplam net bırikım prim uretımı
1998 yıl içinde elde edılen net gelir
: 10.034.918.384 TL
: 3.997.213 021 TL
: 12 39OO2OO38TL
TARİFE GRUPLARINA GÖRE KAR PAYI
TL Tarifeler icin
Dağmlan net kâr payı oranı • * : % 110 66
Dövize Endeksli Tarifeter icin "'• ' '
Dağıtılan net kâr payı oranı
Amenkan Doları ($)
Alman Markı (DI\A) ' '
Diğer —
AÇIKLAMALAR
1 Net bırikım prımı sıgortalıların odedıklerı prımlerden rızıko primi varsa gıder payı
ve aracı komısyonu kesınlılerı dışında kalan ve yatırıma yonlendırılen kısımdır
2 Yıl ıçerıstnde elde edılen net gelir 1997 yılı sonunda sıgortalılara ait matematık
karşılıklar ile yıl ıçerısmde toplanan net bırikım primlerinın gunluk olarak yatırıma
yonlendırılmesı sonucu elde edılen garantı edılen kâr payı gelirlerini içeren dahıl
net gelırdır
3 Kar payı oranları fonların yıllık ortalama net getırı oranı olup, gunluk kâr payı
uygulaması nedenıyle her sigortalının kâr payı dağıtım oranı farklı olabılır
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Kamuoyuna
Bizim üniversitede, elden ele bir "bildiri" dola-
şıyor. Çok cesur ve demokrat (!) olduklan için, bu
bildiriyi icimlerin hazıriadığı ve imzaya açtığı bilin-
miyor. Ama her kim hazıriamış olursa olsun; kimi
fakültelerimizde, "hocalannın" arzusunu kırmak
istemeyen genç meslektaşlanmın önemli bir bö-
lümünün, bu bildirinin altina imza atacağına emi-
nim. Yann biz, bu "yalanlann" altina nasıl imza at-
tıklannı sorduğumuz zaman, neler söyleyecekle-
rini gerçekten merak ediyorum.
"Kamuoyuna" diye başlayan bildiride ilk parag-
rafta şöyle bir ifade var: "...Spekülasyonlann asıl
kaynağı üniversitemiz içinde yer alan bazı çevre-
lerdir. Bu çevrsler son yıllardaki moda deyimi ile
ikinci cumhuriyetçi olma özellikleriyle tanınmak-
tadıhar..."
Doğrusu, "pes..." demekten başka bir şey ya-
pamıyorum. Aslında güzel Türkçemizde. böyle bir
"ztrva" karşısında söylenebılecek, çok daha"ya-
kışan" sözcükler var ama, terbiyemi bozmak is-
temiyorum.
Bildiri devam ediyor: "...ikinci cumhuriyetçile-
rin amacı, esas olarak Istanbul Ûniversitesi'nin
Türkiye'de her türden gericiliğe karşı bilimi ve
cumhuriyetimizi korumada gösterdiği üstün karar-
lılık, beceri ve başansını küçümsemeye çalışmak
veyıpratmaktır... bu çevreler Türkiye Cumhuhye-
ti'ni çökertme çabalanntn üniversitelerimizdeki
uzantılan durumundaki kişilerdir..."
Yağcılığın ve "yüzsüzlüğün " bu derecesinin; pek
çok konuda çatışma içinde olduğum, sayın rek-
törümüz Kemal Alemdaroğlu'nun da hoşuna gıt-
meyeceğinı ve yüzünün kızarmasına neden ola-
cağını düşünüyorum.
Universiteyi tek merkezden ve antidemokratik
yasalardan kaynaklanan abartılmış yetkilerie yö-
netmeye çalışan bir "zihniyete" karşı, "demokra-
tik üniversite" mücadelesini sürdürmeye çabala-
yan insanlan, "2. cumhuriyetçi" olarak "karalar-
sanız", yapılan şey, sadece ve sadece 2. cumhu-
riyetçilerin ekmeğine yağ sürmek olur.
Bildiride öyle imla ve Türkçe yanlışlan var ki; bu
bildiriyi kaleme alan "öğretim üyeteri", ortaokul Türk-
çe dersinden geçer not alamazlar. Ama ıfade ve
imlasını düzettmeden devam ediyorum: "...Aynıza-
manda basın propaganda uzmanı olan bu kişiler,
üniversitelerimizi özelleştirme çabası içindeki pi-
yasacı, liberal rektörieri çılgınca alkışlarken, Is-
tanbul Üniversitesi'ne, laiklik savunuculuğu, ka-
mu üniversitesi olarak kalabilme çabalan, yurdu-
nun bütünlük ve bağımsızlığını savunma karaıiılı-
ğı nedeniyle her bahane ile saldırmaktadırlar..."
Bu bozukTürkçeden benim anlayabildiğim, Sa-
yın Rektörümüzün kimı icraatlarına karşı çıktığımız
için; bizlerin, "yurdumuzun bütünlüğü" ve "ba-
ğımsızlığına" karşı olmamızdır. Ne diyeyim, "den-
sizliğin" ve "yağcılığın" sının yok...
"Basın propaganda uzmanı" olmamrz konusu-
na geünce, hemalde "heyet halinde" gazeteleri
ziyaret eden ve gerçekleri saptırarak anlatmaya ça-
balayanJdmi dekanlanmız, bu konuda bizlerden
çok daha uzmandırlar. Rektörlük seçimi öncesin-
de de, heyet halinde "turlayan" bu meslektaşla-
nmla ilgili bir yazım, bazılarını üzmüştü. Bu ne-
denle, çoğuna sevgi ve saygı duyduğum bu insan-
lara karşı "kıncı" olmak istemiyorum. Ama laik ve
çağdaş cumhuriyete sahip çıkmak ve Mustafa
Kemal'in aydınlık yolunu savunmakla; antidemok-
ratik yetki ve uygulamaları kanştırmamak gerek-
tiğini bir kez daha anımsatmak istiyorum. Hele he-
le; gerçekleri çarprtmanın, "/Afafürtrçü'srfatınaas-
la yakışmadığınının bir kez daha altını çiziyorum.
Bildiri dışında da ilginç şeyler okuyoruz. örne-
ğın, toplantı sonunda, beş dakıkada alınan kara-
n; "Bir buçuksaat tartışıldı" diye sunmaya çalış-
mak, ne kâdar ayıp bir şey. Üniversite yasasında,
"Aynı fakültede, aynı isimde iki bölüm olamaz" de-
nirken; bunu, "aynı üniversitede..."diyeanlamak, •
ne biçim bir mantık?.. Ne biçim bir anlayış...
Bu bildiriyi kaleme alan arkadaşlar, "bu türiyini-
yetli olmayan eleştiri ve gayretlerin" karşısında
imişler ve "üniversitemizin bilime ve yaşama iliş-
kin politikalannı" destekliyoriarmış... Çok yaşa-
sınlar.
Bu ifadeye karşılık, şunu söyleyeyim ki; biz, ya-
ni Istanbul Ûniversitesi'nin (onlardan olmayan) öğ-
retim üyeleri, son derece iyi niyetli eleştiri ve gay-
ret içindeyiz. Hatta kendi adıma şunu söyleyebi-
lirim ki; şeriatçı akımlara karşı mücadelesindeyıp-
ratmamak için, Sayın Rektörümüzü uzun süre,
hiçbir biçimde eleştirmemeye çabaladım. Ama
her şeyin bir sının var. Türkiye'nin en köklü eğitim
kurumlanndan biri olan istanbul Üniversitesi'ni tek
merkezden yönetmeye çabalamanın karşısına çık-
mamak; ne demokrat olmakla bağdaşır, ne Ata-
türkçü olmakla...
Antidemokratik uygulamanın kimi örneklerini
vererek, yazıyı uzatmak istemiyorum. Gerekirse,
ilerde bunları da yazar ve okurlanmın bu konuda-
ki tereddütlerini gideririm.
Fakat şu kadarını söyleyeyim ki; sözünü ettiğim
bildiriyi kaleme alanlar her kimse; yurdumuzun
bağımsızlığı ve bütünlüğü konusundaki duyariılt-
ğımın, yanına bile yaklaşamazlar. Sayın Rektörü-
• müzeyönelttiğim tüm eleştiriler, iyi niyetlidir veya-
pıcıdır. Ve tek amacım, AtatürkTürkiyesi'neyakışır,
demokratik ve özerk bir üniversitenin kuruluşuna
katkı yapmaktır.
ötesi, "lafügüzaf'tv...
Suleyman Yeter'in eşinden açıklama
'tşkence gizleniyor,
yapanlar korunuyor
9
İstanbul Haber Servisi -
"Suleyman Yeter Ctaayeti
Davasuu Izkme Komisyo-
nu", DlSK.'Limter-İş Sen-
dikası Eğitim Uzmanı Sû-
leyman Yeter'in öldürülme-
sinin üzerinden üç ayı aşkın
bir süre geçtiğini belirterek,
"lşkence gizleniyor, işken-
ceciler korunuyor" dedi.
Komisyon adına yazılı bir
açıklamayapan AyşeYeter,
halen Ümraniye Ceza-
evi'ndetutuklubulunan Erol
Ehnas'ın Suleyman Yeter'in
işkence gördüğünü beyan
ettiğini ve bu beyanmı ya-
zılı birmektupla bildirdigi-
ni ammsattı. Yeter, açıkla-
masında özetle şunlan kay-
detti:
"Bir kez daha söylüyo-
ruz. Bu dava mahkeme ka-
pdarmda kahnayacak.Sonu-
na kadar davanın takibi ya-
pılacaktır. Zira bu insanhk
davasıdır. Sesleniyoruz: lyi-
den, güzelden ve üısarilık-
tan yana olanlar gelin bize
destek verin, dogrudan da-
vanın takipçisi olun. Yeni
Suleyman Yeter'lerin ötane-
mesi knn gelin Suleyman Ye-
ter davasuu sahiplenelim.
Kendimize, geleceğimize
sahip çıkahm."