Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 21 HAZİRAN 1999 PAZARTESİ
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
İstanbul
Edime
Kocaeli
Çanakkale
Izmir
Manısa
Aydın
Denlzli
PB
B
PB
PB
A
A
A
A
27
30
27
28
31
30
32
30
Şinop A 24 Adana
Samsun PB 26 Mersin
Trabzon Y 25 Diyarbakır A
Giresun Y 26 Şanlıurfa
Ankara A 27 Mardın
Eskışehir A 26 Siırt
Konya A 29 Hakkâri
Sıvas A 25 Van PB 26
ZongukJak A 23 Antalya A 29 Kars
Yurdun kuzeydoğu
kesimlerı ile Marma-
ra parçalı bulutlu,
Trakya, Doğu Kara-
deniz ile Doğu Ana-
dolu'nun kuzeydo-
ğusu sağanak ve
gök gürültülü sağa-
nak yağışlı, ötekı
yerler az bulutlu ve
açık geçecek. Hava
sıcaklığı azalacak.
S MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
Y
PB
Y
Y
PB
Y
1/
21
20
19
20
22
23
18
Münih Y 19 Zürih
Berlin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
Y
A
Y
Y
Y
Y
Y
20
20
33
19
24
23
27
29
Y 18 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tıflis
Kahire
PB
A
Y
PB
PB
PB
Y
A
22
30
15
28
27
26
28
36
A 40
Taşkent
Tahran
Parçalı bulutlu k
Çok bulutlu ı Yağmurtu Karlı
Şeriatçı basında Fethullah paniğiİstanbul Haber Servisi - FethuUah
Gûlen'ın, dev leti ele geçirme çabalan-
nın ve bu amaç için geliştirdiği strateji-
nin kendi anlatımıyla televizyon kanal-
lannda yayımlanması ve gerçek yüzü-
nün ortaya çıkması, şeriatçı medyada
büyük paniSe neden oldu. Takıyye ge-
liştirmede oldukça zorlanan şeriatçı ga-
zeteler, olayın "komplo". kasetin de
"rnontaj" olduğunu öne sürerken geliş-
meleri "karanlık güçlerin tezgâhı" ola-
rak nitelediler.
Fethullahçılann günlük yayın organı
niteliğindeki Zaman gazetesi dün "Çir-
kin Komplo" manşetiyle çıktı ve Gü-
len'in "Devleti eie geçirme iddiası bir if-
tiradır" sözlerine yer verdi. Çirkin ifti-
ralann somut gerekçeye değil, devlette-
ki bölücü ve yasadışı yapılanma içinde-
kilerin tezgâhına dayandığını öne süren
Zaman gazetesi, Gülen'in sözlerine
uzun uzun yer verdi. Gülen'in "Hede-
fim, devlet düşmanlan. Devletimin ya-
nındayım. Aykın hiçbir fiilim yok" şek-
lindeki açıklamalannı yavımlayan Za-
man. Başbakan Bülent Ecevit'in sözle-
rine sığındı. Zaman. Gülen'e sıcakbak-
tığı bilinen ve "Olumiu tarikatlar da
var" sözleriyle tartışma yaratan Başba-
kan Ecevit'in "Gündem değiştiriliyor"
şeklindeki ifadesini de "Cumhuriyet yı-
kılmaz" başlığıyla birlikte bınnci say-
fadan. manşet altında verdi.
Nurcu kesimin bir diğer yayın orga-
nı olan ve Mehmet Kutlular'a yakınlı-
ğıyla bilinen Yeni Asya gazetesi de ha-
beri birinci sayfadan küçük bir şekilde
verdi ve "Ecevft, Gülen'e sahip çıkma-
dı" başhğını kuJlandj. Yeni Asya, habe-
rini şöyle yayımladı:
-Fethullah Cülen'in önceki akşam bir
televizvonda yayımlanan kasetiyle ilgfli
olarak Ankara DGM Sa>cısı Nıih Mete
Yüksel tarafindan soruşturma başlau-
lırken, konuyla ilgüi sorulan cevaplan-
dıran Başbakan Bülent Ecevit, seçim-
den önceki açıklamalanna ve kendisme
verilen desteğe rağmen Gülen'e pek sa-
hip çıkmadi."
