25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 7 ARALIK 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Öymen, CHP Parti Meclisi'nde hükümeti banka operasyonu konusunda eleştirdi 'Bankacılar kurtarddı'ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - CHP Genel Baş- kanı Altan Öymea "Hükü- met bankalar operasyonu ik ashnda bankalan değu, bankacılan kurtarmışür" dedı. El konulan 5 banka- dan 2.5 katrilyon liranın boşaltıldığına dik- kcat çeken Öymen. "Oparalar.içini boşattan- tarm cebine ghnuştir" dıye konuştu. Oymen, t»ükümetı, "bankalaryûksekfaizvererek ma- ceracı politika izlerken genşmelere seyirci ol- malda" suçladı. CHP Parti Meclisi (PM), geçen hafta de- ğerlendirilemeyen konulan görüşmek üzere dtön yeniden toplandı. PM'nin toplantısı bu- gün de sürecek. Geçen haftakı toplantının gündeminde olmasına karşın, sıra gelmediği için görüşülemeyen "18 Nisan seçim yenigi- gânin değerlendinktiği rapor" ve hükümetin ekonomi politikası ana gündem maddelen oldu. Toplantının açılışında konuşan Oymen, sözlerine tstanbuTda Kanal D televizyonuna yapılan bombalı saldınyı kınayarak başladı. Hükûmetin ekonomi politikalannı eleştiren Öymen. uygulanan ekonomi programının halkuı geniş kesimine yeni yûkler getirdiği- ni söyledi. Altan Oymen, hükümetın banka- lar operasyonuyla "bankalan değiLbankacn lankurtardığınrkaydederek. "Büvükpara- lardan büyük paralar ka/anaplar kurtanl- maktadıriar" dedı. Benzer operasyonun daha önce de 3 ban- ka için gerçekkştınldığini anımsatan Öy- men, o dönemde de 1 katrilyon liranın boşal- tüdığını belirterek, "O paralar. içini boşat- tanlaruı cebine gitmiştir. Son olayda boşalo- lan para ise 23 trüyon liradır. Bu ola\da da aynı $ey ohnuştur" diye konuştu. Hükûmetin paradan para kazananlan korurken, çalışan- lann aleyhıne tutum izlemeye devam ettiği- ni kaydeden CHP lideri, bunun son örneği- nin yüzde 15 maaş zammına tepki gösteren memurlann üzerine köpekle saldınlması ol- duğunu söyledi. Oymen, daha önce öğrenci- lere "tekmetokat'" saldıran emniyet güçleri- nın son olarak Mersin'de memurlann üzeri- ne köpeklen saldırttığını belırterek. "Bugö- rüntüler ürperticidir. 21. yüzyıhn eşiğinde ve AB'ye girmeye bazuianan bir ülkede bunla- rmyaşanmasidehşet vericidir" dedı. Birpo- lıs amirinin "Kabahat köpekte değtt, köpek sakfardığında heyecanlanıp hareket edende" değerlendırmesmi yaptığım anımsatan Öy- men. "Bundan sonra da herhalde üzerinize köpek saktınrsa nasıl davranacaksunz diye broşür\-erecekkr" diye konuştu. CHP olarak, yılbaşını depremzedelerle birlikte deprem bölgesınde geçireceklerinı bildiren Oymen, bölgedeki çadır ve yiyecek gereksiniminin sürdüğünü belirterek, "Yılbaşında deprem böigesmdeki yurttaşlarımızı umıtmayahm" çağnsında bıüundu. Bir gazetecinin, Cum- hurbaşkanı Süleyman Demirei'in "28 Şubat sürüyor1 ' söztenni nasü değerlendirdıkleri- nin sorması üzenne de Oymen, "Böylesoyut taruşmalara gjrmekte fayda görmüyonım. Bizrnı anlayışmnz 28 Şubat'tan öncesini de kapsayan bir anlayış&r" dedi. Milli Güven- lik KuVulu'nda (MGK.) alınan kararlann hü- kûmetin imzasıyla alındığnu kaydeden Öy- men, "Hükümetm bu konuda suannsı varsa acüdasın. Hangi karar almırsa aunsın. Biz muhatap olarak hükümeti görürüz" açıkla- masını yaptı. CHP Parti Meclisi'nin dün gece geç saat- lere kadar süren toplantısında. partının Kürt sorunu ile ilgili olarak 1980'lerden bu yana hazırladığı raporlann güncelleştirilmesi ka- rarlaştınldı. Yekiller 'tatilde' uzlaştı • Milletvekilleri için 18 Ocak'a kadar 19 günlük tatil sağlayan karar, elden imzalanan Danışma Kurulu önerisinin genel kurulda kabul edilmesiyle kesinleşti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM'de gnıbu bulunan siyasi partiler, uzun zamandır ilk kez Danışma Kurulu'nda, üstelik toplantı bile yapmadan bir konu üzerinde uzlaştılar. Meclis'in 30 Aralık'tan itıbaren 15 gün tatile girmesine ilişkin Damşma Kurulu önerisi Genel Kurul'da da jet hızıyla kabul edildi. TBMM'de son zamanlarda iktidar partilerinın gündem değişikliği ve çalışma saatlerine ilişkin önerileri üzerinde DYP ve FP'nin itirazlan nedeniyle uzlaşma sağlanamazken, iktidar partileri önerilerini grup önerisi olarak Genel Kurul'a getirip sayı üstünlüğüyle kabul ettiriyorlardı. Ancak dün TBMM'de gnıbu bulunan partiler, iktidan ve muhalefetiyle Danışma Kurulu toplantısı bile yapmaya gerek bırakmayacak bir uzlaşmayla tatil önerisini elden dolaşnrarak grup başkanvekillerinden imza alıp Danışma Kurulu önerisi olarak Genel Kurul'a gerirdiler. Genel Kurul'un oyuna sunulan Damşma Kurulu önerisinde TBMM'nin 30 Aralık Perşembe gününden itibaren 15 gün tatil olması istendi. Öneri birkaç dakika içinde oylanarak uzlaşmayla kabul edildi. Böylece milletvekillerine yılbaşı ve Şeker Bayramı tatillerini birleştirerek 18 Ocak Salı gününe kadar pratikte 19 gün tatil yapma olanağı sağlanmış oldu. Genel Kurul'da kabul edilen Danışma Kurulu önerileriyle aynca Genel Kurul gündemi değiştirüerek 31 Aralık gününün tam gün tatil olması ve radyo-televizyon gelirleriyle ilgili tasanlar gündemin ilk 2 ve 3 'üncü su-alanna çekilirken, Genel Kurul'un, yann, gündemin ilk 4 sırasındaki işler bitene kadar çahşması kabul edildi. MHP'yi Öcalan'ın idamı konusunda köşeye sıkıştırma planları geri tepti FP kendi tuzağnıa düştüANKARA (ANKA) - FP, Ab- dullahÖcalan'ın idamı konusun- da MHP'yi düşürmek istediğı tu- zağa kendisi düştü. FP yönetici- leri Veysel Candan ve Bûlent Annç ik hukukçu milletvekili Mustafa Kamalak'ın "Öcalan dosyası bir an önce TBMM'ye ge- tirilsin. Öcalan için idamı kaldır- maya karşryız'* şeklındekı açıkla- malan güneydoğıılu mılletvekil- lerini ayağa kaldınnca Genel Başkan Recai Kutan, "Cumhur- başkanı ve hükümet tavnnı açık- lasın biz de öyle açıklayacağı/" şeklinde orta yol arayışma girdi. Helsinki zirvesinde Türki- ye'ye aday üyelik statüsü veril- mesinin ardından uyum yasalan- nuı bir an önce çıkanlması için atağa geçen FP yönetimi, idam cezası konusunda sıkıntıya düş- tü. Başbakan Bülent Ecevit'in ıdama karşı açıkça tavn" alması üzerine Öcalan konusunu "MHP'yi köşeye sıkıştırma'' ara- cı olarak kullanmayı planlayan parti yöneticileri de bu doğrultu- da açıklama yapmaya başladılar. MHP Genel Başkan Yardımcısı Veysel Candan, Grup Başkanve- kili Bülent Annç ve hukukçu mil- letvekili Mustafa Kamalak, FP olarak Öcalan'ın kurtulması an- lamına geleceği için idam ceza- sının kaldınlmasına karşı çıka- Recai Kutan "Dosyabiran önce Meclis'e gelşüı" sözlerinin gûneydoğulu miOetvekU- lerinden tepki görmesi üzerine "Cumhurbaş- karuve hükümet bu konuda net tutum takmsın. biz deondan sonra net tavnmızı açıklayacağız" şeklinde kaçamakbir yolagirdL caklanm belirterek, "Ocalan dos- vasuun bir anönceTBMM'ye ge- tirflerek millervekiflertnin vicdan- lan doğrultusunda karar verme- lerinin sağlanmasuu" ıstedıler. FP Kayseri Milletvekili SaKh Ka- pusuz ve yine çok sayıda millet- vekili de "Meclis'e getirilirse i- dam yönünde oy vereceğiz'" açık- laması yaptılar. Gûneydoğu'dan tepki Parti yönetiminde MHP'ye karşı koz olarak kullanılması planlanan ancak "Öcalan'ı asa- hm" tavnna dönüşen politika Ge- nel Başkan Recai Kutan'ı da et- kisı altma alınca gûneydoğulu milletvekilleri ayağa kalktı. Gû- neydoğulu milletvekilleri tepki- lenni. "Bugün Öcalan'ın idam edilmesine herkes destek verebi- hr ama bu Türkiye'nin çıkarma değiL Biz hem AB'yi istiyoruz hem Erbakan'ı idamla yargilıyor- lar deyip kızıyonız hem de kelle istiyoruz. FP şahin parti olacaksa biz onun içinde olmayız" şeklin- de ifade ettiler. Bu tepkiler üze- rine Recai Kutan, "Öcalan'ın dosyaa TBMM'ye getirihnelknr'' tavnndan geridönüş yaptı. Kutan, "Önce başta Cumhurbaşkanı ol- mak üzere hükümet bu konuda net tavruu ortaya koysun. Ondan sonra biz de parti olarak net tav- nmızı açıklayacağız'' şeklinde bir orta yol politikasnıı tercih etti. Kutan, Başbakan Ecevit'in tavn- m net olarak açıklamasuun ardın- dan FP'nin tutumuna ilişkin so- rulan da yamtlamaktan kaçındı. Sağlık Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçeleri görüşüldü Durmuş'a kadrolaşma tepldsiANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - TBMM Ge- nel Kurulu'nda, Sağlık Bakanı Osman Durmuş, yasadışı atama yapmakla, Çahşma ve Sosyal Gü- venlik Bakanı YaşarOku- yan da SSK konusunda "şov" yapmak ve asıl yol- suzluklann üsrünü ört- mekle suçlandı. TBMM Genel Kuru- lu'nda dün gece Sağlık Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan- Üğı'nın bütçeleri ele alın- dı. DSP'li SuatÇağlayan, Sağlık Bakanhgı'nda bü- yük bir görevden alma ve yer değiştirme operasyo- nu yapıldığını belirterek kliruk şef ve yardımcılıgı suıavuun kalduılarak ya- pılan atamalann yasadışı olduğunu söyledi. Çağla- yan. "Dilerizbuatamalar, kamu sağjığına daha çok zarar vermeden sona erer. Keşke sayuı bakan, yasa- lan bu denli zoriamasaydı, tarafsız olarakyapılan kb- nik şef ve yardımcıhğı sı- nanını kaldırmasaydı ve kendi istcdiği kişileri ata- masaydı. Keşke bu yasa- dışıhk olmasaydı da Da- mştay bunu iptal etmek zorunda kalmasaydı. Sa- yuı bakanın hiç olmazsa bundan sonra bu olum- suzluklan gjdereceği ko- nusunda ümit beslemek istiyoruz" dedı. Çağla- yan'nı konuşmasma MHP sıralanndan tepki gösterildiği gözlendi. DYP'li Ramazan GüL Çalışma ve Sosyal Gü- venlik Bakanı Okuyan'ı SSK konusunda şov yap- makla suçlayarak katril- yonlarca liralık yolsuzluk iddıasının ödenmemiş fa- turalara dayandığmı söy- ledi. SSK'nin toplam zaran- nın 1 katrilyon liranın al- tmda olduğunu belirten Gül, Okuyan'a katrilyon- larca liralık yolsuzluk id- diasının dayanağmı sor- du Gül, "Saymbakan da- ha sonra bu yobnztuğun Bağ-Kur ve EmekM San- dığını da kapsadığuu söy- leyerek çarketmiştir. Şim- di de Emekli Sandığı'nın kendisine bağlanmasuu istiyor. Bırakmız bari Emekli Sandığı varuğuu sürdürsüasizBağ-Kurve SSK ile uğraşm yeter de artar büe" diye konuştu. Okuyan'ın katrilyonlarca liralık zarar olduğunu ile- ri sürerek asıl yolsuzluk- lann üzerini örttüğünü savlayan Gül, Samsun SSK Hastanesi'nin yapı- mmda yolsuzluk yapıldı- ğına ilişkin müfettiş ra- porlannm sümenaltı edil- diğini ileri sürdü. Gül, "Bu hastaneyi yapan mü- teahhioe ANAP'uı bir ya- knüığı mı \"ar" diye sor- du. MHP'li Ali Işıklar da kamu çalışanlaruun yıl- lardn- hükümetlerin yan- hş uygulamalan sonucun- da bitirildiğini belirerek "Kamu çahşanlan ücret bakmundan soykmma ta- bi bırakümışür'" dedi. D- SP'li Yaşar Ünal, kamu çalışanlanna sendikal hak tanınmasma ilişkin tasa- nmn iyileştirilerek Mec- lis'e getirilmesini istedi. IRMIKI AYDIN ENGtN aenginfrı doruk.net.tr. Acaba diyoaım, hazır eli değmişken, hazır alışmışken ve hazır hıanı almışken, hükümetimiz Alman bankalannı da bir eJ- den geçirse; batması kesinleşmişleri ayıklasa, el konması gerekenlere el koy- sa, kritik eşiğe gelmemiş bile olsa gene de fazla açılmışlan bir uyarsa... Şimdi siz yukandaki paragrafı saçma bir öneri ya da beceriksiz bir mizahi giriş olarak değeriendirdiniz. Fena halde yanıldınız. Bal gibi bizim hükûmetin sorumluluk alanına girdiğini düşündüğüm; zaten bi- zim hükümetten başka hükûmetin, bizim bankacılardan başka bankacılann anla- ması, aklının ermesi mümkün olmayan bir sorunla karşı karşıyayız. "Jet-Pagiller"üer\ söz ediyorum. Ağır- lığı Konya merkezli, ama Bitlisten, Adı- yaman'dan, Bingöl'den, Urfa'dan kopup gelmiş "£/hamdü////a/j"noldinglerkuzey- den güneye Almanya'da at koştuımak- talar. Hem de dörtnala, dolu dizgin. Hemen her Alman kentinde, kasaba- sında birbiriyle çatışan, çekişen, itişen kakışan, yanşan köktendinci fslam frâk- siyonlan (tarikatlarda dendiği oluyor) ken- di camilerini açmışlar. Almanya'nın "her- hangi" bir kentinde başında namaz tak- kesi niyetine tığ örgüsü bere, ayağında Bazı Alman Bankalan Batmadan... şah/ar benzeri pantolon, yüzündeki nura nur katan sakalı ile bir Türk'e rastlayıp adres sorsanız şöyle biryanrt alabilirsiniz (ömeğin ben aldım): - Şimdi yeğenim, şu ilerdeki Milli Gö- rüş camiinden sonra sağa sap; taaa Sü- Ieymancılann camiine kadaryürû; orada gene sağa döneceksin; Nurcu camiine varmadan sola dön; Nakşibendilerin Ku- ran kursunun tam karşısındaki bina... Aradığınız yeri elinizle koymuş gibi bu- lursunuz. Ramazan ayındayız. Cami olduklan cephelerine yerteştirilmiş cafcaflı tabela- lardan anlaşılan minaresiz Islam mabet- leri ramazan dolayısıyla dolup dolup bo- şalmakta. Günlerdir önünden geçip gidiyorum. Bu kez bir girip bakayım dedim; Milli Gö- rüşçülerin camiine daldım. îeravih namazına daha epey var. Ce- maat öbek öbek toplanmış sohbet edi- yor. Konu neredeysetek: Hangi "holding" ne kadar mark'a, yüzde kaç veriyor? Yanılıp da parasını Egebankfilan gibi şu taze batmış bankalara kaptıranlara acıya- rak bakılıyor. Kimi Jet-Pa'yı övüyor, kimi Konya'nın bilmem ne holdingini... Stuttgart'ta 1.500 kişilik salona 3.000 kişiyle doluşan Jet-Pa müşterileri, derbi maçı kazanmış futbol takımı amigolan kadar mutlular. Jet-Pa patronunun, söz- lerine "Bismillahirrahmanirrahim" diye başladığının altını çiziyorlar ve nasıl daki- kalarca "Fadıl, Fadıl!" diye haykırdıklan- nı, Inönü Stadı'na taş çıkartmasına, "Vur vur inlesin, Hürriyet, Cumhuriyet dinle- sin" diye tempo tuttuklannı anlatıyorlar. Kurulan düzen (ya da düzenek) tahmin edebileceğinizden de basit. Jet-Pa loko- motif olmak üzere Almanya'ya üşüşmüş Islamcı holdingler, beş yıl geri çekmemek koşuluyla yatınlan marklara yüzde 20 ve üstünde faiz ödüyorlar. Faizler tabii "kâr payı" adı attında dağıtılıyor ve üç aylık dönemler halinde ödeniyor. Konuştuğum (adını yazmayacağıma söz verdim) bir "Alamanct" anlatıyor - Ağabey ben beş yıllığına 50 bin mark yatırdım Jet-Pa'ya. Üç ayda bir 3.000 ile 3.500 mark arası değişen kâr paylanmı düzenli aldım. Bugüne kadar aldığım kâr payı 19 bin mark'a yaklaştı. Aynca Türkiye'ye izne g'rttiğimde, Pro- ton marka otomobili deyan fıyatına, ya- ni anahtar teslimi 15 bin mark'a verdi- ler. Ardından Didim'deki turistik Jet-Pa otelinde de bir hafta bedava tatil yap- tırdılar bana. Yani paramın 35 bin mar- kını şimdiden geri aldım say. Senin an- layacağın, Alman bankasını razı etsem, çekerim 200 bin man\ kredi, Jet-Pa'ya yatınnm hemen. Bundan iyi yatınm mı olur ağabey?.. Sahiden bundan iyi yatınm mı olur? Yani Türk işçiter yüzde 11.25 ile yüzde 12 arasında değişen faizlerie Alman ban- kalarından kredi çekiyorlar. Bu parayı yüzde 20'den başlayıp yüzde 24'lere ka- dar varan faizlerle Islamcı holdinglere ya- tınyorlar. Bunun sonu ne olur? Besbelli ki bazı Alman bankalan batar. O yüzden yazının başındaki önerim çok ciddi. Hazır AB yoluna girmişken, bizim hükümet şu saftirik Almanlara bir kıyak çekiverse, Alman bankalannın durumu- na bir göz ve el atıverse kötü mü olur? 'Vekil'in Akkuyu isyanı... DSP'nin geçen haftalardaki bir grup toplantısında nükleer santral konusu gündeme geldi. Istanbul Milletvekili Zafer Güler kaygılannı açık bir dille ifade ederken, Başbakan Bülent Ecevit de "içgüdüsel olarak endiseleri" olduğunu söyledi. Ancak, aynı gün öğleden sonra gerçekleştirilen enerji zirvesinde Ecevit'in endiseleri giderildi.. DSP'li çok sayıda milletvekili ise endişesini koruyor. Bunlardan biri de Içel Milletvekili Edip Özgenç. özgenç, Çevre Bakanlığı bütçesi görüşmeleri sırasında kürsüye çıktığında, "Akkuyu'da nükleer santral kurvlmasının çok büyük bir kıyım, Türkiye için en büyük kötülüklerden biri olduğunu" söyledi. Özgenç, çaresizliğini de şu sözlerte dile getirdi: - Arkadaşlar, benim en ziyade üzüldüğüm konu, milletvekili olarak buraya gelişimiz, milletvekili olarak yapacak olduğumuz müzakerelerde her birimizin değerli birikimlerinin, düşüncelerinin ve katkılannın olması gerektiğini söylüyorum, ama böyle mi yapıyoruz? Bir yasa geliyor, elimizi kaldınyoruz... DSP Tekirdağ Miiletvekili Bayram Fırat Dayanıklı da "Nükleer santral konusunda bizim de rahatsızlıklanmız var" dıyerek Çevre Bakanı'ntn, Akkuyu Nükleer Santralı konusunda, çevreyle etkileşim konusunda ne düşundüğünü sordu. ANAP'lı Ediz Hun da kürsüye çıktığında, Kızılderili lideri Seattie'ın ABD Başkanı Franklin'e yazdığı ve "beyaz adamı" çevre konusunda uyardığı etkileyici mektubu okudu. Ancak Hun, partisinin çevre açısından pek de temiz olmayan siciline değinmediği gibi, Akkuyu konusuna da girmedi... TBMM'de lojman adaletsizliği TBMM'nin Dikmen lojmanlannda kalan çalışanlar, 3 ayn yerde bulunan lojmanlar için farklı fıyat uygulamasından şikâyetçi. TBMM Kampusu içinde Atakent 3. Devlet Mahallesi'ndeki az sayıda lojmanda daha çok üst düzey yöneticiler kalıyor. Dikmen'deki lojmanlarda ise ağırtıklı olarak çay ocakçı, garsolı, şoför ve sekreterler kalıyor. Gelelim kira bedellerine: TBMM Kampusu içindeki lojmanlann kira ve yakıt bedeli toplamı 34 milyon 800 bin lira. Atakent 3. Devfet Mahallesi'ndeki lojmanlann ise 34 milyon 220 bin lira. Dikmen'deki personel lojmanlannda yaşayanlar da 20 milyon 400 bin lira kira ve 40 milyon lira yakıt bedeli olmak üzere toplam 60 mityon 400 bin lira ödüyor. Üstelik, yakıt bedelleri de giderek artıyor... Kutan'dan 'özlü sözler' FP lideri Recai Kutan, bütçenin geneli üzerinde konuşurken de "şiirsevgisini'', Ziya Paşa'dan, Şair Eşref'ten okuduğu dizelerie ortaya koydu. Ancak Kutan, anlatımını güçlendirmek için bununla da yetinmedi, atasözleri ve özdeyişleri de kullandı. Eski genel başkanı Necmettin Erbakan'ı aratmayan bir üslupla hükümete verdi veriştirdi. işte Kutan'dan "özfü sözler": - Tavuskuşunun kanadındaki renk armonisi, ayağının çirkinliğini örtmez - Gerçekler çıplak dolaşmayı sever (Alman atasözü). - Hamaset habaseti örtmez. - Okullarda, üniversitelerde kem aletle kemalatı hedefliyoruz; pürüzleri, "Gürüz"lerie aşmaya çalışryoruz. Halbuki böyle kemalin bizatihi kendisi pürüzdür. - Cesedi, öldürene taşıtıyorlar. - Mutlu azınlığın kutlu hükümeti. - Mityonlarca kanncantn kazancını bir deve gelip havurtlayacak, yalayıp yutacaktır. Soyadımız 'Koç' olursa... TBMM'de günlerdir, Istanbul'un gitgide azalan "akciğerieri" olan ormanlann kaderi tartışılıyor. Koç ve Sabancı üniversitelerine usulsüz olarak tahsis edilen orman arazilerini "Istim arkadan ge/s/n" hesabıyla sonradan yasal kılrf içine alan yasa tasansı, muhalefetin sert tepkısine yol açıyor. İktidar partilerinden DSP ve MHP ise "suskun ama rahatsız". Görüşmelerde, muhalefet partili milletvekilleri, bu yasanın çıkanlma gerekçesini anlayabilmek için hükümeti soru yağmuruna tuttular. İşte tutanaklara yansıyan ilginç sorular: - Lötfû Yalman (FP): Koç Üniversitesi'nin yapımı için kesilen ağaç sayısı nedir, çam ağact sayısı ne kadardır? - Mahfuz Güler (FP): Orman arazilerine göz diken her holdinge, bundan böyle ormanlar peşkeş çekilecek midir? - Saffet Ankan Bedük: 1950- 1991 yıllan arasında. 26 milyon dekar orman alanının yüzde 56'sının, özellikle yasal düzenlemelerie kaybedikdiği ifade edilmektedir. Bu kadar fazla orman kaybına rağmen bu tasan tekrar buna imkân sağlayacak bir tasan değil midir? Doğru buluyor musunuz? - Salih Çelen (DYP): Acaba biz de bir vakıf kursak, ama soyadımız Koç olmasa, Koç Üniversitesi'nin yanında bize de orman tahsisi yapılır mı? Süha Tanık niçin devamsız? 17 Ağustos depremi sonrasında "sınıfta kalan" Kızılay, TBMM'de bir Meclis araştıımasına konu oldu. Kızılay'ın "kirii çamaşırtannı" ortaya dökmek için büyük umutlaria kurulan komisyona, üyeleri pek ilgi göstermiyor. Komisyonun en devamsız üyesi ise ANAP'lı Süha Tanık. Ancak, Tanık'ın devamsızlığının ilginç bir nedeninin olduğu anlaşıldı. Tantk, komisyon toplantılannın kendisine bildirilmemesinden yakındı. Komisyon görevlileri, "Sekreterinize bildiriyoruz" deyince Tanık siniriendi: "İyi o zaman, komisyon toplantılanna da sekreterim katılsın." 'Ci Es Em'in anlamı Telekom'un özelleştirilmesine ilişkin yasa tasansı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda MHP'li üyeierin tepkisine neden oldu. Muhalefete yol açan bölüm, GSM'nin "Ci Es Em" olarak okunmasıydı. Başta bürokratlar olmak üzere milletvekillerinin "Ci Es Em" demesine sinirlenen MHP'li Hakkı Duran, "N/ye, Ge Se Me denmiyor efendim? EğerAmerikan diliyte okuyacaksak o zaman ABD alfabesini getirelim" dedi. FP'li Altan Karapaşaoğlu da "Ya Ge Se Me diyeceksiniz ya da Türkçe bir karşılık bulacaksınız. Ama Türkçenin içine mutlak yabancı terimler girecek; globalieşmenin getirdiği sonuç bu" görüşünü dile getirdi. Bu eleştirilere yanıt ise Telekom Genel Müdür Yardımcısı Muharrem Beşir'den geldi. Beşir, sözlerine "Ci Es Em" diye başladı ve sürdürdü: "Açılımı General System Mobil'dir. Avrupa Telekomünikasyon Standartlan Enstitüsü'nü ifade ediyor. Birkuruluş adı olduğu için bu biçimde kullanılmasında herhangi bir sakınca olmadığını düşünüyoruz..." Türey Köse, Ayşe Sayın, Sebahat Karakoyun, Emine Kaplan
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear