Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç
# Genel Yayın Koordinatörû Hikmet
Çetinkava 9 Yazıişlen Mudürû Ibrahim
Vıldız '• Sorumlu Müdür: Fikret llkiz
# Haber Merkezi Mudiırü. Hakan
Kara 0 Görsel Yönetmen: Fikret Eser
lstihbarat Cengiz Yıldınm # Ekonomı Ozlem
Yüzak 0 Kültür: Handan Şenköken # Spor:
Abdülkadir Yücelman • Makalcler Sami
Karaören • Düzeltme: Abdullah Yazıcı •
Fotograf: Erdoğan Köseoglu • Bıleı-Belge:
Edibe Buğra • Yurt Haberkn: Mehmet Faraç
Yayın Kuruiu- llhan Selçak
(Başkan), ürtıan Erinç, Oktay
Kurtböke. Hikmet Çetinkaya,
Şükran Soner, Ergıın Balcı.
Ibrahim Yıldız. Orhan Barsah,
Mustafa Balbav, Hakan Kara.
AnkaraTemsilcisı: Mustafa Balbav Atatürk Bulvan
No: 125, Kat:4, Bakanlıklar-Ankarâ Tel: 4195020 (7
hat), Faks: 4195027 •LmurTemsilcısı SerdarKızık,
H.ZiyaBlv 1352 S 2/3Tel.4411220. Faks:4419117
• Adana Temsilcısi: Çetin Yiğenoğln, Inönu Cd 119
S. No:l Kat:l,Tel:363 12 11, Faks: 363 12 15
Müessese Müdüru. Ostân AJanen •
Koordmalor Ahmet Konılsan 0 Muha-
sebe Bûleat Vmtr • tdarc Hüsevin
Gûrtr • Bılg-Işlem. Nail lnıl • Bıigı-
sayar Sısem Mârövet ÇHer• Sadş
FazfletKuzı
MEDYA C: • Yönetım Kuruiu
Başkanı - Genel Mudür Gfilbia
Erduran • Koordınatör Reha
Işıtmaa # Genet MudürYaıtiımcısı:
SevdaÇoban Tel 514 07 53 -
51395 8O-5l384«V61,Faks: 5138463
Vayımlavao le Basan: Yenı Gun Haber Ajansı. Basm ve Yaytncıhk A S
TüÂocağıCad 39 41 Cajaioglu 34334 1si PK. 246 Sırkecı laanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0,212)513 85 95
24MART1999 lmsak: 4.28 Güneş: 5.55 Öğle: 12.18 lkindi: 15.43 Akşam: 18.26 Yatsı: 19.48
Nevruz Paneü
• KAHRAMANMARAŞ
(Cumhuriyet)-
K.ahramanmaraş Sütçü
tmam Üniversitesi'nce
Nevruz Haftası Kutlamaları
çerçevesinde "Çeşitli
Yönleriyle Ne\Tuz" adlı
panelde konuşan Istanbul
Üniversiteşi îlahiyat
Fakültesi Öğretim Üyesi
Doç. Dr. Fahn Kayadibı,
Nevruz kutlama geleneginin
bütün Türk devletlerinde
TürkJerin Ergenekon'dan
çıkış yıldönümü olarak
kutlandığını belirtti.
Nevruz'u Türkler'de vafoluş
bayramı olarak nitelendiren
Kayadibi "Milli
kûltûrümûzû yozlaştırmak
için Türk düşmanlan her
tûrlü gayretı sarfediyor.
Milli kültürümüze sahip
çıkmamız gerekir" dedi.
Kitap okumına
attm
• KtLİS (Cumhuriyet)-
Kilis Kültür Müdürlüğü
Halk Kütüphanesinde en
fazla kitap okuyanlan altın
ve kitap ile ödüllendirdi.
Konuyla ilgili açıklama
yapan Kültür Müdürü
Ahmet Durna, amaçlannın
herkese okuma alışkanlığını
kazandırmak olduğunu
söyledı. Durna, Zeytçioğlu
tlköğretim Okulu'ndan
Makbule Hasırcı'nın 103,
Cumhuriyet tlkokulu'ndan
Duygu Kargıner'ın 64,
Mehmet Uluğcan
Lisesi'nden l.Uğur
Pekmezoğlu'nun 57 ve aynı
liseden Sibel Özüberk'in 53
kitap okuduğunu söyledi.
Dünya nüfusu
• BtRLEŞMlŞ
MtLLETLER (AA) - BM
Nüfus Daıresi Müdürü
Joseph Chamie ekim ayında
6 milyara ulaşması beklenen
dûnya nüfusunun, 2050
yılında 9 mılyar olacağının
tahmin edildiğini belirterek
"Yanıldığtmızı umuyoruırT
dedi. Chamie. yalnızca
Hindistan'ın nüfusunun 50
yıl içinde yüzde 50 artışla
bir milyardan 1.5 milyara
çıkacağını ve 2050 yılında
dünyanın en kalabalık ülkesi
olabileceğini söyledi.
Chamie, 1999 ve 2050
yıllan arasında 30 ülkenin
nüfusunda azalmalar
olacağını, bu ülkeler
arasında Almanya, Japonya
ve Rusya'nun bulunduğunu
kaydetü.
Çocuklara
bedava tatil
• SAMSUN (Cumhuriyet)
- Türkiye Çocukevleri Vakfi
ve Samsun'da yayımlanan
yerel Banş gazetesi
tarafindan ortaklaşa
düzenlenen "Her Çocuğa
Bedava Tatil Kampanyası"
na katkıda bulunanlar için
yapılan ödül törenine
katılanlara Cumhuriyet
kitaplan yayınlanndan Suna
Kili'nin yazdığı "'Atatürk
De\Tİmi Bir Çağdaşlaşma
Modeli'" kitabından verildi.
Törende konuşan Vali tlyas
Aksoy, vakfin bedava tatil
kampanyasmdan yetiştirme
yurdunda kalan çocuklann
da yararlanmalannı istedi.
YÖK'e göre Türkiye'nin verdiği yurtdışı burs miktan gelişmiş ülkelerden fazla
4
Bursla gîden dönmüyor'• YÖK'ün belirlemelerine göre yurtdışına giden 2
araştırma görevlisinden l'i gelmiyor. Birçok
öğrencinin para biriktirmek için yurtdışı bursu
aldığını belirten YÖK, yabancı dil ögrenmek için
yurtdışına kesinlikle öğrenci gönderilmemesini istedi.
ANKARA(CumfauriyetBürpsu) di. Yurtdışına gönderilen öğrenci-
- Yükseköğretim Kuruiu (YÖK)
yurtdışına gönderilen her 2 araştır-
ma görevlisinden rininTürkiye'ye
dönmediğini. pek çok öğrencinin
de yüksek burs miktarlanndan ya-
rarlanarak para biriktirmek istedi-
ğini belirledi. Türkiye'nin yurtdı-
şı burs miktarlannda gelişmiş Ba-
tı ülkelerinden daha cömert davra-
narak kaynak israf ettiğini savu-
nan YÖK-Görgü-bügiedinınekv»
da yabancı dfl Ögrenmek amacıyla
yurtdışına gidişlere kesinlikle izin
verilmemeJidir" görüşünü bildir-
ler üzerine YÖK tarafindan yapı-
lan araştırmada, yaşanan sıkıntı ve
darboğazlar sergilendi. Araştırma
raporunda, YÖK'ün 1987-1999
yıllan arasında 26 ülkeye toplam
3 bin 366 araştırma görevlisi, Mil-
li Eğıtim Bakanlığı'nın 1999'da 5
ülkeye 1005 öğrenci gönderdiği
belirtildi. Öğrencilerin yüzde
48'inin ABD, yüzde 40"ının tngil-
tere'ye gönderildiği kaydedilen ra-
porda şu bilgilere yer verildi:
"YÖK'ün yurtdışına doktora
için gönderdiği araştırma görevB-
lerinden, bin 482'si egitimlerini ta-
mamlavarakyurdadöndü. Bu araş-
tırma görevlilerinden de sadece
364'ü yüksek lisans derecelerini
alabikti. Yurtdışına gönderilınenin
ana amacuun doktora derccesi al-
mak olduğu göz önüne ahndıgında,
yurtdışında birderece aldıklan için
kâgıt üzerinde hukuki açıdan ba-
şanlı gözüken bu kişilerin aslında
başansız olduklan ortaya çıkmış-
ür. 309 araştırma göırvlisi de eği-
timlerini tamamlayamadan ülke-
yedöndü. Geriye kalan yüzde48 se
yalnızca yabancı dil eğitimi için 1
yühğına yurtdışına gönderilen öğ-
rentilerden oJuşmaktadır."