Şeriatçılann "entelektüel" yayın or-
ganı olma iddiasındaki Yeni Şafak ga-
zetesi ise "Perinçek'in adamlan yeni
bir linç hareketi için düğmeye bastT di-
ye yazarak "Engizisyon'' manşetini kul-
landı.
Gülen aleyhine yeni bir kampanya
başlatıldığını ve kampanyanın Doğu Pe-
rinçek ve ekibinin ihbarlanndan sonra
başlamasmın dikkat çektigini öne sü-
ren gazete, Gülen hakkında açılan so-
ruşturmayı da Türkiye'yi yeniden 28
Şubat sürecine döndürme hesaplannın
bir parçası olarak yorumladı. Şeriatçı
Feth
• Baştarafi 1. Sayfada
venlik rrtüdürü NevruzEmi'yle birlikte eroin imalathane-
lerini. uyuşturucu yollannı denetledikleri bildiriliyor...
Avrupa Gözlemevi'nin hazırladığı raporda Azerbay-
can'daki "darbe girişimin
nin arkasındaki gûçler de açık-
landıktan sonra şöyle deniliyor:
"Türkiye'de kumarhanelerin yasaldanması bir yıl süren
bir mücadeleden sonra gerçekkştirilebilmişti. Eroin rica-
retiyle iigilenen kişikr, kara para akiama yeri olarak bffi-
nen kumarhaneterini Orta Avrupa. Kuzey Kıbns ve Orta
Asya cumhuriyetierinde kurmaya başladılar.
Bu arada aralannda büyük çekişme başJadı. Lübnanh
kesimin en radikal gazetesi olarak bili-
nen Akit gazetesi ise "Hocaefendi doğ-
ruyu konuşmuş" başlığı altında. "Fet-
hullah Gülen'in anlarbğı çarşaflı kadı-
nın idamı olayuıı şahitier doğruluyor"
ifadesine yer verdi.
Milli Gazete de haberi "Karanlık
odaklann yeni hedefı Fethullah Gülen"
ve "YTne aynı tezgâh" başlıklanyla ver-
di. Milli Gazete, devleti yağmalayan
hortumculann, gündem değiştirmek
için yıllanmış kasetleri montajlayıp pi-
yasaya sürdüklerini belirterek "Hemya-
pdan hayıriı hizmetfcri engeOemek isri-
yorlar hem de yağmayı milletin gözün-
rucu bağlanüsı
jptkımlan Ermenistan'nı başkenti Erivan'da kumarhane
açariarken Azerbaycan'uı esJd Ihşişteri Bakanı Hasan Ha-
sanov daOmer Lütfı Topa]'la Bakû'debtr kumarhane aç-
mıştı."
Tüm dünyadaki eroin trafığini ele alan raporda, Türki-
ye'de uyuşturucu kaçakçıhğınm "Susurluk bağtantKi''
üzerinde de durulduktan sonra hem yasadışı hem de ya-
sal yollaria yurtdışına gıden bazı ünlü kişilerin "kuryeHk
yaptığı" vurgulanıyor.
Raporda, Fethullahçılar için şöyle deniliyor
"FethuflahçılarTürldye'deçokgiiclüveetkiHbirnvlu-
tak."
den kaçnmayı amaçlıyorlar" diye yaz-
dı. Milli Gazete, derin bir skandabn üs-
tünün kapatılması için bu yola başvu-
rulduğunu ve yeni hedefın Gülen oldu-
ğunu vurguladı. Gülen'in, kasetlerin
montajla saptınldığı yönündeki iddiala-
rına da yer veren gazete, DGM'nin so-
ruşturmasını ve Başbakan Ecevit'in
açıklamalannı da haberinde kullan-
dı.Sağduyu gazetesi ise Gülen'e haksız
yere saldınldığını ve gündemin saptınl-
dığını öne sürdü. Gazete "Telekulakçı
Cevdet Saral, 'Birinci raundu onlar ka-
zandı' demişti. Medyamn Gülen'e sakiı-
rüan, ikinci raundun başlaması olarak
görülüyor" şeklinde verdiği haberinde,
kasetin delil olamayacağını belirttı.
