Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
20 ŞUSAT1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI 13
Geçici vergide
kobytt ifareti
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Maliye Bakanı
Zekeriya Ternizel,
bankalann, ışvsrenlerin
kaldınlmasını ıstedikleri
geçici veıgı korusunda
yükümlülerin zor durumda
bırakılmaması için
çalışılacağını seyledi.
Temızei. 15 Mayıs'ta sona
erecek geçici vergı beyan
süresinin 15 gûn daha
uzatılabileceği savlanna
karşı, bu olay için bir
düzenlemeye gerek
olmadığını bildırdi.
Temizel. "Maliye
Bakanlığı,
yükümlülüklerini yerine
getirirken zor durumda
kalan mükellefler için,
yasalann verdigi
yetkılerini, elindekı bütün
olanaklan kullanarak
onlann zor durumu aşması
konusunda yardımcı olur"
dedi
Gelir Vergisi
Genel Tebligi
• ANKARA (AA)-
Maliye Bakanlıgı. serbest
meslek kazançlannda bu
yıl uygulanacak istisna
tutannın 7 milyar lira
olduğunu açıkladı.
Sermayeden çok şahsi
mesaiye, ilmi ya da
meslekı bilgiye ya da
ihtisasa dayanması ile bir
işverene bağlı olmaksızın
işin şahsi sorumluluk
altında devamlı olarak
kendi nam \ e hesabına
yapılması serbest meslek
faaliyeti sayılacak. Gelir
Vergisi Genel Tebliği
dünkü Resmi Gazete'de
yayımlandı.
İSO durum
tespit anketi
• tSTANBUL(AA)-
tstanbul Sanayi Odası'nın
(İSO) durum tespit
anketine göre. 1998 yılının
ikinci yansında çıkanlan
işçi sayılan küçük
işyerlerinde yüzde 18. orta
boy işyerlerinde yüzde 10
ve büyük işyerlerinde de
yüzde 4 dolayında oldu.
Ekonomik nedenlerle işten
çıkarmalann. en yogun
olarak yüzde 15'le deri ve
ayakkabı sanayii ile orman
ürünleri ve mobilya
sanayiinde olduğu tespit
edildi. Üretım. iç satış, dış
satış. yeni sipariş ve
istihdamda azalma
olduğunu belirten
işyerlerinin oranının yüzde
50"ler düzeyıne eriştiği
kaydedıldi.
KDV iadesi
vurgunu
• AMCARA (AA) -
Gümrük Muhafaza Genel
Müdürlüğü. 3.3 trilyon
liralık Katma Değer Vergisi
(KDV) iadesi vurgununa
adı kanşan firmalara
ilişkin bir açıklamada
bulundu. Olayda adı geçen
fırmalarla isim
benzerlikJerinin neden
olduğu kanşıklık
karşısında genel müdürlük.
söz konusu olaya kanşan
şırketlerle ilgili detaylı
bilgileri kamuoyuna sundu.
Adı geçen firmalar ile
sahipleri ve şırket
merkezleri şöyle: "Gürbüz
Dış Ticaret Limited Şirketi.
M. Şahin Gürbüz,
Gaziantep. İTS tç Ege
Tekstil Sanayi ve Dış
Ticaret AŞ. Bahri Ergin,
Izmir. Muteks Tekstil
Sanayi Ticaret Limited
Şirketi. Şıh Mehmet
Mutafoğlu, Gaziantep.
Sezen Gümrükleme
Limited Şirketi. Musa
Erdoğan, lstanbul."
Akapyakıta zam
• ANKARA (AA) -
Rafineri çıkış fiyatındalu
ayarlama sonrasında 65
numaralı fuel-oil'in
perakende satış fıyatı
yüzde 1.5-1.8 oranında
arttınldı. Petrol Ofısı'nden
yapılan açıklamaya göre,
dünden itibaren 6 numaralı
fuel-oil'in perakende satış
fıyatı Ankara'da 52 bin 300
lira. lstanbul'da 48 bin 400
lira. lzmır"de 47 bin lira
olarak belirlendi. Fuel-
oil'de AFİF kesintisi de 5
bin liradan 6 bin 250 liraya
yükseltıldi.
Sabancı'ya ödül
• Ekonomi Servisi -
Türkiyedeki Amerikan
Yatılı'Okullan Dostlan
Vakfı (FABS1T), Sabancı
Holding Yönetim Kurulu
Baskanı Sakıp Sabancı'ya,
bugün ABD'de
düzenlenecek bir törenle
'Yılın tşadamı" ödülünü
verecek.
Türk-Iş toplusözleşmede ortalama yüzde 50'ye denk ücret artışı önerisi getirdi
SözLeşmede IMF tıkanıkhğıİLHAN TAŞÇI
AT"JKARA -Kamutoplu ış
sözleşmesi görüşmelerinde
pazarhğa başlayan Türk-Iş.
hükümete ilk 6 ay için orta-
lama yüzde 50 zamma denk
gelecek biçimde seyyanen ve
oransal artışlı bir öneri sun-
maya hazırlanıyor. Türk-lş
bu önerisınde, ilk 6 ay için
\azgeçtiği 25-30 milyon li-
ralık seyyanen zammın, diğer üç 6 aylık
dilime yayılmasını istiyor.
Hükümet, seçim sonrasında parasal des-
tekli anlaşma masasına oturmayı planladı-
fı Uluslararası Para Fonu'na(lMF) sundu-
ğu "ücretlerde gelecek enflas\ona göre ar-
üş yapılacağı" sözü çerçevesinde yüzde
35'İık zammın üzerine çıkmak istemiyor.
Türk-lş. 50 mılyon liralık seyyanen zam-
mı kabul etmeyerek yüzde 35'e denk ge-
lecek biçimde oransal ve seyyanen zam ya-
pılabıleceğinı sövleyen hükümete, ilk 6
ay için "25 milyon lira seyyanen üzerine
yüzde 30" ya da "20 milyon lira seyyanen
üzerineyüzde35" zam önerisi sunacak. Bu
önende dığer üç 6 aylık dönemler için de
10 milyon lıra seyyanen üzerine enflasyon
ve yüzde 5 refah payı istenecek. Böylece,
Türk-lş ilk 6 ayda topluca verilecek 25-
• Türk-îş'in getirdiği son
öneri seyyanen ve oransal
olmak üzere ücretlere toplam
yüzde 50 artış öngörüyor.
IMF'ye verdiği sözü tutmaya
çalışan hükümet, yüzde
35'ten fazla ücret artışı
vermek istemiyor.
30 milyon liralık seyyanen zamdan geri
adım atarken oluşacak kaybı diğer 6 ay-
lara yayarak geri almaya çalışıyor.
Türk-lş Başkanlar Kurulu, dün kamu
toplu iş sözleşmelerinı değerlendırmek
üzere Bavranı Meral başkanlığında top-
landı. Meral. toplantının açılışında. zam
istemlerinin günün koşullanna uygun ol-
duğunu söyledi. Sözleşmelen 24 Şubat'tan
önce bitirmeyi istediklerini belirten Me-
ral. "Çünkü ilgili bakanlar 24 Şubat'tan
sonra seçim böigelerine gkiecck. Savın Baş-
bakan ve bakanlar da sözleşmenin seçim-
denöncebitmesiııi istiyor* dedi. Meral, hü-
kümetin Abdullah Öcalan'ın yakalanma-
sıyla ülkede oluşan olumlu havay a sözleş-
melen de bitirerek yeni bir halka eklen-
mesi gerektiğini söyledi.
Toplantıda, katılımcılara önceki gün ka-
mu sözleşmelerinden sorumlu De\ let Ba-
kanı Şükrü Sina Gürel. Başbakan Yardım-
cısı Hüsamettin Ozkan ile yapılan görüş-
meler ve Kamu Koordinasyon Kurulu'nun
çalışmalan hakkında bilgi verildi. Meral.
hükümet temsılcilenyle genellikle ücret ko-
nusunu görüştüklerinı bclirterek "Biz üc-
ret konusunu hallettikten sonra sendika-
lanmız Jdari maddeleri görüşecek" dedi.
Pazarhk sınııian
Meral. "Hükümetin tekfifu 10 milyon sey-
yanen ve yüzde 28 zam gibi. Bu da yüzde
35'e tekabül ediyor" diye konuştu.
Türk-lş Genel Sekreteri ve Kamu Ko-
ordinasyon Kurulu Başkanı Şemsi Deni-
zer, hükümetin yüzde 34-35 dolayına va-
ran önerisi olduğunu anımsatarak "Seyya-
nenin olması gerekir, çünkü
düşük ücretler var. Onlann
i\ileştirilmesi gerekir" dedi.
Denizer, gazetecilerin "30mil-
yon lira seyyanen ve yüzde 35
teklifi kabuletmedinizmi" so-
rusuna "Seyyanen oranı ve
yüzde oranlannın nasıl deği-
şeceği pazarlıkta ortaya çıka-
cak. 30 milyon lira seyyanen ve
yüzde 35; ki, bu yüzde olarak
60'a denk gelir. Onu verirler-
se hemen imzalanz. Buna benzer bir tek-
lif gelmedi"1
karşılığını verdi.
Türk-tş' ın sunacağı ilk 6 ay için 25 mil-
yon lira seyyanen üzerine yüzde 30 zam
önerisi kabul göriırse.halenbriitçıplak 164
milyon lıra olan işçi ücretleri brüt çıplak
246 milyon liraya. 20 milyon lira iyileş-
tirme ve yüzde 35 zam yapılması durumun-
da ise 248 milyon liraya yükseliyor.
IMF ise memur maaş zamlannda ve ta-
nmsal destekleme fiyatlannda yakın ızle-
me anlaşmasında öngörülen gelecek enf-
lasyon hedefının biraz aşılmasını bile eleş-
tirmişti. Aynca yine bu anlaşma çerçeve-
sinde faiz dışı fazlanın arttınlması hedefi
doğrultusunda kamu kesimi harcamalan-
nın kısılmaya çahşılması. toplusözleşme
görüşmelerinı de olumsuz yönde etkiliyor.
Gelişmiş ülkelerdekinin 5 'te biri düzeyindeki destekler, çiftçiyi rekabet edemez duruma sürükledi
Tanmı yanlış politikalar bitirdi
FATMA KOŞAR
%
Üretıcısınden sanayicisine ka-
dar her kesimden yükselen ımdat
seslerine yıllardır kulağını tıkayan
hükümetlerin izlediği politikalar
Türk tanmını darboğaza sürükle-
di. Tanm ve hayvancılığın can çe-
kiştigı son yıllarda bıle kalıcı ön-
lemler üretmek anlayışından uzak
kalan hükümetler. son yıllarda has-
talıklı et başta olmak üzere AB'de
sübvanse edilen çok sayıda ürü-
nün sıfır gümrükle Türkiye'ye gır-
mesine yol açan kararlar aldılar.
Bütün gelişmiş ülkelerde tanm-
sal ve hayvansal üretime yüzde 100
düzeyinde sübvansıyonlarsürdürü-
lürken Türkiye'de IMF ve Dünya
Bankâsi'nınŞapısaldegişimprog-
ramlan' çerçevesinde, yetersiz ve
sürekli olmayan sübvansiyonlann
da kaldınlması gündeme getirildi.
Yıllarca sürdürülen yanlış polı-
tikalann faturası. artık bitkisel ve
hayvansal ürünleri çok daha paha-
lıya yemek zorunda kalan tüketicı-
ye çıkarken. üretici 1983 yılından
bu yana sorumsuzca ithal edilen ve
yiiksek oranda sübsanse edilen et,
süt ve peynirle rekabet edemeyerek
üretimi azaltmak zorunda kaldı.
Ne yapümah?
1983-1984 yıllanndan sonra bı-
linçlı olarak sanayii geliştırmek
adına ihmal edilen tanm sektörü-
ne bu dönemde 'dişe dokunur' ya-
tınmlar gerçekleştırilmedi.
1983116 1998 yıllan arasında
sektöre yapılan yatınmlann yüzde
6 düzeyıne genledığini belirten Zi-
raat Mühendisleri Odası Başkanı
Ş»f. Gfepttrgin: *Bu dönemde
liberal politikalaradınaözelsektör
desteklendi. Ancak özel sektör de
yatınm yapmadı. Yatırım tfjsik
bdgeierine bakıkhğında bu gerçek
orta>a çıkı\or" dedi. Ergin. tarı-
ma verilen yatınm teşvik belgele-
• Yıllardır
sürdürülen yanlış
politikaların
faturası, tanmsal
ürünleri pahalı
yemek zorunda
kalan tüketiciye
ve destekleri
kesilen üreticiye
çıkarıldı. tthal
ürünle rekabet
edemeyen çiftçi
üretimi azaltmak
zorunda kaldı.
nmn toplam içındeki payının yüz-
de 1 1 "de kaldıgını belirterek
u
Se-
ramik sektörüne \erilen yatınm
teşvik bdgelerinin pa> ı iseyüzde 15.
NanL biz ortalama nüfusun yüzde
45'ini banndıran tanm sektörüne
seramikten daha a/ yannm. daha
azdestek yapmışız" dıye konuştu.
Doğu \e Güneydoğu'yu tanm-
la kaikındınnanın Türkiye'deki ya-
tınmlardan kopuk olarak ele alına-
mayacağına işaret eden Ergin şun-
lan söyledi: "Öncelikle, Türldye
genelinde tanmı ihmal eden felse-
fenin giderilmesi gerekiyor. Ondan
sonra Doğu'da ncyapabiüıid konuş-
malıyız. Bu felsefe değiştikten son-
ra Doğu'daen önceyem bitkikri ta-
nmının yapılması saglanmalı. Ba-
n yörelerde çiftçinin meralara hâ-
lâçıkamadıaını gozardı etmemekge-
rekiyor. Diğerbiracilönlemde, de\-
let çiftüklcrinin n/elleştirilmeden
çe>Te üren'cisinc açılması. Doğulu-
yuteknikbilginineşliğinde üretime
sokmanın yolu buradan geciyor"
Doğıt
Anadolu 'da
hayvancılığı
bitiren
kararlar
\ 980 yılına kadar 'kendine yetcrliBk' ölçüsü doğ-
rultusunda yürütülen tanm polıtikalan. daha son-
ra siyasi idarenin yaklaşımıyla her dönemde ye-
niden şekillenengünübırlik uygulamalartanmın
sonunu hazırladı. Tanm, doğuda köylenn boşal-
mastndan da olumsuz etkilendi, az olan hayvan
sayısı daha da geriledi.
Hayvancılığı bitiren karariardan örneklen
• AB ülkelcrinin yüzde 200'lerie koruduğu
hay>ansal ürünleri 'biz yüzde 20-30 oranında süb-
vanse edecegiz, bununla koruruz" diy^rek. naşta
eştt koruma imkânımta, üikemiz hayvancılığımı-
n AB'ye peşkeş çekerek GATT'a iniza atbk,
# Tanm Bakanhğı'nda olması gereken yetki-
ler DPT'ye verilerek ithalat özendiriidi.
• Creticinin son teş\ikL yatınm otana*ı yara-
tan kaynak kuilamnu destekleme fonu kaldınldı.
# Süt teşviklen geriye yönelik kaldınldı.
• İthalatın daha hı/Jı yapılması için yüzde 20
faizlL 18 trilyon liralık para verildi.
• OECD ülkeleri ıçınde üretim maliyetinin
altında ithalata izin veren tek ülke Türkiye oldu.
Sektörde devlet izni ile ülke üretiminden daha faz-
la kirmızi ete ithal müsaadesi verildi.
• Daımzhk ithalaü yasaklandı.
• Yurtiçinden sağlanacak 5-10 bin yerii sığır
için damızlıkçı ışletmeler parçalanmaya başladı.
• Nisan 1997. Hazine, AB ile pazarhk masa-
sında verdi0 tavizler ile hayvancıhğı tümden yok
t-tme planı yaptı.
• 9 Ocak 1998 tarihinde Resmı Gazete'de.
sözkonusu plan resmileştirildi.
• Ocak ayının «rtasından itibaren BSEIi et-
leri. sıgırlan, süttozlannı, et ve kemik unlannı it-
hal cdebilmek için minareye kılıf dikilmeye baş-
landL
Dış ticaret acığı azaldı
Gelir daralması
dışabmı azaltü
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ulusal gelırdekı
azalma ve iç pazardaki da-
ralmanın etkisiyle dışalımı
dagerileyen Türkiye. 1998
yılının ilk 11 ayında dış ti-
caret açığında yaklaşık 2
milyar dolarlık düşüş gös-
terdi. Böylece dış ticaret
açığı yılın ilk 11 ayında 17
milyar906 milyon dolar ol-
du.
Türkıye'nın 1997 yılı-
nın 11 ayında 23 milyar 852
milyon dolar düzeyindeki
dışsatımtutan. 1998 yılının
aynı döneminde 23 milyar
754 milyon dolar oldu Dı-
şalım ise aynı dönemlerde.
43 milyar 618 milyon do-
lardan 41 milyar 660 mil-
yon dolara geriledi.
Dışsatım miktarında 98
milyondolarlıkbirdüşüş ol-
makla birlıkte dışalımda
yaklaşık 2 mılyar dolarla
yüzde 4.4'e ulaşan genle-
me, dışsahmın dışalımı kar-
şılama oranında artış oluş-
turdu. Dışsatımın dışahmı
karşılama oranı, 1997 yılı-
nın 11 aymdakı yüzde
54.6'lık düzeyinden yüzde
57'ye yükseldi
Dünya ekonomisindeya-
şanan bunalımın etkisiy le
özellikle tekstil \e demır-
çelikte pazar kayıplan gün-
deme gelırken. yurtiçinde-
ki tüketim azalması da dış-
satımı zonınlulaştırdi.
İç pazarda daralma
De\ let Planlama Teşkı-
latı'nınraporunagöre 1998
yılının ilk çeyreğinde yüz-
de 9 olan gayrisafı ulusal
gelir büyüme hızı yüzde
9'ken. ikinci çeyTekte yüz-
de 4'e. üçüncü çeyrekte
yüzde 1.9'a kadar düştü.
DtE'nin son verilerine
göre 1998 yılı Ocak ayın-
da yüzde 75.8 olan üretim
ağırlıklı kapasite kullanım
oranı yüzde 71.3'e gerile-
di. Bu verilere göre ulusal
gelırde ve ıç pazardakı da-
ralma, dışalımın da gerile-
mesine neden oldu. Böy-
lece dışsatımdakı düşüşe
karşın dışalımda da gerile-
me olmasıyla dış ticaret açı-
ğı düştü.
iş görüşmelenniz, toplantılarınız,
davetti olduğunuz yerler,
karşıiayacağınız misafirler
ve daha bırçok planınız var.
O haide sizi, gideceğiniz
yere eksiksiz konforuyla uiaştıracak
araçiara rja ihtiyacınız oiacak..
Amaçlar çeşitli, araçlar Budğet...
Bölgelere göre dı$ ticaret (Dolar)
Avıupa Birhğı (98)
A\-rüpa Birliği (97)
Ortadogu (98)
OrtadoğB(97)
Kuzey Afrika (98)
KuzeyAmkat97)
Dışsatım
11.873 milyar
n.!73mıt>ar
1.973 mılyar
2.77 mılyar
1 285 milyar
884 Tmiyon
Dışahm
21
7
46tmlyar
22.20» mtlyar
1 970 milyar
2.447 mıivar
1 631 milvar
! 631 mılyar
Budqet
(0212)2963196 Car Rental
İŞÇtNİN EYRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Tencere Dibin Kara
Apo'nun yakalanması da pek çok olaya tumusol kâ-
ğıdı işlevı yapıyor. Aklı başında olanlar, sağduyu, so-
rumluluk sahipleri, ucuz pazariamacılar, Türkiye üze-
rindeki oyunlar, Batı'nın iki yüzü.. her şey ortaya çıkı-
yor.
Yanar-döner medyamız yine düzeysizlik yanşında.
Umursamazlık da edemiyoruz. Çünkü Apo'nun yaka-
lanması ile özlemıni çektiğimiz barışa gidebilecek yo-
lu dmamitlryoriar. Medyanm akıl almaz gücüne rağ-
men, halkta sağduyulu bir direniş var. Medyanın ucuz
tahnkleri ile şımdilik sokaklara çıkıp üikemiz için bede-
li çok ağır olabilecek taşkınlıklar yapmıyorlar.
Taşıdığı kan ister Türk, ıster Kürt, ısterse başka ol-
sun, çoğunluk bıriikte kardeşçe yaşamanın yakalanmış
şansını yitirmek istemiyor. Apo'nun yakalanmış olma-
sı, terörün bitirilmesi umudunun keyfini onuriu, sessiz
karşılamayı yeğliyor.
Bırfutbol takımı için çok zortu bir maçta, çok önem-
11 bir gol atmak elbette sevindiricı. önemlıdır. Ancak bir
sezonda takımın şampıyon olacağı anlamına hiç gel-
mez. Hatta o maçı kazanmak anlamına bıte gelmez. Ka-
lıcı, köklü başan için akılcı, uzun soluklu savaşım, ça-
ba, özven gerekir.
Bir golün ucuz sarhoşluğuna kapılanlar, sürekli, akıl-
cı çabayı, sorumluluğu atlayanlar, düş kınklığına, kay-
betmeye, ağzı açık kalmaya hazır olmalıdırlar.
Kımsenın saçmalamaya. Türkiye ıçm çok degerii bir
şansı yok etmeye, olumlu bir gıdışe zarar vermeye hak-
kı yok.
Bizi en çok bızim sorumluluklanmız, doğrulanmız, yan-
lışlanmız, saçmalamalanmız ılgılendirdıği için öncelik
veriyoruz. Yoksa Apo olayında Batı bızden çok daha
fazla saçmalamış, her şeyi yüzune gözüne bulaştırmış
konumda.
Doğrusu suçüstü yakalanmanın telaşında bizı suç-
lama ile işin içınden sıyırtmaya bakıyorlar.
Kürt kartı üzerinde o kadar büyük oyunlar oynadılar,
sonuç alamamaktan öylesıne hırslılar kı artık uygarlık
birikimlen ile çelişkilı, mantıksız, tutarsız iş yapar oldu-
lar.
Apo'yu yargılayamayanların, daha yakalandığı gün
Türkiye'de elbette günahı,sevabı ile Türk hukukuiçin-
de yapılacak yargılamaya dışandan müdahale etme-
ye kalkışma haklan nereden gelıyor? Sömürgecilik kül-
türünden sıynlamadıkları besbeili. Gelın görün ki Tür-
kiye demokrası eksığı, ayıplanna rağmen sömürge ül-
kesideğll.
Yaşamım boyunca DGM'lenn demokratik yargılama
önunde çok önemli bir engel olduğuna ınandım. DGM'le-
rin kakjınlmasına karşı verilen savaşımm yanında okjum.
Gazeteci olduâum için sokaklarda bağıramadım, ama
bir zamanlarblSK'inDGM'lere karşı verdığı savaşımm
başanya ulaşması için elimden gelenı yaptım. Turk va-
tandaşı, hele de siyasilerin başında kılıç gibi sallanan
12 Eylül hukuku, düzeni, DGM'lerbizim demokrasi ek-
siğimiz, ayıbımız. Ancak kaldırmayı başaramamışsak,
yasal hukuk düzeni olarak bu ülkede yaşayan herkes
ıçın geçeriı iseler ve uygulanıyorlarsa, elbette Apo'ya
ayrıcahk tanınamaz.
Bu ülkenin onuriu olmaya çalışan bir yurttaşı olarak,
Apo'nun avukatlan olarak gelenlerin sınırdışı edilme-
lerinı, yargılamaya gözlemci, müdahil olabilecek AB
kaynaklı girişımlerin reddedilmesıni de alkışlıyorum.
Tabii ki sağduyunun egemen olmasını, yamuk huKUk
düzenimızde bile insanhk suçu olan ışkencenin, huku-
kun çiğnenmesı örneklerinın yasanmamasını, Apoyar-
gılamasının bir iyi başlangıç olmasînı diliyorum.
Daha önceleri. bir de Apo'yu Batılılardan teslım al-
maya çalışırken, ıdam cezası olan ülke ayıbından kur-
tulmayı başaramadık. Bu saatten sonra Apo için ıdam
cezasını kaldırmak da olmaz. Yine de yıllardır ıdam uy-
gulamamış, uygulamama yolunda söz de vermiş ülke
olduğumuzu unutmayacağımıza ınanıyorum. Dahası
"kana kan" çığırtkanlıgına son verileceğıne, Türkiye'nin
çağdaş demokrası, hukuk devtetı yolunda önemli bir şan-
sı yakaîadığına, kaçırmayacağına ınanmak ıstıyorum.
Yine Mustafa Kemal'ın Kurtuluş Savaşı, bağımsız
Türkiye Cumhuriyetı ve devrimlennden alacağımrzders-
ler var. Sevr'e, emperyalizm dayatmasına karşı duru-
şun, Kurtuluş Savaşı Destam'nın yazılmasının, "mede-
nıyet dediğin tek dişi kalmış canavar" söylemlı şiirin Is-
tıklal Marşı'na seçilmesinin ardından, hedefin Batı uy-
garlığı olması boşuna mı?
Batı, başta ınsan haklan. uygartık. evrensel değer-
leri ile bu ülkenin de yolunu göstenyor. Ama Batı'nın
bir de çıkartannayönelik, Türkiye üzenne hesaplan, oyun-
lan var. AB'nin, ABD'nin, zengin Kuzey'in sürekli daha
daha çok pay alması için, yoksul Güney'de olması is-
tenen Türkiye'ye bıçilmiş arka bahçe rolü var. Sorun-
lardan başını kaldıramaması, ulke ınsanlarının "Türk-
Kürt, şeriatçı-laik" diye savaşması hiç de fena olmaz.
Batı Kürt kartı ile dostu, müttefikı Türkiye'yı hırpala-
maya oynarken boğazına kadar PKK terörüne destek
ışine bulaşmış bulunuyor. Suçüstü yakalanmanın te-
laşı ile de her şeyı yüzlerine gözlenne bulaştırıyorlar.
Yoksaoncadeneyımlenyle, kaşı, gözü ile kımliğı sak-
lanamayacak Apo'ya. bızden önce AB üyelığıne sok-
mak ıstedıklen Kıbrıs pasaportu düzenlemek gıbı ama-
tör bir işe bulaşırlar mıydı? Yıllarca destek verdıklen,
finanse ettikleri PKK'yi açığa çıkmış bir büyük terorör-
gütü olarak saklayamamanın, ılışkilerinı de koparama-
manın gaflan bir bir ortaya çıkıyor.
Uygar Batı'nın çlrkın ötekı yüzü, en çok adil bir yar-
gılamada suç ortaklığının ortaya çıkmasının paniğinı
yaşıyor.
Haciz tutanağı geç bildirildi
Cavit Çağlar'ın
şirketlerine uyan
İST«mn. TMBİM: (<Z\Z) 2S3 92 00 KMKfrf: {I»6J 44936 46 «ATÜH* «»*Ü«Wt«E12! 6S06 58IUMA; (0224) 2Z3CM«DAI«: (0322) «9001S»«ÜU«:ta312) 41? 5952
ESBfSOSA HAVALtMAHI: {0312} 3S6 03 72 WtT«.Yfc(K<2; 322 76 86 AHTALY»: (02*25 2İ3 30 36 ANTAtrA HAVAÜMAM: (0242) 330 30 79 İZHİT: (3262S 324 51 12
KOKYfc (0332i 321 Tl 72-73 KEMER: (Q242| 814 28 09 AUMYA: (02«) 513 ?3 82 AITİJ GOLF 0TR: ,0î«ı 725 42 42 SİD£ (0242) 753 14 86 İZMİR: ,0232) 482 05 05
ÛRGÛP: £0384! 341 m 41-42 A.MEKKRES HAVAIİMAHI/DIŞ KATUR: ı'O232} 274 22 03 fc HATLAH: (0232) 274 V 96 KUŞADASI: {0256} 61* 49 56 BOÜRUM: 10252) 316 73 82
MABKAHS: (0252) 412 41 44 KTKİYE: (0252", 614 61 66 OOilZÜ- < 1258) 264 54 43 GAZlAHTtP. (0342) 335 12 30-31 TRJ»ZO«: (0462) 323 t3 20 B M B : -0392) 815 11 27
Ekonomi Servisi -Borsa
yönetim kurulu, Nergis Hol-
ding, Sifaş ve Polylen'in
haklannda düzenlenen ha-
ciz tutanağıyla ilgili bilgi-
leri geç bildirmeleri nede-
niyle uyanlmalanna karar
\erdı.
Borsa yönetim kurulu,
haciz tutanağı düzenlenme-
sı konusunda en geç 29
Ocak'ta açıklama istenen
Çağlar'ın şirketlennın an-
cak 10 Şubat'ta gecikmeli
olarak bildırdıklerinı açık-
ladı. Bu nedenle kurul, şir-
ketlenn yazılı olarak uyanl-
malanna karar verdi.
Gecikmeli olarak Borsa
Başkanlığı'na gönderilen
yazılarda, şirketlenn lnter-
bank'a olan gaynnakdi kre-
dilerinin teminatırun oluş-
turulması amacıyla lstan-
bul 3. Aslıye Ticaret Mah-
kemesi tarafından 27.8 tril-
yon liralık ihtiyati haciz ka-
rannın alındığı ve icrayako-
nulduğukaydedildi. Aynca,
şirketlerin tasınmazlan üze-
nne haciz konulması için
tapu müdürlüklenne haciz
tezkerelerinin gönderildiği
ve Aksoylar Tekstil Sanayi.
Nergis Tekstil \e Yeşim
Tekstil hisselerine haciz uy-
gulandığı belırtildı.
Borsadan uyan
Borsa yönetim kurulu.
Apeks Dış Ticaret'in yurt-
dışındakı BAUER lnterna-
tional firmasıyla ortakhk
ve sertifıkasyon hızmeti ko-
nusunda şubat ayında yap-
tığı görüşmeyi, gecikmeli
olarak 6 Mayıs 1998'de bil-
dirmesı nedeniyle yazılı ola-
rak uyanlmasını da karar-
laştırdı.