Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 17 HAZİRAN 1999 PERŞEMBE
4 HABERLER
*._ «» ^^
DUNYADA BUGUN i Adalet Bakanı Türk, DGM değişikliği için DYP lideri Tansu Çiller'in istediği güvenceyi verdi
ALÎ SÎRMEN
"Yüzyılın En Berbat..."
Bilmem siz de, zaman zaman, gündemin en
başında görünen habeıierin yanında, önemsiz-
miş gibi duranlara takılıyor musunuz?
Haber ilk çıktığında, ben fena halde ona ta-
kıldım. Hani canım şu Time dergisinin son bu-
luşu olan "yüzyılın en berbat fikirieri" anke-
ti.
"En akıllı/ en aptal, en şık/ en riiküş, en iyif
en kötü, en yararlı/ en zararlı vb." gibi sınıflan-
dırmalar, kendine sunulanları "ooo I see" diye
itirazsız kabul eden, sıradan Amerikalının önü-
ne konan, tipik, yüzeysel ve tabii ki saçma bir
Amerikan buluşudur.
•••
Anımsayacaksınız, geçen yıl da, bir anket
yapmışlardı. Yüzyılın en önemli insanlan. O za-
man da, buna gülüp geçecektim de, bizim top-
lumun olayı bcjylesine ciddiye alması ve top-
lumsal bir histeriye dönüşen bir şekilde, Ata-
türk'ü listeye sokmak için gösterilen mezbuha-
ne gayret karşısında utancımdan gülememiş-
tim.
Sıradan Amerikalının dünyasında Atatürk'ün
ne yeri olabilirdi, Mustafa Kemal Paşa ona ne
diyebilirdi ki? Pekâlâ da, biz acaba bu işe ne-
den böylesine ifrit oluyorduk?
Time dergisi, Atatürk'ü listenin başına koysa,
O daha mı büyüyecekti? Listeye hiç konmadı-
ğında, Mustafa Kemal önemini mi yitirdi?
Herkes, olaya bulunduğu yerden, aynı za-
manda içinde bulunduğu koşulların, psikolojik
yapısının öznelliğiyle bakıyor bunda şaşacak
ne var?
• • •
Bakalım Time "yüzyılın en berbat dûşünce-
•Jeri" arasına hangilerini koyacak?
Bunlan okur ve irdelerken, Time'ın, hangi top-
lumun, hatta onun hangi kesiminin ve egemen-
lerinin sözcüsü olduğunu da unutmayalım.
Eğer öyle davranırsak, belki de globalizm rüz-
gâriannın alabildiğıne estiği ve bu gürültü ara-
sında, başka seslerin duyulmadığı ortamda,
yüzyılın son çeyreğinde, "ulusal devleti savun-
mak" fikrinin en berbatlar listesinde yer alma-
sına şaşırmayız.
Çok iyi anımsıyorum. Daha son çeyreğe gir-
meden önce, Yeni Ortam gazetesinde yabancı
basın derlemeleri sayfasını yönettiğim sırada,
çevirdiğim Batı kaynaklı bir yazı şöyle bitiyor-
du:
"Çok uluslu şirketlerin koridortanndaki en
korku veren hayalet, sosyalizmden de öte,
ulusal devlet ve bağımsızlığı görüntüsüdür".
Kısacası. adamlar bıze bugunlerı çeyrek yüz-
yıl önceden haber veriyorlardı.
• • •
Dünyada her zaman egemenler, kurallannı
koyup, kabul ettiımeye çalışırlar. Emperyalizmin
bir aşamasında, güçlü devletlertıep bunu yap-
tılar. Artık onu da geçtik. Şimdi o devletlerin ka-
rar mekanizmalan da, hızla onlardan daha güç-
lü olan dev şirketlere kayıyor ve dünya onlara
göre şekilleniyor. Bu yeni dünya herkesin aynı
anda aynı filmleri, aynı dizileri, hatta aynı maç-
lan izlediği, aynı renkli gazoz aynı marka pan-
tolon ve gömlek tükettiği bir yer olacak; çünkü
"öyle olması gerekir" diyor egemen güçler. Ve
bu dünyayı engelleyecek bütün sınırlar ve sınır-
lamalar kalkacak.
Devlet mi? O kalacak, ama başka işlevler,
başka bekçilikler yüklenerek. Artık devletler
kendi sermayelerinin bekçiliğini de yapamaya-
cak, yalnızca en güçlü sermayenin muhafızlığı-
na soyunacaklar.
Ve böyle bir ortamda. yıllar boyu birikimi ye-
teri düzeye çıkaramamış, kendi yatınmlannı ger-
çekleştirememiş, basını ve kamuoyu ne oldu-
ğunu tam anlamadığı bir globalizm goygoycu-
luğuna soyunmuş olan birtoplumun, tek uma-
rı IMF'nin önüne otunnak görünen sağdan ve
soldan "milliyetçi etiketli" iktidannın, bu varsa-
yımsal hasleti ile şişim şişim şişinmesinin ko-
mikliğini görmemek, buna acı acı gülmemek
elde mi dersiniz?
Diyarbakır
Müftü, Hizbullah'ın
ölüm listesinde
MAHMUTORAL
DtYARBAKIR- Diyar-
bakır Müftüsü Mehmet
Köse, geçmiş dönemde
camileri üs olarak kulla-
nan Hizbullah'a engel ol-
duğu için örgütün ölüm
listesine alındığını söyle-
di. Hizbullah operasyon-
lannda beş camı imamının
tutuklandığını açıklayan
Köse, son zamanlarda or-
taya atılan "kıyamet kopa-
câk" iddialannın halkı
korkutmak ısteyen kışi ve
örgütlereyaradıgını belirt-
ti.
Özellikle Güneydoğu
illerinde örgütlenerek, çok
sayıda cinayet işleyen ve
Iran modeli bir şeriat dev-
leti kurmayı amaçlayan
Hizbullah örgütüne yöne-
lik operasyonlar yoğun-
laştınlarak devam ediyor.
Diyarbaiar Müftüsü
Mehmet Köse, kentte gö-
reve başladığı sıralarda
Hizbullah militanlannın
namaz vakıtlen dışında
camilerde "ibadet edece-
ğE" bahanesiyle toplandı-
gını. bu durumun önüne
geçmek için büyük çaba
harcadığını söyiedi. Kısa
sürede örgütün camilerde-
ki yapılanmasını önemli
ölçüde ortadan kaidırdığı-
nı anlatan Köse, buneden-
le örgütün hedefi olduğu-
nu belirterek şunJan söy-
iedi:
"Şu an için örgütün ca-
milerdekj varlığııun tama-
men bittiğini söytemek
yanhş olur. Ancak, büyfik
çapca camilerden çıkânl-
dıJar. Camiler Diyanet'in
kontroiündedir. Camiıün
idaresi bana aittir. Biri ve-
ya birileri kalkıp da.cami-
İerin idarelerini kendi eile-
rine almaya kalkarlarsa, o
zaman karşılannda beni
bulur. Camilerin örgüt ta-
rafindan kullanılmasına
şiddetle direnç gösterdi-
ğin) içinörgürün hedefi ha-
line geldim. Şimdi koru-
mayla geziyorum. Bana
gönderilen tehditmektup-
lannı iJgili yerlere gönder-
dim. Son operasyoniar SJ-
rasında elegeçirilen belge-
lerde, örgütün "infaz ve
imha edılecekler' listesin-
de benim de adım var.
Çünkü,onlarcamininida-
resini almak tstediler ve
karşıiannda müftüyü bul-
duiar."
'Yargdamalar sürecek
9
ANKARA (CumhuriyetBürosu) -Ada-
let Bakanı Hikmet Sami Türk. DGM'le-
rin yapısında değı$ık!ik yapan anayasa
değişikliği tasansının TBMM'de kabul
edilmesi durumunda, süren davalann er-
telenmesinin söz konusu olmadığını söy-
iedi. Türk, değişikliğin gerçekleşmesi du-
rumunda, AbduIIah Öcalan davasında as-
ker üyenin yerine yedek üyenin kaldığı
yerden duruşmaya devam edeceğini açık-
ladi.
Hikmet Sami Türk. DYP Genel Başka-
nı Tansu Çiller'in anayasa degışikhğine
destek olmak için dün TBMM grubunda
yaptığı konuşmada dile getirdiği güven-
ceyi vermek amacıyla açıklama yaptı.
Yürürlükteki mevzuatta mahkeme üyele-
rinin birinin hukuki ya da fiili nedenler-
den dolayı görevinde bulunmaması duru-
munda yerine yedeğinin geçmesine ola-
nak tanıyan hüküm bulunduğıınu anımsa-
tan Türk, CMUK'un 381. maddesinin bit-
meyecek davaian herhangı bir üyenin ye-
rine geçmek üzere yedek üyenin izleye-
bileceğini öngördüğünü kaydetti.
Türk, DGM'lerin yapısında düzenle-
meye ilişkin anayasa değişıkliğinin ger-
çekleşmesi durumunda. buna koşut olarak
DGM Yasası ve Askeri Hâkimler Yasası
tasanlannın da derhal TBMM Başkanlı-
ğı'na sunulacağını belirterek "Anayasa-
nın 143. maddesinde yapdacak değişiklik
nedeniyle DGM'lerde görülmekte olan
davalarda berhangi bir aksama veya erte-
lemeye yer btrakmayacak bükümler yü-
rürlükteki mevzuatta bulunduğu gibi. as-
keri hâkimin aynlması sonucu boşalan
yerlere 15 gün içinde HSYK tarafindan
atama yapıunası ve me\cut hüküm de, ye-
ni kanun tasansuda yer afayor. Anayasa
değisikliğinin DGM'lerdeki davalann er-
telenmesine neden olacağı yolundaki kay-
güar yersizdir. Biz TBVEVl'de temsil edi-
Jen bütün partilerden anayasa değişikfiği
ve onu izleyecek olan uyıun yasası tasan-
sına destek l>ekliyoruz.~
Türkiye'nin DGM'lerde görüJen bir
çok dava nedeniyle Avmpa Insan Hakla-
n Mahkemesi'nce tazminat ödemeye
mahkûm edilebileceğine işaret eden Türk
şöyle devam erri:
"tmrab'da devam etmekte olan dava so-
nunda verüecek karar, ne kadar adil olur-
sa olsun AİHM'nin daha önceki içtihatla-
nna göre taraftız ve bagunsız savilmayan
bir mahkeme tarafindan verilmiş, bu ne-
denle adil olmayan bir karar olarak nite-
lendirilecektir. Böyle birduruma mevdan
verilmemesi için bu anayasa değişikliği ve
onu izievecek uvum tasansının en kısa za-
manda yasalastınlmasında ülkemiz açı-
smdan büyük yarar vardır."
Türk. "Butür önemli davakr dikkate
alınarak yapılması gereken bir takım de-
ğtşiklikier ertelenecek olursa o değişikliği
yapmak için aranan uygun zaman hiçbir
zaman bulunamayabüir'" diye konuştu.
Çiller, Öcalan davası nedeniyle günde-
me getirilen anayasa değişikliği konusun-
da hükümet yetkililerinin, mahkeme sü-
recini etkileyip etkilemeyeceği konusun-
da sadece 'Mahkeme karar verir" dedi-
ğini anımsatarak w
Tamam bu değisikliğe
destek verelim. Ama hükümet de çıksın
bir açıklama yapsın. Tamam mahkeme
karar verir. ama siz de bildiklerinizi açık-
Uyın da ona göre karar verelim*' demışti.
Ilk tur oylamada değişikJığın referan-
dumsuz gerçekleştirilmesi için gerekJi
olan 367 oyun üzerine çıkılarak 375 oya
ulaşılması, değişikliğin referandumsuz
gerçekleşebileceği izlenimi verdi. Yann
yapılacak ikinci tur görüşmelerde. yalnız
değişiklik önergeleri görüşülecek ve o>'-
lamalara geçiiecek. Öneriye 330 ile 367
oy arasında destek çıkması durumunda,
referandum yolu açılacak. 367 oya ulaşd-
ması durumunda ise önerinin Cumhur-
başkanı Süleyman Demirel'ın onayından
sonra Resmi Gazete'de de yayımlanarak
yürürlüğe girmesi bekleniyor.
Sürecin tamamlanması durumunda, de-
ğişiklik, Öcaian'ın esas hakktndaki sa-
vunması için 23 Hazıran'a ertelenen da-
vaya yetişmiş olacak. 23 Haziran günü
Imralı 'daki duruşmada, mahkemedeki as-
ker üye Abdülkadir Davaraoğiu'nun he-
yetten çekılmesı ve yenne duruşmalan
başından ıtıbaren izleyen yedek üye Meb-
met Maraş'ın geçmesi bekleniyor.
Müdahil avukat Cem Aiptekin, "görevi kötüye kullanmak suçundan değil, görevini yapOğı için yargılandığınr belirterek beraaOm istedi
16 Mart davası avukatlanndan Cem Aiptekin'in yargılanmasına başlandı
MÎT belgesinden kanıta dava
İSTANBUL(ANKA)-16 Mart Katliamı da-
vasıyla ilgili itiraflan içeren MlT'e ait bir bel-
geyı mahkemeye delil olarak sunan müdahil
avukatlanndan Cem Aiptekin e açılan davaya
Istanbui 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlan-
dı. Aiptekin, yargının vereceği beraat karannın
gerekçesi ve haklannda yapacağı bir suç duyu-
rusunun bunlann oyununu bozacağını ifade et-
ti ve hakkında beraat karan verilmesini istedi.
Dönemin Içişleri Bakanı HasanFehmiGüneş
ile Avrupa Demokratik Olkücü Türk Dernekle-
ri Federasyonu Başkanı Lokman Kundakçı ara-
sında geçen konuşmanın bant çözümünün da-
vanın görüldüğü Istanbui 6. Ağır Ceza Mahke-
mesi'ne delil olarak sunduğu gerekçesiyle mü-
dahil avukatı Cem Aiptekin hakkında açılan da-
vanın ilk oturumu Istanbui 5. Ağır Ceza Mah-
kemesi'nde yapıldı.
Alptekin'in, savunmasmı Türkiye Barolar
Birliği (TBB) Başkan Yardımcısı Hüseyin Er-
kenci, yönetım kurulu üyesı Ayşegül Bahçeka-
pı. Istanbui Barosu Başkanı Yücel Sayman. Sa-
karya, Tekirdağ. Kocaeli baro başkanlan ile Js-
tanbul Barosu'na üye avukatlar üstlendi.
Kimlik tespiti ve Beyoğlu 1. Ağır Ceza Mah-
kemesi tarafindan hazırlanan iddianamenin
okunmasıyla başlanan davaya Alptekin'in sor-
gusuyla devam edildi. Aiptekin, "görevi kötü-
ye kullanmak suçundan değil, görevini yapbğı
için yargılandiğım'" belirtti.
Aiptekin, u
.\nayasanın başlangıç hükümle-
rinde tanımı yapılan 'hürriyetçi demokrasi ve
bunun icaplanyla belirlenmiş hukuk düzeni'
adına duyduğum utançla; ama görevinin gere-
ğini yapan bir avukat ohnanm huzunıyla yargı-
lanacağun" dedi. Aiptekin, sözlerini şöyle sür-
dürdü:
"Ne kadar acıdır ki; 16 Mart ve daha birçok
kadianun failini. asli görevi olduğu halde yargı
önüne çıkarmay an devlet, 11 yıldır bu uğurda
hukuk mücadelesi veren biz avukatlan yargı
önüne çıkannayı uygun gordü. Ve ülkemizde
egemen olan 'kutsaİ devlet', bir kez daha hu-
kuk devleti 'nden hesap soruyor."
Duruşmaya bir süre ara veren mahkeme he-
yeri, daha sonra kararmı açıkladı. Mahkeme he-
yeti. 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nden "16 Mart
Katliamı" davası dosyasımn istenip incelen-
mesine. soruşturma ve ıddianame ile ilgili usul-
süzlülclerin değerlendirilmesine karar vererek,
duruşmayı erteledi.
Bahcelievler katliamı davası
Yazıcıoğlu ilk
ifadesini reddetti
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-TlP'li 7
üniversite öğrencısinin
öldürüldüğü
"Bahcelievler katliamı
davası"na devam edildi.
Mahkemede tanık olarak
dinlenen BBP Genel
Başkanı Muhsin
Yaacıoglu. 12 Eylül'de
gözaltındayken
işkencede
konuşturulduğunu
savunarak verdiği ifadeyi
19 yıl sonra reddetti.
tstenilen MlT raporu dün
de mahkemeye
gönderilmedi. Ankara 3.
Ağır Ceza
Mahkemesi'nde görülen
davanın dünkü
duruşmasına sanıklardan
Bünyamin Adanalı ile
müdahil a\'ukatlan
katıldı. Duruşmaya
KemaJ Türider
cinayetınden de tutuklu
bulunan Ünal
Osmanağaoğlu
katılmadı. Susurluk'ta
meydana gelen kazada
ölen ve Bahcelievler
katliamının planlayıcısı
olduğu iddia edilen
AbduOab Çatb'nın
dosyası ıse daha önce
aynlmıştı. Duruşmada,
BBP Genel Başkam
Yazıcıoğlu'nun 12
Eylül'de gözaitına
aluımasmdan sora askeri
savcıya verdiği ifadesi
okundu. Yazıcıoğlu.
"ÜUtü Ocaklan'na ait bir
arabanın katnam
sırasında Çatfa
tarafindan kullanünuş
olabileceğini. katfiamın
baa ülkücüler tarafindan
gerçekleştirümiş
oJabilecegini bu konudan
Çaüı'nın sorumlu olduğu
kanaatine vardıgını"
söylemişti. Yazıcıoğlu
dün ise askeri
savcılıktaki ifadesinin
işkenceyle alındığmı ve
kabul etmediğini söyiedi.
Sanık ve müdahil
avukatlannın sorulannı
yanıtlayan Yazıcıoğlu,
Bünyamin Adanalı'nın
katliama kanştığı
yönünde daha önce bir
duyumu olmadığını
savundu. Müdahil
avukatlardan Erşan
Şansal, aynı konuda
açılan başka bir davada
olayın Askeri Yargıtay ve
Yargıtay
değerlendirmesinden
geçerek kesinlik
kazandığını, bu nedenle
Yazıcıoğlu'nun ifadesini
kabul etmediklerini
söyiedi. tnsanhk onuruna
yakışmayan her rürlü
davranışın karşısında
olduklannı belirten
Şansal, Bahçelıevler'de
öldüriilen 7 gence
saatlerce işkence
yapıldığınm da
unurulmaması
gerektigine dikkat çekti.
Mahkeme Başkanı
Turgut Kocak. sanıklann
tutukluluk hallerinin
devamına, istenilen MlT
raporunun geciktirilme
nedeninin sorulmasına
karar vererek duruşmayı
erteledi.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun Manisa davasında işkenceci polislerle ilgili karan büyük sevinç yarattı
Çok çektiler ama soıııuıda kazandılar
NECATÎAYGEV
İZMİR - Türk kamuoyunun ve Avru-
pa'nın günd€mine oturan "Manisahgenç-
lere işkence" davasına son nokta>
r
ı koyan
Yargıtay Ceza Genel Kurulu karanyla *iş-
kence tescö" edilmiş oldu. Gençlerin sa-
vunmanhğını üstlenen avukatlar Sema
Fekdaş ile Pelin Erda, karann büyük
önem taşıdığını belirterek "'Burada kaza-
nan hukuk olmuşrur. Çekilen bunca acı-
nın Türkiye'nin demokratikjeşnıesine bir
katkı olduğu düşüncesi bütün çektikleri-
mizi unuffurmaktadır. Bu karar arük bir
içtihat halini aJdı" dediler.
Davanın bazı aşamalarda istedikleri gi-
bi gitmediğini. buna karşın hukuka olan
güvenlerini yitirmediklerini \ıırgulayan
avukat Sema Pekdaş ve Peün Erda şöyle
konuştular:
"Yaklaşık 4 yıl önce Manisa Emniyet
Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nce
gözalnna abnan 16 gencin devletie hicbir
problemi yoktu. Ancak devlet adına yetki
kullanan görevliler 11 gün boyunca onla-
ra acıyı, eziyeti ve güvensizliği tanırblar.
Böylece aik-lerinin hukuk mücadelesi baş-
ladı. Herkesin tanıkhk eftiği o acılarla de-
vam eden süreçsonundaverilen bu karar-
laadaletgerçekkşmiştir. Türkiye, Avrupa
Işkenceyi Önleme Söziesmesi'ni imzala-
nuşor. Yargıtay CezaGenel Kurulu, 'Tür-
kiye işkenceyi hem önlemekle hükümlü-
dürhem deyapılması halinde cezalandır-
makla yükümlüdür' demek suretiyle tari-
hi bir içtihat yaratnuşür."
Manisa Emniyet Müdürlüğü'nde 11
gün süre ile işkence gören Jak Kurt da
Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun verdiği
karara sevüıdiklerini belirterek "Çektiği-
miz acılan unutmanuz mümkün değil.
Ancak bu kararyüreğunize birazolsun su
serptLBu karar arnk umanm hımgüven-
lik güçlerine örnek olur. Biz baştan beri
adalettgüveniyorduk.geçdeoisa adalette-
celli etti. DUeğim başka Manisa'lar olraa-
suı" dedı.
PKK'nin silah ve mermilerîni baskalarına satmak istemislerdi
Silah hırsızı koruculara hapis
ENVERSEVİŞ
irfYARBAKIR-Kuzey Irak'takiope-
rasyonlar sırasında öldürülen PKK'li-
lerin silah ve mermilerini baskalarına
satmak isterlerken yakaJanan 3'ü koru-
cu 14 sanık hakkında Diyarbakır Dev-
ietGüvenlik Mahkemesi'nde açılan da-
va karara bağlandı. Mahkeme 3'û geçi-
ciköy korucusu toplam 8 sanığı 5 ile İ1
yıl arasında değışen hapis cezalanna
çarptınrken, 6sanık hakkındaberaatka-
ran verdi.
Diyarbakır 4 No'lu Devîet Güvenlik
Mahkemesi'nde dün yapılan duruşma-
da AbbasBabat, HasanHalisÇehk,Ah-
met Gizügöl. Ömer Babat, AbdüJaziz
Bulut, Medt Benek. AbdüJaziz Be&ek,
tsmafl Kara, Necmettin Beoek. Abdül-
mecitBenek,Sıdık Bulut,YusufBulut ve
Kenan BSen adiı sanıklar hazır bulun-
du.
DGM savcısı esas hakkındakı görü-
şünde, Şırnak'ın üludere ilçesi Şenoba
köyündegeçki köy korucusu olarak gö-
rev yapan Abbas Babat, Sıdık Bulut ve
Yusuf Buhıt'un aralannda silah ve mer-
mi ticareti yapma konusunda anlaştık-
lannı, güvenlık güçlerince kendilerine
verilen mermileri ve TSK'nin Kuzey I-
rak operasyonlannda öldürülen örgüt
mensuplanna ait sılahlan önce sakla-
dıkJannı, operasyonun bitmesinifl ar-
dından gizledikleri yerden çıkararak
Mardin'in Nusaybin ilçesinde satmak
jsterken yakalandıklannı belirtti. Savcı,
koruculann ve ofayia ilgiîeri bulunan
diğer sanıklann "Teşekkül oluşturarak
silah ve mermiticaretiyapmak" suçun-
dan cezalandınlmalannı istedi.
Sanıklar ise savunmalannda suçla-
malan kabul eüneyerek beraatlarmı is-
tediler.
Kısabir aradan sonrakararmı açıkla-
yan mahkeme, Ahmet Gizligöl, Emin
BabaJ, ftnef Babat, Abdülaziz Babat,
Ismail Kara ve Kenan Bilen hakkında
beraat karan verdi. Mahkeme, Abbas
Babat, Sıdık Bulut ve Yusuf Bulut adlı
köy korucularuu 11 'er yıl, Hasan Çe-
lik'i 7 yû, Abdülaziz Benek ve Necmet-
tin Benek'i 6'şar yıl, Mecit Benek ve
Abdülmecit Benek'i de 5 yıl 6'şar ay ha-
pis cezalanna çarpttrdı.
Manisa Emniyet Müdürlüğü'nce 25
Aralık 1995'te gerçeldeşririlen DHKP-C
operasyonunda, biri ilkokul öğretmeni ço-
ğunluğu lise öğrencisi 16 genç gözaitına
alınmıştı. Gençler 5 Ocak 1996 tanhınde
çıkanldıklan tzmir DGM'de örgüt üyesi
olmak ve örgüt üyelerine yardım ve ya-
taklık yaptıklan savıyla tutuklanmışlar-
dı. Olay tarihinde 14 yaşında olan Mahir
Göktaş ile birlikte Ali Göktas, Faruk De-
niz,Emrah SaitErda,Aşkuı Yeğrn,Levvnt
Kıhç, Hüseyin Korkut Boran ŞenoL Jaie
Kurt, Münire Apayduı, Ayşe Mine Bal-
kanh. Sema Taşar. AbduIIah Yücel Kara-
kaş,OzgürZeybek'ın Manisa"dakı sorgu-
ları sürerken gençlenn avukatlan eski
CHP tzmir Milletvekıli Sabri Ergül ile
Sema Pekdaş. Pelin Erda, müvekkilleriy-
le yaptıkJan görüşmede işkence gördük-
lerini saptadılar. Bunun üzerine Manisa
Emniyet Müdürü Kemal tskender ile
gençlerin sorgulannı yapan Başkomiser
Halil Emir. polis memurlan Ramazan
Kolak, Turgut DemireL Musa Geçer. Fev-
zi Aydoğ, Levent Özvez, Ergin Erdoğan,
Mehmet Emin DaL Turgut Ozcan, AtiUa
Gürbüz hakkında suç duyurusunda bu-
lundular. Soruşturmayı yürüten Manisa
Cumhuriyet Savcısı, Emniyet Müdürü
Kemal tskender hakkında takipsizlik ka-
ran venrken dığer polisler hakkında, iş-
kence yapmaktan Manisa Ağır Ceza
Mahkemesi'nde her bir sanık için 70'er
yıla kadar ağır hapis cezası istemiyle da-
va açtı. Dava. Manisa Ağır Ceza Mahke-
mesi'nde 4 Haziran 1996'da başladı.
Gençler bu duruşmada, sanık polisleri
tek tek teşhis ederek kendilerine kimlerin
nasıl işkence yaptıklanm a>Tintılanyla an-
lattılar. Yargılama sırasında Savcı Nec-
mettin Karabacakoghi. sanıklar için iş-
kenceden değil. "efrada kötü muamele"
yapmaktan 1 'er yıl 6'şar ay hapis cezası
talep etmişti.
Manisa Ağır Ceza Mahkemesi'nde ya-
pılan 15. duruşmada Mahkeme Başkanı
Mehmet Yıimaz. sanık polis memurlan-
nın gözaltma aldıklan gençlere işkence
yaptıJdanna ilişkin inandıncı kanıt olma-
dığını açıklayarak beraatlanna karar ver-
di. Mahkemenin verdiği beraat karanna
gençlerin avukatlannın yanı sıra Savcı
Karabacakoğlu da Yargıtay'a başvurarak
itiraz etti. Dosyayı ınceleyen Yargıtay 8.
Ceza Daıresi karannda, hangi sanığın,
hangi gence nasıl işkence yaptığına aynn-
tılı olarak yer verdi. Aynca, mahkemenin
IzmirTabip Odası"nuı işkenceyle ilgili ra-
porlannı dikkate aimadığına yer verdi.
Danıştay 8. Ceza Dairesi karannda, Ma-
nisa Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği
beraat karannı bozdu.
Bozma karan üzerine Manisa Ağır Ce-
za Mahkemesi'nde yapılan ikinci yargı-
lamada, duruşma savcısı Karabacakoğlu
ve gençlerin avukatlan. mahkeme heye-
tinin bozma karanna u>ıılmasını istedi.
Ancak mahkeme ilk karannda direndi ve
sanık polislerin beraatına karar verdi.
Gençlerin avukatlan. Sema Pekdaş ile
Pelin Erda, Yargıtay Ceza Genel Kuru-
lu'na başvurarak mahkemenin karanna
itiraz ettiler. Yargıtay Ceza Genel Kurulu
da karannda. bozma karannı yerindebu-
larak onayladı.
Avukatlarm açıklaması
Avukatlar, Ergül. Erda ve Pektaş, or-
tak bir basın açıkiamasıyla Yargıtay"ın
karannı değerlendirdiler. Avukatlar.
"Bu karar, Türkiye'nin taraf olduğu
Uluslararası Avrupa Sözleşmesi hü-
kümlerini iç hukukumuzun bir parçası
sayarak cezayargılamasmda 'büyük iç-
tilîatı' olusturmuşfur" görüşünü bildir-
diler. Avukatlar, bu karann alınmasın-
da Manisalı gençleri 4 yıl boyunca yal-
nız bırakmayan yazar, çizer, sanatçı, ay-
dın ve sivil toplum örgütlerinin büyük
katkısının olduğunu belirttiler.
Açıklamada "Bu karar, büyük ço-
ğunluğu düriist ve hukuka uygun görev
yapma gay reri içindeolan güvenlik güç-
lerimizin saygınlıgını koruyan bir ka-
ranur. Cezalandırılan güvenlik güçleri-
mizdeğil, onun içine sızmış bir avuç hu-
kuk tanımaz işkencecilerdir" denildi.
Gençlenn işkence gördüğü dönemde
Manisa Emniyet Müdürü olan Kemal
tskender'in Ankara Emniyet Müdürlü-
ğu'ne atanmasına da değinen avukat-
lar. "Önemü olan Kemal iskender'in
Manisa'dan Malatya'ya ve oradan da
başkent Ankara'ya yer değiştirmesi de-
ğil, KemalIskender'lerin çağdışı, hukuk
dışı zihniyet ve uygulamalanmn değiş-
mesj ve yok olmasıdır" dediler.