Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
15NİSAN 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Akay Kavşağı'ndaki çınar ağaçlan Melih Gökçek'in seçim hırsının kurbanı oldu
50 yılhk ağaçlankestirdi• Akay Kavşağı
inşaatı. servis yolu
üzerinde olduğu iddia
edilen 10'ayakın
çınar ağacının
kesilmesıne yol açtı.
Ağaçlann 194O'lı
yıllarda dikildiği ve
Devrek'ten özel
olarak getirilen
"Doğuçınan" olarak
adlandınlan dayanıklı
ağaçlar olduğu
öğrenildi. Ağaçlann
son birkaç gündür
ardı ardına kesilmesi
ve kesilen yerlerin
üzerinin asfaltla
kapatılması dikkat
çekti. Aka\ ka\şağı'nın 1998 vılı ekim a\ındaki görünrüsihle (solda) son durunıu ($ağda)arasındaki fark Büyükşehir Belediyesi'nin ağaç katiiamının belgeleri oldu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-FP'li Ankara Bü-
yükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in. seçim-
lere yönelik prim yapmak amacıyla son dönemde hız-
Iandırdığı Akay Kavşağı inşaaü. yaklaşık 50 yıllık dev
çuıar ağaçlanna kıyılmasına neden oldu. Ankara Bü-
yükşehir Belediyesi Fen Işleri Daire Başkanı Irfan
Kaya, projeye göre daha kesilecek ağaçlar bulundu-
ğunu belirterek. "Birkaç ağaç için projeye engel ola-
maytz" dedi. Kaya, ağaçlann taşınmasının güç oldu-
ğu ve tekrar tutmadığı gerekçesıyle başka bir yere nak-
ledilmediğıni. dolayısıyla kesıldiğinı söyledı. Bır kıs-
mı Orman Bakanlığı'nın çevresınde bulunan ağaçla-
nn kökünden kesilmesine, Orman Bakanlığı. Mimar-
lar Odası Ankara Şubesı. CHP Ankara büyükşehir be-
lediye başkan adayı Murat Karayalçın ve başkentliler
tepki gösterdi.
Gerek kent ulaşım planına olan aykınlığıyla, gerek-
se ıhalenin yapılışmda kuşku çeken yanlanyla sık sık
gündeme gelen Akay Kavşağı inşaatı, servis yolu üze-
rinde olduğu iddia edilen l O'a yakın çınar ağacının ke-
silmesine yol açtı. Ağaçlann 19401ı yıllarda dikildi-
ği ve Devrek'ten özel olarak getirilen "Doğuçman"
diye adlandınlan dayanıklı ağaçlar olduğu öğrenildi.
Ağaçlann yaklaşık birkaç gündür ardı ardına kesilme-
si ve kesilen yerlerin üzerinin asfaltla kapatılması dik-
kat çekti.
Konuyla ilgili olarak Cumhuriyet'in sorulannı ya-
nıtlayan Büyükşehir Belediyesi Fen Işleri Daire Baş-
kanı trfan Kaya, ağaçlann kesıldığıni kabul ederek,
"Servis yolu üzerinde kalıyorsa kesilmiş olabfljr" diye
konuştu. Projeye göre bazı ağaçlann kesilmesi gerek-
tiğini kaydeden Kaya, birkaç ağacın daha kesilebile-
cegini söyledı. Kaya, "Bir ağaç için projeye engel ola-
ınayız. Ağaçlar her zaman yetişir ama insan yetismez"
açıklamasını yaptı. Kültür ve Tabiat Varlıklan Kuru-
lu'nun, ağaçlann kesilmesıni gerektiren projeye onay
verdığini ilen süren Kaya,"Ağaçlann nakü ya da baş-
ka bir yolla kurtardması düşünülmedi mi" sorusunu,
"Nakü otanağını düşündük ama olmadL Ağaçlar hıt-
muyor. Aynca çok büyük ağaçlar ve taşunası güç olu-
yor" sözleriyle yanıtladı. Kaya, ağaçlann gece yansı
kesilmesıne ılişkin soru üzerine de, çalışmalann gece
de sürdüğünü ve gündüz trafiğin yoğun olmasını ge-
rekçe gösterdi.
Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Viedat Ağ-
ca, verdiği bilgide 40 santimetre çapı geçen ağaçlann
kesilmesinin Kültür ve Tabiat Varlıklan Kurulu'nun
mevzuatına aykın olduğunu söyledi. Mimarlar Odası
olarak görsel kirlilik oluşturacağı ve Ankara'nın ula-
şım planına aykın olduğu nedenleriyle zaten kavşağa
karşı olduklannı belirten Ağca. "Bir şey yapıtryor di-
ye mevcut ağaçlann kesilmesi çok yanlış" dedı. Melih
Gökçek'in mahkeme kararlannı bile çığnedığinı vur-
gulayan Ağca, bu olaya gösterilebilecek en etkili tep-
kinin Gökçek'i yenıden seçmemek olduğuna işaret
etti. Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürü Musta-
• fa Karagül de, bir kısmı Orman Bakanlığı'nın çevre-
sinde bulunan ağaçlann kesilmesiyle ilgili olarak Or-
man Bakanlığı'na danışıhnadığını bildirdi. Konuyla
özel olarak ilgileneceklerini belirten Karagül. "Kıır-
tarabilme olanağı varsa, projeyi engeDeyecek durumu
yoksa ve buna karşın kesildiyse çok yaak" diye konuş-
tu. Karagül. bazı ınşaatlarda ağaçlann balkonlann bi-
le içinde bırakılabildiğine dikkat çekti. ODTÜ Mi-
marlık Fakültesi öğretim üyelerinden Mimar- Şair AB
Cengizkan da. eski belediye başkanı adaylarmdan Ek-
rem Barlas'ın yıllar önce Dışkapı 'da ağaçlan kestiği-
ni ve bu nedenle seçimi kaybettiğini anımsath. Cen-
gizkan, bu gibi olaylara karşı toplumdaki tepkisizlik-
ten yakındı.
CHP Ankarabüyükşehir belediye başkan adayı Mu-
rat Karayalçın da, 50 yılda yetiştirilen çınar ağaçlan-
nın kesilmesini büyük bir üzüntüyle karşıladıklannı
bildirdi. Teknolojinin bugün geldiği aşamada inşaat
çahşması nedeniyle ağaç kesmeyi "flkenik" olarak
gördüğünü \-urgulayan Karayalçın, "Proje tasanmı
buna göre yapilabOmelrydi'
1
dedi. Karayalçın, kendi
belediye başkanlığı döneminde uyguladıklan projeler-
de ağaçlan başka yerlere naklettiklerini anımsatarak,
'•Akay kavşağmdan ağaçlann kesilmesi isüı bir boyu-
tu. Bir başka bovutu da. yaşayan ağaçlann dibinin tü-
müyle asfaltla kapanması. Gerekliği büe tarüşılan bir
yannm için vapılan bu kaüiaıru. me\eut yönetim an-
htyışuun doğal bir sonucu olarak görüyorum" dedi.
şeriatçı gösteri
Şeiratçı terör örgütü lsUmi Büyük Doğu
Akıncılar-Cephesi'nin (İBDA-C) lideri
olduğu iddia edilen Salih tzzet Frdiş'in
(Mirzabeyoğlu) de aralannda
bulunduğu 4 sanığın, "anayasal düzeni
silah zoru ile değişrirmeye teşebbüs" ve
"yasadifi örgüt üyesi olmak" suçundan
yargdanmalanna başlandı. tstanbul 6
No'lu DGM'deki duruşmaya tutuklu
sanıklar Erdiş ile Saadertin
Ustaosmanoğlu "DGM'yi bo>kot
ettikleri" gerekçesiyle kaölmadı.
