Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
15 NİSAN 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMÎ / ekonomi(« cumhuriyet.com.tr 13
Sanayici,
Meclis'te 'beyaz
sayfa' istiyor
• Ekonomi Servisi -
Istanbul Ticaret Odası
(İTO) Yönetim Kurulu
Başkanı Mehmet Yıldınm.
18 Nisan seçimlerinin
Türkiye ekonomisi için
yeni bir başlangıç
olabileceğini belirterek
"Köşe dönmece
p»litikalannı vatandaşa
kadar indirdik. Artık beyaz
bir sayfa açılmasını
istiyoruz" diye konuştu.
Yıldınm. seçimlerin
ardından oluşacak
parlamentodan çıkması
olası koalisyon
hükümetının fazla uzun
öraürlü olmayacağını öne
sürdü.
BM'nin Doğu
Kalkınma
Ppogramı
• ERZURUM(AA)-
Birleşmış Milletler
Kalkınma Örgütü'nce
(UNDP), Doğu Anadolu
Bölgesi'ne yönelik olarak
başlatılan "Doğu
Kalkınma Programı"
uygulamasına. mayıs
ayında başlanacağı
bildirildi. Programın
amacınm, Doğu Anadolu
Bölgesi'ne yapılacak
yatmmlar için proje ve
fınans desteği sağlamak
olduğu belirtilirken
program ıçın 1 mılyon
dolarlık bütçe aynldığı
ifade edildi.
Petrol liyatları
yükseldi
• LONDRA (AA) -
Uluslararası pıyasalarda
petrol fıyatlan, yenıden 15
dolann üstüne çıktı.
Dünyanın önde gelen
petrol borsalanndan
Londra Vadeli Işlemler
Piyasası'nda, Kuzey
Denizi Brent türü petrolün
mayıs ayı vadeli fıyatı 38
cent artarak 15.19 dolara
yükseldi. Ne\v York
Borsası'nda Batı Teksas
türü petrolün mayıs ayı
vadeli fiyatı da 32 cent
yükselerek 16.72 dolara
Çıktı. Böylehkle
uluslararası piyasalarda
petrol fîyatlan şubat
aymdan bu yana yaklaşık 5
dolar yükselmiş oldu.
Petrol fiyatlannın
yükselmesine neden olarak
yatvnmcılar arasmda,
Kosova krizinin yayılma
endişesi gösteriliyor.
Bjrikmiş
8örev zararları
I ANKARA (AA) - Kamu
bankalannın birikmiş
görev zaran alacaklan
çerçevesinde, seçimlerden
sonra Ziraat Bankası ve
Halkbank'a toplam 350-
400 trilyon liralık devlet
tahvili verilmesi
planlanıyor. Geçen
günlerde Ziraat Bankası'na
verilen 200 trilyon ile
Halkbank'a verilen 80
trilyon liralık enflasyona
endeksli tahvillere ilave
olarak seçimleTden sonra
Ziraat Bankası'na 150
trilyon. Halkbank'a da 200
ile 250 trilyon liralık devlet
tahvili verilecek.
Enerjide dışa bağımlı hale getirilen Türkiye, ihtiyacmm üçte ikisini ithal etmek zorunda
Yerel kaynaldar beldiyorEkonomi Servisi - Enerji sıkıntısının an-
cak özelleşhrmeyle aşılacağı yönünde gö-
rüşlerin dayatılmasış la 'darboğaza* sürük-
lenen Türkiye, kaynaklannı kullanamıyor.
Enerjide dışa bağımlı hale getirilen Türki-
ye, geçen yıl kullanılan enerjinin yüzde
62.3'ünü ithal ederken, enerji ihtiyacmm sa-
dece yüzde 37.7'sini iç üretımle karşıladı.
Türkiye'de stratejik öneme sahip enerji
sektöründe "ciddi sıkıntılar yaşanacağı kor-
kusu" yaratılarak bir an önce yapılması ge-
rektiği savunulan özelleştırmelerde kamu
yaran göz ardı edilıyor. Buna karşılık, yük-
sek potansiyele sahip yenilenebilir enerji
kaynaklanna yeterlı araştırma ve yatınm ya-
pılmadığını rakamlar da ortaya koyuyor.
Enerji ve Tabiı Kaynaklar Bakanlığı verile-
Yerli üretim sadece yüzde 38
Özelleştirmeye dayalı ve kamu yarannın göz
ardı edildiği politikalar sonucu kaynaklannı
kullanamayan Türkiye enerji ihtiyacının
sadece yüzde 37.7'sini iç üretimle karşıladı.
rine göre, Türkiye geçen yıl 76.3 milyon ton
petrol eşdeğeri enerji tüketti.
Ticari enerjinin yüzde 43.9'unu petrol,
yüzde 16.4'ünü linyit, yüzde 11.9'unu taş-
kömürü, yüzde 4.6'sını hidrolik elektriİc,
yüzde 13.2'sini doğalgaz, yüzde 0.5'ini de
yenilenebilir kaynaklar oluşturdu.
Tüketim için arzedilen 76.3 milyon ton pet-
role eşdeğer enerjinin yüzde 62.3'ü ithal
edilen kaynaklarla karşılandı. Ticari değeri
olmayan odun ve atık gibi maddeler dikka-
te alınmadığmda ise ithalat oranı yüzde 69'a
kadar yükseliyor. Başka bir ifadeyle Türki-
ye ticari enerji arzının yüzde 70'ine yakını-
nı ithal etmek zorunda bulunuyor.
Türkiye, tükettiği petrolün yüzde 89.4'ünü,
taşkömürünün yüzde 86.3"ünü, dogalgazm
ise yüzde 94'ünü ithal etti. Tüketilen elekt-
rik enerjisinin yüzde 3'ü de ithalat yoluyla
karşılandı. Petrol, taşkömürü, doğalgaz ve
elektrik ithalatımn toplam 46.5 milyon ton
ham petrole eşit olduğu hesaplandı. Temel
enerji kaynaklan içinde Türkiye sadece lin-
yit ithalatı yapmak zorunda bulunmuyor.
Diğer tüm enerji kaynaklan için yurtdışına
önemli ölçüde döviz ödenmesi gerekiyor.
Bu arada. Türkiye'nin enerjide ithalata
olan bağımlılığmda, geçen yıl 1997 yılına
göre azalma olmasına karşm son dört yılda
2 puanlık bir artış kaydedildi. 1994 yılında
yüzde 60.3 olan ithal enerjinin toplam ener-
ji arzı içindeki payı, 1995 yılında yüzde 62.9,
1996'da yüzde 63.8,1997 yılında da yüzde
64.9 oldu. Geçen yılki azalma, linyit üreti-
mindeki artıştan kaynaklandı.
ÎKV Başkanı Meral Gezgin Eriş, siyasi tıkanıklığa karşın ticaretin geliştiğini söyledi
'AB üe üişküerzayıfEkoDomi Servisi -tktisadi Kalkınma
Vakfi Başkanı MersüGezgin Eriş, seçim
öncesinde Türkiye-AB ilişkilerinde ya-
şanan siyasi tıkanıklığa karşın bu ülke-
lerle yapılan ticarette yüzde 7 artış ol-
duğunu söyledi. Eriş, Türk-AB firma-
lan arasında ticari ilişkileri geliştirmek
amacıyla "EU-Turkey Business Part-
nership" adlı bir program için AB'den
560 bin ECU'luk destek aldıklannı söy-
ledi.
Eriş, dün düzenlediği basınla sohbet
toplantısında, seçim sonrası gündeme
alınması gereken sorunlan değerlendir-
di. Eriş. Türkiye'nin ekonomik perfor-
mansıru etkileyecek uyum yasalannın va-
kıt geçirilmeden çıkanlması gerektiği-
ni vurgulayarak "Gümrük, bankalar,
sosyal güvenlik. özeDeştirroev-asalan ha-
yata gecirilmek zorunda. OzeDeştirme
çiklet gibi 15 yüdır toplumuo dilinde.
Artık herkes işini yapsın" diye konuştu.
Eriş, Türkiye'nin yasal düzenlemeleri
yaşama geçirmesinin ardından AB'ye
uyum konusunda kararlı bir tablo sergi-
lemesi gerektiğini ifade etti. Eriş, Türk-
AB firmalan arasında ticari işbirliğini
geliştirmek amacıyla Türkiye'de "EU-
TürkeyBusiness Partnership" başlıklı bir
dizi program gerçekleştırdirlerini anlat-
tı. Hazine Müsteşarhğı ve AB Komis-
yonu tarafindan finansal destek sağla-
nan projenin organizasyonunu yürüten
Eriş, Türk firmalannın uluslararası pa-
zarlara açılımı ve yabancı fırmalaria tek-
nik, mali ve ar-ge alanlannda ortakhk sağ-
lamalan açısından yeni bir fırsat olacak
programın 25-26 Kasım 1999 tarihlerin-
de lstanbul'da gerçekleştirileceğini bil-
dirdi.
Işsizlik, yoksulluk bitsin istiyorlar, ama 19 Nisan sabahı kimseye umut vermiyor
6
Bos sözlere kammıız tok
9
FAT1V1A KOŞAR
MUTLU DEMİRKAN
Hemen her şıddetli yağmurda
sulann bastığı evlenyle tanınan
Alibeyköy'de halk çeşıtlı önlem-
lerle bu sorunu çözmüş. Ancak
şimdilerde boğuştuğu başka ve
daha temel sorunlan var Alibey-
köy'ün; işsizlik, yoksulluk... Se-
çimlenn kendileri için ne ifade et-
tiğini, beklentilerini ögrenmek için
gittiğimiz semtte "'ekmek alacak
kadar.bayram tatilinde hasretka-
hnmış anneyi görmek için Anado-
lu')a gidecek kadar para bulama-
maktan" şikâyet edenler bile var-
dı.
Istanbul'daki altyapı sorunundan
en büyük payı alan semtler arasın-
da bilinen Alibeyköy'de. geçmiş
dönemlerde özellikle seçim za-
manı talep edilen yol, su. elektrik
gjbi istekler artık halkın gündemin-
de yer almıyor.
Aslında halkın seçimden başka
bir beklentisi olduğu da söylene-
mez. İşsizlik bitsin. yoksulluk son
bulsun istiyorlar. ancak 19 Nisan
sabahından da umutlu değiller.
Konuştuğumuz pek çok kişinin
siyasilere güvenini çoktan yitir-
diğini ve seçim yanşında vaat edi-
lenlere hiç kulak asmadığını fark
ettik. Kimisi geçmişte hem sağ
hem sol partilere oy vermiş ama
umduğunu hiçbirinde bulamamış.
kimisi üye olduğu partiye bile gü-
venİnîyitirmiş...
Alibeyköy, konfeicsiyondaki
durgunluktan sonra tam anlamıy-
la işsizliğe teslim durumda. Baş-
ka semtlerden iş bulabilirim' umu-
duyla çok sayıda işsizin geidiği
Alibeyköy'de ilk durağımız mer-
kezdeki bir kahvenin önünde sır-
tını duvara dayayıp bekleyen bir
verenin de bu 'kaçak' işçileri ter-
cih ettığini belirten Alibeyköylü
Abdullah Kaya, "Biz günlük2 mü-
yonKra istesek, onlar 1 milyona ra-
n ohıyor. Üsteiiksigorta da istemi-
yorlar. Biz 2 miryona çanştıgımız-
da bOe karmmızı doyurarmyonız,
ama bu para bile onlann işine ya-
nyor. Her yerde RomenJer çalışn-
nhyor arük" diye konuşuyor.
Abdullah Kaya ve yanında bu-
lunan 3-5 kişiyle sohbeti sürdürür-
latıyor. Kaya. "Partflerin hepsük-
tidara gekli. Sorunlanmızı dinle-
meven siyasüere ne yapayım Id.
Bir kömür arabası gelse de ekmek
pansnı çıkarabüsek.diye bektrvo-
ruz. Gelsinler derdimizi dinlesin-
ler" diye konuşuyor.
Eskiden Deri-fş Sendikası'nın
işyeri temsilciliğini yapan ve kı-
sa bir süre önce Tuzla Organize De-
ri Sanayi Bölgesi'nde çalıştığı iş-
yerınden atılan Nuri Yılmaz, iş
Istanbul'daki altyapı sorunundan en büyük payı alan
semtler arasında bilinen Alibeyköy'de halk, siyasilerin
sözlerini inandıncı bulmuyor. Tuzla Organize Deri Sanayi
Bölgesi'ndeki işinden atılan ve bir yıldır işsiz olduğunu
söyleyen Nuri Yılmaz, "Benimle birlikte pek çok insan
işinden atıldı. Bu kadar kişi açlıkla karşı karşıya bırakılırken
ses çıkarmayan partilere nasıl güvenelim" diye konuşuyor.
HALKIN NABZI
gnıp oluyor. Hepsinin işsiz oldu-
ğunu öğrendiğimiz gruba, gazete-
ci olduğumuzu söylediğimiz an-
da her biri bir ağızdan konuşma-
ya başlıyorlar. Piyasalardaki dur-
gunluk kadar işsizliğe neden olan
bir diğer nedenin kaçak Romen
işçiler olduğunu öğreniyoruz.
Romenlerin bir Türk ışçisinden
çok daha ucuza çalıştığını ve iş-
ken. Kaya'nın 1 yıldır işsiz oldu-
ğunu öğreniyoruz. Beş yıl önce
Erzurum'dan gelerek Istanbul'da
rutunmaya çahşan Kaya, oy kul-
lanmıyormuş ama kullarursa, tuii-
h olduğu için' Halkın Demokrasi
Partisi'ne verirmiş. Kaya. bay-
ramda annesini görmek için Erzu-
rum'a gidemediğini. yol ücretini
'bir türtü denklestircmcdiğini' an-
bulma umuduyla Gebze'deki evın-
den kalkıp gelmiş Alibeyköy'e.
Siyasi partilerin vaatlenne "hiçbir
şekilde" inanmadığını söyleyen
Yılmaz. "Benimle birlikte pekçok
insan işinden abkh. Bu kadar kişi
açlıkla karşı karşıya bırakılırken
ses çıkarmayan partilere nasıl gü-
venelim" diye konuşuyor. Nuri
Yılmaz daha önceki seçimlerde
oyunu Refah Partisi'ne vermiş,
ama partı vaatlerini yerine getirir-
ken onun deyimiyle 'belli kis3eri
kalkuHnrnuşvefaklre birşey dûs^
memiş.'" Bu nedenle artık o parti-
ye oy vermeyecekmiş. Yılrnaz, 6
aydır iş bulamadığını anlatıyor. 2
çocuk babası Yılmaz'a göre ikti-
darda olan partiler işçi çıkaran iş-
verene teşvik bile verdi.
Gorüştüğümüz Alibeyköylüler-
den Destan Acar, geçmişte DSP'ye
de, DYP'ye de oy vermiş, ancak
onun deyimiyle "boş vaatiere"
inanmayanlardan. Acar, partile-
rin vaatlerine inanmıyor, ona gö-
re, her seçim döneminde söyle-
nen ve sonra unutulan çok şey var.
Acar, daha kötü durumda olan-
lardan da bahsederek bulunduğu
durumu anlatıyor: "Hastanedete-
mizlik işinden ayhk 40 mirvon lira
kazamyorum. 15 miKon ldra ödü-
yorum. 2 çpcuğum konfekshonda
çafaşjyordu. Şimdi işsizler. Öjle za-
man ohıwr ki. ekmek alacak pa-
ra bulannyonız." Alibeyköy ü do-
laşırken, neredeyse önümüze çı-
kan herkesle konuşuyoruz. Tom-
balacı, 6'lı ganyan oynayanlar,
parkta oturanlar ve kapısırun önün-
den meraklı bakışlarla biri süzen-
ler... Benzer yanıtlar almamak için
sorulan değiştiriyoruz. ancak bo-
şuna.
lîilim İnsunhırı. Mühcndis ve Mim.trlar ile Ekolojistlerden
İşçi Partisi - Sol Gücbirliâi
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı, meslektaşımız,
EMO İstanbul Şube Eski Başkanı, Bilim ve Mücadele Adamı
Qk.Yûk.Mûh. UNALERDOGAN
OY VER ÇAGRISI
Prof. Dr. Moiz Eskenazi Prof Dr. Ertuğrul Acun. Prof. Dr Gediz Akdeniz Prof Dr Sina
Akfiıı. Prof Dr. Mehmet Can Akyolcu Prof. Dr Ergin Anoğlu. Prof Dr. İnci Başer Prof Dr.
Atba Bozkınt, Sümeroiog Muazzez Ümiye Çığ. Prof Dr İsmail Duman. Prof. Dr M. Tahir
Hatiboğlu Prof. Dr. İnci Gökmen. Prof Dr Ali Gökmen Prof Dr Aykut Kence Prof Dr
Eren Omay. Prof Dr. Leziı Onaran Prof Dr Ayfaan Örkul Prof Dr. Gönül Yenereoy Doç.
Dr. Figen Doran Doç Dr Şaban Doran, Doç. Dr Meral Kence. Doç Dr M. Şerif Onaran.
Doç Dr. İlhan Tomanbay. Dr Yûcel Çağjar. Dr. Nüvit Soyiu (TMMO8 ^"K Ûyesı).Öğr Gör
Harun Ardan. Yusuf Buldu aMMOB YK ÜyeşO, Musa Kaynak. aMMOB YK Ûyesı), Etem
Kırca (Metalurji Müh. Odaa İst. Şb Bşk.), Hale Öıen (Sınop Çevre Dostlan Der Bşk.). Remal
Secer Lürü KırayogKı. Levent Gediılioğlu Yusuf Savaş Emek. Fevzi Yılmaz. Erhan Karaçay.
Suat Pınar. Atılla Türköz. Ender Helvacıoğlu Selçuk Dılşen, Aydın Erdemir. Tolga Çoban,
Hakan Aydoğdu. Çagatay Keskınok. Fuat Çağlayan. Haluk Uzun, Hür Fırtına. Saıt Arasan,
Nusret Gerçek. Zıya Çağlı, Nryazi Parlar, M. Necati Durgun, Ayhan A^çı. Sevda Ersezer,
Yılmaz Ersezer, Fent Işık. Fj«mı«n Güçlü, Mehmet Işık, Serhat Özyar, Rıza Ayhan,
Bergüzar Özbahçecı. M. Murat Özbahçeci. Ayhan Durgun. Yusuf Çelifc Düzgün Çaynak.
Ahmet Şûkrü Büyûker. Alı Nazım Çaton. Nevzat Kaçmaz. Gûlay Seyran. Salih Pekin,
Mehmet Hamuroglu. Abdülkadir Özdemir, Fevzı Yılmaz, Serdar Uygur Akın Tlıran. Ömer
Bakal, M. Gündûz Bilgılı, Ayhan Özer, Yunus Ankan. A.Tanfc Demirel. Alı Kırang. Nusret
Kara, Yunus Ankan, Namık K. Ersezer Şükrü Gûnbulut, Filiz Ersezer Talat Yurtkan, Tanzer
Ozdemir İlker Sümerkan, Nazif tnam, Zeki Topbay, Atüla Erdoğan. Cemal Boga. Namık
Kemal Bora, Etem Erkoç, Enis BUgiç Rezzan Baykent, Sadi Ba^er. Ersen Kınayyıgıt, Önder
Özkaynak, Senoer Toygar, Ataman Kını?. Mete Gürsoy, Şevket Sankaya. Fatma Sankaya,
Seyit Ali \azgan. Mustafa Özçehk, Fikret Ersezer. Yakup Akbulut Mehmet Patlar, Menn
Şımşek. Orhan Benlioğlu. Esma Şenhan, Serap Çatalpınar. Mustafa Aynur. Engin
ÇiçekJiyurt, Leyla Bahçeci. İfiet Akşen. Selma Sokrnen, Engin Demirel. Özgûr Özyar
T.C.
Başbakanlık
Hazine Müsteşarlığı'ndan
Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketinin Hastalık
Sigortası branşında faalryette bulunmak uzere
aimış olduğu ruhsat 7397 sayılı Sigorta Murakabe
Kanununun3. maddesininikincifıkrasının (a)bendi
uyarınca ıptal edıldiğinden anılan kanun hükümleri
uyarınca ilan olunur.
BAŞSAĞUĞI
Hocalann hocası Hacettepe Tıp Fakültesı eski Dekaru ve Histoloji ve Embriyoloji Kürsüsü
Kurucusu
Prof. Dr.
İLHAN KERSEM
kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz Hocamıza Tann'dan rahmet. kederli aılesine.
camıamız mensuplanna başsağhğı dılenz.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesı Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı
ANKARA8.ASLİYEHUKUK MAHKEMESİ'?<DEN
Dosya No: 1998/745 E Davacı Döndü Kutlu tarafindan davalı Nüfus tdaresı aleyhi-
ne mahkememızde açılan ısım tashıhı davasının yapılan yargılamasınm sonund Mah-
kememızce venlen 1998/745 Esas - 03.03.1999 tarih ve 1999' 112 sayılı karar ile dava-
cınuı, Kınkkale ılı, Delice ilçesı Karpuz köyü nüfusunun cilt: 0034, kütük sıra no:
0012'de nüfusa kayıtlı Şahin ve Hawa"dan olma 11.10.1980 doğumlu davacı Döndü
Kutlu'nun ismınin AYSU olarak tashihıne karar venlmiştır. İlan olunur. 06.04.1999.
Basın: 15437
HYUNDAI K L İ M ACORPORATİON/Bectronıc DepL
DünyaMarkasmdan İŞTE İMKÂN!
DAHA ÇOK KAZANMAK için
siz de H Y U N D A I AİLESİNE KATILIN
SPLİT KLİMA VE ELEKTRONİK ÜRÜNLERİMİZİN
Tüm Türkiye'de satış ve servisi için
Teminat verebilecek, Showroom açabilecek
Ciddi kişi ve kuruluşlara
BAYİLİK VE SERVİSLİKLER VERİLECEKTİR
Antalya Mrk: (0242) 32410 25 (pbx) Faks: 324 10 26
DİYARBAKIR İŞ MAHKEMESİ'DEN
Sa>ı 1997,72
Davacı S5K Genel Müdürlüğü tarafindan davalılar Mehmet Alı Uyan ve arka-
daşlan alohıne mahkememızde açılan ıstırdat dav-asının >arnlan açık yargılama-
sı sıraiioda venlen ara karan gereğınce. Davalı Mehmet Alı Uyan adma çıkanlan
teblıgarm bıla teblıg ıade edıldığı, C. Sa\cüıgı'nca yaptuılan adres araştırmasmda
tum aramalara rağmen bulunamaiıŞmdaa ılanen tebbgat yapılmasına karar venl-
mış olup, mahkememızde yapılacak olan 1 7 1999 gönlü duruşmasına gelerek da-
va ile ılgılı bılgı ve belgelennı sunması veya kendını bu vekılle temsıl ettumcsı.
aksı takdude yargüamaya ^okluğuoda de\amolunacagı \e karar venleceğı dava
dılek(£Si >enne iaım almak uzere lUnen tebîıg oluıur Bısın 63M3
BAŞSAĞUĞI
Malıye Bajonlığı eski Gelırler Kontrolöni Yemınli Malı Müşavır
BULENT DÖKMEN'in
ölümünü ûzüntüyle öğrenmış bulunuyonız. Kendisıne Allah'tan rahmet, ailesine, dostlanna ve
tüm meslek mensuplanmıza başsağhğı dileıiz.
Maliye Eski Gtlirler Kontrolörleri
YardımlaşiM ve Mali Eğttim Vakfi ve Maliye Gelirler Kontrolörleri Derneği
VEFAT
Ismail Hakkı eşi, merhum Coşkun, Suna, Yılmaz, Orhan, Ihsan ve Vedat'ın
anneleri
NECtBE BUZCU
vefat etmiştir. Cenazesi 15.4.1999 günü Galippaşa Camii'nde kıltnacak öğle
namazını müteakıben Küçükyalı Mezarhğı'nda toprağa verilecektir.
AİLESİ
Değerli dostumuz
BÜLENT DÖKMEN'İ
kaybettik. Onu çok özleyeceğiz.
Muzaffer Doğru Erbil-Nihat Erbil
İŞÇtNİN EYRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Ve İnsanlar...
Önceki gece bugüne kadar hiç gidemediğim
bir akraba evindeydim. Kosova, Priştine'den çok
merak ettiğim bir akraba ailesi gelmişti. Hani her-
kesin çocukluğundan iz bırakan özel sevdiği, in-
san sevgisi ve sıcaklığı saçan kimi akrabalar, ev-
ler vardır. Işte o ailelerden biriydi.
Bir de ailenin özel merak edilmesi gereken ko-
numları vardı: En büyük ağabey, anneannemin
anlattığına göre uyumamak için boynuna ip asa-
rak ders çalışan, doktor olabilmiş ilk Müslüman-
dı. Tito döneminde tıptaki bilimsel başanları ne-
deni ile otomatik milletvekili seçilenlerdendi. On-
dan henüz bir haber yok.
Çocukları, torunlan, damatları ile kalabalık aile-
yi oluşturan diğer iki kardeşten de haber yok. Sa-
dece evlerine el konulduğunu, bir kardeşin ailesi-
nin bir kız kardeşin evine sıgındıklarını söylenti
olarak biliyoruz.
Gelebilen en küçük kardeş, kapatılan Arnavut
Üniversitesi'nde profesördü. Ama ondan önce il-
legal üniversitede öğrenci olan kızının yaşamı ris-
ke girmiş.. Amerikalı televizyonculara Ingilizce çe-
virmenlik, rehberlikyapmış.. Belgrad'dan aranan
listede olduğu öğrenilince kaçmasına karar veril-
miş.
Dayisının ailesi kaçarken götüreceklermiş. Evin
önüne almaya geldiklerinde polis ateş açıyormuş.
O dakikada aile diğer kardeş ve anne-baba hep
birlikte kaçmaya karar vermişler. Baba paltosunu
bile alamamış. Aceleden ekmek almayı da unut-
muşlar. Sonuçta Makedonya sınır kapısında üç gün
hiçbir şey yiyemeden tamamen aç kalmışlar.
Sının geçtiklerinde, Makedon Amavutlannın yar-
dımlaşma örgütünün desteğinde Gostivar'a götü-
rüldüklerinde yedikleri ilk yemekten sonra baba ağır
hastalanmış. Acil hastaneye götürülüp ameliyata
alınmak istenmiş.. Orada rastladığı öğrencileri du-
ruma el koymuşlar.. Boş mideye yenen yemek ne-
deniyle bir tür bağırsak düğümlenmesini ameliyat-
sız ilaçla çözümlemişler. Bir haftalık sayfalarla an-
latılabilecek yolculuk serüveninin ardından amca
çocuklannın evindeler.
Tabii ki sağ kaçabildiklenne şükrediyorlar. Evle-
ri arkalarından, birkaç saat geçmeden yağmalan-
mış. Anne arada sessiz gözyaşlan ile kardeşinin
ve yeğenlerinin ölümlerini anlatıyor. Babamla an-
nemin ölen aileyi tanıması gerektiğini anımsatıyor.
Oysa biz giderken dayım tarafindan uyanlmıştık.
Yarayı deşmeyecek, konuyu açmayacaktık.
Evet, hani NATO'nun yanlışhkla Türklerin yaşa-
dığı mahalleye düşen bombası vardı ya.. Işte ölen-
ler arasında kardeşi ve üç cocuğu vardı. En kü-
çük bebek, patlamanın şiddeti ile olacak dışan fır-
lamış, kurtulmuştu. Öğrenebildiğine göre onu he-
nüz Priştine'de olan diğer ablası almıştı.
Aslında yaşıyor olmak yeterince büyük şans ve
mutluluk. Makedonya'daki Müslüman Arnavut-
lardan, Türkiye'deki dayanışmadan, buna karşın
Sırplar ve Makedonlardan gelen düşmanlıklardan
öyle insana ait örnekler veriyorlar ki.. Ayrımcılığı
reddeden kültürle yetişmiş bir aile olarak öyiesi-
ne derin çelişkileri yaşıyortar ki..
Evet yine de şükretmeye çalışıyoriar. Ama ya-
şam boyu kendi yağları ile kavrulmuş, bütün bi-
reylerinin iki ayağı üzerinde durmayı öğrendiği bir
kültürde, candan karşılayan bir akraba da olsa
başkalarına sığınmış olmak öylesine ağırlarına gi-
diyor ki.. Baba hasta olmasa, çadır koşullanndan
ürkmemiş olsalar, Kırklareli kampında kalmayı yeğ-
lertermiş.
Bu arada durmadan telefon çalıyor. Ankara'dan
bir teyze nerede ise bir saat konuşuyor. İş edin-
miş, olaylann başladığından bu yana sadece yu-
murta pişirerek bütün zamanını ve Almanya'dan
oğlunun gönderdiği paranın tamamını telefonlara
ayırarak, Priştine, Pizren'deki bütün bildiği akra-
ba telefonlarını arıyormuş. Bir telefon için saatler
ayırarak, inatla, resmen bir haberieşme ağı oluş-
turmuş.
Onun sayesinde birçok ailenin durumundan da-
ha haber alındı.
Zaten Kosova bağlantılı bütün dernekler son
zamanlarda aynı misyonu üstleniyor. Her gelen
uğrayıp bildiklerini anlatıyor. llgili ailelere hemen ha-
ber veriliyor. Kırklareli'ne her gün seferler düzen-
lenip, bağlantı kurulabilenler akraba evlerine da-
ğıtılıyor.
Kalabalık olanlar paylaşılıyor. Karısı sınırda ölen
Ahmet Ağabey, 19 kişi olan çocuk ve torunlarını
parçalamamak için, bütün akraba davetlerine iti-
raz etmiş, toplu misafir-
hanede kalmayı seçmiş.
Haberieşme seferber-
liğine karşın gelebilenler,
bilgi alınabilenler, birleş-
tirilebilen aileler azınlık-
ta. Ama dernekler Türki-
ye'ye sığınmış olanlar için
giyim yardımını artık almı-
yoriar.
öylesine çok yardım
toplanmış ki, Kırklareli mi-
safirhanesi depolan dol-
muş. Bağış yapmak is-
teyenlerin Makedonya ve
Arnavutluk'takilere ulaş-
tırılmak üzere Kızılay'a
başvurmalan önerilıyor.
Sorgulama yarınlar
üzerine. Geri, ülkelerine
dönebilecekler mi? Dön-
seler yağmalanmış, işgal
edilmiş evler ilk sorun.
Zaten Kosova'da özerk-
liğin geri alınmasının ar-
dından Amavutlar ve hat-
ta Türkler, kitlesel işten
çıkanlmışlar, hızlayoksul-
laştınlmışlardı. Şimdi hiç-
bir şeyleri yok.
Biz savaşsız, gönüllü
serbest göçü yaşamış-
tık.. Hâlâ çevremle, ta-
bağında yemek bırakıl-
ması, ekmek atılması üze-
rine kavga yapacak kadar
bilinçaltı korkulanm var.
Avrupa'nın göbeğinde,
bu yüzyılda, insanlık ayı-
bı bir vahşetin izlerini bu
yüz binler nasıl sılebile-
cekler?