256 araştırma görevlisinin ise
"istifa etmiş sayılarak" yurtdışm-
dan gen dönmediğı vurgulanan ra-
porda. doktora eğitiminde istenen
başannın sağlanamadığına dikkat
çekıldi. Raporda, bugüne kadar 2
bin 47 araştırma görevlisinden sa-
dece 1118'inin doktora derecesini
alarak Türkiye'ye döndügüne işa-
ret edilerek "Bu durumda,yurtdı-
şına gönderilen ber 2 araştırma gö-
revlisinden yaklaşık 1 tancsi. dok-
toraderecesini alarak üniversitele-
rimize geri dönmektedir" denildi.
Oğretmenlik bursu
Raporda. 1 Şubat 1999'da Milli
Eğitim Bakanlığı kanalıyla 1005
öğrencinin yurtdışına gönderildi-
ği, bunun 750'sinin eğitim fakül-
telerinin yeniden yapılandınlması
nedeniyle öğretmen yetiştirme
programlanna tahsis edildiği bildi-
rildi. Raporda, yurtdışındaki lisan-
süstü eğitimin pahah olması nede-
niyle şu öneriler getirildi:
- Yurtdışı egitimde ana amaç,
doktora eğitimi olmahdır. Dokto-
ra eğitimi için sadece YÖK'ce be-
lirlenen en iyi üniversitelere öğ-
renci gönderilmelidir.
- Yüksek lisans eğitiminde sade-
ce meslek yüksekokullan, eğitim
fakülteleri ve ülkemizde yeterince
gelişmemiş alanlar için yurtdışına
eleman gönderilmelidir.
- Milli Eğitim Bakanlığı, yurt-
dışına gönderdiği öğrencilere ay-
lık 1100 dolar ücret ödemektedir.
Verilen ücretler, diğer ülkelere gö-
re yeniden düzenlenmelidir. Örne-
ğin Ingiltere'deki araştırma görev-
lisine ayda 725 sterlin ödenmekte-
dir. British Council ise bursiyerle-
rine ayda 507 sterlin burs vermek-
tedir.
Sokak
çocukları
için konser
Genç sanatçılar sokak
çocuklan için bir arava
geldi. Sinan Erkoç,
Nida.ElifKariı.Kadir
Tapucu. Jale Pınltı,
Uza\ ve Gülen. önceki
giin Antaha Sokak
Çocuklannı Koruma
Derneği ve Umutevi
yaranna bir konser
verdi. Antaly a Cam
Piramit'te binleree
Antalyalıya seslenen ve
sokak çocuklan için
şarkılar söyleyen genç
popçular, konser
öncesinde Umutevi'nde
kalan çocuklarla,
şehirde tramvay gezisi
yapo. Genç sanatçılar
verdikleri yardım
konseri ve sokak
çocuklanna
gösterdikleri ilgi
nedeniyle övgıi
topiadılar.
(Fotoğraf: AA)
4
Almanlar pazar yaratma peşinde'
Dalyan projesini yürüten Almanlann çevreye bakışı tepki yarattı
ÖZCANÖZGÜR
MUĞLA - Köyceğiz-Dalyan'da
Çevre Bakanlığı ile 57 milyon mark-
lık altyapı tesisleri projesini uygula-
maya koyan Alman Teknik Işbirli-
ği'nin (GTZ) "Çevre Yönetiminde
Sistem Yaklaşum ProjesT ile attığı
ikinci adıma çevreciler tepki göster-
di. Çevreciler, Bursa ve Muğla'yı pi-
lot bölge seçen Almanlann asıl ama-
cının Türkiye'de bir "çevre teknoloji-
si pazan yaratmak" oldugunu iddia
ettiler. BAÇEP sözcüsü Reşat U\-gun,
"Bizi güdülenıeye çalışrvorlar*' dedi.
