25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16NİSAN1999CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMÎ / ekonomi@ cumhuriyet.com.tr 13 Ekonomistler 20. yüzyıla damgasını vuran olaylardan yola çıkarak 21. yüzyılı değerlendirdiler 6 Ulus devletin rolii azalacak'Ekonomi Servisi - Yirnünci yüzyılda ekonomı tanhıne damgasını vuran önem- li olaylardan yola çıkarak bir araştırma ya- pan ekonomistler 21. yüzyılda hükümet- İerin rollerinde radikal değişıkliklenn meydana geleceği ve güçlerinin azalaca- gını ilen sürdüler. Araştırmacılara göre 1929 yılında ABD'de patlak vererek dünyaya dalga dalga yayılan "Büyük Bunalım" ve ıkı büyük dünya savaşı, ulus devletlerin güç- lenmesine yol açan büyük olaylar. Ancak 20. yüzyılın ortalanndan itibaren esen "devletin ekonomideki rolünû azaracı" rüzgârlar gelecek yüzyılda da sürecek, hü- kümetlenn etkıleri azalacak hatta tek par- tili hükümetler giderek yerlerini koâlis- yonlara bırakacaklar Güven duygusu öldü AFP"nın habenne göre, 4 Ekim 1929'da paranın merkezi Wall Street'te üa saat için- de meydana gelen ve tüm dünyaya yayı- lan panik dalgası, yüzyıla damgasını dün- yada "güven duygusunu" öldürmesi ile vurdu. Wall Street'te iki saatten az bir süre ıçinde yaşananlar ise iki büyük ola- yın öncüsü oldu: Birincisı, üç yıl içinde 4 bin bankanın iflası, açlık ve sefaletle so- nuçlanan "Büyük Buhran", ıkincisi ise Alman diktatör Adolf Hitier'ın ikadan. Haberde, 20. yüzyılda dünya üzennde- ki refahın dagılımına etkı eden dığer bir olayın da 1971 yılından itibaren ABD ekonomisinin "oiağanüstü" büyümesı ve ekonomik gücünün tüm dünyaya yayıl- ması olarak gösterihyor. London School of Economics'ten Dud- ky Baines. Büyük Bunalım'dan sonra an- layışta kökten bir değışım yaşandığını ıfade ederek, -Büyük Bunalım, hükü- metlerin kontrolü ve müdahalesi içinbas- kı unsuru oldu" açıklamasını yaptı. Baines, 1. Dünya Savaşı'nakadarulus- lararası ekonominin göreli olarak açık rkonomistlere göre "Ulus devletler çatırdamaya başlıyor. Bunun nedeni de insanlann oy vermek ve vergi ödemekten kaçınmalan, buna karşm alım güçlerinin artmasını istemeleri". 21. yüzyıl çoğunluk hükümetlerinin giderek yerlerini koalisyonlara bıraktıklan bir dönem olacak. (serbest) olduğımu belirterek, şöyle de- vamettı: "Hükümetkrin müdahalesi dü- şfiktü. Büyük Bunalım. diğer dünya ülke- lerine karşı kendi ekonomilerini korumayı amaçlayan hükünıetlerin seçilerek ikti- dara gelmesine neden oldu." Uluslararası şırketlerçok güçlenmeye başlarken hükümetlerin de güçlennın za- yıfladığını kaydeden Baines, "Ulus-dev- letier çaürdamaya başlıyor. Bunun nede- ni de insanlar o> vermek ve vergi ödemek istemiyor ama alım güçlerinin artmala- nnı istryor" görüşünü savundu. Baines, 1970'lerden sonra ticaretin ulus- lararasılaşması ve kuralsızlaşmasınm a\- ru zamanda hükümetlerin kontrollenru yıtırdıği anlamına geldığmı belirterek -Buna tepki olarak güçlerini bir arada toplamaya çakşryorlar. Euro'nun oluştu- rulması buna örnek olabilir. Gelecekyüz- yıl içinde dünyada sadece üç para birimi kal^rjiğını tahmin ediyonım" dedi Küresel sorunlar OECD'nin gelecek program direktö- rü \\otfgang Michakki. yeni yüzyılda hü- kümetlenn ulusal rollenni ellerinde bu- lundurmaya devam edeceklerinı ancak güçlerinin azalacağını çünkü dünyanın küresel sorunlarla karşı karşıya bulundu- ğunu ıfade etti. Wolfgang Michalskı. "20. yüzyüın ekonomik tarihi hükümetlerin yüksetiş ve düşüşleri olarak özedenebilir, yeni yüzyılda ise tek başına iktidar olacak çoğunluk hükümetlerinin gözle görulür bir biçimdeazabcağı birdöneme giriliyor" yorumunuyaptı. Yurttaş, iktidara getirdiği siyasi partilerden zarardan başka bir şey görmediğini söylüyor 'Biz onlan tutuyoruz, onlar bizi tutmuyor'HAZAL A. ÇAKIR/ MUTLU DEMÎRKAN Şışli \e Beşıktaş'ın orta yerinde, dev binala- nn arasına sıkışmış yanm asırlık tek katlı evler- de de seçim konuşuluyor. Ne sokaklan süsleyen partı bayraklan. afışler ne de gün boyu şarkılar- la, türkülerle tur atan seçim otobüslen onlann um- runda. Oy için kömür, yiyecek, çiçek, camide lo- kum dağıtanlar da komik geliyor onlara. Memur emeklisi Şengül Karadağ sıyasılere güvenmediğıni söyleyerek söze başlıyor. "Global sistemde siyaset içinde dine yer yok" sözlenyle. Fazilet Partısi'ne si- tem eden Karadağ, "Eşantiyonlannı aldım. yedim içtim, yi- ne Ecevit'e oy verdûn" diye konuşuyor. Şengül Karadağ'ın annesi Adalet Hanım söze kanşıyor: "Biz onlan tutuyoruz, onlar bizi hiç tutmuyor yani." Siirtlı. 70'leremerdiven dayamış HaaOmer. Türlaye'nin bugün içinde bulunduğu sıkıntılann serbest piyasa ekono- misinden kaynaklandığını söyleyerek söze başlıyor. Ömer, "TurgutÖzarınbuülkejevTerdiğJzarankimsevermedL Bir defa piyasayı serbest bıraktı. Bu mfltette vicdan var mı? Yo- ook. Bir yumurta bir kuruşsa on koruşa sanyor. tster al is- ter sdma" dıye devam ediyor. ŞEÇÎM ÖNCESÎ İ A Ihlamur'dakı lüks sitelenn alt tarafında, iç içe kutu gıbi ev lerin oluşturduğu küçük "köy- de" yaşayan Hayriye Oktay'ı kapısında din- lenırken yakaladık. Oktay. 72 yaşında. Bugü- ne kadar bütün partılere oy verdiğıni, ancak kımseden hayu" görmediğini anlatıyor. Özel ambulans servısı sahibi Süleyman Ateş, partılenn sokaklara astığı bayrak ve afîş- lenn parasının halkın cebınden çıktığını be- lirterek şunlan sö> lüyor. "Sokaklara boşuna bayrak asıyorlar.seçim arabalan sokaklarda boşuna geziy or. Biz bayraklara, süslü arabalara oy vermiyoruz." 'Milyartık koltuklanna yapışırlar inşallatT Otomobil tamırcısı Süleyman Cerit de "Milyarlık Meclis koltuklanna yapışıp kalkmamalannı diliyorum. Meclis'te esnafin ve halkın iyiliğine çabşan 10 tane adam çıkaramaz- sın. Kimseye oy yok" diye yakınıyor. Kırtasiye sahıbı Ozcan Güninal da boş. oy kullanacağını söylüyor: u Güvenimizi yi- tirdik. İ nrversite mezunlan işsiz ja da üç kuruş paraya ça- hşryor. EmekBler maaş kuyruğunda ölüyor. Sistem kökün- den bozuk. Ha ngisi değiştirecek? Kimi getirdiy sek zarardan başka bir şey getirmedL" - - tstanbul'un 'yerB' halkı, siyasilerden umudunu kesmiş. Otomobil tamircisi Süleyman Cerit, "tnşallah miharük koltuklanna yapışıp kalırlar'" diye tepldsini dile getiriyor. Yurttaşlar. siyasilerden dürüstlük ve çalışma bekİiyor. Unuüdan seçmenlerdevar 57 yıldır Fulya'nın göbeğinde 7 horozu. 1 'er köpeğı-kedisi ve çok sayıda kuşu ıle birlikte yaşayan İsmail Mesut Güler, hayatı boyunca oy kullanmamış. Doğduğundan beri muhtarda kayıtlı olmasına karşm hiçbir seçimde ne arayan ne soran olmuş. Güler'in seçim değerlendırmesı şöyle "Valla hiçbirine vermem. Herkes kendi kendine dolandmcı, kızma>ın bana ama , Kim gelse aym pilav, aym kaşık." Sabahın erken saatlennde Fulya'da Karadenız Kahvesı'nin önünde ilk sıgaralannı ıçen Mehmet Akgün, Ibrahim Ipek ve İmam Emir de seçımı değerlendirirken, ıstıkrar isteklerini sık sık dile getiriyorlar. Tunceli'den 20 yıl önce aynlan İmam Emır, sıyasilere tepkasını, "Demokrasiyi en işleyen adam gelsin. Vergi Yasası çıkardüar. Fakirden topla>ıp zenginc aktanyoriar. Yasalar zenginİer için çıkanlıyor" diyerek dile getiriyor. Müteahhit Akgün, 'yeni doğan çocuklann bile' siyasilenn sözlerine inanmadığını vurguluyor. ÇİFTÇİDOSTU SADULLAH USUMİ Karpuz Üreticilerini Bekleyen Tehlikeler Türkiye, soygunculann, vurgunculann cirit attığı bir ulke haline gefdi. Yasalara aldıran yok. Sınırlanmız de- lık deşik. Her gun binlerce büyuk ve küçük baş hay- vanın yurdumuza kaçak olarak sokulduğunu artık bakanlanmız bile kabul ediyor. Kocaman TIR'larla Iran'dan getırılen meyve ve sebzeler pazarlanmızda satılıyor. Kaçak mı, yoksa ıthal mı olduğu belli değil. Atatürk'ün, Ismet Paşa'lann kurduğu devlete bir şeyleroldu. Silahlı çeteler kentlerin, kasabalann için- de cinayet ışlerken silahsız çeteler de göztenmızin önün- de kasalannı dolduruyor. Yazmak, çızmek. yol göstermek yetmiyor. Yapa- nın, yaptıklan yanına kâr kalıyor. Bozuk düzen ülke- mizin her bolgesinde egemen. Geçmiş yıllarda Nisan ayı ortalannda iran'dan ko- caman TIR ve kamyonlaria karpuzlar getirilır ve An- kara'nın, Istanbul'un, Izmir'in, hatta Trakya, Karade- nız, Akdenız ıllennın gobeğınde bağıra çağıra satılır- dı. Geçen yıl 10 Nisan'dan sonra tam ıkı ay süreyie milyonlarca ton iran karpuzu yurdumuza sokuldu ve pazariarımızda, marketlerimızde satışa sunuldu. Türkıye'nın her yanındaki zıraat odaları, çrftçi bır- liklen, dernekleri yurdumuza karpuz sokulmasını en- gellemek için adeta savaş verdıler. Hukumetı, yetki- li makamlan, valihklen göreve davet ettiler. Ama ne yazık ki engellemek mumkun olamadı. Devlet yetkililerinın bu ilgisizliği kavun-karpuzdan geçimini sağlayan 10 milyon insanımıza ve Türk eko- nomisine çok pahalıya mal oldu. Zira, Nisan ayından itibaren Türkiye'ye gırmeye başlayan İran karpuzla- n, Mayıs sonuna dogru piyasaya çıkan yertı turfan- da kaipuzumuzun satışını önemlı olçüde engelledi. Üretıcilerimiz, karpuzunu maliyetinin yansınasatmak zorunda kaldı. • • • Geçen yıl Iran'da bir dekar karpuzun maliyeti 15 ıle 20 milyon lira arasındaydı. Türkıye'de ise, enflas- yon yüzünden maliyet 90 ile 100 milyon lirayı geçi- yordu. Aradakı büyük fark yerii karpuzumuzu, İran karpu- zu karşısında rekabet edemez hale düşürdü. Aynca, en erken yetışen Çukurova bölgesindekı karpuzlan- mız bile Mayıs ayı sonuna doğru piyasaya çıkanla- bildiğı için 10 Nisan'dan itibaren Türkiye'ye girmeye başlayan İran karpuzlan tam bir buçuk ay süre ile ra- kıpsiz satış yaptı ve halkımızı karpuza doyurdu. Ve... Sadece bu nedenle karpuz eken milyonlarca üretıcımız, turfanda satışlardan yararlanamadı ve mil- yarlarca lira zarar etti. Özellikle Ege ve Trakya bölge- lennde karpuzlanmızın bır kısmı tarlada, bir kısmı da pazar yertennde çürüdü. Binlerce üreticimiz iflas et- ti. Karpuz ekımıni bırakanlar oldu. • • • Geçen yıl çıftçımızin ve Turk ekonomisinin yediği bu ağır darbeden yönetim kadrolanmız hıç ders al- mamış olacaklar ki, bu yıl 10 Nisan'dan itibaren 1999 yılı ürünu İran karpuzlan gene Türkiye'ye gelmeye baş- ladı. Sınır ticareti yolu ıle getirildığı ıddıa edılen bu kar- puzlar Istanbul'da, Edırne'de, Ankara'da, Izmir'de, Samsun'da, Adana'da satışa çıkanldı. Kilosu 250 ile 350 bin lira arastnda pazarlanıyor. Eğer kapruzlar iran'dan veya başka bir ülkeden sı- nır ticareti yolu ile getınliyorsa, yasalanmıza göre sa- dece ilgıli ilin sınırlan içinde satılması gerekir. Bir tek karpuzun bile başka illere sevkedilmesi yasaktır. Suç- tur. Çukurova'da her yıl karpuzlar daha tarlada iken pazartıklar başlar ve bu arada satışlar yapılırdı. Böy- lece üreticilenn eline bır mıktar da olsa para geçer- di. Geçen yıl İran karpuzu yerlı pıyasalara darbe vur- duğu için 2 ay önce yapılan anlaşmalann bırçoğu bo- zulmuştu. Tüccar bu durumu bıldiği için, bu yıl karpuz tarla- lannın yanından bile geçmiyor. Hatta, gelen görüş- metekliflerini reddediyor. Hepsi iyi biliyorki, İran kar- puzu Türkıye'de bollaştıkça fiyatlar daha da düşecek veTürk uretıcısı karpuzlannıyan fiyatın da altında sat- mak zorunda kalacaktır. Yetkili makamlar çok kısa sure içinde gereken ön- lemleri almazsa, milyonlarca karpuz üretıcımız bu yıl da milyariarca lira zarar edecek ve gene birçogu çift- çilıği bırakacaktır. Dikkat! Oda bile paranızı kurtaramayabilir! TEL- (O 212) 512 O5 OS FAKS. (O 212) 514 O7 51 Bir süre önce, "emrta/c komisyon- culannın kaparo veyergösterme ücreti" talep edemeyeceklerini duyurmuştuk. Emlak Komisyon- cuları Odası Başkanı Sabri Ateş'ten de aldığımız "Emlak ko- misyoncusu bundan böyle mes- lekikurallara uymakzorunda, yok- sa hakkında yasal işlem yapılır, meslekten ihraç edilir" bilgıleri doğrultusundasöz konusu habe- ri Istanbul başta olmak üzere bü- yük kentlerde kiracı olan okurla- nmıza sevinçle duyurmuştuk. Çünkü, bu kararlann yaşama geçirilmesi, özellikle standart söz- teşmeter kullandınlması pek çok ki- şinin canının yanmasına enge) ola- bilirdi. Ancak, takipçisi olduğu- muz uygulamanın işe yaraması için tüketicinin çok uyanık olma- sı gerektığini de, gazetemizden Reyhan Oksay ın yaşadıklan or- taya koydu. Anlaşılan hak etme- diği paranın üzerine 'yatarak' ge- çinmeye altşmış pek çok emlak ko- misyoncusunun, işini dürüstçe yapması için odanın başka ön- lemler de alması gerekecek. Oksay'ın, Istanbul-Feneryo- lu'ndafaaliyetlerini sürdüren, Ka- dirÖztürk'ün ortağı olduğu Tunç Emlak ve Dekorasyon'la ilgili şikâ- yeti üzerine gorüştüğümüz Em- lak Komisyonculan Odası Başka- nı Ateş, arkadaşımızın mağduriye- tınin giderileceğinı ve haklı talebi- nin karşılanmasına kefil olduğunu söyledi. Oksay, emlak komisyoncusu KadirÖztürk'ten ev kıralamış, an- cak 2-3 gün içinde evin tavanının alçak olması nedenıyle bu eve yer- leşemeyeceğini anlamış. Evi kira- larken Öztürk'ün talebı üzerine 200 milyon lira 'kaparo' veren Ok- say, evi kiralamaktan vazgeçince, 200 milyon lirasını geri ıstemiş. Ancak, Kadir Öztürk, bırakın pa- rayı iade etmeyi 200'ün üzerine 80 milyon lira daha ıstemiş, ayn- ca Oksay'ın deyişiyle 'dövmek- ten beter etmiş.' Haber korkusu Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Ateş, kendisine ilettjöi- miz şikâyetle ilgıleneceğini. Öz- türk'ün söz konusu parayı alma- ya hakkı bulunmadığını anlattı: "Paranın iade edilmesi gereki- yor, tüketicinin mağduriyetinin gi- derilmemesi dunımunda öztürk meslekten ihraç edilebilir, böyie ça- lışan komisyoncu istemiyoruz. ıd- dialıyız, halkımızın bizegüvenme- sini sağlayacağız. Bunun için bir- kaç kişinin canını yakmak zorun- da kalırsam çekinmeyeceğim..." Ateş'in bu kararlı tutumunu biz de, söz konusu bilgileri sizlere du- yurarakdestekledik. Çünkü, kim- senin canı yansın ıstemiyorduk. Oksay'ın şikâyetinı haklı bulan Ateş, bize aktardığına göre Mart ayının ortalanndan bu yana para- sının ladesini sağlamak için çaba sarf etti. Ancak yeterli gelmemiş olmalı ki, para bir türiü iade edilmedı. Baglı bulunduğu odayla dalga ge- çercesine sürekli oyalayan ve her ftrsatta 'iyi niyetinden' dolayı iade yapacağını vurgulayan Öztürk, bir- kaç gün önce Oksay'ın parayı al- mak üzere kendisine uğrayabile- ceğini odayabildirmış. Bürosuna uğradığında Oksay'a bir ay son- rasına senet uzatan Öztürk, 'ken- disiyle ilgili haberyazılmaması yö- nünde yazılı taahhüt' istemiş! Oksay, senedi kabul etmeme hakkına sahip ve almamış, zaten Öztürk'e güvenmek ıçın bir ne- den de bulamamış. Haber konusunda istenen yazı- lı taahhüde gelince, acaba Oda Başkanı Ateş 'kötü haberyazacak- lar diye korkutarak mı sorunlan çözmeye çalışıyor' sorusunu gün- deme getırdi. Sayın Ateş'ten sadece denetim görevini yapmasını beklediğimizi anımsatarak hem soruya yanıt hem de yaptınm gücünü hangi durumlarda kullanacağı konusun- da bizi aydınlatmasını bekliyoruz. Çaylı ağırlama İGDAŞ da seçim havasında Kapatılan Refah PartBi'nin yandaşlanyia doldurdugu İG- DAŞ'ta da seçim heyecanı var. Personei, şu sıralar İG- DAŞ'a uğrayan tüketicileri çay ve kahve ikramlanyla ağırlryor. Seçimlerden önce 'beş kanş suratta', zorla iş- lernteriyapan, 'bugün gitya- nn gel' diyen personei de seçim hazırlığı yapıyor dsa gerek. Görevden alınan Fa- zilet Partili Tayyip Erdoğan posterleriyle süslenmiş. İGDAŞ'a en son yaklaşık 2 ay öncesinde iptal edilen doğalgaz sözleşmesinin 11 miİyon liralık 3 ayn guvence parasını iade almak üzere uğrayan ve tsmintn açıklan- masını istemeyen birokuru- muz, "sözleşme öncesi ya- tınlan ve sözleşme bozuldu- ğunda iade edilmesi gere- ken" söz konusu parantn da seçimlere endekslendiğini farketmiş. Okurumuzun gö- rüştüğü yetkililer, önce para- nın iadesine ilişkjn bir yasal düzenlemenin bulunmadığt- nı savtayarak ödemeyi iki ay ertelediklerini söylemişler. Birkaç gün sonra ise para- sını iade edeceklerini bildir- mişler. Okurumuz, seçimlere 3 gün kala parasını almış, ama gecikme zamlarını alamamış.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear