29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 3OCAK1999PAZAR OLAYLAR VE GORUŞLER Ramazan Geldi Böyle Oldu!.. MUHAMMED DAFİ Emekh Vaız K uran'a gore Ramazan Orneğın,benımoturduğumapartmanın "sayılı gunlerden"dır karşısındakı apartmanda yılın on bır Sayılı gun demek, ann- na-durulma demektır ^anı bugunde ınsan. ıs- tencını bır sıkıduzen kinde yenıden denetlev ıp yonlendırme- Iu yeme v e ıçmelennı > enıden ay ınp se- çerek bır duzene bır sıraya koymah geçmı^ınıbır guzel sorgulayarak Kın\e buğuzlanndan, y alan dolanlanndan. kıs- kjnçlıklanndan açgozluluklennden\e bencıllıklennden annmalı. kendısı ve ın.sanlık ıçın ıvılığe. e;>enlığe yonelme- hdır Vevazıkkıoyleolmuyor Islammda- ha ılk gunlerınde Arap aşıretlen arasın- dakanatılanınsanlıkdaman yuzyıllar- danberı Muslumanlığıbenımsevenhe- rnen butun ulkelerde kanamasını sur- duruyor Ne denh "Vltislumankk akıJ dini" denılmı^ oKa da. söz dınden ıman- dan açıldığında kımse aklını kulian- maktanyanaolmuvor Eskılenndeyışıv- le "Bencillik tatıtına oturaıu aydınlat- makoiası kılınamıvor." Bencıllığın one çıktığı y erde de ne dın kalıyor ne ınsan- lık Aklını torbaya koyarak, ınancınınve bencıllığının tuzağına duşen ınsan. her şe\e her yere at gozluğu ıle bakıyor Herke-.ın her şevın kendısı gıbı kendı du^unduğu gıbı olmasını day atıyor Ken- dısının ınandığına ınanmasını. kendısı- nın tapındıgı gıbı tapınmasını zorluyor Bunu sağlamak ıçın de gerektığınde sa- vaşmavı kan akıtmavı goze alabılı>or Bunu yapamazlarsa selamı sabahı kesıp ınsansal ılışkılennı dondurabılıvorlar ayında can cığer y aşa> an bın Sunnı öte- kı Alevı ıkı komşu \ar Her ramazan geldığınde. Sunnı olan. Alev ı komşusuy- la selamı sabahı kesıyor Bayramgelm- cedebırbırlennı kutlamı>or!ar îseden0 Şunun ıçın kı camıde ımam, "Ramazan- larda oruçlu olmayanlarla zinhar goru- şup selamlaşmayınız. Aksi halde siz de onun oruçsuzluğunu tasvip etmiş ve gu- nahına ortak olmuş olursunuz_r dıye- sıymış Oysa, kıtaplı kıtapsız bürun dınler ınsanlararasmdaılışkıyıduzenlemek, in- sanlan birbirlerine katlanabiü'r kılmak ıçınvarolmuştur Dev let kavramının, top- lumsal -ulusal derneşımın bılmmedığı çağlarda- donemlerde. ınsanlar bırta- kım >ersel- goksel kurallarla yaşayışla- nnı duzenlemek, anlamlandırmak gere- ğını duyduklannda, dın kurallanyla ye- tınmek durumunda kalmışlardır Baş- langıçta bağlayıcı ve vazgeçılemez ya- şama ve dav ranma dızgesı -dısıplını ka- bul edılen dınler- ınanç dızgelen, za- manla dünyasal ışlevmı devlet kurum- lanna. ulusal derneşım dızgelenne bı- rakarak asıl yenne -bıreysel bır dûzlem- de- Tann ıle bırey-kul arasına çekılmtş- tir Bu.doğanın,eğerTann'yaınanıyor- sanız, Tann nın değışmez y asasıdır Tan- n. nasıl ınsanliğı ınanmaya ve tapınma- ya bırtakım totemlerden, ongu ve or- ganlardan başlatıp kıtaplı dınlere getır- dıy se, kuşkusuz koy duğu kurallan dun- yasal ışlevlenndençekıp saltkendısry- le. kendısıne ınananlar arasına da çeke- bılır Inandıklannı, ınançlı olduklannı soyleyenler gerçektenevrenıTann'nın yarattığına manıyorlarsa evrenın-do- ğanın temel > asası olan eytişime, (dıy a- lektığe) neden-sonuç ıhşkısıne de ınan- mak zorundadırlar İslama akıl dini de- nılmesının anlamı da zaten budur Bılıyorum bu dedıklenmı kavramak vealımlamak kımılenneoldukçazor hat- taçokzorgelecektır Neden dersenız ça- gımızda dınlılık de dınsızlık