Duruşmaya tutuksuz saruk Hüsnü
Göktaş katüdı. Göktaş, kendisine
yöneltilen suçlamalan reddetti.
Duruşma nedeniyle sabahın erken
saaderinde DGM önünde toplanan
ÎBDA-C yanlısı şeriatçı grup oturumun
sona ermesinden sonra "AUahsız DGM
şeriata hesap verecek", "Komutan
Mirzabeyoğhı", "Ya şeriat va ölüm"
sloganlan atarak Beşiktaş fskelesi'ne
doğru yürüyüşe geçti. Gruba müdahale
eden poHs, 34 Idşiyi gözalüna akta.
(Fotoğraf: BERTAN AÛANOĞLU)
1994 seçimlerine giremeyen partinin gözü belediyelerde
HADEFin hedefi 12 büyük ü
ENVERSEVtŞ
DİYARBAKIR- DEP'in kapatılma-
sı nedeniyle 27 Mart 1994 yerel seçim-
lerine giremeyen ve doğuda birçok yer-
leşim biriminde belediyeleri RP'ye
kaptıran HADEP, bu kez seçimlere id-
dialı giriyor.Doğu ve Güneydoğu Ana-
dolu'da 12 büyük il ve 200'e yakın yer-
leşim biriminde belediyeleri alacakla-
nnı belirten HADEP'liler, FP'nin de
seçimlerde hüsrana uğrayacağını söy-
lediler.
HADEP Genel Başkan Yardımcısı-
Osman Özçeük. partisinin Diyarbakır
mitmglerini yasaklayanyetkililerin gö-
revden alınmasını istedi. Bölgedeki
HADEP adaylannın değerlendirmele-
ri ise şöyle:
Diyarbakır Büyükşehir Belediye
Başkan Adayı Avukat Feridun Çelik:
"Dharbakır'da 1995 yıh miHetveküliği
genel seçünlerinde 152 bin o> almışnk.
1994 seçimlerinde ise Belediye Başkan-
Itğı'nı Refah Partisi 40 bin o\1a kazan-
nuşu. Diyarbakır'da diğer siyasi parti-
ler tarafindan vapılan tüm anketlerde
biz birinci parti olarak çıknoruz. 200
binin üzerinde oy almamıza kesin bir
gözle bakryomz. Bütün bu olumsuzluk-
lara rağmen biz Dharbakır'da birinci
değü tek partijiz ve belediye başkanh-
ğı seçimlerini kesinlikle alacağız.'*
Bingöl Belediye Başkan Adayı Fey-
zullah Karaaslan: "1995 millervekib ge-
nel seçimlerinde HADEP, Bingöl'de 20
bin oyla 4. parti durumundaydı. Ancak
bu süre içinde çok şey değişti. HADEP
şu an Bingöl'de birinci parti durumun-
da. Bunu diğer siyasi parti raldpkrimiz
de söylüyor. Halkın büyük bir desteği
var. Çaüşmalanmızı aralıksız sürdürü-
yoruz."
Batman Belediye Başkan Adayı
Avukat Abdullah \kın: "1995 >ılmda
vapılan milknekilliği genel seçimlerin-
de HADEP. Batman"da 43 bin o>la bi-
rinci partiolmuştu. Şu anda Batman'da
tüm siyasi partOerin favorisi biziz. Bu
dunımda kazanacağımıza kesin bir
gözle bakryoruz.
Mardin Belediye Başkan Adayı Ce-
mal Vesek: "1995 seçimlerinde 47 bin
oyla ANAP'tan sonra ikmd partiydik.
Şimdi ise dengeler tamaraen değişti.
Mardin'de birinci parti durumuna gel-
dik. Bunu Mardin'deki tüm siyasi par-
ti temsilcileri de çok açık bir şekflde söy-
lüyor. Kimi yeıierde parti ba> raklan-
mız. posterlerimizyıruhp indiriliyor.A-
ma tüm bu olumsuzlukİara rağmen 19
Nisan'da belediyedejiz."
Şanlıurfa Belediye Başkan Adayı
Bozan Yücel: "1995 milletvekili seçim-
lerinde HADEP, 52 bin oyla 4. parti ol-
muştu. HADEP4 yıl sonra Şanlıurfa"da
birinci parti durumuna geldL Bu kamu-
oyu araştumalaruıda oldukça açık. 15
yıldan beri kent Refahh belediyeler ta-
raflndan yönetildi. Kentin beledheci-
lik anlammda durumu oldukça kötü.
Refahülar döneminde kente hiçbir şey
sağlanmadı. Belediye başkanbğım ala-
cagımıza kesin bir gözle bakıyonız.*1
Van HADEP Belediye Başkan Ada-
yı Şahabettin Özarslaner: "H.\DEP
V'an'da 1995 millet\ekilliği genel seçim-
lerinde 43 bin oyla Refah'tan sonra 2.
parti olmuştu. HADEP şu an Van kent
merkezinde birinci parti durumunda.
Kırsaldan kente göç, bizim için önemli
bir etken oldu. V'an'da siyasi partiler ta-
ranndan vapılan anketlerde HADEP
birinciolarak çdayor. Belediye başkan-
bğmı kesinlikle alacağız."
Siırt Belediye Başkan Adayı Meh-
met Selim Özalp: "1995 milktvekilligi
genel seçimlerinde HADEP. 19 bin oy-
la Refah Partisi'nden sonra sandıktan
2. parti olarak çıknuştı. Şimdi ise tek
parti durumuna gelmiştir. 95 seçimle-
rinde oy kullanamayan kırsaldan göç e-
den vatandaşlann çoğunu seçmen
kütüklerine vazdu-dık."
HADEP'in secime katılmamasını istemisti
Anayasa Mahkemesi'nden
Savaş'a ikinci kez ret
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Anayasa Mahkemesi, Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı Voral
Savaş'ın HADEP'in hertüriü
siyasi çalışmadan yasaklamp
seçimlere katılmasmın
engellenmesi istemiyle ikinci kez
yaptığı başvuruyii da reddetti.
Anayasa Mahkemesi, dün yaptığı
toplantıda, Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısı Savaş'ın HADEP
hakkındaki kapatma davasıyla
ilgili olarak verdiği esas
hakkındaki mütalaada yer alan,
bu partinin her türlü siyasi
faaliyetten men edilip seçimlere
kablmasının engellenmesi
istemini görüştü.
Yüksek mahkeme, HADEP
hakkında Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı'nca açılan kapatma
davasıyla ilgili yargılamanın
halen sürdüğü ve bu nedenle
koşullann oluşmadığı
gerekçesiyle Savaş'ın
başvurusunu kabul etmedi.
Seçimlerin
gündeminde
kültür
yine yok...Küttür Girişimi, Türkiye'yi 2000'li yıllara taşıyacak seçimlerden önce,
ülkemizin geleceği için vazgeçilmez bulduğu oncelikleri kamuoyuyla
paylaşmak istiyor:
Türkiye'nin güvencesi
kültür zenginliğidir.
Turkiye, çağdaş uygarlığın temelini oluşturan kültürlerin doğduğu,
Anadolu Aydınlanması'nın yaratıldığı toprakların ülkesidir. 'Çok
kültürlülük'ten kaynaklanan kültürel zenginliğimiz, uluslararası
alanda ülkemizi bir ilgi odağı yapmaktadır. Ancak, binlerce yıl
Anadolu'da yaşamış kültürlerin tümüne saygı göstermeyen, bu
güçten yararlanmayan politikalar, Türkiye'yi, dünyanın siyasal
ortamında bulunması gereken yere getiremez.
Türkiye'nin temel kültür sorunu yağmadır.
Türkiye'nin özgün varlıklan giderek artan bir yağmayla karşı karşıyadır.
Yağmacılıkla savaşmak, kültür varlıklarımızın yanlış kullanılmasına
karşı çıkmak., kültür ve doğa mirasını korumak ve yaşatmak, hepimizin,
her kuruluşun ve örgütün kaçınılmaz sorumluluğudur.
Demokrasi için sivil örgütlenme zorunludur.
Yeni binyıla girerken Türkiye^nin yazgısı yalnızca siyasal kadrolara
ve bürokrasiye bırakılamaz. Öncelikle kültür ve çevre alanlarında
olmak üzere, her kesitteki sivil örgütler güçlenmeli, karar ve
uygulamalara ortak olmalıdır. Sanat ve kültür, merkezi ve yerel
yönetimlerin tekelinden çıkarılarak, kamusal ve yerel katılımlarla
demokratikleşen özerk bir yapı tarafından desteklenmelidir.
Yerel yönetimler de kültürden sorumlu
olmalıdır.
Demokrasilerde, yerel yönetimler de, kültürel mirası korumakla
görevlidirler. Yerel yönetimlerin kültür ve sanat alanında belirli
amaçlan, sivil toplum örgütlerinin de katılımıyla hazırlanmış çalışma
programları bulunmalıdır.
Eğitimin hedefi "özgür düşünen yurttaş"
yetiştirmektir.
Eğitimin hedefi, Anadolu'daki binlerce yıllık kültürel birikimin ışığında,
Türkiye'nin bilimsel ve düşünsel gelişmesine katkıda bulunacak
"Özgür düşünebilen, yaratıcı, insan haklarını korumayı temel amaç
edinen yurttaş'lar yetiştirmek olmalıdır
Müzeler ve kütüphaneler canlandırılmalıdır.
Müze ve kütüphanelerimiz; Anadolu Aydınlanması'nın belgelerini,
bilgi kaynaklarını barındıran ortamlardır. Türkiye, bu kurumları,
kültürel gelişmenin ve eğitimin temel ögeleri arasına katmalı ve bu
doğrultuda donatmalıdır.
Türkiye yarının ülkesidir.
2000'li yılların başlıca sorunlarından biri "küreselleşme" olacaktır.
Dünya kültürleri bir arada değerlendirilecek, insanlann kültür hakları
uluslararası kuruluşlar tarafından desteklenecektir. Türkiye, kültür
açısından, yarının ülkesidir.
Bu bakımdan kültür varlıklarımızı en iyi biçimde, bugünden koruma
altına almak, bu zenginliğimizin bilincine varmak ve onu tanıtmak
önde gelen sorumluluklarımızdan biridir.
Türkiye, yalnızca siyasal inançlara, hükümetlerin geçici yaklaşımlanna
göre değişen kültür politikalarından kurtulmalı, sivil toplum örgütleri,
kamusal kurumlar, sanat, kültür ve bilim kuruluşlarının katılımlarıyla
saptanan, 2000'li yıllara uygun bir kültür politikasını öncelikle
oluşturmalı; politikalar doğrultusunda da geniş kapsamlı bir plan
hazırlanıp uygulamaya konulmalıdır.
Kültürün gelişmeye götüren başlıca yol olduğu
unutulmamalıdır.
"Z* KUItür Girisimi
no^Kj
Stafan ¥ « H H «
Tahstn Vuca!
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Anlatamadığımız...
Geçenlerde elime, Yunanistan Dışişleri Bakanı
Georgios Papandreu'nun Almanların ünlü haftalık
dergileri Der Spiegel ile yapmış olduğu bir söyieşi
geçti. Bizim yazılı ve görüntülü basırif bu söyleşiden
söz etmiş ve ben de okumuştum.
Fakat orijinal metni okuduğum zaman, bır kez da-
ha hayretler içinde kaldım. Söyleşınin ilk sorusu ve
yanrtı şöyleydi:
_ Spiegel: Olympia bölgesi kent meclisi Abdullah
Öcalan'a onur vatandaşlığı vermiş Bay Papandreu,
bu konuda ne diyorsunz?
Papandreu: Bu durum, Yunanistan'daki kamuoyu
kanısının bir sonucudur. Öcalan'ın iki yönü var. Tür-
kiye onu bir terörist ve devlet düşmanı olarak görü-
yor. Yunanistan'da ise, özgürtük ve demokrasi sa-
vaşçısı olarak görülüyor. Ve her iki yaklaşımda da
gerçeğin izleri var. ,
Buyrun bakalım...
Olympia bölgesi neresidir bilmiyorum, ama Öca-
lan'a "onur vatandaşlığı" verecek düzeyde onurluy-
salar, öcalan onlara mübarek olsun. Ben verdim, git-
ti...
Fakat Dışişleri Bakanı'nın ağzından, Yunan halkı-
nın Öcalan'ı "demokrasisavaşçısı" olarak gördüğü-
nü okumak, doğrusu beni ciddi bir biçimde şaşırttı
ve günümüz anlammda olmasa bile, demokrasinin
beşiği sayılan Yunan halkının, demokrasiden böyle-
sine uzak düşmüş olması karşısında çok üzüldüm.
PKK'nin herhangi bir ülkede yönetim erkinı kullan-
mamış olduğunu dikkate alırsak; hemalde bu "de-
mokratlık", PKK'nin örgüt içi ilişkilerinden kaynak-
lanıyor olsa gerek. Ve Hitler ne kadar demokrat idiy-
se, Mussolini ne kadar demokrat idiyse, kuşkusuz
Öcalan da, onlara yakın bir düzeyde demokrat idi.
"Onlarkadar" demiyor, "onlarayakın "diyorum. Zi-
ra PKK'nin örgüt içi demokrasisi, Italyan faşist par-
tisinden de çok daha geriydi, Alman Nazi partisin-
den de. Hele hele ne Hitler'in, ne de Mussolini'nin,
karnını kaşıya kaşıya insan yargıladığına dair hiçbir
bilgi sahibi değiliz. Ne diyelim, inşallah Yunan halkı
Öcalan gibi demokrat liderlerin yönetiminde bir sü-
re yaşar da, demokrasinin ne olduğunu anlar. Ama
bu kez Nikos Sampson darbesi ve Türkiye'nin ga-
rantörlük hakkını kullanarak Kıbns'a müdahale et-
mesine güvenmesin...
•••
Bu durum bize, krtle iletişim araçlannın gücünü
göstermesi ve olaylan nasıl saptırabildikleri konu-
sunda da fikîr veriyor.
öcalan'ın "demokrasi savaşçısı" olarak adlandı-
nlabilinmesi için, o adlandırmayı yapanın, demok-
rasiden en ufak bir nasibi olmamış olmast gerekir.
Ve Yunanistan'da "sokaktaki adam"\n bu konular-
daki tüm bilgilenmesi, "medya" adı da verilen, kit-
le iletişim araçlarından oluyor. Artık nasıl bir bilgilen-
meyse...
•••
öcalan'ın "özgürlük savaşçısı" olarak görülmesi
de, en az demokrasi savaşçısı olarak görülmesi ka-
dar hazindir. Eğer Kürt halkının özgüriüğü için savaş-
mak gibi bir niyeti olsaydı; Kürtlerin en insanlık dışı
baskıîarla karşılaştığı Suriye'de, Hafız Esad'a karşı
bayrak açması beklenirdi. Oysaki o tam tersini yap-
tı ve Kürt kökenli vatandaşlann, diğer etnik köken-
lerden gelen vatandaşlar gibi. tam bir özgürlük Için-
de oldukları ve hiçbir engelle karşılaşmadan "1. sı-
nıfvatandaş" olduklan Türkiye'ye karşı mücadele et-
meyi yeğledi. Eğer Yunan halkı günümüz dünyasın-
da Hafız Esad'ın özgüriüğü temsil ettiğine inanıyor-
sa, tek kelime ile, yazıklar olsun...
Yunan halkının; Hafız Esad'ın öcalan'ı ve PKK'yi
neden desteklediğini ve beslediğini düşünmesi ge-
rek. PKK içinde savaşan Suriye uyruklulann, PKK
içinde savaştıklan sürenin, "askerlik hizmetine" sa-
yılmasının nedenini de araştırmaları gerek.
• • •
Çıldırmamak mümkün değil. Insanın içinden avaz
avaz bağırmak geliyor. Demokrasiye adını veren Yu-
nanistan'ın halkı (her ne kadar eski Yunanlılarla ilgi-
len olmasa da), Öcalan'ı özgürlük ve demokrasi sa-
vaşçısı olarak görüyor...
Ve Yunanistan'ın Dışişleri Bakanı da bu komedi-
yi, "Halkımızın kanısı" diye açıklıyor.
Yunan halkının bu kanaati, gökten gelen bir ilham-
la mı oluştu? Yunanistan devletinin, bu konudaki
sistemli propagandasıyla oluştu bu kanı. Ve şimdi
de "kıvırtmaya" çalışıyorlar.
Her şey bir yana, Avrupa uyuşturucu trafiğindeki
PKK payı dikkate alındığı zaman, Öcalan'ın nasıl bir
"kahraman" olduğu anlaşılır.
Ama bunu bir türlü anlatamıyoruz, bir türlü anla-
mak istemiyoriar. Ne yapsak boşuna...
Selek: Saldırıyla ilgim yok
Mısır Çarşısı
davası başladıİstanbul Haber Servisi - Mısır
Çarşısı'nın bombalanması eylemi-
ni gerçekleştirdikleri iddiasıyla
haklannda dava açılan ve aralann-
da avukat Alp Setek'in kızı sosyo-
log Puıar Selek'in de bulunduğu 15
sanığın yargılanmasma başlandı.
İstanbul 4 No'lu DGM'deki du-
ruşmaya tutuklu sanıklar Pınar Se-
lek, Abdülmecit Öztürk. Aiaattin
Öğet, tsa Kaya, Kübra Sevgi, Baran
Oztürk, Heval Oztürk. Ercan .\lır,
MaşaDah Yağan, Delibaş Arat ile
bombalı saldmda sağ kolu kopan
ZeynepYanar müdahil olarak katıl-
dı. Tutuksuz yargılanan_MenderesÖğet,ErkanÖğet,Ha-
san Kılıçdoğan. .Aiican Öğet ve Suat Kayak'ın katılmadı-
ğı duruşmada savunmasını yapan Selek, sosyolog oldu-
ğunu belirterek Ortadoğu, Latin Amerika ve Avrupa'da
farklı bilimsel araştırmalar yaptığını anlattı.
Güneydoğu'da yaşanan olaylarda 30 bine yakın kişi-
nın öldüğünü anımsatan Selek, "çabşmayı toplumsal bajğ-
lamda açıkiayabilmek" için "katüıma mülakat" yönte-
miyle PKK konusunda bir araştırma yaptığını anlattı.
Selek, PKK'yi anlamak için Abdullah Öcalanla bir gö-
rûşme yapmak istediğini bu nedenle de örgüt üyeleriyle
ilişki kurduğunu kaydederek bombalama olayıyla bir il-
gisi bulunmadığını savundu. Selek araştırmaya başla-
madan önce yargılanacağını bildiğini. ancak "bu boyut-
ta bir komplo''yu beklemediğini ifade ederek emniyet
ifadesini baskı altında verdiğini ve polisin kendisine
bombalama ile ilgili soru sormadığını sözlerine ekledi.
Diğer sanıklar da polis ve savcıhk ifadelerini reddetti.
Selek ile ilgili tutanaklan imzalayan polislerin tanık
olarak dinlenmesine karar veren mahkeme heyeti duruş-
mayı erteledi.
Pınar Selek