Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 10 MART 1999 ÇARŞAMB,
HABERLER
Türtan
tarftşması
• İZMIR (Cumhuriyet
Ege Bûrosu) - Başbakanlık
Takip K.urulu'nun olaya el
koyması ûzerine Izmir'de
türbana sıkı takip başladı.
Türbana göz yuman ve
yetkililere okulunda rürban
sorunu olmadığını
söyleyen Bergama Imam
Hatip Lisesi Müdürû
Burhan Aslan, Ilçe
Kaymakamı Ali Şanlıer
tarafından süresız açığa
alındı. lzmir Konak Kız
Imam Hatip Lisesi'nde
tüıban çıkarmamakta
direnen 63'ü lise. 36 sı
llköğretim Okulu'ndan
olmak üzere toplam 99
ögrencinin isim listesinin
tlçe Milli Eğitim
Müdüriuğü'ne gönderildiği
bildirildi. Türbanda
direnen 37 ögrencinin 2 ile
1 hafta arasında okuldan
uzaklaştınlmaları gündeme
gelirken, lzmır Milli
Eğitim Müdürlüğü
yetkilileri, iki müfettişin
sürekli okullarda türban
denetimı yaptığmı
açıkladılar.
Öpgüt
operasyonu
• TLRGUTLU(AA)-
Manısa'nın Turgutlu
ilçesinde. eylem
hazırlığında olduklan
bildirilen PKK üyesi 7 kişi
çok sayıda molotofkokteyli
ile yakalandı. tlçe Emniyet
Müdürü Nihat Oral,
yakalanan bu kişilerin
sorgulamalannda PKK
lideri Abdullah Öcalan'ın
yakalanarak Türkiye'ye
getirilmesini protesto
amacıyla hazırladıklan
molotofkokteyllerini çesitli
yerlere atmayı
planladıklannı itiraf
ettiklerini belirtti.
THY burosuna
sakJırı
• ROMA (AA) -
Italya'nın başkentı
Roma'da, 20 Şubat'ta
Abdullah Öcalana destek
gösterileri sırasmda Türk
HavaYoIIan'nın(THY)
Roma Bürosu'na bomba
koyma olayıyla ilgisı
oldugu öne sûrülen bir
ltalyan gazeteci sorgulandı.
Liberazione gazetesinin
Annubi D'Avossa adlı
muhabirinin polisin
elindeki fotoğraflarda
görüldüfû için
sorgulandıgı bıldirildi.
Gazete yönetımi
muhabirlerini sorgulayan
savcıhğı suçladı.
Silafı yetkisi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ateşlı Silahlar ve
BıçakJar ile Diğer Aletler
Hakkındaki Yönetmelik'te
değişiklik öngören
yönetmelik, dünkü Resmi
Gazete de yayımlanarak
yürürlüğe girdi. Buna
göre, ateşli silahlar ve
bıçaklara ilışkin ruhsat
işlemlerinde illerde
meydana gelebilecek
anlaşmazlıklar, Emniyet
Genel Müdürlüğü'nün yanı
sıra Jandarma Genel
Komutanlıgı'nın da göriisü
ahnarak Içişleri
Bakanlığı'nca
çözûmlenecek. Jandarma
bölgelenndeki bütün
işlemler, Jandarma Genel
Komutanlığı'nca
yürütûlecek.
Dlnamit facîası
• BORÇKA(AA)-
Artvin'in Murgul
ilçesindeki Karadeniz
Bakır lşletmeleri'ne ait
maden sahasında.
dınamitle parçalanan kaya
parçalannın işçilerin
sığındığı barakanın üzerine
düşmesı sonucu işçilerden
Recep Erdem (24) olay
yerinde öldû. Ağır
yaralanan Osman Özdemir
(38) Hopa Devlet
Hastanesi 'ndeki ilk
müdahalenin ardından Rize
Devlet Hastanesi'ne sevk
edildi.
Düzettmeve
OZUP
• Haber Merkezi - 8 Mart
1999 günü gazetemizin 7.
sayfasmda "Cezaevi
Öğretmeni Anlatıyor"
başlıgıyla yayımlanan
haberde adı geçen Enver
Baydar, cezaevleri
ile ilgili olarak
yayımlanmış bir başka
haberimiz nedeniyle
okuyucu olarak gazetemizi
aramış ve herhangi bir
açıklama yapmamış
olmasına karşılık
yayımlanan haberde adına
yaniışhkJa yer verilmiştir.
Düzeltir, özür dileriz.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Savaş, HADEP'le ilişkisini Öcalan'ın da kabul ettiğini söyledi
'Hakblığım kanıtlanacak
9
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yar-
gıtay Cumhunyet Başsavcısı Vural Savaş,
hakkında kapatma davası açılan HA-
DEP'in "tedbir olarak" 18 Nisan seçim-
lerine sokulmaması isteminin Anayasa
Mahkemesi'nce reddedilmesine karşın at-
tığı adımın doğru olduğunu söyledi. Sa-
vaş. "Haklıhğımı yaşayarak göreceğiz.
HADEPin PKK ile ilişkisini Ocalan da
söyledi*' diye konuştu.
Cumhuriyet'in konuya ilişkin sorulan-
nı yanıtlayan Savaş. Anayasa Mahkeme-
si'nin kaygılannı yennde bulmadığını
söyledi. Savaş, "Telafîedilnıesizorbirdu-
rum olabilir diyorlar. Bu yüzden HA-
DEP'in seçimtere sokulmaması tedbirinin
yanlış olduğunu söylüvorlar. AsıL, sokul-
ması telafi edilmesi zor duruma neden ola-
bilir. Öcalan büe HADEPIe olan bağlan-
tılannı anlattı. Benim 5 sajfalık başvu-
rumda ortaya koyduklarun bunun belge-
Pek çok anayasa profesörünün de kendi
düşüncesini desteklediğini söyleyen Cumhuriyet
Başsavcısı Vural Savaş, "Sadece benim
düşüncemle yetinilmesin, bilim çevreleri de
benzer değerlendirme içinde" dedi.
leri. RP'nin kapanlmasına ilişkin davada
da nihai karar alınmadan. tedbir olarak
RP'nin paraJaruıa el konmuştu. Özünde
durum ajTU" diye konuştu. Savaş, HA-
DEP'le ilgili davanın kapatmayla sonuç-
lanması halinde TBMM'deki olası üyele-
rinin düşmesiyle sorunun çözülmediğini
belirterek şu düşünceleri savundu:
'Yerelyönetimler var.Giineydoğu'da se-
çimlerin göriinümii bellL Daha şimdiden,
kimi adaylar tehditie seçime sokulmuyor.
Bu durumda, bölgede belediye başkanlık-
lan blok HADEPin olursa, Avrupa baş-
ka bir havaya girer. Bölgede biraz da zor-
Lamayla oluşturulmuş bu dummu kullan-
mak ister. O zaman ne yapacağız? Benim
haklılığımı yaşayarak göreceğiz. Beledhe
başkanlanıun oİağanûstü yetkileri var."
_ HADEP Genel Sekreter Yarchmcısı AH
Ozcan ise Anayasa Mahkemesi'nin ka-
rarlannın kendilerine kısmen güven ver-
diğini belirterek aynı turumun kapatma
davasında da sürdürûlmesini umduğunu
söyledi. Partilerinin seçim çalışmalanna
daha önceden basladığını, var olan kaygı-
nın yûksek mahkeme tarafından gideril-
mesinin kendilerine moral verdiğini anla-
tan Özcan. "Hukuksal açıdan bir kazanç-
tır. Hem bizün için hem de Türkiye için se-
vindirici" diye konuştu.
Anayasa Mahkemesi'nce savunmasım
hazırlanması için HADEP'e 5 Nisan 1999
tarihine kadar süre verilmişti. HADEP'in
savunmasım yüksek mahkemeye sunma-
sımn ardından Yargıtay Cumhuriyet Baş-
savcısı Savaş, esas hakkındaki değerlen-
dirmesini yapacak. HADEP avukatlan-
nın esas hakkındaki savunmalarının ar-
dından Anayasa Mahkemesi'nde yapıla-
cak duruşmada parti yetkilileri sözlü sa-
vunmalannı yapacak. Anayasa Mahke-
mesi bu süreçlerin tamamlanmasından
sonra karanru açıklayacak.
HADEP avukatlanndan Yusuf AJataş,
kapatma davasının 18 Nisan'dayapılacak
seçimlerden önce sonuçlanmasının ola-
naklı olmadığını, mahkeme sonucunun
seçimlerin çok sonrasma sarkabileceğini
savundu.
Ankara/Yeni Mahalle
Cumhuriyetçi
ve mücadeleci
başkan adayı
BARJŞ DOSTER
Adı Abdurrahman Güzelgün. Kamu-
oyu onu REFAHYOL hükümetinin ra-
mazan ayında mesai saatlerinin iftar sa-
atine göre düzenlemesini öngören karar-
namesine karşı Danıştay'a açtığı davay-
la tanıdı. Partilerin, sivil toplum örgütle-
rinin sessiz kaldığı bu girişime karşı aç-
tığı davayı kazanan Giizelgün, şimdi Iş-
çi Partisi'nin Ankara'da Yenı Mahalle
belediye başkan adayı.
Giizelgün, ortaçağ karanlığına karşı
mücadele etmek için solun, güç birliği
yapması gerektiğini söylüyor. Ankara
Iktisadi ve Ticari tlimler Akademisi
Ekonomi-Maliye Bölümü mezunu olan
Güzelgün, üniversite eğitımi almasına
karşın 7 yıl taş ocaklannda ışçi olarak ça-
lışmış. DenizGezmiş'in mezanna çiçek
koyduğu için tutuklanmış, uzun süre iş
bulamamış. Ama yaşamı boyunca dü-
şünceleri uğruna savaşım vermekten ka-
çınmamış. Emeklilikten sonra Cumhuri-
yet, aydınlanma, Kemalizm. Kuvayı Mil-
liye. şeriatia mücadele. bağımsızlık ko-
nulanndaki tavnndan dolayı işçi Parti-
si'ne üye oldufunu söyleyen Güzelgün,
İ P bu konularda en içten, dürüst ve ça-
hşkan parti. Şimdi arkadaşlanmla bbiık-
te beledhe progranunuzı hazırlıyonım.
Arük gömkk givip aianiara çjkacağız"
diye konuşuyor.
Cumhuriyetçi solda Atarürkçüluk ve 6
ok temelinde yapılacak bir güç birhğini.
Türkiye'nin yakıcı gereksinımi olarak
gören Güzelgün. sol güç birliğinin ger-
çekleşmesi durumunda, güç birliğinin
adayı lehine adaylıktan çekileceğini ve
emrine gireceğini söylüyor.
ODP'ttkadınlar8 Marth kutladı
8 Mart Dünva Kadınlar Günü etkinlikleri
çerçevesinde, Özgürlük ve Dayaıuşma
Partisi'nce (ÖDP) "8 Mart Kadınlar
BuluşmasT adıyla gerçekleştirilen şenlik,
önceki gece Osmanbey'deki La Bdla Diigiin
Salonu'nda yapıldı. Şenlik öncesi vapıİması planlanan cadde
üzerindeki meşaleli yüniyüşe Toplanti ve Gösteri
Yürüyüşleri Kanunu'na aykın olduğu gerekçesi\le güvenlik
güçlerince izin verilmedi. Şenlikte kadın evlemlcri dia
gösterisi ile partili kadınlara sunulurken gecede Grup
Kınhrmak'ın solistleri İlkav Akkaya ile Filiz Kerestecioğlu
birer konser verdi. ÖDP üyesi Hürriyet Şener tarafından
ÖDPU kadınlar' adına okunan bildiride, "1999 8
Martı'nda sokaklar kadınlara yasaklandı. Yaşamak yasak,
sokaklar yasak, kendin olmak yasak.» Biz kadınlar
kurtancı istemiyoruz. Bui kurtaracak olan kendi
gücümüzdür" denildi. ÖDP'li kadınlann halavlar çekerek
sanatçılara eşlik ettiği şenliğe erkekler alınmadı. Şenliğe,
ÖDP Istanbul bin ükşehir belediye başkan adayı Vlcdan
Baykara, kadın mületvekili ada>İan ile ilçe beiediye başkan
adaylannın yanı sıra çok sayıda partili kadın kabldı.
(Fotoğraf: AYKUT KÜÇÜkKAYA)
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, seçimlerin ertelenemeyeceğini söyledi
4
MecIis'i toplama giıişiıııi naffle'
DÜRDANE KIRÇU\:\L
SAKARYA / HENDEK / AK-
Y.4ZI-ANAP Genel Başkanı Me-
sut Yılmaz, Meclis'i toplama giri-
şımlennı boş çaba olarak nitelen-
dirdi ve 5 hafta sonra sandığın hal-
km önüne çıkacağını söyledi. Yıl-
maz. yurttaşlardan tek başma ikti-
dar istedi. Söğüt'teki ilk mitingin
ardından geceyi Sapanca'da geçi-
ren ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılmaz ve eşi Berna Yılmaz, dün
Sakarya'nın Hendek ve Akyazı il-
çelerinde halka seslendi. Yılmaz,
Ankara'da bazılannın seçim yapıl-
maması için uğraştığmı belirterek
"Ama burdar nafDedir. Beş hafta
sonra seçim olacak, sandık önünü-
ze getecek" dedi. Yılmaz. 18 Ni-
san"da yapılacak milletvekili ve ye-
rel seçimlerin önemine dikkat çe-
kerek "Ülkenin kaderini belirleye-
ceksiniz. Öyle babadan görme. ta-
kjm rutar gjbi oy verme dönemi
geçti. Tercihinizi doğru yapın. siz
kimin \trdiği sözJeri tutruğunu. ki-
min hizmet getireceginL kimin ül-
keye huzursağla>acagını büirsiniz"
diye konuştu.
ANAP liden Yılmaz,yurttaşlar-
dan memleketin huzuru ve gele-
cek hizmeüeri düşünerek' oy kul-
lanmalarını isterken ANAP'ın bü-
tün bunlan yapacak kadrolannın
bulunduğunu söyledi. Bu ülkede
kavgayla halledilecek hiçbir soru-
nun olmadığını savunan Yılmaz,
yurttaşlardan yetki isterken **Ya-
nm kalan işleri tamamlamak ve si-
ze yeni hizmetler getirebilmek için
yetki isfiyorum. Ama ö>1e yanm
hükümet. koalisyon degil, tekbaş*-
na iktidar için yetki istiyorunT di-
ye konuştu.
Memleketin derdiyle Anka-
ra daki siyasetçilerin derdinin bir-
binni tutmadığını söyleyen Yıl-
maz. vurttaşlardan doğru tercihi
yapabılmeleri için seçimı ikı turlu
yapmalannı istedi. Yılmaz, "Seçi-
min birinci turunu kafanızdan ya-
pın, ikincisini sandık başında ya-
pm. Size hizmet getirecek. ülkeye
huzursağlavacak partiyew verin"
dedi. Yılmaz, ANAP Hendek ilçe
Imzaların arkasında Çankaya'nın olması endisesini taşıyoruz
Çiller'denDemirel'e suçlamaANKARA (Cnmhuriyet Bfirosu) - DYP
Genel Başkanı Tansu Çİlter, 116 miüetve-
kilinin imzasıyla TBMM'nin olağanüstü
topîantıyaçağnlmasını "milletin önüneku-
nılmuş tuzak" olarak değerlendirirken
Cumhurbaşkanı Sülevman Demiref i bu ge-
lişmenın arkasında olmakla suçladı. Irnza
toplayan miHenekilIeriııin hedefleri ara-
sında Cumhurbaşkanhğı seçim yönteminin
de yer almasıaın bu kaygılannı arttırdıgını
kaydeden Çiller, "lîmanm bövfe bir şey
yoktur"'dedi.
Çiller, dün Hilton Oteli'nâe düzenlediği
basın toplantısında partısinin u
2.Demokra-
si Pn^ramı"nı açtkladı. Ptogramda yer
alan 7 bölümden "Siyasal Hukukun De-
mokratikleşmesi-, "Adalrt Devieti" ve
"Devtetin Yeniden Yapdanması^ru konu
alan ilk 3 bölümü anlatan Çiller, kalan bö-
lümlerin her birini ayn bir ilde açıklaya-
caklannı duyurdu. 19'u DYP'ü 116millet-
vekilinin topladığı imzalarla TBMM'nin
olağanüstü toplantıya çagnlmasını sert bir
dille eleştiıen ÇiJJer şunJan söyiedi:
-Biz bu hükümeti Ecevıt'm ülfceyi seçime
götürroesi için kurduk. Yeni bir kompio,
Türkiye'nin gûndemine imza toplama)la
tuzak olarak geldi. Biz yine girer oraya, on-
lan püskürtür çıkanz. Bizi asılüzen durum,
bunlann arkasında Çankaya'nınolması en-
' dişeskKr." Çiller. imza toplayan milletve-
killerinin gündeme getirdikleri konularara-
sında Cumrrarbaşkanı "nın ikinci kez seçil-
mesinin de bulunmasınm, endişelerini pe-
kiştirdiğini belirtirken "Umannı böyte bfr
şeyyoktor"dedi.
Eleştirilerini medyaya da yöneken Çiller,
14
De\ letin tekeliniyıktım,şimdi dekarteü yı-
kacağun" diye konuştu. Çiller, bunun ba-
sınla kavgası olduğu anlamına gelmediği-
ni belirterek medyada promosyonu kaldı-
racağını, dağıtımdaki tekeli yıkacağını kay-
detti. D\T lideri, medyanın devletle çıkar
ilişkisine son verileceğini. ihaleJere girme-
lerinin önleneceğini söyledi.
Çiller aynca, ilk üç bölümünü açıkladı-
ğı 2. Demokrasi Programı'n» aynntılandı-
nrken anayasa, Siyasi Partiler Yasası ve Se-
çim Yasası'nda yeni düzenlemeler yapa-
caklannı, "toplum ahlakını bozucu yaym-
lar yapan" basın organlannın denetlenece-
ğini anJattı. Çiller '2. Demokrasi Programı'nı açıkladı.
örgütünü ziyaretinden sonra gaze-
tecılerin, Meclis'in olağanüstü
toplanması girişimiyle ilgili soru-
lannı yanıtladı. Yılmaz. ANAP
milletvekillenni Ankara'ya çağır-
dıklannı. cumartesi günü Meclis'te
hazırolacaklannı belirterek "Top-
lanti \etersayisini bulup bulmaja-
caklanna bakacağız. Topianb sağ-
lanırsa gireceğiz'' dedi. ANAP Iı-
deri, milletvekili ve yerel seçimle-
rin birbirinden aynlmasının ülke-
de kaos yaratacağı görüşünü yine-
ledı. Yılmaz, HADEP'in seçimle-
re gırebileceği yolundaki Anayasa
Mahkemesi karannm anımsatılma-
sı üzerine de "Anayasa Mahkeme-
si kararlanna saygthyız" demekle
yetindi.
Yılmaz. DYP lideri Tansu ÇU-
ler'in, önde çıkan parfinin çatısı al-
tında toplanma sözlerinin noterde
onaylanmasına ilişkin önerisini de
ciddiyetsiz bulduğunu söyledi. Yıl-
maz. "Sözüne güvenilir insanlann
notersenedine ihtiyacıytıktur" gö-
rüşünü dile getirdi.
Yılmaz, Akyazı ilçesine girer-
ken yol boyunca vatandaşlan se-
lamladı. Burada halka seslenen
Yılmaz, Abdullah Öcalan'ın Sun-
ye'den aynlmasıyla başlayan süre-
ce değındi. ANAP lideri "Ne ben
ne de Sayın Ecevit bu mesele>ı bir
parti istisman yapmadık. Geçmiş-
teki bazı (ideriergibi.terörle müca-
dele bizim eserimi/dir. demedik.
Ortada bir şeref varsa o da gazüe-
rinüan. şehitlerimizindir" diye ko-
nuştu. Yılmaz, ANAP-DSPazınlık
hükümetinin ışbaşına gelmesinden
önceki durumu anlatırken. "Dev-
letin çaasındakavga çıkn, de>1et ne-
reye gkfiyor diyesoruyordu herkes"
diye sözlenni sürdürürken. akli
dengesinin bozuk olduğu anlaşılan
bir vatandaş bağirmaya başladı.
Partililerin müdahalesi üzerine
Yılmaz, "Durun yahu durun, kav-
ga edin diye değil. banşın di>e söy-
ledim bunlan'' dedi.
GLOBAL POLntKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOGLU
Kimi Partileri Dinlerken...
Türkiye ekonomisi hasta! Sanayide sert bir reses-
ycwi gelişiyor. Reel faizlerin yüzde 50'ye çıktığı gö-
rü/üyor. Dış borçlariçin şimdilik "merak edilecek bir
şey yok" deniyor. Ama bu ülkede iş işten geçene
kadar, önce ısrarfa, üstelik gündemde seçim varsa,
hep böyle söylenmez mi?
Seçimlerden sonra kurulacak hükümetin günde-
mini ister istemez bir istikrar programı, IMF onayı,
sonra da bunu halka kabul ettirmek için "toplum-
S3İ uzlaşma" gibi sorunlar işgal edecek. Ancak, ül-
keyi yönetmeye aday partilerin, Türkiye'ye hiç ben-
zemeyen ülkelerde gündeme getirilmiş ve de ipliği
hemen pazara çıkmış programlan, Newt Ging-
rich'in "Contract with America"sıpı (AmerikaSöz-
leşmesi), Blair'in "Third Way"\ri\ (Üçüncü Yol) kop-
ya etme çabalanna, halkjbu elden düşme program-
lara layık görmelerine, "Özal'/n koyduğu hedefe u-
laşmayı" amaçlamalarına bakarak iytmser olmak
mümkün değil. Seçimlerden sonra ekonominin yö-
netimi yıne IMF'ye teslim edilecek gibi görülüyor.
Halbuki geçen aylarda dünyada yaşanan bir se-
ri gelişme, bir ekonominin IMF yönetimine verilme-
sinin, aslında o ülkede siyasi iktidann geçici bir sü-
re de olsa ABD Hazine Bakanı'nın eline geçmesi,
serbest piyasa ekonomisinin ve küreselleşmenin,
aslında dünyanın geri kalanını ABD çokuluslu şir-
ketlerinin kullanımına açması anlamına geldiğini
gösterdi.
Bu bağlamda, ikı örnek üzerinde kısaca durmak
istiyorum. Biri, Brezilya seçimleri; diğen de muz sa-
vaşları. Brezilya'da geçen ekim ayındaki seçimler-
de Cardoso, Brezilya halkını real'i istikrara kavuş-
turduğuna, enflasyonu denetim altına aldığına ve
Asya krizini atlartığına inandırdı, oylann yüzde
54'ünü alarak başkan seçildi. Cardoso'nun inandı-
rıcı olmasında ABD'nin real'i bir süre için destekle-
mesi büyük rol oynadı. ABD, birtaraftan real'i des-
tekledi, diğer taraftan da Işçi Partisi seçimleri kaza-
nırsa Brezilya'ya yardım etmeyeceğini, o koşullar-
da real'i korumanın mümkün olmayacağını, krizin
engellenemeyeceğini söyledi. Ne ki real, seçimler-
den sonra, ABD Doları karşısında değerinin yansı-
nı yine kaybetti, enflasyon artmaya başladı, reel fa-
izler de yükseliyor. Görüldüğü gibi, hem Cardoso
hem de ABD'nin yalan söylediği kısa zamanda or-
taya çıktı, ama iş işten geçtikten ve Cardoso baş-
kan olduktan sonra.
Şimdi Cardoso'nun toplumsal desteği de yüzde
25'e geriledi ve The Observer'den Gregory Pa-
last'ın vurguladığı gibi, Cardoso'nun başkanlığı da
pek bir anlam ifade etmiyor. Çünkü Brezilya ekono-
misinin yönetimine ilişkin hemen tüm kararlar ve
tedbirler IMF, bunun dizginlerini tutan ABD Hazine
Sekreteri Rubin tarafından alınıyor. Palast, "Rubin
fiilen Brezilya başkanı olmuştur hem de VJashing-
ton 'dan hiç aynlmadan" diyor. Haksız mı? Tabii Ru-
bin'in tek amacı Cardoso'yu başkan yapmak de-
ğildi. Rubin, ABD'nin real'i sonsuza kadar destek-
leyemeyecegini, real'in seçimlerden sonra çökece-
ğini biliyordu. Rubin bu oyunu, Brezilya'da yatınm
yapmış ABD çokuluslu şirketlerinin kaçmasına ola-
nak sağlayacak kadar zaman sağlamak için oyna-
dı. Şimdi de bu şirketlerin çok daha uygun şartlar-
da geri gelmesinin koşullannı hazırtıyor. Daha önce
Meksika'da da benzer bir oyun oynanmıştı. Şimdi
Wall Street Joumal bile Meksika'yı kurtarma ope-
rasyonundan halkın büyük zarar gördüğünü,
1994'ten bu yana alım gücünün yüzde 39 oranın-
da gerilediğini ve günde 2 dolardan az kazanan en
yoksul işçilerin sayısının dört milyon kişi arttığını
teslim ediyor (8.3,1999).
