Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 24 ARALİK 1999 CUMA
8 HABERLER
Dünya Bankası
3 yıla
3 milyar
dolar
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Dünya Bankası
Türkıye Temsilcisi Ajay
Chhibber, IMF'yle stand-
by'ın onaylanmasuıın ar-
dından Türkiye'ye 3 yıl
içinde kullanılmaîc ûzere 3
milyar dolarlık kaynak ak-
tanlacağını açıkladı. Ancak
ekonomik reform ve malı
sektör kredisi olarak verile-
cek kredinin aynnhlannın
Dünya Bankası üst yöneti-
minden geçtücten sonra o-
cak ayında netleşeceğini
söyleyen Chhibber. tarihi
değer taşıdığını söylediği
hükümetin reform progra-
mını destekledıklerinı açık-
ladı.
Ajay Chhibber. Anka-
ra'da düzenlediğı basın top-
lantısında, hükümetin uy-
guladığı programın çok
güçlü ve nitelikli olduğunu
belirterek "Türk ekonomi-
sinin.böylesineköklübir re-
form programına çok uzun
zunandır ihtiyaç duyduğu-
nu düşünüyorum. Tabü ki
bu programlarda en rinem-
li nokta. uygulamaya konu-
labilmesidir. Mali progra-
mın, özeUeştirmeprogramı-
nın uvgulamava konulması,
çok önemli ve tabü ki yapı-
sal reformJann gerçekleş-
mesi öoemli" dıye konuştu.
Yapısal reformJann birinci
yılda tamamlanamayacağı-
nı, ancak en azından önem-
li adımlar atılması gerektı-
gini, bu çerçevede teleko-
mûnikasyon ve enerj i yasa-
sının gündeme geleceğini
söyleyen Chhibber, IMF ve
Dünya Bankası'nın destek-
lediği ortamda, diğer ülke-
lerin de Türkiye'ye destek
vereceğini tahmin ettiğini
kaydetti.
Dünya Bankası kredileri-
nin nasıl kullandınlacaguıa
ilişkin soru üzerine Chhib-
ber, iki baslık altuıda veri-
lecek kredinin bir başlangıç
olacağım. iki farklı tür kre-
dinin daha geleceğini ve
bunlann toplamırun 3 mil-
yar dolan oluşturacağını
bildirdi. Dünya Bankası üst
yönetiminden nıhaı onaym
çıkmasıyla ocak ayında net
olarak ne kadar miktann
hangi krediye aynlacağıru
açıklayabileceğini belirten
Chhibber, planlanan 3 mıl-
yar dolann 3 yıl içinde har-
canacağmı söyledi. Chhib-
ber, Dünya Bankası'nın
bankaiara kredi vermediği-
ni, dogrudan hükümetlere
verdiğini, hükümetlerin
bunlan farklı faaliyetlerde
kullanabüdiklerini ve ban-
kaiara da kullandırabilece-
ğini kaydetti.
Bülent Ecevit, el konulan bankaların
hepsinin içinin boşaltılmadığını söyledi'Devredilen
bankalar özefleştirilecek'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Baş-
bakan Bülent Ecevit, Tasarruf Mevduatı
Sigorta Fonu'na devredilen 5 bankadaki
uygulamalann farklı olduğunu belirterek
u
Bazı bankaların sahipleri o bankalann
paralaruu, olanaklannı başka işlerine ak-
tarmışken tam aksine bankalannı
kurtarmak için kendi kaynaklannı
katmış olan değerli işadamlanmız
da var" dedi.
Ecevit, Cumhurbakaıu Sükyman
Demirel ile haftahk görüşmesinin
ardmdan basına açıklamada bulun-
du. Devlete devredilen bankalann
düzgün ve verimli çalışması içinbü-
yük dikkat göstereceklerini kayde-
den Ecevit, "Bir yandan kamuntın
elindeki bankalar özelleştirilirken
zorunhı olarak mali sektörü düzen-
leyici adımlar atüırken baa özei ban-
kalann devlet eline geçmiş oiması çe-
lişkigibigörüiebilir. Fakatbunlarye-
niden özelleştirilecektir. Dış sermaye-
ye de açık olacakür" dıye konuştu.
Ecevit, Halk Bankası ile Ziraat Banka-
sı'nm büyük görevler gördüğünü belirte-
rek bunlann özerkleştirilmesinin yararlı
olacağmı dile getirdi.
Ecevit, banka mevduatlanna getirilen
yüzde 100'lük güvencenin kaldınhp kal-
dınbnayacağına ilişkin soru üzerine, "Bu-
nu zaman içinde düşüneceğiz. Her şeyi bir
anda yapmak büyük sarsıntüar doğurabi-
tir. Zaman içinde bankalar sistemini. ma-
li sektörü daha \erimli çahşır duruma ge-
tirebilmek için gerekü bütün adımlan at-
B a k a n l a r K u r u l u t o p l a n d ı
Kira artışina sınıtiamagetirildi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet,
ekonomik önlemler çerçevesine kira arüşlannı
da alarak kira bedellerine gelecek yıl yüzde 25,
2001 'de de yüzde 10arüş yapılması için yasal dü-
zenleme yapmayı benimsedı. Bakanlar Kunı-
lu'nun, Başbakan Bülent Ecevit başkanhğında
yaptıgı 5 saatlık toplantının ardından bilgi veren
Devlet Bakanı Mehmet Keçecfler. hükümetin ki-
racılann mağdunyetint önlemek amacıyla 2000
ve 2001 yıllannda kira amşlannın uygulanan eko-
nomikpolitikalar doğnıltusunda sınırlandınlma-
sını içeren yasa tasansını kabul ettiğini söyledi.
Keçeciler, "Tasan yasalaşırsa sözfeşmelerde ka-
rariaşdrrian kira bedelkri 2000 yuı için yüzde 25,
2001 için de yüzde 10 artnnJabiîecek" dedi.
Özürlülere yönelık düzenlemeler üzerinde ça-
hşmalann yürütülmesinin kararlaştınldığını kay-
deden Keçeciler. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ba-
kanı YaşarOkujan'm da Bağ-Kur ve SSK'nin ye-
niden yapılandınlması konulannda bilgi verdiği-
ni, bu alandaki sorunlann yeni yılda uygulanacak
bütçede düzelmesinin beklendiğuıı anlattı.
maya kararlryız" dedi. Ecevit, "Devletin
eline geçen bankalann ekonomiye ne ka-
dar yükü olur" şeklındekı sonıya, "Bu
bankalar verimli işlerterse ki, işlememele-
ri için biçbir nedenyok,Türkiye'nin bir za-
ran olacağnıı zannetmiyorum" yanıtmı
verdı. Bu bankaiara aynlan kayna-
ğın ne kadar olduğunun sorulması
üzerine Ecevit, "O konuda bir bfl-
gim yok ama, bunlann rehabilite
edilmesi için gerekh' bütün tedbirkr
alınacakür*1
dıye konuştu.
Başbakan Bülent Ecevit, 5 banka-
nın içinin boşaltıldığı iddialannın
anımsatılması üzerine, "Tabü du-
rumlannı incekriz. Hepsi aynı du-
rumda değiL Mesela baa bankala-
nn sahipleri o bankalann paralan-
m, olanaklaruu başka işlerine aktar-
mışken tam aksine bankalannı kur-
tarmak için kendi kaynaklannı kat-
mış olan değerii işadamlanmız da
var. Sonuç aym olsa da bunlan de-
ğerlendireceğiz'' dedi.
BAETnin Türkiye'ye yönelik politikası
EROLMANtSALI
-4-
AB Türkiye ile kurmak istediği
ilişki düzeyinde 6 Mart 1995 bel-
gesi ile istediklerinin tümünü elde
etmişti.
Türkiye'yi AB içine almadan,
karar mekanizması içine sokma-
dan, bir tam üyenin üstlendigi bü-
tün yükümlülükleri Türkiye'nin
sırtına bindirmişti. AB pazan za-
ten 1971 yılında Türkiye'ye açıl-
mıştı. AB bunu yalnız Türkiye'ye
değil, daha birçok ülkeye yapmış-
tı. Bu ülkelen kendi "etki alanı"
içinde tutmak için zonınlu idi. 6
Mart belgesi ile AB hiçbir şey ver-
meden 1995'te Türk pazannı so-
nuna kadar AB sanayı ürünlerine
açtınyordu.
Türkiye tek yanlı olarak üstlen-
dıği yükümlülüklerle, Brüksel'in
Türk dış ticaret "potitikasmı" yö-
netmesini sağlamıştı.
Türk işgücünü dışarda tutuyor,
Türkiye"yi karar mekanizması dı-
şında tutuyor, mali yükümlülük al-
tına girmiyor, Türk pazan kendi-
sine açılıyordu. Bu durum AB için
ideal bir durumdu ve bu yapuıın
devamlı olmasını istiyordu.
Türkiye AB'nin arka bahçesi
olmuştu. Şündi Brüksel için so-
run, bu yapuıın hiç aksamadan
sürmesi idi.
Çok ilginçtir: 6 Mart belgesinin
"dibacesinde'', "Türkiye-AB üş-
kileribubelgeilesonsamasınavar-
mışnr" denmektir. Yani Brâksel
noktayı koymuştu. işlem tamam-
lanmıştı, arnk Türkiye-AB ilişkı-
leri bu düzen içinde götürülecek-
ti.
AB'nin Türkiye raporlannda
öngörülen gelişmeler, gümrük bir-
liği 1.1.1996'dan başlayarak uy-
gulamaya konunca görüldü. Tür-
kiye'nin AB'den dışalımı "paüa-
ma" gösterdi. AB ile ticarette dış
ticaret açığı hızla büyüdü. Buna
karşılık AB'den gelen yatınmlar
azaldı. Mallan gümrüksüz gön-
dermek varken artık gelip Türki-
ye'de fabrika kurmaya hiç gerek
yoktu. AB şirketleri sadece, Tür-
kiye'ye "iç tkareti ek geçirmek
için'' geldiler. Büyük mağazala-
nnda da kendi ürünlennı satmaya
başlatüar. 1997-98 ve 99 yıllann-
da Türkiye ile ticari ilişkileri de-
ğerlendiren AB raporlannm hep-
sınde, "Brüksel açısından işlerin
çok iyi gjttiği'' önemle vurgulam-
yordu, AB çok memnundu.
Türkiye'de iş çevrelerinden ve
bürokrasidea bazı "çatfak sesler"
yükselmeye başladı. Evime sık sık
telefonlar, fakslar geliyordu. "Ho-
cam size kızıyorduk ama galiba
haldı\Tnışsuuz" diyenler çoğun-
luktaydı.
Ve Lüksemburp
doruğu boy gösterlyor
AB 1994'te Essen doruğunda
verdiği vizyonu 1997 Lüksem-
burg doruğunda yeniliyordu. Ge-
leceğin Avrupa Birleşik Devletle-
ri'nin 11 üyesi sayılmıştı. Malta
kendi isteğı ile hste dışına çıkıyor-
du. Türkiye yine dışlanmıştı, zaten
Brüksel'de Türkiye'nin adaylığı
veyatam üyeliği konusunda bir sa-
tırlık olurnlu bir çalışma yoktu.
Türkiye ile ilişki düzeni 6 Mart
belgesi ile 1995'te noktalanmıştı.
Lüksemburg doruğunda üstüne
üstlük, Türkiye'ye karşı yeni siya-
sal dayatmalar getiriliyordu. Bun-
lar ağırlıklı olarak. Güneydoğu,
Ege ve Kıbns'ı içeren dayatma-
lardı. Bıçak kemiğe dayanmıştı.
Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit ve
Dışişleri bürokrasisi AB'nin bu
sömürgeci yaklaşınuna ilk defa,
"gerçekçi ve Turki>-e'nnı çıkarla-
nmkoruyanbir.>aklaşunla''yanıt
veriyorlardı. Bunlar dayatmadır,
Ankara bu siyasal dayatmalan ka-
bul edemez. Ekonomik işleri ko-
nuşuruz ama bunlan konuşmayız
dediler.
Brüksel şaşırmıştı: "Arka bah-
çedeküer" ilk defa kafa tutuyor-
lar, Türkiye'nin çıkarlarını savu-
nuyorlardı. tstanbul'da med>
r
a ve
arkasmdaki bazı büyük sermaye
çevTeleri de şaşırmıştı. Tam malı
götürürken yoksa işler bozuluyor
muydu? Pek belli etmediler, hü-
kümeti "kerhen" destekler görün-
düler. Demek ki Türkiye'nin ve
Ankara'daki hükümetlerin elini
koluna bağlayacak "ahyapt" he-
nüz tam olarak oluşturulmamıştı.
Hafıf bir geri adımla vazıyeti ida-
re ettiler.
Brüksel bir taktik'
hata yapmıgtı
Brüksel asünda açık davTanmış.
"Türkiye'ye karşı gerçek tutumu-
nu" Lüksemburg doruğunda orta-
ya ko>Tnuştu. Bu rutum ve politi-.
ka, AB'nin özelikle 1990'dan son-
ra oluşturduğu Türkiye polirikası-
nın doğal bir sonucu idi. Peki ha-
ta neredeydi? Hata bu politikayı
Türkiye'nin yüzüne karşı açık
açık söylemekti. 1997'yi izleyen
doruklarda bu taktik hatalannı dü-
zeltme yolunda hafıf manevralar
başladı.
Öte yandan Lüksemburg doru-
ğunda AB'den açık açık dışlandı-
ğmı gören Ankara yönetimleri
Amerika ile yakınlaşmayı hızlan-
dırdılar. Demiret Ecevit, Yılmaz
hemen her gün Avrupa'yı eleştiri-
yor, Amerika bizi çok daha iyi an-
hyor diyorlardı. Türkiye'de hava
AB aleyhine değışmeye başlamış-
tı. Kafkasya'da Türk-Amerikan
ilişkileri ve işbirliği gelişiyor, P-
KK konusunda da Amerika Tür-
kiye'ye destek vererek Avrupa'dan
aynlıyordu. Bu gelişmeler sürerse,
AB'nîn Türkiye'yi dışladıgi gib'i'
Türkiye de Avrupa'ya arkasmı dö-
necekti.
Işte bu nedenlerle, 1997'de
Lüksemburg doruğunda yapılan
"taktik hatanın" mutlaka düzel-
tilmesi gerekiyordu. AB'nin tak-
tik hatasını Amerika çok iyi kul-
landı. Ankara'daki siyasiler poh-
pohlandı. PKK konusunda, NA-
TO'da, Kafkasya'da, Suriye kri-
zinde ve Balkanlar'da Amerika
Türkiye'yi yanına çekti. 1950'ler-
de görülen Amerikan hayranlığı
50 yıl sonra Türkiye'de tekrarlanı-
yordu. Bu ABD için bulunmaz bir
nimetti. Demirel ve Ecevit dahil
siyasiler her gün Amerika 'ya öv-
güler yağdınyorlardı.
Avrupa 180 derece
tornlstan
Bu gelişmeler Brüksel'in *tak-
tik hatasuun" düzeltilmesine iv-
me kazandırdı. Alman, Fransız,
Italyan siyasiler sanki bir gecede
değişivermişlerdi. Türkiye'ye öv-
güler yağdınyorlardı. Onlann bu
değişiminde bazı "bûyük serma-
ye çevreierinuı'' etkisi unutulma-
mah. Brüksel'e giden heyetler, si-
yasilerle şahsen göriişenler birey-
sel becenlennı kullanıp "onlann
Ankara potitikalannınoluşmasın-
da" gereken önerileri ve taktikle-
ri sunuyorlardı. Türkiye'ye ger-
çekler düpedüz söylenmemeü idi.
Türkiye'nin sırtı bıraz sıvazlanır-
sa her şeyı sağlamak mümkündü.
Türkiye pohpohlanacak. Türkiye
çok önemli bir ülkedir, Avrupa
• Türkrye'sizolamarğîbısmdeabe-
yanlarla medya doldurulacak, in-
sanlar mutlu kılmacaktı. Avrupa
"Şarkpazarunn" nıceliklerini ye-
niden öğrenmeye başlamıştı. An-
laşılan, yeni nesiller dedelerinin
yaptıklannı unutmuşlardı. Hem
bizden harırlatanlar oldu hem de
akıllan yeniden başlanna geldi.
Bu sefer Ankara'daki bazı siya-
siler büyük sermaye ve medya ile
tam bir işbirliğine gırdiler. Ve so-
nuçta, içerden ve dışardan yürütü-
len başanh "kampanya" Helsinki
ile noktalandı.
SÜRECEK
•fcjBriS %> » 4 ^ h
C CumhûnYet
kitaD kulübü
PDM
TAKSİM SERGİ SAIONU'NO»
ÖZEL YILBAŞI
KAMPANYASI
25 Atâhk LumartesiiYarm}
o>
BURHAN
Son kitabı "Çiçekler Korunağı" ve diğer kitaplannı
imzalayacak.
Ist kial Cad. (Fransız Konsolosluğu yanı)Taksim Tel:252 38 81
New York
24 Arahk CumaiBügün)
OKTAY AKBAL•• •• •• •• ••
OYKU ODULU
Dağıtım Töreni
Saat:18.00
Edebiyatçılar Derneği işbirliği ile,
Ankara Öykü Günleri çerçevesinde
Istiklal Cad. (Fransa Konsolosluğu yam) Taksim Tefc 252 38 81/82
ÇAĞDAŞ YAYINLARI
ve
Cumhuriyet
k i t a p 1 a r ı
% 30
İNDİRİM
Cumhuriyet
kitap kulübü
SERGİ SALONLARINDA
İstildol Cad. (Fransız Konsolosltüu yanı) TaksimTel:252 38 81/82
Türkocağı (ad. 39/41 (Cumhuriyet Gazetesi yam) Cojjalojjlu Tel:514 019i
İZMÎRÜÇÜNCÜİŞ
MAHKEMESİ'NDEN
Sayı. 1998262
Davacı Bagkur Genel Mû-
dûrlüğü vekili Av. Osman
Özcan tarafından da\alılar
2136 Sk. No: 19Güllepelz-
mir adresınde oturan Aytunç
Koç \e Nazmi Koç aleyhlen-
ne açılmış olan 264.573.610.-
TL'nin faizi ile bırlikte öhsi-
li davasının yapılmakta olan
duruşmasıoda adı geçen da-
valılara duruşma gûnü tebliğ
edilememiş ve zabıtaca yapı-
lao tahkikata rağmen ıkamet
adresı tespıt edilememiş ol-
duğundan duruşma gûnünûn
kendısıne ılanen tebliğiae ka-
rar verildiğinden; Adı geçen-
leraı davalı olarak 15J.2O0O
günü saat 09.30'da Izmır 3. İş
Mahkemesinde hazır bulun-
malan veja bir kaauni vekil
göndermelen. aksı takdirde
davaıun yokluklannda devam
edip karar verileceği hususla-
n davetiye yerme kaim olmak
üzere ılanen tebliğ olunur.
20.12.1999
Basın: 67084
BffiBAKIMA
SERVER TAJVİLLİ
Yüzyıl Biterken Yargılar...
Yüzyılımız üstüne -belki- en yerinde yargılan Nâ-
zım Hikmet verdi. Büyük şair, Yirminci Asra Dair
adlı şiirinin bir yerinde, "Asnm sefıl, asnm yüz kı-
zart/cı, I Asnm cesur, bûyük ve kahraman" der.
Şimdi, yüzyıl biterken, "Sefil ve yüzkızartıcı" yan-
lanyla, "cesur, büyük ve kahraman" yanlan kâğı-
da dökülüyor. Bütün bir yüzyıl, zimmet ve matlu-
buyla kitap, dergi ve gazete sayfalannda.
Onlardan biri, haftalık Le Nouvel Observateur
dergisi, fikir, sanat, bilim, siyaset ve din yaşamı-
nın hatırı sayılır kişilerine şu soruyu yöneftmiş:
"Yûzyılınızda birolaya, birfikre, birkişiye, bir sos-
yal ya da politik harekete ağırlık verecek olsaydı-
nız, hangisi olurdu bu?"
iyimser ya da bezgin, ama hep ilginç yanıtlar.
Işte, aralanndan bazılan!
• - • • • • • • - ••••-
Alfabe sırasıyla ilk yanıt, Isabel Allende'nin, Şi-
li'nin ünlü devrimcisi Salvador Allende'nin, Kali-
forniya'da yaşayan ve tanınmış bir yazar olan kı-
zına göre, yüzyılımız "kadınlann yüzyılı" oldu:
"Yüzyılın bütün öteki olaylanndan da önde, erkek-
Ierfe eşit olma kavgasında, kadınlann gitgide ar-
tan payıdır dikkati çeken ve uygahığın geleceğini
de o beliheyecek. Yüzyıl biterken, feminizmin ka-
zançlanndan asılyarahanan, gelişmiş ülkelerin ka-
dınlan oldu kuşkusuz; onlann dışında ve bûyük ço-
ğunluğu oluşturanlar Ortaçağ'daki gibi yaşamayı
sürdürüyohar. Yapacak çok şey var. fnanıyorum ki,
bu büyük devrimi hiçbir şey durduramayacak. In-
sansoyunun kadın olan yansı iktidara geldiğinde
de, erkek egemenliği sona erecek ve uygahığın
bütün görünüşlerini değiştirecek bu. Işte o za-
mandır ki, evrimin yeni bir asamasına gireceğiz."
Doğrulan da olan ilginç bir değeriendırme!
Isviçre'de yaşayan ve Balthus diye şöhret ka-
zanmış yaşlı bir ressam, "20. yüzyıl, çirkinliğin ve
güzel olan ne ki var hızla kayboluşunun yüzyılı ol-
du" diyor; ve ekliyor: "Etrafınıza bakmanız yeter.
Insanlar doğayı mahvetti, görünümler bozuldu.
Artık mimariık yok, mesleklerin çöküşüyle resim
de kayboldu. Güzelliğin tek adacığı, sinema!"
Isviçre'de söylüyor bunlan Balthus; doğa ve mi-
mariık adına olup biteni görmesi için bir de Istan-
bul'a gelseydi, ne derdi acaba?
Birleşmiş Milletler'in eski genel sekreteri But-
ros-Ghali, "Küresel bir demokrasinin gelişini ya-
şıyoruz" derken; Daniel Cohn-Bendit, "Katille-
rin çağı" diye nitelendiriyor yüzyılımızı. Ünlü Ge~
neral de Gaulle'ün yeğeni ve yazar olan Gene-
vieve de Gaulle-Anthonioz, "Gitgide eşitsiz bir
dünyadır bızimki" diyor. Arjantinli bir piyanist olan
Miguel Angel Estrella, "Küreselleşmenin savaş-
çılan, bitmekte olan biryüzyılda, hertüriü hüma-
nizmaya kör ve sağır bir sistem yaydılar. Yurttaş
olarak, tacirlerin yasalanna karşı savaşmamız ge-
rek. Sanatçı ve aydın olarak da, küreselleşmenin
kültûr adına önümüze koyduğu şeye boyun eğe-
meyiz" karariılığında.
1991 'de Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanan Gü-
'neyAfrikaJıNâdiıieGordfmer, "Sömürgecifik 6lü-
rrİe mahkûmdur" görüşünde. Ünlü Fransız tarih-
çi Jacques Le Goff, "Bir olay seçersem Üçüncü
Dünya 'nın doğuşudurgöstereceğim" diyor. Tanın-
mış bir coğrafyacı Jean Malaurie, "küreselleşme-
nin tahribatı'na dikkatlen çekiyor ve direnişe ça-
ğınyor insanlan. 1977'de kimya Nobel'ini kazan-
mış bir ünlü fizikçi ve kimyacı olan llya Prigojin,
"Daha adil ve daha tutartı birdünyaya doğru /7er-
leyelim, birsavaş kültüründen banş kültürüne ge-
çelim" diye öğütlüyor.
Bir ressam olan Pierre Soulages, "Dünya ve in-
sanlariçin en kon\unç tehlikenin, patlatılmış, ama
patlamasını hâlâ sürdüren birbombadan geldiği-
ne" işaret ediyor ve ona göre bu da, "dev adım-
lanyta yürüyen nüfus çoğalışı"dır.
Derginin gazetecileri aynı kuralı kendileri için uy-
gulayıp oylamaya gitmişler; kazanan da Gandhi
olmuş. Derginin bütün bir sayfasında, her türlü
şiddetten uzak bir direnişi ögütleyen ünlü Hint li-
derini, elinde uzun bir sınk -yalınayak- bahçede
çalışırken görüyorsunuz. Ermiş kişiliği, çileci ya-
şamı, alçakgönüllülüğü, yoksulluğu baştacı etme-
siyfe eşi görülmemiş bir saygınlık kazanmış olan
Gandhi'nin ideali aslında ahlaka dönüktü; bilinç-
lerde bir reform istiyordu; basit ve ataerkil bir ya-
şam arzuluyordu; toprağa ve eski Hint uygarlığı-
na dönüşün arkasındaydı: Yün, çıknkta eğirilecek,
elde dokunacaktı...
Durgun bir ekonomide zanaatçılık vaazı çekilir-
di, ama çelişmeler içinde çırpınan bir toplumda?
Ulusal bağımsızlığı isterken iktisadî sorunlara na-
sıl yüz buruşturulabilirdi? Köylülerle işçilerin kor-
kunç sefaletine çare ararken toprak ağalannı sa-
vunup sendikalara karşı çıkmak nasıl olurdu?
ŞİŞÜ1. SULH HUKÜK HÂKÎMLİĞt'NDEN
1999»1021
Davacı Selma Anlal (AJanay) tarafmdan Semra Akınay
aleyhine açılan vasi tayini davasında; Aıtvin, Borçka. Camili
köyû, cilt no: 0010, k. sua no: 0030'da nüfusa kayıüı, Vehbi ve
Huriye'den olma 4.1.1981 dofumlu Semra Atanay'm MK'nin
355. maddesi uyannca vesayet altına alınma<ma Mahkememi-
zin 17.12.1999 tarih, 1999/'lO21 esas, 1999/1424 sayüı karan
ile kardeşi S«lma Aolai (Ahnsy) vasi tayin edilmiştir. Kevfiyet
ilan olunur. 20.12.1999 Basın: 67011
Havalimanı
vergileri
22.12.1999 - 10.01.2000 Arası S 529
Hİper TurİZm Ekonomik Uçak Biletı Uzmanı
Aksaray 513 13 97, Bakırkoy 572 40 82, Florya 663 95 41,
Kadıköy: 346 64 &5,Kızıltoprak:346 67 11 .Kozyatağı. 369 76 51
Levenf283 71 37. Meddiyeköy. 274 95 08,
Sirked. 514 00 04, Taksim-256 55 56,
Lütfen Diğer Hatlanmızı Sorunuz. Kıyaslayınız!
AKSARAY ORTAKÖY SULH HÜKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
EsasNo: 1999/108
Davacılar tçişleri Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı'nın temsilen mal müdürlüğünün davalı Ayhan Altınpınar hak-
kında mahkememize ikame ettikJeri rücuen tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sırasuıda
verilen ara karan uyannca, Ortaköy ilçesi Kızılay Mahallesi Yumrukaya Caddesi No: 70'de ikamet ettiği bildirilen
davalı Ayhan Altınpınar'a dava dilekçesi ve duruşraa günü tebliğ edilememiş ve adresi de tespit edilemediğınden
ilanen tebligine karar verilmiştir. Mahkememizin 1999/108 esas sayılı dosyasının davacılann Içişleri Bakanlığı, Ma-
liye Bakanlığı davaüsının Ayhan Altunpınar olan dosyanın duruşmasının 03.02.2000 günü saat 09.10'a bırakıldığı,
davaJuun duruşma günü gelerek davaya karşı beyanda bulunması, aksi takdirde duruşmaya yokluğunda devam edi-
leceği ve karar verileceği Tebligat Kanunu gereğince ılanın yayımlanmasından itibaren 7 gün içinde duruşma gü-
nünün ve dava dilekçesinin davalı Ayhan Altunpmar'a tebliğ edilmiş sayılacağı ilanen tebliğ olunur. Basın: 66978
ANKARA 21. ASÜYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
1999 337
lzmır ılı Çeşme ılçesı Ismet tnönü cılt: 0004. kütük sıraOl 1 l'denü-
fiısa kayıtlı davacmın oğlu Atalay ve Şerife llgûn'den olma 30.4.1995
doğumlu Hacı flbey Hûseyuı Karakurt'un öz adı "llbey" olarak de-
ğiştınlmıştır Hacı Hüsevın ısımlennın kaldınlmasına, davacının oğ-
lunun öz adının nüfusa yeniden llbey Karakurt olarak kayıt ve tescıli-
ne karar venlmıştir Keyfiyet ılan olunur Basın: 67003
MENEMEN ASIİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN . .
1997/322 ' •-:•.-•
Davacı Abdurrahım Yüksel vekili Av. Yasemin lnci tarafından, davalı Mehmet Cemal Öcal vs. aleyhine açılan tazminat da-
vasında: Davacı Abdurrahım Yüksel tarafından fazlaya ılışkın hakları saklı kalmak kaydı ile 26.240.000 TL kıdem,
17.010.000 TL ihbar. 600.000 TL yıllık izin ücreti, 6.150.000 TL kötü niyet (azminat olmak üzere topiam 50.000.000 TL
alacak ve 950.000.000 TL manevi tazminat alacağı için hakkınızda dava açıldığı, tüm aramalara rağmen adresi tespit edile-
meyen Mehmet Cemal Öcal'ın 21.2.2000 günü saat 09 30'da yapılacak olan duruşmada tüm delillen ile birlikte hazır bulun-
ması, bulunmadığı takdirde duruşmanın yokluğunda yapılıp karar verileceği hususu ilanen tebliğ olunur. Basın: 67085
Cumhuriyet
Ajandası
^YAYSAT
B a y i l e r i n d e
Cum
^ kitap kulübü
Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. No:39/41
(34334)Cağa!oğlu-istanbul Tel: (212)514 01 96