02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
S\YFA CUMHURİYET 11 KASIM 1999 PERŞEMBE HABERLER DÜNYADA BUGUN ALt StRMEN Clinton'ı Nasıl Okumalı? ABD Başkanı Clinton'ın Berlin Duvarı'nın yı- kıışının 10. yıldönümünde, Georgetovvn Üni- versitesi'nde yaptığı konuşmada Türkiye'ye önemli bir yer ayrılmıştı. ABD Başkanı, Washington'un 21. yüzyıldaki politikasından ipuçları vermekte olan söz konu- SL konuşmasında, Türkiye'nin dünyadaki kilit ülkelerden biri olduğunu vurguluyor ve şunlan soylüyordu: "Önümüzdeki yüzyılın, büyük ölçüde, Tür- ki/e'nin geleceğini ve bugünkü ve yarınki rolünü nasıl tanımlayacağına bağlı olarak şekilleneceğini umuyorum." ABD'den yapılan global bakışta bile Türki- ye'ye bu kadar önemli bir yer verilmesi kimile- rini şaşırttı, kimilerini gönendirdi. Ama, acaba Clinton'ı doğru anladık mı? Ya da ABD Başkanı'nı doğru anlamak için bu mesajı nasıl okumak gerekir? • • • Glinton önemli mesajlar içeren konuşmasın- da, "Eğer Türkiye istikrarlı, demokratik, la- ik bir Islam ülkesi olarak Avrupa'nın tam bir parçası olarak yerini alabilirse gelecek da- ha iyi şekillenecektir" diyor. Bu temenniler gerçekleşirse Avrupa Islam ile banş ve uyum içinde birleşmiş olacak, Clin- ton'a göre. Tabii, ABD Başkanı bütün bunların önkoşulu olarak da, Ankara'nın Atina ile ilişkilerini düzelt- mesi ve özellikle Kıbns'ta ilerieme sağlanması- nı ileri sürüyor. VVashington'un bu her konuşmada dile geti- rilen, bilinen tavrı ayrı bir inceleme konusudur ve Clinton'ın açıklamalannın yeni ve özgün bö- lümünü oluşturmamaktadır. Istikrar, demokrası ve insan hakları ile AB ile bütünleşme konusu da bilinen hususlardır. Ama bu son noktada yeni bir öğe girmiştir işin içine. Nedir o? ••• Clinton, istikrarlı, demokratik, laik (sanki ayıp olmasın diye söylenmiş gibi) Türkiye'nin Avru- pa ile islamı banş ve uyum içinde birleştirebile- cegini söylerken, belki de bizim anladığımız an- lamda laikliğı değil de, ılımlı islam dedikleri, a- ma ne olduğunu belirleyip, sınıriannı bir türlü doğru çözemedikleri akım ile Cumhuriyet'in sentezini kastediyor. Ilımlı islamın temsilcisi kim? Ne zaman başı sıkışsa, soluğu ABD'de alan Fethullah Gülen mi acaba? Bu tür bir sentez Cumhuriyet'in ruhuyla var- lığını sürdürme çabasıyla nasıl bütünleşecek? Kendinş ılımlı Islam etiketini yapıştıranlar, böy- le bir uzlaşmayı, laiklik çerçevesini zedeleme- den gerçekleştirmeye hazırlar mı? Üzerinde titizlikle durulması gereken bu so- rudan başka bir soru daha var: 21. yüzyıida Türkiye'nin rolü ne olacak? Clinton onu da açıklıyor: "Türkiye, Batı'nın Ortadoğu ve Kafkaslar ile Orta Asya'daki uzantısı, bu âlemlere açı- lan kapısı olacaktır." Söz konusu konuşmanın, Rusya'nın Çeçen- ya'yı bahane ederek Kafkastar'da saldırılannt yoğunlaştırdığı, BDT içindeki Türk cumhuriyet- lerinin, ABD'nin canı gönülden desteklediği. hatta yaşama geçmesi için birçok yöne baskı yaptığı Bakû-Ceyhan boru hattıyla Moskova karşısında gerçek bağımsızlık aradığı bir döne- me rastlamış olmasının göz önünde bulundu- rulması da, Türkiye'ye biçilen çok ilgınç rol hak- kında daha net bir görüntü oluşturulmasını ko- laylaştiracaktır. Dikkatle tartılıp irdelenmesi gereken bu ko- nuşmayı Türkiye'nin iyi değerlendiımesi, bu po- litikanın bir kefesine kendi çıkariarı ile birlikte kendi Cumhuriyeti'nin temel ilkelerini koyması ve onların zarar göımeyeceği biçimde yaşama geçirmesi gerekir. Çünkü konuşma, olumlu öğeleri içermekle birlikte, kimi kuşkutandırıcı tehlikeli talepleri de dışlamıyor. Rize'de deniz kazası Batan gemide 3 ölü, 4 kayıp AHMETŞEFİK RİZE - Hopa'dan Samsun'a giden "Alicaıı DevaJ" adli kuru yük getnisi önceki akşam saat 19.00'daRize'nin Pazar ilçesi açıklannda battı. Geminin 12 kişilik mürettebatından 5 kişi kurtulurken 3 kişinin cesedi bulundu ve 4 kişinin aranmasına devam ediliyor. Önceki gün Hopa_ Limanı'ndan hareket eden 982 grostonluk Alican Deval adlı kuru yük gemısi Rize'nin Pazar ilçesi açıklanna geldiğinde imdat sinyali verdi. Pazar'ın 2 mil açığında makineleri duran gemi, kötü hava koşullan dolayısıyla dalgalarla boğuşmaya başladı ve ardından da maden yükü nedeniyle sancak tarafından yan yattı. 15 dakika içinde sulara gömülen gemiden aynlan 12 kişilik mürettebat, bir botla kıyıya ulaşmaya çalıştı, ancak denizciler azgın dalgalarla boğuşmak durumunda kaldılar. Bölgedeki bütün kurtarma ekipleri olay yerine gönderilirken Erzincan'daki 3. Ordu Komutanlığı'ndan gönderilen bir helikopter de arama çalışmalanna katıldı. Birinci kaptan Erol Şahin. ikinci kaptan Unsal Yılmaz, Mehmet Kayalar, İbrahim Koşar, Abduilah Koyuncu kurtanldılar. Dün saat 10.30 sıralannda da Çayeli ilçesinin 4 mil açığında Mümin Kale, Mehmet Er ve Ayhan Çotur'un can yelekleri giymiş olarak cesetleri bulundu. Ramazan Er, Eli YeL Mahir Fidan ve Faruk Koşucu adlı tayfalannsa aranmalanna devam ediliyor. Taziye defterinden - Geride binlerce düşünce ve açtığınız yolda ilerlemeye devam eden gençler bıraktınız 'Hedef demokratik, laik Türkiye'Prof. Dr. Hakkı Keskin (Almanya Türk Toplumu): Kaba kuvvetin her türlüsüne yaşamı boyu karşı çıkan. gelecekte tüm Türkiye halkı için sorunsuz ve esenli bir yaşam isteyen ve bunun için yıllardır kararlı bir uğraş veren Prof. Dr. Kışlalı'nın katledilmesi. tüm Türk aydınına ve halkına karşı işlenmiş ve cinayettir. Başbakan Ecevit'ten önemle ve ısrarla istemimiz. bu hunhar cinayetin tüm sorumlulannı yakalatarak adalet önüne çıkarmasıdır. Bugüne değin katilleri bulunamayan başta Uğur • Mumcu, Muammer Aksoy gibi aydınlara karşı işlenmiş cinayetlerin sorumlulannın bulunamaması bu kişileri cesaretlendirmektedir. Av. Teoman Ergül (Manisa Barosu Başkanı): Türkiye Cumhuriyeti, aklıselim sahibi, yetkin, değerli bir evladını, Ahmet Taner Kışlah'yı, nefretle kınadığımız bir suikast sonucunda kaybetmiştir. Suikast bütün aynnhlan ile açığa çıkıncaya kadar, bu olayın, nereden emir aldıklan belli olmayan karanhk güçlerin, Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratikleşme, Batılılaşma yolunda ilerlemesini içlerine sındiremeyenlerin eseri olduğunu düşünmek geTekmektedir. Kışlah'nın şahsının ötesinde, asıl hedefin, demokratik, laik, banş ve insan haklan alanında açılım yapmak için çabalayan Türkiye Cumhuriyeti olduğuna içtenlikle inanmaktayız. Cumhuriyet, kendisini yolundan alıkoyacaklara direnecek güç, azim ve istence sahiptir. KİGEM (Kamu lşletmeciliğini Geliştirme Merkezi Vakfi): Bu saldın, yaşama, düşünce ve düşünceyi ifade hakkına karşı yapılmıştır. Kışlalı, yaşamı boyunca cumhuriyetin temel ilkelerini, laik cumhuriyeti, demokrasiyi savunmuş ve kendisi bu özelliklerinden dolayı hedef seçilmiştir. Bu insanhk dışı saldınyı şiddetle kınıyor, olayın, bundan böyle yaşanan pek çok örnekte olduğu gibi, faili meçhul bir cinayet olarak kalmaması için yetkilileri göreve çağınyoruz. Mehmet Özhan (Beden eğıtimi ve spor öğrermeni): Kışlalı. bir ömrü bilime ve öğrencilere adadı. Bilinenle bilinmeyeni açıklamayı metot edindi. Cumhuriyetçi, devrimci, toplumcu demokrattı. Ve her şeyden önemlisi insandı. Devrimci geçinenlere devrimi, demokrat geçinenlere demokrasiyi, Atatürkçü geçinenlere Atatürkçüiüğü öğretti. Çünkü o, savunduğu düşünceleri sözde değil, özde savundu. Bu ülkenin ıçerideki ve dışandaki düşmanlannı çok iyi bilen gerçek bir yurtsever aydındı. Savunduğu düşünceleri ödünsüz savundu. Ama bu düşünceleri savunurken baskıyla değil ikna yöntemiyle savundu. Karşıtlannı bile engin bir hoşgörüyle dinlerdi. Aydınlanmayı özünden kavramış bir aydındı. Hiçbir zaman karamsarlığa düşmedi, umuda her şeyden çok önem veriyordu. Çünkü Türkiye'nin aydınlık yannlannı görüyor ve bunu savunacak Anadolu insanına güveniyordu. Türkiye'nin aydınlık gençleri olarak Atatürk devrimlerini ve Kışlalı gibi değerli Atatürk devrimcilerini her zaman okuyarak anlayacak, yaşatacağız. tkbai Kaynar: "Ekilir ekin getiriz, eziKr un geKriz, bir gider bin geüriz, beni vıırmak ktırtuhış mu?" Tabii ki seni, bizleri \r urmak kurtuluş değil, çünkü biz yediveren gülleriyiz. Av. Nurai Gökdemir: Bedenen seni aramızdan alçakça aldılar. Ancak fıkirlerinin aydınhğına binlerce, milyonlarca ışık katarak büyüdüğünü ve yaşamakta olduğunu, ilelebet yaşayacağını da gördüler. tzinde ve fıkirlerinin peşinde çoğalarak yürüyeceğız. Rahat uyu. Irfan Kumüzüm (Kültür Sen- Istanbul Şube Başkanı): Suskun toplum olmanın bedelini ödemeye devam ediyoruz. Ülkemizde cumhuriyetin temel ilkelerinden yana olan aydınlann katledilmesi sonrasında devleti yönetenler ve politikacılardan aynı timsah gözyaşlan. Bahriye Üçok'lann, Muammer Aksoy'lann. Uğur Mumcu'lann ... katillerini bulmak istemeyenler, Eski Kültür Bakanımız A. Taner Kışlah'nın katillerini de bulamayacaklardır. Hain saldınyı nefretle kınıyoruz. Kadim Serinözü: Değerli kişi, katıksız ve ödünsüz Atatürkçü, dürüst bilim adamı, sevgilı A. Taner Kışlalı; anılanmızda, düşüncelerimizde seni yaşatıp tüm seninle yaşayacağız. Bilesin ki; Atatürk devrimlerine, cumhuriyete, erdemlerine karşı olanlar kesinlikle başansız olacaklardır. Aydınlık yannlara yürüyoruz seninle. Aslı Gökçer: Değerli bilim adamı, Atatürkçü, aydın Türkiye savunucusu, saygıdeğer kişi... Atarürk'ün dediği gibi "Beni görmek demek illa yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirterimi, benim düşüncelerimi Kışlah'mn karanhk özlemcisi, cumhuriyet, demokrasi, bilim düşmanı güçlerce katledilişini şiddetle kınıyoruz. Bu alçakça cinayetin ve diğer faili meçhul cinayetlerin gerçek katillerinin ortaya çıkanlması için, tüm demokrasi yanlısı, ilerici, laik, aydınlıktan, bilimden ve ulusal bağımsızlıktan yana güçlerin birlik içinde davranması gerekliliğine inaruyoruz. Fatma Bahar: Ahmet Abi; sizleri uğurlarken binlerce tohum serpildi diye yüreğimin acısı birazcık diner gibi oluyor. Ne acı ki tohumlar bir türlü yeşermiyor. 6 yılda bir yürek acısı mı çekmemiz gerek abi? Rahat uyu, bizleri tüketemeyecekler. Ayb Ddız (ÇYDD): O, gerçek Atatürkçü, ödünsüz altıokçuydu. Türkiye'nin büyük kaybı, yazık oldu. Birten Gökyay (ADD Danışma Kurulu üyesi, SBF 1963 tertip): Değerli sınıf arkadaşım, sınıf toplantımıza gelememiştin 16 yetişmeyecek diye. bız geliyoruz, biz yetişiyoruz. Unutmadık, unutturmayacağız. Serap Eroğhı (DYP Ank. ll Kad. Kom. Bşk.): DYP Ankara tl Kadın Komisyonlan olarak büyük acınızı paylaşıyor, başsağlığı diliyoruz. Bu vatana evlat yetiştiren Türk analan olarak laik ve demokratik cumhuriyete sonsuza dek sahip çıkacağımıza, Atatürk ilke ve inkılaplanna bağlı kalacağımıza bir kez daha ant içiyoruz. En derin saygılanmızla.. Çağla Dönmez: Nice aydınlık bin yıllar için senin bıraktığın yerden daha güçlü olarak cumhuriyetimizi savunacağız. Gözün arkada kalmasın. Fazıl Tebiz (ANAP Ankara Gençlik Kollan Başkanlığı): İçinde bulunduğumuz Cumhuriyet Haftasf nda Atatürkçü düşüncenin en önemli neferlerinden biri olan Sayın Ahmet Taner Kışlalı Hocamıza yapılan hain ve alçak saldınyı kınıyor, öncelikle Cumhuriyet gazetesi olmak İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN Clinton'ın pazartesi günü TBMM'de yapacağı konuşma milletvekilleri arasında tarüşmalara neden oldu... ANIMSATICINOT: Kürsünün arkasındaki kanepe, Clinton'ın Ecevit'le konuşurken oturduğu kanepedir» anhyorsaıuz, görüyorsunuz demekrjr" Ben sizi hiç görmedim, ama fikirlennizi anlıyorum, fıkirlerinizi kabul ediyorum; sizi görüyorum. Sana matemle.. Hayır sade taabbütle eğilinm. Ölüsün. Evet. Fakat öldüğün belli değildir. Yüreğimizde ve aklımızda yaşayacaksm. Burâk: Sn. Ahmet Taner Kışlalı, sizi katlettiler, ama aydın, Kemalist Türk gençliğini asla katledemeyecekler. Sonsuza kadar yolunuzda yürüyeceğiz. Erdem Totga Nalcacı: Sn. Kışlalı, sizi tanıma şerefıne ulaşamadım. Ama yaşamımzı yitirdikten sonra arkanızda toplanan insanlardan biriyim. Bu kadar çok insanı arkasında toplayan bir insanı tanıyamadığım için kendimi şimdi daha fazla suçluyorum. Herkes şunu bilsin hele ki aydınlıktan korkan ve herkesi aydınlatan mum ışıklanm . birer birer söndürebilirler, fakat arkanızdan gelen ınsanlan nasıl söndürecekler? Sizleri öldürebilirler, fakat fıkirlerinizi ve arkanızda bıraktığımz insanlan ASLA. ElifNalcaa: Cm binler olarak geliyoruz; laik, çağdaş, özgür ve demokrat Türkiye için, karanhk sayfalan kapaöp aydınlığa geçmek için; Ahmet Taner Kışlah'lann, Uğur Mumcu'lann izinde "Atatürk gençliğT olarak geliyoruz... Susturamazlar ve korkutamazlar. Hasan Küçâk (TMMOB Kimya Müh. Odası II. Bşk.): İlerici, aydın, demokrat, ulusal bağımsızlıktan yana bilim adamı, Prof. Dr. Ahmet Taner Ekim'de. Erkan Ersil aramızdan aynlanlann 26 kişi olduğunu bildirmişti. Sen 27.sin, ama aynlışın çok farklı oldu... Yetiştirdiğin öğrenciler emeklerinin boşa gitmediğini kanıtladılar. Bir misyon adamı olarak sen görevini layıkıyla yaptın, yapmayı da sürdürüyorsun. O genç beyinlere aşıladığın ışıklar, olabildiğince aydınlatacak yeni kuşaklan. Sen Atatürk'ün genci olduğunu muhteşem bir şekilde kanıtladın. Nur içinde yat. tsmailZengin(E. Kur. Alb.): Sevgili Hocam, savunduğunuz ilkeler, çağdaş, laik ve hukuk üstünlüğüne dayanan TC'nin temel ilkeleridir. Sizi öldürmekle, savunduğunuz ilkeler ortadan kaldınlamaz. O ilkelere sahip çıkmak ve onlan geliştirerek gelecek nesillere taşımak bizim görevimizdir. Ruhunuz şad olsun, rahat uyuyunuz! tnalBatu(CHPGen. Bşk. Yrd): Atatürk ilke ve devrimlerinin yılmaz savunucusu, büyük ve iyi insan Ahmet Taner Kışlah'nın zamansız ve acı kaybını CHP olarak şiddetle kınıyoruz. Bu cinayetin faillerinin bir an önce ele geçirilmesi için hükümeti göreve davet ediyoruz. Sayın Hocamın anısı önünde saygı ile eğiliyorum. Çağdaş Özer (Selçuk Ilt. Fak.): Karanhklar aydmlansın. Değerli Hocam, aramızdan hain saldınlarla aynlanlar arasında sizleri görmek üzüntü verici, ama unutmayalım ki ben yanmasam, sen yanmasan, biz yanmasak nasıl çıkar karanhklar aydınlığa? Hiç kimse üzülmesin ki arkamızda devrimci gençlik üzere ailesine, öğrencilerine ve Kemalist düşünceye sahip tüm halkımıza başsağlıği diliyoruz. Halim Onay (tnş. Müh., Köy Hizmetleri Gn. Md. TMMOB tşyeri Temsilcıliğı adına): Sevgili Taner Ağabey, sizin de çok iyi bildiğiniz üzere yapılan bu korkunç saldın; siyasal ve ekonomik karanlığın takıyyesinde yaşamını sürdürenlerin ve demokrasi karşıtlannın ortaklaşa olarak organizeleridir. Düşünce ve saygınlığınız ile bunlan inanıyonım ki süreç içerisinde açığa çıkaracaksınız. Ruhunuz şad olsun. Nilgün Havur (AÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyoloji Anabılim Dalı, Yük. Lis. öğrencisi): Sevgili Hocam, sizin ardınızdan üzüntümüz, acımız dışında neler söylenir, bilemiyorum. Elbette tek umudum, isteğim o mahluklann yakalanması, kahrolması. Ama bunun olacağına pek inanamıyorum ne yazık ki. Karamsaıiık olarak almayın bunu, ama sorunu çözmek için önce onu gerçekçilikle saptamak gerekli. Şunu da kabul etmeliyiz ki, biz ne yazık ki bir işe yaramadık! Şimdi tıpkı Uğur Mumcu'nun ardından olduğu gibi ardmızdayız. Türkülerimiz, alkışlanmız, sloganlanmız ve gözyaşlanmızla. Ama bu kez içimden türkü söylemek de, slogan atmak da gelmiyor. Çünkü bunlar yetmiyor! Eğer bunlar bir işe yarasaydı, bugün (bedenen) aramızda olurdunuz. Sizi o tabutun içinde düşünemedim. Içim acıdı ve hâlâ acıyor. Şimdi katilleriniz bize gülüyor. Haykınşlanmıza kahkahayla cevap veriyor. Hele siyasılerin o hamasi nutuklannı dinleyince nasıl eğleniyorlardır kim bilir! "Bir gider bin gefiriz" doğru olsaydı, o böcekler buna cesaret edebilirler miydi? Hem siz ve sizin gibiler "bin" değilsiniz ki. Onun için kaybınız çok önemli. Onun için biz şimdi daha yalnızız. Yine de "demokratik, laik, sosyal, hukuk devteti''nın yaşayacağına inanarak haykırmak isterim. Onlann kazanacağına asla inanmak istemem. Ama demokratik devlet, sosyal devlet gitti. Hukuk devleti gidiyor. Laik devlet tehdit altında ve DEVLET yok. Fakat bunlan "birşe> >apamayız" diye yazmadım. "BİR ŞEYLER YAPALIM" diye yazdım. Sevgili hocam sen yine de rahat uyu. Akarsu AUesi: MERHABA AHMET KIŞLALI, ben buraya taziye dileklerimi sunmaya gelmedim. Taziye dilekleri ölenlere ve onun yakınlanna sunulur. Şimdi diyeceksiniz ki sence ölüm nedir? Bence ölüm bu dünyada hiçbir şey bırakmadan toprağm altına girip yok olmaktır. tşte o zaman ölüm gerçekleşir, ama sen öyle misin? Geride binlerce düşünce. fikir ve açtığınız yolda ilerlemeye devam eden gençler bıraktınız. Sizin sadece bedeninızi yok ettiler. fikirlerinizi asla. Biz Atatürk cocuklan. bir Uğur Mumcu, Abdi İpekçi. Bahriye Üçok ve bin Ahmet Kışlalı olarak yaşamaya devam edeceğiz. Ben onlara soruyorum, şimdi sevgili Ahmet Taner Kışlalı. birimizi yok ettiler, peki binimizi nasıl yok edecekler? Ve şimdi huzurunuzda söz veriyorum, ışıklandırdığınız bu yolda sonuna kadar devam edeceğim. Sevgili Ahmet Taner Kışlalı. seçilenler diyor ki arkamızda yığınlar var. Nasıl bir yığın bu? Odunlar da bir yığın oluşturuyor, ama kendi başlanna bir şey yapabiliyorlar mı? Biri onlan alıp götürüyor, çeşitli işlemlerden geçirdikten sonra, onlara şekil veriyor. herhalde hiçbir odun kendi kendine kalkıp şekil verip, evlerin kapısını çalıp, ben geldim. demiyor. Onun için yığınlar değil, insanlar olmaya çalışmalıyız. Güle güle, ışıklar içinde yat. Aydınlanma için, yaptığın her şey için TEŞEKKÜRLER. Nuran Yüksel: Sayın Kışlalı, eli kanlı caniler. vatansever, Atatürkçü, aydmlfiV ,.ve yo-leri asla doldurulamâyacak difer": kurbanlar gibi, sizi de aramızdan aldılar Yokluğunuza nasıl katlanacağız, bilemiyoruz. Belki de biz sizlere layık değiliz. Diliyorum o güzel, aydınlık yüzünüz sonsuza kadar gülümser, bir aylık yavruyu yetim bırakan ve bizleri size hasret bırakan ruhsuzlar sonsuza kadar lanetlenirler. Ruhunuz şad olsun. Av. Şükrü Kaya: Sevgi, saygıdeğer Hocam, düşündüler. Çok tartıştılar ve sonunda. en önemli engellerin en önemlisinde karar kıldılar. Biz nasıl da düşünemedik, birkaç oy için yalpa yapanlar utansın. "Yemin" ediyoruz. Dediğiniz olacak. Savaş Sönmez (SBF 1961- 1%7, Em. Müfettiş, 33 yıllık Cumhuriyet'çi): Sevgili Kışlalı, "Türkiye'ye sosyalist partinin gerekliliğine" Merkez Valisi Recep YazKaoğiu'nun karar vereceği noktaya geldiğimize göre, durumun vahametini bir düşün! Solda yepyeni bir platformda birleşmeli, bütünleşmeli, örgütlenmeliyiz. Seni Mülkiyeli bir ağabey ve de komşumuz olarak da hiç unutmayacağım. Gülsefa Selçik: Yann Cumhuriyet Bayramı, ama siz aramızda yoksunuz... Acımız tarif edilemez... Çünkü yeri doldurulamâyacak kadar değerli bir büyüğümüzü kaybettik. Aydınlık Türkiye yolunda bizlere ışık tutmanıza engel olmak için sizi yok ettiler! Ama arkanızda demokrasi yolunda güzel öğrenciler, okurlar, arkadaşlar ve yakınlannızı bıraktınız. Sürecek Türkiye, AGÎT'te Türkmen doğalgazı için anlaşma imzalayacak. Mavi Akım çalışmalan sürüyor '- Türkiye'nin önceliği Türkmen SERKAN DEMJKTAŞ ANKARA -Türkiye, doğalgaz gereksinimini kar- şılamada önceliğin Türkmen doğalgazında olduğu- nu. ancak Mavi Akım çalışmalannın da sürdürüle- ceğini ve Rusya'dan da gaz alınacağını bildirdi. Türkmenistan. Azerbaycan, Gürcistan ve Türki- ye'nin AGİT zirvesi sırasında Hazar geçişli doğal- gaz taşıma projesiyle ilgili ortak bir anlaşma ya da deklarasyon imzalayacaklan belirtilirken, Türki- ye'nin 2006-2007 yıllannda Azeri doğalgazmı da alacağı kaydedildi. Başbakan BûlentEcevit'in Rusya gezisiyle birlik- te yoğunlaşan doğalgaz tartışmalan artarak sürüyor. Hükümetin ANAP kanadı, Rusya'dan Karadeniz al- tına döşenecek boru hatlanyla 16 milyar metreküp doğalgaz taşınmasını öngören Mavi Akım'ı öncelik- li olarak değerlendiriyor. MHP ve DSP ise Türkmen doğalgazının öncelikli olarak alınmasını istiyor ve Mavi Abm'la ilgili çalışmalann askıya alrnmasını istiyor. Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yet- kili, Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlarken, Türki- ye'nin enerji polıtikalanna açıklık getirdi. Yetkili, • AGtT'te Türkmen doğalgazı için de 4'lü bir deklarasyon imzalanması bekleniyor. Türkiye, doğalgaz gereksinimlerinin karşılanmasında önceliğin Türkmenistan gazında olduğunu, ancak Mavi Akım'ın askıya almmasının olanaklı olmadığını bildiriyor. enerji politikasımn "enerji gereksinimleri ve dış po- litika gereklerinden" oluştugunu belirterek "Enerji açısından baküğımızda hepsine gereksinimimiz var ve bunlan çeşidendirmek isrjyoruz. Hem Rus hem Türkmen gazını emecek kapasitedeyiz. Biz önceliği öteden beri Türkmenlere veriyonız, ama bu, Rus- ya'yı önemsemediğimiz anlamına gelmiyor. Biz an- laşmayı 1997'de imzaladıkve kendimizi buna bağta- dık" dedi. Ecevit'in Rusya gezisi sırasında gündeme gelen ek protokolün imzalanması konusunun Rusya tara- fından gündeme getirildiğini belirten yetkili. Mos- kova yönetiminin 1997'de imzalanan anlaşmanın eksik yapıldığını, vergi muafiyeti sağlayan düzen- lemenin ek protokolle giderilmesi isteminde bulun- duğunu söyledi. Yetkili, Türkiye'nin bu ek protoko- lü imzalayacağım belirtirken, bu gelişmenin büyük olasılıkla ay sonunda gerçekleşeceğini kaydetti. 'Mavi Alom laam' Dışişleri yetkilisi. Mavi Akım projesinin Türkiye için gerekli olduğunu belirterek "Mavi Akım hem enerji açığının kapatılmasında gereklidir hem de Türkiye'nin Rusya politikasını dengelemesi açısın- dan gerekli" dedi. Türkmen doğalgazı ile ilgili bir- çok sorun bulunduğunu, dolayısıyla üzerinde çok ça- lışmak gerektiğini belirten yetkili, "Mavi Akım, Rusya'dan çıkıyor, Türkiye'ye gelrvor. Türkmen ga- zında ise Hazar'ın statüsü var, Gürcistan-Azerbay- can'dan geçecekonlaria anlaşmak lazım. Bu iilkele- ri bir araya getirip anlaşbrmakgerek. Yani Türkmen gazı için daha çok çahşmak gerek. Rus gazı günde- me gelince Tfirkmenler telaşlandılar, ama biz onla- ra 'Sizin de gazınızı alacağız' dedik" diye konuştu. Türkiye'nin doğalgaz gereksinimi 2010 yılında 55 miryar metreküp olarak hesaplanıyor, bunun 30 mil- , yannın Rusya'dan, 16 milyannın Türkmenistan'dan, 8-10 milyannın Iran'dan ve Azerbaycan'dan karşı- lanacağı kaydediliyor. Iran. Türkiye'ye vereceği do- ğalgazı Türkmenistan'la "swap" yaparak ulaştıra- cak. Azeri-Türkmen anlaşması Azerbaycan ve Türkmenistan'ın Türkiye'ye taşı- nacak doğalgaz konulannda anlaşmaya vannak üze- re olduklan kaydedildi. Doğalgaz pazannda rekabet halinde olan iki ülke, en yakın pazar olarak gördük- leri Türkiye'ye öncelikle kendi gazlannm satılması için çalışıyorlar Edinilen bilgılere göre, iki ülke Hazar'ın statüsü konusunu gündeme getirmeme karan aldılar. Ancak Hazar'dan geçirilecek boru hattından Azeri gazınm da taşınmasına yönelık bir anlaşmaya henüz \anla- madığı, Türkiye'nin iki ülkeyi yakınlaştırmaya ça- hştıği kaydedildi. Uzmanlar, Azeri doğalgazının 2006-2007 yılından önce işlenebilir olamayacağını belirtivorlar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear