Catalog

12 ŞUBAT 1999 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Emniyetin personel yapısı masaya yatınldı ısııı kökenı muhafazakâr'AIMCARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Bülent Ecevit'in yayımladı- ğı genelgenın ardından Emniyet Genel Müdiirlğü'nde irticaı faaliyetlere katı- lan vetankatlarla ilişkısı olan persone- lı bel irlemek ıçin izleme grubu oluştu- rulurken. kurumun personel yapısı ma- saya yatınldı. Emniyet Genel Müdürü Necati Bffican'ın önsözüyle yayımla- nan ^l.YuzyıMaPDİis" başlıklı kitap- ta. polis memurlannın "muhafazakâr kişilikli insanlar tarafindan seçüdiğL kırsal kesimin değer yargüannı meslekierine taşı- dıklaru çoğunun liseden orta dereceyie mezun olup öğrerö- mine 1 yd ara verdiğT belır- tildi. Polis Akademisi öğretitn de 9.1'nin 2 veya daha az kardeşi ol- duğu belirlendi. Araştırmadaki bazı saptamalar şöyle: • Polis adaylanndan evli olanlann yüzde 90'ının eşi çalışmazken, bekar- lann yüzde 56'sı da eşlennin ev hanı- mı olmasını istiyor. • Adaylar çoğunlukla, kendilerinin yetiştiği ortamda oldufu gibi eşlennin de çahşmamasını ıstemekte ve çalış- mayan bir eş tercih etmektedir. "21. Yüzyılda Polis" başhklı kitapta, kurumun personel yapısı masaya yatınldı. Alt kültür oluşumu sonucu görevlerde aksamalar yaşandığı ve çağdaş btr güvenlik hizmeti sunulamadığı vurgulanan araştırmada, polislerin aile ve meslek koşullan irdelendi. görevlilerinden Yrd. Doç. tbrahim Cer- rah'ın "Sosyal Yapıve Polis Alt-kültü- rü" adlı araştırmasında, her meslekte alt kültürolabilecegi, bunun polis ve as- ker meslek gruplannda daha net göz- lenebileceğı kaydedıldi. Altkültûrolu- şumu sonucu göre\ lerde aksamalar ya- şandığı ve çagdaş bir güvenlik hizme- ti sunulamadığı vurgulanan araştırma- da, polislerin aile ve meslek koşullan irdelendı. Polis adaylan üzerinde yapı- lan ankette yüzde 49.4'ünün kardeş sa- yılannın 5 veya daha yukanda, yüzde 20.8' inin 4. yüzde 20.2'sinin 3 ve yüz- • Polisler toplumun muhafazakâr kesiminden gelinekte ve bu da polis uygulamalanna yansımaktadır. • Gelmiş olduklan sosyo-ekonomık ve kültürel yapmın genelde muhafaza- kâr ağırlıklı olan değerlerini taşıyan polis memurlan, buna ilave olarak ay- nı paraleide bir meslek içi sosyalleşme sürecı yaşamaktadırlar. • Polislığin, çeşitli nedenlerle üni- versiteyi kazanamamış kişiler arasında büyük oranda tercih edildi- ği anlaşılmaktadır. Adayla- nn lisedekı başanlannın da çok yukanlarda olmadığı görülmektedir. • Türkıye'de güvenlik mensuplan genelde siyasi anlamda muhafazakâr ve K~i vs; I*! III sonuıaifiii • Polis adaylannın babalannın yal- nızca yüzde 7.1'ı lıse ve yüzde 2.9'u üniversite mezunu. • Eğitim seviyeleri yüksek olan ai- lelerin polisliği cazıp bir meslek olarak görmedikleri, çocuklannı bu mesleğe yönlendırmediklen anlaşılmaktadır. • Adaylann yüzde 84'lükkesiminin babalannın çiftcı, işçi, memur veya emeklı olduğu görülmektedir. • Baba meslekleri polis adaylannın aile gelirlerini de etkılemekte görece dü- şük gelir sahibi aileye mensup olduk- lan anlaşılmaktadır. sağ görüşlü olma ve dolayısıyla sag gö- rüşlü insanlara, özellikle toplumsal olay- lardadaha toleranslı davranmakla suç- lanmaktaduiar. Bu aslındakısmendog- rudur. • Polis meslegi suç ve suclularla mü- cadele etmek, devleti korurnak gibi da- ima statükocu olmayı gerektiren bir hizmet birimidir. Bunun doğal sonucu olarak bu meslekte çalışan insanlar, mesleğe girmeden önce veya girdikten sonra farklı siyasi görüşlere mensup olsalar ve farklı siyasi partılere oy ver- selerbilebirölçüdemuhafazakârdırlar. Türkiye Denizcilik işletmeleri (TDİ) tarafindan, "Hafta sonlan- nı farklı bir şekilde geçirmek isteyenier jçin" Istanbul-fzmir- İstanbui arasında "Denizde Haftasonu TatMi" düzenüyor. TDİ'den verilen bilgiye göre, 19 Şubat Cuma gününden itibaren düzen- lenecek feribot gezisine katılanlara, "Bir tatii köyünün tüm aktiviteleri"sunulacak. Feribot İstanbul Sarayburnu Lima- nı'ndan her cuma saat 15.00te hareket edecek, İzmir Lima- nı'na cumartesi saat 09.00'da yanaşacak. İzmir'de bir günlük kaltş süresi içinde İzmir ve çevresinin tarihi, turistik yerlerini gezme olanağı bulunacak. İzmir Ltmanfndan pazar günü sa- at 14.00te hareket edecek feribot, İstanbul Ltmanı'na pazar- tesi saat 09.00'da geri dönecek. Feribotun üç günlük tam pan- siyon tur ücreti, kişi başına 30 milyon liradan başlıyor. Sakarya Emniyeti'ne müfettiş baskını tLHANUYGUN AIMPAZARl-lçişleri Bakanlığı'nın irticai unsurlann temızlenmesine >ö- nelik genelgesinin ardından Emniyet Genel Müdürlüğü'nden Sakarya Em- niyet Müdürlüğü'ne gelen müfettiş- ler. adlan irticai faaliyetlere kanşan memur ve amirleri tespit etmeye baş- ladılar. llk incelemede biri başkomiser 3 polis memurunun irticai faaliyetle- re kanştıklan ve bazı amüierin şeriat- çı kitap dağıttıklan belirlendi. Içişleri Bakanlıgı geçen günlerde il valiliklerine gönderdiği genelgede, teş- kilat içerisinde bazı polis memurlan ve amirlerinin irticai faaliyetlere kanştı- ğmın belirlendiğıni, bu tür faaliyetler- de olduklan belirlenen görevlilerin gö- revden el çektinlmeleri istendı. Ba- kanlığın bu genelgesinden birgün son- ra Sakarya Emniyet Müdürlüğü'nü müfettişler bastı. Müfettişler, polis memurlan ve amirlerinin kişisel dos- yalannı didik didık araştırmaya başla- dı. Personele verilen kınama ve maaş kesme cezalannın sonuçlanna kadar tüm evraklan inceleyen müfettişler, ir- ticai faaliyetlerde bulunduklan öne sü- rülen biri başkomiser 3 memur belir- ledi. Bu memurlar hakkında araştır- malar sürdürülüyor. Sakarya Emniyet Müdürlüğü'nde görev yaparken Os- maniye Emniyet Müdürlüğü emrine atanan emniyet amıri tbrahimTokur' un da irticai faaliyetlerde bulundugu öne sürüldü. Tokur'un kentte görev yaptığı sıra- da, İstanbul Devlet Güvenlik Mahke- mesi'nce yasaklanan "Bize Zulmedi- yortor" adlı kıtabı polis memurlanna sattığı öne sürüldü. Tokur'un faaliyet- leriyle ilgili kapsamlı inceleme yapan müfettişler. Tokur'un kitap verdiği po- lis memurlannın da ifadelerine baş- vunıyorlar. Tokur hakkında daha ön- ce de 4 ayn soruşturmaaçıldığı öğrenıl- di. Adalet Bakanlığı'ndan 'irticayla mücadele' talimatı İkincigenelge savcüara ANKARA(CumhuriyetBürosu)-Başbakan- lığın "Irticajla Mücadele Genelgesi" kapsamın- da, Adalet Bakanlıgı da harekete geçti. Emni- yet Genel Müdürlüğü'nde irtica izleme kurulu- nun oluşturulmasının ardından Adalet Bakanı Selçuk Öztek de cumhuriyet şavcılanna çağn- da bulundu. »*.«~ ^ çmt -> öztek, DGM ve cumhunyçt^pp>wc4na6 gönderdiği genelgede, Cumhuriyetin temel nı- teliklenne karşı yürütülen rejim aleyhtan irti- cai, yıkıcı ve bölücü faalıyetlerin kesin suretle önlenmesi ıçin gereklı yasal işlemlenn tereddüt- süz uygulanmasını ıstedi. Başbakan BükntEce- vit de, Türkiye Cumhuriyeti devletinin temel unsurlaaçdan bjgninJaıkİjlç olduğunu vurgula- rlı ]> iifclij^>Jş^naiıir 1'iTitf"" kendilenni dev- let*e mıU»ı*l>ıiyök lÜEJ^ğunluğunun karşı- smda güç durumda bulacaklannı söyledi. y ^ HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KJŞLALI İnamlmaz Bir Olay! Gerçekten de inamlmaz bir olay! Kervana kimler katılmadı ki?! Bakanlar.. Bakan eşleri.. Ressamlar.. Yazarlar.. öğrenciler.. "Balo Maskesiz Olsun!" yazısını yazarken ama- cım bu değildi. Prof. Fahir Iz'in incelemesinden yola çıkarak, O. Pamuk'taki sinsi "Atatürk'ü aşa- ûılama "çabalannı okurtaraduyurmaktı ıstediğim... İkinci Cumhuriyetçilerin, Türkiye'nin "bir numaralı aydını" ilan ettikleri kişinin gerçek kimliğinın bilin- mesi gerektiğini düşünüyordum. Yazının başında, bu kişinin iki kitabını -tüm ça- balanma ve aylarca sürünmesıne karşın- bitireme- diğime değinmiştim. Ama bunu sadece bir "giriş" olsun diye yapmıştım. Meğer çoğunluğu asıl ikjilendiren, işin bu yanıy- mış.. Çünkü, her kesimden inamlmaz sayıda insan, meğer benimle aynı durumdaymış! • • • Abartmadan, açık yüreklilikle söylüyorum. Öyle sanryorum ki, hiçbir yazım bu ölçüde ilgi ve destek görmedi. Ama konuyla ilgili gelen mektup- lardan bir tanesi, altındaki imza nedeniyle özel bir anlamtaşıyordu. Yazın ve bilim dünyamızın çok saygın ismi Prof. Tahsin Yücel'in satırlannı, tek sözcüğüne bıle do- kunmadan, okurlanmla paylaşmayı görev sayıyo- rum: "Sevgili Ahmet Taner, Tüm yazılann gibi Orhan Pamuk ve kitaplanna ıliş- kin ikiyazını da ilgiyle okudum. Ama 'Kral Artık Çıp- lak!' beni bayağı hüzünlendirdi. Gel de hüzünlen- me! Birçok üniversite profesörü, birçok köşe yaza- n, birçok sanatçı, birçok aydın kişi 'reklamlann et- kisiyle', yani renkli basının pazareklerindeki bol re- simli yazılara, yüksek satış rakamlanna bakarakpop kaseti alırgibi roman alıyor, okuyup anlamakta zor- lanınca, 'Biz de anlayamıyorsak, herhalde eksiklik ya da yanlışlık bizde değil, başkalarında olmalı" di- yor. Sen yazann tutucu, kitaplannın niteliksiz oldu- ğunu yazınca da rahatlayıp teşekkür ediyor. Belli ki, bu aydın kişiler yazın dünyamızı ızlemi- yor, arada sırada bile olsa, yazın dergilerimizi oku- muyor, Pamuk'unyazın eleştirmenlerimizce nasıl de- ğeriendirildiğini bilmiyoriar. Çok etkilendikleri an- laşılan renkli basında kopanlan bunca güriıltüye karşın, yazın dergilehmizde Pamuk'un son kıtabı üze- rine elle tutuiur hiçbir eleştiriyayımlanmadığını, ya- yımlananlann da bu kitabı örneğin Eco'nun Gülün Ad\'nın kurgusunu ve izleklerini örnek alıp yinele- mek, örneğin Hollyv/ood yöntemiyle bir giz, cinsel- lik, cinayet, vb. kanşımı oluşturarak herkesin ilgisi- ni çekmeye çaJışmak gibi yazın adamlannın daha çok birerkusur olarak niteleyeceği özellikleh nede- niyle övdüklerini bilmiyoriar, dünyanın hiçbiryerin- de, özellikle de Flaubert'/n en ilginç kitabının yıl- da 200 bile satmadığı Türkıye'de çok satmanın bir yazınsal değerölçütü olmadığını da. Göründüğü ka- danyla, Pamuk'un kitaplannı okumakta ve anla- makta neden zorlandıklannı da anlayabilmiş değil- ler. Oysa üniü yazann zor okunup zor anlaşılması- nın günümüz Türkçesinin çok gerilerinde kalmasın- dan, günlük yaşamımızın en yaygın nesne ve olay- lannın adlannı bile kanş- Şimdi al 1 ây sonra ode. Ödemesiz kampanyada 6 ay peşin üyelikte elinizi cebinize atmadan CINE5Tı oluyorsunuz. Şimdi üye olun 1 ay sonra ödeyin. 12 ay üyelik mi? Kolay... Ne 30 milyon peşinat, ne de vade farkı ödüyorsunuz. Peşin fiyatına 6 taksltle CINE5Mİ oluyorsunuz. Ustelık "Otomatik Ödeme Talimatı" kolaylığı ile. Ödemesiz kampanyada seçenek çok... (0212) 225 55 55 Ayrıntılı bilgi için Multlcanal Yatklll Satıcılarına, Arçallk, Besch, B«ko v* KVK bayilerine başvurabilirsini;. Doğa Enerji & Edison Mission Energy'den. EDISON MİSSİON ENERGY DOÖfl ENERJİ LTD. Kirlenmeye dayalı sanayileşme geçtiğimiz yüzyılın ayıbıydı. Üçüncü bin yıl dünyayı, doğayı ve insanı titizlikle koruma çağıdır. Çevre dostu, kesintisiz, güvenilir, temiz ve ucuz enerjiyi ' çağdaş teknoloji ile İstanbul'a takdim etmekten onur duymaktayız. Esenyurt 180 MW Elektrik- Isı Birleşik Çevrimli Termik Santralı'nın açılışı Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirerin huzurlarında yapılacaktır. Bütün halkımız davetlidir. 13 Şubat 1999 Cumartesi Saat: 12.00 Esenyurt Nazmiye Demiret Kresi Acılısı - Saat: 12.30 Esenyurt Termik Santral Acılısı tırmasından, tutarlı bir ro- man evreni kuramama- sından, her şeyden önce de iletecek birbildihsi bu- lunmamasından kaynak- landığını görmek için ya- zın uzmanı olmak gerek- mez. Pamuk'un kimilerini çok rahatsız eden Atatürk kar- şıt tümcelen de bence si- yasat bir tutumdan önce bir yazınsal yoksunluğa tanıklık etmekte. 'Sonra kasaba alanına (doğrusu alanını olacak, Pamuk'ta yanlış tükenmez) dolamr, Atatürk heykeline sıçan güvercinleri ayıplar 1 türün- den bir tümce, tek başı- na. yazannınyazınsal, dü- şünsel ve duygusal düze- yinigöstermeye yeter. Sü- ha Oğuzertem, Defter dergisinde yayımlanan ba- şarılı çözümlemesinde, Pamuk'un Kara Kitap'ının tutucu içeriğini tüm ay- rıntılarıyla gözler önüne sermişti. Ne var ki, tutu- cu olmak da, Atatürk kar- şıtı olmak da iyi romancı olmayı önlemez. Yazan- mızın ve 'menajerierVn/n asıl sorunu adına yaraşır bir romancı olamaması. Ama, dedikleri gibi, bu- rası Türkiye; renkli basın ve renkli kutu sağ olsun, kaşla gçz arasında varlık yokluğa, yokluk varlığa çevhlebiliyor. Kemal Ta- bir'in pehlivan tefhkaları- nı andıran anlatlannı da 'ilk Türk romanlan' diye sun- muşlardı. AndersenVn ünlü çıp- lak kralına gelince, çıplak- lıkanlığı çağnştırdığından olacak, ben onun geçit törenine don gömlek çık- tığını düşünürüm. Böyle- si, yazında canlandırdığın duruma da daha uygun. En içten sevgilerimle." Sayın Yücel'in büyük bi- rikimi ve usta kalemi, bu kadar az satıra bu kadar çok şeyi sığdırabilmiş.. Mektubu çok özlü ve o öl- çüde de çarpıcı. Bu satırlarda, sadece O. Pamuk'la aynı kabile- ye mensup "menajerle- n'nin ve "hık deyıcileh"n\n değil, herkesin kendine göre çıkaracağı çok ders* var. Ama, işin içinde parasal' ya da ideolojik çıkarları! olanlar için bu elbette ki çok zor...