Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
28 MAYIS 1999 CUMA CUMHURİYET SAYFA
E K O N O M I / ekonon,.l,a cumhuriyet.com.tr 13
Geçici vergtden
288 trilyon
• ANKARA(AA)-
Maliye Bakanlığı, geçici
vergi uygulamasmın
birinci döneminde 228
trilyon liralık vergi
tahsilatı yapıldığını
bildirdi. Maliye
Bakanlığı'ndan yapılan
açıklamaya göre,
yılbaşında yapılan
tahminlerde 223 trilyon
lira beklenen geçici vergi
uygulaması mayıs ayı
tahsilatı beklenen
rakamın üzerinde
gerçekleşti. 228 trilyon
liralık tahsilatın 207
trilyon lirasını kurumlar
geçici vergisi, 21 trilyon
lirasını da gelir geçici
vergisi oluşturdu.
Erdenrir'e
kötü haber
• SOFYA(AA)-
Bulgaristan hükümeti ve
Özelleştirme Ajansı,
ülkenin en büyük demir
çelik tesisi
"Kremikovtsi"nin
özelleştirme yoluyla satışı
ile ilgili ihalede, Erdemir'i
devre dışı bırakabilecek bir
karar aldı. Hükümet
karanna göre,
Kremikovtsı'nin satış
ihalesinde Erdemir'in
rakibi olan Bulgar "Daru
Metal" şirketine öncelik
hakkı tanınacak. Kararda,
her iki şirketin verdiği
teklifler arasında önemli bir
fark bulunmaması halinde
Kremikovtsi'nin "Daru
Metal"e satılacağı
belirtildi.
IMFP
Arjantin'i
övdü
• VVASHINGTON (AA) -
IMF Başkan Yardımcısı
Stanley Fischer, Arjantin
skonomisindeki geîişmeleri
övdü. Stanley FischeT,
VVashington'da yaptığı
açıklamada, Arjantin
hükümetinin, büyük
durgunluğa rağmen, bütçe
açıgının artmasını
ânlemeye dönük. övgüye
değer bir gayret içinde
alduğunu kaydetti. Arjantin
ıle yapılan anlaşma
jyannca 2.2 milyar
iolarlıkmali yardımın3.
iılimini onaylayan
Fischer, Arjantin'in
stediği zaman 1.3 milyar
iolarhk kredi
jekebileceğini ifade etti.
Küreselleşmenin anayasası için çalışmalar farklı zeminlerde sürdürülüyor
MATden sonra TEOSERKAN DEMİRTAŞ
ANKARA- Serbest ticaretin önündeki
engellenn kaldınlması ve çokuluslu şirket-
ler lehinekolaylaştınlmasınayönelik çalış-
malar yeni bir taslağa büründü. Çoktaraflı
Yatınm Anlaşması (MAI) girişiminin ba-
şansızlıkla sonuçlanarak askıya alınması-
nın ardından Dünya Ticaret Orgütü (WTO),
ABD ve Avrupa ülkeleri hazırladıklan ye-
ni düzenlemeleri WT0'nun Aralık 1999'da
Seattle'de yapacağı Bin Yıl Toplantısı'nda
(Millenium Round) 131 üye ülkeye dayat-
mayı planlıyor.
Çokuluslu şirketlerin yabancı ülkelerde
yapacaklan yatınmlann hiçbir engelle kar-
şılaşmadan yürütülmesi, daha fazla kaza-
nım sağlamalan için hazırlanan ve "küre-
seDeşmeninanayasası'' olarak bilinen düzen-
lemelerin 2000 yılına girmeden yaşama ge-
çirilmesi planlanıyor. MAI'nin yoğun ka-
VVTO'ya taşinmaya çallŞlliyor Çokuluslu şirketlerin
yabancı ülkelerde yapacaklan yatınmlann hiçbir engelle
karşılaşmadan daha fazla kazanım sağlamalan için hazırlanan ve
"küreselleşmenin anayasası" olarak bilinen düzenlemelerin
2000 yılına girmeden yaşama geçirilmesi planlanıyor.
muoyu tepkisi nedeniyle rafa kaldınlması-
nın ardmdan, şimdi de ABD ile Avrupa Bir-
liği (AB) arasında geçen yıl imzalanan Tran-
satlantik Ekonomik Ortaklığı (TEO) prog-
ramını temel alan bir anlaşma WTO aracı-
lığıyla dünyanın geri kalanına kabul ettiril-
meye çalışılıyor.
'Tjcaretin özgûrleştirilmesr
ABD ile AB arasında büyük pazarlıklar
sonunda onaylanan TEO, bu çalışmalann
ilk ayağını, yıl sonundaABD'nin Seattle ken-
tinde düzenlenecek Bin Yıl Toplantısı da
ikinci ayağııu oluşturuyor. "Ticaretin özgfir-
leştirilmesi" ile ilgili düzenlemeler konu-
sundaki pazarlıklar ve içerikleri şu unsur-
lardan oluşuyor:
- TEO, Avrupa Komisyonu'nun yönetim
kademelerinde görevli ve Thatcher'cı ola-
rak bilinen Leon Brittan ile ABD'li uzman-
lann ABD 0e AB arasında serbest ticaretuy-
gutamasmın başlaülmasuıayöoetik hazırlan-
dL 15'ler TEO'yu önce kabul etmediler an-
cak yapılan değişiklikler sonunda 18 Mayıs
1998'de kabul edildi. Rapor taraflar arasın-
daki ticaretin serbestleşmesini önleyen tek-
nikengeflerin aşümasını öngörüyordu. Amaç
kamu sözleşmekri, eğidnı, sağlık gibi hizmet
Bakırcıhk can çeldşiyor
BEKİRŞAHİN
GAZİANTEP -Ülkemizde yok olmaya yüz tutan el sanatlan
1
arâyMfciflcatrtSrArgirdi. ÖzeHîide Gaziantepie eMSnemli el sa-
natlan arasında yer alan bakırcılıkla uğraşan esnaf sayısının son
üçyıl içerisinde 400'den 210'a düştüğü öğrenildi BakırcılarOda-
sı Başkanı M. Burhan Kervancıoğlu, "Nesümiz tükeniyor"" dedi.
Gaziantep'in bakırcıhk ve bakır el sanatlan ile tanmdığını vur-
gulayan Kervancıoğlu, bakırdan yapılan mutfak eşyalannm gü-
nümüzde artık kullanılmadığını, hediyelik eşya olarak yapılanla-
nn da bölgeye yeterii turist gelmemesi nedeniyle sanşının çok azal-
dığını belirterek şunlan söylcdi:
"Mutfakta aruk bakır kullanılnuyor. HediyeHk süs eşyası ola-
rak igi var aaıa bu çok y«tersk kalıyor. Böhitıııuüf laı iiıi esnı sa-
VBI az,deniz de yok, tabü ki gelen turist sayisı da az. Bölgedeki tüm
taribieserlerturizme açıkolsa olay biraz farkü ohır." Esnafın üret-
tiğini çok az bir kârla satmak zorunda kaldığını sözlerine ekleyen
Kervancıoğlu, "BaJarcılıkta emek çok, kâr az. Böyk ohınca yeni
nesil gençfer 'Para az' diyerek baba meslekleri de olsa yanaşmı-
yorlar. Kısacasımeslekcançekişiyor. Bizkrsonnesliz
7
" dedi.
ve ürünlerin pazarianna her rürlü yöntem-
lekoşulsuz birşekilde ulaşmasını sağlamak-
ü. Böylece AB'nin bu konulardaki koruma
duvarlan yüaldL
- TEO toplantılanna katılan uluslararası
şirketler. başta Transatlantik Iş Diyaloğu
(TABD) olmak üzere birçok kurumda lobi
yaptılar. Bu arada tüketici gnıplan, emek
sahipleri ve çevre örgütlerinin şüphelerini
engellemek amacıyla bu kurumlarla diya-
log kuracak organlar oluşturdular.
- ABD-AB arasında imzalanan anlaşma-
nın asüamacu düzenlemeteriyıl sonundaya-
pılacak zirvede dünyanın geri kalanına ve
özeUikle de Gûney ûlkeierine empoze ettir-
mek. Bu çaba, hükümetlerin uluslararası
şirkederdcn aldığı destekle bir savaş gibiyü-
rütüldü ve bu aşamaya gelindi.
- WT0, Seattle toplantısını geniş bir kü-
reselleşme fuanna çevirmek ve sermayenin
serbest hareketinin önündeki son engelleri
kaldıracak biranlaşmayı paldırküldürtamam-
lamak amacında. Böylece ön göriişmeler
bile yapılmadan kamu sözleşmeleri, reka-
bet, ürünlerin kontrolü ve yatınm konulan-
nın; 1994'te Fas'ın Marakeş kentinde yapı-
lan toplantıda alınan tanm, hizmetler ve sa-
nayi ürünleri ile ilgili kararlann yenilemek
için gündeme getirilmesi planlanıyor.
Açlığa karşı stok yasak
WT0 toplantısında alınacak kararlarla
şöyle değişiklikler ojabilecek:
Sanayi mülldyeti: ÖzeUikle soya ve trans-
genic pinnç gibi Amerika'nıntekelindebu-
lunan tohumlar için patent haklanna mut-
laka uyulacak. Aynı zamanda üye ülkele-
nn, açlık riskine karşı stok yapmasına da sı-
nırlamalar getirilecek.
Kamu sözleşmeleri: Yabancı şirketler, ya-
tınm yaptıklan ülkenin ulusal ya da yerel
şırketleriyle aynı haklara sahip olacak.
Rekabet: Ülkelerin, yabancı şirketlerin ka-
muya yönelik alımlan veya teklifleri konu-
sunda denetımi olmayacak. Ticaretin kolay-
laştınlması için limanlar ya da havaalanla-
nndaki denetimler bir konteyner ya da bir
tek üriin örneği ile smırlı olacak.
Yenistandarnan Sanayi ürünleri, hizmet-
ler, kamu sözleşmeleri ve fıkri mülkiyet gi-
bi konulan içeren üzerinde uzlaşılan anlaş-
malarla adım adım her konuda standart ve
düzenlemeler getirilecek.
Uluslararası bunalımdan etkilenen ve
Uluslararası Para Fonu'na (IMF) bağımlı
olan yoksul ülkelerin WTO'nun baskılan-
na direnmesinin olanaklı olmadığı değer-
lendirmeleri yapılıyor.
Üyelerden zirvede görüşülmesini iste-
dikleri konularla ilgili başvurulannı hazi-
ran sonuna kadaryapmalan istendi. Anlaş-
malann çoğu, çok sayıdaki gayri resmi top-
lantılarda ele alınacak ve güçsüz ülkelerin
sessiz kalmalan yoluyla kabul edildiği iz-
lenimi verilecek ve resmi toplantıda im-
zaya açılacak.
tnterbank'ın alacağına ilişkin hisseler, başka şirketlere devredildi
Yağımır gibi haciz yağıyor
JIVENTGENCELL!
BURSA - Eski Bursa bağımsız milletvekilı Cavit
Çağlarve dayısı Şükrii Şankaya'nın, 'göz önünde bu-
unan' şirketlerdeki hisselerinin çok önemli bölü-
nünü 1998'deki operasyonla başkalarına devrettik-
;ri, Interbank'ın 600 trilyonluk alacağına yönelik ha-
iz işlemlerinin 'devredilen' hisselere yapıldığı belir-
aıdi. Çağlar'ın çeşitli şırketlerine ait 49 aracın, gün-
;r öncesinden haczedilmesine karşın bağlana-
ladığı da öğrenildi. Çok sayıda araca yö-
elik haciz talebi açılırken Bursa polisinin
adece Olay televizyonunca kullamlan bir
racı otoparka çektirebildiği. diğer araçla-
ın ortadan kaybolduğu öğrenildi.
Kaynaklar, Çağlar'ın daha önce de dev-
ît bankalan tarafindan uygulanan haciz işlem-
îrinden 'kiriı' çıktığını anımsatarak. "Türk
lcaret Yasası acısından tüm önlemler alındı.
lu a^ıdan endişeli değil, Çağlar'ın çekindiği,
"ürtCeza Yasası'nı ilgilendiren konular" di-
e konuşuyorlar.
Çağlar'ın, hukukçulanna özeUikle geliş-
•»eleri Türk Ceza Yasası acısından değerlen-
irrreleri talimatmı verdiği, ifade alma ya da
özaltı operasyonunun başlatılmadan önce
arekete geçilmesini istediği de iddıalar ara-
ındt.
ok sayıda araca
yönelik haciz talebi
açılırken Bursa polisinin
sadece Olay
televizyonunca kullamlan
bir aracı bulabildiği,
diğer araçların ortadan
kaybolduğu öğrenildi.
Çjğlar'la ilgili haciz işlemlerinin Istanbul merkezli yürütül-
ügüni, Bursa'daki işlemlerin de 'talimarla' yapıldığını bildi-
;n bukukçular, ortadan kaybolan 49 otomobilin, 'istendiginde'
ıhalıkla bulunabileceğini savunuyorlar. Bursa polisinin üst
ilzey yöneticileri de Çağlar'la ilgili dosyaya yönelik sorulan
eçistiriyorlar. Bursa polisindeki beklenti, soruşturmanın Istan-
ul folisi tarafmdan yürütülmesi yolunda.
»irtefler de boşaltıldı
Inerbank'ın Çağlar'ın şirketlerine yönelik başlattığı haciz-
:rir.devarn ettiği, bu arada çok sayıda şirketin 'kâğrt üzerinde''
el değiştirmesi sonucu hacızlenn 'göz önündeki şirket-
lere' uygulanabildiği de bildiriliyor. Bursa'daki Inter-
bank avukatlanyla Çağlar'ın avukatlan arasında hu-
kuk mücadelesinin sürdüğü de aktanlıyor.
Interbank'm, 26 Mart 1999'da Nergis Holding'e
bağlı Aksoylar, Nergis, Sifaş, Polylen, Yeşim adında-
ki tekstil firmalanna da Cavit Çağlar ve Şükrü Şanka-
ya'ya yönelik haciz yaptığı ve bu haciz sırasında hisse
devirleriyle karşılaştığı ortaya çıktı.
Cumhuriyet'e ulaşan belgelere göre ln-
terbank'ın avukatlanndan Metin Kıhç ile
Çağlar'ın avukatlanndan Doğan Anar'ın im-
zaladığı 'haciz tutanağı'nda, Interbankavu-
katı Kılıç, hisse devirleriyle ilgili itirazda
bulunuyor ve dava açma hakkının saklı tu-
tularak kalabilen hisseler üzerinde haciz
uygulattığı görülüyor.
Cavit Çağlar ve dayısı Şükrü Şankaya'nın bü-
yük şirketlerdeki hisselerini, 1998'in 6. ayından
sonra devretmeye başladıklan, İnterbank'ın de-
virlere karşın İcra Iflas Kanunu'nun 99. mad-
desine göre masraflar hariç 27 trilyon 799 mil-
yar 563 milyon 429 bin 907 Türk Liralık haciz
yaptıklan da belgelerden ortaya çıkıyor. Çağlar'ın
hisse devri operasyonuna başladığı 1998'in Ha-
ziran ayında Nergis Havacılık'a ait tüm hissesini
dayısıyla birlikte devTettiği, yine aynı yılın Ey-
lül ayında da bu ikilinin bu kez Aksoylar ve
Bankanın eski sahibi Cavit
Çağlar'uı300friht)n
liranın üzerinde kredi
açöğı ve kefil olduğu 5
milyar lira sermayeli 17
şirketin aynı adreste
faaliyet gösterdiği ortaya
çıktL Bankanın el
degiştirdigi ocak ay ında 54
trflyon tirahk ilk haciz
yapüan Çiçek TekstiL Orsa
Uluslararası Ticaret, Can
Dış. Ticaret, BeyGıdave
Benler Gıda'nın ardından
hafta başmda 249 trilyon
liralık haciz konulan 12
şirket de resimde görülen
Esentepe Kasap Sokak'ta
bir binada bulunuyor. 300
trilyon lirayı aşan haciz
işlemi başlatüan 17 şirketin
toplam sermayesinin
sadece 90 milyar lira
olduğu beliriendi.
Vurgununyankısı sürüyor
İnterbank Genel Müdürü Kadir Günay,
'Çağlar'ın parası varsa gelsin ödesin' dedi
TARIKYILMAZ
Yeşim Tekstil'deki hisselerini devrettikleri tutanaklarda yer aldı.
Paravan şirketlerde bir poiis
Cavit Çağlar'ın Interbank'tan kefaletiyle kredi kullandırdı-
ğı şirketlerinin ortaklan arasında yanında çalıştırdığı bazı isim-
ler öne çıkıyor. Bunlardan biri de, kurdurulan şirketlerde his-
sesi bulunan Ahmet Madran. 1980 öncesınin Bursa'daki ünlü
polis şeflerinden olan Madran, kentte 'Kütatayah Ahmet' ola-
rak biliniyor. Bursa'daki tüm işadamlanmn 'Ahmet abi'si ola-
rak tanınan Madran, Özal'ın ANAP'ında Bursa Belediye Mec-
lisi üyeliği yaptı.
Bursalı işadamı ve eski milletveki-
li Cavit Çağjar'ın sahibi olduğu inter-
bankT
ta yaptığı vurgunun yankılan sü-
rerken bankanın genel müdürü Kadir
Günay Esentepe Kasap Sokak'ta gö-
züken 17 şirket gibi daha birçok "pa-
ravan"şirketin olduğunu söyledi. Çağ-
lar'm önceki gün hacizlerle ilgili ola-
rak "Miktar önemli değil, anlaşılır"
açıklamasını da Günay "Madem öyle,
gelsin ödesin" diye yanıtladı.
'Bu rezaletçözühneli'
tstanhılHaberServis-DİSK-Tekstil Işçileri Sen-
dkası Genel Başkanı Sükyman Çetebi, işadamı ve
eki bakanlardan Cavit Çağlar'ın, gerçekleştirdiği
licatrilyon liralık vurgunun, sigorta primi ve vergi
torçlannın da eklenmesiyle daha da büyüyeceğini
blirtti. Vurgunun bütçede öngörülen açığm yüzde
D'unu oluşturduğuna dikkat çeken Çelebi, Tûrki-
y *nin iç ve dış borçlannın nedeninin bu ve benze-
r vurgualar olduğunu ifade etti.
"Fatıra sadece Cavit Çağjar'a mı kesüecek, en
smdan bazı siy asetçilerin, bürokratlann bu işte
prmag ohnası gerekmijTir mu" diye soran Çele-
İ " Yoisa bu skandal da bir Amerika seyahati ile
û nokmanacakur?" dedi.
Söylemez, Taner ve Hazine
J
yisuçladı
A^rcARA(C^lInhuriyetBü^offl)-DYP, eski mil-
letvekili, işadamı Cavit Çağlar'ın sahibi olduğu in-
terbank soygununu Meclis gündemine getirme ka-
ran aldı. REFAHYOL döneminde, içi boşaltılmaya
başlanan interbank olayıyla ilgili savunma yapan
dönemin Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı ve DYP
Izmir Milletvekili Ufiık Söylemez, bakanlığı döne-
minde, soygunu engellemek için aldığı bir dizi ön-
lemin daha sonra göreve gelen ANAP'lı Bakan Gü-
neş Taner tarafindan kaldırıldığını söyledi.
Söylemez, bu konuda Meclis araştırması ya da
soruşturması açılması için önerge vereceklerini bil-
dirdi. DYP Genel Başkanı Tansu ÇiBer de konunun
Meclis gündemine taşınması talimatını verdi.
Bakanlığı döneminde interbank'ınriskinin250 mil-
yon dolar olduğunu belirten Söylemez, ANASOL-
D hükümeti döneminde bu riskin 1.5 mih/ar dolara
çıktığını ifade etti.
Söylemez'in gündem dışı yaptığı konuşma üze-
rine, "sataşma" olduğu gerekçesiyle söz alan ANAP
Istanbul Milletvekili Taner ise bakanlığı dönemin-
de bankanın daha kuvvetli duruma getirildiğini, an-
cak piyasadaki olumsuz gelişmelerden etkilendiği-
ni söyledi. Şube açılmasında 1 milyon dolar serma-
ye koşulu getirildiğini anlatan Taner, "Daha sonra-
ki inceJemelerde teminatsız kredi verdiğuün ortaya
çıkması üzerine 13 milyar dolarhk teminat banka sa-
hipterinden ahnarak bankaya konmustur" 'dedi.
Yönetimi Tasarruf Mevduatı Sigor-
ta Fonu'na geçen Interbank'la ilgili
Hazine'nin hazırladığı rapor. dikkatle-
rin kuruma çevrihnesine neden oldu.
Günay. "Banka oJarak alacaktmuzYe-
şim Tekstil veya diğer büyük gnıp şir-
ketkri değil kL Bize borçlananlar Esen-
tepe Kasap Sokak'ta toplanan para-
van şirketler" dedi.
Dginç buluşma
Öte yandan dün Kasap Sokak'ta fa-
aliyet gösteren ve paravan denilen şir-
ketlerde yoğun bir hareketlilik göz-
lendi. Çağlar'ın şirketlerindeçalıştık-
lannı söyleyen 50'ye yakın kişi bura-
da bulunmalannm "bir gezi'' olarak
açıklarken Nergis Holding'in muha-
sebe müdürü, aynı zamanda Kasap
Sokak'ta faaliyet gösteren Orsa Ulus-
lararası Dış Ticaret'in ortak ve yöne-
tim kurulu üyelerinden Doğan Cengiz
basında çıkan haberlere ilişkin olarak
gazetelerin yalan yanlış haberler yaz-
dığını iddia etti.
"5 milyar lira sermayeli 17 şirket
İnterbank'tan nasd oluyorda 300 tril-
yon lirayı aşan kredi alabiliyor" şek-
lindeki sorumuza ise Doğan Cengiz,
"Kefaieder tamam, banka üzerine dü-
şen görevi yapmışür" yanıtını ver-
mekle yerindi.
ÇtFTÇİ DOSTU
SADULLAH USUMİ
Özgürlük Kimin İçin?
Çok partiii döneme geçtiğimiz 1945 yılından bu
yanagerçek demokrasiye kavuşamadık. Geçmış yıl-
larda bir Ingiliz parlamenteri Türkiye'dekı gelışme-
leri değeriendirirken "Biz demokrasinin içine doğ-
duk. Siz hâlâ anyorsunuz" demişti.
Bu gerçekçi sözleri dinlerken içimiz burkulmuş-
tu, ama verecek yanıt bulamamıştık.
Gene geçmış yıllarda Ege Bölgesi'nde bir kasa-
bada yapılan toplantıda basın özgürlüğü tartışılırken
işittiğimiz şu sözler bizi çok şaşırtmıştı:
"Bizim karnımızaç... Gazeteciler özgürlük peşin-
de. Basın özgürlüğü kann doyurur mu? Ne halleri
varsa görsünler..."
Toplantı oldukça kalabalıktı. Ne yazık ki yansın-
dan fazlası "Özgürlük kann doyurur mu" görüşünü
destekliyordu. Onlara basın özgürlüğünün nasıl ka-
nn doyuracağını anlatmaya çalıştık.
Elbette artık 20 veya 25 yıl önceki Türkiye'de ya-
şamıyoruz. Insanlanmız değişti ve gelişti. Demok-
rasiyi ve düşünce özgüriüğünü savunanların sayısı
arttı.
Ama ne yazık ki Batılı ülkelerde olduğu gibi ihti-
yaç haline gelemedi. Halkımız hâlâ yaşama imkâ-
nını bulamadığı gerçek özgürtüğün tadına varama-
dı.
Yazariar, çizerlercezaevlerini boylarken konuşan-
lar gene gazeteciler ve konuyu kendileri için görev
sayan üç veya beş değerli hukukçu.
Halktan, sivil toplum örgütlerinin bir kısmından,
tanm kesimini temsil eden oda ve kuruluşlardan, ne
yazık ki işçi sendikalanndan ses yok. Yaprak kıpır-
damıyor.
Halbuki düşünce özgürlüğü gazetecilerden çok
onlar için gerekli. llhan Selçuk, Çetin Artan, llha-
mi Soysal, Doğan Avcıoğlu yıllar yılı cezaevlerin-
de neden yattılar? Meslek hayatlannın bir kısmını ne-
den mahkeme kapılarında geçirdiler?
Hepsı de Türkiye'nin yetiştırdığı büyük değerler.
Türkiye'nin okuyan ve yazan ınsanlan. Dünyaya açı-
lan pencereler... Hiçbirinin aklından zoru yok. Hep-
si inançlannın doğrultusunda başına gelecekleri bi-
lerek yazdılar.
• • •
Şimdi gazetemiz yazaıianndan Oral Çalışlar gün-
demde. Bir röportajı yayımlandı ve mahkûm oldu.
Eğer Yargıtay onaylarsa cezaevine girecek. Muzaf-
fer Erdost'un karan ise onaylandı. Işık Yurtçu ve
Ragıp Duran cezaevinde yattılar ve çıktılar.
Eğer yasalar değiştirilemezse bu arkadaşlanmız
da son olmayacak. Yeni isimler gündeme gelecek.
Onlar da cezaevlerinde yatacaklar. 50 yıldan beri de-
vam eden bu üzücü tablo belki bir 50 yıl daha sü-
rüp gidecek.
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nail Güreli bu ko-
nuda Meclis'i, hükümetleri, partileri kaç kez uyardı.
Son olarak da Oral Çalışlar ve Muzaffer Erdost ne-
deniyle uyanyor
"Artık düşünceyi açıklamak suç olmaktan çıka-
nlmalıdır. Her konu özgürce tartışılabilmelidir. Tür-
kiye'nin imzaladığı ve yasa hükmünde olan ulusla-
rarası sözleşmelerin öngördüğü hukuksal düzenle-
melerin bir an önce yapılması gerekiyor..."
Güreli devam ediyon
"Asıl istemimiz tüm basın yayın yolu ile ilgili ya-
salann gözden geçirilerek, yasal mevzuatın demok-
ratikbiryaklaşımla, evrensel ölçûtlere uygun biçim-
de lletişim Yasası altında tek yasada toplanması-
dır. lletişim özgüriüğünü kısıtlayıcı hiçbir yasanın
çıkanlamayacağının anayasada yeralmasıdır..."
Istenen ve beklenen özgürlük lûtuf değildir. Üs-
telik gazetecinin kişisel beklentisi de değildir. Ga-
zetenin ve gazetecinin, ülkenin ve milletin haklannı
koruyabilmek için sınırsız birözgürlüğe ihtiyacı var-
dır.
• • •
Düşünce özgürlüğünden kimler korkar?
Vurguncular, soyguncular...
Devleti hortumlayanlar...
Çeteler, katiller...
Yasadışı iş yapanlar...
Yalancılar, sahtekârlar...
Peki, kimler yararlanır?
Ülke ve ülkede yaşayan işçisi, memuru, emekli-
si, çiftçisi, dar gelirlisi, işsizi ile tüm namuslu insan-
lar...
Bu nedenle düşünce özgüriüğüne kavuştuğumuz
zaman, çiftçiler ürünlerini daha gerçekçi fıyatlarla sa-
tacak. Işçiler, memurlar, emekliler, dar gelirliler da-
ha iyi ekonomik koşullara ulaşacak. Işsizlik ve hat-
ta açlık sona erecek.
Böyle birTürkiye isteyen işçi sendikalan, tanm ke-
siminin temilcisi ziraat odalan, ziraat mühendisleri
odası, biriikler, sivil toplum örgütleri sessizliğini boz-
malı ve Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nail Güre-
li'nin "özgürlük" çağnsına katkıda bulunmalıdır.
Eğer toplum hareketlenirse hükümetler, siyaset-
çiler direnemez ve düşünce özgüriüğünü kısıtlayan
tüm yasalan değiştirmek zorunda kalır.
Ingiliz demiryollarında 'skandal'
Özelleştirilen şirket
yatınmyapmak
yerine 'Mrh seçti
EkonomiServisi-lngil-
tere'nın özelleştirilen de-
miryolu şirketi Railt-
rack'in hizmet yetersiz-
liklerine karşın rekor dü-
zeyde kâr elde etmesi
'skandal' olarak nitelen-
di. Üç yıl
önce özel-
leştirilen
şirketin
günlük 1.2
milyon
sterline
denk gelen
rekor kâr
açıklaması, şirketin ya-
pım, sinyalizasyon ve is-
tasyonlarla ilgili yeter-
sizlikleri, hükümetin ise
denetim eksiklıği büyük
eleştirilere yol açh.
BBC'de yer alan ha-
berde, Railtrack Şirketi
Genel Müdürü Gerald
Corbett kânn yeni yatı-
nmlar için gerekli oldu-
ğunu söylerken şirketin
performansının iyi oldu-
ğunu savundu. Özelleştir-
me sonrası
hizmetlerin
yetersiz ha-
le gelmesi
nedeniyle
Ingiltere
Başbakanı
Tony Blair.
şubat ayın-
da yaptığı bir konuşma-
da, demiryolu şirketini
uyarmış ve performansı-
nı düzeltmediği takdirde
şirketin sözleşmesinin ip-
tal edilebileceğini vur-
gulamıştı.