Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 23MART1999SALI
HABERLERİN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edime
Kocaeli
Çanakkale
Izmır
Manisa
Aydın
Denizli
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
13
14
13
13
17
10
18
13
Sinop 9 Adana
Samsun PB 8 Mersin
Trabzon _Y 8 Diyarbakır PB
Giresun Y 8 Şanlıurfa PB 12
Ankara A 10 Mardin PB
Eskişehir A 11 Sitrt PB 10
Konya
Sıvas
_9 Hakkâri
6 Van
K
Zonguldak A 11 Antalya A 18 Kars
,T*\ Parçalıbututlü
DIS MERKEZLERYurdun doğu kesimlen
ıle zamanla yurdun ba-
t kesimleri parçalı yer
yer çok bulutlu, Doğu
Karaderıız ıle Doğu Helsinki K 0 Budapeşte
Anadoiu'nun doğusu Stockholm K 1 Madrid
K 0 Beıiin 6 Moskova K
Y 5 Aşkabat Y 20
A 21 Astana PB
L o n d r a Y 1 6 kent
cek.Yağışiarkar, doğu Amsterdam Y 9 Belgrad
Karadenız luyılannda Brüksel Y 10 Sofya
& £ £ £ & £ ^ s p
v
B
1* p ^ :
tıda artacak, doğuda Bonn Y 7 Atına
değişmeyecek. Münih Y 5 Zürih
PB 15
Y 8 Bişkek
Y 15 Tiflis Y 8
Y 15 Kahire A 25
Y 9 Şam Y 18
Bulutlu- k
Çok bulutlu . Yağmurtu Kartı k Gök gürûltüû
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
Seçim karşıtı cephe ise, 240!
Bu iki rakamı çözümlersek ortaya çıkan manza-
ra hükümet cephesini oluşturan üç partiye yakışır
renkler içermıyor.
Seçimlerin 18 Nisan'da yapılmasında direnen
cephenin bir numaralı üyesi, 135 milletvekilli gru-
bu olan ANAR
Bu partiden küskünlerin sayısı 30 dolaylannda.
Demek ki ANAP'ın TBMM'de en az 110 "sağlam"
milletvekili var.
Gelelim 95 üyeli DYP'ye; küskün milletvekili sa-
yısı hayli yüksek. 30 dolayında.
Ecevit'in DSP'sinde ise emir komuta zincirine
bağlı. 59 asker bulunuyor.
Bu üç partinin küskünlerini hesap dışı bırakırsak;
son olaylarda, ANAP artı DYP artı DSP'nin toplam
219-220 milletvekili ile Meclis'te bulunması, oy
kuljanması gerekıyor.
Üç parti tam kadro gelseydi sonuç değişir miy-
di? Hayır! Fakat hiç olmazsa kamuoyuna, oldubit-
tiye karşı yürekli ve inançlı savaşım verdiklerini ka-
nıtlayabilirierdi.
Ne ki, suçlanacakcephe, sadece "karşı cephe"
değil. Rakamsal gerçekler, Ecevit'in taze ifadesiy-
le "Meclis'te çevrilmekte olan entrikalara karşı"
iktidar çevrelerinde de ciddi tutarsızlığı önümüze
çıkanyor.
"Türkiye 'de hukuk dışı girişimleri önleyecek ku-
nımlann variığından" söz açan Ecevit; pazar gü-
nü o kurumlann başında gelen TBMM'de zarzor
bir araya gelen üç partiden 76 milletvekilinin pek
çokanlam ifade eden "aldırmaz, ilgisiz" davranış-
lanna -nedense- değinmiyor.
İktidar ve ortaklarını TBMM'ye ilgisiz kılan iki ne-
den var:
Birincisi; FP'nin, küskünlerin vereceği erteleme
önergesini reddedeceğini açıklaması. Ikincisi; Ge-
nelkurmay Başkanı'nın demecinden sonra siyasal
odaklarda "artık seçim ertelenemez" yargısının
pekişmesi.
Bu iki öğenin daha çok iktidarı etkilediği böyle-
ce ortaya çıkıyor. Hele ikinci neden: "asker konuş-
tu, iş bitti" mantığını ilk kez egemen kılıyor ve ik-
tidar ve destekleyici partileri "rehavete " sürük-
lüyor.
Son olaylar, Ecevit'in, 1973'lerde ilk kez iktidar
koltuğuna oturttuğu Necmettin Erbakan'ı ve
O'nun gibi düşünenleri hâlâ yeterince tanıyama-
dığına ilişkin gözlemleri doğruluyor.
Kaygılı gelişme
İki gündür hemen her çevre "şirpdi ne olacak"
sorusuna yanıt arıyor.
Bir şey olmadı! Demiref için yollar yürümekle
aşınmadığı gibi, bugünkü hükümet ve onunla gö-
rüş birlikteliği olan hükümet için de tüzüksel çare-
ler, çözüm olanakları asla tükenmez!
Kavgalı, neredeyse tabancalı-bıçaklı oturuma
başkanlık yapan Yasin Hatiboğlu'nun yerine Mec-
lis'i elhak her türlü olanağı zoriamak ya da bulmak-
ta ustalaşan Uluç Gürkan yönetti.
Biraz kavga, biraz tartışma... Zaten olaylar cıvı-
mış.
Tüzük gereği pazar şamatası "yok farz edildi".
Oldu da bitti maşallah!
Merak kamçılayan olayları izlerken asıl gözden
kaçınlan sorun, Nevruz'la başgösteren yeni öğe-
ler içeren kimi kıpırdanmalar.
Polise kurşun sıkılması, Filistinlilerin Israil gü-
venlik güçlerine karşı kullandığı taşlarla, sopalar-
la saldınlara benzer eylemler...
Meclis'e Erbakan eliyle gelen dayatma ile Istan-
bul'daki sokak olayları arasında tuhaf bir benzer-
lik dikkatinizi çekmiyor mu?
Polise saldmlann biçimi, sanki gelecekte uygu-
lanacak etnik savaşımlann denenmesi gibi bir duy-
gu uyandınyor insanda.
Beri yanda; Cumhurbaşkanı'nın, Başbakan'ın
Fethullah Hoca'ya gösterdikleri muhabbetten
sonra, Gülen tarikatı okullarında 4 askeri okul öğ-
rencisinin eğitildiğine ilişkin Izmir'den gelen ha-
berler, Meclis içinde ve dışındaki olaylara kanşıyor.
Bu olaylara bütünüyle bakıldığı zaman; bu ey-
lemlerin gjderek biçim değiştirerek büyüme olası-
lığını gündeme getiriyor.
Devlet çarkına karşı toplumun belirli kesimlerin-
den tehdit kokan sesler geliyor.
Soysal: Meclis
• Baştarafı 1. Sayfada
söyledi:
"FP hesaplar içine gjrdi
de öbür partiler girmedi
mi? Böyle durumlarda
parti hesaplan ikinci plana
atılıp ulusal hesaplar önce-
liğe geçmeliydi. Ona inan-
dığım için hareketin başın-
dan beri küskünlere destek
verdim. Elimden geküğince
yönlendirmeye çalıştım.
Hesaplann ikinci plana
atılması için çahşüm. Bir öl-
çüde başarüı da oktum.
FP'nin ısranyla 312. mad-
de hesabuım sonraya bıra-
kılması konusunda birçok
çevreyi ikna ettim. Ancak
artık işler istemediğim
mecralara sürüklenmekte-
dir. Bunu, bağımsız bir mil-
letvekili olarak önlemekte
yetersiz kaldığunı görüyo-
rum. Kişiliğhnin spekülas-
yon konusu yapümasına
izin vermem. Kişiüğûn so-
nunsuzca spekülasyonlara
konu ediliyor. Birkaç ay da-
ha milletvekUi kalayım di-
ye böyle davrandığıın söy-
leniyor. Bu gibi sözlere asla
tahammül edemem."
Soysal, "Güvenoylama-
sına katılacak mısınız" so-
rusuna, "Hayır, istifa et-
tim" yanıtını verdi. Soysal,
bir başka soru üzerine,
"Otaytann bu noktaya gel-
mesinden hükümet de so-
rumludur, Cumhurbaşka-
nı da, TBMM Başkanı da
sorumludur. Kendi sorum-
luluğumu onlann yanında
çok küçük bir sommluluk
olarak görüyorum" dedi.
Siyasettetı aynlmadığını,
tersine daha "bağunsızlaş-
mış" olarak devam edece-
ğini ileri süren Soysal,
"Kimse vuruşmadığunı
söyleyemez. Ama vuruşa-
rak çekilmek enayi gibi vu-
rulup kahnak degU" görü-
şünü dile getirdi.
Hasan Korkmazcan da
ANAP yönetimi tarafindafı
kesin ıhraç istemiyle parti
disiplin kuruluna sevk
edildiğini basından öğren-
diğini belirterek "Bu ne-
denle TBMM Başkanvekil-
liği'nden ve ANAP'tan isti-
fa edıyorum" dedi. 30 yıl-
lık parlamenterlik yaşa-
mında ilk kez üyesi olduğu
bir partiden istifa ettiğini
ifade eden Korkmazcan,
"İhraç istemi bugünkü
ANAP yönetimi ile aynı si-
yasi anlaytş, tutum ve or-
taklık içinde olmadığımın,
millet ve tarih önündeki
açık kanıadır" dedi.
Fazilet Partisi'ne soruşturma
• Baştarafı 1. Sayfada
lu, Musa DemircL, Ertan Yülek,Te-
mel Karamollaoğlu, Cevat Ayhan,
Necati Çelik, Fehim Adak, Bülent
Aruıç, Bahri Zengjn. Hasan Aksay,
Aydın Menderes, Osman Yumako-
ğullan, Zeki Ünal, Lütfü Doğan,
Hanefı Demirkol ve Mehmet Ali
Şahin, 17 Aralık 1997 tarihinde ku-
rulan FP'nin Genel Idare Kurulu
ve Disiplin Kurulu üyeleri sıfatını
taşımaktadırlar.
- Anayasanin 68. maddesinde,
"Temelli kapatüan bir siyasi parti
başka ad altında kunılamaz", 2820
sayıh Siyasi Partiler Yasası'nın 95.
maddesinde ise "temelli kapaülan
siyasi partilerin kapatdma tarihin-
de üyeligi devam eden kuruculan,
genel başkanu MKYK üyeleri ile
her kademedeki yönetim ve disip-
lin kurulu üyeleri ve TBMM Siya-
si Parti Grup üyeieri başka bir par-
tinin kurncusu, yöneticisi ve denet-
çisi olamazlar" hükümleri bulun-
maktadır.
- FP Denizli Milletvekili Rama-
zan Yenidede, 15 Mayıs 1998 gün-
lü basın açıklamasında şöyle demiş-
tir:
"... Bu hareket temelde zulme
karşı bir isyandır. Zorbalığa karşı
birisyandır... Atatürkçülük ve çağ-
daşlık kilıfına bürûnerek, ülkeyi
soyanlara, meydanlarda eşitlik na-
ralan atıp en ilkel kabilelerde bile
görülmeyen vahşeti toplumun bir
kesimine reva görenlere, inançlan
gereği başını örten kadınlara, kız-
lara aç sırtlanlar gibi saldıranlara
karşı bir isyandır... Bu millet, bu
zulme, bu vahşete, bu antidemok-
ratik uygulamalara daha ne kadar
dayanabilir? Birisi çıkar da 'bunla-
nn başörtüsü siyasi bir simgedir'
derse, bir başkası da kalkar bırile-
ri için 'bunlann kıyafeti ahlaksız-
lık ve fahişelik simgesi' diyebilir...
Bu ülkede bazı şeyler korkunç de-
recede istismar ediliyor. Özellikle
laiklikve Atatürkçülük... Hırsız,
'ben laikim ve Atatürkçüyüm' di-
FP şikâyetçi
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - FP'li bir grup milletve-
kili. partilerine yönelik asılsız
iddialarda bulunduğu gerekçe-
sıyle Ankara DGM Savcısı
Nuh Mete Yüksel'i Adalet Ba-
kanı Seiçuk Öztek'e şikâyet et-
ti. Öztek"e sunulan dilekçede,
Yüksel'in seçim takviminin
yürüdüğü bir dönemde FP hak-
kında çeşitli iddialan dile getir-
mesinin Siyasi Partiler Yasa-
sı'na (SPY) aykın olduğu savu-
nularak görevden alınması is-
tendi. FP Karabük Milletvekili
Hayrettin Dflekcan, Yüksel'in
FP'yi kamuoyuna yasadışı bir
örgüt gibi yansıttığını ileri sür-
dü.
FP milletvekilleri Hayrettin
Dilekcan, Mehmet Ali Şahin,
Fikret Karabekmez, Nezir Ay-
dın ve ÎS'ecmettin Aydın, Genel
Başkan Recai Kutan adına şi-
kâyet dilekçesini Adalet Baka-
nı Öztek'e sundu.
Gazetecilere açıklama yapan
Hayrettin Dilekcan, Yüksel'in
görevini yerine getirirken sergi-
lediği davranışın tüm kamu-
oyunu rahatsız ettiğini savun-
du.
Yüksel'in meslek kurallan-
na uymadığını, kendi kafasın-
da suçlular üreterek kamuoyu-
nu uğraştırdığını iddia eden Di-
lekcan, "tddianamelerin mah-
kemeyeintikalinden birkaç gün
önce basına sazdınldığu soruş-
turmalann gizli yapıldığmın
herkes tarafından bilinmesine
rağmen adeta televizyon dizile-
ri gibi basın yayın organlannda
yayımlatümak üzere kişilerin
mahkeme karar vermeden ön-
ce psikolojik olarak mahkûm
edildikleri hepimiz tarafından
yakmen bUuıiyor" dedi.
Dilekcan, Savcı Yüksel'in,
ticari kuruluşlan birterörörgü-
tü gibi değerlendirdiğini savu-
narak. "Adalet Bakanlığı'nca
daha önce yayımlanan genelge-
leri hiçe saymak suretiyle ba-
kanhk ve başbakanlık yapmış
bazı önemli şahsiy etler hakkın-
da takibatlaruı mutlaka başsav-
cılar tarafından yapüması gere-
kirken, \'üksel hiç de üzerine
vazife olmadığı halde yetki gas-
petmek suretiyle hereket et-
mekte" diye konuştu.
Seçim takviminin yürüdüğü
bir dönemde partiler hakkında
bir ışlem yapılamayacağını sa-
vunan Dilekcan. "Sayuı savcı-
mn yapmış olduğumuz bu şikâ-
yet sonuçlanıncaya kadar gö-
revde tutulmamasuu istiyoruz.
Sayuı savcı duygulanyla hare-
ket eden bir görünüm sergjte-
mektedir"
yor, soysuz böyle diyor, çalıştığı
kurumda birçok kadını taciz eden
adam 'ben Atatürkçü ve çağdaşun'
diyor. Zulüm, baskı, işkence, da-
yatma, soygun, vurgun her türlü
antıdemokratık uygulama bu kılıf
içerisinde yürütülüyor." Bu sözleri
nedeniyle sanıkYenidede hakkında
TCK'nin 312-2. maddesi gereğince
yargılanabilmesi için dokunulmaz-
hğının kakhnlması talebiyle fezleke
tanzim edilmiştir.
- Milli Görüş'ün teorisyenlerin-
den Ahmet Akgül tarafından yazı-
lan ve hakkında Ankara DGM ta-
rafından verilmiş toplatma kararla-
n bulunan "lslam Davası ve Adil
Düzen, Dava Erierine Mesajlar ve
Metot, Erbakan Devrimi" isimli
kitaplarda şeriat devleti için cihat
ve ordulaşma sözde fıkirleri işlen-
miştir. Günümüzde FP, Ahmet Ak-
gül'e konferanslar ve seminerler
verdirmektedir. Bu konudaki FP
Gerze llçe Teşkilatı ve Köseköy ve
Uzunçiftlik belediye teşkilatlannın
Milli Gazete'deki ilanlan ektedir.
Ahmet Akgül hakkında 15 Mart
1999 tarih ve 1999/733 sayılı Mil-
li Görüş hakkındaki iddianame-
mizle kamu davası açılmıştır.
- FP Hatay Milletvekili Mehmet
Sılay, 1998 baskılı" Parlamentodan
Haber" bashklı kitabında, "başlar-
ken" bölümünün 7. sayfasuıda şöy-
le demektedir:
"Türkiye'de yaşanan olaylara
evrensel gözlükle bakılınca görülür
ki, dünya tarihinde milletlerin dini
duygulan ve inançlanyla savaşan-
lar daima kaybettiler. Yakın tarih-
te tran'da bunu deneyenler ya ülke-
yi terk ettiler ya apoletleri söküldü.
Cezayir'de Fransız çocuklanna hiz-
met uğruna halka dayatanlann,
zorbalann bugün hiçbiri hayatta
degil." Bu kitap da Ankara DGM
tarafından toplaölmıştır.
- FP Ağn Belediye Başkanı Ze-
ki Başaran bir toplantıda şunlan
söylemtştir:
/"Gözünü rakı masasmda açtu
rakıyla devam etti, rakıyla da öldü.
Ömrü İslam düşmanlığı ile başladı,
İslam düşmanlığı ile devam etti, İs-
lam düşmanlığı ile öldü. Kardeşim
öyleyse. nereye göreyaşadıysa, ora-
ya defhedin yahu_ Efendim Arap-
ça harfleri kargacık burgacıktır,
teknikve teknoiojiyi engellhor. onu
degiştireü'm. Yay seni hain. seni ha-
in. Millet lanetle anıyor seni ve se-
nin gibileri... Buyurun v« 70 sene
önce Yahudiler telkinatta bulundu
'söyleyin' dediler. '7 asırdır Müs-
lümanlan harp meydanlannda ye-
nemedik.' O hakfedeyin ki' Din ay-
ndır, Müslümanlar siyaset yapa-
maz' deyin ve bunu 70 sene önce
bir hain söyledi. tçimizdeki bir ha-
in, dışunızdaki ehlisalip ile anlaşa-
raksöyledi."
Başaran. "Din ayn, devlet ayn"
gibi sözler sarfederek büyük önder
Atatürk ve devrimlerine "hayasız-
ca" saldırmıştır. Maalesef Türki-
ye'de belediye başkanlığını sürdü-
ren bu şahıs hakkında Ağn Cum-
huriyet Başsavcılığı soruşturması-
nı sürdürmektedir.
- FP Manisa Milletvekili Bülent
Armç, türbanla ilgili olarak "Bir
rektör kalkıyor diyor ki 'Niye bu
kadar başörtüsünde ısrar edeıier
anlamıyorum. Nihayet 1 metre bez
parçası degil mi?' Şimdi ben o ka-
dar kin duyuyorum ki bu konuş-
mayı yapan insana, yani en azından
hakaret etmek istiyorum ve ona şu-
nu söylemek istiyorum: Şu bayrak
da nıhayet 1 metre bezden ibaret"
konuşmasını yapmışür.
- Konya Selcuklu Belediye Baş-
kanı İsmail Oksüzler, Garnızon
Komutanı ve Vali'nin de bulundu-
ğu bir toplantıda, "Komutan da ol-
sa, vali de oba haddini bilmeli" şek-
linde sözler sarf etmiş, hak ettigi
cevabı almıştır.
- tstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığı adaylannın tespiti ile U-
gillolarakNecmettin Erbakan, Re-
cai Kutan ve Recep Tayyip Erdo-
ğan'ın, Erbakan'ın Balgat'taki
'Öğretmenesaldırılardurdurulsıın'
Eğföm-Sen 2 Noiu Şube Başkanı
Alaaddin Dinçer. tstabul Milli
Eğitim Mûdnrü Ömer Balıbeş "i
makamında ziyaret etti. Dinçer,
son olarak öğretmen Zeynei
Soysal"m bıçakiı saldınya
uğradığı L mraniye Endüstri
Meslek Lisesi'nden iki
öğretmenle birlikte
gerçeklestirdigi ziyarette, söz
konasu okulda öğretmenJere
yönelik tehditkrin sürdüğüoû
vurgulayarak önlem alınmasmı
istedi. Soysal'a yapdan sakhnyı
kınayan Endüstri Meslek
Lisesi'nde görevli 28 öğretmenin
okulda dağıtilan bir bildiriyle
tehdit edildiğini ifade eden Dinçer,
olaylardan okul müdürûnün de
sorumhıhığu bulunduğunu öne
sürerek hakkında soruşturma
açdmasını istedi. Dinçer, bu
okuldaki saldın ve tehditieri
içeren bir dosyayı Balıbey'e
sundu. tl Miffi Eğitim Müdürü
Baübey ise gerekK önlemlerin
abnacağuu kavdetti. (Fotoğraf:
KADER TUGLA)
evinde bir araya gelmişler ve bu gö-
rüşme Kanal E televizyonunda gö-
rüntühı haber olarakyayunlanmış-
nr.
- 13 Mart 1999 tarihli Milliyet
gazetesinde "Gensoru tuzağı'' baş-
lıklı haberde, "Erbakan, Erez'le
buluştu. Hükümet, 312'nin kalk-
masını engellerse gensoru verilecek.
Bugün Meclis toplantısına Recai
Kutan ve arkadaşları katılmaya-
cak. Erbakan tarafından yönetilen
FPIiler katılacak, FP'nin, kapaül-
mış bir partinin devamı olup ouna-
dığuun fotogran, Meclis'e yansıya-
cak" ifadelerine yer verilmiştir.
-13 Mart 1999 tarihli Yeni Yüz-
yılgazetesinde " Erbakan 'dan huruç
hareketi" başhğı altında, "Hoca
FP'lileri Meclis'e gönderiyorve si-
yasi yasağının kalkmasını istiyor"
denilmiştir.
- Aynı tarihli Radikal gazetesin-
de "Hoca'nm Askerleri, Fazilefte
manga devri" başlıklı yazıda,
"Parti yönetimini tamamen dışla-
yan Erbakan, Meclis toplantısına
katılacak 100 millervekilini 10'lu
gruplara ayirdı. Erbakan, her gru-
bun başına da güvendiği adamla-
nndan bir manga komutanı atadı"
ifadelerine yer verilmiştir.
-14 Mart 1999 tarihli Cumhuri-
yet gazetesinde "Meclis'te taktik
savaşı" başhğı altında "FP'nin ön-
derliğindeki küskünler, 18 Nisan
seçimlerini iptal ettirmek ve
RP'nin yasaklı lideri Necmettin
Erbakan'ı kurtarma yasalan çıkar-
mak için çabalannı yoğunlaştırdı-
lar" denilmiştir.
- Radikal gazetesinin 21 Mart
1999 tarihli nüshasındaki "Erba-
kan'ın son çahmı". ertesı günkü
nüshasmda "Hoca'nın inadı inat",
22 Mart 1999 tarihli Hürnyet ga-
zetesinde yer alan •'HocaBaskını",
aynı tarihli Sabah gazetesinde yer
alan "Fazüet'in intiharT başlıklı
haberlerde özet olarak kapatılan
KP'nin siyasi yasakİL£&kı..geftel
başkanı Necmettin Erbakan'ın, se-
çimlerin ertelenmesi ve
312. maddenin kaldınlma-
sı konusunda FP milletve-
killerini yönlendirmesi ile
ilgili olaylan dile getiril-
miştir.
- FP Genel Başkanı Re-
cai Kutan 15 Mart 1999 gü-
nü Altuıpark Konferans
Salonu'nda yapbğı konuş-
masında, Necmettin Erba-
kan, Şükrü Karatepe ve Re-
cep Tayyip Erdoğan'ı kur-
tarmak amacıyia312. mad-
denin kaldınlması için yü-
rüttükleri çahşmalan dile
getirmiştir.
- Ekte de sunulan bilgi
ve belgelere göre FP hak-
kında 2820 sayıh Siyasi
Partiler Yasası hükümleri-
ne göre FP'nin kapatılma-
sı için işlem yapılması ta-
lep olunur.
Bayramda 9 günlük tatil
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ba-
kanlar Kurulu, 1 ve 2 nisan günlerinin
resmi tatil ilan edilerek bayram tatilinin
9 güne çıkanlmasmı kararlaştınrken te-
rör eylemleri nedeniyle turizmde yaşa-
nan bunalımın aşılabilmesi için 3 aşa-
malı bir çözüm planının devreye sokul-
masını benimsedi. Buna göre, tanıtım
için ek ödenek aynlırken bazı hizmet
alanlannda indirim yapılacak ve iç pazar
genişletilecek.
Bakanlar Kurulu, bir aylık bir süreden
sonra dün Başbakan Bülent Ecevit baş-
kanlığında toplandı. Yaklaşık 2 saat sü-
ren toplantının ardından açıklama yapan
Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü
Şükrü SinaGürel. Devlet Bakanı ve Baş-
bakan Yardımcısı Hikmet Uluğbay'ın
IMF ile görüşmeleri konusunda bilgi
sunduğunu belirterek seçimlerden sonra
Türkiye'nin sağlayabileceği uluslararası
kaynaklann şimdiden anlamlı ve sağlam
bir zemine oturtulduğunu söyledi.
Gürel, Türkiye turizminin son zaman-
larda bir örtülü ambargo tehdidi altında
bulunduğunu belirterek bunun önlenme-
si için Turizm Bakanlığı'nın gerekli ça-
hşmalan yürüttüğünü kaydetti. Gürel, bu
alanda siyasal girişimlerin yanı sıra eko-
nomik önlemlerin de gerekebileceğine
işaret ederek tanıtım ve halklar ilişkile-
rin güçlendirilmesi için ek kaynak yara-
tılması, bazı hizmet alanlannda belirli
indirimlere gidilmesi, dış pazardaki da-
ralmaya karşı iç pazann genişletilmesi
gibi önlemlerin alınacağını belirtti. Gü-
rel, Turizm Bakanı AhmetTan'ın bu ko-
nuda yapacağı çalışmayı bir sonraki gö-
rev yapacak Bakanlar Kurulu'na sunaca-
ğını bildirdi.
Gürel, 25 Mart Perşembe ve 26 Mart
Cuma günlerinde kamu görevlilerinin
idari izınli sayılmasının kararlaşnnldığı-
nı belirterek böylelikle bu iki günün de
Kurban BayTamı tatiline eklendiğini söy-
ledi. Sağlık Bakanı Mustafa Güven Ka-
rahan'ın ılik nakli, doku tiplemesi ve do-
ku bankası kurulmasına yönelik çahş-
malan konusunda kurula bilgi sunduğu-
nu da bildirdi. Gürel, Kosova'daki son
gelişmeleri Bakanlar Kurulu'na aktardı-
ğını belirterek "'Eğer banş anlaşmasınuı
yolu seçilmezse NATO'nun Kosova ile il-
gili bir girişimin somut adımlannı atma-
sı için koşullar olgunlaşımş otacakür" de-
di.
Gürel, bir soru üzerine de, kamudaki
toplusözleşme görüşmelerinde herhangi
bir ilerlemenin olmadığını belirterek
"Biz olanaklarımızı sonuna kadar zorla-
yarak ve yeni adaletsizliklerin de ortaya
çıkmamasına özen göstererek kendi öne-
rilerimizi hazıriadık. Bundan sonra u-
muyorum sonuç ahnz" diye konuştu.