Muğla'da Alman Teknik lşbirliği
Heyeti temsilcilerinin yanı sıra vali-
den kaymakamlara, belediye başkan-
lanndan sağlık müdürlerine, turizm-
cilerden çevrecilere kadar her kesim-
den temsilcilerin katıldığı ve "Beyin
Fırünası" adı verilen toplantılar ta-
mamlandı. Bürokratlann sessiz kal-
dığı, turizmcilerin Çevre Müdürlü-
ğü'nün verdiği cezalardan yakınmak-
la yetindiği toplantıda aktif katılımı
çevrecilergösterdi. Toplantıda proje-
lerini tanıtan GTZ temsilcısi Dr. Bet-
lenV.Schreiber, Ulusal ÇevTe Eylem
Planı'nı şöyle açıkladı: "Mcvzuattagö-
re>' tekran (yetki karmaşasına son),
planlama araçlannın (imar planı gi-
bı")çevre boyutu içennesi,yaygın mev-
zuatta düşük bilincin ortadan kaldı-
nlmasu uzlaşmacılık ve kaülımcıhk
geregi, verimlilik ile ekonomik akılcı-
hğın birleştirilmesi, yerinde çözüm
ara>ışlanna gjdümesL"
'Kirleten öder'e tepki
Sağlık Müdürlüğü'nden Dr. Can
KirişU ile çevreciler, projenin "Kirte-
ten öder" ilkesine tepki gösterdiler.
"Kirleten öder"in, daha çok kazanmak
için çevreyi tahrip edenleri koruyan
bir mantık oldugunu belirten Batı Ak-
deniz Çevre Platformu sözcüsü Reşat
Uygun şunlan söyledi:
"Kirleten öderderseniz. sanayidlen
turizmciler bedelini ödeyip kiıietme-
ye devam ederler. Böyle bir toplantı-
da biz. kirletmenin \ e tahribabn önü-
ne geçflmesi için öneriler getirilmesi-
ni beklerdik. Devlet termik santral-
larla doğayı tahrip ediyor, kime ne
ödeyecek? Biz Muğla'da ekoktjik ta-
nmın \önlendirilmesini, soft turizme
geçilnıesini öneriyonız. "
Uygun, Almanlann Türkiye'yi gü-
dületneye çalıştıklannı savunarak ,"Pî-
iot bölge seçilen illere bakdğumz za-
man. asü niyet kendiliğinden ortaya çı-
kıyor. Bursa ile Muğla'nm pilot bölge
seçilmeleri bilinçli bir yaklaşını. Tür-
kiye'yi karşıhksız uyguladıklan Köy-
ceğiz-Dalyan Koruma Projesi ile yem-
leyebffirterse. Muğlave Bursaçevretek-
nolojisi pazan için vitrin oUcaklar"
dedi.
Ön ödeme
kampanyada
BOSCH
BOSCH
•n doğru seçim
TÜRK BİLİM ADAMLARI KKTC^DE ÇALIŞMALARA BAŞLADI
Lefke'de Idrlilik ölçümüİZMİR (Cumhuriyet Ege Bflrosu)
- KKTC Lefke kentındeki CMC ma-
den şirketinin yol açtığı çevre tahn-
batının boyutlannı belırlemek ama-
cıyla Türkiye'den giden bir grup bi-
lün adamı çalışmalanna başladı. Bi-
lim adamlannın bölgedeki araştırma-
lan sonucunda hazırlayacağı raporun,
CMC şirketine karşı başlatılacak hu-
kuksal mücadeleye zemin oluştura-
cağı bildinldi.
Lefke Çevre ve Tanıtma Derne-
ği'nin çağnsı üzerine, Izmir Çevre
Hareketi Avukatlan'ndan uluslarara-
sı çevTe hukuku uzmanı avukat Senih
Özay ile Ege Üniversitesi'nden Prof.
Dr. Umit Erdem. Prof. Dr. Şevki Fi-
liz, Prof. Dr. Ünal Albnbaş ve Prof. Dr.
Emir Henden, Hannover Üniversite-
si'nden Prof. Dr. HansGunterBarth,
Istanbul Teknik Üniversitesi'nden
Prof. Dr. tsmail Duman, Prof. Dr. Şi-
nasi Esgikaya ve Prof. Dr. tlhan Taun-
h, dün Lefke'ye gıderek çalışmalan-
na başladı.
Lefke Çevre ve Tanıtma Derneği
Başkanı Teoman Oktay, Lefke'deki
çevre felaketini çözmek ve bölgenin
ekonomik büyümesinin önünü aça-
bilmek için CMC maden şirketinin
Lefke ve Gemikonağı yöresinde yap-
tıği doğa tahribatının bilimsel olarak
tespit edilmesine yönelik olarak Tür-
kiye'den bir grup bilim adamını davet
ettiklerini söyledi. Bu daveteolumlu
yanıt veren bilim adamlannın bölge-
de yapacaklan çalışma sonucu hazır-
layacaklan raporun, CMC şirketine
karşı başlatacaklan hukuksal mücade-
leye zemın oluşturacağını belirten Ok-
tay, raporda aynca, kirlıliğin ortadan
kaldınlabilmesine yönelik çözüm öne-
nlerine de yer verileceğini bildirdi.
Oktay, CMC maden şirketinin Lef-
ke'de bıraktığı yaklaşık 3 milyon 500
bin ton tehlikeli maden atığının, Do-
ğu Akdeniz'in en büyük çevre soru-
nunu oluşturduğunu vurguladı.
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
Cumhuriyet, Toplumcu'; Demokrasi, 'Bireyci'L
A ffedersiniz, şöyle bir Türkiye 'hayâli', sizce
/Vhangi tür bir 'aydın'm özlemi olabilir?
'...ilkokullar dâhil, hiçbir öğretim ve eğitim ku-
rumunda, duvarlarda 'suret-i kat'iyyede' hiçbir
'sûref (resim) asılı olmayacak; buna mukâbil, ka-
ratahtanın üstünde -ve her tarafta- yeşil zemin
üzerine hüsn-ü hat ile âyetler yazılı bayraklar bu-
lunacaktır. Hersabah, derse başlamadan önce, öğ-
renciler, birağızdan Kur'an-ı azjm-üş-şan'dan sû-
reler ve âyetler tilâvet edeceklerdir (okuyacaklar-
dır)...'
'...Millî marş, hakikatte, Dinî bir marşa dönüş-
müştûr; Padişah/halifelerin 'Culûsiye'/erincfen bi-
risi, yâni Hâmidiyeya da Mecidrye marşı, bu mak-
satla kullanılıyor. Devlet Başkanı ve milletvekilleri,
Meclis 'de; sanıklar ve tanıklarmahkemelerde, 'şe-
refleri üzerine' değil; bâdemâ, Kur'an-ı azîm-üş-
şân üzerineyemin ediyorlar. Ceza Kanunu'nda, Din-
i Islâm ve Hazret-i Allah ve Peygamber aleyhin-
de her türlü beyân, tezvirât ya da hakaret -ister şi-
fâhi, ister tahrirî olsun- fevkalâde ağır 'müeyyide-
lere' bağlanmıştır ve ilh....'
Cevap belli: bu, 'bağnaz' bir 'şeriatçi'nln 'hayâ-
//'dir; hasretini çektiği bir Türkiye projeksiyonudur
ki, 'lâikliği' hâk ileyeksân (yerle bir) etmiş; Din-i Mü-
bîn'i 'mülke' hâkim kılmıştır. Bunda mutaabık mı-
yız? O halde, şimdi sıkı durunuz!
'incil'dengelen bireytasarımı...
O
u
Avrupa var ya, hani şu 'medeni', 'kültüriü'
Odediğimiz ülkeler coğrafyası; o coğrafyanın
çoğu ülkelerinde, bizim 'bağnazşeriatçı'nm 'rüya-
sı', -Hristiyanlık çerçevesinde- yer yer uygulama
düzeyindedir, evet!
Ispanya 'demokrasisinde', okullarda karatahta-
nın üstünde, o ünlü 'çarmıhta Isa' tasviri asılıyor.
Danimarka 'demokrasisinde', öğrenciler, hersa-
bah derslere, mezmûr okuyarak başlıyorlar. Ame-
rikan ve tngiliz 'demokrasisinde', mahkemelerde
sanıklar ve tanıklar, Meclisler'de devlet baskanla-
rı, 'şerefleri üzerine' değil, Kutsal kitab'a flncil'e)
el basarak yemin ediyorlar. Ingiltere 'demokrasi-
sinde', Millî Marş, Allahın Kralı ya da Kraliçeyi ko-
rumasına duadır; Alman 'demokrasisinde' ise,
Hazret-i Allah'a ya da Hristryanlığa saygısızlık,
hakaret -ister şifâhi olsun, ister tahrirî- Ceza Ka-
nunu'nda ağır müeyyidesi olan bir suçtur.
'Medeni' Batı'nın aslında 'nerede' oldugunu, şu
basit mukayese, bizim kaz kafalı 'alafrangalanmı-
za' eğer yeterince gösteremiyorsa; acaba Andre
Siegfried'in şu önemli tesbitleri gösterebilir mi?
"...Avrupa, Beyaz Irk, Batı medeniyeti! Bu üç
terim, çoğu zaman, birbirinin yerine kullanılı-
yor. Batı medeniyeti, esas olarak, üç temel üze-
rine dayanır bunlardan birincisi, bir bilgi anla-
yışıdır ki, bize eski Yunanlılardan gelmiştir; ikin-
cisi, bir birey tasanmıdır ki, yine Yunanlılardan,
fakat özellikle İncil'den gelmiştir; nihayet 18. yy.
endüstri gelişmesinden doğmuş bir üretim tek-
niği ki insanı, Beyaz insanı, muhakkak surette
'Dünyaya Egemen' kılmıştır. Bu üç temel bir-
leştiği zaman Bat medeniyeti vardırve tamdır..."
(Istanbul, 15 Mayıs 1946).
Ne kadar net ve açık, Incil'siz bir Batı medeni-
yeti düşünemiyorlar! Ama bilir misiniz ki, o Batı ül-
kelerinden birisinde, yâni Fransa'da, 1791'den
beri Hristiyanlığa ya da Tanrı'ya hakaret, ceza ka-
nununda müeyyidesi olan bir suç olmaktan çıka-
rılmıştır. Neden mi? llahi, onu bilemeyecek ne var,
Fransa Cumhuriyeti 7â/7c'tir de, ondan!
Câzi'nin. ikî açıklaması1
...
Onümde bir kitap: Enver Ziya bey'in, Gâzi'nin
düşüncelerini 'sistematik' olarak topladığı eser,
kafamı kurcalayan iki soruya cevap arıyorum: 1/
Gâzi, Anadolu Ihtilâl ve Inkılâbı'na Meşmtiyet
Inkılâbı'nı örnek almış mıdır? 2/ Gâzi, giriştiği ve
başardığı Anadolu Ihtilâl ve Inkılâbı'na 1917 Sov-
yet devrimi'nı örnek almış mıdır? Her sorunun ce-
vabını, bu kitapta, Gâzi'nin ağzından bulüyorum.
Cevap/1."... 10 Temmuz Inkılâbı (Meşrutiyet)
müstebit bir hükümdarla millet arasında, en
nihayet, kayrt ve şartlarla denge arayan birzih-
niyeti sağlamayı amaç edinmişti. Halbuki bizim
inkılâbımız, meşrutiyet usulünü dahi, hürriyet
ve istiklâl-i millet için kâfi görmez; ve hâkimi-
yeti kayıtsız şartsız milletin etinde tutan esas-
lı bir umdeye dayanır."
"... bu iki inkılâp arasındaki fark, tartf oluna-
mayacak kadar büyüktür zannederim. Birinci-
si milletin aradığı hürriyet havasını teneffüs et-
tirdiğini zannettiren bir harekettir, fakat ikinci-
si, milletin hürriyet ve hâkimiyetini, fiilen ve
maddeten tesbit ve ilân eden, mes'ut bir inkı-
lâptr..." (Aralık 1922) (Atatürk'ten Düşünceler s.
43,1956)
Cevap/2. "Fransa Ihtilâli bütün cihana hürri-
yet fikrini nefheylemiştin ve bu fikrin esas men-
bâı bulunmaktadır. Fakat o tarihten beri beşe-
riyet terakki etmiştir. Türk demokrasisi, Fran-
sa ihtilâli'nin açtığı yolu takip etmiş, lâkin ken-
disine has vasf-ı mümeyyizi ile inkişâf etmiş-
tir; zira her millet, inkılâbını, içtimâi muhitinin
tazyıkâtı ve ihtiyâcına tâbi olan hal ve vaziye-
tine ve bu ihtilâl ve inkılâbın vuku bulduğu za-
mana göre yapar..." (Mart 1928) (Aynı eser, s. 44)
Bu iki cevaptan çıkan nedir? 1/ Ittihatçılar, hal-
ka hürriyet bahşetmek hususunda hâkimiyeti elin-
de tutan padişahla (hanedanla) uzlaşmışlardı; oy-
sa Cumhuriyet, hâkimiyeti Padişah'dan (hanedan-
dan) alıp -kayıtsız şartsız- halka verdi; arada mâ-
hiyet farkı var, Ittihatçılar, inkılâp değil ıslahat ya-
pıyor; Anadolu Ihtilâli, ıslahat değil, İnkılâp yapıyor:
hâkimiyet, millet'e devredilmiştir, bunun adı 'Cum-
huriyet'tir.
2/Gâzi, Fransız Ihtilali'ni örnek aldığını açıkça
belirtmiş; Türkiye Cumhuriyeti, o tarz bir 'Ulusal
Demokratik Devrim'den sonra oluşturulmuş bir
Cumhuriyet'tir ki, 'mümeyyiz vasfı', radikal bir
cumhuriyet olmasıdır, yâni Jacobin (Jakoben)dir,
yâni Cartesien'dir, yâni Rasyonalist'tir, yâni lâik!
İnkılâbın sonraki aşamalarının, bu istikamette ger-
çekleşmesi, ihtilâl ve inkılâbın 'tabiatı icâbıdır.'
Niçin', nereye kadar'?..
Bilmem vaziyet tavazzuh etti mi? Zuhûrat bazı
'demokrasi' savaşçılan, Gâzi'yi, Inkılâbı mü-
teâkip derhal 'demokrasiye' intikal etmediği için suç-
lamaya kalkışıyor; yersiz ve yanlış bir suçlama, zi-
ra Cumhuriyet ile Demokrasi ne eşanlamlıdır, ne
de eşzamanlı!
Cumhuriyet, 1789, daha sonra 1791 Fransız
Devrimi'yle oluşmuş, Aydınlanma Çağı -ansık-
lopedistlerin- felsefesine yaslanan bir toplumsal yö-
netim projeksiyonudur ki, mayası itibariyle 'top-
lumsal'dır ve 'toplumcu'dur; oysa demokrasi,
Avrupa'nın Protestan coğrafyasında- ve kuzey
Amerika'da- oluşmuş, bir 'serbest teşebbüs' re-
jimidir, ki 'bireysel'dir ve 'bireycidir': bu demok-
rasilerin çoğu (Ingiltere, Hollanda, Belçika, Is-
kandinav ülkeleri) 'cumhuriyet' değillerdir; cum-
huriyet olduğu halde, demokrasiye intikal etmemiş
ülkeler de vardır, birzamanlann HalkCumhuriyet-
leri' -malum-u âliniz, prensipte 'sosyalist' idiler,
yâni 'toplumsal' ve 'toplumcu'!- uygulaması iyi
çıkmadı, o başka!
Türkiye Cumhuriyeti ki 1950'lerden beri demok-
rasiye dönüşmeyi deniyor; o 'uygulama' da, iyi
•çıkmamıştır; neden, nereye kadar 'cumhuriyet',
niçin, nereye kadar 'demokrasi' olduğunu, ya da
olabileceğini, doğru kestirmelidir.
http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN
http://wrww.eda.fr/-bikjryay/Vazar/ailhan.rrtm