Işıkçılara yakınlığıyla bilinen ve th-
las Holding bünyesinde çıkan Türkiye
gazetesi ise "Gülen'e soruşturma" baş-
lığıyla birinci sayfadan kullandığı habe-
rinde Gülen için DGM Savcılığı'nın ha-
rekete geçtiğini yazdı. Türkiye, Cum-
hurbaşkanı DemireTin kaset hakkında-
ki sorulan yanıtsız bıraktığını vurgula-
dı ve Başbakan Ecevit'in açıklamalan-
na yer verdi.
Yeni Mesaj gazetesi de birinci sayfa-
dan oldukça küçük kullandığı haberin-
de yorum yapmadan DGM'nin Gü-
len'in kasetlerini istediğini ve Gülen
hakkında soruşturma başlatıldığını bil-
dirdi.
Cocuk ve Medya' paneli
'Soru
sormayan
birkuşak
yetişiyor'
KOCAELİ (Cumhuriyet) - Kocaeli Barosu
Çocuk Haklan Komisyonu ve Kocaeli
Üniversitesi lletişim Fakültesi işbirliğiyle
düzenlenen "Çocuk ve Medya" konulu
panel Izmit Süleyman Demırel Kültür
Merkezı'nde yapıldı.
Kocaeli Barosu Çocuk Haklan
Komisyonu Başkanı avukat Serpil
Özok'un yönettiğı panele. Kent TV Genel
Yayın Yönetmeni Banu Zorlutuna,
gazetemiz sorumlu yazıişleri müdürü
avukat Fikret İlkiz. Kocaeli Üniversitesi
lletişim Fakültesi Sinema-TV Bölüm
Başkanı Prof. Dr. Şermin Tekinalp ve
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk
Ruh Sağlıgı Ana Bilim Dalı Başkanı Doç.
Dr. Ayşen Coşkun panelist olarak katıldı.
Banu Zorlutuna. ilkeli yayıncılığın, önce
insan olan gazetecilerin. çocukluğundan
itibaren aldığı ahlaki kurallarla. kendi
otokontrolünü yapmasıyla sağlanacağını
dile getirdi. Çeşitli reklam metinlerinden
örnekler veren Zorlutuna, çocuklar 10-11
yaşına kadar mecazdan anlamadıklan için
reklam metinlerindeki sözcüklerin özenle
seçilmesi gerektığini belirtti.
Prof. Dr. Şermin Tekinalp ise televizyonun
çocuğun dilini geliştirmesi, çocuğu
oyalaması, sokaktan alıkoyması yanında
çocuğu pasifleştirdiğinı ve onlara
simgesel bir dünya yarattığını ifade ederek
"soru sormayan, tartjşmayan bir nesil
yetiştiğini" söyledi. Bilgisayar oyunlan,
çizgi film ve yan sektörlerle çocuğun
sömürüldüğünü vurgulayan Tekinalp,
çocuk-medya-iletişim araştırmalannın
yapılmasmı ve ülkedeki tüm iletişim
fakültelerinin medyayı ödüllendirdiği gibi
eleştirmesi gerektığini de dile getirdi.
Avukat Fikret İlkiz. konuşmasında,
Avrupa Insan Haklan Sözleşmesi'nin 10.
maddesinde ifade edilen. herkesin ifade
özgürlüğünü kullanma hakkını
değerlendirerek. "haber alma ve haber
verme özgürlüğünün sınırlannı, fail ve
mağdur çocuklann medyada yer
almasında yapılan yanhşlan, çocuğun özel
hayatının gizliliği ve korunması için v^sal
düzenlemeleri. gazeteciler açısından kabul
edilmiş etik kurallan" anlattı.