Soruşturma başladı
Yüksel'in suç duyurusu-
nu incelemeye alan Yargı-
tay Cumhuriyet Başsavcısı
Vural Savaş, Cumhuri-
yet'in sorusu üzerine. "De-
111 topluyoruz. Verilmiş bir
karanmız yok" dedi.
Savaş, TBMM Başkanlı-
ğı'na bir yazı yazarak ka-
patılan RP'nin milletvekil-
İerinden FP'ye geçenlerin
adlannı ve geçiş tarihlerini
istedi. Yazıda, 16 Ocak
1998'de Anayasa Mahke-
mesi'nce kapatılan RP'nin
milletvekillerinden önce
bağımsız kalıp sonra FP'ye
geçenlerin adlan ve geçiş
tarihlerinin bildirilmesi is-
temine yer verildi. Savaş,
daha önce FP yöneticileri-
nin RP'nin devamı niteli-
ğinde olduğunu gösteren
açıklamalan ile bu konu-
daki bilgileri incelemeye
aldığı anımsatıldı.
Kutan: FP
anayasaya uygun
FP Genel Başkanı Recai
Kutan, dün konuya ilişkin
sorular üzerine, suç duyu-
rusu gerekçelerini henüz
bilmediğıni belirterek,
"Gerekçeler neler, görme-
den bir şey söyleyemem.
Mevcut partiler içinde ana-
yasa ve yasalara en uygun
hareket eden parti FP'dir.
Bu konuda yapılacak iddi-
alann uzaktan yakından il-
gisi yok" dedi.
FP Genel Başkan Yar-
dımcısı Abdullatif Şener
de, "Bu tip haberier dahi
FP'nin demokrasi ve insan
haklan konusundaki ısrar
ve talebinin ne derece hak-
lı olduğunu gösterir" dedi.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
tan yolunda, geçen pazar günü TBMM'de yaşanan-
lar için derin bir değerlendirme yaptı:
"Meclis Başkanı'nın bir komisyona havale ettiği
olayı başkanvekilinin müzakereye koyması hoş biro-
lay değildir!"
Yok canım. Neden hoş olmasın? Dünyanın sonu
mu ki!
DemireTİ uğurtayan Başbakan Bülent Ecevit, küs-
künlerin harekete geçtiği gün yaptığı "sivildarbe"'yo-
rumunun, önceki gün Meclis'te yaşananlartakanrtlan-
mış olduğu düşüncesindeydi:
"Entrikalaryürümeyecek. Bu girişim aslında benim
birkaç gün önce kullandığım ve hakkımda gensoru
konusu olan sözümü doğruluyor. Yani bir sivil darbe
girişimiyle karşı karşıyayız."
Kamuoyu Ecevit'in o değerlendirmesine "bir an
için ağzından çıkmış söz" gözüyle bakma egilimin-
deydi. Ecevit de gensoru görüşmeleri sırasında o sö-
zünün "anlık tepki" olduğunu söylemişti. Demek ki o
değeriendirme Ecevit'in içine sinmiş!
Pazann yankılan ise öğle saatlerinden itibaren dal-
ga dalga gelmeye başladı. ANAP'lı TBMM Başkan-
vekili Hasan Korkmazcan, partisinden ve bu göre-
vinden istifa etti. ANAP, Meclis'i yönetme sırası ona
gelebilir diye, Korkmazcan'ı disiplin kuruluna gön-
dermişti.
Korkmazcan'ı Mümtaz Soysal izledi. Soysal'ın de-
ğeriendirmesi yazıları gibi yalın ve netti:
"İş çığnndan çıktı."
Küskünler sıkıştıkça Soysal'a danışıyordu. Soysal
onlar için de ciddi bir kayıp.
Demirel'i Takip Partısi mı desek, Derie Topla Parti-
si mi desek, Dargınlan Topla Partisi mi desek, DTP'li-
lerin tutumu ise bir başka âlem. Seçimin ertelenme-
si önergesini onlar veriyor, kavgasını FP çıkanyor. Bu
bağlamda DTP'nin yaptğına "elsopasıyta bağcı döv-
mek" denir! TBMM'nin cinlerini doruğa çıkaran Cin-
doruk da dün, genel kuruldaki kavga sırasında
DTP'lilerin görünümüne açıklık getiriyordu:
"Bizim arkadaşlanmız kavgayı önlemeye çalışıyor-
du."
Son katılmalarla birlikte DTP, pariamentonun en
renkli partilerinden biri haline geldi. Her kesimden
adam var. Birleşmiş Milletler gibi parti oldu.
Yargının rolü!
Meclis'in içinde olup bitenlerin ucunu yakalamaya
çalışırken DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel'den ge-
len haber "beklenmedik" değildi. Yüksel, FP'nin ka-
patılması için dava açması istemiyle Yargıtay Cum-
huriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
* Yükset'tn bu ha2irtığı yaptığı sıralarda, Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş da FP'lilerin ken-
disi hakkında Meclis araştırması yapılması için baş-
lattıklan girişimle ilgili düşüncelerini kamuoyuna açik-
lıyordu. Savaş'a göre, FP'lilerin böyte bir girişimde bu-
lunmaya hakkı yoktu.
Yüksel'in başvurusundan hemen sonra FP'liler so-
luğu Adalet Bakanlığf nda aldılar:
"Yüksel, hukuku çiğnemektedir. Şikâyet ediyoruz.
Bu şikâyetimiz sonuçlanıncaya kadar görevden el
çektirilsin."
FP'lilerin Adalet Bakanı'yla görüşmeleri sürerken
Savaş da TBMM Başkanlığı'na başvuruyordu:
"RP'den FP'ye geçen milletvekilierinin geçiş tarih-
lerinin tarafımıza bildirilmesi..."
Savaş'ın, FP'nin kapatılması için davaaçılması ko-
nusundaki düsüncesi ise şöyle:
"Delilleri topluyoruz, verilmiş karanmız yok."
Yasalan, "bizim haklı olduğumuz durumun uygu-
lanması" olarak yorumlayan FP'lilerin tutumu bizde
yazının başlığını çağnştırdı...
Dün saat 15.00'te Uluç Gürkan başkanlığında top-
lanan Meclis'te saşırmadığımız görüntülere tanık ol-
duktan sonra, hükümet hakkında verilen gensoru oy-
landı. Güvensizlik oylan 236'da kaldı. 276'yı bulma-
dığı için gensoru reddedildi...
Onümüzdeki dönem için bir durumun daha attını
çizmek gerekiyor:
Yargı, siyasette daha belirieyici bir rol oynayabilir!
VuralSavaş sert çıktı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Yargıtay Cumhu-
riyet Başsavcısı Vural Sa-
vaş, bir grup FP milletveki-
lince hakkında verilen
araştırma önergesinin ana-
yasa ve yasalara aykın ol-
duğunu belirterek "Araş-
tırnıa önergesini verenler
veişleme koyanlarCumhu-
riyet tarihimizde göriilme-
miş biçimde yargı bağun-
sızhğmı ihlal etmişlerdir"
dedi.
Başsavcı Savaş, dün
yaptığı yazılı açıklamada,
15 Mart'taki basın toplan-
tısındaTCY'ninkaldınlan
163. maddesi ile "vatan
hainhğj" kavTamı arasında-
ki ilişkiyi \Tirguladığını
anımsattı. Savaş, bu basın
toplantısından sonra "ana-
yasamn 24. maddesine ay-
kın olarak devletin temel
düzenini din kurallanna
dayandırma amacıyia din
duygulannı ve dince kutsal
sayüan şeyleri istismar
eden. amaçlanna daha ko-
lay varmak için Türkiye'yi
bölmeye çauşan çok güçlü
iç ve dış mihraklara destek
veren bazı politikaa ve ya-
zarlann" kendisınin yaptı-
ğı değerlendirmenin huku-
ka aykın olduğunu ileri sü-
rerek kamuoyunu yanılt-
maya çalıştıldannı bildir-
di. "Büyük Atatürk'ün
sağhğmdâ TBMM'nin Uk
kabul ettiği yasalardan bi-
ri olan İhaneti \ ataniye Ka-
nunu. devlet düzenimizi di-
ni esaslara dayandırmaya
yöneük faaliyetleri vatana
ihanet saymışür" dıyen Sa-
vaş, 6 Temmuz 1960 tarih
ve 15 sayıh yasada da "va-
tana ihanet'' kabul edilen
cürümlerin tek tek sayıldı-
ğını. bu cürümler arasında,
TCY'nin kaldınlan 163.
maddesini çiğneyen faali-
yetlerin de bulunduğunu
belirtti.
BAŞSAĞLIĞI
TMMOB Harita ve Kadastro Mühendıslen Odası
Bursa Şubesi Başkanımız
ZEKİTEKE
20.3.1999 tarihinde vefat etmıştir.
24 yılhk meslek yasamı süresince onurlu, başanlı.
venmlı ve üretken bir çizgide ülketnızdekı banşa,
dostluğa ve demokrasiye koyduğu katkılar her zaman
anımsanacaktır. Kendisıne Tann'dan rahmet, ailesi ve
tüm meslektaşlanmıza başsağlığı dilenz.
TMMOB Harita ve Kadastro Mühendialeri Oda»
Genel Merkezi