Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
10 HAZİRAN 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Erbakan
yargılandı
• DİYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
Kapatılan RP'nin lideri
Necmettin Erbakan'ın
Bingöl'de 1994yerel
seçimleri sırasmda yaptığı
konuşma nedeniyle
DiyarbakırDGM'de,
TCY'nin 312. maddesi
uyannca '"halkı, din ve
mezhep farkı gözeterek
açıkça düşmanlığa tahrik
etmek'" suçundan 3 yıl
hapis istemiyle
yargılanmasına devam
edildi. Diyarbakır 1 No'lu
Devlet Güvenlik
Mahkemesi'nde tutuksuz
olarak yargılanan sanık
Necmettin Erbakan'ın
katılmadığı dünkü
duruşmaya avukatı
Mehmet Ener katıldı.
Duruşma Milli Gençlik
Vakfi'nda ele geçirilen
kasetin beklenilmesi için
ileri bir tarihe ertelendi.
lletişim
ozguplugu
• Haber Merkezi-Birleşmış
Milletler Insan Haklan
Eğitımi 10 Yıh( 1995-2005)
Ulusal Komitesi'nin,
Türkiye Gazeteciler
Cemıyetrnin işbirliğıyle
düzenlediği basın
mensuplanna yönelik
tartışmalı eğitim
seminerinin beşincisi pazar
günü Basın Müzesi'nde
yapılacak. Saat 14.30'ta
başlayacak olan seminerde,
Marmara Üniversitesi
Hukuk Fakültesi öğretim
üyesi ve tstanbul Barosu
Insan Haklan Merkezi
Başkanı Prof. tbrahim
Kaboğlu "Toplumsal
lletişim Özgürlüğü"
konusunu ele alacak.
Seminere Devlet Bakanı
Mehmet Alı Irtemçelik de
katılacak.
Kuşlap suçlu
bulundu
• SIVAS (Cumhuriyet) -
Sıvas'm Sarkışla ilçesinde
geçen yıl meydana gelen ve
bir kışinin ölümü, 3 kişinin
de yaralanmasıyla
sonuçlanan trafik kazasmda
Şarkışla Asliye Ceza
Mahkemesi, göçmen kuşlan
suçlu buldu. Şarkışla-
Pınarbaşı karayolunun 15.
kilometresinde Vahdettin
Çelik adlı sürücü
yönetimindeki kamyonetin
devrilmesi sonucu Burhan
Çelik hayatını kaybetmiş,
Himayettin Çelik, tbrahim
Çelik ve Abdullah Babadağ
adlı kişiler de yaralanmıştı.
Olayla ilgili olarak yapılan
tutanakta. Çelik'e 8'de 3,
yolda trafiği engelleyen
göçmen kuşlara da 8'de 5
kusurverilmişti. Şarkışla
Asliye Ceza
Mahkemesi"nde görülen
davada Çelik dikkatsizlik ve
tebdirsizlik yüzünden
kusurlu bulunarak cezası
ertelenirken olaya neden
olduğu iddia edilen göçmen
kuşlar da suçlu bulundu.
9. KepiPliler Günü
• tstanbul Haber Servisi -
Kepirtepeliler Eğitim Vakfi,
Kepirtepe Köy
Enstıtüsü'nden 50 yıl önce
Kepirtepe tlköğretmen
Okulu'ndan da 25 yıl önce
mezun olanlarla birlikte
pazar günü 9. Kepirliler
Günü'nü çeşitli etkinlikle
kutlayacak. Vakfin 2.
Olağan Kongresi de
cumartesi günü Lüleburgaz
Kepirtepe'de yapılacak.
Kepirtepeliler Egitim
Vakfi'ndan yapılan yazılı
açıklamada "Trakya
topraklannın korunmasmı
isteyen" ve "yaşadığı
topluma karşı sorumluluk
duyan" Kepirtepeliler pazar
günü gerçekleştirilecek
etkinliğe davet edildi.
Açıklamada "Kepirtepe'de
boşaltılan yapılann yerine
Trakya Kültür ve Sanat
Merkezi'nı kurabılmek için
Fikirtepe'de buluşalım"
denildı. 9. Kepirliler
Günü'nde, Kepirtepe Köy
Enstitüsü 1948-49
mezunlannın 50, Kepirtepe
llkögretmen Okulu 1973-74
mezunlannın 25. yılı da
kutlanacak.
Faturalannı düzensiz ödeyen abonelerin elektriği, 'güven vermediği' gerekçesiyle kesiliyor
Aktaş'tan yeni bir yöntemtstarbul Haber Servisi - Aktaş
Elektrik, faturasını birkaç kez
gecikmeli ödeyen abonelerinin
borcu olmamasına karşm elekt-
riğini kesmeye başladı. Aktaş
Elektrik, abonenin elektriğinin
kesilmesine gerekçe olarak "gü-
ven vermemesini" gösterdi. Bu
uygulamayla borcu gözükme-
yen ev sahibi abonesinden "aç-
ma-kapama" bedeli olarak 1
milyon 450 bin lira, kiracı abo-
nesinden ise "güvence'' bedeli
ile açma-kapama bedeli olarak
toplam 6 milyon 750 bin lira
ödemesi talep ediliyor.
tstanbul Ânadolu yakasma
etektrik veren Aktaş Elektrik' in,
"Elektrik Saüşına Dair Abon-
man SözJeşmesi"ne aykın uygu-
lama başlattığı ortaya çıktı. Ak-
taş Elektrik'in abonelerini şaşır-
tan ve "haksız kazanç" sağlayan
Elektrik, kendisine başvuran ev sahibi aboneden elektriğin yeniden
verilebilmesi için açma-kapama bedeli olarak 1 milyon 450 bin lira, kendisine
güvence vermeyen kiracı abonesinden ise güvence bedeli dahil olmak üzere
toplam 6 milyon 750 bin lira yatırmasını talep ediyor.
"flgmç" uygulaması şöyle:
Abonesinin tesisatına yakla-
şık ayda bir ödeme tutannı fatu-
ra keserek bildiren Aktaş Elekt-
rik. faturanın son ödeme tarihin-
den itibaren her geçen gün için
gecikme zammı uyguluyor. An-
cak, gecikme zammı ile birlikte
faturayı Aktaş Elektrik'in vez-
nesine ödeyen abonenin elektri-
ği, borcu '0 TL' gözükmesine
karşıhk "Aktaş Elektrik'e gü-
vence vermediği'' gerekçesiyle
kesiliyor.
Aktaş Elektrik, kendisine baş-
vuran ev sahibi aboneden elekt-
riğin yeniden verilebilmesi için
açma-kapama bedeli olarak 1
milyon 450 bin lira, kendisine
güvence vermeyen kiracı abo-
nesinden ise güvence bedeli da-
hil olmak üzere toplam 6 milyon
750 bin lira yatırmasını talep
ediyor.
"Aktaş Elektrik TAŞ Alçak
Gerilim Elektrik Saüşına Dair
Abonman Sözleşmesi"ndeki,
"Özel Hükümler" ve "Genel
Hükümler"de ise abonenin
elektriğinin kesilmesine dair
böyle bir hüküm yer almıyor.
Aktaş Elektrik'in abonesini şaş-
kına çeviren bu uygulamadan
"haksız kazanç" sağladığını
açıkça ortaya koyan sözleşme-
nin genel hükümler bölümünde
yer alan beşinci madde ise aynen
şöyle:
"Yûkümlûlüğünü yerine ge-
tirmemesi veya sözleşme hü-
kümkrine aykın davranışı yü-
zünden elektriği kesilmiş olan
abone, yûkümlûlüğünü yerine
getirip sözkşmesine aylan olan
durumu düzelttikten sonra
elektriğinin yeniden bağlanma-
sı için, o tarihe kadar varsa birik-
miş borcunun tamamıru gecik-
me zammı ile açma- kapama be-
delini peşin olarak ödeyecektir.
Elektriği kesUdiği halde şirketin
haberi oimadan elektrik kullanı-
mına devam eden aboneye ka-
çak etektrik kullanun hükümle-
ri uygulanır."
Aktaş Elektrik aboneleri uy-
gulamaya büyük tepki gösterir-
ken, elektriğin yeniden verilme-
si için Aktaş Elektrik'e başvu-
ran aboneler ilgili kuruluşun ça-
lışanlanyla ödeme konusunda
tartışmalar yaşadıklannı belirt-
tiler. Bu arada, konuyla ilgili gö-
rüştüğümüz Aktaş yetkilileri,
kendilerine başvuran aboneleri-
ne son dönem fatura tarihleri ile
ödeme yaptıklan tarihleri göste-
ren çizelgeyi gösterdiklerini
kaydederek, istenen güvence
bedelinin makul bir ücret ol-
duğunu ileri sürdüler.
Gürtuna 'nın hazırlattığı yeni yönetmelik büyükşehir meclisi gündeminde
îstanbul'a 'imar affi' yönetmeliğiOKTAY EKİNCt
Yıllardır imar ve koruma hukukuna ay-
kın "rantpianlanyla" yağmalanan tstan-
bul, bu kez de kaçak ve yasadışı yapılaş-
maya "ruhsat" olanağı sağlayacak bir
"rant yönetmeliğûıin" tehdidi altında.
tstanbul Büyükşehir Belediye Başkan-
lığı'nm 17Mayıs 1999 tarihve 301 sayı-
lı yazısıyla Büyükşehir Belediye Mecli-
si 'nin "onayına" sunulan yeni "İmar Yö-
netmeliği Taslağı", anakent ve ilçe bele-
diye başkanlanna "imarkuraUarmabağ-
h kalmadan proje onaylama" yetkisi ta-
nıyor.
SİT alanlannda da Koruma Kurulla-
n'nı "devre dışına" çıkartmayı hedefle-
yen hükümler taşıyan yeni yönetmelik
taslağı, ruhsatına ve projesine aykın ya-
pılaşmaya ise "imar affi" anlamına gelen
olanaklar sağlıyor. Bu tür, yasalara açık-
ça aykın ve belediye meclisini "TBMM
yerine" koyan düzenlemelerle 10 milyon-
İuk kenti tam bir "yağma hukukuna" bag-
lamayı öngören yönetmelik taslağı için
"Hukuk müşavirliği görüşünü bile alma-
yan* Büyükşehir Belediye Başkanhğı,
mimar ve mühendis odalannın proje ve
inşaatlar üzerindeki "mesleki denetim"
haİdannı da yine devre dışında bırakıyor...
Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit
Gürtuna'nın onayıyla Anakent Mecli-
.* erel seçimlerin üzerinden bir ay bile geçmeden, 17 Mayıs
1999'da lstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'ne sunulan yeni
imar yönetmeliğinde "parseller küçültülüp, binalar büyültülüyor".
Imara aykın yapılann "bağışlanması" kurallanyla donatılan
yönetmelik, belediye başkanlanna da "ayncalıklı imar hakkı
dağıtma" yetkisi veriyor...
si'ne havale edilen yeni imar yönetmeli-
ği taslağında. şehircilik ve koruma ilke-
lerini gözetmek yerine kent ve toplum çı-
karlanna aykın "hukuk dısıyapılaşmala-
n destekJeyen" maddelerden kimi çarpı-
cı olanlan özetle şöyle:
• Başkaniara "Ayncahldı İmar tzni"
yetkisi: Taslağın 2.01. maddesi, yapı pro-
jelerinin "ilgilisinin talebi üzerine" bele-
diye başkanlannca veya yetkili kılınacak
teknık kurullarca; "imar yönetmeliği hü-
kümlerine bağh kahnmadan onaylanabi-
lir" hükmünü taşıyor. Bu kural, lstan-
bul'daki 27 ilçe belediye başkanını "imar
ayncahğı tanıma" yetkisiyle donatarak,
tüm metropoliten alanı "feodal krallann
insanna" terk ediyor...
• SİT Alanlannda Koruma Kurulu
"devre dışı": Koruma Kurullan'nca
"SİT" ilan edilen yerlerdeki "devam et-
mekte olan" inşaatlar hakkında nasıl iş-
lem yapılacağı yine kurul tarafindan be-
lirlenmesi gerekirken, taslağın 2.06. mad-
desinde bu yetki "betedryeye" alınıyor.
2863 Sayılı Koruma Yasası'na da açıkça
aykın olan bu hükmün gerekçesi olarak
ise StT karan öncesindeki yapı ruhsahnın
"müktesep hak" olduğu vurgulanıyor.
Böylece aynı yapının "StT koşullanna
uygun tamamlanmasını*' sağlayabilecek
Koruma Kurulu kararlan da "geçersiz"
kılınmak isteniyor.
• Yasadışı yapdara "bağışlama" (af)
olanağı: Taslağın yine 2.06. maddesinin en
sonuna eklenen bir fikra ise tam bir "imar
afn" niteliğınde. Fıkraya göre, "ruhsaö-
na ve eklerine aylan" inşa edilen yapılar
(yani, imar planına ve onaylı projesine
uygun olmayan) hakkında. mevzuattaki
"yaptmmlar" değil, bu yapılan "kurta-
rabilecek" lehte olan kurallar uygulana-
cak. Yönetmeliğin yeni şekli de bu tür
"lehte" yoruma açık hükümlerle donatıl-
dığından. kentin imar planı kurallannı
çiğneyen yapılar TBMM'den bir af yasa-
sına bile gerek kalmadan belediyeye ve-
Hukuk müşaviıierinin görüşü bile alınmadan büyükşehir meclisinin onayına sunulan yönetmelik taslağında, StT flan edflmiş
bölgelerdeki inşaatlara da 'eski imar kurallanna göre devam ermesi' hakkı tammyor. (Fotoğraf: UGUR GÜNYÜZ)
rilecek "para cezasıyla" (!) bağışlana-
cak...
• İmar Düzenlerinde "Karmaşa": Ya-
pılann bulunduklan arsada hangı oranda
yer işgal edecekleri ve inşaat emsaline
hangı alanlann gireceği konusunda imar
planlannda getirilmesi gereken kurallar
da taslakta "seçenekler sunularak" (!) ta-
nımlanıyor. (Md. 4.03) Bodrum katlann
yüzde 50'si de "emsal dışı" tutularak, ken-
tin altyapısını zorlayan toprak altı kulla-
nımlara olanak sağlanıyor.
• Parselkr "küçülüyor"; binalar "bü-
yüMlüyor": tstanbul gibi yoğun yapılaş-
ma baskısı altında bunalan bir kentte "ne-
fes aİHiabilir" doku yaratabilmek için en
temel kural "parsenerin bü>ük,yapılann
küçük tutulması" iken, yeni yönetmelik
taslağında parsel boyutlan küçültülerek
bina-blok boylan da arttınlıyor. Böylece
yönetmelik, daha fazla parsel elde etmek
isteyen "arsaspekülatörieri" ile daha bü-
yük inşaat yapmayı hedefleyen "müteah-
hhfcri" açıkça kollamış oluyor...
• Subasman "2 metre" (!); caöda "rant
kaö": Yönetmelik taslağı, yasalarda 50
cm (0.5 mt) olarak belirlenen subasman
seviyesini "2 metreye" çıkartarak, "kul-
lanılabilir bodrum katlar" yaratıyor. Bu
yoğunluk artışma ek olarak "çau meyli-
ni" de yüzde 33'lük yasal ölçüden "yüz-
de 40'a" çıkartıp yine "ilavıe kat" olanağı
sağlıyor. Yine yasal olarak mümkün ol-
mayan "bagımsızçan kaü" uygulaması da
yönetmeliğin 6.15. maddesine eklenen
son bir fıkrayla yeniden.gündeme getiri-
liyor...
tstanbul'un imar düzenini belirleyecek
bu yeni yönetmelik taslağı bir yandan be-
lediyelere hukuk dışı ve "keyfT imar izin-
leri verme ortamını hedeflerken, öbür
yandan özellikle meslek odalannın proje
ve inşaatlar üzerindeki mesleki denetim
olanaklan da yine "engefleyen" birdüzen-
leme şeklinde anakent meclisine sunul-
muş durumda.
Böylece Ali Müfit Gürtuna'nın da
kentsel sorumluluklar ve imar politikası
konusunda eski başkan Recep Tayyip Er-
doğan'dan farklı olmadıgı açığa çıkıyor.
Çünkü Erdoğan da 1994'te seçildigı za-
man, ilk iş olarak "imara" el atmış ve da-
ha ilk haftalarda mimar ve mühendis o-
dalannın. inşaat projelerini "belediye ruh-
sat vermeden önce" incelemesi haklanm
iptal ermişti.
Şimdi de aynı tutumu Gürtuna ser-
gileyerek, seçimlerden önceki "demok-
ratikkuruluşlariaisbnüği'' sözünübirke-
nara bırakıyor Samsun, Adana, Antalya
gibi büyükşehirlerdeki imar yönetmelik-
lerinde de yer almakta olan "meslek o-
dalan denetimi" kuralını tstanbul İmar
Yönetmeliği'ne yansıtmayan Gürtuna,
siyasal söylemi ile uygulaması arasında
"çelişki" bulunan yerel yönetkilerden biri
olarak da tarihe geçiyor.
1IRMIK / AYDIN ENGİN aengina doruk.net.tr.
Başlığa boşverin. Uydurdum. Aslın-
da çok bilinen, epey de bayat bir fık-
radır. Ama doğrusu Kosova'nın "dünü
ve bugünü"ne pek güzel uyuyor. An-
latayım da görün:
Ağa ile yanaşması atlı arabaya binip
kasabanın yolunu tutmuşlar. Yol uzun.
Tıngır mıngır giderken araba bir ara
durmuş, at arka ayaklarını gerip yolun
ortasına taze bir "marifet" indirmiş.
Ağa, yanaşmasına dönmüş:
- Bana bak, demiş. Şundan birpar-
makyersen, bu at da senin, araba da...
Yoksul yanaşma, yaylı arabanın, ya-
ğız atın çekimine kapılmış; yummuş
gözlerini; daldırmış parmağını ve yut-
muş.
Koskoca ağa bu; tükürdüğünü yala-
yacak değil ya. Dizginleri yanaşmaya
uzatmış "Al ulan" demiş, "At da senin
artık, araba da..."
Yer değiştirip yola koyulmuşlar.
Ama yanaşmanın yüreğinde bir kor-
ku: "Su ağa bu atla arabayı benim ya-
nıma koymaz. Aldım başıma belayı..."
Ağa da pişman: "Dilim kopsun. Gü-
zelim yaylıyı da kıratı da kaptırdık şu
çulsuza..."
Ikisi de kara kara düşünerek epey bir
yol almışlar. Bir ara araba yine durmuş.
At yine arka ayaklannı gerip yolun or-
Bir Kosova Fıkrası
tasına bir "marifet" daha indirmiş.
Gözleri parlayan yanaşma, yaradana
sığınıp ağasına dönmüş:
- Ağam, bak şu Allah 'ın kınnda iki ki-
şiyiz. Kimsenin bizi gördüğü yok. Aha
şu marifetten bir parmak da sen yer-
sen, atını da arabanı da alırsın geri...
Ağa sağa sola bakınmış. In cin yok.
Mal da canın yongası. Inmiş araba-
dan; daldırmış parmağı; yummuş gö-
zünü; yutmuş. Atını da arabasını da al-
mışgeri...
Yine yer değiştirip yola düzülmüşler.
Kasabaya yaklaşırken yanaşma acı acı
gülmüş:
- Ağam, demiş. Bizköyden çıkarken
bu atla araba senin değil miydi?
- Heeee, benimdi.
- Peki şimdi kasabaya vanyoruz. Bu
atla araba yine senin değil mi?
- Heee, benim.
Yanaşma bir kez daha gülüp sor-
muş:
- Peki öyleyse ağam, demiş. Biz bu
kadar b.ku niye yedik?
• • •
Kimi okuyucu anımsayacaktır; bu
satırlann yazan, NATO bombalan düş-
meden az önce Belgrad üstünden Ko-
sova'ya gitti. Sırplaryollan mayınla dö-
şediğinden orada sıkıştı kaldı; yirmi i-
ki gün sonra, bombalar düşmeye baş-
larken paçayı sıyırdı ve kapağı Üsküp'e
atıp kürkçü dükkânına döndü.
Dönmeden önce Kosova'da, özel-
likle eyalet başkenti Priştine'de çok
sayıda Sırp ve Amavut'la konuştu.
Arnavutlar, özellikle "Amavut milli-
yetçileri" banşçıl bir çözüm bulunma-
sını, örneğin Rambouillet Şatosu'nda-
ki görüşmelerde Sırp ve Arnavut ta-
rafların anlaşmasını açıkça istemiyor-
lardı. Sırplann burnunun sürtülmesin-
den, iyi bir kötek yemelerinden yanay-
dılar. Istedikleri, NATO uçaklannın bir
an önce gökyüzünde belirmesi ve
Sırplann tepesine bomba yağdırma-
sıydı.
Sırplar, özellikle Sırp milliyetçileri ise
NATO uçaklannın gökte belirmesinin
an meselesi olduğunu bile bile kuyru-
ğu dik tutma yarışına girmişler, tehdit-
lersavuruyorlardı. Priştineli bir Sırp ay-
dını açıkça söylemişti:
- ilk NATO bombası düştükten son-
ra sağ kalan Arnavutlar, sının aşmayı
başaran Arnavutlar olacak!
Priştineli Sırp aydını haklı çıktı. Ko-
sova'nın 2.5 milyonluk Arnavut nüfu-
su, bugün 580 bin Arnavuta düştü. Ge-
ri kalanlar ya ceset ya doğduğu top-
raklardan çok uzakta göçmen.
Priştineli Sırp aydını yanılmıştı da.
Gökten yağan bombaların Sırplar için
de ölüm, Sırbistan için öldürücü biryı-
kım olduğunu bilince çıkarmamıştı.
Oysa bugün NATO bombardımanı 80.
gününe ulaştı ve ortada "Arnavutsuz-
laştınlmış bir Kosova ve ölümüne hır-
palanmış, yanmış yakılmış bir Sırbis-
tan" var.
NATO uçaklanna davetiye çıkaran
Arnavutlarla NATO uçaklarına tehdit
savuran Sırplar şimdi birbirlerine bakıp
sorsalar yeri değil mi:
- Peki biz bu kadar b.ku neden ye-
dik?
• • •
NATO mu?
O çubuğunu yakmış ve biraz, 80 gün
kadar biraz gecikmeyle Balkanlar'ın
göbeğine yerieşmenin keyfini sürme-
ye hazırlanıyor. Kosova benzeri sorun-
larla boğuşan "başka bölgelere" de
göz kırpıyor
- Gelirim haaaa .'...
THY'de 1600'ü aşkın kabin memuru görev yapıyor.
O'nl ar
gökyüzüne
sevdah
AYKUT KÜÇÜKKAYA
Onlarla her zaman üzer-
lerinde "üniforma". bu-
lutlann üzerinde karşılaş-
tık. Yüzleri hiç mi hiç
"asık" değildi, uçağın
merdivenlerinde "sıcak"
bir gülümsemeyle karşı-
landık. Aynı tebessümle
havaalanından uğurlan-
dık.
Hostesliğin tüm dünya-
da meslek olarak kabulü-
nün yıldönümü olan "31
MayB" günü onlar "aynı
yere ahK" dercesine yere
indiler ve biz de hazır fır-
sat yakalamışken "gökJe-
resevdayı" sorduk. Bulut-
lann üzerinde 66 yıldır
uçan Türk Hava Yolla-
n 'nın (THY) hostes ve ka-
bin memurlannı temsilen
1965 yılında kurulan
THY Hostes ve Kabin
Memurlan Derneği (TAS-
SA) Başkanı Yasemin
Yürtdagülen, "Bazen biz
de hata yapabiliriz" diye-
rek "hostesUk" mesleğini
şöyle anlatıyor:
"Birind derecedeki gö-
revimiz >olculannuzın gü-
venliğkh'r. Daha sonra da
yolcumuzun bulutlann
üzerindeki gereksinimleri
ve konforu için çahşuiz.
Bakımlı görünürüz, gü-
lümseriz. Mesleğimizi se-
veriz. Ama bazen de hata
yapabfliriz. Yorgunluktan,
uykusuzluktan, saatlerce
havada kalmaktan. deği-
şik irtifalarda uçmaktan,
birkaç kez yere inip kalk-
maktan istemesek de be-
den dilimiz yanuş bir sirt-
>^1 verebflir. Kimi zaman
bireysel hatalanmız kitfe-
ye mal edflir. Hata için hiç-
biri bahane olamaz ama
aldığuTUz tepkikre üzülü-
rüz."
THY'de bugün görev
yapan 1603 kabin memu-
ru var. THY Kabin Hiz-
metleri Başkanı Nilüfer
Alataş'a göre "üniforma
hata affetmiyor." Alataş.
kabin memurlannın çalış-
ma prensiplerini ise kısa-
ca özetliyor:
"Kabin memuriuğu
onurhı bir meslektir. Say-
gısızuğa, disiplinsizliğe ve
bencüüğe asla yer yoktur.
Her kabin memuru üni-
formasını gi>ıp brinesini
takoğında bambaşka bir
kimlige bürünür. Yolcula-
ra göre bu kabin memuru-
nun bağlı olduğu 'ha\ ayol-
lan' demektir."
Artık bütün kabin me-
murlan eskisi gibi "ka-
dm" değil. Türkiye'de er-
keklerin kabin memuru
olarak çahşması 80'li yıl-
lardan sonra kabul görme-
ye başlasa da halen
THY'de 80'i kadrolu.
145'i part-time olmak
üzere toplam 225 erkek
kabin memuru görev yapı-
yor.
Bunlardan biri olan 70.
dönem kabin memurlann-
dan Serdar Temel, mesle-
ğini ve duygulannı, "Evet,
bir erkegim ve halkarasın-
da 'hostes' olarak bilinen
bayan kabin memurlan-
nın görevini paylaşmakta-
ynn" diye açıklıyor.
Ünlü tiyatro sanatçısı
Ferhan Şensoy, gençlik
yıllannda gökyüzünün bir
meleğine âşık olur. Şen-
soy'un, Gündeste'de uzun
uzadıya anlattığı ve 27 yıl
önce Pans'te düşen DC
9'da hayatını kaybeden
hostes aşkı 'Civciv'e (Gö-
nul Ba>Taktaroğlu) yazdı-
ğı son mektubundaki di-
zeleT, bulutlann üzerinde
yıldızlara duyulan aşkı an-
İatıyor:
"Kapann pencerelerini-
zi / güvercinler ölsün / ar-
tık tüm sansıniar crvciv'e
benzemiyor örneğin /
nam-ı ch ci\ gönül bayrak-
taroğlu-
na / du vardaİd res-
min duvar durdukça / du-
racak orada."
Evet.. "Onlar göldere
sevdah mı sevdah..." Sa-
hi!... Belki de 'o' gülümse-
yen yüzlere Şensoy gibi
kimbilir kimler sevdah!
Evraklar jandarma gözetiminde
ÖSS'de değerlendirme
aşaması başladı
AJSKARA (Cumhuri-
yet Bürosu)-Yaklaşık 1.5
milyon öğrencinin heye-
canla beklediği Ögrenci
Seçme Sınavı (ÖSS) için
değerlendirme aşaması
başladı. Öğrenci Seçme
ve Yerleştirme Merkezi
(ÖSYM), tüm merkez-
lerden gelen evrak ve ya-
nıt kâğıtlannı jandarma
gözetiminde tek tek sa-
yarak düzene koymaya
başjadı.
OSYM Başkanı Dr.
Fethi Toker, puanlann 12
Temmuz'da Sınav Sonuç
Gazetesi, tnternet ve
900'lü hatlardan açıkla-
nacağını belirtti.
ÖSYM Başkanı Dr.
Fethi Toker "Yaklaşık 1
milyon 479 evrak, jan-
darma eşliğinde tek tek
sayılarak denetJeniyor ve
bir düzene konuyor" de-
di. Evrakın daha sonra
optik okuyucuya verile-
ceğini belirten Toker,
"Bundan sonraki aşama-
ya msan eH değnûyor. İş-
lemler, tamamen elektro-
nik ortamda gerçeklesti-
riüyor" dedi.