Doç. Dr. Ayşen Coşkun da, Baro Çocuk
Haklan Komisyonu ile okullarda
yürüttükleri Çocuk Haklan Şözleşmesi
programı sırasmda, yaptıklan anket
sonuçlannı açıkladı. Ankete göre,
ilköğretim seviyesindeki çocuklann şiddet
içermeyen birkaç doğru çizgi fılm ismi
verdiklerini. ailede anne babanın seçtiği
programlan seyretmek zorunda
kaldıklannı ve giderek her birinin bir
'Aynah Tahir' olmaya çabaladığmı
belirten Coşkun, anne babalann ruhsal
gelişimini etkileyecek programlardan
çocuğu uzak tutmalannı istedi. Coşkun,
Kral TV gibi kuruluşlann bir çocuk
bakıcısı gibi kullanıldıklannı, üç yaşına
gelene kadar sadece Kral TV izlediği için
konuşmayı öğrenemeyen ve otizm
belirtileri gösteren çocuk örnekleri
olduğunu da vurguladı.
Türk ıııucideiTiı üginç buluşları
I Baştarafi 1. Sayfada
hırsızlığı meslek edinenleri
üzecek bir proje geliştirmiş.
Kayaaltı'nın, "Alarmlı Me-
kanik-Elektrik Küit Sistemi'"
adını verdiği projeye göre,
kapı içine yerleştirilen ve şif-
re ile kullanılan sistemde, ka-
pı zorlandığında, elektrikli
ve kimyasal emniyet tertiba-
tı devTeye giriyor. Kapıyı aç-
mak isteyen kişi, şifreyi doğ-
ru girmediği takdirde, gerçek
silah sesine uygun bir patla-
ma oluyor ve sistem tama-
men kilitleniyor.
Eğer, hırsız ısrarcı olursa
patlamalar devam ettiği gibi
kurusıkı patlayıcı yerine, ba-
yıltıcı mermiler devreye giri-
yor.
Sergide, en fazla icadı yer
alan mucit ise Hasan Kum
"Hayvanları kontrol altında
tutma aparatT, "süt sagma
makinesi". "toprakh ve top-
rakstz saksıda çiçek yetiştir-
me", "boy uzatan ayakkabı".
"bulaşıcı hastahğa karşk has-
ta çocuklara yaklaşmadan
yemekyedirme aparaü" gibi
buluşlann mucidi olan
Kum'un en iddialı olduğu
buluşu ise motorlu araçlann
şanzıman sistemlerindeki
dişlilerle ilgili. 23 dişli ile 5
vites yapan şanzımanın yeri-
ne, 13 dişli ile 7 vites yapa-
bilen şanzıman ürettiğini be-
lirten Kum, bu projesine ilgi
gösterecek yatınmcılann
tekliflerini bekliyor.
Mucit Recep Kurt da icat
ettiği "Hidromekanik Ener-
ji Tribünü" adlı buluşuyla,
Türkiye'yi, enerji sektörün-
de dışa bağımlılıktan kurta-
racağını söylüyor. Kurt,
mevcut tüm enerji santralla-
nndan daha ekonomik ve da-
ha yüksek elektrik üretim ka-
pasitesine sahip bulunduğu-
nu bildirdiği bu sistemın,
çevre dostu olduğunu belir-
terek, santrallann, fabrikalar
için küçük havuzlarda, geniş
boyutlu üretim için de göller
ve denizlerde kurulabilece-
ğini ispathyor.
Kurt, 30 metreküplük bir
havuzda günde 2 bin 386,
yılda ise 870 bin 890 kilovat
elektrik enerjisi üretmenin
Nâ&m
9
a anma
ÜnhışairNâznnHikmet,Bakırköy FUdamıGösteri Merkezı'nde dfi-
zenlenen etkinlikle anıldı. E>-rensel Kültür Merkezj. Nâzım Hikmet
Kûttfir ve Sanat Vakfi, PEN Yazarlar Derneği ve Türkiye Yazariar
Sendikas (TYS) tarafindan dûzenienen ve çok sayıda yurttaşın kadkbğı etkinlikte konuşan Evrensel Kültür Mer-
kezi Sanat Damşmanı Göngör Gençay; Nâzım Hikmet'in. ulaşıanasını arzubdığı dürrva için hayan boyunca dizete-
riyie m ücadele ett^ini söyledi TYS Başkanı Cengiz Bektaş da N ânm Hikrnet'in özü ile sözünfi hiçbir zaman ayn*-
madığnu belirterek ünlü şairin insanlan sevmeyi inanmayı ve en önemlisi içi dışı aynı insan olmavı öğrettiğini kay-
dettL Şair ve tarihçi Şfikran Kurdakul da, Nâzım Hikmet'in. şSrlerüKİe emperyaHzme karşı durduğunu behrttL Ko-
nuşmâlaruı ardmdan sanatçı Efkan Şeşen ile Ezginin Gûnlüğû, MoğoDar ve Kızüırmak gnıplan birer konser \w-
di. Nebil Özgentûrk ve "Bir Yudum tnsan'* programı eldbi tarafindan haarlanan "Nâzun Hikmet Belgeseli"nin
multivizvon gösterisi ileTry-atro Manga tarafindan konusu Nâzım Hikmet'in şürlerinden alınan skeçkrin sunulduğu
etkinlikte, Karikatürcüler Derneğj'nin banş konulu karikatürleri de sergilendi. (Fotoğraf: KAAN SAĞANAK)
mümkün olduğunu belirte-
rek, ülke yaran için sistemi-
nin bir an önce hayata geçi-
rilmesi gerektiğini savunu-
yor. 6 Temmuz Salı gününe
kadar açık kalacak sergide y-
er alan diğer icatlardan bazı-
lan şunlar.
"Rüzgâr tribünü", "ken-
di kendine çay demleyen
demMk", pencere camlannın
kınlmaması için "pencere
kolu", "yüksek enerjiü an-
tenler", mercimek, nohut ve
diğer tahıllan hasat edebilen
"hasat makinesi", saç dökül-
mesini önleyici "krem",
mıknatıslar yardımıyla çalı-
şan "motor", güneş pompa-
sı ve güneş enerjisi ile çalışan
"otomobD", "güneş firuu"ve
"güneş ocağı
T
'.
MAD Başkanı Mustafa
Köksal, mucitlerin en büyük
görevlerinden birisinin, so-
runlan çözmek olduğunu be-
lirtti.
Bilimsel çalışma yapan ve
buluş üreten insanlann daha
alçak- gönüllü ve sabırlı ol-
duklannı ifade eden Köksal,
"Bütün mucirJer kendi im-
kânbnyla çahşıyor ve bir şey-
ler üretiyorlar. Buluş y apma-
nın dayanıünaz bir zevki ve
mutluluğu vardır. Bizim için
önemli olan, o zevki tatmak-
nr" dedi.
Mucitlerin, insanlann kar-
şılaştığı sorunlan, çeşitli
araç-gereç ve cihazlarla çö-
züp daha rahat yaşamalannı
sağladığını belirten Köksal
şöyle konuştu:
•*İnsanlan bilgi çağına ta-
şıyan mucitlerin sayısı, ülke-
mizde de azımsanmayacak
kadar çoktur. Ancak, ûlke-
mizin yaşadığı sorunlann ba-
şında 'beyin göçü' geliyor.
Şayet, bir ülke beyin göçü ve-
riyorsa o ülkenin gelişmesi
mümkün değildir. Bu >üz-
den, devletimiz ve yannmcı-
lanmızın, mucitlerimize
sahip çıkıp buluşlannı değer-
lendirmesi gerekmektedir."
Şair Cahit Külebi anıldı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Şair Cahit Külebi, ölümünün 2.
yüdönümünde çeşitli etkinliklerle
anıldı. Cahit Külebi için ilk tören
dün gömütü başında gerçekleştirildi.
Edebiyatçılar Derneği'nce Ankara
Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde
düzenlenen "Şairler Cahit Külebi'yi
Anıyor" başlıklı etkinlik, Külebi
dostlan ve sevenlerince ilgiyle
karşılandı. Orhan Göksel ve
Abdullah JnaJın müzik dinletisiyle
başlayan etkinliğin açılışında
konuşan Edebiyatçılar Derneği
Başkanı Şükrii Erbaş, Külebi'nin
şiirlerinden örnekler sundu.
Külebi'nin Türk şiirinin en modern
şairi olduğunu belirten Erbaş şunlan
söyledi: "Cahh Külebi şiiri için
soylenebilecek en belirgin, en önemli
niteleme yahnuk, müzik,
yaşama sevinci ve hayıflaıuna
duygusunun dokuduğu kusursuz bir
armonidir. Bu armoni ilk bakışta bir
halk türküsünün sesi gibi geür.
Türküler onun duyarhlığına
kaynaklık etmiştir, şiirin ses yapısına
katkısı olmuştur. ama ne bicimini ne
de biçemini oluşrurmuştur."
Külebi'yi, "Anadolu'nun kab bozkır
gerçeğinin şairi" diye niteleyen
Erbaş, "Anadolu: yoksulluğu,
umarsızuğı, bırakılmışlığı. halkına
benzeyen doğası ile ne övülerek, ne
yerilerek Ok kez Külebi'yle girmtştir
şürimize" dedi. Etkinlikte sanatçı
UfukKarakoç'un sunduğu türkü
dinletisi de büyük begeni gördü.
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD)
de dün "Anılan ve Şiirleri ile Cahit
Külebi" başlıklı bir anma toplantısı
düzenledi.
Balya'da kurşun kirliliği
COŞKUN YAMAN
BALIKEStR - Türk Mühendis ve
Mimar Odalan Birliği (TMMOB)
Balıkesir İl Koordinasyon Kurulu,
Türkiye'de çevre kirliliğinin
yaşandığı ilk yer olarak bilinen
Balya'da (Zehirkent)
incelemelerde bulundu. Inceleme
sonucunda, bölgede Fransızlann
yıllarca sirnli kurşun madeni
çıkardıktan sonra milyonlarca ton
zehirli atık bırakarak gıttiğı
vurgulanarak "Böigenin en kısa
sürede rehabilite edilmesi
gerekmektedir" denildi.
Balıkesir Makine Mühendisleri
Odası Başkanı Yard. Doç. Dr.
Ümit Kamçıh, konuya duyarlı
kurumlann temsilcileriyle
gerçekleştirdikleri incelemeler
sonucunda, sorumsuz
davranışlann, zamanında
alınmayan tedbirlerin yol açtığı
tahribatlann günden güne arttığına
dikkat çekerek şu görüşlere yer
verdi: "Maden galerilerinden suan
sularm Kocaçay vasıtasryla Manyas
Gölü'ne kadar gittiğini ve
bacalann yav dıgı kükürt
kokulanm belirİedik. Önerimiz
devlet kuruluşlannın şimdrye
kadar birbirinden bağunsız vapoğı
çahşmalarm bir araya getirihnesi,
böigenin topografik haritasının
çıkanlarak mevcut durumun
toprak derinUği ve mevsim
nonnaDerine göre işlenmesi, daha
sonra da üniversite, ilgili devlet
kuruhışlan ve gönüllü kunıluşlaria
soruna çözüm aranması
gerekmektedir."
, Gök gürültülü
GUNDEMMUSTAFA BALBAY
H Baştarafi 1. Sayfada
Geleneği bozmayalım, görünümü maddeleye-
lim:
1 - Gülen olayının boyutlan ulusal değil uluslara-
rasıdır. Içinde bulunduğumuz coğrafyanın yeniden
yapılanmasına yönelik taşlardan biridir. Gülen'in
ayiardır ABD'de "tedavi görmekte" olduğunu
anımsatıp devam edelim.
2- Gülen özellikle yurtdışındaki okullarla günde-
me geldi. Gülen'in Türkiye'ye yönelik olarak kamu-
oyuna açıktamadığı hedeflerinin olduğu iddia edil-
diğinde, taraftarian hemen şunu söylerler:
"Dışanda açtığtmız okullara bakın. Sadece Türk
cumhuriyetlerinde değil, Tayland'dan Sibirya'ya
kadar geniş bir coğrafyada."
Bu savunma, Gülen'in uluslararası kullanımını
ortaya çıkanyor. Gülen okullarının kurukJuklan yer-
lerin ortak özelliği şu:
ABD'nin çıkar sahası gördüğü coğrafya!
Geçen yrtki Orta Asya gezisinde anlatmışlardı.
Gülen okullannda Ingilizceeğitimi veren ABD'li öğ-
retmenlerin pasaportu, yan diplomatik!
3- ABD'nin, Türkiye'nin geleceğine yönelik şöy-
le bir öngörüsü van
Laiklere saygılı, ılımlı Islam!
Gülen'in yapısı tam bu şablona uyuyor. Türki-
ye'de bu tanıma karşı çıkan başlıca güç, Türk Si-
lahlı Kuvvetleri (TSK) oldu. Gülen'in içyüzünün or-
taya dökülmesi, TSK ile ABD arasındaki farklı ba-
kışın ilginç bir izdüşümü. 1996-97'deki gergin sü-
reçte, ABD yetkilileri Genelkurmay'ı ziyaret ettiğin-
de, sözeGülen'lebaşlayıp "çoktakdirettiğimizbir
hareket" diye sürdürüyorlardı. Bunun üzerine Ge-
nelkurmay bu tür ziyaretlerde ilk sözü alma ve "Gü-
len hareketi de irtica kapsamındadır" değeriendir-
mesini aktarma karan almıştı.
4- Gelinen noktanın iki boyutu var:
- Devletin Gülen'le hesaplaşması.
- Devletin kendisiyle hesaplaşması.
Eğer Gülen "her şeyi açıklama" karan alıp, kim-
lerden desiek gördüğünü söylerse, devletin tepe-
sinden kaç kişi bu listede yer alır, bilinmez! Perde-
yi Özal açmıştı. Pek çok kişınin vize almakta bile
zoriandığı ülkelere Özal'ın özel mektubuyla giden
Gülen taraftarian, en üst düzeyde kabul görüyor-
lardı. İkinci şıkka bu bağlamda yaklaşmak gereki-
yor. BirbakımaGülen'i büyüten, bugünlere getiren
de devletin kendisi.
Devlete sızma-devletin sızması!
5- Bu noktadan sonra ne olur? Gülen'le ilgili so-
ruşturma açılması, yargılanması, olayın sadece kü-
çük bir boyutudur. Asıl olan, devletin kendisiyle
hesaplaşmasıdır. Bugün için Gülen "yenilmiş" de-
ğildir. Sadece hedefleri açığa çıkmıştır. Bu aşama-
dan sonrası daha önemlidir. Gülen okullannın bir
an önce Milli Eğitim Bakanlığı denetimine girmesi
gerekli. Buna hemen şu yanıtı vereceklerdir:
"Bütün okullanmız MEB denetimindedir."
Hayır, öyle değil. MEB müfettişlerinin çoğu bu
okullara giremiyor, girse de önceden haber verilip,
gerekli düzenleme yapılıyor!
6- Olayın Orta Asya boyutu aynca irdelenmeye
değer. Gülen konusunda Orta Asya bizden erken
uyandı. Bu ülkeler önce "Türkiye 'den ne gelirse iyi-
dir" dediler. Zamanla baktılar ki kazm ayağı öyle de-
ğil. Denetimleri sıklaştırdılar. En hassas davranan
ülke Özbekistan oldu. Bu da doğal. Özbekistan,
Orta Asya'nın en kalabalık ülkesi. Suudi Arabistan
ve Iran'ın "güç gösterme" alanı. 1990'lann başın-
da S. Arabistan'dan Taşkent'e giden Suudi uçak-
lannın ilk ulaştırdığı yardım, binlerce Kuranıkerim'di.
Bunu, cami yapımlan izledi. Bunun ardmdan, "giz-
li irtica örgütlenmeleri" geldi.
Gülen okullan bu yelpazenin renklerinden biri.
7- Devletin tepesinden Gülen kasetine ilişkin ge-
len yorumlargarip. Demirel'le Ecevit'in değerien-
dirmeterini özetleyelim:
"Türkiye laik bir devletin adıdır. Yargısız infaz
yapmamak gerekir. Karşı tarafı da dinleyelim. Ko-
nu yargıdadır. Atatürk'ün mirasını kimseyıkamaz.
Gündemı saptırmayalım. Herkes devlete sızmak
ister."
Yöneticiler sızıp kaldıktan sonra...
Devlete kim sızmaz!
Maaş zaımııı
• Baştarafi 1. Sayfada
(TİEC) Genel Başkanı Et-
nem Ezgü ise dün yaptığı
yazılı açıklamada, başta
işçi emeklileri, dul ve ye-
timler olmak üzere, tüm
emekli ve memurlann ta-
ban aylıklanna daha yük-
sek oranda zam yapılması
gerektığini belirtti.
Aylık ve maaşlara aynı
oranda zam yapmanın, ta-
ban ve tavanda sosyal ada-
let ilkesini zedeleyeceğini
ifade eden Ezgü, "Bunu
önlemenin yolu. taban ay-
hklanna daha fazla oran-
da zam yapnıakür. Böyle-
ce taban ve tavan ücretk-
rindeki uçurum daha da
derinleşmemiş olacaknr.
Adil çözüm, tabana daha
yüksek, tavana daha az
oranda zam uygulamak-
nr" dedi. DYP Genel Baş-
kan Yardımcısı Cihan P«-
çaa, dün düzenlediği ba-
sın toplantısında, hükümet
programında "enflasyonla
mücadele sürdürülürken
dar gelirlilerin mağdur
edflmemesine özen göste-
rilecektir" ifadesinin yer
aldığını, açıklanan buğday
fiyatlannın bu taahhütle
çeliştiğini savundu. Me-
mur ve emeklilere verile-
cek ikinci yan yıl zammı-
nm henüz açıklanmadığı-
na dikkat çeken Paçacı,
"memura dmri olan hü-
kümetin, rantiyelere karşı
son derece cömert" oldu-
ğunu söyledi. Paçacı,
"DYP olarak memurun
sadece bu yılki enflasyon-
dan etkilenmemesi için
yüzde 40 zam verUmesi ge-
rektiği görüşündeyiz" de-
di.
Memura kesenin
• Baştarafi 1. Sayfada
başına düşen ortalama toplam maliyet 400 milyonu an-
cak buluyor ki, bu da milletvekili 'ayhğmm' üçte biri-
ne denk geliyor. Öte yandan bu yıl için hesaplanan 14.5
katrilyon liralık vergi hedefinden art arda verilen ödün-
ler nedeniyle giderek uzaklaşan hükümetin bu tutumu
da tepkilere neden oluyor. Geçen haftayı meydanlarda
eylem yaparak geçiren memurlar, devletin sanayici,
tüccar ve rantıye kesimine yönelik ödünlerinden de şi-
kâyet ediyor. 1999 yılı bütçesinde kamu personeli ma-
aş ödemeleri için aynlan payın devletin yüksek faiz-
lerle piyasadan aldığı borcun ödemelerinden çok daha
düşük olması da öfkelere neden oluyor.