de tama- men akıl ışı olay ve olgulara akıl yolu ve yontemıvle vaklaşma bu yolla kul- tûrleşme ışıdır Kendılennı dınlı-ıman- lı sayanlar da, ateıst sayanlar da temel- Iı bır dın \e felsefe kulturu sağlam bır doğa bılımlen ve eytışım vontembılımı edınmeden Zaman zaman davranış sa- katlanmasına ve kışılık bolunmesıne uğ- ramaktan kendılennı kurtaramazlar ls- lam Peygambennın "Hiçbilenlebilme- yen bir olur rau?" sozü, her ne denlı Kuran bılgısıne ozgu sayılsa bıle. gu- numuze değın taşınabılecek bır gerçe- ğı yansıtır Çunku Tannsal soy lemde ıç- gudusel (sevkıtabıı) davranmasına ızın venlmeyen tek varlık ınsandır Onun ıçın ınsan Kuran ı ıncelevıp akıl suz gecınden geçırmeden, ben Kuran'a ınan- mıyorum dıyemez;>e Kuran a ınandı- ğını, çağımızda msanlığın anavasası ol- masını savunanlarda. Tann'nın kendı- lenne verdığını ılen surduklen akıl ve anlaklannı kullanmadan, akıl ve anlak yontemleny le duşunmeyı, karar verme- yı oğrenmeden kendılennı havari ve tebiiğci olarak ortaya atamazlar Orne- ğın, Ahmed Naün'ın Arap a kendınce bırTannsallıkkımlığıyakışrırarak "Ben bir Arabım. Kuran Arapçadır. Cenne- te gidecek olan Muslumanlann orada konuşacaklan dil Arapçadır. Arabısev- nıek demek, iman sahıbi olmak demek- tir. Araptan hoşlanmıvorum demek, Ara- ba kufretmek Muslumanlıktan çıkmak- tır." (1) demesı kuşkusuz dın yoluyla Arap ulusçuluğunun bır davatması ol- makla bırlıkte. aynı zamanda tam bır bılısızlıkvejobazlıkbelgesıdır Geçmı^- te Islamıyetın ulusçuluğa (kavmıyete) ulusal bıiınçlenmeye karşı olduğunu sa- vunanlar. Cumhunyetle başlav an toplum- sal derneşım ulusal bıiınçlenmeye kar- şı çıkmışlar yazılarda ve konuşmalar- da "Turk Hükümcti, Turk Ordusu, Türk iilkesi. Turk milleti \e\a Turk ha- kanı dcnmesinin... Müslüman Osmanh halkını rencide ettiği._*'nı(2) ılen sur- mekten bıle gen durmamışlardır Cum- hunyetın40 yıldonümunde, Manısa'nın Demırcı ılçesındekı Imam Hatıp okulu oğrencılenndenbırböluğunun "şeriatis- teriık" dıye ortaya çıkmalannı oğrenen Ka> sen İmam Hatıp ogrencılennden bır boluğu de bırtakım kımıldanmalara yel- tenınce onlara şunu soylemıştım **Siz- ler dinsel vaşam kultürü alıyorsunuz. Şunu bilmeniz gcrckir ki, her din. za- manının insan >aşa>ışını, insan gerekse- melennı yansıtır. Bugun ınsanlann >a- şavış ve davranışlan, gereksemelerı o denli çoğalmış. çeşitlenmiştır ki, bunla- rı karşılamak içın gunu gunune çıkan- lan vasalar büe kısa surede eskiyebili- yor. Bunu göre göre, birtakım değişmez- likk'r ileri surmek. ozünde Tannsal >a- salara da. doğa vasalanna ve insan ak- lınadaavkırıdır." Dın bır kez sivasallaşma surecıne gır- meyegorsun, tum ıyı-guzel şeylen,tûm ınsancıl kazanımlan. değer yargılannı v ıkıp yok edıyor Eskıbırmıllefvekılıan- lattı Bırkaç dostuyla bır akşam yeme- ğı vemek ıstemış Bunun ıçın oncelıkle TBMM'nın sosyal tesıslennı aramış, akşam yemeğıne kapalıvız ancak iftar vemeğiverebılı>oruz,demışler Anado- İu Kulübu'nu aramış, oradan da aynı >anıtı alınca Başkent Oğretmen Evı'ne telefon etmış Oğretmen Ev ı dışandan gelıp gıden oğretmen konuklanna da açıkolduğunagore herhalde akşam ye- meklenneaçıktır,dıyedus.unmu§ Neya- zık kı oradan da aynı yanıtı almış Yal- nızca sahur ve ıftar yemeklen verebıh- yoruz. ıftardan sonra yemek veremeyız, demışler Eskı mılletvekılı dostum bu mu laıklık. bu mu ınsan haklan ve de- mokrasıdıvesoruyorhaklı olarak Mec- lis'ın durumunu bılmıyorum Içınde bu- lunduğumuz ramazan ayında hemen bu- tun resmı kuruluşlann aşev len kapalı Memurlar resrru gorevlıler, çogu unıver- sıtede oğrencıler, yemek zamanlan so- kağa dokuluyor. yuzlenne tukurecek- mii> gıbı bakan yobazın. bağnazın, ge- ncının aklını kullanabılme yeteneğın- den yoksun echeTın çırkın bakışlan ve saldırgan tutumlan karşısında, sımıt ve çay ıle doğal gereksınımını gıdermeye çalışıyor Bıreyın tek başına akıl yoksulluguna duşmesı kendınedır. cirmi kadar yer ya- kar, bır ulusun-devletın akıl ve anlak yoksulluguna uğraması ıse, kendı me- zannı kazmaktan da beter çokme ve çozulmenın habercısıdır Tezgundeakıl sağlığı dıleklenmle (1-2) Ahnnla\an Prof Dr tlhan Ar- sel Cumhurnet. 13 3 1973 , EVET/HAYIR OKTAY AKBAL "Evet nakarat gıbı yazabılınm onu, Gorebılsınler dıye gelecek yuzyıllara Aşk Jenny'dır, Jenny de aşkın adt" Jenny von VVestphalen, Kaıi Manc'ın eşıydı Kendısmden dort yaş buyuk Yaşarn boyu su- ren bır bırlıktelık Daha çocuk yaşında başlayan bır sevda "Jenny, gulerek sorarsın I Neden şarkılanm Jenny'ye I Yalnız senın ıçın yureğım çarparken I Şarkılanm yalnız senın ıçın ağlarken I Yureklen yal- nız senden esınlenırken I Herhece soylerken yal- nız senın adını " Karl Marx ın şaır olduğunu bılır mıydıntz'? Şaş- tınız mı, nıye'? En buyuk bılımcıler, felsefecıler toplumbılımctle* şurden, sanattan, muzıkten geç- mışlerdır Duyartı olmak dünyayı, ınsanlan daha ıç- ten anlamayı sağlar Toplumdakı bozukluklar. çık- mazlar ancak sevmesını bılenlerce daha kolay çozumlenır, daha kolay algılanır Sol Yayınları Marx ın, Engels'n uzun suredır ortahkta bulunmayan kıtaplarını yenıden yayım- ladı "Hakıkı Sosyalıstler', "Yahudı Sorunu", "Ko- munıst Partı Manıfestosu", "Komunızmın llkele- n", "UtopıkSosyalızm" vb AmaManc'ın ıçdun- yasını yansıtan "Jenny'ye Adanmış Şıır Album- lerınden' (Çevıren Banş Pırhasan) kıtabını daha ılgınç dahadoğrusu daha guncel buldum Duşun- ce adamlarının, bılımcılerın sanattan ışık almadan başarılı urunler ortaya koyamadıklannın bır çeşıt kan'tı olarak Karl ıle Jenny gerçek bır aşkla bırbırlenne bır omur boyu bağlandılar Boyle yazıldı, soylendı Ama bunca uzun yıllar suren bır evhlıkte, ne denlı sağ- lam gorunurse gorunsun, yıne de bazı çatlaklar olur ' işte bınlerce cılt doldurabılınm I 'Jenny' yazarak her satınna" dıye yazan Karl'a Jenny de aynı aşk dolu mektuplar yazıyordu "Bugunku çılgınca aşkımı koruyabılecek mı- yım^Ah, Karleğeryakınıyorsam bu, aşkımın öy- le guzel, oyle etkılı, oyle ıhtıraslı olmasındandır Aşk ıtıraflann oyle guzel kı, herhangı bırbaşka kı- zı hayalının coşkun tasvırlennın mutlulukla doldu- rabıleceğını duşunmemek elde değıl 1 Butun bun- lar benı dehşete ve tereddude sevkedıyor. Bü- tun hayatım varhgım, yalnızca senı duşunmek ıçın- dır" Jenny'dır, Karl'ın yaşam boyu en yakın deste- ğı yardımcısı Maoc'ın yazdıklannı el yazısıyla te- mıze çeken oydu, duşuncelerıne ortak olan, onu bılımsel araştırmalannda etkıleyen hep Jenny ıdı Ne var kı en buyuk aşklar da zamanla soluyor Karl'ın da evlerınde yardımcı olarak çalışan, çocuklara annelerı kadar yakınlık gosteren Helene De- muth'la ılışkı kurmasına Jenny'e olan aşkı engel oimamış Hatta bır de oğlu olmuş1 "Karl Marx'ın Aşk Hayatı" kıtabının (Sınan Ya- yını) yazarı Pierre Durand, Maoc'ın evlılık mues- sesesıne karşı çıkan bazı ham, kaba komunıstle- rı eleştırdığını, aynı zamanda aşkla hıç ılgısı olma- yan servete ve karşılıklı çıkar ılışkılerıne dayanan burjuva evlılıklerını de şıddetle eleştırdığını yazı- yor "Marx 'ın aşk hayatını anlatmaya nıyet etmıştık, mutluluğu, sefaletlenyle, coşkulan ve umutsuz- luklanyla, yucelıklerı ve kuçukluklerıyle buyuk bır aşk keşfettık Marx'ın duygu dunyasının monog- rafısıyle sınırlanmış olan ınsan yaşamını tanıtma- yı dılıyoruz Bır ınsan kı, en zor yaşama koşulla- rında dahı Jenny'e karşı duyduğu ve Jenny'nın de muhteşem bır şekılde karşılık verdığı aşkı sa- yesınde varlığının en derın anlamını bulmuştur " Bu gerçek bıze buyuk yapıtlar olumsuz kuram- lar duşunler bılımsel atılımlarbaşaranlarınşıırden, aşktan guç aldıklannı gostermıyor mu'? Evet, "Aşk Jenny'dır, Jenny de aşkın adı " Sosyalizm Öldü mü? BURHA1V GIJNEL S ovyetler Bırlığı'nm dağılmasından sonra. dunyadakı sıyasal asken ve ekonomık dengelenn bozuldugu bır gerçek Bunun sonuçlannı her gun. her an yaşıyoruz bır gazetevı kanjj- tınnak, herhangı bır haber ızlencesı- nı herhangı bır televızvonda ızlemek veterlı "Dogu Btoku" dıye anılagelen ulkelenn sosya- lızme dayalı yonetımlennın gerçek sosyalızm, ya da ozlenen. duşlenen sosyalızm olmadıği gerçeğı de soz konusu dağılmadan sonra çok net olarak ortava çıktı Bu gerçek anlaşıldı anlaşılmasına ama, durumun algılanması kapıtalızmın acıma- sız kucağına duşen eskı sosvalıst ulkelenn ekono- mılennın ve toplumsal yapılannın dafılmasını. ıflasetmesmı, ınsan dokusunun bozulmasını en- gelleyemedı ve soz konusu ıflasın kure^el sonuç- bm, yaşadıgımız gunlerde özdhkJe Kuze> >anm- küredökı ulkelen etkısı altına almı^ bulunuvor Oünumuzde 1930'lardakı gibı. döny ayı altust ede- cek şıddette. genış çaplı bır ekonomık bunalım- dan soz edılıyor, sıyasal ve ekonomık beklentıler bu yonde odaklaşıyor Kısacası. Sovyetler Bırlı- ğı'nın dağümasının ardından hem eskı sosvalıst ulkelerde, hem de lıberal demokrasılerde ekono- mık ve sosyal yıkımlar yaşandı daha da vaşana- cak Aralannda Turkıve'nın de bulunduğu azge- lışmış ya da gelışmekte olan ulkeler Sov^etlerden sonra meydanı boş bulan sanayıotesı toplumlann ve bu toplumlann çokuluslu şırketlerının toplu saldınsına uğradılar Neyazıkkı ekonomık ve sos- yal boyutlanyla çok genış çaptakı bu saldın her gun daha da voğunlaşarak suruyor "Sosyalizm öldu, yaşasm kapitalizm" çığlıkla- nnın atıldığı, ulusal sınırlann yolgeçen hanı du- rumuna getınldığı bu donemdekı olgulan kabaca şoylece sıralavabılınz - Ekonomık saldınlar(IMF'nm gıttıkçe artan ağır- lığıyla yonlendınlen ulusal ekonomıler. dış borç- lar. \T. Gumruk Bırlığı ve benzen gelışmeler) - Sıyasal saldınlar (sınır ıhlallen terorun des- teklenmesı bolgesel sorunlarvoluvla oluşturulan uluslararası baskılar anlaşmalar. asken usler dın- leme ve denetleme sıstemlennın yaygınlaşması) - Asken saldmlar (bolgesel savaşlar ıç savaş- lar, genlla savaşlan) - Çarpık sanayıleşme (gelışmış ulkelerden az- gelışmış ulkelere sanayı aktarması yoluyla çevre kırlenmesının sanayı olümlennın, kansenn Gü- ney Yanmkureye ıhale edılmesı. sanayıotesı top- lumlann fabnkalanyla sanayı atıklanyla. nukle- er santrallanyla ozgur ve bakır topraklan ışgalı M AI Çok Taraflı Yatınm Anlaşması (Multılateral Agreement Of Investment) yoluyla ulusal çevre de- netım mekanızmalannın felce uğratılması, hertur- lutemızve bakır alanın uluslararası sermayeye açık tutulması temız topraklann kırletılmesı ınsanla- nn olume mahkûm edılmesı ) - Kulturel saldın voluvla ulusal bılıncın ve ya- nı sıra bırev olma bılıncının ortadan kaldınlmaii, suru psıkolojısının yaygınlaştınlması (sanatta bu eğılımın uzantısı olan postmodemızmın pompa- lanması) - Ulusal bılıncın yok edılmesıyle bırlıkte, top- lumun ^emsıyesı ve koruy ucusu olan ulus-dev let- lenn ortadan kaidınjması (dev letın kuçultulmesı, eğıtımın sağlığın"özelleştınlmesı, sanayı kuru- luşlannm. haberleşmenın ve uraşımın Szelleşti- rılmesı yotuyla ulus-devletın önce kımlıksız ve guçsuz duruma duşurulmesı, sonra da tumuyle devreden çıkanlması çabalan) İşte bu oluşumlann ve eğılımlenn tamamı, "Ye- ni Dünva Düzeni"nı kurmayı kafasına koymuş olan kapıtalızmın yenı oyunlanndan başka bırşey degıl Adına '"kûreseUeşme" denılen vağmalama saldınlanna karşı koy acak ulusal bîlinç koreltıldı- ğınden, ulusal bılıncın sozcuien susturulduğundan, bu sureçte ulusdevlet sınırlan ıçınde de şu oluşum- Iarveeğılımleryaşanmaktadır , - Insan haklan ıhlallen, - Tıkanmış ve gudulu bır hukuk sıstemı. - Rüşvet. yolsuzluk, ışsızlık, - Can guvenlıği yoksunluğu, gelecek guvence- sınden yoksunluk ve yann endışesı, cınayetler. sovgunlar. "faili meçhurier, - Duşunce ve duşunceyı dıle getırme yasaklan. - Işkence. kaçırma. baskı, sındırme ey lemlen, - Şenatın vukselışı ve Cumhunyet kurumlan- nın ışlevsız duruma getınlışı - Ikıncı Cumhunyetçılenn ışbırlıkçı yaklaşım- lan veıhanetı, - Dev let çetelen'mafya ışbırlığı, - Ve ozelleştırme İşte, olduğu sanılan sosyalızmın, bu sürecın so- nunda. yıne ınsanı kurtaracak tek seçenek oldu- ğunu gormemız gerekıyor Çunku sosyalızm, ın- sanı ve ınsanı ınsan yapan tum değerlerle doğayı veçevreyı de savunan, hayata aydınlık bır pence- reden bakan bır dunva görûşünu bağnnda taşı- maktadır "Genel anlamda sosyaJizm, ozel mülki- vetın ve gelir dagüımının, bırey lerin yalnızca ken- di çıkarlan peşındc koşmalan ya da kapitalizm koşullannda pivasa guçlennın serbest işlevtşı yo- luyla belııienmeyıp. toplumun denctıınıne bağb tutulduğu toplumsal orgutlenme sistemkri" ve boy le bır sıstemı hav ata geçjrmek ıçın orgutlenen sıyasal hareketlerdır "Toplumsal denetimin tann mına. uygulanma biçimine ve olçusune bağlı ola- rak çfşitlı soyvalızm rurlerinden soz edilebılır. Bun- lann ba/jsı butun sanayi kuruluşlannın kamulaş- dnlmasuıa yonelir. Buna koşut olarak bir >anda son derece merkc/ıleşmış bırdev letdenetimi.obur yanda ise planlama işievlennin önemb bölumu- nıin yercl organlaradev redikügt gorece ademimcr- kczıyetçı sistemler; bır \anda otonter bır kunıan- da ekonomısıne ozgu kurumlaşmalar. obur vanda ise yumuşak bır btcımdeyoniendırmekte yetinilen bır pıyasa ekononusuıe ozgu yapılar farklı sosya- lızm projeknnm oğelerinı oluşturur. Sosyalizm de>nmci ya da evnmcı. devk'tçıya da ozgurlukçu, Marksistyada "liberal" mıllıyetçı. kozmopolıt ya da entemasyonalıst olabılır " Bu bılgılerden de anlaşılacağı gıbı, ulkemızde 1923-1946 donerrunde geçerlı olan Kemalıst Sos- yalıst yönsemeler 1950'lerden sonra yennı ken- dını kapıtalızme teslım eden anlayışlara ve uygu- lamalara bırakmıştır Gunümuzde ıse bu yaklaşım- lar, ulus-dev letı yok etme aşamasına gelmış bu- lunmaktadır Yanı, ulusun vedevletın geleceğı ka- ranlık gorunmektedır, bu durum, toplum ıçınde- kı karşıtlıklann tepe noktalara ulaşmasına neden olmaktadır Dolayısıy la. bıçak kemığe dayandığın- da. açgozlü kapıtalızmın yok ettığı olanaklarve boz- duğu dengeler sosyalızmın eşıtlıkçı. ozgurlukçu, ınsana değer veren. sanatı besleyen, uluslann yaz- gılannı belırleme hakkına sahıp çıkan yaklaşım- lanyla ve olanaklanyla yenıden kurulabılecektır Gıdış bunu göstenyor "Dunya. iflastan ve yikım- dan ancak sosvalızrnte kurtulabilır" ya da. "*V ıkı- lırsa bıle dunya sosvalızmlc venıden kurulacaknr" goruşu gıttıkçe guç kazanıyor Bu seçenek gerçekleşmez. sosyalızmın eşıtlık- çı ve ozgurlukçu anlayışlan hayata geçınlmezse, dunyayı ve ınbanlığı bekle\ en sonuncu seçenek de "modern koleUk" dıvebıleceğımız "yeni dünya dfizeni*'dır kı, yenıden kölelığe donmek ne ınsan- lığa, ne uygarlığa yakışır Solun Birlikteliği Tarihi Zorunluluktur VITRIN GLZELSA\ATLARA HAZIRLIK KURSLAR1 YETKtN HOCA CİDDİ EGITİM HAFİÇİ 1600-1900 HAF SON 1O3O-P3O TEL 259 52 89(0212)FAKS 236 14 75(0212) \OT StC4R4!(,lL\tEZ YAVUZTOPs^/ç, G enlennde bırlıkte vaşama dürtusu olancanlılarıçın(mobılcan!ılar ka- nncalar anlar, goçmen kuşlar vs ) sıstemlı ve uvum ıçınde vaşamak doğanın vermı> olduğu bır ozellık- tır Bu sıstemın bozulmaması ve vaşamlannı uyum ıçınde devam ettırebılmelerı de yıne doğanm bu canlılara vermış olduğu bırhaslet- tır Insanlar da bırlıkte vaşamak zorunda olan fakat sıstemlı ve uyumlu vaşamayı aklı ıle oluşturmak ve çozmek durumundadır Bınlen enenıyı uretecekse bınlen vol vapacak. bınlen de yıyecek, gıyecekureteceklerdır Toplumun vebıreym ıhtıyaçlannı, bu ıhtıyaçlann oluşum aşa- malannda ve devamlılığındakı organızasvonu sağ- lavan kurumlann tumunun hukukunu ve sıstematı- ğını oluşturan bütunun adı dev lettır Geçmışte bızler dev letı demırden bır bına, pen- cerelen ve kepenklen kapalı ıçerden dışanva dı- şandan ıçenye ışık sızmayan ve loş kondorlannda ortaçağ şovalvelen gıbı gıyınmış, ellennde topuz- iarla doiaşan ve bır manıvelavı çektığınde her şevı v akıp v ıkacak, ulaşılması güç bır v arlık gıbı duşun- duk Bız Türk solu Turkıve Cumhunvetı devletını ve dev letın kurumlannı ı\ı tanıvıp tahlıl etmeden ba- zılanmızıse "BizbudevletiyTkacağız"tumcelen ıle son derece vanlış soylemlerde bulunduk Ov sa kı Yu- nus'un dedıği gıbı, Söz ola kestıre başı Soz ola bıtıre savaşı Soz ola ağılı aşı Bal v ağ ede bır soz Şapkamızı onumuze koyalım ve sozuyanlış sov- ledığımızı artık kabul edeİım Bızler TC dev letının ıçınde gorev alan Hasan Âlı Yücel'den Ismaıl Hak- ta Tonguç'tan Sabahattjn Alı'den daha mı demok- rattık kı bu ınsanlann ıçınde bulunduğu dev letın vı- kıldığında alternatıfının faşızm vey a şenat olacağı- nı duşûnemedık Mustafa Kemal'ın kurmuş olduğu devlet sıstemının tahlılı vapıldığında temel ıhtıvacı karşılavacak dokuma fabrıkalanndan şeker fabn- kalanndan toplu ulaşım aracı demırvollarından, eğıtım sıstemının temel taşı olan Kov Enstıtule- n'nden dev let uretme çırtlıklenne kadar uzanan bu devlet sıstemımn adını maalesef kı bız kovamadık Ama donemın Başbakanı Tansu Çiller, "En son sos- yahst dev letı de ben yıknm'" ıfadesı ıle Mustafa Ke- mal'ın kurmuş olduğu dev letı ve kurumlannın tah- lılını yapan kışı olmuştur Radıkal sovlemlerle Turk solu bır bıçımde dev- let tarafından tasfiveedılmekzorunda bırakıldı Bu da vetmıyormuş gıbı bu devlete pohslık mı yapılır, memurluk mu v apılır »ubav lık mı yapılır dıyerek Turk solu devletın ıçınden elını çekmıştır Insanlar tek yanlıbıvoloıık beslendığındebeden- len hasta olur duşunsel anlamda tek yanlı beslen- dıklennde ıse duşunsel vonde hasta olur Dev let ıs- ter ıstemez kadrolannı sağdan oluşturmak zorunda kaldığındandır kı dev let de tek yanlı beslendığınden hastalandı Geçmışte Maraş Sı\as Çorum ve Gazı olavla- nnda Mustafa kemal ın kurmuş olduğu devletın burokrasısı ve kurumlannı dın tutmuş olsavdık, ka- mmca bu olavlann hıçbırı yaşanmayacaktı Mene- men'dekı Kubilay olavı bunun en belırgın omeğıdır Demokratık bırdevierten sozedebılmek ıçınde- mokrat ın^anlann dev letın ıçınde gorev alabıldığı ol- çude devlet laık ve demokratık sıstemını oluştura- bılır Adnan Menderes ın vıllar once sovlemış ol- duğu tumcevı belleğımızde hatırlamaya çalı>alım "İktıdarbtnım ama devlet İsmetlnönü'nün" demii- tır Sıvası erkı ele geçırmekle devlet erkının ele ge- çınlemedığımn pratıktekı somut anlatımıdır Onümuzdekı gunlerde ulke yonetımını belırleve- cek olan seçımlerde CHP'nın ıktıdar olması ve oz- lemını çektığımız devnm yasalannın ışler hale ge- lebılmesı ıçın bır kez bıle olsa solun, avdınlann de- moratların bır şemsıye altında toplanması tarıhı bır zorunluluktur Sosy al demokratlar sağın kırlcnmışlığının, 'çete- mafj'a-siyaset' ılışkısını ve bağlannı çozmekte tek altematıf halıne gelmıştır Sosyal demokratlann ık- tıdar olmaması ıçın gorunürde hıçbır neden voktur kırlenmışlık ve vapılmakta olan dın tacırlığı. sı- radan vatandaşlann anlayabıleceğı bır dılle ve tan- hı orneklerle gozleronune senlmelıdır Orneğın dın tacırlığı vaparak halkımızın duvgulannı ve ınanç- lannı ıstismar edenlenn soylemrenne karşı haika şu sov lenmehdır Bır beldeyı bır elmde Kuranı Kenm, bır elınde pevgambenn hadıslen ıle Allah adına yoneteceğım dıyerek oy ısteyenlenn başansızlığınm faturası saf ve temız ınançlı ınsanlanmızı ıstısmar eden oy av- cılanna değıl, mancımıza \e islamıyete çıkacaktır, denmelıdır tnançlanmızı ve tslamı sıyasallaştırdığımızda ınançlanmız ve lslamıyet orselenecek, yara alacak- tır Laıklığın en kaba tanımı olan dın ve devlet ışle- nnın bırbınnden avınm ılkesı laık devlet sıstemı- nın avnı zamanda ınançlanmız ve tslamıvetın gu- v encesı olacaktır Bugun İslam bılgınlennın başvurduğu, temel kay- nak olarak gosterılen Elmahlı Hoca tefsın Kuranı Kenm. Mustafa Kemal m emnyle bastınlmıştır Gunümuzde çete-mafya- sıyaset ılışkılen ıle bır- lıkte gıderek demokrasımızın temelı olan parlamen- ter sistern bıle tartışılırhale getınlmıştır Gerek par- lamenterlen gerekse parlamentonun onurunu vü- celtmek parlamenter sıstemı kuran TC dev letının tek partısı olan demokrasımızın gehşmesını çok par- tılı sısteme geçerek sağlayan CHP ve duşmektedır Tum demokrat. av dm v e vurtseverlenn Yahov a $a- hıtlen ornegınde olduğu gıbı tek tek, ev ev dolaşıp ulke gerçeğını anlatmak ve halkı aydınlatmak bınn- cıl gorev len olmalıdır Gunumuzden 700 y ıl evv el Anadolu bey hklenne bıldırge gonderen Hacı Bektaş-ı Veli'nın sözlen bugun daha anlam kazanmaktadır Ey demokratlar, evv urtsev erler ev aydınlar. "Birolalım İri olalım. Diri olaüm."_ PENCERE Ramazan Kırmtıları Bır koylunun eşeğı oldu, koylu eşeğın başını kem gozlen caydırmak ıçın bostana nazarlık dıye dıktı Oradan geçen bır bılge, eşek başını gorun- ce dedı kı - Zavallı eşek yaşamında kendı kıçından sopa- yı men edemedı, şımdı kuru kafası bostanı nasıl koruyabılır? • Akbaba çaylağa ovundu - Benden daha uzağı goren kuş yoktur Çaylak - Kanıtla da gorelım' Şu ayağımızın altındakı ovada neler goruyorsun? - Eğer sozume ınanırsan, ovanın bıtımındekı kayanın dıbınde bır buğday tanesı gordum Çaylak şaştı - Gıdelım bakalım, doğru mu? Uçtular, kayaya vardılar, akbaba buğday tane- sıne koştu, meger orada bır tuzak kurulmuş, ak- baba buğdayı almak ısterken tuzağa duştu Çaylak * -Arkadaş, dedı tuzağı goremedıkten sonra ta- neyı gormuşsun, ne çıkar' • Eskı Bağdat'ta bırısı başının uzerındekı tablay- la şehrı dolaşıp kamış şekerı satarmış Şehrın bır koşesınde rastladığı yaşlı ve yoksul bır kışıye - Efendı, demış, paran yoksa bıle al, borcunu paran olduğu zaman odersın Adam - Sen, demış, paran ıçın sabredıyorsun da, ben şeker ıçın sabredemez mıyım? • Bır dervış munasebetsız bır aşka duşmuş, es- kı iran'da çok gorulduğu uzere bır gence âşık ol- muş, çevreden ayıplandıkça kendını savunuyor- muş - Ben feryat edıp mlıyorsam, boşuna değıldır, benım gönlumü kapan o guzelın yuzunun nakşı değıl, o nakşı ona bağışlayan nakkaştır Kurnaz dervış dıyor kı "Ben o guzelyaratığa de- ğıl, onu yaratana âşığım'" Sokrates oradan ge- çfyormuş dervışın halını gorunce meraklanıp sor- muş, anlatmışlar Sokrates - Bu dervış, demış sahtekâr' Nakkaşın nakşı yalnız onun gonlunu yağma eden genç mıdır? • Bır sofu Davut TaFnın yanına gelmış, tankatın murıtlennden bınnı çekıştırmeye başlamış - Içmış, sarhoş olmuş, sanğına gomleğıne şa- rap bulaşmış, halk çevresınde halka olmuş, rezıl- lığını seyredıyorlar Davut Taî kaşlarını çatmış- - Gıt, o kardeşını sırtına al, evıne gotur Sofu çamura batmış eşek gıbı ıçın ıçın debelen- mış, ama şeyhın emnnı yenne getırmesı gerek Grt- mış sarhoşu yuklenmış, çevredekılenn alaylı soz- lerını ışıtıyormuş - Vay, şu dervışlere bakın 1 Ikısı de baştanka- ra, zılzurna, kufelık Murıt gorevını yaptıktan sonra uzuntusunden sabaha kadar uyuyamamış, sonra Davut Ta?ye va- np yakınmış' Şeyh olayı şoyle ozetiemış^,,, , , - Kardeşını bana çekıştınp rezıl edenı, halk dıl- lere destan ettı • Derler kı "Dını sıyasete alet edenın seccadesı cehenne- me senlır" Bayezid-i Bestamı buyurmuş "Bence munkırlere murıtlerden daha çok gu- venılır, çunku munkınn munkır olduğu bılınıyor, ama, münt gerçek murıt mıdır, kım bılecek? " Cumhuriyet k ı t a p 1 a r ı Hikmet Çetinkaya TÜRKİYE'NİN ŞEYTAN ÜÇGENİ 248sayfa 1 hamıır Laık demokratık cumhunvete saldıran gozu donmuş şenatçı vctelenn korkulu ruvâsı, guçlu bır vazarın olgun gozlemkn Maskelen duşuren, tezgâhianan ovunlan bozan bır gazetecının soluk aldırmadan surdurdugu kutsal ugraşının dovurucu urunlen Bır solukta okumavı sevenler ıçm BUTUN KITAPÇILARDA Çağ Pazariama A Ş TûrkocağıCad No 39/41 kitap kuluEü (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel (212)514 0196 rSayım nedenıyle 1-5 Ocak 1999 Tarihleri Arasında Taksim Sergi Salonumuz 1-6 Ocak 1999 Tarihleri Arasında Cağaloğlu Sergı Salonumuz kapalıdır. CumhuriyeC kitap kulübü Çağdaşlık yolunda Hep bırlıkte Hepımız ıçın Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğı - 021Z 25109.46 Hesap No Yapı Kredı Barkası Et ler $ubesı' 2726-8
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear