Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Imyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı- Orhan Erinç
# Genel Yaym Koordinatörû Hikmet
Çetinka) a 0 Yazıışlen Müdürii. İbrahim
Yıldız • Sorumlu Müdür Fikret tlkiz
• Haber Merkezi Müdürü. Hakan
Kara • Görsel Yönelmen Fikret Es«r
tstıhbarat. Cengiz Yıldınm 0 Ekonomı: Özlem
V'iizak 0 Kultür Handan Şenköken 0 Spor:
Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler Sami
Karaören 0 Düzeltme Abdullah Yazıcı 0
Fotograf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge:
Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen .Mehmet Faraç
Yaym Kurulu İlhan Selçuk
(Ba$kan), Orhan Erinç, Okta\
Knrtböke. Hikmet Çetinkava.
Şükmn Soner. Ibrahim Yıldız,
Oriun Bursab, Mustafa B»Jb»y,
Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay Atatürk Bulvan
No 125. Kat 4, Bakanhklar-Ankara Tel 4195020 (7
hat). Faks 4195O27 0tzmırTemsıIcisı:SerdarKıak,
H ZiyaBh 1352 S 2/3Te! 4411220, Faks:4419117
0 AdanaTemsılcısi: Çetin Yiğenoğlu, lnönü Cd 119
S. No:l Kati.Tel 363 12 11. Faks 363 12 15
Müessese Mudüni Üstün AJcmen #
Koordmator Ahmet Koruban % Muha-
sebe Bülent Yener • Idare Hüseyin
GürerC Bılgı-I^iem Nail ln»l»Bılgı-
sa>ar Sıacm Mürihct ÇUer • Saüş
FtnktKua
MEDYA C: • Yönetım Kurulu
Başkaru - Genel Müdür Gülbin
Erduran # Koordmator Reha
tytman # Genel MüdürYardımcısı
SevdaÇoban Tel 514 07 53 -
0-513846ft«l.Faks 5138463
\ı>H\an ve Basan: \ enı Gün Haber Ajan>ı Basın \e Yayıncılık \ Ş.
Tjrt.^ıCaA39 41Cağaloglu34334lstanbul PK 246 - Sukecı 34435 lstanbal
Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat)
Faks (0212)51385 95 www.cumhuriyet.com.tr 21 HAZİRAN 1999 tmsak:3.22 Güneş: 5.25 Öğle: 13.13 Ikindi: 17.11 Akşam: 20.47 Yatsı: 22.40
Agdan çocuk
• WSHINGTON (AA)
- Ag^ian yapılan çocuk
felcu-şısı
uygıamasından, ufak bir
ihtiralle de olsa bu
hastnğa yol açabildiği
için elecek yıldan
itibarn vazgeçilmesi
planuııyor. ABD
hükünetine bağlı olarak
çalışn Hastalık Kontrol
ve Öleme Merkezi
(CEK) uzmanlannın
oluştrdugu bir
komiyon, ülkede her yıl
ortay. çıkan yaklaşık 10
çocul felci vakasının
tamanının agızdan
yapılaı aşıdan
kayn&landığını belirtti.
Komt>yon, 19501i
yıllarlan kalan bu
yöntenin terk edilerek
iğneye aşı yönteminin
gelectk yıldan itibaren
ülkenn tamamında
uygulınmasını
beninsedı.
başarısı
• ISfARTA(AA)-
Isparü Özel Altınbaşak
ErkekLisesi öğrencileri
Ali Çvril ve Okan
Yıldınm'ın, "'Ulusal
Matenatik, Bilgisayar ve
Fizik Olimpiyatı Akdeniz
Bölge Yanşması"nda
dereceye girdikleri
bildirildi. 8-9 Mayıs
tarihlerinde Isparta'da
düzen.enen bölge
yanşrnasına Isparta,
Burdur, Antalya, Mersin,
Adana \e
Kahramanmaraş
illerinden 400'e yakın
öğrenci katıldı.
TÜBİTAK tarafından
düzenlenen yanşmada,
Ali Çivril'ın "Ulusal
Matematik Bilim
Olimpiyatı" l.aşama
sınavmda ılk sırayı aldıgi,
bilgisayar sına\inda ise
ikJnciliği elde ettiği
açıklanırken, Okan
Yıldınm'ın ise "'Ulusal
Fizik Olimpiyatı" 1.
aşama sınavında bölge
üçüncüsü olduğu
bildirildi.
Cumalıkızık
şenliği
• BURSA(AA)-Bursa
Büyükşehir
Belediyesi'nce Yerel
Gündem 21 Projesi
çerçevesinde bu yıl
ikincisi düzenlenen
"Cumalıkızık Şenliği",
renkli görüntülere sahne
oldu. Yıldınm Belediye
Başkanı Ramazan
Altınöz ve Osmangazi
Belediye Başkanı Hilmi
Şensoy'un da katıldığı
şenlikte konuşan
Bursa Vali Yardımcısı
Emre Ayman, bir tarih ve
kültür mirası olan
Cumalıkızık'a,
Osmanlı
tmparatorluğu'nun 700.
yılında. korunarak
yaşatılması için sahip
çıkılacağını söyledi.
Sivrisinekle
savaşım
• ANKARA (AA)-
Sıcaklann ve nem oranı
yüksekliğinin insanlan
nefes alamaz hale
getirdiği Adana'da.
sivrisinekle mücadele
yapılmamasının kenti
yaşanamaz bir duruma
soktuğu belirtildi. Adana
Muhtarlar Derneği
Başkanı Ramazan
Özûnal, belediyeleri ve
sağlık kuruluşlannı
göreve çağırdı.
40 dairenin, oturulamayacak durumda olduğu gerekçesiyle yıkımma karar verildi
Yatağan lojmaıılan çürük çıkb
ÖZCANÖZGÜR
MUĞLA - Yatağan Termik Santralı lojmanla-
nna "oturulamaz" raporu verildi. 12 yıl önce ya-
pımına başlanan lojmanlann 40 dairesinin oturu-
lamayacak durumda olduğu gerekçesiyle yıkımı-
na karar verildi. TEAŞ Genel Müdürlüğü'nün
Muna Inşaat aleyhinde 3 yıl önce açtığı davadan
bir sonuç alınamadı.
Yapılan incelemeler sonucu, 215 dairede demir
ve çimentonun eksik kullanıldığı belirlenirken,
dairelerden 175'inde ek malzeme kullanımına gi-
dildiği ve "oturulur" raporu alındığı öğrenildı. 40
daire için de her ne olursa olsun yıkılması karan
verildi. Yıkılması onaylanan 40 daıre için şu ana
kadar herhangi bir işlem yapılmazken; "oturu-
hır" raporu verilen 175 daire için de ilçe sakinle-
• TEAŞ Genel Müdürlüğü'nün Muna Inşaat aleyhinde 3 yıl önce açtığı
davadan bir sonuç alınamadı.Yatağan Belediye Başkanı Işık, "Rapor ve
karar açık. Yıkım hemen yapılmalı. Eğer bir biçimde inşaatı tamamlarlarsa
böyle bir yapıya oturma ruhsatı vermemiz mümkün olamaz" dedi.
ri her an yıkılacak gözüyle bakıyor.
Çocuklannın bu çürük yapıda oyun oynadıkla-
nnı belirten mahalte sakinleri, "Çocuklara engel
olamıyoruz. Bina yıkıldı yıkılacak. Her an bir fe-
laket vaşanabilir. Bu yıkım işi bir an önce gerçek-
leştirUmeu"" dı> erek tepkılerini dile getirdiler. Ya-
tağan Belediye Başkanı Haştnet Işık da, "Rapor
vekarar açık. Yıkım hemen yapılmalı. Eğer bir bi-
çimdeinşaatı tamamlarlarsa böyle biryapıya otur-
ma ruhsatı vermemiz mümkün olamaz"dedi. TE-
AŞ Genel Müdürlüğü'nün üç yıl önce Muna In-
şaat aleyhine açtığı davadan da halen bir sonuç alı-
namadı. Bu konuda kendisiyle görüştüğümüz Ya-
tağan Termik Santralı Müdürü Mehmet HoşojHu.
" Binalann yıkımı ik ilgili rapor alındı. Muna In-
şaat fırmasL haklannda açılan davayı genel mü-
dürtüğümüz nezdinde kaybettL Çürük binalann
yıkımı işi ise birim değil. inşaat daire başkanlığı-
mızuı tşLGerekenherhaldeyapUacaktır" dı >e ko-
nuştu.
Geçen yıl yaptınlan Gökova (Kemerköy) Ter-
mik Santralı yolunun bu sene çökmesi sonucu
devietin 247 mılyar lira zarara uğratılmasınm ar-
dından 250 milyarlık Yatağan Termik Santralı loj-
man inşaatımn da yıkımla karşı karşıya kalması
Muğla'da gözleri TEAŞ ve Kömür tşletmeleri in-
şaatlanna çevirdi. İnşaat Mühendisleri Odası Muğ-
la Şube Başkanı Alifer Atasever, Sağlık Bakanlı-
ğı'nca Milas'ta yaptınlmakta olan ınşaatta da, mü-
teahhit fıımalara fazla ödeme yapıldığını arum-
satarak şunlan söyledi:
-kamu inşaatlarında fazla ödeme veya eksik
malzeme kullanımı gibi olay larla sık sık karşdaşı-
lıvor. GeneDikle bu ihaJeierde >asanan. yüksek lo-
runlann bir sonucu. Devkt ihale sonunda 'Bu ış
bu rakama yapılabılır mı?' diye bir yertere sora-
bilmelL Aynca iş bitinıinde güvenilir kunıma ya
da kurumlara denerim görevi verilmelL Bu ku-
rumlann başında meslek odaları gefiyor."
Pamııkkale
y
dedolıüuk oranıyüzde 15OMERYLfRTSEVTN
DENİZLİ -Türkturizminin en önem-
li merkezlerinden biri olan doğa hari-
kası Pamukkale de bunahmdan nasibi-
ni aldı. 6 bin yatak kapasiteli tesisler-
deki doluluk oranı yüzde 15'e düşer-
ken binden fazla çalışanın işlerine zo-
runlu olarak son verilen otel, motel ve
pansiyon gibi tesislerin de satılığa çı-
kanldığı bildirildi.
Her yıl ortalama 1 milyon turistin
konakladığı Pamukkale'de turizm can
çekişiyor. Işletmecilerkan ağlarken iş-
ten çıkarmalar büyük bir hızla sürüyor.
Denizli Turistik Otel lşletmecilen
Demeği (DENTUROD) Başkanı Ha-
Kt Pblat, Pamukkale "nin 1999'da yaşa-
dığı olumsuzluğu "kayıpyıP niteleme-
siyle değerlendirerek. 2000 yıhnın da
yitirilmemesi için gerekli önlemlerin
bugünden alınması gerektiğini vurgu-
ladı. Polat, gelecek yillarda da aynı sı-
kmtının yaşanmaması için öncelikli
olarak tanıtıma agırlık verilmesinin ka-
çınılmaz olduğunu belirterek şunlan
söyledi:
"Turizmde krizin simalleri önceden
alınmışü. Herkes terör ve savaşı baha-
ne ediyor. Turizme bu iki olayın yansı-
ması bize göre yüzde 20"yi geçmez. An-
cak şu anda viizde 80-85'lik bir kayıp
var. Bunun temel nedeni tanıüm eksik-
Kğkür.Omeğin İspama'da39mOyon nü-
fusa karşın rurist savısı 47 milyon. Ne-
den? İspanya yıllardır tanıtuna > aünm
yapmış, şimdi nıey\esini topluyor. Biz ise
mevcutlaria yetinmeye çalışbk. Sonuç-
ta krize girdik."
Kampanya ytirütülmeli
DENTUROD Başkanı Halit Polat,
Pamukkale için termal turizmin canlan-
dınlmasını, inanç turizmı için de mev-
cut tesislerin restore edilmesini isteye-
rek "Bunlar.2000 yılmın turizmi için alt-
yapı çahşmalandır. ,\ncak bu da yetmez.
Türkiye'nin turizmde lobisi yok. Bu
yüzden tanıtıma yeterli kaynak av nla-
rak etkin bir kampanya yürütülmelidir"
diye konuşru.
Polat. yöreye gelecek rurist sayısının
sezon sonuna kadar 200 binı geçmeye-
ceğini savundu. Yüzde 15-20dolayın-
dakı doluluk oranının maliyetleri bile
karşılamadığmı ifade eden Polat gerek-
li önlemlerin ahnmaması halinde Tür-
kiye için 'aran yumurtlayan tavuk' olan
turizimden elde edılen gelinn kaybedi-
Jeceğini öne sürdü. Her yıl ortalama 1 milyon turistin konakladığı Pamukkale'de bir an önce tanıtıma ağırlık verilmesi istendi.
Şişmanlık tedavisinde diyetin kişiye özel olması gerekiyor
En çok 6
kalp9
öldürecek
• 2010 yılında koroner kalp hastalıklannın
hem gelişmiş hem de gelişmekte olan
ülkelerde en önemli ölüm nedeni olacağı
belirtilerek, düzenli beslenmenin önemine
dıkkat çekildi.
tstanbul Haber Servisi - Bilim dünyası tarafından artık
hastalık olarak kabul edilen şişmanlığı pek çok hekim ta-
nımıyor. Prof. Üstün Korugan. hastalıkta uygulanması ge-
reken diyetin kişiye özel olması gerektiğini vurgularken
"Hekimler yazılmış olan beslenme diyetierini taklit edi-
yorlar" dedi.
Hekimleri obezite (şişmanlık) konusunda bilgilendirme-
yi, yanlış uygulamalan önlemeyi amaçlayan Obezite Ça-
lışma Grubu, Istanbul'da hekimlere yönelik bir toplantı dü-
zenledi. Obezitenin bir estetik sorunu olmadığını vurgu-
layan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabo-
lizma Bilim Dah'ndan Prof. Üstün Korugan. "Hekimle-
rin tıpkı birtifoyu,diyabeti tedavi eder gibi bunu da etme-
>i öğrenmekri gerek" diye konuştu.
Şişmanlığın yaşam kalitesini ve süresini azalttığına dik-
kat çeken Korugan, insanlann bu nedenle kilo vermeleri
gerektiğini söyledi. Görünüşte normal ağırlıkta, ancak
metabolik olarak şişman kişilerin bulunduğunu da belir-
ten Prof. Korugan şöyle devam etti: "Bunlann derialtı yağ
dokulan normaün üstündedir. Bu Idşiler damar sertüğine
yakm insanlardır ve UerkJe potansiyel şişmanlardır. Aile-
sinde şeker hastalığu şişman kişikr ve damar sertüği olan-
lar risk gnıbu içindeler. İnsanlann >iizde 25'i obez kişfler-
dir. Yüzde 15'i ise ideal kilonun üstündeki insanlar. Meta-
bolik şişmanlar için ise bir araşorma >ok."
Uludağ Tıp Fakültesi Endokrinoloji \e Metabolizma
Bilim Dah'ndan Prof. Dr. Şazi İmamoğhı da zayıflamak
isteyen kişilerin en büyük hatasının öğün atlamak oldu-
ğunu vurguladı. Imamoğlu, "NormaK 3 öğün yemektir.
Ancak diyet söz konusuysa yiyecek miktan azalacağmdan
bu öğünier arasmda kişi acriar. Yenmesi gerekenin
en az 6 öğüne bölünmesi doğru olacakür"' dedi.
Beslenmede yağlar
"Beslenmede yağlar. değişim ve 2000" ko-
nulu toplantıda konuşan Unilever Vlaar-
dıngen Laboratuvan Beslenme Merke-
zi Yönetim Kurulu üyesi Paulus Versc-
huren. 9O'lı yıllarda, gelişmiş ülke-
lerde ölümün en çok koroner kalp
hastahklanndan kaynaklandığını
söyledi.
Verschuren. "Gefişmekte olan ül-
kelerde solunum enfeksiyonlanndan
ötüm daha fazla. 2010 vılında koroner
kalp hastalıklan hem gelişmiş hem
de gelişmekte olan ülkelerde en
önemliölüm nedeni olacak.Bu nok-
tadadüzenh'beslenmenin rolüor-
t taya çüayor" diye konuştu. Pa-
;
ulus Verschuren, beslenmede çok-
lukJa doymamışyağ asitlerinin (sı-
vı yağlar) kullanılmasmı önerdi.
Biri seker hastası
Viagradan
uçkışı
daha öldü
Haber Merkezi - ıktidarsızlı-
ğa çözüm olarak piyasaya sunu-
Ian Viagra ile ilgili belirsizlikler
sürüyor. ABD'de Viagra'nın şe-
ker hastalanna zararlı ohnadığı
açıklanırken. Avusrurya'daeylül
ayından bu yana Viagra'dan, bi-
ri şeker hastası olan üç kişinin öl-
düğü bildirildi.
Şeker hastalığına bağlı ikti-
darsızlıktan şikâyet eden erkek-
lere uygulanan Viagra tedavisi-
nin genelde olumlu sonuç verdi-
ğı ve hastahğın seyrine olumsuz
bir etkısinin bulunmadığı bildi-
rildi.
California Üniversitesi uzman-
lanndan Dr. Stanley Korenman,
açıklamasında, yaş ortalaması 57
olan ve ereksiyona ulaşamamak-
tan şikâyet eden 252 şeker has-
tasına uygulanan testlerde, has-
talann yansına Viagra, diğer ya-
nsına da deneyin psikolojik fak-
törlerle bağlantısının saptanma-
sı amacıyla "boşhap" verildiği-
ni söyledi.
Dr. Korenman, Viagra tedavi-
si uygulanan hastalann yansın-
dan fazlasında ereksiyon açısın-
dan oiumlu sonuç alındığını, ha-
pın şeker hastalığının gidişine
olumsuz bir etkisinin de görülme-
diğını belirtti. Uzman, "sonucta
VTagra'nın,ereksiyon sorunu bu-
lunan şeker hastalanna öneril-
mesinde hiçbir sakınca bulun-
madığmı soyteyebUirim" dedi.
Üçölüm
Avusturya 'da eylül ayından bu
yana Viagra'dan üç kişinin öldü-
ğü bildirildi.
Kurier gazetesinin haberine
göre, eylülde piyasaya sürülme-
sine izin verilen iktidarsızlık ha-
pı Viagra kullanarak ölen kişiler-
den birinin yüksek tansiyonu ol-
duğunu, diğerinin kalp ve böb-
rek sorunu bulunduğunu, üçün-
cüsünün de şeker hastası olduğu-
nu belirtti.
SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN
v
... Terorizm, Siyasi Umutsuzluğun Kesinleşmiş Biçimi'!ı
/"reori, -ama iyi anlaşılmış, koşullara iyi uygulan-
( I mış olanı-, önde yürürse; 'devrimci eylem' bi-
reysellikten de çıkar, yöresellikten de; magnezyu-
mun ateş alması gibi, toplumsallaşır: 1917'de Sov-
yet, 1919da Anadolu Ihtilâli, bu 'sıçramayı'yaşa-
mışnr Ptekhanof, Lenin ve Trotsky, Marksizm'in 'em-
peryalizm' çağındaki rolünü ve yerini, iyi tayin etmiş-
lerdi; Gâzi Mustafa Kemal ve arkadaşlan ise, as-
keri bir cuntacılık imkânı ellerine geçmiş iken, 'Ulu-
sal Demokratik Devrim'e, 'halkın nıhu ve vicdanın-
daki' ileri atılımı sezdikleri için geçtiler: Gâzi'ye ait san-
dığımız nice özdeyişin, Fransız Devrimi'nin 'babala-
n', ansiklopedistlere ait olduğunu bilir miydiniz?
Klasik sınıflandırma, galıbaşöyledir: Kuram, prog-
ram, bilinç, örgüt ve eylem! Şimdi onlar ne derse de-
sin, 68 Kuşağı, bu ise tersinden başlarr»ştı: Önce 'ey-
lemleri' koydular, sonra onu açıklayacak 'kuramı'
aradılar; örgüt küçük ve yetersizdi; bilinç derseniz,
sanınm yok derecesindeydi! Tek başına 'eylem', eğer
bilinç ve kuramla iç içe değılse; herhangi bir 'suçtur;
bunun 'suçlusu'da, ne yaparsayapsın. toplumda tek
başına' kalır 70'li yıllann başında, Avrupa'da 68'i
başlatıp sürdürenlerin çoğu, bu yalnızlığın bilincine
çoktan vanmışlardı: Türk 68'i, çok gecikmiştir.)
Aklın yolu bir!
ağnşım/4"... ne de olsa, eski kuşağın adamla-
\ y ı z Nelergördük! Ortalıkta sürvlen 'şiddet ey-
lernleri'ne: bunu onaylamayan bazı solcularca, 'ye-
nifaşizm'denmes/', biziyadırgatmadı. Niyeyadırgat-
sın? Birkere, ünlü 'eski tüfekçiler'in, terör
1
aleyhine
konuşurken, benzer sözler söylediklerini unutma-
mışızdır. Ömek mi, 'Hangi Sol'da vermiştim, akta-
rayım: 1938 'de FKP Genel Sekreteri MauriceTho-
rez, Merkez Komitesi önünde konuşurken şunlan söy-
ler:
"... tarih boyunca 'şiddet'in rolü olduğunu ka-
bul etsek de, bireysel şiddetin resmen karştsın-
dayız. Sosyalistler, teröristJerin bireysel suikast-
lannı hiçbir zaman onaylamamışlardır. Vaktiyle Ju-
les Guesde, kişisel çatışma, olay çıkarma, yıldır-
ma yöntemleriyle propagandaya kalkışan anar-
şistlerle mücadele etmişti. Sosyalizm adına, on-
kan savunmaya kalkışanlardan aynlmıştı. (...) Tam
tersine, şunu belirtmek gerekir ki suikastyapmak,
cinayet işlemek, en mükemmel faşist metodu-
dur..."
Işin tuhafı nedir dersiniz? 1968 'de Thorez'in par-
tisini 'sistem'e uymakla suçlayıp öğrençi eylemle-
rinin lideriiğiniyapan Daniel Cohn-Bendit'/n son olay-
lar karşısında, aşağıyukarı Thorez 'in düşüncelerini
paylaşması. Ee, eskiler ne demiş, 'Aklın yolu bin"
Cohn-Bendit Schlayer, olayı ve sonuçlannı, 'dev-
let'/n zaferi olarak nıteliyor:
"... bütün iğrençliği ve bütün pislikleriyle dev-
ietin zaferi. RAF hapisteki yöneticilerini, yalnız-
ca kendisinin, kendi yöntemleriyle kurtarabilece-
ğini kanıtlamak istiyordu, ama ne oldu, başan-
sızlığı iman şiddet mantığına inanılmaz yarariar
sağladı. (...) Bu başansızlığın, müthiş ve havsa-
lanın alamayacağı şiddette yeni terör hareketJe-
ri doğurması olasıdır ama, silahlı eylemin tem-
silcileri olan RAF'ın kesin bir savaş yenilgisine uğ-
radığı da gerçektir, rehinelerin kurtanlması ge-
rilla hareketlerinin siyasal ve moral sonu oldu..."
Tborez'le biıieşt)ğiyandemiştim,öyleya!Ben bu-
nu AJman Devleti'nin yapısı, devlet terorizmi ile bi-
reysel terorizmin bırbirinin aynı olduğunu söylediği
zaman hissediyorum; çünkü Cohn-Bendit, kimse-
nin üstünde pek durmadığı bir noktaya ilişmiş, di-
yor ki:
"... savaştan bu yana ilk defa Almanya ekono-
mik düzeyde oynadığı bir rolü, askeri düzeyde de
oynadı; ilk defa olarak ünlü AJman ekonomik mo-
deti, askere ve polise dayalı bir toplum modeli ni-
teliğine büründü." Haksız sayılır mûPek sanmıyo-
rum; onun kanısınca bu olay Alman politikasında giz-
li bir sürecin, bir anda ortaya çıkışıdır. Ne gibi mi?
"... teknokratik bir kapitalizm, hatta bazen, tota-
liter bir kapitalizm eğilimi ile, usul usul yerli ye-
rine konmuş, polis baskı mekanizmalannın, eko-
nominin askerileştirilmesinin, düğmesine basıl-
mış gibi ortaya çıkması ki; aslında bunlar, tero-
rizmin de, onun şiddetle bastınlmasının da do-
ğurucusudurlar..." Cohn-Bendit de, aynı tanımla-
maya gelip bağlanıyor: "... Terorizm, siyasi umut-
suzluğun kesinleşmiş b*çimidir" ama, "... içbükey
bir aynanın içi ve dışı gibi, Alman Devleti'nin şid-
det eğilimi ile Baader/Meinhof çetesinin şiddet
eğilimi birbirinin içindedir". Yani, 'kapitalist' dev-
ietin faşizanlaşması, ona karşı çıkbğınıiddia eden ted-
hişçi' (terörist) örgüüerin faşizanlaşması, demek ol-
muyormu?.."
"... şunun bunun oyununa gelmek!..'
"... son olaylar yüzünden Alman sağı'nın birden
kızıla boyadığı Heinrich Böll, bunu bildiğimiz doğ-
ruttuda dile getiriyor:
"... Yuıttaşlann kaçınlması ve kattedilmesi, sos-
yalizmin değil, ancak faşizmin işine yarar!"
Ama en güzelı, adına bu eylemler düzenlenen, bir
yerde kuramlan gerçekleştirilen, fılozof Marcuse'n/n
de karşı çıkması:
"... birtakım kişiler, kapitalist toplumda ne ka-
dar önemli yer tutariarsa tutsunlar, bunlann or-
tadan kaldınlması düzenin işleyişini etkilemez, yer-
lerini başkalan alır. Baskı, baskıyı doğurur. Ama
toplumun desteğinden kopmuş bu baskılar, sol
düşünceyi öldürmekten başka işe yaramaz!.."
Nihayet, 'kızıl' Rudy Dutschke'nin katılmayapek
yatkın olduğum ağıryargısı:
"... terörist eylemler işçi sınrfına ve onun hare-
ketine zarar vermektedir, bunlan yapanlarsolcu-
lar değil, egemen sınıfın ajanlandır."
Nedenyatkın olduğumu siz de elbetanlamıssınız-
dır, zira ClA'in 'Bissel Raporu'nu beraberce ele alıp
irdelemiştik..."
'Buhara inkılâp eden su..."
"... Son bir soru: İyi ama tarihte devrimci şiddetin
rolünü yadsıyacak mıyız? Hayıri Devrim'in nesnel
koşulları oluştu mu, şiddet, 'buhara inkılâp eden
kaynayan suyun' şiddetigibi, içinde bulunduğu top-
lumsal kabın, heryanında birden variığını kendiliğin-
den duyurur. Nasıl mı? Halk, kendiliğinden silaha
sanlır. En yakın ve en önemli iki ömeğini, hep hatır-
lanz: Bizim Kuva-yı Millrye, son Yugoslav Devri-
mi/
Mustafa Kemal devrimi örgütlemeye başladığın-
da, Türk halkı silahlı eyleme çoktan başlamıştı. Hem
de, kendiliğinden! Aynı şey, Tito için de söylenebi-
lir. Bu gibi hallerde şiddetin zorunlu olup olmadığı
tartışılmaz artık, sadece örgütlenmesi ve yararlı
hedeflere yöneltilmesi düşünülebilir.
Ötesi, şunun bunun oyununa gelmektir..."
http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN
http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htim