"Muz savaşlan" ise serbest piyasa ekonomisinin,
yalnızca güçiüye, dolayısıyla ABD'ye hizmet eden
bir orman kanunu olduğunu çok açıkça gösterdi.
Pazartesi günü "muz savaşlannt" aynnttlı bir şekil-
de irdeledim. Şimdi iki noktayı vurgulamak istiyo-
rum. Bırincisi, Avrupa ve Ingiltere tarafından koru-
nan eski sömürge, yoksul ülkelerin dış ticaret gelir-
lerinin yüzde 60'ını Avrupa'ya yapılan muz ihracatı
sağlıyor. Ikincisi, bunlar üretkenliği düşük, fakireko-
nomiler; 500 dolara üretebildikleri muzu, Chiquite
gibi ABD çokuluslu şırketleri 160 dolara üretebili-
yorlar. ABD Ticaret Sekreteri Ron Brown tarafın-
dan, dünyanın her yennde kontratlan ABD şirketle-
rinin kazanmasını sağlamak amacıyia, devlet baş-
kanından bakanlara ve CIA'dan konsolosluklara ka-
dar tüm devletin enerjisini harekete geçirmek için
başlatılan "ticaret savaş odası inisiyatifi" gereğin-
ce. ABD muz konusunda da devreye girdi; Avru-
pa'nın bu yoksul ülkelere desteğinin serbest piya-
sa uygulamasına ters düştüğü için kaldınlmasını is-
tedi. Bu arada, piyasa ekonomisi koşullannda re-
kabete zorlandıklarında, söz konusu muz üreticisi
ülkelerin ekonomileri tarumar olacak, sosyal yapı-
lan çökecekmiş, kimin umrunda.
Diğer taraftan, muz üreticisi dev ABD şirketleri-
nin, ABD, iktidar ve hükümet partilerinin ikisine bir-
öen yaptıklan büyük mali yardımlar da, bu serbest
rekabet politikasının aslında nasıl satın alındığını, yu-
kandan aşağıya, devlet eliyle yaşama geçirildiğini
de aynca bize gösterdi. Serbest piyasa ekonomi-
sinin, küreselleşmenin doğal ve kendiliğinden bir
süreç olduğu, buna katılmak gerektiği gibi ifadeler
tam bir yalan ve esas olarak ABD dış politikasına
hizmet ediyor.
Türkiye'yi uluslararası mali sermayenin denetim-
siz kullanımına açan uygulama 1980'lerde başladı.
Türkiye "dışa açılmayı", 25 Ocak "reformlanna",
bunun miman Özal'a ve bu politikalann uygulanma-
sını sağlamak için o zaman, başta solcular ve sen-
dikalar olmak üzere tüm muhalefeti susturan aske-
ri yönetime borçlu. Bugün Özal'ın hedefine ulaşma-
yı vaat edenleri dinlerken bunlan da hatıriamak fay-
dalı olur sanınm.
Hükümete karsı sertlesecek
Türk-Iş umutsuz
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Türk-Iş ile
hükümet arasında 9 Şu-
bat'tan bu yana göriişme-
leri süren kamu toplu iş
sözleşmelerindeki ücret
bunalımı aşılamıyor.
Türk-Jş, yann Izmir'de,
gelecek hafta Diyarbakır
ve Adana'da yapacağı
bölge toplantılannda hü-
kümete yüklenecek.
Türk-Iş Genel Sekreteri
ve Kamu Koordinasyon
Kurulu Başkanı Şemsi
Denizer, görüşmelerde
ilerleme kaydedilmediği-
ni belirterek "Başiadığı-
nuz yerdeyiz" dedi.
Türk-lş, yaklaşık 500
kamu işçisi adına hükü-
metle yürüttüğü kamu
toplu iş sözleşmelerinde
Başbakan Bülent Ece-
vit'ten umudunu kesiyor.
Türk-Iş Genel Başkanı
Bayram Meral, Başba-
kan Ecevit'in sorunun
çözümü için devreye gir-
mesinin koşul olduğunu
belirterek "BöJgetoplan-
tıianndan sonra da sorun
aşılamazsa başkanlar ku-
rulunu toplayarak prog-
ramımızı beliıieriz. Gö-
rüşmeler olumlu veya
olumsuz bir sonuca gide-
cek" diye konuştu.